Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Anı Türü Soruları

h
101
dab Isait
15. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde, arasına sözcük ya
da sözcükler girmiş bir ad tamlaması vardır?
103
A) Yolculuk, derin kanyonun uçsuz bucaksız duvarları
arasında başlamıştı.
B) Lokantadaki tahta masaların örtüleri iyice sararmıştı.
C) Rüzgâr, balıkçı teknelerinin bayraklarını dalgalandırı-
yordu.
30
2D) Taştan merdivenleri çıktıktan sonra kapının önünde
heyecanla bekledik.
E) Burası, lezzetli deniz ürünleri ve hırçın nehirleriyle
çok güzel bir yerdir.
Lise Türkçe
Anı Türü
h 101 dab Isait 15. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde, arasına sözcük ya da sözcükler girmiş bir ad tamlaması vardır? 103 A) Yolculuk, derin kanyonun uçsuz bucaksız duvarları arasında başlamıştı. B) Lokantadaki tahta masaların örtüleri iyice sararmıştı. C) Rüzgâr, balıkçı teknelerinin bayraklarını dalgalandırı- yordu. 30 2D) Taştan merdivenleri çıktıktan sonra kapının önünde heyecanla bekledik. E) Burası, lezzetli deniz ürünleri ve hırçın nehirleriyle çok güzel bir yerdir.
5. İlk oturumdaki bildirilerin ortak noktası, Didem Madak'ın
şiir dili ve kadın kimliği bağlamında yazın dünyasında ya-
rattığı farktı. Konuşmacıların incelemelerinde odaklandığı
noktalara kısaca değinecek olursak Şükran Yücel, “çiçekli
şiirlerin şairinin" kurduğu dilin ardında, aslında "kadının
yazgısına itiraz" olduğunu belirtti. Yine bu oturumda söz
alan İpek Şahbenderoğlu ise "Didem Madak'ın Şiirlerin-
de Bir Direnme Mekânı Olarak Ev" başlıklı bildirisinde
ev içinin Madak şiirindeki dönüşümüne dikkat çekti. Bu
oturumun son konuşmacısı olan Erdem Çolak ise Didem
Madak şiirinin politik olduğunu, buna karşılık "poetikayı
politikaya feda etmeyişini” aktarmaya çalıştı. Aynı oturum-
da Songül Çelik, Tamer Özşeker ve Ümran Altan ortak
bir bildiri ile "kadının toplumdaki yeri”ni sorunsallaştıran
Madak şiirinin politik yönüne şiirden örneklerle daha geniş
bir biçimde yer verdi.
Bu parçada sözü edilen etkinlik, aşağıdaki sözlü an-
latım türlerinden hangisine örnektir?
A) Konferans B) Söylev
D) Forum
C) Münazara
E) Sempozyum
Lise Türkçe
Anı Türü
5. İlk oturumdaki bildirilerin ortak noktası, Didem Madak'ın şiir dili ve kadın kimliği bağlamında yazın dünyasında ya- rattığı farktı. Konuşmacıların incelemelerinde odaklandığı noktalara kısaca değinecek olursak Şükran Yücel, “çiçekli şiirlerin şairinin" kurduğu dilin ardında, aslında "kadının yazgısına itiraz" olduğunu belirtti. Yine bu oturumda söz alan İpek Şahbenderoğlu ise "Didem Madak'ın Şiirlerin- de Bir Direnme Mekânı Olarak Ev" başlıklı bildirisinde ev içinin Madak şiirindeki dönüşümüne dikkat çekti. Bu oturumun son konuşmacısı olan Erdem Çolak ise Didem Madak şiirinin politik olduğunu, buna karşılık "poetikayı politikaya feda etmeyişini” aktarmaya çalıştı. Aynı oturum- da Songül Çelik, Tamer Özşeker ve Ümran Altan ortak bir bildiri ile "kadının toplumdaki yeri”ni sorunsallaştıran Madak şiirinin politik yönüne şiirden örneklerle daha geniş bir biçimde yer verdi. Bu parçada sözü edilen etkinlik, aşağıdaki sözlü an- latım türlerinden hangisine örnektir? A) Konferans B) Söylev D) Forum C) Münazara E) Sempozyum
ti Tarihi" adlı
atmaya "Eski
hmet Mithat
hikâyelerin
at Efendi'nin
arından bir
Bey'in ese-
başlangıç
dah tarzını
hikâyeler
hangisi
üründeki
öz edil-
at" adlı
neksel
tir.
erine
akım
B
12.
B
11. KAVUKLU - İsmail bunlar da kim?
PİŞEKÂR-Efendim bu çocuklar yeni kiracı. Benim elimde
büyüdüler. Neden sordun?
KAVUKLU- Deli midirler diye sordum.
PİŞEKÂR - Neden deli olsunlar?
KAVUKLU- Bunlara bu bezli paravanayı ev diye sen
mi kiraladın?
PİŞEKÂR-Elbette. Sen gözünü sil de öyle bak. Dudukuşu
gibi, canım eve paravan deme.
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI
SOSYAL BİLİMLER-1
KAVUKLU- Ne ise senin dediğin olsun... Şimdi benim
derdime çare bul.
PİŞEKÂR - Hayrola... Konuş bakalım.
KAVUKLU - İki aydır açıktayım. Çoluk çocuk sefil. Bir
elime ekmek alıp çıkıyorum pazara, zeytinin tadına bakar
gibi yapıyorum, beğenmedim deyip ileride zembilden
ekmek koparıp yutuyorum. Her gün böyle pazar pazar
zeytinci; peynirci dolaşmaktan bıktım. Senin bildiğin çok
olduğu gibi, sözün de geçer. Aman İsmail, bana bir iş
bul, şu hayatı kurtaralım.
Bu parça aşağıdakilerden hangisine örnek oluştur-
maktadır?
A) Orta oyunu
C) Meddah
trrrrum
trrrrum
trak tiki tak
E) Trajedi
B) Gölge oyunu
D) Komedya
AYT
13
Lise Türkçe
Anı Türü
ti Tarihi" adlı atmaya "Eski hmet Mithat hikâyelerin at Efendi'nin arından bir Bey'in ese- başlangıç dah tarzını hikâyeler hangisi üründeki öz edil- at" adlı neksel tir. erine akım B 12. B 11. KAVUKLU - İsmail bunlar da kim? PİŞEKÂR-Efendim bu çocuklar yeni kiracı. Benim elimde büyüdüler. Neden sordun? KAVUKLU- Deli midirler diye sordum. PİŞEKÂR - Neden deli olsunlar? KAVUKLU- Bunlara bu bezli paravanayı ev diye sen mi kiraladın? PİŞEKÂR-Elbette. Sen gözünü sil de öyle bak. Dudukuşu gibi, canım eve paravan deme. TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI SOSYAL BİLİMLER-1 KAVUKLU- Ne ise senin dediğin olsun... Şimdi benim derdime çare bul. PİŞEKÂR - Hayrola... Konuş bakalım. KAVUKLU - İki aydır açıktayım. Çoluk çocuk sefil. Bir elime ekmek alıp çıkıyorum pazara, zeytinin tadına bakar gibi yapıyorum, beğenmedim deyip ileride zembilden ekmek koparıp yutuyorum. Her gün böyle pazar pazar zeytinci; peynirci dolaşmaktan bıktım. Senin bildiğin çok olduğu gibi, sözün de geçer. Aman İsmail, bana bir iş bul, şu hayatı kurtaralım. Bu parça aşağıdakilerden hangisine örnek oluştur- maktadır? A) Orta oyunu C) Meddah trrrrum trrrrum trak tiki tak E) Trajedi B) Gölge oyunu D) Komedya AYT 13
21.
"Yola ne kadar erken çıksak da otobüse hareket
saatinden önce yetişilemedi."
Bu cümledeki anlatım bozukluğu aşağıdakilerin han-
gisinden kaynaklanmaktadır?
A) Çatı uyuşmazlığı
B) Özne eksikliği
C) Gereksiz sözcük kullanımı
D) Tamlama yanlışlığı
Özne-yüklem uyuşmazlığı
6
Lise Türkçe
Anı Türü
21. "Yola ne kadar erken çıksak da otobüse hareket saatinden önce yetişilemedi." Bu cümledeki anlatım bozukluğu aşağıdakilerin han- gisinden kaynaklanmaktadır? A) Çatı uyuşmazlığı B) Özne eksikliği C) Gereksiz sözcük kullanımı D) Tamlama yanlışlığı Özne-yüklem uyuşmazlığı 6
19. (1) Cemal Süreya, edebiyata aruz ile şiir yazarak başlar.
(II) Ortaokulda Seniha Hanım'a yazdığı şiirler
sayılmazsa
ilk şiirini lise yıllarında yazdığını söylemek doğru olacaktır.
(III) "Şarkısı Beyaz" şiiri, 1953 yılında Mülkiye adlı dergide
yayımlandı. (IV) Yalnız bu şiir, ilk olunmasının bilinmesine
rağmen okuyucu ve eleştirmenlerce "usta bir şiir" olarak
görülür. (M) Bu şiir, asla acemi bir şiir olarak görülmez.
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşa-
ğıdakilerden hangisi yanlıştır?
I. cümle olumlu, birleşik bir fiil cümlesidir.
BY II. cümlede fiilimsi türlerinin hepsi örneklendirilmiştir
III. cümlenin fiili nesnesine göre geçişsiz, öznesine
göre edilgendir. V
D) IV. cümlede hem edat hem bağlaç vardır.
E) V. cümlede kesinlik zarfı kullanılmıştır.
Lise Türkçe
Anı Türü
19. (1) Cemal Süreya, edebiyata aruz ile şiir yazarak başlar. (II) Ortaokulda Seniha Hanım'a yazdığı şiirler sayılmazsa ilk şiirini lise yıllarında yazdığını söylemek doğru olacaktır. (III) "Şarkısı Beyaz" şiiri, 1953 yılında Mülkiye adlı dergide yayımlandı. (IV) Yalnız bu şiir, ilk olunmasının bilinmesine rağmen okuyucu ve eleştirmenlerce "usta bir şiir" olarak görülür. (M) Bu şiir, asla acemi bir şiir olarak görülmez. Yukarıdaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşa- ğıdakilerden hangisi yanlıştır? I. cümle olumlu, birleşik bir fiil cümlesidir. BY II. cümlede fiilimsi türlerinin hepsi örneklendirilmiştir III. cümlenin fiili nesnesine göre geçişsiz, öznesine göre edilgendir. V D) IV. cümlede hem edat hem bağlaç vardır. E) V. cümlede kesinlik zarfı kullanılmıştır.
1.
2.
1. ve 2. sorulan aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
Ahmet Hamdi Tanpınar gitti, şiiri kaldı yadigår. Ben, Ahmet
Hamdi'nin şiirlerini severdim. Ama bir sıra içinde severdim,
Birkaç şairin misralarını okuyunca istemesem de onunkileri
de okurdum. Birkaç ad sayacak olsam onun adını da kata-
cak olurdum aralarına. Ona karşı büyük bir sevgim, tutkum
yoktu. Bizim kuşaktan çok kişi de benim gibidir. Severiz
işte onu ama o kadar. Kim bilir belki biz yıkıcılıklar, öfkeler,
kavgalar, bunaltılar içinde büyüdük de ondan. Sever olduk
kavgayı, yıkıcılığı, öfkeyi... Oysa ne bakımlı bir şiirdir onun-
kiler. Hepsinin aydınlık bir mayası, iyimser bir bakış açısı,
gündelik yaşamın içinde küçük sevinçlerle nefes almamıza
yarayan benzersiz soluklar vardır. Tabiat içinde ufak gerin-
meleri vardır.
Bu parçadaki gibi konuş birinin Tanpınar'ın şiirlerin-
deki asıl değerin ne olduğunu aşağıdakilerden hangi-
siyle belirtmiştir?
A) Tanpınar'ın şiirlerinin soyut konuları işlemesi
B) Okurlarına göre, şiirlerde müzikal bir değerin olması
C) Dil ve anlatım olarak yabancı sözcüklerden kaçınması
D) Konu ve anlatımıyla umut aşılayan bir nitelik taşıması
E) Şairin, serbest nazım tekniğini kullanması
Palme Yayınevi
Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinilmemiş-
tir?
A) Şairin şiirlerinin ölümünden sonra da okunduğu, unu-
tulmadığına
B) Anılan, beğenilen şiirlerin içinde Tanpınar'ın şiirlerinin
de yer aldığına
C) Tanpınar'ın şiirlerinin kavgacı, kötümser, bunalımlı bir
içerik taşımadığına
D) Şairin şiirlerinin güzel, özenli bir yapısının olduğuna
E) Türk şiir geleneği içinde Tanpınar'ın şiirlerinin özel bir
yeri olduğuna
3. Egitme
genç in
kalıplar
değil, b
öğrenm
kalan y
ve rüzg
Böyle
nitiam
A) Og
bir
niz
B) Eg
sa
C) Siz
rar
D) Sia
rec
E O
Öğ
4. Iki eli
tiğinda
iki dili
kimine
yim ve
si ger
Bu pa
1. C
çe
II. D
ta
II C
de
yargı
Ya
Lise Türkçe
Anı Türü
1. 2. 1. ve 2. sorulan aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Ahmet Hamdi Tanpınar gitti, şiiri kaldı yadigår. Ben, Ahmet Hamdi'nin şiirlerini severdim. Ama bir sıra içinde severdim, Birkaç şairin misralarını okuyunca istemesem de onunkileri de okurdum. Birkaç ad sayacak olsam onun adını da kata- cak olurdum aralarına. Ona karşı büyük bir sevgim, tutkum yoktu. Bizim kuşaktan çok kişi de benim gibidir. Severiz işte onu ama o kadar. Kim bilir belki biz yıkıcılıklar, öfkeler, kavgalar, bunaltılar içinde büyüdük de ondan. Sever olduk kavgayı, yıkıcılığı, öfkeyi... Oysa ne bakımlı bir şiirdir onun- kiler. Hepsinin aydınlık bir mayası, iyimser bir bakış açısı, gündelik yaşamın içinde küçük sevinçlerle nefes almamıza yarayan benzersiz soluklar vardır. Tabiat içinde ufak gerin- meleri vardır. Bu parçadaki gibi konuş birinin Tanpınar'ın şiirlerin- deki asıl değerin ne olduğunu aşağıdakilerden hangi- siyle belirtmiştir? A) Tanpınar'ın şiirlerinin soyut konuları işlemesi B) Okurlarına göre, şiirlerde müzikal bir değerin olması C) Dil ve anlatım olarak yabancı sözcüklerden kaçınması D) Konu ve anlatımıyla umut aşılayan bir nitelik taşıması E) Şairin, serbest nazım tekniğini kullanması Palme Yayınevi Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinilmemiş- tir? A) Şairin şiirlerinin ölümünden sonra da okunduğu, unu- tulmadığına B) Anılan, beğenilen şiirlerin içinde Tanpınar'ın şiirlerinin de yer aldığına C) Tanpınar'ın şiirlerinin kavgacı, kötümser, bunalımlı bir içerik taşımadığına D) Şairin şiirlerinin güzel, özenli bir yapısının olduğuna E) Türk şiir geleneği içinde Tanpınar'ın şiirlerinin özel bir yeri olduğuna 3. Egitme genç in kalıplar değil, b öğrenm kalan y ve rüzg Böyle nitiam A) Og bir niz B) Eg sa C) Siz rar D) Sia rec E O Öğ 4. Iki eli tiğinda iki dili kimine yim ve si ger Bu pa 1. C çe II. D ta II C de yargı Ya
7.
Sen sayfa sayfa çevirdiğim kitap
|
Misra misra okuduğum şiir
||
Sen dağlar üstüne
|||
GeNir-mak
oku-mek-
iste-a
n
Ovalar üstüne serpilmiş Türkiye'm
IV
V
Altr
Yukarıda numaralanmış sözcüklerde bulunan ses
olayları aşağıdakilerden hangisine örnek değildir?
A) I, ünsüz düşmesine
B) II, ünsüz yumuşamasına
C) III, kaynaştırmaya
D) IV, ulamaya
E) V, ünsüz yumuşamasına aykırılığa
Lise Türkçe
Anı Türü
7. Sen sayfa sayfa çevirdiğim kitap | Misra misra okuduğum şiir || Sen dağlar üstüne ||| GeNir-mak oku-mek- iste-a n Ovalar üstüne serpilmiş Türkiye'm IV V Altr Yukarıda numaralanmış sözcüklerde bulunan ses olayları aşağıdakilerden hangisine örnek değildir? A) I, ünsüz düşmesine B) II, ünsüz yumuşamasına C) III, kaynaştırmaya D) IV, ulamaya E) V, ünsüz yumuşamasına aykırılığa
14.
c
1. Sözlü Türk edebiyatı: Sav, sagu, destan, koşuk
II. Anonim halk şiiri: Ağıt, türkü, mani, ninai
III. Divan şiiri: Gazel, rubai, koşma, semai
IV. Tekke şiiri: İlahi, nefes, deme, şathiye
✓
V. Batı edebiyatı: Sone, triyole, balad, serbest müstezat
Yukarıdaki eşleştirmelerin hangisinde yanlışlık yapıl-
mıştır?
A) 1.
B) II.
C) III.
D) IV
E) V.
Lise Türkçe
Anı Türü
14. c 1. Sözlü Türk edebiyatı: Sav, sagu, destan, koşuk II. Anonim halk şiiri: Ağıt, türkü, mani, ninai III. Divan şiiri: Gazel, rubai, koşma, semai IV. Tekke şiiri: İlahi, nefes, deme, şathiye ✓ V. Batı edebiyatı: Sone, triyole, balad, serbest müstezat Yukarıdaki eşleştirmelerin hangisinde yanlışlık yapıl- mıştır? A) 1. B) II. C) III. D) IV E) V.
10. Dede Korkut Hikâyeleri ile ilgili aşağıda verilen
açıklamaların hangisinde bir bilgi yanlışı var-
dır?
A) Destandan halk hikayeciliğine geçişin ilk ürün-
lerindendir.
B) Olağanüstü olaylarla gerçek olaylar yapıtta iç
içedir.
Dede Korkut Hikâyeleri'nin en önemli kahra-
manı, bilge bir halk ozanıdır.
D) Yapıtta şiirle düzyazı bir arada verilmiştir.
E) Yapıtların yazarı belli değildir.
Lise Türkçe
Anı Türü
10. Dede Korkut Hikâyeleri ile ilgili aşağıda verilen açıklamaların hangisinde bir bilgi yanlışı var- dır? A) Destandan halk hikayeciliğine geçişin ilk ürün- lerindendir. B) Olağanüstü olaylarla gerçek olaylar yapıtta iç içedir. Dede Korkut Hikâyeleri'nin en önemli kahra- manı, bilge bir halk ozanıdır. D) Yapıtta şiirle düzyazı bir arada verilmiştir. E) Yapıtların yazarı belli değildir.
Aşağıda verilen parçalardan hangisi ayraç içinde-
ki romandan alınmış olamaz?
A) Kozadan kelebeğe doğru büyüyen bir mahlûkun
aldığı değişik şekiller gibi o ses de günden güne,
seneden seneye değişmiş, derinleşmiş, insan yü-
reğini altüst eden bir güzellik, bir mana almıştı.
Peregrini'nin hafızası geçen yıllarda bu sesin aldı-
ğı şekilleri işitti. Rabia, onun için sadece bir sesti,
belki. (Sinekli Bakkal)
09B Zeyniler'deki bir ay içinde öyle saatlerim oluyordu
ki, bunalıyordum: "Uğraşmak beyhude! Daha faz-
la dayanamayacağım." diyordum. İşte o zaman,
Sör Aleksi'nin bu peygamberce sözleri imdadı-
ma yetişiyordu. İçim kan ağlarken gülmeye, şarkı
söylemeye, ıslık çalmaya başlıyordum. O kadar
ki, kalbim, nihayet bu neşenin yalanına inanıyor,
suya konan kuru çiçekler gibi titremeye canlan-
20
maya başlıyordu. (Çalıkuşu) MEH
C) Hakkı Celis, şimdi böyle düşünüyordu ve onun
için şimdi, geride kalan âlem, Senihalardan, Faik
Beylerden, Naim Efendilerden, Sakine Hanımlar-
dan müteşekkil olan karışık, mayasız ve çürümüş
âlemdi. Bununla beraber, biraz merhamete, biraz
da nefrete benzeyen bir his onu hâlâ o âleme
bağlı tutuyordu; Naim Efendi'ye gidişlerinde,
Seniha'ya uğrayışlarında, işte, bu iki zit histen bir
şey vardı. (Kiralık Konak)
Zeynep Kadın, saçma bir laf söylemişim gibi,
omuzlarını silkti. Lakin Mehmet Ali üzerinde söz-
lerim, biraz etki yapmış görünüyor. Şevkli bir
savaşçı kesilmediyse bile tevekküllü bir asker
tavrını aldı. Onun bu halinde şimdiden eski erimi
buluyordum. Bana biraz önce daha sevimli, daha
munis geliyor ve içimdeki subay uyanıyor. (Ateş-
SUETUTO TONGS
ten Gömlek)
E) Kenan da elini yanındaki teneke oluklarından biri-
ne uzatıyor, bir parça su alıyor, süratle Lamia'nın
yüzüne, saçlarına serpiyor... Kınalı Yapıncak
ürküyor, ürperiyor, birdenbire uykudan uyandı-
rılmış bir çocuk gibi şaşkın bir hayretle gözleri-
ni Kenan'a çeviriyor... Bu şaka için birbirlerine
gülümsüyorlar fakat yine bir şey söylemiyorlar...
(Dudaktan Kalbe)
Imipid
8
Lise Türkçe
Anı Türü
Aşağıda verilen parçalardan hangisi ayraç içinde- ki romandan alınmış olamaz? A) Kozadan kelebeğe doğru büyüyen bir mahlûkun aldığı değişik şekiller gibi o ses de günden güne, seneden seneye değişmiş, derinleşmiş, insan yü- reğini altüst eden bir güzellik, bir mana almıştı. Peregrini'nin hafızası geçen yıllarda bu sesin aldı- ğı şekilleri işitti. Rabia, onun için sadece bir sesti, belki. (Sinekli Bakkal) 09B Zeyniler'deki bir ay içinde öyle saatlerim oluyordu ki, bunalıyordum: "Uğraşmak beyhude! Daha faz- la dayanamayacağım." diyordum. İşte o zaman, Sör Aleksi'nin bu peygamberce sözleri imdadı- ma yetişiyordu. İçim kan ağlarken gülmeye, şarkı söylemeye, ıslık çalmaya başlıyordum. O kadar ki, kalbim, nihayet bu neşenin yalanına inanıyor, suya konan kuru çiçekler gibi titremeye canlan- 20 maya başlıyordu. (Çalıkuşu) MEH C) Hakkı Celis, şimdi böyle düşünüyordu ve onun için şimdi, geride kalan âlem, Senihalardan, Faik Beylerden, Naim Efendilerden, Sakine Hanımlar- dan müteşekkil olan karışık, mayasız ve çürümüş âlemdi. Bununla beraber, biraz merhamete, biraz da nefrete benzeyen bir his onu hâlâ o âleme bağlı tutuyordu; Naim Efendi'ye gidişlerinde, Seniha'ya uğrayışlarında, işte, bu iki zit histen bir şey vardı. (Kiralık Konak) Zeynep Kadın, saçma bir laf söylemişim gibi, omuzlarını silkti. Lakin Mehmet Ali üzerinde söz- lerim, biraz etki yapmış görünüyor. Şevkli bir savaşçı kesilmediyse bile tevekküllü bir asker tavrını aldı. Onun bu halinde şimdiden eski erimi buluyordum. Bana biraz önce daha sevimli, daha munis geliyor ve içimdeki subay uyanıyor. (Ateş- SUETUTO TONGS ten Gömlek) E) Kenan da elini yanındaki teneke oluklarından biri- ne uzatıyor, bir parça su alıyor, süratle Lamia'nın yüzüne, saçlarına serpiyor... Kınalı Yapıncak ürküyor, ürperiyor, birdenbire uykudan uyandı- rılmış bir çocuk gibi şaşkın bir hayretle gözleri- ni Kenan'a çeviriyor... Bu şaka için birbirlerine gülümsüyorlar fakat yine bir şey söylemiyorlar... (Dudaktan Kalbe) Imipid 8
anlayan
Bu sınıfta bu konuyu anlıyan kimse yokmuş.
Ona soyliyeceğim son bir sözum daha vardı.
Bundan sonra sizin işlerinize karışmayacağım
Yorgunluğu gözlerinden belli oluyordu genç adamın
Burada istediğimiz gibi konuşamıyoruz
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin hangilerinde yazım
yanlısı vardır?
A)
(A)) 1. ve ll
D) ve V
B) I
EXTY III
ve IV
C) ve III.
EBA Akademik Destek
5.
Lise Türkçe
Anı Türü
anlayan Bu sınıfta bu konuyu anlıyan kimse yokmuş. Ona soyliyeceğim son bir sözum daha vardı. Bundan sonra sizin işlerinize karışmayacağım Yorgunluğu gözlerinden belli oluyordu genç adamın Burada istediğimiz gibi konuşamıyoruz Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin hangilerinde yazım yanlısı vardır? A) (A)) 1. ve ll D) ve V B) I EXTY III ve IV C) ve III. EBA Akademik Destek 5.
7. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir isim, birden çok
sifat ile nitelenmiştir?
A) Merhametli bir insan buntar asla yapmazdı.
B) O güzel dünyada bana da yer ver.
C) Bozuk, kıvrımlı yolları aştık da geldik buralara.
D) Bir kösesinden tutamadığım dünyayı sadece seyredi-
yoruz.
E) Her şey güzel ülkemin güzel insanları için.
Lise Türkçe
Anı Türü
7. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir isim, birden çok sifat ile nitelenmiştir? A) Merhametli bir insan buntar asla yapmazdı. B) O güzel dünyada bana da yer ver. C) Bozuk, kıvrımlı yolları aştık da geldik buralara. D) Bir kösesinden tutamadığım dünyayı sadece seyredi- yoruz. E) Her şey güzel ülkemin güzel insanları için.
* Kasidenin Basmleri :
Nesib
ya
da Tesbib: (bas
15/20 beyt arasındadır
Sanatlı, ağır bir din kulla
Asıl konu ne lgisi olmayar
Nesib
Tesbib
TEST 17
1. Mesnevi, Arap edebiyatında doğmuş, daha sonra Türk
I
edebiyatına geçmiştir. Türk edebiyatında ilk uzun mes-
nevi 11. yüzyılda Yusuf Has Hacip'in Kutadgu Bilig adlı
||
eseridir. Mevlana'nın 13. yüzyılda yazdığı Mesnevi'si bu
III
sahada önemli bir eserdir. Bu eser, Farsça yazılmasına
rağmen Türk şairleri üzerinde yüzyıllarca geniş etki bi-
rakmıştır. 13. yüzyılın sonunda Şeyyad Hamza'nın yaz-
dığı Yusuf ü Züleyha mesnevisi edebiyatımızın ilk aşk
IV
DİVAN ŞİİRİ -
mesnevisidir. Fuzûlînin kaleme aldığı Layla vü Mecnun
V
ise Türk edebiyatının en başarılı mesnevilerindendir.
Bu parçada numaralanmış yerlerin hangisinde bir
bilgi yanlışı vardır?
A) I
B) II
C) III
D) IV
E) V
4.
5
Lise Türkçe
Anı Türü
* Kasidenin Basmleri : Nesib ya da Tesbib: (bas 15/20 beyt arasındadır Sanatlı, ağır bir din kulla Asıl konu ne lgisi olmayar Nesib Tesbib TEST 17 1. Mesnevi, Arap edebiyatında doğmuş, daha sonra Türk I edebiyatına geçmiştir. Türk edebiyatında ilk uzun mes- nevi 11. yüzyılda Yusuf Has Hacip'in Kutadgu Bilig adlı || eseridir. Mevlana'nın 13. yüzyılda yazdığı Mesnevi'si bu III sahada önemli bir eserdir. Bu eser, Farsça yazılmasına rağmen Türk şairleri üzerinde yüzyıllarca geniş etki bi- rakmıştır. 13. yüzyılın sonunda Şeyyad Hamza'nın yaz- dığı Yusuf ü Züleyha mesnevisi edebiyatımızın ilk aşk IV DİVAN ŞİİRİ - mesnevisidir. Fuzûlînin kaleme aldığı Layla vü Mecnun V ise Türk edebiyatının en başarılı mesnevilerindendir. Bu parçada numaralanmış yerlerin hangisinde bir bilgi yanlışı vardır? A) I B) II C) III D) IV E) V 4. 5
TYT TÜRKÇE TESTİ
24. Sadece kendi hayatımdan, evimden, mahallemden bah-
setmişsem demek ki başka evlere girememiş, memleket
gezememiş, başka hayatlar tanimamışım. Hatıralarımı
kendim tespit etmeseydim ve beni yakından tanıyan bir
sanatçı, benim hatıralanımı yazsaydı da beni bir insan
olarak benim "sosyal endişe" taşıdığım hususuna deği-
nireli. Her sanatçıyı olduğu gibi kabul etmek zorundayız,
ona sosyal bir fonksiyon yükleyemeyeceğimiz gibi "Sos-
yal bir fonksiyonu yok." diye de onu yeremeyiz. Evet, ben
sosyal bir fonksiyon taşıyorum ancak bunu dikte etmi-
yorum. Ayrıca insan insana benzer, bana benzeyen ve
daha dünyaya gelip bir gün benzeyecek olanlar ya da
kendilerini bende bulanlar da çıkacaktır elbette. Bu çok
doğal.
Bu parçadan aşağıdakilerden hangisi çıkarılabilir?
A) Yazarın yazınsal ürünleri eleştirmenlerce doğru al-
gilanmamıştır.
B) Yazar "sosyal endise" hususuna önem vermekte ve
bu yolda zorlamalara başvurmaktadır.
C) Yazarı üslup ve içerik bakımından örnek alan yazar-
lar bulunmaktadır.
D) Toplumsal yönü bulunmayan sanatçıların eleştiril-
mesi doğru değildir
E) Yazara öykünen, kendi varlığını yazarda bulan sa-
natçılar vardır.
25 Yozodlič,
26.
C
27.
Lise Türkçe
Anı Türü
TYT TÜRKÇE TESTİ 24. Sadece kendi hayatımdan, evimden, mahallemden bah- setmişsem demek ki başka evlere girememiş, memleket gezememiş, başka hayatlar tanimamışım. Hatıralarımı kendim tespit etmeseydim ve beni yakından tanıyan bir sanatçı, benim hatıralanımı yazsaydı da beni bir insan olarak benim "sosyal endişe" taşıdığım hususuna deği- nireli. Her sanatçıyı olduğu gibi kabul etmek zorundayız, ona sosyal bir fonksiyon yükleyemeyeceğimiz gibi "Sos- yal bir fonksiyonu yok." diye de onu yeremeyiz. Evet, ben sosyal bir fonksiyon taşıyorum ancak bunu dikte etmi- yorum. Ayrıca insan insana benzer, bana benzeyen ve daha dünyaya gelip bir gün benzeyecek olanlar ya da kendilerini bende bulanlar da çıkacaktır elbette. Bu çok doğal. Bu parçadan aşağıdakilerden hangisi çıkarılabilir? A) Yazarın yazınsal ürünleri eleştirmenlerce doğru al- gilanmamıştır. B) Yazar "sosyal endise" hususuna önem vermekte ve bu yolda zorlamalara başvurmaktadır. C) Yazarı üslup ve içerik bakımından örnek alan yazar- lar bulunmaktadır. D) Toplumsal yönü bulunmayan sanatçıların eleştiril- mesi doğru değildir E) Yazara öykünen, kendi varlığını yazarda bulan sa- natçılar vardır. 25 Yozodlič, 26. C 27.
17. Aşağıdaki cümlelerin hangisi özne ve yüklemden
oluşmuştur?
A) Metropol insanları kelimelerden değişik anlamlar çı-
karmayı ve kelimelerle oynamayı sever.
B) Kendisini bin bir emekle bu yaşa getiren ailesini bu ha-
yattan kurtarmanın tek yolu okumaktı.
C) Modern zamanda Anadolu'dan eskisi gibi insanın gön-
lüne dokunan sanatçı çıkmamaktadır.
D) Günümüz yazarları içerisinde kendi iç sesine kulak ve-
reni bulmak neredeyse imkânsızdır.
E) İmrenilen ve elde etmek için ömür tüketilen yeni ya-
şam tarzı zamanla insanları ödün vermeye zorlar.
Lise Türkçe
Anı Türü
17. Aşağıdaki cümlelerin hangisi özne ve yüklemden oluşmuştur? A) Metropol insanları kelimelerden değişik anlamlar çı- karmayı ve kelimelerle oynamayı sever. B) Kendisini bin bir emekle bu yaşa getiren ailesini bu ha- yattan kurtarmanın tek yolu okumaktı. C) Modern zamanda Anadolu'dan eskisi gibi insanın gön- lüne dokunan sanatçı çıkmamaktadır. D) Günümüz yazarları içerisinde kendi iç sesine kulak ve- reni bulmak neredeyse imkânsızdır. E) İmrenilen ve elde etmek için ömür tüketilen yeni ya- şam tarzı zamanla insanları ödün vermeye zorlar.
enzeyen
r. Bütün
de hava
avi ren-
ründeki
ecekleri
el olarak
ehir sal-
yesinde
ngisine
ğuna
aldı-
etleri
kı bir
/miş.
adaki
kom-
gibi
ir?
ya-
nar.
ge-
nak
tu-
10
35-36. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
Akıl Oyunları, bütün olarak değilse bile bazı bölümlerinde düşündüren
ve epeyce sarsan bir yapıt. Hiçbir aşırılığa kaçmayan bir duygusallık,
dışa vurumcu oyunculuk ve replikler var Akıl Oyunları'nda. Gerçek
bir yaşam öyküsünden hareketle kurgulanan filmin ilk yarısına kadar
seyirci, olayları farkında olmadan bir şizofrenin bakış açısıyla görüyor.
Nash'in başına gelen üzücü olaylara tanıklık ederken seyirci, çok az
filmde görülebilecek müthiş bir özdeşleşme yaşıyor. Akıl Oyunları
kuşkusuz bir "oyuncu" filmi. Nash'i oynayan Russel Crowe, Nash
olduğuna inandırıyor seyirciyi, filmin tek bir karesinde bile aksamayan
bir performans sergiliyor. Nash'in, hastalığına karşın espri anlayışını,
zekâsını ve en önemlisi de "kalbini" koruyabilmesi, filmin en can alıcı
noktalarını oluşturuyor. Ancak tüm bunlara karşın film büyüleyici
olamıyor. Çünkü Nash'in yaşlılık döneminin yansıtılması sırasında
anlatım bozuluyor. O dakikalara kadar normal karşılanabilecek ağır
bir tempoyla devam eden film birden hızlanıyor, seyirci bir anda
kendini Nobel Ödül Töreni'nde buluyor.
35. Bu parçaya göre Akıl Oyunları filmini izleyen birinin aşağıda-
kilerden hangisini söylemesi beklenmez?
A) Filmi izlerken bir an Nash gibi hissetmeye, Nash gibi düşünme-
ye başladım, kısacası Nash'i yaşadım.
B) Filmin başkarakteri Nash'in hasta olduğu hâlde duygularını ko-
ruyabilmesi çok çarpıcı geldi bana.
C) Nash'i canladıran Russel Crowe, oldukça başarılı bir iş çıkarmış.
D) Filmde zaman zaman duygusal tonun dengesi şaşsa da film,
insanı içine çekmeyi başarıyor.
E) Filmi izlerken yer yer sarsıldım, sorgulamalar yaptım.
36. Bu parçada Akıl Oyunları adlı filmin eleştirilmesinin asıl nedeni
aşağıdakilerden hangisidir?
A) İç ritmini kaybetmesi
B) Oldukça yavaş ilerlemesi
C) Merak ögesinin geri plana itilmesi
Üslup zenginliğinden yoksun olması
E) Filmde anlatılanla gerçek hikâyenin örtüşmemesi
Diğer Sayfaya Geçiniz.
3
Lise Türkçe
Anı Türü
enzeyen r. Bütün de hava avi ren- ründeki ecekleri el olarak ehir sal- yesinde ngisine ğuna aldı- etleri kı bir /miş. adaki kom- gibi ir? ya- nar. ge- nak tu- 10 35-36. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Akıl Oyunları, bütün olarak değilse bile bazı bölümlerinde düşündüren ve epeyce sarsan bir yapıt. Hiçbir aşırılığa kaçmayan bir duygusallık, dışa vurumcu oyunculuk ve replikler var Akıl Oyunları'nda. Gerçek bir yaşam öyküsünden hareketle kurgulanan filmin ilk yarısına kadar seyirci, olayları farkında olmadan bir şizofrenin bakış açısıyla görüyor. Nash'in başına gelen üzücü olaylara tanıklık ederken seyirci, çok az filmde görülebilecek müthiş bir özdeşleşme yaşıyor. Akıl Oyunları kuşkusuz bir "oyuncu" filmi. Nash'i oynayan Russel Crowe, Nash olduğuna inandırıyor seyirciyi, filmin tek bir karesinde bile aksamayan bir performans sergiliyor. Nash'in, hastalığına karşın espri anlayışını, zekâsını ve en önemlisi de "kalbini" koruyabilmesi, filmin en can alıcı noktalarını oluşturuyor. Ancak tüm bunlara karşın film büyüleyici olamıyor. Çünkü Nash'in yaşlılık döneminin yansıtılması sırasında anlatım bozuluyor. O dakikalara kadar normal karşılanabilecek ağır bir tempoyla devam eden film birden hızlanıyor, seyirci bir anda kendini Nobel Ödül Töreni'nde buluyor. 35. Bu parçaya göre Akıl Oyunları filmini izleyen birinin aşağıda- kilerden hangisini söylemesi beklenmez? A) Filmi izlerken bir an Nash gibi hissetmeye, Nash gibi düşünme- ye başladım, kısacası Nash'i yaşadım. B) Filmin başkarakteri Nash'in hasta olduğu hâlde duygularını ko- ruyabilmesi çok çarpıcı geldi bana. C) Nash'i canladıran Russel Crowe, oldukça başarılı bir iş çıkarmış. D) Filmde zaman zaman duygusal tonun dengesi şaşsa da film, insanı içine çekmeyi başarıyor. E) Filmi izlerken yer yer sarsıldım, sorgulamalar yaptım. 36. Bu parçada Akıl Oyunları adlı filmin eleştirilmesinin asıl nedeni aşağıdakilerden hangisidir? A) İç ritmini kaybetmesi B) Oldukça yavaş ilerlemesi C) Merak ögesinin geri plana itilmesi Üslup zenginliğinden yoksun olması E) Filmde anlatılanla gerçek hikâyenin örtüşmemesi Diğer Sayfaya Geçiniz. 3