Sıfatlar Soruları

I. Mahmut'un dedesi gibi babası ve amcaları da denizcidir. II. Onun denizden uzak kalması için babası çok çaba sarf eder. III. Ne var ki denize tutkuyla bağlı olan Mahmut, köyünü terk ederek denize açılır. IV. Uzun bir süre sonra köye dönen Mahmut, evini harap durumda bulur. V. Çocukluğundan beri Fatma'ya sevdalı olan Mahmut, evlenmek istediği Fatma'yı da bıraktığı gibi bulamaz. 20. Parçada numaralanmış bölümlerin hangisinde "belirtme durum eki" kullanılmamıştır? A) I ve II B) II ve V C) I ve III D) III ve IV E) IV ve V

2- (1)Günlerce siyah ufka bakar gözleri nemli, (II)Biçare gönüller! Ne giden son gemidir bu, (III)Hicranlı hayatın ne de son matemidir bu. (IV)Dünyada sevilmiş ve seven nafile bekler, (V)Bilmez ki giden sevgililer dönmeyecekler. Yukarıdaki numaralanmış hangisinde adlaşmış sıfat-fiil vardır? A) I B) II C) III D) IV E) V dizelerden

Basamat Yayınları 5. Nihayet damlarda leylekler göründü I II Upuzun gagalarını takırdatan III Vefasız sandığımız turnalar döndü IV Geçen yıl gittikleri mechul diyardan V Bu dizelerde yer alan altı çizili sözcükler, tür bakımından iki- şerli gruplandırıldığında hangisi dışarıda kalır? B) II C) III DYV ENV

11. Ambartepe ve ilerisindeki Elimdağ'da mahalle sakinleri, 1 yolun karşısına geçtikleri anda bulundukları kenti de değiştirmiş oluyor. Yola bakan binalarda karşılıklı evlerde || oturanlar ayrı illerde yaşıyor. Ev sahipleri birbirlerini sabit ||| telefon hatlarından ararken ise şehirler arası kod V IV kullanmak zorunda kalıyor. Bu parçadaki numaralı sözlerden hangisini niteleyen bir söz yoktur? B) II C) III D) IV E) V

a li ir di 33 er k BİLİM ANAHTARI YAYINLARI 10 ni çok uzuyor B) Seni değiştirme umudum bitmeden dostluğum- da bitmeyecek C) Bu hayatta dostluklar, sevgiler olduğu gibi has- retler de vardır İnsan, sevdiğini düşünür; düşünmeyen vefayı ve sadakati kaybeder E) Sen benim nazarimda hâlâ osun, şimdiki hâlinle de sanki hiç tanışmamışım 36. Bursa'dayım ve hatıralarımı anlatmaya karar ver- dim. Çekirdekten çınara Osmanlı'nın kuruluşuna, günümüze kadar her devrine, yılına, ayına, gününe şahit oldum. Bin çadırlık bir boyun imparatorluk kur- masına ve altı yüz yıllık bir medeniyetin gelişimine şahitlik ettim. Gördüğüm, duyduğum ilginç olayları ve duygularımı sizinle paylaşarak bilinen tarihe farklı bir not düşeceğim. Osmanlı'nın Dibâcesini; yani Bursa'yı ve tarihini kendi gözümden yazmak istiyorum. Böyle düşünen bir kişiden aşağıdakilerden han- gisini söylemesi beklenemez? A) Bursa'nın anlatılmamış daha nice ilginç hikâye- leri var. B) Anlatacaklarım şu ana kadar anlatılanlardan farklı değil. X C) Bursa ile ilgili anlatacaklarımda bakış açım etkili olacaktır. D) Anlatacaklarım bilinen tarihle sınırlı değil. E) Bilinen bir tarih var ama anlatılmayan daha çok şey var. Diğer sayfaya geçiniz.

E 15. (1) Ünlü bir ressam kendi sergisini geziyordu. (II) Bir çocuk kum torbasında getirdiği bozuk paraları önüne döktü. (III) Ressam; verin, dedi. (IV) Şaşıran görevliler neden binlerce dolarlık bir tabloyu 10 dolara veriyorsunuz, diye sordular. (V) Cevap enteresandır. "Bu tabloya servetinin tamamını verebilecek birini bir daha nasıl bulurum?" YAYINLARI Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır? A) I. cümlede bir isim hem niteleme hem belirtme sıfatı almıştır. B) II. cümlede belirtisiz isim tamlaması kullanılmıştır. ell. cümle iç içe birleşik cümledir. D) V. cümlede farklı türde fiilimsiler kullanılmıştır. E) V. cümlede soru sıfatı kullanılmıştır. A

im! 11. Barınağın en cesur köpeğiydi bizim köpeğimiz. Yabancı veya tehlikeli birini görürse barınaktaki herkesi uyandırırdı. Bu cümleler ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? -A) "cesur" sözcüğü ad tamlamasının arasına girmiş niteleme sıfatıdır. B) "bizim köpeğimiz" özne görevinde olan bir sifat tamlamasıdır. C) "birini" sözcüğü birden fazla sıfat almıştır. D) "fehlikeli" sözcüğü niteleme sıfatıdır. E) "barınaktaki" sözcüğü işaret sıfatıdır.

3. Kıyıköy'ün eski adı Midye. Kazandere ile Pabuçdere'nin denize döküldüğü yerde, yüksek bir kayalığın üzerinde kurulu. Bu ilginç konumunun yanı sıra daracık sokakları, eski ahşap evleri ve balıkçı yasantısı, burayı büyüleyici hâle getiriyor. Bir zamanların zor ulaşılır balıkçı köyü, artık nhell keşfedilmiş bir yer. Kıyıyı izleyen orman yolları, Kıyıköy ve III iğneada arasında da aynı şekilde uzayıp gidiyor. Bu parçadaki numaralanmış fiilimsilerden hangisi sifat olarak kullanılmamıştır? A) I. BII. C) III. D) IV. E) V. 32

ardan han- uru olarak curulmuş- tir. lanmış- r. 7 35. Performanslarını fotoğraflar aracılığıyla kayıt altına alan sanatçılardan biri Zhank Huan; kariyerine performans enstalasyon sanatlarıyla da ilgilenmiştir. Sanatçı "The sanatçısı olarak başlamış, daha sonra, fotoğraf, video, Body Is Language" (beden dildir) ifadesi altında ürettiği işlerinde, beden üzerinden insan hakları kısıtlamalarına karşı sesini duyurmak istemiştir. Sanatçının "Göldeki Su Seviyesini Yükseltmek İçin" isimli çalışmasında gölün içinde duran insanlar görülmektedir. Bu eylem ve eylemi belgeleyen fotoğraflar, göçmen işçilerin maruz kaldıkları sömürüye ve zor yaşamlarına dikkat çekmek istemekte- 2 dir. Bu parçada "Zhank Huan" ile ilgili olarak aşağıdakiler- den hangisi çıkarılamaz? A) Sanatının toplumu düşüncesinin gerisinde tuttuğu Fotoğraflarla insan hakları için mücadele ettiği C) Fotoğrafla sesini daha iyi duyuracağına inandığı DY Eserleri ile sosyal içerikli mesaj verdiği EX E) İşçi sömürüsüne sessiz kalmadığı

27. Her çevirmen aynı kavrama aynı bakış açısıyla bakmaya- bilir. Kimileri söz konusu kavramda farklı bir anlam veya çağrışım görebilir ve gerekirse bazı kavramları erek dile aktarırken ideolojik, kültürel veya dilsel değişikliklere gidebilir. Bu değişikliklerin ardında çevirmenin bakış açısı, tarzı ya da diğer bir ifade ile tutumu vardır. Bu da çevirinin aktarım olduğu kadar bir yorumlama süreci oldu- ğunu da düşündürmektedir. Zira çeviriyi salt aktarım şeklinde açıklamak, onu mekanik ve sınırları olan bir olguya indirgemektedir. Oysa çeviri kültürün içinde oldu- ğu geniş bir süreçtir. Bu parçada vurgulanmak istenen asıl düşünce aşağı- dakilerden hangisidir? Aİyi bir çeviri farklı dilleri süzmeyi gerektirir. B) Çevirmen, çevirdiği metinde objektif kalabilmeyi ba- şarmalıdır. C) Çeviri, mekanik sınırlara sahip oldukça aslını koruya- bilir. D) Çevirmen yorum gücüne ve bakış açısına gem vur- mamalıdır. Hiçbir eser başka dilde farklı sözcüklerle yaşayamaz. 10

14. İspanya'daki İslam eserlerinin en güzel örneklerinden olan El Hamra Sarayı'nın temeli 1232 yılında atılmıştır. Saray, ay- ni aileden gelen çeşitli hükümdarlar tarafından yapılan ila- velerle genişletilmiştir. El Hamra Sarayı; yazlık saray, elçi sa- lonu, kız kardeş salonu, harem, bahçeler, birbiriyle bağlan- tılı köşkler, çok sayıda oda ve hamamdan oluşur. Gösteriş- li "Aslanlı Avlu"nun tam ortasında, "On İki Aslan" heykelinin taşıdığı bir havuz bulunmaktadır/Sarayın süslemelerinde yo- ğun olarak mermer, alçı ve çini kullanılmıştır. Alçı kaplama- larında arabesk süslemelerle geometrik ve bitkisel bezeme- ler görülmektedir. Eserde kemer, kubbe geçişlerinde pan- dantif (kubbeye geçiş ögesi) ve kubbelerde mukarnas kul- lanımı önemli bir yer tutmaktadır. Saray, yapımında kullanı- lan kırmızı tuğlalardan dolayı İslam dünyasında "Kırmızı Sa- ray" anlamına gelen "El Hamra" adını almış; Batı dünyasın- da ise "Rosa" adıyla tanınmıştır. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden han- gisi söylenemez? A) Benzetmelere başvurulduğu B) Terim anlamlı kelimelere yer verildiği C) Karşılaştırmadan yararlanıldığı D) Gerekçeli yargıya başvurulduğu E) Sayıp dökmelerden yararlanıldığı M

TYT/Türkçe 15. Şiir; karanlık noktaları, belirsizlikleri, biçim dertleri yüzünden muğlak bir yapıdadır. Nabokov'un deyişiyle şiir "sırtımızla okumak" için daha elverişli bir biçim gibi gözükür. Bana kalır- sa roman da böyledir ve böyle olmalıdır. Yazdığımız romanın anlamının ne olduğunu, biz yazarlar sonuna kadar bilmemeli- yiz. Bilsek bile samimiyetle bilmiyor gibi yazmayı derinlemesi- ne öğrenmeliyiz. Mesela Yaşlı Gemici'nin İngiliz dilinin ölmez eserlerinden biri olmasının nedeni, yalnız şiirin çocuksu basitli- ği ve güzelliği değil içindeki pek çok şeyin ne anlama geldiğinin net bir açıklamasının olmaması, hayal gücüyle şekillenmesi, böylece kendini tekrar tekrar okutmasıdır. Bu parçaya göre bir romanın sahip olması gereken temel unsur aşağıdakilerden hangisidir? A) Sıra dışı olaylardan ilham alarak oluşması B) Sanatçıdaki yaratıcılığı ön plana çıkarması C) Sözcüklerin rahat telaffuz edilebilir olması D) Yoruma ve yeniden okunmaya açık olması E) Konu bakımından gerçeklerden kopması

3. Sıfatlar, isimlerden önce gelerek onları çeşitli açıdan niteleyen veya belirten sözcüklerdir Buna göre aşağıdakilerden hangisinde sifat yoktur? A) Bu, benim son şansımdı. B) Küçük kulübe yıllara meydan okuyordu. C) Hepimiz onu ve kardeşini bekliyorduk. D) Buissiz ev. insanı gerçekten ürkütüyordu E) Hiçbir şey söylemeden hızlı adımlarla uzaklaştı.

1. Aşağıdaki cümlelerden hangisinde şimdiki zamanla çekimlenmiş olumsuz soru fiili vardır? A) Sabahları yürüyüşe çıkıyor musunuz? B) Bu hafta yüzme kursuna neden gitmiyorsun? C) Roman ve hikâye okumayı seviyor musun? D) Arkadaşların seni ziyarete gelmiyor mu?

2. Soyut sözcükleri benzetme, istiare ve kişileştirme yollarıyla görünür kılmaya somutlama denir. Buna göre aşağıdaki dizelerin hangisinde somutlama vardır? A) Yaşamak, sevmek gibi gönülden olsun; Olursa bir şikâyet ölümden olsun. B) Geniş, siyah gölgesi hayatımı kaplayan, Tepemde kanat germiş bir kartaldır yalnızlık. Öldük, ölümden bir şeyler umarak. Bir büyük boşlukta bozuldu büyü. Hayatta ben en çok babamı sevdim. Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk Soyutlama vormis Onun inanmış sesiyle biz çocuklar Daha küçülürdük odanın en uzak bir yerinde.

Hayatı farklı şekilde algılayıp hissedenlerin üslubu (içerik) da 1 orijinal oluyor. Kalıplaşmış bir hayat görüşü, kişinin kendi mi- zacını öldüren basmakalıp (özgünlüğü olmayan) bir ifade 11 tarzını kabule zorluyor. Kendini hür (özgür) hisseden sanatçı, dile ruhunun bütün heyecan ve neşesini (sevincini) aktarabi- IV lir. Sait Faik bunun son örneğidir (temsilcisidir). V Bu parçada numaralanmış sözcüklerin hangisi, ayraç içinde verilen açıklamayla anlamca uyuşmamaktadır? A) I B) II C) III D) IV E) V