Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

1960 Sonrası Toplumcu Eğilimleri Yansıtan Şiirin Özellikleri Soruları

11. Sular yükselince balıklar karıncaları yer; doğrudur fa-
kat sular çekilince de karıncalar balıkları yer.
Bu cümlede anlatılmak istenene anlamca en yakın
atasözü aşağıdakilerden hangisidir?
A) Ağaca çıkan keçinin dala bakan oğlağı olur.
Vakitsiz öten horozun başını keserler.
B)
E)
Ağaca balta vurmuşlar "sapı bedenimden" demiş.
Sap döner, keser döner, gün gelir hesap döner.
Sel ile gelen, yel ile gider.
Lise Türkçe
1960 Sonrası Toplumcu Eğilimleri Yansıtan Şiirin Özellikleri
11. Sular yükselince balıklar karıncaları yer; doğrudur fa- kat sular çekilince de karıncalar balıkları yer. Bu cümlede anlatılmak istenene anlamca en yakın atasözü aşağıdakilerden hangisidir? A) Ağaca çıkan keçinin dala bakan oğlağı olur. Vakitsiz öten horozun başını keserler. B) E) Ağaca balta vurmuşlar "sapı bedenimden" demiş. Sap döner, keser döner, gün gelir hesap döner. Sel ile gelen, yel ile gider.
Osmanlıda ilk olarak Tahtakale'de açılan ve tüm
şehre hızla yayılan kahvehaneler sayesinde halk
kahveyle tanışmış. Günün her saati kitap ve güzel
yazıların okunduğu, satranç ve tavlanın oynandığı,
şiir ve edebiyat sohbetlerinin yapıldığı kahvehane-
ler ve kahve kültürü dönemin sosyal hayatına dam-
gasını vurmuş. Saray mutfağında ve evlerde yerini
alan kahve, çok miktarda tüketilmeye başlanmış.
Çiğ kahve çekirdekleri tavalarda kavrulduktan son-
ra dibeklerde dövülerek cezvelerde pişirilmek sure-
tiyle içiliyor ve en itibarlı dostlara büyük bir özenle,
süslü fincanlarda ikram ediliyormuş. Kısa sürede
gerek İstanbul'a yolu düşen tüccarlar ve seyyahlar
gerekse Osmanlı elçileri sayesinde Türk kahvesinin
lezzeti ve ünü önce Avrupa'yı oradan da tüm dün-
yayı sarmış. Zaman içinde Avrupa mutfağına giren
ve yepyeni hazırlama metodu ile hazırlanan kahve,
güğüm ve cezvelerde pişirilerek "Türk kahvesi"
adını almış. Günün ilk yemeğine "kahvaltı" denme-
sinin sebebi, sabahları kahve öncesi yenen yemek
olmasındandır.
Bu parçada aşağıdaki anlatım biçimlerinden
hangisi ağır basmaktadır?
A) Betimleme B) Kişileştirme
C)Tanımlama
Açıklama E) Örnekleme
Lise Türkçe
1960 Sonrası Toplumcu Eğilimleri Yansıtan Şiirin Özellikleri
Osmanlıda ilk olarak Tahtakale'de açılan ve tüm şehre hızla yayılan kahvehaneler sayesinde halk kahveyle tanışmış. Günün her saati kitap ve güzel yazıların okunduğu, satranç ve tavlanın oynandığı, şiir ve edebiyat sohbetlerinin yapıldığı kahvehane- ler ve kahve kültürü dönemin sosyal hayatına dam- gasını vurmuş. Saray mutfağında ve evlerde yerini alan kahve, çok miktarda tüketilmeye başlanmış. Çiğ kahve çekirdekleri tavalarda kavrulduktan son- ra dibeklerde dövülerek cezvelerde pişirilmek sure- tiyle içiliyor ve en itibarlı dostlara büyük bir özenle, süslü fincanlarda ikram ediliyormuş. Kısa sürede gerek İstanbul'a yolu düşen tüccarlar ve seyyahlar gerekse Osmanlı elçileri sayesinde Türk kahvesinin lezzeti ve ünü önce Avrupa'yı oradan da tüm dün- yayı sarmış. Zaman içinde Avrupa mutfağına giren ve yepyeni hazırlama metodu ile hazırlanan kahve, güğüm ve cezvelerde pişirilerek "Türk kahvesi" adını almış. Günün ilk yemeğine "kahvaltı" denme- sinin sebebi, sabahları kahve öncesi yenen yemek olmasındandır. Bu parçada aşağıdaki anlatım biçimlerinden hangisi ağır basmaktadır? A) Betimleme B) Kişileştirme C)Tanımlama Açıklama E) Örnekleme
(1) "Kendini bilme ilmi'ni öğrenmek isteyenlere öncülük etmiş-
tir Yunus Emre. (11) 13. yüzyılda yaşamış bu arif kişinin, şiir-
leriyle verdiği, yüzyılları ve ülkeleri aşan mesajlar öyle sevilir
ve benimsenir ki edebiyat tarihimizde birçok Yunus Emre yer
alır. (III) 15 yerde makamı ya da türbesi vardır, (IV) Saba-
hattin Eyüboğlu: "Anadolu'da binlerce ağızdan söylenmiş ve
söylenen bir Yunus korosu var." demiştir. (V) Taptuk Emre'nin
deyişiyle "Bizim Yunus", yaşadığı toprakların harcına sevgi
ve hoşgörü katmaya devam ediyor. (VI) Sözü, Anadolu'nun
sözü olmuş bu büyük ozan, bugün de dilimizin ve edebiyatı- V
mızın mimarları arasında sayılıyor.
3. Bu parçada Yunus Emre'yle ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisine değinilmemiştir?
ADAnadolu'nun birçok yerini dolaştığına)
B) Yol gösterici olduğuna
C) Şiirlerinin, güncelliğini koruduğuna v
DY Şiirlerinde neleri yansıttığına
E) Şiirlerinin evrensel bir nitelik taşıdığına
Lise Türkçe
1960 Sonrası Toplumcu Eğilimleri Yansıtan Şiirin Özellikleri
(1) "Kendini bilme ilmi'ni öğrenmek isteyenlere öncülük etmiş- tir Yunus Emre. (11) 13. yüzyılda yaşamış bu arif kişinin, şiir- leriyle verdiği, yüzyılları ve ülkeleri aşan mesajlar öyle sevilir ve benimsenir ki edebiyat tarihimizde birçok Yunus Emre yer alır. (III) 15 yerde makamı ya da türbesi vardır, (IV) Saba- hattin Eyüboğlu: "Anadolu'da binlerce ağızdan söylenmiş ve söylenen bir Yunus korosu var." demiştir. (V) Taptuk Emre'nin deyişiyle "Bizim Yunus", yaşadığı toprakların harcına sevgi ve hoşgörü katmaya devam ediyor. (VI) Sözü, Anadolu'nun sözü olmuş bu büyük ozan, bugün de dilimizin ve edebiyatı- V mızın mimarları arasında sayılıyor. 3. Bu parçada Yunus Emre'yle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? ADAnadolu'nun birçok yerini dolaştığına) B) Yol gösterici olduğuna C) Şiirlerinin, güncelliğini koruduğuna v DY Şiirlerinde neleri yansıttığına E) Şiirlerinin evrensel bir nitelik taşıdığına
Zarflar
arf değildir?
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "ne kadar" sorusunun
cevabı olan sözcük tür yönüyle diğerlerinden farklıdır?
Zarflar
Fazla mal huzur getirmez.
B) Yolda kalan çok araç vardı.
C)Yarım ekmek ancak yedi.
Rihtimda epey yolcu vardı.
E Daha zor sorulan bile çözebilirdi.
10. Yaz geld
Rüyama
Yorgun
Lakin
Hep
Bi
Lise Türkçe
1960 Sonrası Toplumcu Eğilimleri Yansıtan Şiirin Özellikleri
Zarflar arf değildir? Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "ne kadar" sorusunun cevabı olan sözcük tür yönüyle diğerlerinden farklıdır? Zarflar Fazla mal huzur getirmez. B) Yolda kalan çok araç vardı. C)Yarım ekmek ancak yedi. Rihtimda epey yolcu vardı. E Daha zor sorulan bile çözebilirdi. 10. Yaz geld Rüyama Yorgun Lakin Hep Bi
Batı'daki gelişmeleri ve Batı edebiyatını geriden değil,
günü gününe izleyeceklerini söyleyerek Batı'nın
önemli eserlerini Osmanlıcaya, Türk edebiyatının
önemli eserlerini de Batı dillerine tercüme edecekleri-
ni, Doğu ve Batı arasında bir kültür köprüsü kurmak
istediklerini açıklamışlardır.
Genç yetenekleri bir araya getirerek fikir tartışmaları
yapacaklarını, düşünce ve edebiyat alanında konfe-
ranslar düzenleyeceklerini, bunlarla ilgili de halkı bilgi-
lendireceklerini ortaya koymuşlardır.
Topluluğun yayın organının Servet-i Fünûn dergisi
olmasına, Fecr-i Âtî üyelerinin eserlerini "Fecr-i Âtî
Kütüphanesi" adı altında yayımlanmasına karar ver-
mişlerdir.
Bu ilkelere dayanarak Fecri Ati edebiyatı için aşağıda-
kilerden hangisini söylemek doğru değildir?
A) Halkın yararı için edebiyat yapmışlardır.
B) Edebiyatı bir dergi etrafında yapmışlardır.
C) Türk edebiyatın geniş coğrafyalara yaymak istemiş-
lerdir.
D) Pasif değil aktif bir edebiyat sergileme amacındadırlar.
E Batı edebiyatını rehber edinmişlerdir.
Lise Türkçe
1960 Sonrası Toplumcu Eğilimleri Yansıtan Şiirin Özellikleri
Batı'daki gelişmeleri ve Batı edebiyatını geriden değil, günü gününe izleyeceklerini söyleyerek Batı'nın önemli eserlerini Osmanlıcaya, Türk edebiyatının önemli eserlerini de Batı dillerine tercüme edecekleri- ni, Doğu ve Batı arasında bir kültür köprüsü kurmak istediklerini açıklamışlardır. Genç yetenekleri bir araya getirerek fikir tartışmaları yapacaklarını, düşünce ve edebiyat alanında konfe- ranslar düzenleyeceklerini, bunlarla ilgili de halkı bilgi- lendireceklerini ortaya koymuşlardır. Topluluğun yayın organının Servet-i Fünûn dergisi olmasına, Fecr-i Âtî üyelerinin eserlerini "Fecr-i Âtî Kütüphanesi" adı altında yayımlanmasına karar ver- mişlerdir. Bu ilkelere dayanarak Fecri Ati edebiyatı için aşağıda- kilerden hangisini söylemek doğru değildir? A) Halkın yararı için edebiyat yapmışlardır. B) Edebiyatı bir dergi etrafında yapmışlardır. C) Türk edebiyatın geniş coğrafyalara yaymak istemiş- lerdir. D) Pasif değil aktif bir edebiyat sergileme amacındadırlar. E Batı edebiyatını rehber edinmişlerdir.
4. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "ad, sifat, zamir, zarf" gö-
revli sözcüklerin tümüne örnek vardır?
A) Geniş halk kitlelerinin konuşmalarında yer alan kişi ve olay-
ları esprilerle vurguladı.
B) Ümit Yaşar Oğuzcan, bütün hayatını şiire adamış; şiir olma-
dan nefes almamış bir şairdir.
C) Eski şiirimizle bağları koparmadan, ondan kuvvet alarak ye-
ni bir şiir yazmaya çalışıyorum.
D) Duygu ve hayranlık ile felsefeyi kaynaştıran son şiirlerinde
usta bir söyleyişe ulaşmıştır.
XIII. yüzyıldan başlayarak günümüze kadar şiiri getiren şa-
irleri unutamayız.
s
Lise Türkçe
1960 Sonrası Toplumcu Eğilimleri Yansıtan Şiirin Özellikleri
4. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "ad, sifat, zamir, zarf" gö- revli sözcüklerin tümüne örnek vardır? A) Geniş halk kitlelerinin konuşmalarında yer alan kişi ve olay- ları esprilerle vurguladı. B) Ümit Yaşar Oğuzcan, bütün hayatını şiire adamış; şiir olma- dan nefes almamış bir şairdir. C) Eski şiirimizle bağları koparmadan, ondan kuvvet alarak ye- ni bir şiir yazmaya çalışıyorum. D) Duygu ve hayranlık ile felsefeyi kaynaştıran son şiirlerinde usta bir söyleyişe ulaşmıştır. XIII. yüzyıldan başlayarak günümüze kadar şiiri getiren şa- irleri unutamayız. s
yınız.
ya za-
larıyla
koştur-
arayışı
ndirile-
nın bir
almadi-
vi erte-
endine
mesidir.
rkurda
kından
dini acı
a arzu-
döner.
ettiğini
nayan
lene- A
bilen
"dan
zleş-
alnız
k bu-
in bir
rebi-
39.-40. sorulan aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
Bilimin evrensel bir nitelik taşıdığı düşünülse de bilim
insanlarının üslubu ve araştırma sonuçlarını sunma
biçimleri, çalışmalarından daha fazla öne çıkar. Bu
nedenle araştırma yapmaya ilk adımlarını atanlara
önemli bilim insanlarının bu vasıfları, yol gösterici
olarak sunulur. Söz gelimi Newton'ın hayatını anla-
tan bir metinde elma hikâyesi ön plana çıkar. Eğer
bu hikâye olmasaydı Newton'ın Evrensel Kütle Çe-
kim Yasası, sadece bilim insanlarının algılayışında
kalabilirdi. Einstein da "Bilim, gündelik düşüncenin
geliştirilip inceltilmesinden fazlası değildir." sözüyle
bu durumu destekler. Bununla karmaşıklıktaki yalın-
lığı keşfetmek kadar keşfin yalınlıkla ifade edilmesi-
ni de vurgular. Kendisi de ünlü Genel Görelilik Kura-
mı'nı aktarırken karmaşık sayılar ve hesaplamaların
yanına bir örnek iliştirir: Zaman görelidir çünkü eliniz
kaynar suda iken bir dakika, bir saat gibi gelir; sev-
diklerinizle geçirdiğiniz bir saat ise bir dakika.
Bu parçada aşağıdakilerin hangisine değinilme-
liklerin
alışma yapmaya yeni başlayanla
taya koydu-
imsel araştırma sonuçlarının ita
gimine
Bilimsel araştırmaların günlük yaşamla ilişkilen-
dirildiğine
40. Bu parçada yazarın savunduğu düşünceyi des-
teklemek için aşağıdaki örneklerden hangisi kul-
lanılabilir?
A) William Bragg, bilimin asıl amacının "yeni kanıt-
ar bulmak değil, bilimle ilgili yeni düşünme bi-
çimlerini keşfetmek" olduğunu söyler.
Cenap Şahabettin'e göre bilim "Eflatun gibi dü-
şünüp okuma yazma bilmeyen annemin diliyle
anlatmaktır.
Carl Sagan'a göre bilim "bilgi birikiminden çok
daha fazlasını düşünmenin bir yolu'dur.
D) M. Esat Erişirgil, "bilimin bize sadece gerçeği
Sunduğunu, barış ya da mutluluğu vadetmediği-
ni" belirtir.
E) Cüneyt Ülsever, bilimi "yalnızca gerçeği arama
yolculuğu" olarak ifade eder, asıl amaç onu bul-
mak değildir.
TÜRKÇE TESTİ BİTTİ.
SOSYAL BİLİMLER TESTİNE GEÇİNİZ.
Lise Türkçe
1960 Sonrası Toplumcu Eğilimleri Yansıtan Şiirin Özellikleri
yınız. ya za- larıyla koştur- arayışı ndirile- nın bir almadi- vi erte- endine mesidir. rkurda kından dini acı a arzu- döner. ettiğini nayan lene- A bilen "dan zleş- alnız k bu- in bir rebi- 39.-40. sorulan aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Bilimin evrensel bir nitelik taşıdığı düşünülse de bilim insanlarının üslubu ve araştırma sonuçlarını sunma biçimleri, çalışmalarından daha fazla öne çıkar. Bu nedenle araştırma yapmaya ilk adımlarını atanlara önemli bilim insanlarının bu vasıfları, yol gösterici olarak sunulur. Söz gelimi Newton'ın hayatını anla- tan bir metinde elma hikâyesi ön plana çıkar. Eğer bu hikâye olmasaydı Newton'ın Evrensel Kütle Çe- kim Yasası, sadece bilim insanlarının algılayışında kalabilirdi. Einstein da "Bilim, gündelik düşüncenin geliştirilip inceltilmesinden fazlası değildir." sözüyle bu durumu destekler. Bununla karmaşıklıktaki yalın- lığı keşfetmek kadar keşfin yalınlıkla ifade edilmesi- ni de vurgular. Kendisi de ünlü Genel Görelilik Kura- mı'nı aktarırken karmaşık sayılar ve hesaplamaların yanına bir örnek iliştirir: Zaman görelidir çünkü eliniz kaynar suda iken bir dakika, bir saat gibi gelir; sev- diklerinizle geçirdiğiniz bir saat ise bir dakika. Bu parçada aşağıdakilerin hangisine değinilme- liklerin alışma yapmaya yeni başlayanla taya koydu- imsel araştırma sonuçlarının ita gimine Bilimsel araştırmaların günlük yaşamla ilişkilen- dirildiğine 40. Bu parçada yazarın savunduğu düşünceyi des- teklemek için aşağıdaki örneklerden hangisi kul- lanılabilir? A) William Bragg, bilimin asıl amacının "yeni kanıt- ar bulmak değil, bilimle ilgili yeni düşünme bi- çimlerini keşfetmek" olduğunu söyler. Cenap Şahabettin'e göre bilim "Eflatun gibi dü- şünüp okuma yazma bilmeyen annemin diliyle anlatmaktır. Carl Sagan'a göre bilim "bilgi birikiminden çok daha fazlasını düşünmenin bir yolu'dur. D) M. Esat Erişirgil, "bilimin bize sadece gerçeği Sunduğunu, barış ya da mutluluğu vadetmediği- ni" belirtir. E) Cüneyt Ülsever, bilimi "yalnızca gerçeği arama yolculuğu" olarak ifade eder, asıl amaç onu bul- mak değildir. TÜRKÇE TESTİ BİTTİ. SOSYAL BİLİMLER TESTİNE GEÇİNİZ.
vardır.
D) Ünlü daralmasına uğranış yapım eki yu
tır.
E) Hem yapim hem çekim eki almış sözcükler var-
der
Yazları yurt dışına çıkardı.
Çantasından bir paket çıkardı.
geß zmn
II. Gider gelir aklım seni görünce bir an.
Bazen gelir, fazla durmadan gider.
III. Utanınca yüzü bir anda kızardı.
Kaba insanlara çok kızardı.
IV. O, alanında başarılı bir yazardı.
O günlüğe her gün bir şeyler yazardı.
V. Her yıl mutlaka Bodrum'a giderdi.
İlaç, hastanın sıkıntısını giderdi.
10.
Numaralanmış cümle ikililerinden hangisinde
arl-er eki aynı görevde kullanılmıştır?
A) I
B) II C) III D) IV
E) V
11
111
IV
11.
Lise Türkçe
1960 Sonrası Toplumcu Eğilimleri Yansıtan Şiirin Özellikleri
vardır. D) Ünlü daralmasına uğranış yapım eki yu tır. E) Hem yapim hem çekim eki almış sözcükler var- der Yazları yurt dışına çıkardı. Çantasından bir paket çıkardı. geß zmn II. Gider gelir aklım seni görünce bir an. Bazen gelir, fazla durmadan gider. III. Utanınca yüzü bir anda kızardı. Kaba insanlara çok kızardı. IV. O, alanında başarılı bir yazardı. O günlüğe her gün bir şeyler yazardı. V. Her yıl mutlaka Bodrum'a giderdi. İlaç, hastanın sıkıntısını giderdi. 10. Numaralanmış cümle ikililerinden hangisinde arl-er eki aynı görevde kullanılmıştır? A) I B) II C) III D) IV E) V 11 111 IV 11.
22. Murtaza, fabrikada işini yapmayan çalışanlar tarafından
da sevilmez. Onlar da mahalledekiler gibi türlü oyunlarla
Murtaza'nın işten atılması için uğraşırlar. Fakat fen
müdürünün Murtaza'ya desteğinden dolayı başarılı ola-
mazlar. Bir gece Murtaza'ya kızlarının da iş sırasında
uyudukları söylenir. Görevi her şeyin üzerinde tutan Mur-
taza öfkeyle oraya gider, yorgunluktan uyuyakalmış
küçük kızı Firdevs'i saçlarından çekerek yere fırlatır.
Başından yaralanıp beyin kanaması geçiren Firdevs bir-
kaç gün sonra ölür.
Bu parçada bir bölümünün özeti verilen romanın türü
ve sanatçısı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Modernist roman - Yusuf Atılgan
B) Realist roman - Yaşar Kemal
C) Natüralist roman - Halit Ziya Uşaklıgil
D) Toplumcu gerçekçi roman - Orhan Kemal
E) Postmodern roman - Oğuz Atay
24. (Plon
Atin
Çim
Ö
Lise Türkçe
1960 Sonrası Toplumcu Eğilimleri Yansıtan Şiirin Özellikleri
22. Murtaza, fabrikada işini yapmayan çalışanlar tarafından da sevilmez. Onlar da mahalledekiler gibi türlü oyunlarla Murtaza'nın işten atılması için uğraşırlar. Fakat fen müdürünün Murtaza'ya desteğinden dolayı başarılı ola- mazlar. Bir gece Murtaza'ya kızlarının da iş sırasında uyudukları söylenir. Görevi her şeyin üzerinde tutan Mur- taza öfkeyle oraya gider, yorgunluktan uyuyakalmış küçük kızı Firdevs'i saçlarından çekerek yere fırlatır. Başından yaralanıp beyin kanaması geçiren Firdevs bir- kaç gün sonra ölür. Bu parçada bir bölümünün özeti verilen romanın türü ve sanatçısı aşağıdakilerden hangisidir? A) Modernist roman - Yusuf Atılgan B) Realist roman - Yaşar Kemal C) Natüralist roman - Halit Ziya Uşaklıgil D) Toplumcu gerçekçi roman - Orhan Kemal E) Postmodern roman - Oğuz Atay 24. (Plon Atin Çim Ö
- EDEBİ AKIMLAR
5. Roman, açlıktan dolayı ekmek çalıp küreğe mah-
arasında sürüp giden bir kovalamaca üzerine ku-
kum olan Jan Valjean ile polis müfettişi Javert
ruludur. Jan Valjean, yoksul bir köylüdür; ailesini
doyurmak amacıyla çaldığı bir somun ekmekten
dolayı kürek cezasına çarptırılmış, defalarca kaçma
teşebbüsünde bulunduğundan cezası katlanmış
ve on dokuz seneye çıkmıştır. Hapisten çıktığında
değerlerini yitirmiş ve topluma öfke duymaktadır.
Kendisine yardımcı olan piskoposun şamdanlarını
çalar ancak piskopos, Jan Valjean'dan şikâyetçi
olmaz. Jan Valjean, geçmişinden kurtulabilmek için
adını değiştirmesine rağmen Javert'in takibinden
kurtulamaz. Kendi yerine bir başkasının tutukla-
nacağını öğrenince suçunu itiraf eder ve yeniden
küreğe mahkûm edilir. Birkaç yıl sonra hapisten
kaçar. Cosette adında bir kızı evlat edinir, birlikte
Paris'e giderler. İyice yaşlanmış olan Jan Valjean
bir süre sonra ölür.
Test
1
Bu parçada söz edilen roman, aşağıdaki akım-
lardan hangisiyle ilişkilendirilebilir?
A) Klasisizm
C) Realizm
Aitkelerini V. Hugo. Grom
B) Romantizm
D) Natüralizm
BAT
E) Egzistansiyalizm
6. Aşağıdakilerden hangist romantizm" akımının
özelliklerinden biri değildir?
9.
Lise Türkçe
1960 Sonrası Toplumcu Eğilimleri Yansıtan Şiirin Özellikleri
- EDEBİ AKIMLAR 5. Roman, açlıktan dolayı ekmek çalıp küreğe mah- arasında sürüp giden bir kovalamaca üzerine ku- kum olan Jan Valjean ile polis müfettişi Javert ruludur. Jan Valjean, yoksul bir köylüdür; ailesini doyurmak amacıyla çaldığı bir somun ekmekten dolayı kürek cezasına çarptırılmış, defalarca kaçma teşebbüsünde bulunduğundan cezası katlanmış ve on dokuz seneye çıkmıştır. Hapisten çıktığında değerlerini yitirmiş ve topluma öfke duymaktadır. Kendisine yardımcı olan piskoposun şamdanlarını çalar ancak piskopos, Jan Valjean'dan şikâyetçi olmaz. Jan Valjean, geçmişinden kurtulabilmek için adını değiştirmesine rağmen Javert'in takibinden kurtulamaz. Kendi yerine bir başkasının tutukla- nacağını öğrenince suçunu itiraf eder ve yeniden küreğe mahkûm edilir. Birkaç yıl sonra hapisten kaçar. Cosette adında bir kızı evlat edinir, birlikte Paris'e giderler. İyice yaşlanmış olan Jan Valjean bir süre sonra ölür. Test 1 Bu parçada söz edilen roman, aşağıdaki akım- lardan hangisiyle ilişkilendirilebilir? A) Klasisizm C) Realizm Aitkelerini V. Hugo. Grom B) Romantizm D) Natüralizm BAT E) Egzistansiyalizm 6. Aşağıdakilerden hangist romantizm" akımının özelliklerinden biri değildir? 9.
3. Her ne kadar kamuoyunun dikkati petrol kaynakları-
nın tükenmesine odaklanmışsa da su kaynaklarının
tükenmesi geleceğimiz için çok daha büyük teh-
dit. Petrolün yerine konabilecek bir sürü şey varken
suyun yerine bir şey koymak zor. Petrolsüz milyon-
larca yıl yaşadık ama susuz sadece birkaç gün da-
yanabiliriz. Besin üretmek için de bol miktarda suya
ihtiyacımız var. Bireysel düzeyde doğrudan ya da
çeşitli yiyeceklerle kabaca günde dört litre su içeriz.
Ama her gün yediğimiz besini üretebilmek için bunun
500 katına yani 2 bin litre suya ihtiyacımız var. Be-
sinlerin böylesine olağan dışı biçimde su ihtiyacı olan
ürünler olması nedeniyle dünyadaki suyun %70'inin
sulama için kullanılması şaşırtıcı değil. Artık dünya-
nın su sıkıntısı içinde olduğu geniş kabul görüyorsa
da insanlar henüz su kıtlığı çekilen bir geleceğin aynı
zamanda besin kıtlığı çekilecek bir gelecek anlamına
geldiğini görebilmek için noktaları birleştirmeliler.
Bu parçada öngörülerini dile getiren bir kişinin;
B
1. su kaynaklarının büyük bir bölümünün sulama
V
için kullanılması,
II. petrol kaynaklarının tükenmesine çok önem veril-
mesi,
III. su kaynaklarının zenginleştirilmesi için çalışma
yapılmaması,
W. su kıtlığının besin kıtlığına da yol açacağının in-
sanlar tarafından kabul görmemesi
durumlarından hangilerinden yakındığı söylene-
mez?
A Yalnız I
8) 11 yo'll
B) Yalnız 11
C) I ve IV
E) I, vel
Lise Türkçe
1960 Sonrası Toplumcu Eğilimleri Yansıtan Şiirin Özellikleri
3. Her ne kadar kamuoyunun dikkati petrol kaynakları- nın tükenmesine odaklanmışsa da su kaynaklarının tükenmesi geleceğimiz için çok daha büyük teh- dit. Petrolün yerine konabilecek bir sürü şey varken suyun yerine bir şey koymak zor. Petrolsüz milyon- larca yıl yaşadık ama susuz sadece birkaç gün da- yanabiliriz. Besin üretmek için de bol miktarda suya ihtiyacımız var. Bireysel düzeyde doğrudan ya da çeşitli yiyeceklerle kabaca günde dört litre su içeriz. Ama her gün yediğimiz besini üretebilmek için bunun 500 katına yani 2 bin litre suya ihtiyacımız var. Be- sinlerin böylesine olağan dışı biçimde su ihtiyacı olan ürünler olması nedeniyle dünyadaki suyun %70'inin sulama için kullanılması şaşırtıcı değil. Artık dünya- nın su sıkıntısı içinde olduğu geniş kabul görüyorsa da insanlar henüz su kıtlığı çekilen bir geleceğin aynı zamanda besin kıtlığı çekilecek bir gelecek anlamına geldiğini görebilmek için noktaları birleştirmeliler. Bu parçada öngörülerini dile getiren bir kişinin; B 1. su kaynaklarının büyük bir bölümünün sulama V için kullanılması, II. petrol kaynaklarının tükenmesine çok önem veril- mesi, III. su kaynaklarının zenginleştirilmesi için çalışma yapılmaması, W. su kıtlığının besin kıtlığına da yol açacağının in- sanlar tarafından kabul görmemesi durumlarından hangilerinden yakındığı söylene- mez? A Yalnız I 8) 11 yo'll B) Yalnız 11 C) I ve IV E) I, vel
Nerea
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde zarf tümleci kullanıl-
mamıştır?
A) Kimseden akıllı, kimseden güzel ya da kimseden iyi
olma gibi bir iddiam yok.
B) Şahsınıza karşı haddi aşan, küstahlaşanları, altın olsa
kesenizde, bal olsa kasenizde tutmayın.
C) Kendinizi, kendinizle zaman geçirmeyi yalnızlık san-
mayacağınız şekilde yetiştirin.
D) Insana saygımı korumak için insanlardan uzak duru-
yorum.
E) Hiç kimsenin ilgisine ihtiyaç duymadığın gün olgunla-
Şırsın.
11. Dür
rus
kon
Bu
gis
A)
D)
E)
Lise Türkçe
1960 Sonrası Toplumcu Eğilimleri Yansıtan Şiirin Özellikleri
Nerea Aşağıdaki cümlelerin hangisinde zarf tümleci kullanıl- mamıştır? A) Kimseden akıllı, kimseden güzel ya da kimseden iyi olma gibi bir iddiam yok. B) Şahsınıza karşı haddi aşan, küstahlaşanları, altın olsa kesenizde, bal olsa kasenizde tutmayın. C) Kendinizi, kendinizle zaman geçirmeyi yalnızlık san- mayacağınız şekilde yetiştirin. D) Insana saygımı korumak için insanlardan uzak duru- yorum. E) Hiç kimsenin ilgisine ihtiyaç duymadığın gün olgunla- Şırsın. 11. Dür rus kon Bu gis A) D) E)
8.
B) Kütüphe memur, aradığımız kitabın ken-
dilerinde madığını söyledi.
C) Yazarın son öykü kitabında birbirinden bağımsız
on beş öykü var.
D) Karnelerini alan
tiler.
E) Bayram öncesi çarşıdaki dükkânlar dolup taştı.
or
öğrenciler koşarak evlerine git-
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ayraç içinde ve-
rilen anlatım bozukluğu yoktur?
İlk tanışmamızda bize bu kadar sevecenlik gös-
termesi hepimizi şaşırtmişti. (Özne-yüklem uyuş-
mazlığı)
B) Tanzimat Dönemie ortaya konan ilk romanlar
gesiz betimlemeler sayesinde akıcılığını kay-
betn (Bir cüğün anlamca yanlış kullanıl-
ması)
C) Bu yılki festivalde kasabanın yerlileri tarafından
birçok yeni etkinlikler düzenlenecekmiş. (Ek yan-
lışlığı)
D) Okyanusun tam ortasındaki bu derin çukurun gi-
zemi dün de bugün de bir türlü çözülemiyor.
(Yüklem eksikliği)
E) Bakanlar Kurulunda genel ve belediye seçimle-
rinin aynı tarihte yapılması kararlaştırıldı. (Tam-
lama uyuşmazğı)
gör
Ⓒ ÖZDEBİR YAYINLARI
Lise Türkçe
1960 Sonrası Toplumcu Eğilimleri Yansıtan Şiirin Özellikleri
8. B) Kütüphe memur, aradığımız kitabın ken- dilerinde madığını söyledi. C) Yazarın son öykü kitabında birbirinden bağımsız on beş öykü var. D) Karnelerini alan tiler. E) Bayram öncesi çarşıdaki dükkânlar dolup taştı. or öğrenciler koşarak evlerine git- Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ayraç içinde ve- rilen anlatım bozukluğu yoktur? İlk tanışmamızda bize bu kadar sevecenlik gös- termesi hepimizi şaşırtmişti. (Özne-yüklem uyuş- mazlığı) B) Tanzimat Dönemie ortaya konan ilk romanlar gesiz betimlemeler sayesinde akıcılığını kay- betn (Bir cüğün anlamca yanlış kullanıl- ması) C) Bu yılki festivalde kasabanın yerlileri tarafından birçok yeni etkinlikler düzenlenecekmiş. (Ek yan- lışlığı) D) Okyanusun tam ortasındaki bu derin çukurun gi- zemi dün de bugün de bir türlü çözülemiyor. (Yüklem eksikliği) E) Bakanlar Kurulunda genel ve belediye seçimle- rinin aynı tarihte yapılması kararlaştırıldı. (Tam- lama uyuşmazğı) gör Ⓒ ÖZDEBİR YAYINLARI
4.
GELİŞİM
İZLEME TESTİ
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir anlatım bo-
zukluğu vardır?
A) Son yıllarda cazip eğitim olanakları sunduğu için
Avusturya çok fazla göç alıyor.
B) Öğrenciler sosyal medyada, kendilerini motive
edecek kişileri takip ediyor.
C) Yazar son romanında aile bireyleri arasındaki ile-
tişimsizliği ele almış.
Onunla geçen yıl da fuarda karşılaşmış, yazdığı
son kitap hakkında bilgi almıştım.
E) Oyuncular bu oyunu ilk kez sahneleyecekleri için
son derece heyecanlıydılar.
pemaine
2
5. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir anlatım bo-
zukluğu vardır?
A) Nereye gideceğimi bilmeden amaçsızca yürü-
meyi severim.
izol zamanları lunaparklar-
Lise Türkçe
1960 Sonrası Toplumcu Eğilimleri Yansıtan Şiirin Özellikleri
4. GELİŞİM İZLEME TESTİ Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir anlatım bo- zukluğu vardır? A) Son yıllarda cazip eğitim olanakları sunduğu için Avusturya çok fazla göç alıyor. B) Öğrenciler sosyal medyada, kendilerini motive edecek kişileri takip ediyor. C) Yazar son romanında aile bireyleri arasındaki ile- tişimsizliği ele almış. Onunla geçen yıl da fuarda karşılaşmış, yazdığı son kitap hakkında bilgi almıştım. E) Oyuncular bu oyunu ilk kez sahneleyecekleri için son derece heyecanlıydılar. pemaine 2 5. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir anlatım bo- zukluğu vardır? A) Nereye gideceğimi bilmeden amaçsızca yürü- meyi severim. izol zamanları lunaparklar-
RKÇE TEST 3
7
4- Aşağıdakilerden hangisi de-
yimdir?
A) Ne ekersen, onu biçersin.
B) Otu çek, köküne bak
C) Dünya malı dünyada kalır
D) Can derdine düşmek.
5- "Bir bütüne göre çok küçük bir
parça anlamındaki deyimimiz
aşağıdakilerden hangisidir?
A) devede kulak
B) deve yapmak
Lise Türkçe
1960 Sonrası Toplumcu Eğilimleri Yansıtan Şiirin Özellikleri
RKÇE TEST 3 7 4- Aşağıdakilerden hangisi de- yimdir? A) Ne ekersen, onu biçersin. B) Otu çek, köküne bak C) Dünya malı dünyada kalır D) Can derdine düşmek. 5- "Bir bütüne göre çok küçük bir parça anlamındaki deyimimiz aşağıdakilerden hangisidir? A) devede kulak B) deve yapmak
1.
Sirkeci'de, antika saatlerin onarıldığı bir dük-
kän () Dükkânın her tarafında çeşit çeşit saatler
() kol saatleri, cep saatleri, masa saatleri ()
Yukarıdaki parçada parantezlerle belirtilen
yerlere aşağıdakilerin hangisinde verilen
noktalama işaretleri sırasıyla getirilmelidir?
A) (.) (.) (...) B) (...) (:) (...) C) (...) (.) ()
E) 000
D) () () ()
(1998-ÖYS)
Lise Türkçe
1960 Sonrası Toplumcu Eğilimleri Yansıtan Şiirin Özellikleri
1. Sirkeci'de, antika saatlerin onarıldığı bir dük- kän () Dükkânın her tarafında çeşit çeşit saatler () kol saatleri, cep saatleri, masa saatleri () Yukarıdaki parçada parantezlerle belirtilen yerlere aşağıdakilerin hangisinde verilen noktalama işaretleri sırasıyla getirilmelidir? A) (.) (.) (...) B) (...) (:) (...) C) (...) (.) () E) 000 D) () () () (1998-ÖYS)