1980 Sonrası Türk Tiyatrosu Özellikleri Soruları

4. Pek çoğumuz, okumamız için bize verilen birçok kitabı zoraki (istemeye istemeye) okumuşuzdur. Bu durumun asıl nedeni okuma alışkanlığının olmamasıdır. Okuma alışkanlığı, kişilerin okumayı öğrendikten sonra bu eylemi BY zevkle yapmalarını sağlamak (temin etmek) için kazan- ev Vmaları gereken önemli bir beceridir (kabiliyettir). Bireyin, okuma eylemini bir gereksinim (ihtiyaç) olarak algılaması IV (idrak etmesi) şarttır. Bu parçada numaralanmış sözcüklerden hangisinin anlamı, ayraç içinde verilenle uyuşmamaktadır? CI DIV BUIL E) V

6. (1) Kara Tren adlı kitaptaki öykülerin hepsinde ben- zer bir anlatıcı çıkıyor karşımıza, orta yaş sınırları- ni geride bırakmış, neleri yitirdiğini bilen, bu neden- le biraz öfkeli, biraz kırgın ama hayatı çok iyi göz- lemleyen bir tip. (II) Dostlarını birer birer kaybet- menin üzüntülerini zihninde bir suçluluğa, bir öfke- ye dönüştürmüş bir anlatıcı bu. (HI) On yedi hikaye barındıran bu kitap, 'Siyah Beyaz' ve 'Mızıkalı Yü- rüyüş" adlı kitaplarla tamamlanan üçlemenin ilk ki- tabi. (IV) Onların ortak bir başlık altında toplanma- sının nedeni anı niteliklerinden ileri geliyor. (V) An- cak bu anıların hikayeden hikayeye ardışık bir sı- ra izlemesi hikayelerin sıradanlığını kapatamıyor. Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangi- sinde bir noktalama yanlışı yapılmıştır? | B) II C) III D) IV E) V

Felsefenin bir disiplini olan etik, kendini ahlaki eylemin bilimi olarak tanımlar. Ahlakilik kavramını temellendirmek için insan davranışlarını, mevcut ahlakilik koşulları açısından araştırır. Her insan az ya da çok etik üzerine düşünür; gelgelelim insanlar genelde etiğe sistematik olarak yaklaşmadığı için bir kuram oluşturmazlar. Gündelik hayat içinde ortaya çıkan etik kaygı ve düşünceler, çoğu zaman belli bir çelişkiyle bağlantılı olarak gündeme gelir. Çelişki çözülür çözülmez de etik konusu kişilerin gündeminden çıkar, 29. Bu parçada etikle ilgili değinilmemiştir? A) Bağlı olduğu çalışma alar B) Ahlakilikle olan ilişsine C) Kimlerin rir. rtaya çıkışına yerine Sorular ÖSYM nin yazik izni olmaksızın us tarafından kullanılamaz,

10. Okurun önüne her şeyi saçıp dökmeyi sevmiyorum; okur benimle oyuna katılsın, öykü bittikten sonra onda büyümeyi sürdürsün istiyorum daima. Bu cümlede aşağıdakilerden hangisi yoktur? A) Fiilden türemiş isim B) Fiilden fiil yapan ek C) lyelik eki almış zamir D) Haber kipiyle çekimlenmiş fiil E) Tamlanan eki almış sözcük

8. Mevlâna 1207-1273 yılları arasında yaşa- mıştır. 11-13 yy. arasında hep savaşlar olmuş. -ki ekini bir türlü anlayamadım. Bu hava yolu ile İstanbul Paris uçuşları 1-5 saate inecekmiş. affer's Sembollerle belirtilen cümlelerin hangisin kısa çizgi yanlış kullanılmıştır

. (1) Sanat dalları kaçınılmaz olarak birbiriyle etkileşim içinde, birbirlerinden yararlanıyor. (II) Peki, şiir bu etki- leşimden, bu alışverişten payını yeterince alabiliyor mu? (III) Bana göre hayır! (IV) Şiir, artık kitap araların- dan çıkarak çok boyutlu hâle gelmelidir. (V) Hâlâ kitap- ların içinde süs olmaktan kurtulabilmiş değil. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangi ikisi yer değiştirirse parçanın anlatım akışı düze- lir? A) I ve II D) IV ve V B) I ve III E) I ve V C) II ve IV

5. Güvercinler (1) dijital çağa girdiğimiz şu dö- nemlerde muhtemelen bizi alaycı bir gü- lümsemeyle izliyorlar. Neden mi? Çünkü bir zamanlar uzak mesafeler arasındaki iletişimin tek vasıtası (II) tek postacısı (III) onlardı. Gü- vercinler binlerce yıldır evcilleştirilen ilk kuş türüydü. Bu eski dostları (IV) mutlu etmenin yollarından biri de uygun gördüğünüz yerlere yem (V) tahil serpiştirmek olacaktır. Bu parçadaki numaralanmış yerlerin han- gisine virgül (,) konulamaz? A) I B) II. C) III. D) IV. E) V.

BENİM HOCAM 2. Gelişen teknolojiyle korkunç bir ivme kazanan hayatı yakalamak için sürek- li koşturan insanoğlunun çaresizliğini anlatmaya çalışırken dili dönmüyordu. Bu cümledeki altı çizili sözü anlamca karşılayabilecek bir kullanım aşağıda- kilerin hangisinde vardır? A) Yazarın kalemindeki savrukluk dikkati- mi çok dağıtsa da kitabın konusu beni o kadar içine çekti ki kitapla ilgili kötü konuşmaya gönlüm razı olmuyor. BY Kitabı kendine yazdıran ittirici gücü kitabın ön sözünde vermeye çalışan yazar, amacını iyi anlatamadığından cümleler hep havada kalmış. C) Küçük çocuk haftalardır sular seller gibi okuduğu, ezberlediği şiiri onlarca insanın seyrettiği sahneye çıkınca panikleyerek okuyamadı. D) Roman yazmayı çok istesem de ken- dime inanmadığım için roman yazıp rezil olmak istemiyorum. E) Bir yazarın kalemini benzerlerinden ayırabilmek, okur okumaz tanımak; sadece o yazarın tüm eserlerini okuyarak ulaşılabilecek bir yetkinlik değildir. u- r

fami E TESTI yrılan kısmına işaretleyiniz. ==== rid llob tense oslo teması şiir tekniği 3. Aynı kelimelerin birbirine yakın sıklıklarda kullanılıyor ol- olumsuz bir unsur olarak algılanma- emmalıdır. Farklı yüzyıllarda ve zihniyetlerde yeniden ---- bir Xenatolgu olarak kelimeler, her şairin dimağında yeni bir olu- şum geçirir. oleimmiteg F1 DENEME-3 Bu Bu cümlede boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden ci hangisi sırasıyla getirilmelidir? higeo nove quA) düşüncesinde - ele alınan bisbB) çerçevesinde - yorumlanan abrali vid açısından - şekillenen perspektifinde - düzenlenen E) yönüyle - sahiplenilen synüd lonbil ob id üyüd nigi -lasó ebm B abritts elluzo uhos s lam Dibemlo nữe names M un

11. Şiirde dize ortalarında yapılan ses benzeşmele- rine iç uyak denir. Bu uyak çeşidi dize sonu uya- i ile uyumludur. Aşağıdaki şiirlerin hangisinde iç uyak vardır? See A) Kamu bîmârina cânan devâ-yı derd eder ih- san, Niçin kılmaz bana derman beni bîmâr san- maz mi? B) Sanma şâhım herkesi sen sâdıkâne yâr olur Herkesi sen dost mu sandin belki ol ağyar olur C) Derd-i aşkı gayrıdan sorma ne bilsin çekme- yen Anı yine aşık-ı nalana söylen söylesin D) Hep can atıyor halk fena mülküne amma. Bir harice çıkmaz ki ne halet var içinde E) Halk içinde yok muteber bir nesne devlet gibl Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gib

13. Balıkesir'in Havran İlçesinde 1995'in Mart'ında yapımına I || başlanan baraj tamamlandı. Geçtiğimiz ay hizmete girmesi planlanmış olsa da yetkililer barajın açılışının on altı ay IV ertelendiğini açıkladılar. Ertelemenin nedeniyse baraj alanındaki bir mağarada kış uykusuna yatmış olan V yarasalar. Bu parçadaki numaralanmış yerlerin hangisinde yazım yanlışı yapılmıştır? A) I B) II C) III D) IV E) V

Türkçe karşılığı ise kiraz çiçeği olarak bilinir. Genellikle Saku 3. Sakura, kelimesi Latinceden gelen bir kelimedir. Bu kelimenin isimdir. Sakura ve ağacı Japon kültüründe çok büyük bir öne görülür me sahiptir. Bir nevi Japonya'nın ulusal simgesi olarak g Bundan dolayı Japonya'nın logolarında ve tasarımlarında bu sel özelliği fazla olan bir ağaçtır. Özellikle ağacın çiçek açma dönemleri mart ayı ile nisan ayı içerisindedir. Mart ayının ik haftasında çiçeklerini açmaya başlayan ağaç nisan ayının so nuna kadar çiçek açmaya devam eder. Japonlar için ulusal bir öneme sahip olan kiraz ağacının çiçek açtığı dönemler ulus için de kutsal sayılır. Hatta bu mevsimlere Japonya'da "Sakura Durumu" adı verilir. Çünkü bu mevsimlerde Japonya'da hava durumu da oldukça iyi olur. Kiraz ağacı oldukça renkli ve gös terişli bir ağaçtır. Ağacın ilk çiçek açmaya başladığı dönemler- de Japonya'ya gelen turist sayısında da bir artış gözlemlenir. Çiçekleri bir anda açan ağaç maalesef bir anda da çiçeklerini dökmeye başlar. Bu nedenle ağacın hızlı sönen bir tarafı da vardır. Bu parçada sözü edilen ağaç türüyle ilgili olarak aşağıda kilerden hangisi söylenemez? V A) Japonlar için bir simge değeri taşıdığı B) İlkbaharda çiçek açmaya başladığı V C) Hava durumunu olumlu etkilediği DKısa süre içinde çiçeklerini döktüğü E) Farklı dillerde değişik isimle adlandırıldığı V verilen Gar mis bir all ze de fe

14. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde fillimsi kulla- nılmamıştır? A) Şubat 1994'te Vietnam üzerinden kaldırılan ticaret ablukası, ABD'nin savaşa girmesinden beri uygulanıyordu. B) ster kendinden emin büyük çocuk ister çok yönlü ortanca çocuk olun, bu durum her şeyi etkileyebilir. C) Çevredeki değişikliklerin, beyinlerimizde zamanın öznel bir biçimde algılanmasına etkisi vardır. D) Arnavutluk 28 Kasım 1912'de bağımsızlığını ilan edinceye kadar, dört yüz yıldan fazla Türk yönetiminde kalmıştır. E) Kafkaslar, 1991'de Sovyetler Birliği'nin çökü- şünden arta kalmış birçok içten içe kaynayan çatışmayı barındırmaktadır.

3. Çocuk, ivedi yanıma yaklaştı; mavi gözleri ışıl ışıldı. Ne söyleyeceğini unutmuş gibi öylece bakıyordu. Bu parçadaki altı çizili sözcüğü anlamca karşılayabi- lecek kullanım aşağıdakilerin hangisinde vardır? A) Bu konuyla ilgili düşünce ve uygulamalarda yeni koşulların gerektirdiği değişiklikleri sakin bir şekilde yapmanız gerekir. A B) Eski müdür; ilçedeki olayları ele alıp, detaylı bir şekil- de gözden geçirerek aceleyle bize anlatırdı. m C) Her öykümde yeni bir şekil, dramatik açıdan ve kurgu açısından yeni bir üslup bulmaya çalışıyorum. co D) Yazarlık eğitimi almamış kişiler, yeniliklerde, yeni yaklaşımlarda daha iyidirler. ses E) Masaları sosyal mesafe kurallarına uygun gösterme- ye çalışan uyanıklar vardı burada. m sve Matorant

için ayrılan kısmına işaretleyiniz. n- 7 er me min 3. 1826 yılında Yeniçeri Ocağının kapatılmasının ardın- dan çıkan 1828-1829 Osmanlı - Rus Savaşı Osmanlı- ların mağlubiyetiyle sonuçlanmıştır. Bu bilgiden hareketle aşağıdakilerden hangisi ileri sürülebilir? A) Osmanlıların ilk büyük toprak kaybına uğradığı B) Islahatların olumlu sonuçlara yol açtığı C) Donanmanın güç ve öneminin arttığı Yeniçeri Ocağının tekrar açılmasının gündeme gel- diği E Devletin askerî güç bakımından zor durumda kaldığı

6. Kurgusal bir anlatıyı, öykü ya da roman, kişileştirme- lere, kahramanlara ve olay akışına dayanarak oku- yan ya da kurguda bunu bulmaya çalışan bir okurun, akışı ve kişileri kesinlenemeyen bir anlatı okurken sarsılması doğal. Bu cümledeki kimi sözcüklerle ilgili aşağıdakiler- den hangisi söylenemez? A) "kesinlenemeyen” sözcüğü türemiş yapılı bir söz cüktür. bidemidir B) "sarsılması" sözcüğü birden fazla yapım eki al- miştir. C) "kurguda" sözcüğü bulunma (kalma durum) eki almıştır. L D) "kurgusal" sözcüğü isimden istin yapım eki almış- tir. E) "olay" sözcüğünün kökü fiildir. ni be gu rü de 0