Anı Türü Soruları

EST olanın olur e olanlar olur ir türler ne "Kun a b BENIM HOCAM AYT-TÜRK DİLİ VE EDEBİYAT 9. Binnaz, Osmanlı Dönemi'nde padişah çocuklarının doğum ve sünnet törenleriyle padişah kızlarının düğün törenlerini anlatan metinler üzerine bir çalışma yapmaktadır. Surnam Aşağıdakilerden hangisi Binnaz'ın çalışmasında yer ala- cak metinlerden biri olabilir? A) Zorbazlardan biri, dibi düzlenmiş bir kamış mızrağın keskin ucunu başındaki külaha temas ettirip korkusuz bir şekilde gösteriş yaptıktan sonra, mızrağın ucunu kaşla- rının ortasına koyup sağ ve sol tarafa eğilerek giderken omzunu oynattıkça mızrak fırfır, hareketli bir ateş topu gibi döner ve Arap, mızraktan gözlerini ayırmayıp mey- danda dolaşırdı. B) Dolmabahçe, önceden bir küçük servili bağ idi. Sultan Osman fermanıyla bütün Osmanlı donanması, bütün tüc- car gemilerinin sandalları, filika ve fırkateleri, İstanbul'un 20.000 pereme, kayık ve mavunaları bütün gemilerini taşlar ile doldurup Dolmabahçe önündeki denize dökerek bir liman gibi bir boğaz iken tam 400 arşın denizi doldur- dularup adına Dolmabahçe dediler. C) Kuzeydoğudan Sarıyer, doğudan Kâğıthane ve Şişli, güney den Fatih, Bayrampaşa, Esenler, batidan Gaziosmanpaşa kuzeybatıdan Çatalca ilçeleri ve kuzeyden de Karadeniz ile çevrilidir. İlçe toprakları Haliç kıyılarından kuzeybatıya doğru hafif dalgalı düzlükler hâlinde uzanır. D) Ali Paşa, fazıl, dürüst ve teşkilâtçı fakat şedid ve kan dökücü vezir-i âzamlardandır. Türk olup İznik Gölü sahi- linde Sölöz köyü halkından bazı paşalar kethüdalığından mütekaid Hacı Hüseyin Ağa adında birinin oğludur. II. Ahmed Zamanı'nda İstanbul'a gelerek o tarihte silâhdar bulunan Sirke Osman Paşa vasıtasıyla saraya alınarak Enderunda kiler odasına kaydedildi ve orada iyi tahsil gördü ve halife olarak odalısına ders gösterdi. E) Sadık Mehmed Efendi on iki seneden fazla Fındıklı'daki yalı- sında oturup 1118 Şevval ve 1707 Mart'ta Paşmakçızâde Ali Efendi'nin yerine ikinci defa şeyhülislam olmuş ise de yaşı seksene yakın olup vazife görecek bir hâlde olmadı- ğından bir sene sonra çekilerek 1121 Ramazan ve 1709 Kasım'da seksen bir yaşında vefat etmiştir. ▸/benimhocam

nnet atan zilan i, III. öre- den MEB 2018-2 11. Pes ahiye gerek kim işbu yâd kılduğumızla hem tuta, hem işleye... Taâm yimekde on iki edeb vardur. Evvel sag di- zin yukarı dike, sol dizin aşağa koya, otura, lokmayı çeg- neyicek evvel sag yanıbirle çeyneye, lokmayı kiçi kese, temiz yiye ya'ni iki elin bulaşdurmaya ve dökmeye, agzin- dayiken hiç söz keleci eylemeye... Bu metnin içerik özellikleri bakımından aşağıdakile- rin hangisinden alındığı söylenebilir? A) Şehrengiz C) Fütüvvetnâme ulaşmak için karekodu okutunuz. B) Gazavatnâme D) Sefaretnâme E) Rahşiye

BAKANLIQ A) masallar C) destanlar K TESTİ 1. Manzum, mensur veya manzum-mensur formda yapılan- dırılabilen ve kaynağı İslamiyet öncesine kadar uzanan ----; bir milletin bütün varlığını, elemlerini, kederlerini, sevinç ve zaferlerini, kısaca heyecanlarını hareketlendirir, milletlerin millet olma yolundaki çabalarından izler taşır ve bu çabaların hatıraları ile geçmişle gelecek arasındaki zamanı canlı ve taze tutar. B) türküler D) savlar ZAZANIM Bu parçadaki boşluğa aşağıdakilerden hangisi getiril- melidir? E) şarkılar Destan Dönemi Türk E 4. 7 Müdürlüğü

il 7. Kaz Dağı'ndan beyaz bulutlar uçar Keşiş Dağı'nda Kerem'in yolu geçer Çamlıbel'de Köroğlu kalmaz naçar Kop Dağı'nda öküzlerin çektiği. || Çukurova bayramlığın giyerken, Çıplaklığın üzerinden soyarken, Şubat ayı kış yelini kovarken, Cennet dense sana yakışır dağlar. I. 11'li hece ölçüsüyle oluşturulmuştur. II. Düz uyak örgüsü kullanılmıştır. III. Benzer söz sanatları kullanılmıştır. IV. Doğaya özgü ögelerden yararlanılmıştır. V. Yılın belli bir zamanı anlatılmıştır. Yukarıdaki numaralanmış açıklamalardan hangileri verilen dörtlüklerin ortak özelliği değildir? A) I ve II D) III ve V B) I ve III E) IV ve V C) II ve V 9.

7. Elli yıldır yanaram hicrin ile Şimdi buldum seni düştün ele Zelha eder ya sanem anla hâlim Aşık oldum göynürem tutgil elim Tursa otursa Yusuf'u söylenir Kanda kim varsa anı zikreylenir Zeliha köşkten bakar görür anı Çağırır feryadeder göynür canı Bu dizelerden yola çıkarak mesnevi nazım biçimiyle ilgili, I. Beyit sayısı sınırsızdır. II. Beyit nazım biçimiyle yazılır. III. Aruzun kısa kalıpları kullanılır. çıkarımlarından hangisine ulaşılamaz? A) Yalnız I B) Yalnız II D) I ve II C) Yalnız III E) Il ve ill

ki. 2. - Gidiyor musun? - Gidiyorum ya, işimi tükettim. O zaman gördü ki küçük çocuk, memleketlisi, minimini yavru ağlıyor... Sessizce, titreye titreye ağlıyor. Yanakla- rından gözyaşları birbiri arkasına nasıl acele acele, sarsı- la çarpışa dökülürse öyle, bağrının sarsıntılarıyla yerlerin- den oynayarak pırıl pırıl akıyor. -Ağlama be! Ağlama be! Eskici başka söz bulamamıştı. Bunu işiten çocuk hıçkıra hıçkıra, katıla katıla ağlamaktaydı; bir daha Türkçe konu- şacak adam bulamayacağı için ağlamaktaydı. -Ağlama diyorum sana! Ağlama! Bunları derken onun da katı, nasırlaşmış yüreği yumu- şamış, şişmişti. Önüne geçmeye çalıştı ama yapamadı; kendisini tutamadı; gözlerinin dolduğunu ve sakalların- dan kayan yaşların Arabistan sıcağıyla yanan kızgın göğ- süne bir pınar sızıntısı kadar serin, ürpertici döküldüğünü duydu. Bu parça aşağıdaki metin türlerinin hangisinden alın- mıştır? A) Hikâye Halk hikâyesi Değerlendirme ve Sınav Hizmetleri Gene B) Manzum hikâye D) Mesnevi E) Masal

CUMHURİYET DÖNEMİ TÜRK EDEBİYATI (ŞİİR) Türk şiirinin dünyaya kapılarını neredeyse tamamen açtığı diye adlandırılan 1950 sonrası şiirde, modernlik bir yaşama standardına ve bireyi kuşatan ideolijisiyle şiirin beslenme kaynağına dönüşmüştür. İnsan kuşatan gerçek- lik ve onun bireyin hayatını parçalayışı, ölüm temasının algı ve yansımasını da doğmadan etkilemiştir. Artık gerçeğe ve yüceliğe inancını yitirme noktasına gelmiş insan, hayatı bir çıkmazlık içinde duyup bilinçaltını varoluşun kollarına bırakmıştır. 1. --- Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdaki şiir anlayışla- rindan hangisi getirilmelidir? A) Birinci Yeni B) İkinci Yeni C) Toplumeu gerçekçi DI Maviciler E 1980 sonrası

2 (1) Hikâye, yaşanmış ya da yaşanabilir olay veya durumların kişi, yer ve zamana bağlı olarak anlatıldığı kısa edebî türdür. (II) Genellikle olay tek, kişi sayısı az ve tek boyutlu, zaman ve mekân anlatımı yüzeyseldir. (III) Hikâye; kişiler, olay örgüsü, çatışma, konu, tema, anlatıcı ve bakış açısı gibi unsurlardan oluşur. (IV) Mektup, günlük, anı, gezi yazısı biçiminde kurgulanabilir. (V) Türk edebiyatında destanlar ile başlayan hikâye anlatma geleneği, divan edebiyatı dö- neminde halk hikâyeleri ve mesneviler ile devam etmiştir. Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde bilgi yanlışı vardır? A) II B) III C)Y D) I E) IV

Yüksek, kocaman bir asmaydı geyiğin yurdu Bu asmanın yaprakları arasına dalar Bütün düşmanlarından rahatça korunurdu Köpekleri yanıldı sanıp bir gün avcılar Döndüler, bir felaketten kurtulmuştu yine Ama o nankörlük etti velinimetine Yemeye başladı yapraklarını asmanın Yukarıdaki parça aşağıdakilerden hangisinden alın- mıştır? A) Fabl B) Masal D) Münseat C) Dram E) Mensur şiir

lardan han azım biçim örüşü, bir Divan Şiiri (Nazım Biçimleri ve Türleri) UNITE 3 SIIR 1. ad id quo yerl Ol kadar çeker idi yükler ağır Ki teninde tü komamıştı yağır Nice tü, kalmamıştı, et ü deri Yükler altında kana battı deri Arkasından alınsa pâlânı Sanki it artuğıydı kalanı Bu beyitler aşağıdaki nazım biçimlerinin hangisinden alınmış olabilir? M A) Gazel B) Kaside D) Terkibibent C) Mesnevi M (8 E) Müstezat 2. Aşağıdakilerin hangisinde nazım birimi dörtlük olan nazım biçimleri bir arada verilmiştir? A) Kita- rubaî-tuyuğ - şarkı B) Murabba - müstezat-terciibent - şarkı

3. Ünite 179 KALDIRIMLAR I Sokaktayım, kimsesiz bir sokak ortasında; Yürüyorum, arkama bakmadan yürüyorum. Yolumun karanlığa saplanan noktasında, Sanki beni bekleyen bir hayâl görüyorum. Kara gökler kül rengi bulutlarla kapanık; Evlerin bacasını kolluyor yıldırımlar. in cin uykuda, yalnız iki yoldaş uyanık; Biri benim, biri de serseri kaldırımlar. İçimde damla damla bir korku birikiyor; Sanıyorum, her sokak başını kesmiş devler... Üstüme camlarını, hep simsiyah, dikiyor; Gözüne mil çekilmiş bir âmâ gibi evler. Kaldırımlar, çilekeş yalnızların annesi; Kaldırımlar, içimde yaşamış bir insandır. Kaldırımlar, duyulur, ses kesilince sesi; Kaldırımlar, içimde kıvrılan bir lisandır. 2. Metin Bana düşmez can vermek, yumuşak bir kucakta; Ben bu kaldırımların emzirdiği çocuğum! Aman, sabah olmasın, bu karanlık sokakta; Bu karanlık sokakta bitmesin yolculuğum! Ben gideyim, yol gitsin, ben gideyim, yol gitsin; İki yanımdan aksın, bir sel gibi fenerler. Tak, tak, ayak sesimi aç köpekler işitsin; Yolumun zafer tâkı, gölgeden taş kemerler. Ne sabahı göreyim, ne sabah görüneyim; Gündüzler size kalsın, verin karanlıkları! Islak bir yorgan gibi, sımsıkı bürüneyim; Örtün, üstüme örtün, serin karanlıkları. Uzaniverse gövdem, taşlara boydan boya; Alsa buz gibi taşlar alnımdan bu ateşi. Dalıp, sokaklar kadar esrarlı bir uykuya, Ölse, kaldırımların kara sevdalı eşi... Necip Fazıl Kısakürek, Kaldırımlar

1. Aşağıdakilerden hangisi bireyin iç dünyasını esas alan eserlerin özelliklerinden biri değildir? A) İnsan gerçeği toplumsal yönüyle değil, psikolojik yö- nüyle ele alınmıştır. B) Sosyoekonomik yönden çok, bireyin ruh durumu ana- liz edilmeye çalışılmıştır. C) Olay örgüsü, insana özgü bir gerçeği ifade etmek amacıyla düzenlenmiştir. D) Dil ve anlatima pek önem verilmez, daha çok olay ön plana çıkarılmış, merak unsuru ön planda tutulmuş- tur. E) İç konuşma, bilinç akışı gibi teknikler kullanılmıştır. 4.

5. Aşağıdaki parçaların hangisinde ötekilerden farklı bir bakış açısı kullanılmıştır? A) Anneannem haklı, çok zayıfladı annem. Ağlamamalı- yım. Her şey bir yana, ağladığımı görürse annem utançtan öleceğim. Hayır, görmemeli... Bilmemeli... Bütün çabam boşa gitti. Tutamıyordum kendimi. Sel gibi geliyordu gözlerimden yaşlar. B) Rüyamda şimdikinden daha küçüktüm. Kış bitmiş, bahar gelmiş, karlar çoktan erimiş, sular çoğalmış. Mayıs ayının sonlarındaymışız. Uzaktan, kıvrım kıv- rim parlak bir kemer gibi gözüken, yakınlaştıkça ça- ğıltısı insanın içini hoplatan bir derenin kenarına var- mışız. Kilimlerimizi yıkayacakmışız. C) Kapıcı Âdem ile büyük oğlu elektrik ustası Yusuf, el- lerindeki birer lahmacunun son lokmalarını merdiven- leri çıkarken çiğneyip yuttular. Bu sebepten merdiven başına vardıkları zaman biraz nefesleri kesilir gibi ol- du. O tıkanıklıkla ikisi birden Osman Efendi'nin tepe- sine dikildiler. 7. D) Altı yaşında idim ama pek iyi hatırlıyorum. Beyoğlu'nda, Rumeli Hanı'nın caddeye bakan bir dairesinde otu- ruyorduk. Beyoğlu yine bugünkü gibi dar, kasvetli ve kalabalıktı. Ben hemen bütün vaktimi odamın pence- resinden sokağı seyretmekle geçirirdim. E) Sabahleyin çantasını koltuğunun altına alıp hastaha- ne bayırının ortasından tutup yavaş yavaş tırmanma- ğa başlar; ben ise içi evrak dolu büyük zarfı ve İstan- bul gazetelerini kucaklayıp baş aşağı şehre, hükûmet binasına doğru inerdim.

4. Erzincan'da bir kuş var Kanadında gümüş var Gitti yarim gelmedi Elbet bunda bir iş var Aşağıdaki dizelerin hangisinde bu şiirdeki kafi- ye (uyak) türü kullanılmıştır? A) Gel bu öğüdü al benden Yanın firsat gider elden B) Bahçende gül kan ağlıyor tekmil Bir fena gün ki olası gibi değil C) Bahtin kaldinmlara düştüğü günden beri Senin gölgeni içmiş onun göz bebekleri D) İkinizin de ne eş ne arkadaşınız var Dünyada taşınacak bir kuru başiniz var E) Daha dün doğmuş daha tüyleri kokuyor Durmuş koskoca krala bakıyor

4. 1. Sığır, şölen, yuğ adı verilen dinî törenlerde söyle- nen şiirler, bu dönemin ürünlerini oluşturmuştur. II. Batı edebiyatından alınan roman, tiyatro, makale gibi yazınsal türlerin ilk örnekleri verilmiştir. III. Arap, Fars kültürünün ve edebiyatının etkisi altın- da gelişmiş; ağırlıklı olarak bu iki edebiyattan alı- nan nazım biçimleri kullanılmıştır. IV. Sade bir Türkçe ile yazılan eserlerde, yurt sorun- ları ve ulusal değerler ortaya konmuştur. -bleill Aşağıdaki edebiyat dönemlerinden hangisi yukarı- daki açıklamalardan biriyle ilişkilendirilemez? A) Tanzimat Edebiyatı B) Divan Edebiyatı C) Servetifünun Edebiyatı D) Millî Edebiyat E) İslamiyet Öncesi Türk Edebiyatı 20160

4. (1) Şinasi, Paris'e gitmeden önce ilk manzumelerini eski tarzda yazsa da sonraları Avrupaî eserler vermeye başladı. (II) Fransızcadan manzum olarak çevirdiği bazı parçaları 1859'da Müntehabat-ı Eş'ar adıyla çıkarttı. (III) Şiirimize ilk manzum çeviriyi getiren sanatçı oldu. (IV) La Fontaine'den yaptığı çevirilere kendi de eklemeler yaptı. (V) Bunun yanında La Martin ve Racine'den de çeviriler yaptı. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde bilgi yanlışı vardır? A) II B) V C) I D) III E) IV