Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

1980 Sonrası Türk Edebiyatında Roman Özellikleri ve Sanatçıları Soruları

27. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde düzeltme işareti (^) yan-
lış kullanılmıştır?
A) Şiirleriyle çağları aşan Karacaoğlan âşık edebiyatımızın
en önemli temsilcisidir.
B) Gün boyu tarlada çalışmaktan o kadar çok yorulmuştu ki
ayakta duracak hâli yoktu.
C) insan âlemde, hayal ettiği müddetçe yaşar, diyor ünlü şa-
rimiz Yahya Kemal.
D) Edebiyatimizda modern anlamda hikâyenin ilk örnekleri
Tanzimat Dönemi'nde görülmeye başlanmıştır.
Sokağın başındaki evi daha çok beğenmiştik ama maddi
olanaklarımız elvermediği için onu alamadık.
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Edebiyatında Roman Özellikleri ve Sanatçıları
27. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde düzeltme işareti (^) yan- lış kullanılmıştır? A) Şiirleriyle çağları aşan Karacaoğlan âşık edebiyatımızın en önemli temsilcisidir. B) Gün boyu tarlada çalışmaktan o kadar çok yorulmuştu ki ayakta duracak hâli yoktu. C) insan âlemde, hayal ettiği müddetçe yaşar, diyor ünlü şa- rimiz Yahya Kemal. D) Edebiyatimizda modern anlamda hikâyenin ilk örnekleri Tanzimat Dönemi'nde görülmeye başlanmıştır. Sokağın başındaki evi daha çok beğenmiştik ama maddi olanaklarımız elvermediği için onu alamadık.
3. Gül derdi hadika-i emelden
Mey içti sürahi-i ecelden
Kabrini kucakladı nigârın
Can sudkası etti ol mezarın
Leyli, dedi can verdi can-ı şirin
Ol âşık-ı bikarâr u miskin
El, cem olup ettiler nezâre
Mecnûn-ı siyah-rüzigâre
(hadika-i emel: emel bahçesi; nigâr: sevgili; el cem olup: halk
toplanıp; nezâre: seyir)
Aşağıdakilerden hangisi bu dizelerle ilişkilendirilemez?
A) Mesnevi
LAşk
C) Telmih
D) Redif
E) Beyit
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Edebiyatında Roman Özellikleri ve Sanatçıları
3. Gül derdi hadika-i emelden Mey içti sürahi-i ecelden Kabrini kucakladı nigârın Can sudkası etti ol mezarın Leyli, dedi can verdi can-ı şirin Ol âşık-ı bikarâr u miskin El, cem olup ettiler nezâre Mecnûn-ı siyah-rüzigâre (hadika-i emel: emel bahçesi; nigâr: sevgili; el cem olup: halk toplanıp; nezâre: seyir) Aşağıdakilerden hangisi bu dizelerle ilişkilendirilemez? A) Mesnevi LAşk C) Telmih D) Redif E) Beyit
E)
çimde eleştirmiştir.
5. Neşati ile ilgili olarak aşağıda verilen bilgilerden han-
gisi yanlıştır?
A) Yazdığı şarkılar ile tanınmıştır.
B) Gazelleriyle başarılı olmuştur.
C) Yaşadığı dönemin usta şairlerindendir.
DySebk-i Hindi akımından etkilenmiştir.
E) Şiirlerinde estetiğe ve inceliğe önem vermiştir.
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Edebiyatında Roman Özellikleri ve Sanatçıları
E) çimde eleştirmiştir. 5. Neşati ile ilgili olarak aşağıda verilen bilgilerden han- gisi yanlıştır? A) Yazdığı şarkılar ile tanınmıştır. B) Gazelleriyle başarılı olmuştur. C) Yaşadığı dönemin usta şairlerindendir. DySebk-i Hindi akımından etkilenmiştir. E) Şiirlerinde estetiğe ve inceliğe önem vermiştir.
Aydın Yayınları
6. 1. Koca bir duvara yaslanarak orada zencefil ve
tarçın serpilmiş salep içerdi iki arkadaş.
II. İçinde bulunduğumuz bugünlerde sizler fabrika
bacalarında siyah dumanlar göremezsiniz.
III. Gerçeklerin göründüğü kadar çirkin olamaya-
cağını o gün, orada olanlara söylemedim mi?
Aşağıda verilen ögelerden hangisi numaralan-
mış cümleler için ortak değildir?
A) Yüklem
B) Nesne
D) Özne
C) Zarf tümleci
E) Dolaylı tümleç
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Edebiyatında Roman Özellikleri ve Sanatçıları
Aydın Yayınları 6. 1. Koca bir duvara yaslanarak orada zencefil ve tarçın serpilmiş salep içerdi iki arkadaş. II. İçinde bulunduğumuz bugünlerde sizler fabrika bacalarında siyah dumanlar göremezsiniz. III. Gerçeklerin göründüğü kadar çirkin olamaya- cağını o gün, orada olanlara söylemedim mi? Aşağıda verilen ögelerden hangisi numaralan- mış cümleler için ortak değildir? A) Yüklem B) Nesne D) Özne C) Zarf tümleci E) Dolaylı tümleç
Şairlerin önemli bir kısmı, şiirin kendisinden başka bir dil-
le ifade edilemeyeceğini belirttikten sonra şiirin diğer sa-
natlarca kullanılmasını doğru bulmadıklarını ifade eder.
Bu cümlenin ögeleri aşağıdakilerin hangisinde sıra-
sıyla verilmiştir?
A) Nesne - yüklem
B) Zarf tümleci - Özne - yüklem
C) Zarf tümleci - özne - yer tamlayıcısı - yüklem
D) Özne - zarf tümleci - nesne - yüklem
E) Özne - yer tamlayıcısı - yüklem to Ne
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Edebiyatında Roman Özellikleri ve Sanatçıları
Şairlerin önemli bir kısmı, şiirin kendisinden başka bir dil- le ifade edilemeyeceğini belirttikten sonra şiirin diğer sa- natlarca kullanılmasını doğru bulmadıklarını ifade eder. Bu cümlenin ögeleri aşağıdakilerin hangisinde sıra- sıyla verilmiştir? A) Nesne - yüklem B) Zarf tümleci - Özne - yüklem C) Zarf tümleci - özne - yer tamlayıcısı - yüklem D) Özne - zarf tümleci - nesne - yüklem E) Özne - yer tamlayıcısı - yüklem to Ne
6.
Onu İstanbul diye toprağa kondurmuşla
Şiir salt ölçü ve uyaklı anlatım değildir. Şiirin kendine özgü
bir dili vardır. Şair, şiir yazarken sözcüklerin sınırlarını geniş-
letir, onları bildik anlamlarının dışında kullanır. Duygularını,
hayallerini anlatırken sözcüklerle oynar. Bu özellikleri barın-
diran şiirleri severim ben.
Aşağıdakilerden hangisi, bu sözleri söyleyen bir kişinin
sevdiği şiire örnek gösterilemez?
A) Derken bir düdük öttü ansızın
Bembeyaz gemi gitgide ufaldi
B) Kızıl yaprak dalgalı sonbahar denizi
Karıştı, söndü son parıltısı gülümün
C) Şimdi bir güvercinin uçuşunu bölüyoruz
Gökyüzünün o meşhur maviliğinde
D) Bütün yükünü alıp kalkan yaz gemisi
Sularını yarmaya başladı ölümün
E) Gün sönerken üstünde başaktan bir denizin
Dönüyor evlerine harmandan gelen kızlar
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Edebiyatında Roman Özellikleri ve Sanatçıları
6. Onu İstanbul diye toprağa kondurmuşla Şiir salt ölçü ve uyaklı anlatım değildir. Şiirin kendine özgü bir dili vardır. Şair, şiir yazarken sözcüklerin sınırlarını geniş- letir, onları bildik anlamlarının dışında kullanır. Duygularını, hayallerini anlatırken sözcüklerle oynar. Bu özellikleri barın- diran şiirleri severim ben. Aşağıdakilerden hangisi, bu sözleri söyleyen bir kişinin sevdiği şiire örnek gösterilemez? A) Derken bir düdük öttü ansızın Bembeyaz gemi gitgide ufaldi B) Kızıl yaprak dalgalı sonbahar denizi Karıştı, söndü son parıltısı gülümün C) Şimdi bir güvercinin uçuşunu bölüyoruz Gökyüzünün o meşhur maviliğinde D) Bütün yükünü alıp kalkan yaz gemisi Sularını yarmaya başladı ölümün E) Gün sönerken üstünde başaktan bir denizin Dönüyor evlerine harmandan gelen kızlar
6. 1. Derisi düşüyor bir eski dünyanın
II. Acılar, sessizlikler üstüne
Ill. Yeniden harlıyor ateş suyun altından
IV. Yüreğe gelen kan gibi parıl parıl
V. Taşın ve karanın vakti yok
tosin
Von
Bu parçada numaralanmış dizelerle ilgili ola-
rak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) 1. dizede, tamlayanla tamlananı yer değiştirmiş
belirtili isim tamlaması vardır.
B) II. dizede, tamlanani ortak belirtisiz isim tamla-
ması vardır.
C) III. dizede, zincirleme isim tamlaması vardır.
D) IV. dizede, sifat tamlaması edat öbeği içinde
yer almıştır.
E) V. dizede tamlananı ortak belirtili isim tamla-
ması vardır.
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Edebiyatında Roman Özellikleri ve Sanatçıları
6. 1. Derisi düşüyor bir eski dünyanın II. Acılar, sessizlikler üstüne Ill. Yeniden harlıyor ateş suyun altından IV. Yüreğe gelen kan gibi parıl parıl V. Taşın ve karanın vakti yok tosin Von Bu parçada numaralanmış dizelerle ilgili ola- rak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) 1. dizede, tamlayanla tamlananı yer değiştirmiş belirtili isim tamlaması vardır. B) II. dizede, tamlanani ortak belirtisiz isim tamla- ması vardır. C) III. dizede, zincirleme isim tamlaması vardır. D) IV. dizede, sifat tamlaması edat öbeği içinde yer almıştır. E) V. dizede tamlananı ortak belirtili isim tamla- ması vardır.
7. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde isim-fiil, sifat-fiil ve
bağ-fiil bir arada kullanılmıştır?
A) Şiir ezberlemek için özel bir çabamın olduğu söyle-
nemez.
B) Güneşin altında çıkmam gereken bu yokuş gözüm-
de büyüyordu.
C) Günün ilk ışıklarında limanda dolaşmanın keyfine do-
yum olmazdı.
D) Balık avlamak için gideceğimiz yeri önceden belirle-
yip oltalarımızı alarak yola koyulduk.
E) Gül, güzel kokunun peşinde olanlar için vazgeçilmez
bir çiçektir.
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Edebiyatında Roman Özellikleri ve Sanatçıları
7. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde isim-fiil, sifat-fiil ve bağ-fiil bir arada kullanılmıştır? A) Şiir ezberlemek için özel bir çabamın olduğu söyle- nemez. B) Güneşin altında çıkmam gereken bu yokuş gözüm- de büyüyordu. C) Günün ilk ışıklarında limanda dolaşmanın keyfine do- yum olmazdı. D) Balık avlamak için gideceğimiz yeri önceden belirle- yip oltalarımızı alarak yola koyulduk. E) Gül, güzel kokunun peşinde olanlar için vazgeçilmez bir çiçektir.
22. Aşağıdaki açıklamalardan hangisi ayraç içinde veri-
Jen eserle ilişkilendirilemez?
A) Ezilen halkın yaşamını, sorunlarını, bu sorunlarla
mücadelesini konu alan, halkı aydınlatmaya çalışan
roman anlayışı
(Tütün Zamanı)
B) Cumhuriyet'in ilk yıllarında millî duyarlılığın öne çıktığı
roman anlayışı
(Hüküm Gecesi)
C) İnsan gerçekliğini farklı yönlerden ele alarak onu psi-
kolojik yönüyle irdeleyen roman anlayışı
(Mahur Beste)
D) Ulusal, İslami ve gelenekçi söylemi öne çıkaran ro-
man anlayışı
(Azap Toprakları)
E) Anlatılandan daha çok anlatım biçimine önem veren,
yeni teknikler uygulayan modernist roman anlayışı
(Kaplumbağalar)
Bez
da
B) Tes
va
C) Be
D) O
E) if
24. Bu
har
B)
E
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Edebiyatında Roman Özellikleri ve Sanatçıları
22. Aşağıdaki açıklamalardan hangisi ayraç içinde veri- Jen eserle ilişkilendirilemez? A) Ezilen halkın yaşamını, sorunlarını, bu sorunlarla mücadelesini konu alan, halkı aydınlatmaya çalışan roman anlayışı (Tütün Zamanı) B) Cumhuriyet'in ilk yıllarında millî duyarlılığın öne çıktığı roman anlayışı (Hüküm Gecesi) C) İnsan gerçekliğini farklı yönlerden ele alarak onu psi- kolojik yönüyle irdeleyen roman anlayışı (Mahur Beste) D) Ulusal, İslami ve gelenekçi söylemi öne çıkaran ro- man anlayışı (Azap Toprakları) E) Anlatılandan daha çok anlatım biçimine önem veren, yeni teknikler uygulayan modernist roman anlayışı (Kaplumbağalar) Bez da B) Tes va C) Be D) O E) if 24. Bu har B) E
129. Aşağıdaki cümlelerde ek olan "de" ve bağlaç olan
yanlış ise "Yanlış" sütununu işaretleyiniz.
CÜMLELER
Sen de geldin mi?
Ben ev de kalmak istemiyorum.
Yemekde yemek diye tutturdu.
Yağmur yağacak da tarla sulanacak.
Bütün hatıralarım sen de kalmış.
Arkadaşımda bugün eve geç dönmüş.
Saat sekiz de mi gelecekmiş?
Bu maçı, yüzde yetmiş kazanacaklar.
Orhan da geldi, Oğuzhan da.
DOĞRU
YANLIŞ
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Edebiyatında Roman Özellikleri ve Sanatçıları
129. Aşağıdaki cümlelerde ek olan "de" ve bağlaç olan yanlış ise "Yanlış" sütununu işaretleyiniz. CÜMLELER Sen de geldin mi? Ben ev de kalmak istemiyorum. Yemekde yemek diye tutturdu. Yağmur yağacak da tarla sulanacak. Bütün hatıralarım sen de kalmış. Arkadaşımda bugün eve geç dönmüş. Saat sekiz de mi gelecekmiş? Bu maçı, yüzde yetmiş kazanacaklar. Orhan da geldi, Oğuzhan da. DOĞRU YANLIŞ
31. Aşağıdaki cümlelerde altı çizili sözcüklerin hangisinde
*-1, -i, -u, -ü" eki farklı görevde kullanılmıştır?
A) Seyahatleri bir kitap olacak kadar çok ve zengindi.
B) Son zamanlardaki hedefi Everest'e tırmanmaktı.
Bek
C) Dünyayı Yönetenler", son kitabına konu olmuştu. Bet
2
D) Sevgisi, saygısı, özeni, işine bağlılığını gösteriyordu.
E) Evi, arsayı satmış ama borç bitmemişti. Betr
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Edebiyatında Roman Özellikleri ve Sanatçıları
31. Aşağıdaki cümlelerde altı çizili sözcüklerin hangisinde *-1, -i, -u, -ü" eki farklı görevde kullanılmıştır? A) Seyahatleri bir kitap olacak kadar çok ve zengindi. B) Son zamanlardaki hedefi Everest'e tırmanmaktı. Bek C) Dünyayı Yönetenler", son kitabına konu olmuştu. Bet 2 D) Sevgisi, saygısı, özeni, işine bağlılığını gösteriyordu. E) Evi, arsayı satmış ama borç bitmemişti. Betr
17. -
.
●
Bizim adımız bir birleşmeyi savunmayı ifade eder.
Milli değerleri yok etmeye, dilimizi, edebiyatımızı soy-
suzlaştırmaya çalışanlara karşı bizim adımız bir savaş
çağrısıdır.
Bize göre şairin veya yazarın kalemini herhangi bir
ideolojinin hizmetine vermesi onun bir sanatçı olarak
ölümü demektir. Sanat eserinin bir propaganda vasi-
tası haline getirilmesinin kesinlikle karşısındayız
Bizim üzerinde titizlikle durduğumuz ve birleştiğimiz
dördüncü bir nokta da dil konusudur. Yalnız şunu tek-
rarlayayım ki biz yaşayan canlı Türkçenin edebiyat dili
olmasına taraftarız. Halkın konuştuğu dilden ayrı bir
yazı dili, adeta yeni bir divan dili yaratılmasını son de-
rece zararlı buluyoruz.
Bu görüşler aşağıdakilerden hangisinin temsilcisi
olan sanatçılara aittir?
A) Hisar
C) Birinci Yeni
E) Yedi Meşale
B) Maviciler
D) İkinci Yeni
19. Eleştirm
Gaze
Ele
Ga
E
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Edebiyatında Roman Özellikleri ve Sanatçıları
17. - . ● Bizim adımız bir birleşmeyi savunmayı ifade eder. Milli değerleri yok etmeye, dilimizi, edebiyatımızı soy- suzlaştırmaya çalışanlara karşı bizim adımız bir savaş çağrısıdır. Bize göre şairin veya yazarın kalemini herhangi bir ideolojinin hizmetine vermesi onun bir sanatçı olarak ölümü demektir. Sanat eserinin bir propaganda vasi- tası haline getirilmesinin kesinlikle karşısındayız Bizim üzerinde titizlikle durduğumuz ve birleştiğimiz dördüncü bir nokta da dil konusudur. Yalnız şunu tek- rarlayayım ki biz yaşayan canlı Türkçenin edebiyat dili olmasına taraftarız. Halkın konuştuğu dilden ayrı bir yazı dili, adeta yeni bir divan dili yaratılmasını son de- rece zararlı buluyoruz. Bu görüşler aşağıdakilerden hangisinin temsilcisi olan sanatçılara aittir? A) Hisar C) Birinci Yeni E) Yedi Meşale B) Maviciler D) İkinci Yeni 19. Eleştirm Gaze Ele Ga E
%20'sini
ki dama
zden ta
önemil
erin
in; günd
yeterl
ktur?
ngisin
ara a
nere
35. Bu parçada aşağıdaki sorulardan hangisinin!
karşılığı yoktur?
R
A Antik Roma'da güneş saatleri kullanılmış mıdır? A
Dünya'nın bilinen en büyük güneş saati nerede- 1
dir?
Güneş saatlerinin standart bir büyüklüğü var mi-
sague
dir?
mik
önces
Silme
abild
TÜRKÇE TESTİ
35.-36. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
Bilinen ilk güneş saatleri Eski Mısır'da MÖ 1500'ler-
de yapılmıştır. Bu güneş saatlerinden bazıları cebe
sığacak kadar küçüktü. Yunanlılar tam bir geometri
anlayışına sahip olduklarından, daha karmaşık gü-
neş saatleri geliştirebildiler. Roma'da bir güneş sa-
atinin ilk kaydı MÖ 293 yılına değin uzanmaktadır.
MÖ 10'da Antik Romalılar Solarium Augusti adında
çok büyük bir güneş saati inşa ettiler. Bu, çok uzun
bir taş sütun olan, tabanı büyük olan ve tepeye doğ-
ru incelen bir dikilitaştır. Aslında Roma güneş saat-
leri, Roma'dan daha düşük bir konumda tasarlan-
dıkları için tam olarak doğru değildi. Ancak yanlışlık
çok küçüktü, bu yüzden uzun yıllar fark edilmedi.
Orta Çağ'da, İslam dünyasında güneş saatleri na-
maz vakitlerini ölçmek için önemliydi. Diğer yandan
cebir ve trigonometri, insanların zamanı daha doğru
gösteren güneş saatlerinin doğruluğunu geliştirme-
lerine yardımcı oldu. Ancak kullanışlı kol saatinin
ortaya çıkmasıyla güneş saatleri, zamanı gösterme
görevinden emekli oldu, daha çok bir turistik kalit ve
hoş birer dekorasyon maddesi hâline geldi.
n.
Güneş saatlerinin Müslümanlar için Orta Çağ'da-
ki önemi nedir?
Müslümpalar iç
Y
E) Kol saatlerinin icadından sonra güneş saatlerinin
zamanı gösterme işlevi ortadan kalkmış m/dir?
N
L
37.-38.
13,7
nıtla
yar y
üzer
ifade
se k
yen
bile
sür
çeş
nin
uyu
rek
li.
türü
yok
ğer
un
yı
ge
gö
ba
va
üz
ni
37. Br
BWA
4
C
D
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Edebiyatında Roman Özellikleri ve Sanatçıları
%20'sini ki dama zden ta önemil erin in; günd yeterl ktur? ngisin ara a nere 35. Bu parçada aşağıdaki sorulardan hangisinin! karşılığı yoktur? R A Antik Roma'da güneş saatleri kullanılmış mıdır? A Dünya'nın bilinen en büyük güneş saati nerede- 1 dir? Güneş saatlerinin standart bir büyüklüğü var mi- sague dir? mik önces Silme abild TÜRKÇE TESTİ 35.-36. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Bilinen ilk güneş saatleri Eski Mısır'da MÖ 1500'ler- de yapılmıştır. Bu güneş saatlerinden bazıları cebe sığacak kadar küçüktü. Yunanlılar tam bir geometri anlayışına sahip olduklarından, daha karmaşık gü- neş saatleri geliştirebildiler. Roma'da bir güneş sa- atinin ilk kaydı MÖ 293 yılına değin uzanmaktadır. MÖ 10'da Antik Romalılar Solarium Augusti adında çok büyük bir güneş saati inşa ettiler. Bu, çok uzun bir taş sütun olan, tabanı büyük olan ve tepeye doğ- ru incelen bir dikilitaştır. Aslında Roma güneş saat- leri, Roma'dan daha düşük bir konumda tasarlan- dıkları için tam olarak doğru değildi. Ancak yanlışlık çok küçüktü, bu yüzden uzun yıllar fark edilmedi. Orta Çağ'da, İslam dünyasında güneş saatleri na- maz vakitlerini ölçmek için önemliydi. Diğer yandan cebir ve trigonometri, insanların zamanı daha doğru gösteren güneş saatlerinin doğruluğunu geliştirme- lerine yardımcı oldu. Ancak kullanışlı kol saatinin ortaya çıkmasıyla güneş saatleri, zamanı gösterme görevinden emekli oldu, daha çok bir turistik kalit ve hoş birer dekorasyon maddesi hâline geldi. n. Güneş saatlerinin Müslümanlar için Orta Çağ'da- ki önemi nedir? Müslümpalar iç Y E) Kol saatlerinin icadından sonra güneş saatlerinin zamanı gösterme işlevi ortadan kalkmış m/dir? N L 37.-38. 13,7 nıtla yar y üzer ifade se k yen bile sür çeş nin uyu rek li. türü yok ğer un yı ge gö ba va üz ni 37. Br BWA 4 C D
. (1) Taç Mahal'i şöyle bir ayaküstü görüp geçmek
yetmez. (II) Onu güneş doğarken, öğleyin, akşamüstü,
gurup vakti ve özellikle ay ışığında göreceksiniz. (III) Biz
şanslıymışız ki seferimiz dolunaya rastladı. (IV) Bu aşk
ateşinde ısınmış mermerler sabahleyin toz pembe bir
renk alırmış, onu göremedik. (V) Gurup vakti,
inanmayacaksınız, o mermerler önce portakal rengine,
sonra eflatuna dönüştü.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak
aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?
A) I. cümlede, durum belirteci vardır.
B) II. cümlede, geçişli fiil kullanılmıştır.
C) III. cümlede, ek eylem almış bir sözcüğe yer
verilmiştir.
DIV. cümle, öznesi ortak sıralı cümledir.
E) V. cümlede, çekimli eylem ara söz olarak
kullanılmıştır.
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Edebiyatında Roman Özellikleri ve Sanatçıları
. (1) Taç Mahal'i şöyle bir ayaküstü görüp geçmek yetmez. (II) Onu güneş doğarken, öğleyin, akşamüstü, gurup vakti ve özellikle ay ışığında göreceksiniz. (III) Biz şanslıymışız ki seferimiz dolunaya rastladı. (IV) Bu aşk ateşinde ısınmış mermerler sabahleyin toz pembe bir renk alırmış, onu göremedik. (V) Gurup vakti, inanmayacaksınız, o mermerler önce portakal rengine, sonra eflatuna dönüştü. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır? A) I. cümlede, durum belirteci vardır. B) II. cümlede, geçişli fiil kullanılmıştır. C) III. cümlede, ek eylem almış bir sözcüğe yer verilmiştir. DIV. cümle, öznesi ortak sıralı cümledir. E) V. cümlede, çekimli eylem ara söz olarak kullanılmıştır.
cüklerden
mıştır?
ve IV
DENEME SINAVI - 20
15. (1) Gün bitince hep böyle hüzün vurur yüzüme.
(II) Ayaklar caddelerden çekilir, kanatlar mavilik-
lerden uzaklaşır. (III) Bir derin uykuya hazırlanır
evren yavaş yavaş. (IV) Ve yaslayıp başını aya,
dalar gider bulutlar. (V) Ben gökyüzünü seyre-
derim böyle zamanlarda, çocukluğumun göğünü
hayal ederek.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin han-
gisi basit yapılı bir cümledir?
A) I
BYTT
C) III
D) IV E) V
ATA YA
17. Dünya
nin sa
Bu cü
A) Ü:
B) E
C) H
D) B
E) N
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Edebiyatında Roman Özellikleri ve Sanatçıları
cüklerden mıştır? ve IV DENEME SINAVI - 20 15. (1) Gün bitince hep böyle hüzün vurur yüzüme. (II) Ayaklar caddelerden çekilir, kanatlar mavilik- lerden uzaklaşır. (III) Bir derin uykuya hazırlanır evren yavaş yavaş. (IV) Ve yaslayıp başını aya, dalar gider bulutlar. (V) Ben gökyüzünü seyre- derim böyle zamanlarda, çocukluğumun göğünü hayal ederek. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin han- gisi basit yapılı bir cümledir? A) I BYTT C) III D) IV E) V ATA YA 17. Dünya nin sa Bu cü A) Ü: B) E C) H D) B E) N
1
Edebiyat, salt bize görmediklerimizi göstermeye
yarayan bir araç değildir ya da göremediklerimi-
zin altını çizen, tek boyutlu kalınca bir çizgi...
Şüphesiz, bunu en iyi yapan kalemlerin başında
da usta öykücü Çehov gelir.
III. Çoğu zaman edebî eser, bize iki üç cümleyle an-
latıp geçtiğimiz her ne varsa şu hayatta, aslında
daha fazlasının olduğunu hatırlatır.
IV. Sözü açar, genişletir, derinleştirir ama sırrı da
daima korur.
V. Sesi kışık olayların, durumların, ayrıntıların, şey-
lerin pek de öyle olmadığını serer gözlerimizin
önüne.
Numaralanmış cümlelerle anlamlı bir bütün oluş-
turulmak istendiğinde hangisi baştan dördüncü
olur?
A) I
B) II
C) III
1---1-0
D) IV
E) V
3.
4.
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Edebiyatında Roman Özellikleri ve Sanatçıları
1 Edebiyat, salt bize görmediklerimizi göstermeye yarayan bir araç değildir ya da göremediklerimi- zin altını çizen, tek boyutlu kalınca bir çizgi... Şüphesiz, bunu en iyi yapan kalemlerin başında da usta öykücü Çehov gelir. III. Çoğu zaman edebî eser, bize iki üç cümleyle an- latıp geçtiğimiz her ne varsa şu hayatta, aslında daha fazlasının olduğunu hatırlatır. IV. Sözü açar, genişletir, derinleştirir ama sırrı da daima korur. V. Sesi kışık olayların, durumların, ayrıntıların, şey- lerin pek de öyle olmadığını serer gözlerimizin önüne. Numaralanmış cümlelerle anlamlı bir bütün oluş- turulmak istendiğinde hangisi baştan dördüncü olur? A) I B) II C) III 1---1-0 D) IV E) V 3. 4.