Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

1980 Sonrası Türk Tiyatrosu Özellikleri Soruları

9.
Sait Faik için sık kullanılan bir tanımlama, bir hikâyeciden çok bir
şairin ruhsal yapısına sahip olmasıdır. Onun için Peyami Safa "Sait
bütün istek ve iddialarına rağmen bir şairdi ve aristokrattı. Bunun için
halka inemedi. Bir milletin hatta bir sınıfın değil, bohem ve artist bir
çevrenin sevdiği adam olarak kaldı." demektedir. Ancak şair mizaçlı
olması hikâyeci için bir kusur değildir. Kendisi de hikâye gibi şiir yeri-
ne, şiir gibi hikâye yazmayı tercih etmiştir. Ancak Peyami Safa'nın
halka inemedi tezi, Sait Faik'in bu konudaki çabalarına uymamakta-
dır. Ölümünden birkaç ay evvel gittiği Bursa'dan dönüşünde neşeli
olmasının sebebini soran annesine: "Anne, beni kasketle görünce
herkes usta diye çağırdı... Çok hoşuma gitti..." diyen bir insanın
halka inememesi söz konusu olamaz. Hikâyelerinin kahramanları,
hayatlarını tanıdığı ve onlar gibi yaşadığı kimseler olmuştur.
Bu parçadan hareketle Sait Faik ile ilgili aşağıdakilerden hangisi
söylenemez?
A) Psikolojik açıdan şair gibi düşündüğü
Peyami Safa'ya göre halktan kopuk biri olduğu
CHalktan biri olarak görülmekten mutluluk duyduğu
D) Hikâyelerinde anlattığı kişileri özümsediği
Hikâyeci kimliğinden çok, şair kimliğiyle tanındığı
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Tiyatrosu Özellikleri
9. Sait Faik için sık kullanılan bir tanımlama, bir hikâyeciden çok bir şairin ruhsal yapısına sahip olmasıdır. Onun için Peyami Safa "Sait bütün istek ve iddialarına rağmen bir şairdi ve aristokrattı. Bunun için halka inemedi. Bir milletin hatta bir sınıfın değil, bohem ve artist bir çevrenin sevdiği adam olarak kaldı." demektedir. Ancak şair mizaçlı olması hikâyeci için bir kusur değildir. Kendisi de hikâye gibi şiir yeri- ne, şiir gibi hikâye yazmayı tercih etmiştir. Ancak Peyami Safa'nın halka inemedi tezi, Sait Faik'in bu konudaki çabalarına uymamakta- dır. Ölümünden birkaç ay evvel gittiği Bursa'dan dönüşünde neşeli olmasının sebebini soran annesine: "Anne, beni kasketle görünce herkes usta diye çağırdı... Çok hoşuma gitti..." diyen bir insanın halka inememesi söz konusu olamaz. Hikâyelerinin kahramanları, hayatlarını tanıdığı ve onlar gibi yaşadığı kimseler olmuştur. Bu parçadan hareketle Sait Faik ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Psikolojik açıdan şair gibi düşündüğü Peyami Safa'ya göre halktan kopuk biri olduğu CHalktan biri olarak görülmekten mutluluk duyduğu D) Hikâyelerinde anlattığı kişileri özümsediği Hikâyeci kimliğinden çok, şair kimliğiyle tanındığı
- hayat
tarihçilerin,
lan alıntılardan
çıkan aforizmalar
ik bir düzene
çiziyorlar. Ancak
ezinecekleri,
adan okuyacakları
garip
hangisine
insanlarının
kularak estetik
p sanatçıların
ana gelmiştir.
nda zevkle
aktadır.
onda
eden
lirli
ma
aktadır.
TI
yoruz.
te"
KARAAĞAÇ YAYINCILIK
seg
29. Aforizma günlük hayatta pek kullanılmayan bir sözcük.
anlamı derin söylemesi zor sözdür. Aforizma tecrübe ister,
Aforizma bir anlatı şeklidir yogun anlatim, genellikle
bilgi ister bilgece çıkarım gerektirir. Derin anlamı olan
geniş duygu ve anlatıların slogan biçiminde ifadesidir.
C
Bu bilgiler ışığında aşağıdakilerden hangisi bir
aforizma niteliği taşımaktadır?
insan emeğinin sömürüsünü sermayenin nasıl
biriktiğini artı değer üzerinden yapılan küresel
hırsızlığı bilimsel olarak anlatan binlerce kitap var.
Yazarların öteki insanlardan ayrı bir yapıya, bir duygu
evrenine sahip olduklarını biliyorum elbette.
Büyümek, uçsuz bucaksız hatta dümdüz bir arazide
düşmekten korkup yavaş yavaş ve sağlam basarak
bir başına yurumektir.
Bırak bütün insanlar seni tanısın ama hiç kimse seni
tam olarak tanımasın, insanlar sığ yerini gördükleri
dereyi çabuk geçerler.
Herkesin birbirini susturmak için konuştuğu bu dijital
diktatörlükte kimsesizliğimizi gidermek için edebiyata
sarılmalıyız.
30. Hüseyin Rahmi kadınlarla dolu çok kalabalık bir evde
yetişmiş, kadınların yaptığı işlere oldukça hakimdi. Birçok
eldiveni olan Rahmi, bunları mikrop kapma korkusu ile
hep kullanırdı. Jestler yaparak konuşan kibar bir İstanbul
hanımefendisi gibi ellerini dizlerinin üzerine kavuşturarak
otururdu. Misafir olarak bir yerde kalmak en sevmediği
davranıştı. Kravat
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Tiyatrosu Özellikleri
- hayat tarihçilerin, lan alıntılardan çıkan aforizmalar ik bir düzene çiziyorlar. Ancak ezinecekleri, adan okuyacakları garip hangisine insanlarının kularak estetik p sanatçıların ana gelmiştir. nda zevkle aktadır. onda eden lirli ma aktadır. TI yoruz. te" KARAAĞAÇ YAYINCILIK seg 29. Aforizma günlük hayatta pek kullanılmayan bir sözcük. anlamı derin söylemesi zor sözdür. Aforizma tecrübe ister, Aforizma bir anlatı şeklidir yogun anlatim, genellikle bilgi ister bilgece çıkarım gerektirir. Derin anlamı olan geniş duygu ve anlatıların slogan biçiminde ifadesidir. C Bu bilgiler ışığında aşağıdakilerden hangisi bir aforizma niteliği taşımaktadır? insan emeğinin sömürüsünü sermayenin nasıl biriktiğini artı değer üzerinden yapılan küresel hırsızlığı bilimsel olarak anlatan binlerce kitap var. Yazarların öteki insanlardan ayrı bir yapıya, bir duygu evrenine sahip olduklarını biliyorum elbette. Büyümek, uçsuz bucaksız hatta dümdüz bir arazide düşmekten korkup yavaş yavaş ve sağlam basarak bir başına yurumektir. Bırak bütün insanlar seni tanısın ama hiç kimse seni tam olarak tanımasın, insanlar sığ yerini gördükleri dereyi çabuk geçerler. Herkesin birbirini susturmak için konuştuğu bu dijital diktatörlükte kimsesizliğimizi gidermek için edebiyata sarılmalıyız. 30. Hüseyin Rahmi kadınlarla dolu çok kalabalık bir evde yetişmiş, kadınların yaptığı işlere oldukça hakimdi. Birçok eldiveni olan Rahmi, bunları mikrop kapma korkusu ile hep kullanırdı. Jestler yaparak konuşan kibar bir İstanbul hanımefendisi gibi ellerini dizlerinin üzerine kavuşturarak otururdu. Misafir olarak bir yerde kalmak en sevmediği davranıştı. Kravat
Sözcüğün Yapısı
7. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde kullanılan bir-
Eleşik sözcüğün oluşumu diğerlerinden farklı-
dır?
A) Yarın kahvaltıda ne yiyeceğiz, diye düşünüyor-
du.
B) Annem bu yaz da kuşburnu reçeli yapmış.
C) Genç damat, kaynanasıyla iki yıldır konuşmu-
yormuş.
D) Pazartesi günü yapılacak olan denemeye iyi ça-
lışın.
10
E) Sen bu soruyu nasıl çözeceğini düşün bakalım.
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Tiyatrosu Özellikleri
Sözcüğün Yapısı 7. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde kullanılan bir- Eleşik sözcüğün oluşumu diğerlerinden farklı- dır? A) Yarın kahvaltıda ne yiyeceğiz, diye düşünüyor- du. B) Annem bu yaz da kuşburnu reçeli yapmış. C) Genç damat, kaynanasıyla iki yıldır konuşmu- yormuş. D) Pazartesi günü yapılacak olan denemeye iyi ça- lışın. 10 E) Sen bu soruyu nasıl çözeceğini düşün bakalım.
1. Günümüz insanı, iletişim teknolojilerindeki
gelişmelere bağlı olarak bilgi düzeyinin yükseldiğine
ve karşılaştığı sorunları çözme konusunda gerekli
donanıma az çok sahip olduğuna inanmaktadır.
II. Bu tutum değişikliği, kültür düzeyi ve bilgi seviyesi
yükselen fertlerin "başkaları tarafından yönetilen bir
araç" durumunda olmak istememeleri biçiminde de
ifade edilebilir.
III. Dolayısıyla, çalışanların yönetim gücüne ve otoriteye
gösterdikleri kişisel kabul sahasının daraldığı
söylenebilir.
IV. Diğer yandan her sosyal yapıda ve örgütsel yaşamda
yaygınlaşan demokrasi kültürünün bireyleri kendi
düşüncelerini ifade etme ve yeteneklerini sergileme
hususunda teşvik etmektedir.
V. Gerek özel gerekse de kamu yönetiminde çalışanlar
sıradan bir iş gören olmak yerine üyesi oldukları
kurum ve kuruluşların karar alma süreçlerinde aktif
olarak yer alma ve söz sahibi olma arzusu içindedir.
Yukarıda numaralanmış cümlelerden anlamil
bir paragraf oluşturulmak istense hangileri yer
değiştirmelidir?
A) I ve Il
D) III ve V
B) II ve IV
E) IV ve V
I ve III
Diğer Sayfaya Geçiniz.
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Tiyatrosu Özellikleri
1. Günümüz insanı, iletişim teknolojilerindeki gelişmelere bağlı olarak bilgi düzeyinin yükseldiğine ve karşılaştığı sorunları çözme konusunda gerekli donanıma az çok sahip olduğuna inanmaktadır. II. Bu tutum değişikliği, kültür düzeyi ve bilgi seviyesi yükselen fertlerin "başkaları tarafından yönetilen bir araç" durumunda olmak istememeleri biçiminde de ifade edilebilir. III. Dolayısıyla, çalışanların yönetim gücüne ve otoriteye gösterdikleri kişisel kabul sahasının daraldığı söylenebilir. IV. Diğer yandan her sosyal yapıda ve örgütsel yaşamda yaygınlaşan demokrasi kültürünün bireyleri kendi düşüncelerini ifade etme ve yeteneklerini sergileme hususunda teşvik etmektedir. V. Gerek özel gerekse de kamu yönetiminde çalışanlar sıradan bir iş gören olmak yerine üyesi oldukları kurum ve kuruluşların karar alma süreçlerinde aktif olarak yer alma ve söz sahibi olma arzusu içindedir. Yukarıda numaralanmış cümlelerden anlamil bir paragraf oluşturulmak istense hangileri yer değiştirmelidir? A) I ve Il D) III ve V B) II ve IV E) IV ve V I ve III Diğer Sayfaya Geçiniz.
Isim
10. Sonbahar, balık teknelerinin ağları suya bıraktığı günleri başlatır.
Bu, Amasra'daki balık lokantaları tıklım tıklım dolacak anlamına
da gelir ki, gerçekten de Amasra'ya yalnız balık yemek için bi-
le gidilir. Pişirilen istavritlerin, mezgitlerin, tekirlerin kokusu yal-
nızca kedileri başına toplamaz! Hele çupra, palamut ve hamsi
bolluğuna denk gelirseniz parmaklarınızı yemeyeceğinizi kim-
se garanti edemez!
Bu paçayla ilgili olarak
I. Tamlayanı düşmüş isim tamlaması kullanılmıştır.
II. Birden çok tamlayananın bir tamlanana bağlandığı isim tam-
laması vardır.
III. Zincirleme isim tamlaması vardır.
IV. Belirtisiz isim tamlamaları kullanılmıştır.
v
V. Tamlananı sifat tamlaması olan bir isim tamlaması vardır.
nabiiy!
yargılarından hangileri söylenemez?
A) I ve II
D) ) Ill ve V
B) I ve III
(0
E) IV ve V
GIỎ
511
Il ve III
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Tiyatrosu Özellikleri
Isim 10. Sonbahar, balık teknelerinin ağları suya bıraktığı günleri başlatır. Bu, Amasra'daki balık lokantaları tıklım tıklım dolacak anlamına da gelir ki, gerçekten de Amasra'ya yalnız balık yemek için bi- le gidilir. Pişirilen istavritlerin, mezgitlerin, tekirlerin kokusu yal- nızca kedileri başına toplamaz! Hele çupra, palamut ve hamsi bolluğuna denk gelirseniz parmaklarınızı yemeyeceğinizi kim- se garanti edemez! Bu paçayla ilgili olarak I. Tamlayanı düşmüş isim tamlaması kullanılmıştır. II. Birden çok tamlayananın bir tamlanana bağlandığı isim tam- laması vardır. III. Zincirleme isim tamlaması vardır. IV. Belirtisiz isim tamlamaları kullanılmıştır. v V. Tamlananı sifat tamlaması olan bir isim tamlaması vardır. nabiiy! yargılarından hangileri söylenemez? A) I ve II D) ) Ill ve V B) I ve III (0 E) IV ve V GIỎ 511 Il ve III
B
RKÇE TESTİ
k
için ayrılan kısmına işaretleyiniz.
TÖF
B
4.
———
3. Yaşayan en isimlerin başında gelen Stephen
King, yeni romani Later ile sevenlerinde merak
uyandırdı. Korku edebiyatı başta olmak üzere pek
çok türde öykü, roman ve senaryolar kaleme alan,
çağımızın en önemli isimlerinden biri olan King, Later
romanında yetenekleri olan bir çocuğun, bekâr
annesine ve onun polis dedektifi sevgilisine yardım
edişini konu alıyor.
Bu parçada boş bırakılan yerlere sırasıyla
aşağıdakilerden hangileri getirilmelidir?
A) üretken - olağan dışı
C tanınmış - gösterişli
B
3. DENEME
E) ünlü- sıradan
B) yaratıcı- alelade
Dhuzursuz- alışılmamış
Konargöçer Türk toplumları yazıdan ve sözden daha
derin "mana" ları keşfettiler. 21.yüzyılın teknoloji
dehalarıyla yarışırcasına 3000 yıl önce koyunları,
keçileri kırkıp, yıkayıp arındırdılar. Taraklarda tarayıp,
kirmanlarıyla eğirip ip yaptılar. Bozkırın kökboyası,
cevizi, sütleğeni, çivitotu ve börtü böceğiyle
boyadılar. Istarlarını tuval yapıp başına geçtiler
ve ilmek ilmek, sıra sıra dokudukları halı, kilim ve
procyonizmi, ekspresyonizmi, kübizm
tulee
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Tiyatrosu Özellikleri
B RKÇE TESTİ k için ayrılan kısmına işaretleyiniz. TÖF B 4. ——— 3. Yaşayan en isimlerin başında gelen Stephen King, yeni romani Later ile sevenlerinde merak uyandırdı. Korku edebiyatı başta olmak üzere pek çok türde öykü, roman ve senaryolar kaleme alan, çağımızın en önemli isimlerinden biri olan King, Later romanında yetenekleri olan bir çocuğun, bekâr annesine ve onun polis dedektifi sevgilisine yardım edişini konu alıyor. Bu parçada boş bırakılan yerlere sırasıyla aşağıdakilerden hangileri getirilmelidir? A) üretken - olağan dışı C tanınmış - gösterişli B 3. DENEME E) ünlü- sıradan B) yaratıcı- alelade Dhuzursuz- alışılmamış Konargöçer Türk toplumları yazıdan ve sözden daha derin "mana" ları keşfettiler. 21.yüzyılın teknoloji dehalarıyla yarışırcasına 3000 yıl önce koyunları, keçileri kırkıp, yıkayıp arındırdılar. Taraklarda tarayıp, kirmanlarıyla eğirip ip yaptılar. Bozkırın kökboyası, cevizi, sütleğeni, çivitotu ve börtü böceğiyle boyadılar. Istarlarını tuval yapıp başına geçtiler ve ilmek ilmek, sıra sıra dokudukları halı, kilim ve procyonizmi, ekspresyonizmi, kübizm tulee
azy
Yazıya geçmiş, tarihe kaydolmuş, kitaba girmiş
hiçbir söze, hiçbir dizeye dudak bükmem ben. So-
nunda o da bir yaratıdır ve buram buram emek
kokmaktadır. Benim için gerçekten güzel olmaya-
bilir. Ama mutlaka birilerince sevilip, beğenilip
okunacak, belki ezberlenecektir. Kimse beğenme-
se bile en azından onu yazan beğenip yazmamış
mı? Bu yeter.
Bu sözleri söyleyen bir yazar, aşağıdakilerden
hangisiyle nitelendirilemez?
Sanatta güzelliğin belirli ölçütleri olmadığını dü-
şünen
B) Hiçbir sanatçıyı ve yapıtı küçümsemeyen
C) Başkalarının duygu ve düşüncelerine saygılı
olan
D) Her eserin birileri tarafından beğenileceğine
inanan
E) Emek harcanan her yazıya değer veren
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Tiyatrosu Özellikleri
azy Yazıya geçmiş, tarihe kaydolmuş, kitaba girmiş hiçbir söze, hiçbir dizeye dudak bükmem ben. So- nunda o da bir yaratıdır ve buram buram emek kokmaktadır. Benim için gerçekten güzel olmaya- bilir. Ama mutlaka birilerince sevilip, beğenilip okunacak, belki ezberlenecektir. Kimse beğenme- se bile en azından onu yazan beğenip yazmamış mı? Bu yeter. Bu sözleri söyleyen bir yazar, aşağıdakilerden hangisiyle nitelendirilemez? Sanatta güzelliğin belirli ölçütleri olmadığını dü- şünen B) Hiçbir sanatçıyı ve yapıtı küçümsemeyen C) Başkalarının duygu ve düşüncelerine saygılı olan D) Her eserin birileri tarafından beğenileceğine inanan E) Emek harcanan her yazıya değer veren
Dil Bilgisine Dayalı Anlatım Bozuklukları-II
1. İşin ustası elemanlara bakıp "Üç günde biter." dedi.
Bu cümledeki anlatım bozukluğunu aşağıdakilerden
hangisi açıklar?
A) Bir fiil, yanlış fiilimsi ekini getirilerek kullanılmıştır.
B) Virgül kullanılmadığı için cümlede anlam bulanıklığı
ortaya çıkmıştır.
C) İsmin bulunma hâl eki yanlış kullanılmıştır.
D) İç cümlede, dolaylı tümleç eksik kullanılmıştır.
E) Tamlayan eki eksikliği söz konusudur.
4.
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Tiyatrosu Özellikleri
Dil Bilgisine Dayalı Anlatım Bozuklukları-II 1. İşin ustası elemanlara bakıp "Üç günde biter." dedi. Bu cümledeki anlatım bozukluğunu aşağıdakilerden hangisi açıklar? A) Bir fiil, yanlış fiilimsi ekini getirilerek kullanılmıştır. B) Virgül kullanılmadığı için cümlede anlam bulanıklığı ortaya çıkmıştır. C) İsmin bulunma hâl eki yanlış kullanılmıştır. D) İç cümlede, dolaylı tümleç eksik kullanılmıştır. E) Tamlayan eki eksikliği söz konusudur. 4.
VA
Yokuşu bitirdikten sonra alabildiğine uzanan bir düzlük ()
Önce hayranlıkla bakakaldı yemyeşil otların uzandığı()
ağaçların nice kuşlara yuva olduğu geniş düzlüklere (.)
insanın içine işleyen bu manzaraya hayran olmamak
mümkün mü diye geçirdi içinden ()
Bu parçada ayraçlarla () belirtilen yerlere aşağıda-
kilerin hangisinde verilen noktalama işaretleri sıra-
sıyla getirilmelidir?
30
() () () ()
C) (...) (...) (.)
B)(...) (...)(?) (.)
(.) (.) (?) (.)
E) (...) ((?) (.)
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Tiyatrosu Özellikleri
VA Yokuşu bitirdikten sonra alabildiğine uzanan bir düzlük () Önce hayranlıkla bakakaldı yemyeşil otların uzandığı() ağaçların nice kuşlara yuva olduğu geniş düzlüklere (.) insanın içine işleyen bu manzaraya hayran olmamak mümkün mü diye geçirdi içinden () Bu parçada ayraçlarla () belirtilen yerlere aşağıda- kilerin hangisinde verilen noktalama işaretleri sıra- sıyla getirilmelidir? 30 () () () () C) (...) (...) (.) B)(...) (...)(?) (.) (.) (.) (?) (.) E) (...) ((?) (.)
23. Aşağıdaki sanatçı-şiir yönelişi eşleştirmelerinden hangisi
yanlıştır?
A) Ziya Osman Saba - Yedi Meşaleciler
B) Cemal Süreya - İkinci Yeniciler
C) Orhan Veli - Garipçiler
D) Faruk Nafiz Çamlıbel - Beş Hececiler
E) Nazım Hikmet - Maviciler
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Tiyatrosu Özellikleri
23. Aşağıdaki sanatçı-şiir yönelişi eşleştirmelerinden hangisi yanlıştır? A) Ziya Osman Saba - Yedi Meşaleciler B) Cemal Süreya - İkinci Yeniciler C) Orhan Veli - Garipçiler D) Faruk Nafiz Çamlıbel - Beş Hececiler E) Nazım Hikmet - Maviciler
özcüğü
ederim
lmıştı.
menin
ndan
seni
Aşağıd
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir isim tam-
laması kullanılmamıştır?
A) Hayatı iyi karşılamanın sırrını bulabilmek için
gülümsemeyi öğrenmeli.
B) Soğuğa dayanmanın en emin çaresi soğuğu
sevmektir, derler.
J
C) Sıcacık şehir dururken karlı dağlara çıkanlar,
vaktinden önce kışı arayanlardır.
Sizi çok seven anneniz nasıl sizin yüzünüze
hep gülerek bakıyorsa siz de hayata öyle bakın.
E) En iyi hatıra gülerek geçen güzel günlerin ha-
tirasıdır.
9. Aşa
tür
A)
B)
C
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Tiyatrosu Özellikleri
özcüğü ederim lmıştı. menin ndan seni Aşağıd Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir isim tam- laması kullanılmamıştır? A) Hayatı iyi karşılamanın sırrını bulabilmek için gülümsemeyi öğrenmeli. B) Soğuğa dayanmanın en emin çaresi soğuğu sevmektir, derler. J C) Sıcacık şehir dururken karlı dağlara çıkanlar, vaktinden önce kışı arayanlardır. Sizi çok seven anneniz nasıl sizin yüzünüze hep gülerek bakıyorsa siz de hayata öyle bakın. E) En iyi hatıra gülerek geçen güzel günlerin ha- tirasıdır. 9. Aşa tür A) B) C
3.
Nümizmatik açıdan bakıldığında, İslam devletlerinin bas-
tıkları sikkelerde ortak paydayı üzerlerindeki kısa yazılar
ve Arap harfleri oluşturuyor. Bu özellikler, resimler ve Latin
harflerinin kullanıldığı Avrupa sikkeleri karşısında güçlü bir
karşıtlık oluşturuyor. Ancak görünürdeki farklılıklara karşın,
Akdeniz havzasındaki güçlü ticari ilişkiler sayesinde, bu iki
gelenek Orta Çağ boyunca etkileşimi sürdürmüştür. İslam
devletlerinde kullanılan para birimleri olan altın dinar, gü-
müş dirhem ve bakır fülus sözcüklerinin kökenleri sırasıyla
Roma, Antik Çağ ve Bizans'tan gelmekteydi. Orta Çağ Av-
rupa'sı da İslam devletlerinin parasal uygulamalarından pek
çok unsuru benimsemiştir. Örneğin, 12 ve 13. yüzyıllarda
Bizans'ın iktisadi ve ticari gücünün artık sönmeye yüz tut-
tuğu bir dönemde, İslam devletlerinin altın dinarları Bizans
nomizmasının daha önceki dönemlerde oynadığı rolü üst-
lenerek, Akdeniz çevresinde genel kabul gören bir ödeme
birimi olmuştur.
Bu parçada İslam devletlerinin sikkeleriyle Avrupa sik-
kelerinin karşılaştırılması /etkileşiminden;
Bizans ekonomisi çökünce Bizanslılar kendi para birim-
lerinin yerine İslam dinarı kullanmaya başlamıştır.
II. Aslam sikkeleri resimsiz ve Arap alfabesiyle, Avrupa sik-
keleri resimli ve Latin alfabesiyle basılmıştır.
İslam para birimlerinin isimlerinin kökenleri Roma ve
Bizans'tır.
sonuçlarından hangileri çıkarılabilir?
A) Yalnız I
B) Yalnız II
D) ve Il
EXII ve III
Yalnız III
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Tiyatrosu Özellikleri
3. Nümizmatik açıdan bakıldığında, İslam devletlerinin bas- tıkları sikkelerde ortak paydayı üzerlerindeki kısa yazılar ve Arap harfleri oluşturuyor. Bu özellikler, resimler ve Latin harflerinin kullanıldığı Avrupa sikkeleri karşısında güçlü bir karşıtlık oluşturuyor. Ancak görünürdeki farklılıklara karşın, Akdeniz havzasındaki güçlü ticari ilişkiler sayesinde, bu iki gelenek Orta Çağ boyunca etkileşimi sürdürmüştür. İslam devletlerinde kullanılan para birimleri olan altın dinar, gü- müş dirhem ve bakır fülus sözcüklerinin kökenleri sırasıyla Roma, Antik Çağ ve Bizans'tan gelmekteydi. Orta Çağ Av- rupa'sı da İslam devletlerinin parasal uygulamalarından pek çok unsuru benimsemiştir. Örneğin, 12 ve 13. yüzyıllarda Bizans'ın iktisadi ve ticari gücünün artık sönmeye yüz tut- tuğu bir dönemde, İslam devletlerinin altın dinarları Bizans nomizmasının daha önceki dönemlerde oynadığı rolü üst- lenerek, Akdeniz çevresinde genel kabul gören bir ödeme birimi olmuştur. Bu parçada İslam devletlerinin sikkeleriyle Avrupa sik- kelerinin karşılaştırılması /etkileşiminden; Bizans ekonomisi çökünce Bizanslılar kendi para birim- lerinin yerine İslam dinarı kullanmaya başlamıştır. II. Aslam sikkeleri resimsiz ve Arap alfabesiyle, Avrupa sik- keleri resimli ve Latin alfabesiyle basılmıştır. İslam para birimlerinin isimlerinin kökenleri Roma ve Bizans'tır. sonuçlarından hangileri çıkarılabilir? A) Yalnız I B) Yalnız II D) ve Il EXII ve III Yalnız III
2. Ahırın avlusunda oynarken aşağıda, gü.
müş söğütlerin altında görünmeyen de.
renin hüzünlü şırıltısını işitirdik. Evimiz,
iç çitin büyük kestane ağaçları arkasın-
da kaybolmuş gibiydi. Annem, İstanbul'a
gittiği için benden bir yaş küçük olan kar-
deşim Hasan'la artık Dadaruh'un ya-
nından hiç ayrılmıyorduk. Bu, babamın
seyisi, yaşlı bir adamdı. Sabahleyin er-
kenden ahıra koşuyorduk. En sevdiğimiz
şey atlardı.
Bu metinle ilgili,
1. Olay hikâyesini örneklendirmektedir.
II. Öyküleyici anlatım vardır.
III. I. kişili anlatımla yazılmıştır.
IV. Diyalog tekniğine yer verilmemiştir.
V. İç konuşma örneklendirilmiştir.
yargılarından hangisi yanlıştır?
B) II
C) III
D) IV
E) V
PUANYAYINLARI
4. Bu
ca
m
bi
k
9
9.9
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Tiyatrosu Özellikleri
2. Ahırın avlusunda oynarken aşağıda, gü. müş söğütlerin altında görünmeyen de. renin hüzünlü şırıltısını işitirdik. Evimiz, iç çitin büyük kestane ağaçları arkasın- da kaybolmuş gibiydi. Annem, İstanbul'a gittiği için benden bir yaş küçük olan kar- deşim Hasan'la artık Dadaruh'un ya- nından hiç ayrılmıyorduk. Bu, babamın seyisi, yaşlı bir adamdı. Sabahleyin er- kenden ahıra koşuyorduk. En sevdiğimiz şey atlardı. Bu metinle ilgili, 1. Olay hikâyesini örneklendirmektedir. II. Öyküleyici anlatım vardır. III. I. kişili anlatımla yazılmıştır. IV. Diyalog tekniğine yer verilmemiştir. V. İç konuşma örneklendirilmiştir. yargılarından hangisi yanlıştır? B) II C) III D) IV E) V PUANYAYINLARI 4. Bu ca m bi k 9 9.9
13.
C
I
2.
Küçük harfle yapılan kısaltmalara getirilen eklerde
sözcüğün okunuşu esas alınır.
Ölçü birimlerinde uluslararası kısaltmalar kullanılır,
kısaltmaya gelen ekler kesme işareti ile ayrılır.
Büyük harflerle yapılan kısaltmalara getirilen
eklerde kısaltmanın son harfinin okunuşu esas
alınır.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bu kurallardan
birine uyulmadığı için yazım yanlışı yapılmıştır?
A) Yeni açılan manavdan elmanın kg'ini 3 TL'den
almıştı.
B) Babası 10 kr.un hesabını bile soran bir yapıya
sahipti.
C) Şeyh Gâlip, 18. yy'de yaşamış büyük bir divan
şairidir.
D) TRT'de akşam yayımlanan filmi çok beğendiğini
söyledi.
E) Prof. Dr. Cemil Taşcıoğlu hakkında bize bilgi verdi.
Doğru
Yanlış
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Tiyatrosu Özellikleri
13. C I 2. Küçük harfle yapılan kısaltmalara getirilen eklerde sözcüğün okunuşu esas alınır. Ölçü birimlerinde uluslararası kısaltmalar kullanılır, kısaltmaya gelen ekler kesme işareti ile ayrılır. Büyük harflerle yapılan kısaltmalara getirilen eklerde kısaltmanın son harfinin okunuşu esas alınır. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bu kurallardan birine uyulmadığı için yazım yanlışı yapılmıştır? A) Yeni açılan manavdan elmanın kg'ini 3 TL'den almıştı. B) Babası 10 kr.un hesabını bile soran bir yapıya sahipti. C) Şeyh Gâlip, 18. yy'de yaşamış büyük bir divan şairidir. D) TRT'de akşam yayımlanan filmi çok beğendiğini söyledi. E) Prof. Dr. Cemil Taşcıoğlu hakkında bize bilgi verdi. Doğru Yanlış
2.
İlhan Berk şiirinde yeni bir dönemi açan Galile Denizi,
bir anlamda şairin önceki kitaplarını yadsımasıdır.
Bu cümledeki altı çizili sözle İlhan Berk'e yönelik
asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisi-
dir?
A) Gelenekselliği reddetmeden yeniliği uygulayan
bir anlayışla yazdığı
B) Daha önce yazdıklarını yok sayan, onlardan ayrı-
lan bir anlayışa yöneldiği
C) Geçmişteki şiirlerine göndermelerde bulunarak
metinler arasılık yönelimini kullanmaya başladığı
D) Önceki şiirlerinden elde ettiği birikimlerle şiirini
modern bir çizgiye taşıdığı
E) Belli bir dönemden sonra şiirde kendini tekrar et-
tiği
1. Sınıf BIS-1
3
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Tiyatrosu Özellikleri
2. İlhan Berk şiirinde yeni bir dönemi açan Galile Denizi, bir anlamda şairin önceki kitaplarını yadsımasıdır. Bu cümledeki altı çizili sözle İlhan Berk'e yönelik asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisi- dir? A) Gelenekselliği reddetmeden yeniliği uygulayan bir anlayışla yazdığı B) Daha önce yazdıklarını yok sayan, onlardan ayrı- lan bir anlayışa yöneldiği C) Geçmişteki şiirlerine göndermelerde bulunarak metinler arasılık yönelimini kullanmaya başladığı D) Önceki şiirlerinden elde ettiği birikimlerle şiirini modern bir çizgiye taşıdığı E) Belli bir dönemden sonra şiirde kendini tekrar et- tiği 1. Sınıf BIS-1 3
ÖZDEBİR YAYINLARI
61. 1. Karar verildi bir sabah gidiyoruz şafakta
Ve ellerimiz üşüyor saatlerce yürüyoruz
II. Ben sana bakıyorum ve çiçekler açıyor
Biliyor musun keşke her yer sen olsan
III. Ne geçmiş tükendi ne yarınlar hayat yeniler bizleri
Geçse de yolumuz bozkırlardan denizlere çıkar sokaklar
IV. İçimdeki ateş dinse külleri donsa
Günler değil aylar değil yıllarım yansa
V. Benden selam söyle dağlara benden selam
Yâri görmeyeli oldu bir hayli zaman
Numaralanmış dizelerin hangisinde "ünlü değişimi
(kalınlaşması)" vardır?
(A) I
B) II
C) III D) IV
E) V
62. Galip; çocukluk aşkı, arkadaşı, sevgili ve kayıp eşi Rü-
ya'yı karlı bir
NU
aladı
Lise Türkçe
1980 Sonrası Türk Tiyatrosu Özellikleri
ÖZDEBİR YAYINLARI 61. 1. Karar verildi bir sabah gidiyoruz şafakta Ve ellerimiz üşüyor saatlerce yürüyoruz II. Ben sana bakıyorum ve çiçekler açıyor Biliyor musun keşke her yer sen olsan III. Ne geçmiş tükendi ne yarınlar hayat yeniler bizleri Geçse de yolumuz bozkırlardan denizlere çıkar sokaklar IV. İçimdeki ateş dinse külleri donsa Günler değil aylar değil yıllarım yansa V. Benden selam söyle dağlara benden selam Yâri görmeyeli oldu bir hayli zaman Numaralanmış dizelerin hangisinde "ünlü değişimi (kalınlaşması)" vardır? (A) I B) II C) III D) IV E) V 62. Galip; çocukluk aşkı, arkadaşı, sevgili ve kayıp eşi Rü- ya'yı karlı bir NU aladı