1960 Sonrası Toplumcu Eğilimleri Yansıtan Şiir Temsilcileri Soruları

6. Aşağıdaki cümlelerin hangisinin yüklemi çatı bakımın- dan diğerlerinden farklıdır? A) Çocukluk yıllarından beri hep yapayalnız yaşamıştı bu ISSIZ şehirde. B) Kimi kimsesi olmayan bu adam, bir ustanın yanında uzun süre çalıştı. C) Açık pencerenden esen yele, denizden gelen yosun kokusu karışıyor çoğu zaman. D)) Çarpık, dağınık bir odanın içinde tek başına debelenir- ken bulmuştum. Onu & geçia!: (nearev E) Acının tüm kıvrımlarının gezindiği yanaklarından aşa- ğılara yağmur yağıyordu.

insanlan, beyin fosili bulunan dinozorun yaklaşık 130 mlyon y op yaşayan Iguanodon gibi bir otobur olduğunu söyled () Big batakdikta olduğu düşünüinn dinozor. kafasinperfura gömülü kalmaer sebebiyle fosilleşmiş. (V) Bu sebeplo fosilin bugüne kadar korunabildiği düşünülüyor. Bu parçadaki numaralanmuş cümlelerimtgtsntöge sıralapugi "özno-zert tümieci - Kitaplardan doğan edebiyat, bulduğu en doğru yolun üstünde kendi izlerini birakarak zaman içinde yol alıyorsa 1 doğru yoldadır. Yaşananlan hemen yansıtma telaşındaki doğrudan anlam, zamanın edebiyat dönük ruhuna ters 11 düşer, romanı okurun düzeyinin altına düsürür. Ne dediğini D) (V hemen sie veren, kurmaca olarak romanın yerine geçen romanlar okumak yerine içine çekerek düşündüren. IV Towlindedir? E) V dolayısıyla okurun alimlarna yetilerini harekete geçiren V O roman, zamanın ruhunu yakalamış demektir. Yoksa okuduklarımızın üstünde durmaya gerek kalmaz. ve li Bu parçada numaralanmış sözcüklerden hangi ikisi hern yapım hem de çokim eki atmamistir B) I. ve W D) ve IV 3D YAYINLARI E) Ive V C) II. ve III Bu parçac asağıda v A) 1. üm B) II. cür C) II. c D) IV. c E) V 16. Tarik tehin dev gür kar ? B A B

11. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yazım yanlışı yapıl- mistir? AÇocuk diyip de geçmeyin, onların da bir düşünce evreni vardır. B) Bu durum gitgide büyük bir sorun hâline gelmeye başladı. CRessam son yağlı boya tablosunu evinin duvarına asti. D) Hırsımdan bazılarına eserlerimi bedava verdim. E) Talebelik günlerimizde yaşadıklarımız, maziden birer görünüm olarak karşımda.

n 13. Bazı sevinçlerimiz güneşi görünce oldu Baktık bir geçtiği yerden Adam boyu kalkıyordu otlar Bu dizelerdeki altı çizili sözcüğün türce özdeşi aşağıdaki cümlelerin hangisinde yoktur? A) Açılmamış kanatların büyüklüğü bilinmez. B) Adalet olmadan düzen olmaz. C) Çok söz hamal yüküdür. D) Deveyi yardan uçuran bir tutam ottur. E) İyi dostluklar hesapsız kurulur.

TYT/ Türkçe 18. Beydağları'nın ilk keskin tırmanışı şimdi başlıyor. Finike-Elmalı kara yolunun tam ortasına denk düşen Arif köyünün, özellikle doğal kaynak-medeniyet ilişkisiyle ilgili gezginlere söyleyeceği çok şey var. Çünkü bir su cenneti olan Arykanda, bu bölgeye kurulmuş. Arif'i geçmek üzereyken yolun sağında en sarp yükseltiye doğru kamyonların art arda dizildiğini görüyorsunuz. Burası gürül gürül akan şelalelerinden adını alan Aykırtça. Batı Toroslar'ın sarp noktasından çıkan pinarlar, dağ keçilerinin sıçrayışları eşliğinde yol kenarında bir dizi köy çeşmesine dönüşmüş. Aykırtça, suyun enerjisinden dolayı seviliyor; susuzluğun giderilmesinin ardından közde Türk kahvesi, keçiboynuzu, gözleme ya da süt misiri molası bazen saatlerce sürüyor. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? LA) İkilemelere yer verildiği V LB) Farklı duyulada algılanabilen ayrıntılara başvurulduğu C) Olayların oluş sırasına göre aktarıldığı LD) Abartılı anlatımdan yararlanıldığı Farklı yapıda cümleler kullanıldığı 20. ba ba d b

2. SERI SÖZCÜK VE CÜMLEDE ANLAM KAM 1. İçinde "burun" kelimesi bulunan deyimlere baktığımızda bu deyimlerin alçak gönüllülükle ilişkisi dikkatimizi çeker. Bur- nun yapısı, duruşu ve hâlleri kişinin kibrine dair hüküm verir- ken etkili birer anlatım aracı olmuştur. - veren deyimlerdendir. bu anlamı Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilemez? ve ---- A) Burnu büyümek - burnundan kıl aldırmamak B) Burnu Kafdağı'na çıkmak - burnu havada olmak C) Burnu yere düşse almaz - burnu büyük D) Burnunun yeli harman savurmak - burun şişirmek E) Burun kıvırmak - burnunun ucunu görememek veya P 3. Bir ço ancal kida E bu ec Italya durum kunu Bu c bir k A) 2. Sosyal medya sadece duyuru (ilan) için elverişli (uygun). 4. Aşa Yoldaş olduğun insanların, içinde olduğun bir şeyi bilmelerini 11 birli B) 1 A

3. Edebî türler içerisinde felsefeye en yakın tür, şiirdir. Bu da felsefenin şiirin yerine geçmesi onun vazifesini alması anlamında değil, va- roluşsal durumları daha iyi göstermesi an- lamındadır. Şiir, insana kendi varoluşunun kapılarını gösterebilecek, insana kendisini ta- nitabilecek onu kendisine yaklaştırabilecek bir imkâna sahiptir. Şiirin parçalı bir yapıda olma- si bunun önünde bir engel değildir. Hatta an- lam çerçevesini sağlayan unsurlar, anlam açı- sından çok katmanlı bir yapıya sahip olması ve az sözle çok şeyi anlatabilme özelliği göz önüne alındığında diğer türlere göre şiirin bu konuda daha başarılı olacağı anlaşılmaktadır. Bu parçadan şiir ile ilgili olarak aşağıdaki- lerden hangisi çıkarılamaz? A) İnsana yaşamsal gerçekleri gösterecek, kendisini tanıma fırsatı sunabilecek güce sahiptir. B) Her ne kadar dağınık bir yapıya sahip G olsa da insanı etkisi altına alabilecek ola- nağa sahiptir. Y A C) Gerek edebiyatın diğer türleri gerekse Y felsefeye göre çok daha kapalı, soyut bir ! anlatıma sahiptir. N A D) Felsefeye ne kadar yakın olsa da koltu-R ğunu felsefeye devretmesi mümkün de- I ğildir. E) Taşıdığı anlamsal yoğunluk nedeniyle okuru kendisine çekebilme noktasında zorlanmayacaktır.

14. Muhatap alınmanın verdiği heyecanla önünde oturu- yordum (1) Sadece televizyonlarda gördüğümüz bir dönemden ve kişilerden söz ediyordu duvardaki fotoğ- rafa bakarak (II) Bana mütebessim, akıcı ve sakin bir ses tonuyla hitap ediyordu medeniyetimizin kadim şehri Urfa'dan (III) Fotoğraftakilere göz gezdiriyorum, hepsi de o dönem Ankara Radyosundan utçular, klarnetçiler, tamburcular (IV) Gocüp gidenleri bir çembere almıştı ve kalan birkaç kişiye bakıp içekti kederle (V). Bu parçada numaralanmış yerlerden hangisine di- ğerlerinden farklı bir noktalama işareti getirilmeli- dir? A) I B) II C) III 5) IV E) V

Bok 9. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde birleşik sözcükle- rin yazımı ile ilgili bir yanlışlık yapılmıştır? A) Türkiye'de trafiğe kayıtlı motorlu kara taşıtlarınca 2019'da kat edilen yol, 301 milyar 555 milyon kilo- metre oldu. B) Rastgele çektiğimiz fotoğraflar daha güzel çıkıyor, tıpkı tesadüfen tanıştığımız insanlar gibi. C) Genç adam duydukları karşısında suspus oldu ve uzunca bir süre hiç kimseyle konuşmadı. D) Kastamonu'nun Şenpazar ilçesi sınırları içerisinde bulunan Şehriban Kanyonu, ziyaretçilerini cezbedi- yor. E) Müsait olduğunuz bir gün sizinle kahve içip eski gün- ler yâd etmek isterim, demişti. AULADORS händetrak defermate menelmal RASYONEL YAYINLARI

1. Ses Bilgisi - II Geçmişte yaşanan olumlu ya da olumsuz olaylar birer tecrü- bedir. Bu tecrübe edebî bir tür olan romana ziyadesiyle yansır. || Yazarın yaşadığı toplumsal, sosyal olay veya durumların etkisiyle şekillenen düşünce dünyası tüm edebî türler içinde en çok romanda kendini hissettirir V Bu parçada altı çizili sözcüklerden hangisinde bir ses olayı yoktur? A) I B) II C) III D) IV E) V

re cevaplayınız. rak Müslüman bil- a güney haritanın sında gösteriliyor- aritanın merkezin- Afrika'nın ekva- sında göstermiş- iyileştirilmesinin n bir dizi iç deniz n haritasının ön- olduğu söyleni- in Bir Eğlence" li coğrafya ese- Dire bir görüşen yerleri göster- tası sonraki yıl- erin izler bırak- cevap bulmak Omış, geri dön- sanlara aktar- haritalar oluş- azırlanmasına na önemli kat- lerden han- imdarlardan kici nitelikte -rinin yazarı inde kalan n haritalar isi yok- 7 DENEMELER 7. ve 8. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Kahramanın muz kabuğuna basıp düşmesi çizgi dizilerde ve filmlerde karşılaştığımız bir sahne. Bazen rakibinin tu zağına düşen, kimi zaman ise sadece talihsiz olan kahra man yolda yürürken muz kabuğu yüzünden kayıp düşer. Peki, muz kabuğu gerçekte ne kadar kaygan? Muz kabu quna basıp düşmek mümkün mü? Bir grup bilim insanı bu soruların ardına düşerek araştırmalarının sonuçlarını aka demik bir makalede yayımladılar. Araştırmacılar öncelikle film ve çizgi dizilerdeki sahneyi deney ortamında canlan dırdılar. Yaygın kullanılan linol döşemeler, muz kabuklan ve ölçüm cihazlarıyla benzer bir kurgu oluşturdular. Deney düzeneğinde döşemenin altına yerleştirilen ölçüm aletleri, dış tarafı yukarı bakacak biçimde duran muz kabuğu ve bu kabuğa belirli bir açıdan basarak belirli bir kuvvet uygula- yan ayakkabı sistemi bulunuyordu Değişik açılarla, Ji peşit- yuzeylerde, farklı kalınlıklarda müz kabukları ile yaplah deneyler sonucunda sürtünme katsayısı ortalama 0.07 rak ölçüldü. Gündelik hayatta kullandığımız çoğu materya- Tin sürtünme katsayısının çok altında olan bu değer, ivice kayganlaştırılmış yüzeylerinkine ise hayli yakındır. Muz buğunun normalde lifli görünen pürüzlü yapısı mikroskop- la incelendiğinde, içerisinde bulunan foliküllerden oluştuğu anlaşılır. Muz kabuğu kuvvete maruz kaldığı zaman folikü- ler yapı zarar gördüğü için kayganlaştırıcı sıvılar açığa çı- kar ve böylece muz kabuğu üzerinde bulunduğu yüzeyin sürtünme katsayısını azaltır. Dolayısıyla da üzerine basan kişinin ayağının kaymasına yol açar. yargılarından hangileri doğrudur? A) Yalnız I B) Yalnız II D) I ve II hatırlatıyor. et Hamdi Tanpınar'ın aynı zar dini da veren "Yaz Yağm birinden bir tuzak de nemek glasılmaz bir saade ana annu Yaz Yay kumorum. So Di ilkin şumdur! 1995 105 dah diğimi da biliyorun kaleme aldığı 10 ve 11. soruları aşağıdaki parçaya E) II ve III DENEMELER Ap defa daha dima arda ikin Bu parçaya göre sözü edilen araştırmacılar için, Araştırmaları için birbirinden farklı türde muz kabukla- ri kullanmışlardır. II. Film ve çizgi dizilerdeki muz kabuğuna basıp düşme sahnesini deney ortamında canlandırmışlardır. II. Araştırma sonuçlarını akademik bir makalede yayımla- mışlardır. nanlard Fak Abasiya öykülerini te elirtir. Anlaşılan odur ki "Ya nar'ı seven okurları aras birçok kişi olduğunu nedir bunun nedeni? Ger C) Yalnız III 80 zenne okuduğunda cak a benzer enzer Abdullah Efendinin Rüya etki yaratmış Ta bir en okurlarda. Yine de "Abd- canı çeken nedenler az çok slagelmedik bir öyküdür, üstücülükle ilişkilendirilmis desinin "metafizik" olduğu Yağmuru"? Giderek kisala onca farklı, vaatkâr kitap. altmış sayfalık bir uzun ö yor? Neden Tanpınar hå u polisilmistir. Bu parçadan hareketl kilerden hangisi söyl A) Eseri bir kere okur B) içinde bulunduğu C) Fethi Naci tarafın D) "Abdullah Efendi fından yazılmışt E) Edebiyatımızda 8. Bu parçanın anlatımı için aşağıdakilerden hangisi söy- lenemez? A) Karşılaştırmadan yararlanılmıştır. 10. Bu parçada a= A) Karşıt anla B) Ad aktarm

9. Namık Kemal, roman kişilerine Türk anlatım türünde o güne dek karşılaşılmayan boyutlar vermek istemiştir. Kişilerin ruhsal durum betimlemelerinin aşağı yukarı hepsinde, içinde bulunduğu çevreyi de betimler. Bu parçada sözü edilen yazarın hangi anlatım niteliğin- den söz edilmektedir? A) Yoğunluk B) Duruluk D) Evrensellik C) Akıcılık E) Özgünlük

I. A) I II. III. IV. V. Tanzimat 1. Dönem Şiiri Aruz ölçüsü kullanma Toplumsal temaları işleme Halk şiiri nazım biçimlerini kullanma Romantizm akımını yansıtma Şiiri araç olarak görme Yukarıdaki tabloda numaralanmış karşılaştırmaların hangisinde yanlışlık vardır? B) II Tanzimat II. Dönem Şiiri Aruz ölçüsü kullanma Bireysel temaları işleme Divan şiiri nazım biçimlerini kullanma Romantizm akımını yansıtma Şiiri amaç olarak görme C) III D) IV

2. Bu parçadan hareketle aşağıdaki genellemelerden hangisine ullaşılabilir? A) Toplumun aksayan yönleri, zamanında giderilmezse huzursuzluğa yol açar. hinga B) Tepkilere ölçüsüz davranmak, karmaşaya sebebiyet verir. C) Yaşananlar karşısında duyarsız olmak, toplumu geriye götürür. D) Yaşanmışlardan ders çıkaran toplumlar ileri toplumlar- dir. E) Toplumla ilgili gözetilen zamanlama, bazı işlerin yapıl- masında çok önemlidir.

38. Dostoyevski üzerinde durulması gereken en can alıcı özellik, onun derin ve ayrıntılı sosyopsikolojik gözlem yeteneğidir. Çünkü kendi döneminde hem edebiyatta hem de sosyal bilimlerde onun bir ekol yaratmasında ve günümüze kadar değerinden bir şey kaybetme- den gelmesinde bu özelliği en büyük rolü oynamıştır. Dostoyevski bu yeteneği sayesinde farkında olmadan birçok psikiyatrik ya da psikolojik özellikleri, yarattığı kahramanlar üzerinden tanımlamış ve bunun sebeplerini de kısmi olarak çözümlemiştir. Dünyaca ünlü Avusturyalı nörolog, analizin babası olarak kabul edilen Sigmund Freud, bu konuda onun bir edebiyatçı kimliğinin ötesinde değer taşıdığını ifade etmiştir. Freud, eserinde Dostoyevski'nin karmaşık kişiliğini; yaratıcı bir sanatçı, nevrozlu bir hasta, bir ahlakçı ve bir günahkar olarak dört ayrı yönden ele alabileceğimizi söylemiştir. Bu parçadan hareketle Dostoyevski ile ilgili olarak aşağıdaki- lerden hangisine ulaşılamaz? bir Ba A) Eserlerinde kahramanlarının psikolojik özelliklerine yer vermiştir. B) Psikoloji alanında yaptığı çalışmalarla adından söz ettirmiştir. C) Eserlerinde doğru psikolojik çözümlemeler yapma kapasitesi- ne sahiptir. TYT/01ÖZEL-4 (A Serisi) yo 10 D) Gözlem gücü gelişmiş bir edebiyatçıdır. Çözümlenemeyen kişiliğiyle dünyaca ünlü psikolog tarafından beğenilmektedir. E

13. Belirtili isim tamlamalarında tamlayan, tamlanan ya da her ikisi bir sifat tarafından nitelenebilir. Aşağıdakilerden hangisinde bu açıklamayı örnek- lendiren bir isim tamlaması vardır? A) Bilgisayarımı bir süre teknik servisin soğuk kolla- rına bıraktım. B) Olası tehlikeleri bildiğim için özel bilgisayarımın başına kötülükler gelmesini istemiyordum. C) Bilgisayar satıcısını beklerken birkaç kişinin bilgi- sayarıma baktıklarını fark ettim. D) Zavallı bilgisayar teknik servis dönüşünde, titrek bir muhabbet kuşu gibiydi. E) Tercihim o küçük bilgisayardan yanaydı ama ola- yı abartmanın hiçbir anlamı yoktu.