1960 Sonrası Toplumcu Eğilimleri Yansıtan Şiir Temsilcileri Soruları

8. Astronomi ve uzay bilimleri; gök cisimlerini ve olaylarını inceleyen, insanlık tarihinin en eski dönemlerinden beri çalışmalar gerçekleş- tiren doğal bir bilim dalıdır. İlgilenilen nesneler arasında gezegen- ler, aylar, yıldızlar, bulutsular, galaksiler ve kuyruklu yıldızlar yer alır. Astronomi ve uzay bilimleri, evreni ve evrenin içindeki yerimizi görmemizi sağlar. Bu konuları inceleyerek insanlık ufuklarını sürek- li genişletir ve kozmosu keşfeder. Konular, her yıl dünyanın dört bir yanındaki araştırmacıların keşiflerine dayanarak sürekli olarak gelişmekte ve değişmektedir. Bulguların kökenlerini ve aşamalarını açıklamak için matematik, fizik ve kimyayı kullanır. Bu parçadan hareketle astronomi ve uzay bilimleriyle ilgili aşa- ğıdakilerden hangisi söylenemez? Uzay cisimleri hakkında araştırma ve incelemeler yaptığı BY Çok eski tarihlere dayanan bir bilim dalı olduğu insanların evreni ve yaşadığı gezegeni tanımasında etkin rol üstlendiği Bazı konularda farklı bilim dallarından yararlandığı E) Uzaydaki değişimlerden yararlanarak gelecek hakkında bilgiler verdiği

4. Kabakçı Hasan, önceleri yaptığı işi çok yadırgamıştı () sarsıntı, makine şakırtısı, uğultu () Ancak ne olur- sa olsun, memnundu () şehir hayatını görmüş, köye gidince ballandırarak anlatacağı hikâyesi olmuştu () Bu parçada ayraçlarla () gösterilen yerlere aşağı- dakilerden hangisinde verilen noktalama işaretleri sırasıyla getirilmelidir? A) QU C) (:) (...) (;) (.) B) (;) (...) (:) (!) D) () () () () E) () () () ()

TEST-32 7. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde büyük harflerin yazımıyla ilgili bir yazım yanlışı vardır? A) Orhan Pamuk'un Sessiz Ev adlı romanı takdir edilmesi gereken bir romandır. B) Ankara Üniversitesi "Bahar Şenlikleri" kapsamın- da Teoman'ı çağırmış. C) İstanbul Boğazı'nda meydana gelmesi beklenen büyük bir depremden söz ediliyor. D) Menteşe Dağları, denize paralel değil, tam tersine dik uzanır. E) Bahçeli bir evi olduğu için Sibirya Kurdu almayı düşünüyormuş. 10

7. 1. Sophokles'in getirdiği yenilikleri sürdüren Euripides, kala- balık çevreden kaçıp yalnızlığı benimsemiş bir yazardır. SOTSHUS / II. Çağdaşı birçok yazara göre sanatında daha bireycidir. III. Fakat bu durum onun toplumcu anlayışla eser vermesine engel olmamıştır. IV. Bu yüzden yaşadığı dönemde diğer iki tragedya yazarına göre daha az popüler olmuştur. V. Bu eserlerinde satirik bir üslup takınan Euripides, kuşkucu- dur; sözünü sakınmaz bir kişilik yapısını benimsemiştir. Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin anlamlı bir bütün oluş- turabilmesi için hangileri yer değiştirmelidir? A) I ve V EN MAASSUR Dit ve V Cory B) II ve III E) TV ve V C) II ve IV

A 4 /24 TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 11. 1. Artık yolculuğum, görev yerime yaklaştıkça rü- yalaşıyor, hız kazanıyor gibiydi. Preveze'den, Yanya'dan geçtim. Telgrafhaneye geldim. Bura- si güzel bir yerdi. Bağlık, bahçelik... II. Etrafına bakındı. Yerlerde çimenler yeşermiş, sıska erik dalları bembeyaz çiçeklerle örtülmüş- tü. Hoşuna gitti. Sola eğri çarpık burnunu yukarı kaldırdı. Derin derin havayı kokladı. III. Kamaranın alt salonunda yemekten sonra biz- den başka kimse kalmamıştı. Altı zabittik. Içi- mizden hiçbiri şimdiye kadar Anadolu'yu gör- memişti. Rus hududundaki yeni alaylarımıza gidiyorduk. IV. Oturduğu eşikten kalktı. Artık tamamıyla gece olmuştu. Ellerini cebine soktu. Soğuktan titri- yordu. Belinin ağrısından doğrulamıyor, kambur kambur yürüyordu. Deniz tarafına saptı. V. "Acaba rüyada mıyım?" kuşkusuna kapıldı. Uyanıkken rüya görülür mü? lyice inanabilmek amacıyla elini ısırdı. Yerden bir taş parçası aldı. Alnına vurdu. Evet, işte hissediyordu. Uyanıktı. Numaralanmış parçaların hangilerinde kahra- man anlatıcı bakış açısı kullanılmıştır? A) I ve II B) I ve III D) III ve IV C) II ve V E) IV ve V Otor

Ima aha n ve ali- ora asi, liği yol de ba -il- TYT Sabaha karşı yola çıktık. Kuru bir ayaz vardı. Güneş biraz yükselince gecenin soğuğu yerine kırları yakıcı bir sıcaklık kapladı. At arabasının eskimiş, deri kaplı tente- nesi kızdıkça bana da ağırlık basmaya başladı. Gözlerim yavaşça kapanıyor, uyukluyorum. Arabacım, uzun boylu, yirmi yaşlarında, yanık yüzlü, eğri bakışlı, utangaç bir oğlan. Arabacımın da gözleri kapanıyor, uyuyacakmış gibi... Sinekler rahat bıraksa atlar bile uyuyacak. Bu parçanın anlatımında hangi duyulardan yararla- nılmıştır? A) Görme - Dokunma C) Koklama - Tatma TÜRKÇE Beitme-Koklama D) Görme - Işitme E) İşitme - Dokunma 7.

5.0 9. 1. 1-E Güneşler doldu bomboş evime Bir çift yürek güneşe doğru kanatlı II. Söz söyle gönlünün iktidarınca El elden üstündür arşa varınca Yukarıda numaralanmış dizelerde görülen söz sanatları aşağıdakilerin hangisinde sırasıyla ve- rilmiştir? A) Mecazımürsel - kinaye B) İstiare - tevriye Teşbih-frsalimesel D) Telmih-tenasüp Mecazımürsel - irsalimesel 2-C 3-A 4-E 5-A 12.

AYT/TDE - SB1 33. Milli Mücadele'nin teşkilatlanmasında ve kurumsallaşmasında aşağıdakilerden etkili olmuştur? A) Erzurum Kongresi C) Alaşehir Kongresi hangisi daha B) Sivas Kongresi D) Pozantı Kongresi E) Balıkesir Kongresi

● ● hiçbir şeyi yoktur, tek varlığımızı da daha yüce bir uğurda har- camak isteriz." demiş. Bu söz karşısında oldukça etkilenen Hz. Süleyman, baykuşun ona karşı bu dürüst ve bilgece duruşunu ödüllendirmiş ve eşini kuşların tüylerinden vazgeçirmiş. ● Bir baykuş efsanesine göre Hz. Süleyman Dönemi'nde, Tek- ke-i Mürgan (Kuşların Tekkesi) adı verilen bir tekke varmış ve senede bir kere bütün kuşlar bu tekkeye gelip toplanırmış. Kuşların birbirleriyle sohbet edip dertleştikleri bu tekkenin padi- şahı "Anka kuşu" imiş. Bir zaman sonra Anka kuşu padişahlığı bırakır ve yerine baykuş, padişah olup kuşların başına geçer. 1 37 Bu parçadaki numaralanmış sözlerin sözlük anlamı aşağıda karışık olarak verilmiştir: ● Hz. Süleyman'ın eşi, kuş tüyünden yastıklar yapıyormuş. Bir gün kuşların hepsinden kendisine tüy vermelerini iste- miş. Bu durumdan muzdarip olan kuşlar, bu sorunu bir türlü || ● cesaret edip de dile getirememiş. Bunun üzerine baykuş, ||| Hz. Süleyman'ın huzuruna çıkarak "Biz kuşların tüyden başka IV Niyetten veya karardan caymak Farkında değilmiş gibi davranmak Belirtmek, açıklamak, ifade etmek Bir işin yönetimini ele almak Acı ve ızdırap çekmek Buna göre, numaralanmış sözcüklerden hangisinin anlamı yanlış verilmiştir? A) 1 B) II C) III TO yay D) IV E)X

1. Geçmişteki kavimlerin ruh ve tabiatını, duygularını geleceğe aktaran eserler gayri şahsi, umumi (öz- nel) bir sanatın ürünleriydi ve tamamen müşterek (ortak) duyguların ifadesiydi. İşte bu devre sana- tin ilk safhasını (evresini) yani umumi, tabii, müş- terek sanatı oluşturur. Daha sonra sanat umumi ol- maktan çıkar, şahsi (özlük) bir mevcudiyet (var ol- ma) kazanır. Bu parçada numaralanmış sözlerden hangi- sinin anlamı parantez () içinde verilen açıkla- mayla uyuşmamaktadır? A) I B) II C) III D) IV E) V 24, 2 3. Dünyada ya anlamdaki tan ve işler miştir. Bek zitifliğe du tır. İş ve öz ri, hayatır yük değiş köklü değ sefesi, D ve yönel insan, de Bu parç aşağıda

17. (I) Yazar, son yıllarda sıklıkla ele alınan konulara farklı bir açıdan yaklaşmış, müzik bilgisiyle zenginleştirmiş eseri. (II) Inceliklerle dolu bu romanın sonu biraz heyecan ve- rici olabilirdi. (III) Ayrıca bazı karakterler kurguya katkıda bulunmadıkları hâlde yer tutuyorlar. (IV) Natalie'nin daha önemli bir rol oynayacağını sanıyor okur ama o, işlenme- miş bir karakter olarak kalıyor. (V) Müzede birisiyle karşı- laşması, sonradan Melani'nin hikâyesinin anlaşılması için kullanılacak sanıyoruz; bu bağlantı kurulmuyor. VI) Ama bunlar önemli bir sorun oluşturmuyor romanda; zevkle okunan başarılı bir ilk roman. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde sözü edilen esere yönelik hem olumlu hem de olum- suz bir eleştiri söz konusudur? A) II. /B) MI. C) IV. D) V. E) VI.

Bilge Karasu, metinlerinde çok sık virgül kullanır. En küçük soluklanma anını bile bir virgülle diğerlerinden ayırmayı önemser. "Karısı, arada bir, gözlerini siliyordu." cümlesinde yazarın kullandığı Türkçe, dil bilgisi kurallarına uygunluk- tan çok, metnin tartımına uygun olarak okunması amacını taşımaktadır. Aynı zamanda okurun hız yapmasını engel- lemek için konmuş bu virgüller, durumu tam olarak kavra- mamız için konmuş olan birer kasis işlevi görür. İçinde yaşanılan anı, durumu diyelim, bir film yönetmeni gibi karelere böler. Bu nedenle yazar hiçbir şeyi geçiştirmemi- ze, dalgınlaşmamıza izin vermeyen bir anlatımla ilerler. Bu parçanın anlatımı için aşağıdakilerden hangisi söy Jenemez? A) Örneklemeye yer verilmiştir. B) Açıklayıcı anlatım vardır. C) Benzetme yoluyla somutlaştırma yapılmıştır. D) Tanık göstermeyle düşünce desteklenmiştir. E) Dilin göndergesel işlevinden yararlanılmıştır.

7. 1. Türk düşünce tarihinin önemli isimlerinden bin olan Ziya Gökalp, sosyolog ve fikir adamı kimi II. Manzumelerinde estetik kaygı gütmekten ziyade ğinin yanı sıra şair olarak da karşımıza çıkar. zamanın meselelerine yönelerek fikri öncelemiştir. III. Kaynağını anlatılardan alan mekân, sahip olduğu değerlerin üzerine yeni anlamlar yüklenerek ha tira ve hafıza oluşturmanın temel bileşeni hâline gelir. IV. Ulusal bilinci inşa etmek için Orta Asya'ya uza- nan Gökalp millî destanlara, efsanelere, menki- belere, mitolojiye yönelir. V. Dönemin öncelikli meselesi ise dağılan devleti kurtaracak fikrî bir mecraya sokmaktır, ona göre milliyetçilik bu yollardan biridir. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin anlamlı bir bütün oluşturması için hangilerinin birbiriyle yer değiştirmesi gerekir? A) I ve II D) III ve V B) I ve III C) II ve IV E) IV ve V

18. (1) Kahveciden Balkapanı Hanı'na, oradan da Nalburlar Çarşısı Sokağı'na doğru yürüyorum. (II) Çocuk yaşta burada valilik yapan Cem Sultan'ın adını taşıyan han- dan geçip kentin kalbi Nasrullah Meydanı'na geçiyorum. (III) Hayat burada; güvercinler, namaz vaktini bekli- yen yaşlılar, banklarda sohbet edenler, gelip geçenler demek. (IV) Buradan kentin en turistik noktalarından İsmail Bey Külliyesi'ne geliyorum. (V) Kendisi ve mina- resi kesme taştan olan caminin bahçesindeki altıgen, fıskiyeli ve havuzu demir kafesle örtülü şadırvanın etra- fı, zaman zaman gençlerin buluşma yeri. Numaralanmış cümlelerin hangisinde bir yazım yan- lışı vardır? A) I B) II C) III D) TV E) V

4. Aşağıdaki cümlelerden hangisinde "görmek" eylemi- nin birleşik çekimi yanlış belirtilmiştir? A) görüyordum - şimdiki zamanın hikâyesi B) görmezmişsiniz - geniş zamanın rivayeti C) görmeliydin - istek kipinin hikâyesi D) göreceksek - gelecek zamanın koşulu E) görseymişiz - dilek-koşul kipinin rivayeti 191

9. Bende hiç tükenmez bir hayat vardı Kırlara yayılan ilkbahar gibi Kalbim hiç durmadan hızla çarpardı Göğsümün içinde ateş var gibi Bu dizelerde aşağıdakilerden hangisi yoktur? A) Edat grubu B) Tekrar grubu D) Sifat-fiil grubu sim tamlaması Soru Bankası E) Srat tamlaması