Anı Türü Soruları

4. Orijinal Metin Üze kök tengri asra yağız yir kılındukda iki ara kişi ogli kılınmış. Kişi oglinda üze eçüm apam Bumin Kagan, İstemi Kagan olurmuş. Olurupan Türk budunung ilin törüsin tutabirmiş, itibirmiş. CAP Günümüz Türkçesi Üstte mavi gök, altta kara yer yaratıldığında ikisi ara- sında insanoğlu yaratılmış. İnsanoğulları üstüne atalarım Bumin Kağan, İstemi Kağan hükümdar olmuş. Hükümdar olup Türk milleti- nin ilini, töresini tutmuş, düzenlemiş. Bu parça ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Yazılır dönem ürünüdür. ✓ B) Gök Tanrı inancının etkileri vardır. C) Yabaner dillerin etkisinden uzak oluşturulmuştur. D) Ulus bilinci söz konusudur. E) Eski Anadolu Türkçesi özellikleri görülmektedir.

10. Türkçenin dönemleri ile ilgili olarak aşağıdaki bilgilerden hangisi yanlıştır? (4 puan) A) Eski Türkçe; Göktürk, Uygur ve Karahanlı olmak üzere üçe ayrılır. B) Altun Yaruk adlı eser Karahanlı dönemine aittir. C) Kutadgu Bilig, Karahanlı Türkçesi ile yazılmıştır. D) Yazılı edebiyat dönemi Orhun Yazıtları'nın bulunmasıyla başlar. E) Türkiye Türkçesi, Milli Edebiyat Dönemi'nden günümüze kadar olan devam eden yazı dilidir.

11.SINIF/Türk Dili ve Edebiyatı - Sosyal Bilimler-1 5. İlkin şakaklarına düşen akları, saçlarının öteki taraflarında da kınalanmaya başlayan, uzun boylu, iri yapılı, esmer tenli, yüzündeki derin çizgileri ilk bakışta sezilen Nazım, sessizdi. Oysa arkadaşını dertleşmek için kendisi çağır- mıştı. Şimdi sessizdi. Belki de içini dökebilmiş olmanın rahatlığını yaşıyordu. Çılgın fırtınalar dinmiş, yerini mavi ufuklara bırakmıştı. Onun başını ağrıtan, yıllardır kana- yan yüreğini sızlatan dertleri, arkadaşına geçmişti. Bu yüzden olmalı Suat, ara sıra ellerini birbirine kenetliyor, "ah"lar, "oflar" çekiyordu. Suat, Nazım'ı dinledikçe arka- daşının hayatının da yer yer kendisininkine benzediğini keşfetti. Nazım anlattıkça geçmiş günlerinin ağırlığını ye- niden yaşar gibi oldu. Sevinse de daha çok hüzünlendi. Göz kapaklarına nice karanlıkta kalmış resimler çöktü. Hayatının kışları ve yazlarını, ilkbahar ile sonbaharlarını atlayıp sıralı sırasız tekrar yaşadı. Döndü, Nazım'a baktı. Nazım'ın gözlerinde gülümseme izleri parıldıyor. Suat alışkanlıktan olmalı, elini arka cebine götürdü. Aradığını bulamadı. Ah, bir aynam olsaydı! Bir aynam olsaydı... - Ne yapacaksın aynayı? Suratıma bakacaktım. - Ne göreceğini umuyorsun? - Umduğum yok ama sandığım var. - Ne? - Gözlerindeki parıltıların benzeri, benim gözlerimde de var mı? 1. Gösterme II. İç çözümleme III. Bilinç akışı X Bu parçada yukarıdaki tekniklerin hangilerinden yararlanılmamıştır? SUPARA 6

e- Hikayelerde belli bir zümrenin özelliklerini, belli bir insan tutumunu gösteren, başka eserlerde de benzerlerine rastlanan kişilere ...... denir. Örnek Çalıkuşu romanında Feride, Vurun Kahpeye ............ dir. Hemen her destanda romanında Aliye, Acımak romanında Zehra "ideal öğretmen karşımıza çıkan lider, kahraman ,yol gösterici kişiler de "alp "..........dir. f- Roman ve hikayelerde belli bir sosyal tabakayı değil de sadece kendisini temsil eden, her eserde farklı olan kişilere .............. denir. Bunlar daha çok duygu ve iç dünyalarıyla ön plandadır. Caba A olay

7. Dede Korkut Hikâyeleri'nin özellikleri arasında aşağıda- kilerden hangisi yoktur? Bir ön söz ile on iki hikâyeden oluşmuştur. B) Olağanüstü olaylarla gerçeğe uygun olaylar iç içedir. C) Eserde geçen "Dede Korkut" hikâyelerin yazarıdır. D 15. yüzyılda yazıya geçirilmiştir. E Nazım-nesir karışık bir yapıdadır. 11

11. Aşağıdaki dizelerden hangisi bir mesneviden alınmıştır? A) Yusuf gibi zindanlarda ömrümü zay eyledim Ferhat gibi külüngünen yüce dağlar delmişem B) Melul durup boynun bükme Mevlâ'm kapın açar bir gün C) Vardi ol çâh içinde tuttu makâm Gece gündüz kılıp kıyâm u sıyâm D) Bunca mihnet çeküb gurbet ellerde Hasreti kıyâmete kalan ben oldum E) Aşkın yoluna ok gibi can doğruluk eyler Tâ kaşlarının yayına kurbân ola bir gün

1. "Söyleşi" (sohbet) türü ile ilgili aşağıdaki yargılardan hangisi yanlıştır? A) Yazar, okuyucuyla konuşuyormuş gibi bir üslup kulla- nır. B Genellikle güncel konular ele alınır. C) Nükteler, fıkralar ve anılar malzeme olarak kullanılır. D) Konu uzatılmaz, fazla ayrıntıya girilmez. E) Yazar, anlattığı konunun inandırıcı ve nesnel olmasi- na gayret gösterir. ✓

Servete, faziletin yükü demekten daha iyi bir ad bulamıyorum. Ordu için ağırlığı ne ise fazilet için de servet odur. Atılamaz, geride bırakılamaz. Son- ra da yürüyüşlere engel olur. Hatta bazen ordu, ağırlığa bakayım derken savaşı kazanamaz. Ka- zansa bile pahalıya mal olur. Bütün bir servetin, gerçek hiçbir faydası yoktur. Belki etrafa dağıtmak için olur, o kadar. Ondan ötesi hayal... Bakın Sü- leyman ne diyor: "Malın çok olduğu yerde yiyiciler de çok olur. Mal sahibine seyirden başka ne dü- şer?" Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? Kişileştirmeye yer verilmiştir. B Birinci kişili anlatım kullanılmıştır. Karşılaştırmadan yararlanılmıştır. Benzetme yapılmıştır. Alıntı yapılmıştır.

zy TESTO AYT 11 4 Kutadgu Bilig'te bulunan karakterler; Hükümdar ---- "adalet vezir ----, "bahti/ikbali" vezirin oğlu ---- "aklı" ve ikinci bölüm deki vezirin kardeşi ---- "akıbeti" temsil eder. Bu parçada boş bırakılan yerlere gelmesi gereken karak. terler sırasıyla aşağıdakilerden hangileridir? A) Kün Togdi - Ay Toldi - Ögdilmiş - Odgurmiş B) Odgurmiş- Ögdilmiş - Kün Togdı - Ay Toldi C) Kün Togdi - Kumaru - Ersig - Küsemiş D) Kumaru - Kün Togdi- Ersig - Ay Toldi E) Küsemiş - Kumaru - Ersig - Kün Togdi 5. Ansiklopedik bir sözlük ve dil bilgisi kitabı olan Türkçeyi öğretmek ve Türkçenin Arapça gibi zengin bir Araplara dil olduğunu göstermek amacıyla yazılmıştır. İçeriği ise dönemde Türk boylan hakkında bilgi verir ye hu şive özelliklerini açıklar

4. Fuad Köprülü: Türk edebiyatini terazinin bir gözü- ne 'Dede Korkut'u öbür gözüne koysanız yine Dede Korkut ağır basar." der. Dede Korkut kitabi Türk edebi yatının en büyük yapıtlarının başında gelir. Bulunduğu edebiyat ve dil sınırlan içinde çok özel bir yer edinmiş tir. Dede Korkut yanı manzum yanı mensur olduğu için tam bir destan özelliği göstermez. Halk öyküleriyle benzerlik gösterir. Ancak manzum bölümlerinin çok- luğu, düzyazı biçiminde olan bölümlerin seçili olması onu halk öykülerinden de ayinp destana yaklaştırır. Bu parçadan "Dede Korkut" öyküleriyle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz? A) Ulusal nitelikler taşıdığ B) Türk edebiyatında önemli bir yer tuttuğu C) Düzyazı biçiminde ve şiir biçiminde yazılan yerleri olduğu D) Birden fazla türün özelliğine sahip olduğu E) Açık ve yalın bir anlatımının olduğu

Misra sonlarında, görevleri aynı olan eklerin veya aynı anlamdaki sözcüklerin tekrarlanması redif ola- rak adlandırılır. Umudum yılların seline düştü Saçının en titrek teline düştü dizelerinde redifi oluşturmaktadır. Bu parçada verilen bilgilerin doğru olabilmesi için boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) "ne" sesleri B) "düştü" sözcükleri C) "ne" sesleri ve "düştü" sözcükleri D) "el" sesleri ve "düştü" sözcükleri E) "ine" sesleri ve "düştü" sözcükleri 5. Dize sonlarındaki tek ses benzerliğinden oluşan kafi-

8. Bardi közüm yaruki Aldı özüm kanıkı Kanda erinç kanıkı İmdi udun udgarur Vardı gözümün ışığı Aldı özümün canını Nerede o dileğine eren Şimdi beni uykudan uyandırır Günümüz Türkçesiyle de verilen bu dörtlük için aşa- ğıdakilerden hangisi söylenemez? A) Bir koşuktan alınmıştır. B) Zengin uyak kullanılmıştır. C) Düz uyak şeklinde kafiyelenmiştir. Hecenin 7'li ölçüsüyle söylenmiştir. E) Benzetme sanatına başvurulmuştur. Kafadengi 11. d d 3 S

apan lerin klan de 9. Ağaç ağaç der isem sana üzülme ağaç Mekke ile Medine'nin kapısı ağaç Musa Kelim'in asası ağaç Büyük büyük suların köprüsü ağaç Kara kara denizlerin gemisi ağaç Erlerin şahı Ali'nin Düldül'ünün eyeri ağaç Zülfikarın kanı ile kabzası ağaç Şah Hasan ile Hüseyin'in beşiği ağaç Eğer erdir eğer avrattir korkusu ağaç Başına doğru bakar olsam başsız ağaç Dibine doğru bakar olsam dipsiz ağaç Dede Korkut kitabında "Salur Kazan'ın Evinin Yağ- malanması" hikâyesinde geçen bu parça için, 1. Ağaç sadece bir madde olarak algılanmamış, onun insan hayatında ne denli önemli bir yeri olduğu da dile getirilmiştir. II. Doğayla iç içe bir yaşam sürülmüştür. III. Telmihlere başvurulmuştur. IV. Ağaç cihan hâkimiyetini simgeleyen bir motif olarak kullanılmıştır. Islamî düşünceye yönelik ifadeler vardır. belirlemelerinden hangileri yanlıştır? B) Il ve III D) Yalnız IV E) IV ve V A) I ve II L C) III ve V B ¡ L 10. Açık açık meydana benzer senin alıncığın

en ih er t 7. Uygurlar Dönemi'nin en tanınmış hikâyelerinden biridir. Kansu vilayetindeki Bin Buda Mabetleri'nde bulunan bu eserde, iyi yürekli bir şehzadenin bütün canlılara yar- dim etmek ve canlıların birbirlerini öldürmelerine engel olmak üzere çok değerli bir mücevheri ele geçirmek için çıktığı maceralı yolculuk anlatılır. Gemilerle yapılan yolculukta bin bir türlü tehlike vardır. Şehzadenin sahip olduğu mücevher kötü yürekli kardeş tarafından çalınır. Fakat sonunda adalet yerini bulur ve iyi yürekli şehzade Buda'ya dönüşür. Yukarıda özellikleri verilen Destan Dönemi yazılı eseri aşağıdakilerden hangisidir? A) Altun Yaruk B) Kalyanamkara ve Papamkara C) Irk Bitig D Sekiz Yükmek EX Göktürk Yazıtları

DENEME-3 29. Dünyanın bilinmeyen yerlerinin keşfi ve uzaktaki ülkeleri merak ile insanlar yeni yerleri çeşitli amaçlarla tanıma ihtiyacı hissetmiş, seyahatnameler de bu ihtiyaca cevap vermiştir. Geçmiş zamanlarda seyahatnameler, bir ileti- şim aracı olarak önem kazanmıştır. Seyahatnameler, iletişim imkânlarının kısıtlı olduğu dönemlerde bilimsel ve kültürel gelişmelerin aktarıcısı konumunda olmuştur. Yir- misekiz Çelebi Mehmet Efendi'nin "Fransa Sefaretname- si", Batı'nın bilim ve teknikteki ilerleyişini Türk toplumuna tanıtmış; bu gelişme Türk toplumunda Batılılaşma için önemli bir isteği beraberinde getirmiştir. Marco Polo'nun Uzak Doğu ile ilgili seyahatnamesi Batılıların Haçlı Sefer- leri'ni düzenlemeleri ve Coğrafi Keşifler'e yönelmeleri için teşvik edici olmuştur. 30. Dünya rinden Bu parçadan seyahatnameler ile ilgili olarak aşağıda- kilerden hangisi çıkarılamaz? A) Farklı toplumlarca kullanılan bir türdür. B) Başka türlerle ilişki içerisindedir. C) Bazı önemli gelişmelere zemin hazırlamıştır. D) Ortaya çıkmasında merak duygusu etkili olmuştur. E) Bilgi verici bir özellik taşımaktadır. ulaşm dibekt yapılı dibek lin ik değin başl KONDISYON alıcı evle day şak dab ras ka ler el B a

TYT 34. ve 35. soruları aşağıdaki parçaya göre ce- vaplayınız. Wolfgang Yazar ve aynı zamanda bir bilim insanı olan Johann von Goethe, 1810 yılında renk üzerine 1400 sayfalık tezini yayımlayana kadar Newton'un işık ve renkle ilgili fikirlerini kimse sorgulamamıştı. Goethe, renk konusunu tamamıyla yeni bir bakış açısından yeniden formüle etti. Newton rengi fiziksel bir problem olarak ele almıştı. Goethe, göz aracılığıyla beyne ulaşan renk duyumunun aynı zamanda algımız tara- findan biçimlendiğini ortaya koydu. Renk kuramını, renklerin psikolojik etkileri ve genel olarak görsel algı fenomeni üzerine kurdu Ardil görüntül renkli gölgeler ve tamamlayıcı renkleri araştırdı. Tamamlayıcı renklerin, fiziksel olarak işığın gözü- müzde yarattığı bir etki değil görsel algımızın şekillendirdiği bir duyum olduğunu ortaya koydu. 34. Bu parçadan hareketle Newton'la ilgili olarak aşağıdaki- lerden hangisi söylenebilir? A) Yaptığı çalışmalar aracılığıyla Goethe'nin bilimsel araştır- masina esin kaynağı olduğu B) Yer çekimiyle alakalı çalışmalarının yanı sıra renklerle gili de bazı çalışmalar yaptığı C) Işık ve renkle ilgili görüşlerinin sorgulanmadığı ve rengi fiziksel bir mesele olarak ele aldigi D) Renk olgusuna kuramsal olarak yaklaşmasından ötürü eleştirmenler tarafından eleştirildiği E) Renklerle ilgili yazdıklarını yayımladıktan sonra Goethe'y- le çeşitli tartışmalara girdiği 35. Bu parçaya göre, Goethe'nin tezinde aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? A) Renk algısının sadece duyusal değil aynı zamanda algı- sal olduğuna B) Insanların psikolojik durumlarına göre renkleri farklı algı- Tadığına C) Renklerin insan üzerinde psikolojik etkileri bulunduğuna D) Renkli gölgeler, ardil görüntü gibi kavramlara yer verildiği- ne E) Tamamlayıcı renklerin fiziksel olarak şık tarafından oluş- turulmadığına 36 va Bili luy alg şim ha len ye da et g P b h 36. E L