Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri Soruları

2. Aşağıdaki dizelerin hangisinde ba-
sit, türemiş ve birleşik sözcük kul-
lanılmıştır?
A) On yıl var ayrıyım Kinadağı'ndan
B) Ulukışla yolundan Orta Anado-
lu'ya
C) Burada son fırtına son dalı kırıyor-
du.
D) Bizden evvel buraya inen üç dört ar-
kadaş
E) Kurmuştular tutuşan ocağa karşı
bağdaş
vs
SADIK UYGUN YAYINLARI SADIK UYGUN YAYINLAR
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
2. Aşağıdaki dizelerin hangisinde ba- sit, türemiş ve birleşik sözcük kul- lanılmıştır? A) On yıl var ayrıyım Kinadağı'ndan B) Ulukışla yolundan Orta Anado- lu'ya C) Burada son fırtına son dalı kırıyor- du. D) Bizden evvel buraya inen üç dört ar- kadaş E) Kurmuştular tutuşan ocağa karşı bağdaş vs SADIK UYGUN YAYINLARI SADIK UYGUN YAYINLAR
ÖZET
BİLGİ
mde üç farklı şiir anlayışı or-
miştir.
il ve Hece Ölçüsüyle Ya-
Ziya Gökalp, Ali Canip,
Suphi - Beş Hececiler
Siir: Ahmet Haşim, Yah-
yatlı
ayış Tarzını ve Değer-
Manzumeler: Mehmet
ece Ölçüsüyle
er dergisi, Ziya Gö-
de gelişen bu şiir
ışmasında önem-
T
anlayışıyla halk
elme söz konu-
üsü ve dörtlük
zılmış; dörtlü-
k, beşlik gibi
kullanılmış ve
nazım şekil-
iştır.
yalın ve sa-
Sanatlı söy-
uştur.
Milli Edebiyat Dönemi (Şiir)
Ben en hakîr bir insanı kardeş sayan bir rûhum;
Bende esir yaratmayan bir Tanrı'ya iman var;
Paçavralar altındaki yoksul beni yaralar; de?
1.
Mazlumların intikamı olmak için doğmuşum.
Volkan söner, lâkin benim alevlerim eksilmez;
Bora geçer, lâkin benim köpüklerim kesilmez.
Zaman ona kan damlayan dişlerini gösterir,
Bu zavallı sürü için ne merhamet, ne hukuk;
Yalnız bir sert bakışlı göz, yalnız ağır bir yumruk!..
Bu dizeler Millî Edebiyat Dönemi şiirine ilişkin
aşağıda verilenlerden hangsinine örnek oluş-
turmaz?
A) Yalın ve anlaşılır bir dil kullanma
B) Hece ölçüsünü kullanma
C) Milli duyguları yansıtma
D) Halk şiiri nazım birimini kullanma
E) Dörtlük nazım biriminin dışına çıkma
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
ÖZET BİLGİ mde üç farklı şiir anlayışı or- miştir. il ve Hece Ölçüsüyle Ya- Ziya Gökalp, Ali Canip, Suphi - Beş Hececiler Siir: Ahmet Haşim, Yah- yatlı ayış Tarzını ve Değer- Manzumeler: Mehmet ece Ölçüsüyle er dergisi, Ziya Gö- de gelişen bu şiir ışmasında önem- T anlayışıyla halk elme söz konu- üsü ve dörtlük zılmış; dörtlü- k, beşlik gibi kullanılmış ve nazım şekil- iştır. yalın ve sa- Sanatlı söy- uştur. Milli Edebiyat Dönemi (Şiir) Ben en hakîr bir insanı kardeş sayan bir rûhum; Bende esir yaratmayan bir Tanrı'ya iman var; Paçavralar altındaki yoksul beni yaralar; de? 1. Mazlumların intikamı olmak için doğmuşum. Volkan söner, lâkin benim alevlerim eksilmez; Bora geçer, lâkin benim köpüklerim kesilmez. Zaman ona kan damlayan dişlerini gösterir, Bu zavallı sürü için ne merhamet, ne hukuk; Yalnız bir sert bakışlı göz, yalnız ağır bir yumruk!.. Bu dizeler Millî Edebiyat Dönemi şiirine ilişkin aşağıda verilenlerden hangsinine örnek oluş- turmaz? A) Yalın ve anlaşılır bir dil kullanma B) Hece ölçüsünü kullanma C) Milli duyguları yansıtma D) Halk şiiri nazım birimini kullanma E) Dörtlük nazım biriminin dışına çıkma
a
LIWIT
3-4. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
Peru'nun güneyindeki antik Inka şehri Machu Picchu,
And Dağları'nda 2430 metre yükseklikteki bir tepenin
üzerinde yer alır. 1438-1472 yılları arasında hüküm
süren İmparator Pachacuti için inşa edildiği düşünülen
şehir, 2007 yılında Dünyanın Yeni Yedi Harikası'ndan
biri olarak seçilmişti. Büyüleyici manzarasıyla
ziyaretçileri kendine hayran bırakan Machu Picchu,
insanlığın en büyük mimari başarılarından biri olarak
görülür. Harç kullanılmadan yapılmış devasa
duvarlardaki mükemmel taş işçiliği, inkaların mimarlıkta
ve teknikte ulaştığı ileri seviyeyi gözler önüne serer.
Uzun süredir bilim insanlarının zihinlerini meşgul eden
soru İnkaların Machu Picchu'vneden ve nasıl bu
kadar ulaşımı zor bir noktada inşa ettikleriydi. Bir grup
araştırmacı bunun faylarla ilgili olduğunu ortaya koydu.
Araştırmacılar hem uydular yardımıyla hem de yerinde
ölçümler yaparak bölgenin jeolojik yapısını incelemişler.
Sonuçlar bölgedeki irili ufaklı fayların bir "X" biçimi
oluşturduğunu ve Machu Picchu'nun altında kesiştiğini
gösteriyor.
Taş işlemeciliğinde usta oldukları
Teknolojinin imkânlarından yararlandıkları
III. Bilinçli bir tercihle yerleşimlerini yüksek bir tepeye
kurdukları
Bu parçaya göre İnkalar ile ilgili yukarıdakilerden
hangileri söylenebilir?
A) Yanız I
Dive II
B) Yalnız
E) I, II e III
C) Yalnız III
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
a LIWIT 3-4. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Peru'nun güneyindeki antik Inka şehri Machu Picchu, And Dağları'nda 2430 metre yükseklikteki bir tepenin üzerinde yer alır. 1438-1472 yılları arasında hüküm süren İmparator Pachacuti için inşa edildiği düşünülen şehir, 2007 yılında Dünyanın Yeni Yedi Harikası'ndan biri olarak seçilmişti. Büyüleyici manzarasıyla ziyaretçileri kendine hayran bırakan Machu Picchu, insanlığın en büyük mimari başarılarından biri olarak görülür. Harç kullanılmadan yapılmış devasa duvarlardaki mükemmel taş işçiliği, inkaların mimarlıkta ve teknikte ulaştığı ileri seviyeyi gözler önüne serer. Uzun süredir bilim insanlarının zihinlerini meşgul eden soru İnkaların Machu Picchu'vneden ve nasıl bu kadar ulaşımı zor bir noktada inşa ettikleriydi. Bir grup araştırmacı bunun faylarla ilgili olduğunu ortaya koydu. Araştırmacılar hem uydular yardımıyla hem de yerinde ölçümler yaparak bölgenin jeolojik yapısını incelemişler. Sonuçlar bölgedeki irili ufaklı fayların bir "X" biçimi oluşturduğunu ve Machu Picchu'nun altında kesiştiğini gösteriyor. Taş işlemeciliğinde usta oldukları Teknolojinin imkânlarından yararlandıkları III. Bilinçli bir tercihle yerleşimlerini yüksek bir tepeye kurdukları Bu parçaya göre İnkalar ile ilgili yukarıdakilerden hangileri söylenebilir? A) Yanız I Dive II B) Yalnız E) I, II e III C) Yalnız III
15:09 | 2,1KB/S CO
TYT / Türkçe
36, 37, 38, 39 ve 40. soruları aşağıdaki parçaya
göre cevaplayınız.
Çocukluk ve gençlik dönemi değişimle geçer. Yeni
şeyler öğrenmek her gün gerçekleşir. Sürekli farklı
alanlarda yeni şeyler dener, sevdiklerinize devam
eder, pek hoşunuza gitmeyenleri hızla geride bıra-
kırsınız. Yaşam, çevreniz, beyninizin içi dinamiktir,
hep değişir oysa yetişkin yaşa geldiğinizde bazı
şeylerin daha az dinamik, daha az değişken hatta
durağan olmaya başladığını görürsünüz. Alışkan-
lıklarınız, düşünceleriniz, karakteriniz, hobileriniz,
dünyaya bakışınız belli bir noktada sabitleşmiştir.
Tıpkı beyninizdeki nöronların çizdiği yolların sabit-
leştiği gibi... Fast Company'de Vivian Giang'in ka-
leme aldığı yazıya göre, yirmili yaşların ortasından
itibaren sinir yollarının sabitleştiğini görürüz. Ancak
kendimizi yeni şeyler öğrenmeye odaklayarak ve
pes etmeden çalışarak alışkanlıklarımızı kırabilir,
eski beyin yollarını değiştirebilir ve yeni sinir yolları
oluşturabiliriz. 30 yaşına geldiğimizde ise birçoğu-
muz için, karakterimiz oturmuş olur. Alışkanlıkları-
mızı değiştirmek, sert yönlerimizi yumuşatmak veya
kendimizi çok yumuşak bulduğumuz yönleri sert-
leştirmek oldukça güç hâle gelir. Harvard psikolo-
ğu William James'in 1890'da yayımlanan Psikoloji
Prensipleri kitabında yazdığı gibi, "Birçoğumuz otuz
yaşına geldiğinde karakteri alçı gibidir, bir daha yu-
muşaması mümkün değildir." James kişiliğin belli bir
yaştan sonra sabitleştiği fikrini geliştiren ilk psikolog
olarak modern psikoloji tarihine geçmiştir. James'in
bu hipotezinin üzerine yüzyıldan fazla zaman geç-
miştir ve bugünün psikologları çalışmalarında 25
yaşından sonra beynin sabitleşmeye başladığını
ancak değişimin bu yaşlardan sonra da mümkün
olduğunu göstermektedir. Bu değişim için kilit nok-
ta, sürekli yeni yollar ve bağlantılar yaratmak ve var
olan sinirsel yolları kırmak üzerine olmalıdır. Daha
basit bir dille anlatmak gerekirse beyin gençken ve
henüz tamamıyla gelişimini tamamlamamışken es-
nek bir yapıya sahiptir, şekillendirmek çok daha ko-
laydır. İşte tam da bu sebepten Yönetim ve Kurum-
sal Çalışmalar alanında Massachusetts Institute of
Technology (MIT) öğretim görevlisi Deborah Anco-
na çocukların çok hızlı öğrenebildiklerinin üzerinde
durur. Çocuklar için sünger gibi beyinleri olduğu, her
duyduklarını, gördüklerini hızla içlerine çektiklerini
söyleriz. Doğar doğmaz oluşturmaya başladığımız
sinirsel yollar yıllar içinde yaşımız ilerledikçe sabit-
leşir, derinleşir ve beynin büyük bir kısmına
yayılır. Yirmi beş yaşını geçtiğimizde ise, o kadar
çok sinirsel yol vardır ki beynimizin içinde, onlardan
tamamıyla kurtulmak neredeyse imkânsızdır.
14
A) Karakter
C) Düşüncele
4.5G
36. Aşağıdakilerden hangisi bu parçaya göre ye-
tiskin yaşa gelindiğinde değişmeyen özellikler
arasında değildir
E) Dünyaya bakış
Fler
D) Alışkanlıklar
DENEME 2
37. Bu parça için aşağıdakilerden hangisi söylene-
mez?
23%
Y
A) Alıntılama yapılmıştır.
B) Karşılaştırma yapılmıştır.
C) ifade edilen bir düşünce farklı yolla tekrar an-
latılmıştır.
D) Yazar kendi fikrini kabul ettirmeye çalışmıştır.
E) Benzetmeye yer verilmiştir.
38. Bu parçaya göre değişimle ilgili olarak
I. Sürekli olabilir.
II. 30 yaşından sonra görülmez.
III. yavaşlama gösterebilir.
yargılarından hangilerine ulaşılabilir?
A) Yalnız I
B) Yalnız II
E) II ve III
D) I ve III
A) Kıvraklık
C) Değişkenlik
39. Bu parçadan hareketle beyin ile ilgili olarak aşa-
ğıdaki yargılardan hangisine ulaşılabilir?
C) Yalnız III
A) 25 ile 30'lu yaşlarda gelişimini tamamlar.
B) Kişinin aldığı eğitim ve ırk özelliklerine göre üs-
tünlük gösterir.
C) Aynı sinirsel yollarla hareket eden beyin, karak-
teri şekillendirir.
D) Gençlik çağında daha esnek bir yapıya sahiptir.
E) Belli bir yaştan sonra değişimi daha zor olur.
E) Çok yönlülük
40. Bu parçada altı çizili bölümle çocukların beyin-
lerinin hangi özelliği anlatılmak istenmiştir?
B) Yavaşlık
D) Sabitlik
TEST BİTTİ.
CEVAPLARINIZI KONTROL EDİNİZ.
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
15:09 | 2,1KB/S CO TYT / Türkçe 36, 37, 38, 39 ve 40. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Çocukluk ve gençlik dönemi değişimle geçer. Yeni şeyler öğrenmek her gün gerçekleşir. Sürekli farklı alanlarda yeni şeyler dener, sevdiklerinize devam eder, pek hoşunuza gitmeyenleri hızla geride bıra- kırsınız. Yaşam, çevreniz, beyninizin içi dinamiktir, hep değişir oysa yetişkin yaşa geldiğinizde bazı şeylerin daha az dinamik, daha az değişken hatta durağan olmaya başladığını görürsünüz. Alışkan- lıklarınız, düşünceleriniz, karakteriniz, hobileriniz, dünyaya bakışınız belli bir noktada sabitleşmiştir. Tıpkı beyninizdeki nöronların çizdiği yolların sabit- leştiği gibi... Fast Company'de Vivian Giang'in ka- leme aldığı yazıya göre, yirmili yaşların ortasından itibaren sinir yollarının sabitleştiğini görürüz. Ancak kendimizi yeni şeyler öğrenmeye odaklayarak ve pes etmeden çalışarak alışkanlıklarımızı kırabilir, eski beyin yollarını değiştirebilir ve yeni sinir yolları oluşturabiliriz. 30 yaşına geldiğimizde ise birçoğu- muz için, karakterimiz oturmuş olur. Alışkanlıkları- mızı değiştirmek, sert yönlerimizi yumuşatmak veya kendimizi çok yumuşak bulduğumuz yönleri sert- leştirmek oldukça güç hâle gelir. Harvard psikolo- ğu William James'in 1890'da yayımlanan Psikoloji Prensipleri kitabında yazdığı gibi, "Birçoğumuz otuz yaşına geldiğinde karakteri alçı gibidir, bir daha yu- muşaması mümkün değildir." James kişiliğin belli bir yaştan sonra sabitleştiği fikrini geliştiren ilk psikolog olarak modern psikoloji tarihine geçmiştir. James'in bu hipotezinin üzerine yüzyıldan fazla zaman geç- miştir ve bugünün psikologları çalışmalarında 25 yaşından sonra beynin sabitleşmeye başladığını ancak değişimin bu yaşlardan sonra da mümkün olduğunu göstermektedir. Bu değişim için kilit nok- ta, sürekli yeni yollar ve bağlantılar yaratmak ve var olan sinirsel yolları kırmak üzerine olmalıdır. Daha basit bir dille anlatmak gerekirse beyin gençken ve henüz tamamıyla gelişimini tamamlamamışken es- nek bir yapıya sahiptir, şekillendirmek çok daha ko- laydır. İşte tam da bu sebepten Yönetim ve Kurum- sal Çalışmalar alanında Massachusetts Institute of Technology (MIT) öğretim görevlisi Deborah Anco- na çocukların çok hızlı öğrenebildiklerinin üzerinde durur. Çocuklar için sünger gibi beyinleri olduğu, her duyduklarını, gördüklerini hızla içlerine çektiklerini söyleriz. Doğar doğmaz oluşturmaya başladığımız sinirsel yollar yıllar içinde yaşımız ilerledikçe sabit- leşir, derinleşir ve beynin büyük bir kısmına yayılır. Yirmi beş yaşını geçtiğimizde ise, o kadar çok sinirsel yol vardır ki beynimizin içinde, onlardan tamamıyla kurtulmak neredeyse imkânsızdır. 14 A) Karakter C) Düşüncele 4.5G 36. Aşağıdakilerden hangisi bu parçaya göre ye- tiskin yaşa gelindiğinde değişmeyen özellikler arasında değildir E) Dünyaya bakış Fler D) Alışkanlıklar DENEME 2 37. Bu parça için aşağıdakilerden hangisi söylene- mez? 23% Y A) Alıntılama yapılmıştır. B) Karşılaştırma yapılmıştır. C) ifade edilen bir düşünce farklı yolla tekrar an- latılmıştır. D) Yazar kendi fikrini kabul ettirmeye çalışmıştır. E) Benzetmeye yer verilmiştir. 38. Bu parçaya göre değişimle ilgili olarak I. Sürekli olabilir. II. 30 yaşından sonra görülmez. III. yavaşlama gösterebilir. yargılarından hangilerine ulaşılabilir? A) Yalnız I B) Yalnız II E) II ve III D) I ve III A) Kıvraklık C) Değişkenlik 39. Bu parçadan hareketle beyin ile ilgili olarak aşa- ğıdaki yargılardan hangisine ulaşılabilir? C) Yalnız III A) 25 ile 30'lu yaşlarda gelişimini tamamlar. B) Kişinin aldığı eğitim ve ırk özelliklerine göre üs- tünlük gösterir. C) Aynı sinirsel yollarla hareket eden beyin, karak- teri şekillendirir. D) Gençlik çağında daha esnek bir yapıya sahiptir. E) Belli bir yaştan sonra değişimi daha zor olur. E) Çok yönlülük 40. Bu parçada altı çizili bölümle çocukların beyin- lerinin hangi özelliği anlatılmak istenmiştir? B) Yavaşlık D) Sabitlik TEST BİTTİ. CEVAPLARINIZI KONTROL EDİNİZ.
vanın labirentlerinde gezinmek
lenleri veya yazılanları kaydetmek
tiklerini yazıya geçirmek
erkesten farklı olduğunu vurgulamak
2. Salah Birsel'e göre şiir, "Şiirin hiçbir anlamı olmaması değil,
şiirin o anlamı bağırmamasıdır."
Aşağıdakilerden hangisi Salah Birsel'in bu sözüyle an-
lamca aynı doğrultudadır?
A) Bir dilin ritmik özellikleri şiir dilinin öncülü olarak algıla-
nabilir.
B) Şiir, kelimelerle güzel şekiller kurmak sanatıdır.
C) Mutlak hakikati durmadan arayan kişi şair olur.
D) Şiirde duygudan ziyade akıl bulunmalıdır.
E) Şiirin anlamı şairin kelimeleri kullanmadan onları hisset-
tirme marifetinde gizlidir.
1
T
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
vanın labirentlerinde gezinmek lenleri veya yazılanları kaydetmek tiklerini yazıya geçirmek erkesten farklı olduğunu vurgulamak 2. Salah Birsel'e göre şiir, "Şiirin hiçbir anlamı olmaması değil, şiirin o anlamı bağırmamasıdır." Aşağıdakilerden hangisi Salah Birsel'in bu sözüyle an- lamca aynı doğrultudadır? A) Bir dilin ritmik özellikleri şiir dilinin öncülü olarak algıla- nabilir. B) Şiir, kelimelerle güzel şekiller kurmak sanatıdır. C) Mutlak hakikati durmadan arayan kişi şair olur. D) Şiirde duygudan ziyade akıl bulunmalıdır. E) Şiirin anlamı şairin kelimeleri kullanmadan onları hisset- tirme marifetinde gizlidir. 1 T
RIYATI-SOSYAL BİLİMLER-1 TESTİ
D) ile ilgili 40 soru vardır.
DENEME 24
ler-1 Testi için ayrılan kısmına işaretleyiniz.
ancak
Shakespeare'nin Romeo ve Juliet adlı oyununu
aynı oyunun sahnede izlenmesi izleyiciyi daha farklı biçimde
ve ölçüde etkiler. Romeo ve Juliet'in dünyaca ünlü aktör Le-
onardo DiCaprio ile beyaz perdeye yansıtılmasının etkisi ise
ikisinden de farklıdır.
----
Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre
aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) bir metin olarak okumak ve ele almak elbette belli bir
etki uyandırır
B) zamanın koşullarına uygun bir biçimde yeniden yorum-
lamak önemlidir
C) bir eleştirmenin penceresinden okumak dikkat çekici
olabilir
D) sıradan oyuncuların performanslarıyla izlemek de etkili-
dir
E) normal bir tiyatro binasının mütevazı dekoru eşliğinde
izlemek keyif verici olabilir
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
RIYATI-SOSYAL BİLİMLER-1 TESTİ D) ile ilgili 40 soru vardır. DENEME 24 ler-1 Testi için ayrılan kısmına işaretleyiniz. ancak Shakespeare'nin Romeo ve Juliet adlı oyununu aynı oyunun sahnede izlenmesi izleyiciyi daha farklı biçimde ve ölçüde etkiler. Romeo ve Juliet'in dünyaca ünlü aktör Le- onardo DiCaprio ile beyaz perdeye yansıtılmasının etkisi ise ikisinden de farklıdır. ---- Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) bir metin olarak okumak ve ele almak elbette belli bir etki uyandırır B) zamanın koşullarına uygun bir biçimde yeniden yorum- lamak önemlidir C) bir eleştirmenin penceresinden okumak dikkat çekici olabilir D) sıradan oyuncuların performanslarıyla izlemek de etkili- dir E) normal bir tiyatro binasının mütevazı dekoru eşliğinde izlemek keyif verici olabilir
EYG YAYINLARI
11. Çevresindeki insanlarla yakınlık kurar, çoğu kez sevinç ve
kederlerine ortak olurdu.
Yukarıdaki cümlede bulunan anlatım bozukluğunun bir
benzeri aşağıdakilerin hangisinde verilmiştir?
A) Önce sütü bir kaba doldur ve sonra bir miktar şeker ilave
et.
B) Kuşlar da sonbahara hazırlanıyordu.
Bizi çok seviyor ve çok önem veriyordu.
D) Bu muhteşem bina üç ay gece gündüz çalışarak yapıldı.
E) Anne ve babalar çocuklarıyla yakından ilgilenmeli, sık
Sik ğretmenlerine durumunu sormalıdır.
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
EYG YAYINLARI 11. Çevresindeki insanlarla yakınlık kurar, çoğu kez sevinç ve kederlerine ortak olurdu. Yukarıdaki cümlede bulunan anlatım bozukluğunun bir benzeri aşağıdakilerin hangisinde verilmiştir? A) Önce sütü bir kaba doldur ve sonra bir miktar şeker ilave et. B) Kuşlar da sonbahara hazırlanıyordu. Bizi çok seviyor ve çok önem veriyordu. D) Bu muhteşem bina üç ay gece gündüz çalışarak yapıldı. E) Anne ve babalar çocuklarıyla yakından ilgilenmeli, sık Sik ğretmenlerine durumunu sormalıdır.
1. I. Sana gitme demeyeceğim.
Üşüyorsun ceketimi al.
II. Kalbinde her dakika şu ulvî tahassürün
Minkar-ı âteşini duy, daimâ düşün.
III. Uçtuk Mohaç ufkunda görünmek hevesiyle
Canlandı o meşhur ova at kişnemesiyle.
IV. O, eli ağır bir adamı bile iş görmeye kışkırtır.
Zira biri bir başkasını çift sürmeye ekin ekmeye.
V. Kalktı göç eyledi Avşar elleri,
Ağır ağır giden eller bizimdir.
Yukarıdaki numaralanmış dizelerden hangileri konu-
suna göre aynı şiir türüne örnektir?
B) I ve IV
A) I ve III
D) IV ve V
E) III ve V
C) II ve III
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
1. I. Sana gitme demeyeceğim. Üşüyorsun ceketimi al. II. Kalbinde her dakika şu ulvî tahassürün Minkar-ı âteşini duy, daimâ düşün. III. Uçtuk Mohaç ufkunda görünmek hevesiyle Canlandı o meşhur ova at kişnemesiyle. IV. O, eli ağır bir adamı bile iş görmeye kışkırtır. Zira biri bir başkasını çift sürmeye ekin ekmeye. V. Kalktı göç eyledi Avşar elleri, Ağır ağır giden eller bizimdir. Yukarıdaki numaralanmış dizelerden hangileri konu- suna göre aynı şiir türüne örnektir? B) I ve IV A) I ve III D) IV ve V E) III ve V C) II ve III
1.
Artık demir almak günü gelmişse zamandan
Mechule giden bir gemi kalkar bu limandan
Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol
Sallanmaz o kalkışta ne mendil ne de bir kol
Yahya Kemal Beyatlı
Bu dizelerede aşağıdakilerden hangisi yoktur?
LA Kaynaştırma ünsüzü
B) Ulama
C) Ünsüz benzeşmesi
D) Ünsüz yumuşaması
E) Ünlü daralması
Susber
ae, i
qu,0,0
4.
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
1. Artık demir almak günü gelmişse zamandan Mechule giden bir gemi kalkar bu limandan Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol Sallanmaz o kalkışta ne mendil ne de bir kol Yahya Kemal Beyatlı Bu dizelerede aşağıdakilerden hangisi yoktur? LA Kaynaştırma ünsüzü B) Ulama C) Ünsüz benzeşmesi D) Ünsüz yumuşaması E) Ünlü daralması Susber ae, i qu,0,0 4.
2.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde soru, farklı bir ögeyi
buldurmaya yöneliktir?
A) Böyle özel günlerde, herkesin yanında neden saçma
sapan davranıyorsun?
B) Üniversiteye girmeyi çok istiyorum, bunu gerçekleştir-
mek için nasıl çalışmalıyım?
C) Arkadaşım, öğretmenin önerdiği kitabı ne zaman ala-
caksın?
D) Senin ödevin için araştırmayı kütüphanede hafta sonu
mu yapalım?
E) Benim için neyin önemli olduğunu sen nereden biliyor-
sun?
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
2. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde soru, farklı bir ögeyi buldurmaya yöneliktir? A) Böyle özel günlerde, herkesin yanında neden saçma sapan davranıyorsun? B) Üniversiteye girmeyi çok istiyorum, bunu gerçekleştir- mek için nasıl çalışmalıyım? C) Arkadaşım, öğretmenin önerdiği kitabı ne zaman ala- caksın? D) Senin ödevin için araştırmayı kütüphanede hafta sonu mu yapalım? E) Benim için neyin önemli olduğunu sen nereden biliyor- sun?
5. Aşağıdaki cümlelerde yer alan altı çizill sözlerden hangisinin yazımı doğrudur?
A) Insanoğlu kalabalıktan uzaklaşmak için can atıyor; uzaklaşınca da allak bullak, darma duman oluyordu.
B) Hafif bir gülümseme ile seyircileri selamladı ve düşünceli bir şekilde nar çiçeği renginde kadifeden koltuğuna yöneldi.
C) Paris'te üniversite yakınında satıcıların ucuza öte beri sattığı karanlık bir sokaktan geçerken birden önümde iki çocuk
belirdi.
D) Oysa ben bir akşam üştü sahilde oturup yüreği avuçlarımda atan can yoldaşımla dünyayı ve yaşamayı keşfetmek
isterdim.
E) Dergiye ön söz yazarken derginin içindeki röportajlar, makaleler hakkında fikirlerini ayrıntılarıyla paylaşırdı.
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
5. Aşağıdaki cümlelerde yer alan altı çizill sözlerden hangisinin yazımı doğrudur? A) Insanoğlu kalabalıktan uzaklaşmak için can atıyor; uzaklaşınca da allak bullak, darma duman oluyordu. B) Hafif bir gülümseme ile seyircileri selamladı ve düşünceli bir şekilde nar çiçeği renginde kadifeden koltuğuna yöneldi. C) Paris'te üniversite yakınında satıcıların ucuza öte beri sattığı karanlık bir sokaktan geçerken birden önümde iki çocuk belirdi. D) Oysa ben bir akşam üştü sahilde oturup yüreği avuçlarımda atan can yoldaşımla dünyayı ve yaşamayı keşfetmek isterdim. E) Dergiye ön söz yazarken derginin içindeki röportajlar, makaleler hakkında fikirlerini ayrıntılarıyla paylaşırdı.
8. Dedem bizi hiç kırmaz, her istediğimizde seve seve masal
anlatırdı.
Yukarıdaki cümlede bulunan anlatım bozukluğunun bir
benzeri aşağıdakilerin hangisinde yer almaktadır?
A) Ağaçlar, neşe içinde rüzgâra karşı salınıyordu.
B) Sevdikleriyle çokça zaman geçirir ve mutlu etmeyi çok
severdi.
C) Algılı ayağıyla otobüslere binip inmek onun için çok zor
oluyordu.
D) Abdullah Bey'in saçları iyice beyazlamıştı.
E) Yaşadığı bazı sorunlar onu olgunlaştırmıştı.
EYG XAYINLARI
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
8. Dedem bizi hiç kırmaz, her istediğimizde seve seve masal anlatırdı. Yukarıdaki cümlede bulunan anlatım bozukluğunun bir benzeri aşağıdakilerin hangisinde yer almaktadır? A) Ağaçlar, neşe içinde rüzgâra karşı salınıyordu. B) Sevdikleriyle çokça zaman geçirir ve mutlu etmeyi çok severdi. C) Algılı ayağıyla otobüslere binip inmek onun için çok zor oluyordu. D) Abdullah Bey'in saçları iyice beyazlamıştı. E) Yaşadığı bazı sorunlar onu olgunlaştırmıştı. EYG XAYINLARI
6.
tinde ey semâ-yı şita tûde tüdedir.
B) Öter guş-u ruhumda boş bir erin
Boğuk bir tezad-ı sükun-u tanın
C) Olur muttasil nevha-ger, nağme-saz
Sokaklarda, damlarda pür ihtisaz
D) Açılmaz ne bir yüz, ne bir pencere
Bakıldıkça vahşet çöker yere
E) Geçen eyyâm-i nevbaharı arar
Ey kulübün sürûd-ı şeydâsı
Jakay
vecert Jeuk Xiver
Aşağıdakilerden hangisi Servetifünun şiirinin özellik-
lerinden biri değildir?
A) Cümlenin bir beyitte tamamlanması kuralı kırılmıştır.
Lieu
B) Aruz vezni Türkçeye başarıyla uygulanmıştır.
C)
Bireysel konuların yanında siyasal ve toplumsal ko-
nular da işlenmiştir.
D) Parnasizm ve sembolizm akımları etkili olmuştur.
E) Kulak için uyak anlayışı benimsenmiştir.
Edebiyat Soru Bankası
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
6. tinde ey semâ-yı şita tûde tüdedir. B) Öter guş-u ruhumda boş bir erin Boğuk bir tezad-ı sükun-u tanın C) Olur muttasil nevha-ger, nağme-saz Sokaklarda, damlarda pür ihtisaz D) Açılmaz ne bir yüz, ne bir pencere Bakıldıkça vahşet çöker yere E) Geçen eyyâm-i nevbaharı arar Ey kulübün sürûd-ı şeydâsı Jakay vecert Jeuk Xiver Aşağıdakilerden hangisi Servetifünun şiirinin özellik- lerinden biri değildir? A) Cümlenin bir beyitte tamamlanması kuralı kırılmıştır. Lieu B) Aruz vezni Türkçeye başarıyla uygulanmıştır. C) Bireysel konuların yanında siyasal ve toplumsal ko- nular da işlenmiştir. D) Parnasizm ve sembolizm akımları etkili olmuştur. E) Kulak için uyak anlayışı benimsenmiştir. Edebiyat Soru Bankası
yansıtma
C) Ceyrek asırdan fazla süren gezilerindeki gözlemler
yazıya dökmüştür.
D) Kendi inancına mensup insanların çoğunlukta olduğu
yerleri gezmeyi tercih etmiştir.
E) Eserini kaleme alırken ana dilini kullanmayı tercih
etmiştir.
28. Edebiyat, malzemesini çağından devşirerek kendini
kurar. Bunu yaparken dünle de ilgisini sürdürür ve
polimal
geleceğe uzanır. Gövdesi kendi çağında, bir eli geçmişte,
öteki eli gelecektedir edebiyatın. Geçmişle ilgisini
koparamaz çünkü çağı ile ilgilidir. Çağı, geçmişin normal
bir uzantısıdır; onun üstüne yerleşmiştir. Toplum hayatı
bir bütündür, dünü bugünü ve yarınıyla kesintisiz bir akış
içindedir. Kesintisi olamaz çünkü yaşanmaktadır.med
Bu parçadan aşağıdakilerin hangisine ulaşılamaz?
CA
A) Bütün edebiyatlar kendi zamanlarının ürünüdür.
B) Bir edebiyat geleneği geçmişten asla kopmaz.
03.0
C) Edebiyatın geleceği yok sayması mümkün değildir.
D) Edebiyat, geçmişe duyulan tepkiden doğar ve gelişir.
E) Bir toplumun geçmişi de geleceği de onun hayatındadır.
mo
PC00-SS.01 DES09
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
yansıtma C) Ceyrek asırdan fazla süren gezilerindeki gözlemler yazıya dökmüştür. D) Kendi inancına mensup insanların çoğunlukta olduğu yerleri gezmeyi tercih etmiştir. E) Eserini kaleme alırken ana dilini kullanmayı tercih etmiştir. 28. Edebiyat, malzemesini çağından devşirerek kendini kurar. Bunu yaparken dünle de ilgisini sürdürür ve polimal geleceğe uzanır. Gövdesi kendi çağında, bir eli geçmişte, öteki eli gelecektedir edebiyatın. Geçmişle ilgisini koparamaz çünkü çağı ile ilgilidir. Çağı, geçmişin normal bir uzantısıdır; onun üstüne yerleşmiştir. Toplum hayatı bir bütündür, dünü bugünü ve yarınıyla kesintisiz bir akış içindedir. Kesintisi olamaz çünkü yaşanmaktadır.med Bu parçadan aşağıdakilerin hangisine ulaşılamaz? CA A) Bütün edebiyatlar kendi zamanlarının ürünüdür. B) Bir edebiyat geleneği geçmişten asla kopmaz. 03.0 C) Edebiyatın geleceği yok sayması mümkün değildir. D) Edebiyat, geçmişe duyulan tepkiden doğar ve gelişir. E) Bir toplumun geçmişi de geleceği de onun hayatındadır. mo PC00-SS.01 DES09
maz
seye
österir.
tkimizi
rken,
beyle
onlar
eyi
rmek,
bilgi
a
unan
ak
er
YENI
4. 1. Pek çoğumuz pekmezin sadece üzümden elde
edildiğini düşünürüz.
II. Keçiboynuzu ve karadut pekmezi yapılan
meyveler arasında önemli yer tutmaktadır.
Bu iki cümlede ifade edilenlerin anlamca
doğru bir biçimde birleştirilmiş hâli
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Keçiboynuzu ve karadut pekmez yapımında
kullanılmasına rağmen pek çoğumuz pekmez
yapımında yalnızca üzüm kullanıldığını sanıyoruz.
B) Keçiboynuzu ve karadut pekmez yapımında tercih
edilmediği için pekmezin genellikle üzümden
üretildiğini düşünüyoruz.
C) Yaygın olarak pekmezin yalnızca üzümden
üretildiğini düşünsek de keçiboynuzu ve karadutun
pekmez yapımında kullanıldığını duyuyoruz.
D) Pekmez yapımında keçiboynuzu ve karadut
da kullanılmasına karşın birçoğumuz pekmezin
yalnızca üzümden yapıldığını zannediyoruz.
E) Birçoğumuz, keçiboynuzu ve karadutun pekmez
yapımında kullanıldığını göz ardı ediyor
ve pekmezin sadece üzümden yapıldığını
düşünüyoruz.
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
maz seye österir. tkimizi rken, beyle onlar eyi rmek, bilgi a unan ak er YENI 4. 1. Pek çoğumuz pekmezin sadece üzümden elde edildiğini düşünürüz. II. Keçiboynuzu ve karadut pekmezi yapılan meyveler arasında önemli yer tutmaktadır. Bu iki cümlede ifade edilenlerin anlamca doğru bir biçimde birleştirilmiş hâli aşağıdakilerden hangisidir? A) Keçiboynuzu ve karadut pekmez yapımında kullanılmasına rağmen pek çoğumuz pekmez yapımında yalnızca üzüm kullanıldığını sanıyoruz. B) Keçiboynuzu ve karadut pekmez yapımında tercih edilmediği için pekmezin genellikle üzümden üretildiğini düşünüyoruz. C) Yaygın olarak pekmezin yalnızca üzümden üretildiğini düşünsek de keçiboynuzu ve karadutun pekmez yapımında kullanıldığını duyuyoruz. D) Pekmez yapımında keçiboynuzu ve karadut da kullanılmasına karşın birçoğumuz pekmezin yalnızca üzümden yapıldığını zannediyoruz. E) Birçoğumuz, keçiboynuzu ve karadutun pekmez yapımında kullanıldığını göz ardı ediyor ve pekmezin sadece üzümden yapıldığını düşünüyoruz.
40. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde anlatım bozukluğu var
dir?
12
A) Enfeksiyon tedavisinde önemli bir yere sahip antibiyo
tiklerin ciddi olumsuz yan etkileri de var.
B) Kitabın ilk bölümünde edebiyat eleştirmenlerinin s
natçı hakkındaki değerlendirmeleri yer alıyor.
Il man
azın
özellik
A) Yal
C) Günümüzün önemli sorunlarından biri de bilgi k
bu nedenle bilginin kaynağı önem taşıyor.
D) Sanayi tesislerinin yoğun olduğu bölgelerde hava ki
liği, önemli sağlık sorunlanna neden oluyor.
E) Değişime direnenler değil, değişimin getirdiği firsation
değerlendirmeyi bilenler başarıya ulaşır.
TÜRKÇE TESTİ BITT
kand
duğ
diza
the
Bu
ald
A
Lise Türkçe
1960 Sonrası Türk Edebiyatında Hikâye Özellikleri
40. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde anlatım bozukluğu var dir? 12 A) Enfeksiyon tedavisinde önemli bir yere sahip antibiyo tiklerin ciddi olumsuz yan etkileri de var. B) Kitabın ilk bölümünde edebiyat eleştirmenlerinin s natçı hakkındaki değerlendirmeleri yer alıyor. Il man azın özellik A) Yal C) Günümüzün önemli sorunlarından biri de bilgi k bu nedenle bilginin kaynağı önem taşıyor. D) Sanayi tesislerinin yoğun olduğu bölgelerde hava ki liği, önemli sağlık sorunlanna neden oluyor. E) Değişime direnenler değil, değişimin getirdiği firsation değerlendirmeyi bilenler başarıya ulaşır. TÜRKÇE TESTİ BITT kand duğ diza the Bu ald A