Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Anlam Bakımından Sözcükler Soruları

Aşağıdaki dizelerde görülen anlam olaylarını bulunuz.
GSıcak bir bakış aralarındaki buzlan eritmişti.
1
2
3
4
5
9
6
7
8
Dizeler.
Akşamın acı su karanlığı içinden
Soğuk kadife teması yalnızlığın
Samsun'a ayak basmış kahraman bugün
Çayır, çimen yeşermiş zafer yolunda
Belki Yeşilköy'de uçağa biniyorsun
Bütün islanmışsın tüylerin ürperiyor
Hava keskin bir kömür kokusuyla dolar
Kapanırdı daha gün batmadan kapılar
Bir badamin altında yorgun oturmak biraz
Aynı ayn seyretmek çiçek açmış her dali
Bahar pınarlarından içime damlayan su
Bembeyaz çiçeklerin ıslak, temiz kokusu
Bin dokuz yüz kırk iki baharıydı
Gözlerimiz buluşuyordu, ürperlyordum
Istanbul'u dinliyorum gözlerim kapalı
Önce hafiften bir rüzgâr esiyor
Bir köyündenim Anadolu'nun
Güzel şeylere hasrettir memleketim
Aşağıdaki sözcüklerin eş anlamlilanını karşılanına yazalım.
i
dosto
Anlam Olayı
Lise Türkçe
Anlam Bakımından Sözcükler
Aşağıdaki dizelerde görülen anlam olaylarını bulunuz. GSıcak bir bakış aralarındaki buzlan eritmişti. 1 2 3 4 5 9 6 7 8 Dizeler. Akşamın acı su karanlığı içinden Soğuk kadife teması yalnızlığın Samsun'a ayak basmış kahraman bugün Çayır, çimen yeşermiş zafer yolunda Belki Yeşilköy'de uçağa biniyorsun Bütün islanmışsın tüylerin ürperiyor Hava keskin bir kömür kokusuyla dolar Kapanırdı daha gün batmadan kapılar Bir badamin altında yorgun oturmak biraz Aynı ayn seyretmek çiçek açmış her dali Bahar pınarlarından içime damlayan su Bembeyaz çiçeklerin ıslak, temiz kokusu Bin dokuz yüz kırk iki baharıydı Gözlerimiz buluşuyordu, ürperlyordum Istanbul'u dinliyorum gözlerim kapalı Önce hafiften bir rüzgâr esiyor Bir köyündenim Anadolu'nun Güzel şeylere hasrettir memleketim Aşağıdaki sözcüklerin eş anlamlilanını karşılanına yazalım. i dosto Anlam Olayı
3. Sözcüğün temel anlamıyla şekil veya
işlev benzerliği olan diğer anlamlarına
"yan anlam" denir.
Buna göre, aşağıdaki altı çizili söz-
cüklerden hangisi yan anlamda kulla-
nılmamıştır?
A) Ders arasında bir bardak çay içip
biraz sohbet ettiler.
B) Anneannesinden kalan yüzüğün taş-
ları çok parlaktı.
C) Dağın eteğindeki tesise vardıklarında
çok yorgunlardı.
D) Arabanın kapısına sıkışan parmağı
iki gündür şiş.
E) Bilet kuyruğunda tahmin ettiğimizden
fazla bekledik.
BENİM HOCAM BENİM BAŞARIM BENİM HOCAM BENIM BAŞARIM BENİM HO
Lise Türkçe
Anlam Bakımından Sözcükler
3. Sözcüğün temel anlamıyla şekil veya işlev benzerliği olan diğer anlamlarına "yan anlam" denir. Buna göre, aşağıdaki altı çizili söz- cüklerden hangisi yan anlamda kulla- nılmamıştır? A) Ders arasında bir bardak çay içip biraz sohbet ettiler. B) Anneannesinden kalan yüzüğün taş- ları çok parlaktı. C) Dağın eteğindeki tesise vardıklarında çok yorgunlardı. D) Arabanın kapısına sıkışan parmağı iki gündür şiş. E) Bilet kuyruğunda tahmin ettiğimizden fazla bekledik. BENİM HOCAM BENİM BAŞARIM BENİM HOCAM BENIM BAŞARIM BENİM HO
1.0
SÖZCÜKTE VE SÖZ ÖBEK
1. Yazarın coşkun bir nehre benzeyen anlatımı (akice
1
etkileyici söyleyişi), bu kitaba damgasını vurmuş. Eserde
zaman zaman (ara sıra) düşlerle yaşananların sınırları
\'ll
kalkıyor (son buluyor). Yazar anılarıy lakitaba çocuksu
V
bir duyarlılık (hassasiyet) katıyor. Kurgudaki kopukluklar
IV Yetki
X
(eklemeler) kitabın sürükleyici özelliğini etkilemiyor.
Bu parçada numaralanmış sözlerden hangisinin
anlamı parantez ( ) içinde verilen açıklamayla
uyuşmamaktadır?
B) II
A) I
C) III
D) IV
E) V
romanlarında, görünenle görünmeyen
Orüneni inan-
Lise Türkçe
Anlam Bakımından Sözcükler
1.0 SÖZCÜKTE VE SÖZ ÖBEK 1. Yazarın coşkun bir nehre benzeyen anlatımı (akice 1 etkileyici söyleyişi), bu kitaba damgasını vurmuş. Eserde zaman zaman (ara sıra) düşlerle yaşananların sınırları \'ll kalkıyor (son buluyor). Yazar anılarıy lakitaba çocuksu V bir duyarlılık (hassasiyet) katıyor. Kurgudaki kopukluklar IV Yetki X (eklemeler) kitabın sürükleyici özelliğini etkilemiyor. Bu parçada numaralanmış sözlerden hangisinin anlamı parantez ( ) içinde verilen açıklamayla uyuşmamaktadır? B) II A) I C) III D) IV E) V romanlarında, görünenle görünmeyen Orüneni inan-
8. Necdet tramvayların birinde şöyle bir faciaya şahit
oldu: gazi bir Türk askeri, kendisine sığınacak bir
köşe bulmak için kalabalığın içinde bin zahmetle
sürünerek tramvayın ön sahanlığına geçmeye ça-
lışıyor. Tam bu sırada, bir durakta, o taraftan içeri-
ye doğru bir kız girdi; yanında bir İngiliz zabiti var-
dır. Oturmak için yer aradılar. İngiliz zabiti kırba-
cının ucuyla önden üçüncü sırada oturan iki kişi-
ye kalkmalarını işaret etti. Kız gülerek açılan yere
doğru yürürken acı bir feryat koptu. Bu yerde sürü-
nen zavallı kötürüm askerin sesiydi. Kız iskarpinle-
rinin sivri topuklarıyla bunun tek dayanağı olan el-
lerinden birine basmıştır. Lâkin utanmaz kız bu ha-
reketlerinden hiç sıkılmadı. Necdet, bu sahnenin
mazlum ve zalim aktörleri yanında daha fazla kal-
mamak için kendisini tramvaydan aşağı attı. Yalnız
iki adımda durup kendi kendine "Bu facia ne vakit
bitecek, ne vakit, ne vakit?" diyordu."
Bu parçanın anlatımı için aşağıdakilerden han-
gisi söylenebilir?
A) Benzetmelerden yararlanılmıştır.
B) Somutlaştırmalara yer verilmiştir.
C) Kişileştirmelerden yararlanılmıştır.
D) Duyular arası aktarma yapılmıştır.
E) Tanımlamaya yer verilmiştir.
2
8
G
i
M
Lise Türkçe
Anlam Bakımından Sözcükler
8. Necdet tramvayların birinde şöyle bir faciaya şahit oldu: gazi bir Türk askeri, kendisine sığınacak bir köşe bulmak için kalabalığın içinde bin zahmetle sürünerek tramvayın ön sahanlığına geçmeye ça- lışıyor. Tam bu sırada, bir durakta, o taraftan içeri- ye doğru bir kız girdi; yanında bir İngiliz zabiti var- dır. Oturmak için yer aradılar. İngiliz zabiti kırba- cının ucuyla önden üçüncü sırada oturan iki kişi- ye kalkmalarını işaret etti. Kız gülerek açılan yere doğru yürürken acı bir feryat koptu. Bu yerde sürü- nen zavallı kötürüm askerin sesiydi. Kız iskarpinle- rinin sivri topuklarıyla bunun tek dayanağı olan el- lerinden birine basmıştır. Lâkin utanmaz kız bu ha- reketlerinden hiç sıkılmadı. Necdet, bu sahnenin mazlum ve zalim aktörleri yanında daha fazla kal- mamak için kendisini tramvaydan aşağı attı. Yalnız iki adımda durup kendi kendine "Bu facia ne vakit bitecek, ne vakit, ne vakit?" diyordu." Bu parçanın anlatımı için aşağıdakilerden han- gisi söylenebilir? A) Benzetmelerden yararlanılmıştır. B) Somutlaştırmalara yer verilmiştir. C) Kişileştirmelerden yararlanılmıştır. D) Duyular arası aktarma yapılmıştır. E) Tanımlamaya yer verilmiştir. 2 8 G i M
(
Onun şiiri, kendini kolay ele vermiyor; ancak
okudukça anlamlanıyor ve derinlik kazanıyor.
Yukarıdaki cümlede "kendini kolay ele vermi-
yor" sözüyle, sözü edilen şiirin hangi özelliği
vurgulanmaktadır?
A)
Anlam zenginliği
B) Anlam belirsizliği
C) Anlam kapalılığı
D) Anlam çeşitliliği
E) Anlam inceliği
Lise Türkçe
Anlam Bakımından Sözcükler
( Onun şiiri, kendini kolay ele vermiyor; ancak okudukça anlamlanıyor ve derinlik kazanıyor. Yukarıdaki cümlede "kendini kolay ele vermi- yor" sözüyle, sözü edilen şiirin hangi özelliği vurgulanmaktadır? A) Anlam zenginliği B) Anlam belirsizliği C) Anlam kapalılığı D) Anlam çeşitliliği E) Anlam inceliği
4.
I. Uluslararası Doğal Hayatı Koruma Birliği,
dünyada nesli en fazla tehdit altında olan memeli
grubun lemurlar olduğunu açıkladı.
II. Geçtiğimiz ay yapılan toplantıda 103 lemur
türünden 23'ü, soyu tükenmekte olan hayvanlar
kategorisine alındı.
II. Madagaskar'daki ormanların tahrip edilmesi ve
Afrika'nın Hint Okyanusu kıyılarındaki politik
kargaşa, bu hayvanların korunmasıyla ilgili etkili
bir önlem alınmasını engelliyor.
V. Hâlbuki iki yıl önce yapılan Küresel Memeliler
Konferansı'nda lemur türlerinden sadece 8'i
tükenmekte
olan
hayvanlar
kategorisindeydi.
. Özellikle yiyecek olarak avlanmaları da
nesillerinin hızla tükenmesindeki en büyük
tehditlerden biri olarak karşımıza çıkıyor
A) I ve III
B) I ve V
soyu
D) II ve IV
C) III ve I
E) III ve V
Lise Türkçe
Anlam Bakımından Sözcükler
4. I. Uluslararası Doğal Hayatı Koruma Birliği, dünyada nesli en fazla tehdit altında olan memeli grubun lemurlar olduğunu açıkladı. II. Geçtiğimiz ay yapılan toplantıda 103 lemur türünden 23'ü, soyu tükenmekte olan hayvanlar kategorisine alındı. II. Madagaskar'daki ormanların tahrip edilmesi ve Afrika'nın Hint Okyanusu kıyılarındaki politik kargaşa, bu hayvanların korunmasıyla ilgili etkili bir önlem alınmasını engelliyor. V. Hâlbuki iki yıl önce yapılan Küresel Memeliler Konferansı'nda lemur türlerinden sadece 8'i tükenmekte olan hayvanlar kategorisindeydi. . Özellikle yiyecek olarak avlanmaları da nesillerinin hızla tükenmesindeki en büyük tehditlerden biri olarak karşımıza çıkıyor A) I ve III B) I ve V soyu D) II ve IV C) III ve I E) III ve V
13-14. soruları aşağıdaki parçaya
göre cevaplayınız.
(1) Arma, silah anlamına gelmekte olup denizcilik
terimleri arasında kullanımı yaygındır. (II) Anlamı
ise bir şahsa, bir aileye, bir şehre, hükümdar veya
devlete ait değişik anlamlar taşıyan renkli, şekilli
alamet demektir. (III) Bu manada armanın en eski
Türkçe karşılığı "Ongun"; Farsça karşılığı "Nişan";
Arapça karşılığı ise "Alâmet"tir. (IV) Kaşgarlı
Mahmud'un Divanü Lugati't-Türk adlı eserinde ise
savaşta hanın yayında alan kösün hemen yanında
bulunan tuğun yani armanın, kumaş veya at kuy-
ruğundan yapılmış bayraktır. (V) Hemen hemen
bütün Türk boylarında görülen kumaştan yapılmış
bayrakların üzerinde bulunan şahin, kurt başı, hilal
ve ay yıldız gibi şekiller birer arma hüviyetindedir.
(VI) Sultan II. Mahmut zamanında ilk olarak düzen-
lenen "Osmanlı Arması" Sultan Abdülmecit ve Sul-
tan II. Abdülhamit zamanlarında yeniden düzen-
lenmiştir. (VII) Bu armalar yapılan bazı binalarda
kullanıldığı gibi basılan 1 kuruşluk pulların üzerinde
de kullanılmıştır.
13. Armanın anlatıldığı parçada aşağıdakilerden
hangisine değinilmemiştir?
A) Kimi dillerdeki karşılığına
B) Tarihimizde ilk ne zaman görüldüğüne
Düzenleyen ilk kişiye
D) Nerelerde görüldüğüne
E) Neden yapıldığına
14. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangi
lerinde tanım yapılmıştır?
B) II ve III
C) II ve IV
A) I ve II
D) III ve IV
E) IV ve VII
Lise Türkçe
Anlam Bakımından Sözcükler
13-14. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. (1) Arma, silah anlamına gelmekte olup denizcilik terimleri arasında kullanımı yaygındır. (II) Anlamı ise bir şahsa, bir aileye, bir şehre, hükümdar veya devlete ait değişik anlamlar taşıyan renkli, şekilli alamet demektir. (III) Bu manada armanın en eski Türkçe karşılığı "Ongun"; Farsça karşılığı "Nişan"; Arapça karşılığı ise "Alâmet"tir. (IV) Kaşgarlı Mahmud'un Divanü Lugati't-Türk adlı eserinde ise savaşta hanın yayında alan kösün hemen yanında bulunan tuğun yani armanın, kumaş veya at kuy- ruğundan yapılmış bayraktır. (V) Hemen hemen bütün Türk boylarında görülen kumaştan yapılmış bayrakların üzerinde bulunan şahin, kurt başı, hilal ve ay yıldız gibi şekiller birer arma hüviyetindedir. (VI) Sultan II. Mahmut zamanında ilk olarak düzen- lenen "Osmanlı Arması" Sultan Abdülmecit ve Sul- tan II. Abdülhamit zamanlarında yeniden düzen- lenmiştir. (VII) Bu armalar yapılan bazı binalarda kullanıldığı gibi basılan 1 kuruşluk pulların üzerinde de kullanılmıştır. 13. Armanın anlatıldığı parçada aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? A) Kimi dillerdeki karşılığına B) Tarihimizde ilk ne zaman görüldüğüne Düzenleyen ilk kişiye D) Nerelerde görüldüğüne E) Neden yapıldığına 14. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangi lerinde tanım yapılmıştır? B) II ve III C) II ve IV A) I ve II D) III ve IV E) IV ve VII
K
10. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yansıma sözcük kullanıl-
mamıştır?
A) Derenin şırıltısı hepimizi dinlendirdi.
B) Radyodaki cızırtı bir türlü kesilmiyor.
e Çalılıkların arkasında bir kıpırtı oldu.
D) Kuş cıvıltısıyla uyandım bu sabah.
E) Dedemin horultusu tüm evi uyandırdı.
14. Aşa
you
A
B)
hocultu XTOPRA
forustux
horul horulv
fokus fokur ✓
11. Dolaylama, tek sözcükle ifade edilebilecek bir nesne ya da
letilmacıdır
Lise Türkçe
Anlam Bakımından Sözcükler
K 10. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yansıma sözcük kullanıl- mamıştır? A) Derenin şırıltısı hepimizi dinlendirdi. B) Radyodaki cızırtı bir türlü kesilmiyor. e Çalılıkların arkasında bir kıpırtı oldu. D) Kuş cıvıltısıyla uyandım bu sabah. E) Dedemin horultusu tüm evi uyandırdı. 14. Aşa you A B) hocultu XTOPRA forustux horul horulv fokus fokur ✓ 11. Dolaylama, tek sözcükle ifade edilebilecek bir nesne ya da letilmacıdır
38.
1. Yazarın öyle farklı bir anlatımı var ki ölü sözcüklere
onun eserlerinde rastlayamayız.
II. Günümüzde kimse kuru sözle ilgilenmiyor, herkes
söylenenlerin uygulanmasını bekliyor.
III. Buraya baharda gel, köyümüzün tarlaları baharda
yemyeşil olur.
IV. Sıkı çalışırsak akşam olmadan işlerin belini kırarız.
V. Güz yağmurları şehre söz geçirebiliyor.
Yukarıda numaralanmış cümlelerden hangisinde mecazlı
söyleyiş yoktur?
A) I
B) II
C) III
D) IV E) V
Lise Türkçe
Anlam Bakımından Sözcükler
38. 1. Yazarın öyle farklı bir anlatımı var ki ölü sözcüklere onun eserlerinde rastlayamayız. II. Günümüzde kimse kuru sözle ilgilenmiyor, herkes söylenenlerin uygulanmasını bekliyor. III. Buraya baharda gel, köyümüzün tarlaları baharda yemyeşil olur. IV. Sıkı çalışırsak akşam olmadan işlerin belini kırarız. V. Güz yağmurları şehre söz geçirebiliyor. Yukarıda numaralanmış cümlelerden hangisinde mecazlı söyleyiş yoktur? A) I B) II C) III D) IV E) V
6. Yazar kendisini eserinden ne kadar çok soyutlarsa okur o
kadar haz alır.
Bu cümledeki "yazarın kendisini eserinden soyutlaması"
sözüyle anlatılmak istenen nedir?
A) Yansız bir tutum sergilemek
B) Kendi çizgisini sürdürmek
C) Sanatsallığı öne çıkarmak
D) İnandırıcı olmak
E) Anlamsal boşluklar bırakmak
oufaya geçiniz
Lise Türkçe
Anlam Bakımından Sözcükler
6. Yazar kendisini eserinden ne kadar çok soyutlarsa okur o kadar haz alır. Bu cümledeki "yazarın kendisini eserinden soyutlaması" sözüyle anlatılmak istenen nedir? A) Yansız bir tutum sergilemek B) Kendi çizgisini sürdürmek C) Sanatsallığı öne çıkarmak D) İnandırıcı olmak E) Anlamsal boşluklar bırakmak oufaya geçiniz
(1) Sanatçının yapıtları; yillar geçtikçe yazınsal değeri-
ni yitiren, okurların pek yüz vermediği ürünlere dönüş-
tü. (II) Bunda şanatçının, savunuculuğunu yaptığı ide-
olojiyi öne çıkarma kaygısının etkili olduğunu görmez-
den gelemeyiz. (III) Sanatçı, hem düşünsel yönü öne
çıkan hem de sanatsal yönden zenginlikler taşıyan bir
roman yazma hedefiyle yola çıktığını belirtmişti. (IV)
Ne var ki yazdığı romanların yazınsal açıdan hiçbir
önem taşımaması, yazar için bir hayal kırıklığı olsa
gerek. (V) Kendi düşüncelerini anlatma hevesiyle es-
tetiği göz ardı etmesi, geleceği kucaklama fikrine kuş-
kulu bakacağımız yapıtlar kaleme almasına neden
olmuş.
38. Bu parçadakı altı çizili sözlerden herhangi biri aşa-
ğıda verilen açıklamalardan hangisiyle ilişkilendiri-
lemez?
A
A) Öğretici bir yaklaşım benimsemek
B) ilgisiz kalmak, önemsememek
Yakınlık göstermemek, mesafeli yaklaşmak
J
D) Çok istenilen bir şeyi yapamamak
E) Herhangi bir şeyi esas atmak, oradan başlamak
8
Lise Türkçe
Anlam Bakımından Sözcükler
(1) Sanatçının yapıtları; yillar geçtikçe yazınsal değeri- ni yitiren, okurların pek yüz vermediği ürünlere dönüş- tü. (II) Bunda şanatçının, savunuculuğunu yaptığı ide- olojiyi öne çıkarma kaygısının etkili olduğunu görmez- den gelemeyiz. (III) Sanatçı, hem düşünsel yönü öne çıkan hem de sanatsal yönden zenginlikler taşıyan bir roman yazma hedefiyle yola çıktığını belirtmişti. (IV) Ne var ki yazdığı romanların yazınsal açıdan hiçbir önem taşımaması, yazar için bir hayal kırıklığı olsa gerek. (V) Kendi düşüncelerini anlatma hevesiyle es- tetiği göz ardı etmesi, geleceği kucaklama fikrine kuş- kulu bakacağımız yapıtlar kaleme almasına neden olmuş. 38. Bu parçadakı altı çizili sözlerden herhangi biri aşa- ğıda verilen açıklamalardan hangisiyle ilişkilendiri- lemez? A A) Öğretici bir yaklaşım benimsemek B) ilgisiz kalmak, önemsememek Yakınlık göstermemek, mesafeli yaklaşmak J D) Çok istenilen bir şeyi yapamamak E) Herhangi bir şeyi esas atmak, oradan başlamak 8
7-LYS3/TDE
Birdenbire kahvenin kapısı şiddetle açıldı ve içeriye
üzgârla, karla beraber ortadan biraz uzun boylu, hafif
iknazca, sefil kıyafetli bir adam girdi. Kapının önünde
bir lahza durdu. Olduğum yerden büyülenmiş gibi ona
bakıyordum ve galiba bu hål biraz herkeste vardı, çünkü
demin bin türlü şamata ile dolu olan kahve birdenbire
am bir sessizlik içine düşmüştü.
O, yavaş yavaş ilerledi, tam ortada durdu ve sağ elini
göğsüne götürerek bizi dervişçesine selamladıktan
sonra Vâsıfın meşhur bir şiirini okumaya başladı.
Manzume biter bitmez bir köşeye çekildi ve kahvecinin,
masaların etrafında gezdirdiği tablanın dolmasını
bekledi. Fakat toplanan paranın hepsini almadı, içinden
bek az bir şey aldı; gerisini kapı yanında oturan bir
htiyarın önünde bıraktı. "Buyurun Tahsin Bey, bir kahve
çin!.." seslerine kulak bile asmadan kahveden çıktı.
Bu parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi
söylenemez?
A) Anlatımında bilinç akışı tekniği kullanılmıştır.
3) Tahsin Bey'in bazı farklı özellikleri tasvir edilmiştir.
C) Olay hikâyesine özgü nitelikler taşımaktadır.
D) Anlatılanlar, kronolojik akışa uygun biçimde
sunulmuştur.
E) Yaşananların, anlatıcı üzerindeki etkisine de yer
verilmiştir.
Lise Türkçe
Anlam Bakımından Sözcükler
7-LYS3/TDE Birdenbire kahvenin kapısı şiddetle açıldı ve içeriye üzgârla, karla beraber ortadan biraz uzun boylu, hafif iknazca, sefil kıyafetli bir adam girdi. Kapının önünde bir lahza durdu. Olduğum yerden büyülenmiş gibi ona bakıyordum ve galiba bu hål biraz herkeste vardı, çünkü demin bin türlü şamata ile dolu olan kahve birdenbire am bir sessizlik içine düşmüştü. O, yavaş yavaş ilerledi, tam ortada durdu ve sağ elini göğsüne götürerek bizi dervişçesine selamladıktan sonra Vâsıfın meşhur bir şiirini okumaya başladı. Manzume biter bitmez bir köşeye çekildi ve kahvecinin, masaların etrafında gezdirdiği tablanın dolmasını bekledi. Fakat toplanan paranın hepsini almadı, içinden bek az bir şey aldı; gerisini kapı yanında oturan bir htiyarın önünde bıraktı. "Buyurun Tahsin Bey, bir kahve çin!.." seslerine kulak bile asmadan kahveden çıktı. Bu parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Anlatımında bilinç akışı tekniği kullanılmıştır. 3) Tahsin Bey'in bazı farklı özellikleri tasvir edilmiştir. C) Olay hikâyesine özgü nitelikler taşımaktadır. D) Anlatılanlar, kronolojik akışa uygun biçimde sunulmuştur. E) Yaşananların, anlatıcı üzerindeki etkisine de yer verilmiştir.
2.
Anadolu söyler türküsünü
Yetmiş yıllık ülküsünü
Bu dizelerde görülen anlam olayı aşağıdakilerin
hangisinde vardır?
A) Dağ başında tüter duman
Dinmez içimde sevdan
B) İnsanlar, canım insanlar
C) Varır bir engine düşer
Yolu yârdan ayrılanın
D) Mehtap kemer ince beline
Yıldız güldür onun eline
E) Sevdiğim yâr camdan bakar
Baktıkça yüreğim yakar
Hep sizin için güneşler, ışıklar
TYT Deneme Sınavı
Lise Türkçe
Anlam Bakımından Sözcükler
2. Anadolu söyler türküsünü Yetmiş yıllık ülküsünü Bu dizelerde görülen anlam olayı aşağıdakilerin hangisinde vardır? A) Dağ başında tüter duman Dinmez içimde sevdan B) İnsanlar, canım insanlar C) Varır bir engine düşer Yolu yârdan ayrılanın D) Mehtap kemer ince beline Yıldız güldür onun eline E) Sevdiğim yâr camdan bakar Baktıkça yüreğim yakar Hep sizin için güneşler, ışıklar TYT Deneme Sınavı
• tat: Keyif, hoşa giden durum
● bırakmak: Engel olmamak
• bulunmak: Mevcut olmak, yer almak
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "tat, bırakmak,
bulunmak" sözcükleri belirtilen anlamlarını karşılayacak
sekilde kullanılmıştır?
A) Dizelerimde, okurda tarihsel zaferlere dönük bir tat
bırakan detaylar da bulunur.do
5) Bırakın da kimse gelmeden hazırlıkları tamamlayalım,
işlerimiz bitmezse ağzımızın tadı kaçacak ve davetlilere
ikramda bulunmak için bir şey bulamayacağız.
) Onun öykülerini elinizden bırakamazsınız, onlarda
büyük bir edebî tat bulunur.
) Bulunduğu her projeden ayrı bir tat alırdı, bıraksalar
gece gündüz tiyatro sahnelerinde yaşardı.
O
bir romanı okumayı yarıda bıraktığınız zaman
mahrum kaldığınız sanatsal tat, bir daha zor bulunur
Lise Türkçe
Anlam Bakımından Sözcükler
• tat: Keyif, hoşa giden durum ● bırakmak: Engel olmamak • bulunmak: Mevcut olmak, yer almak Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "tat, bırakmak, bulunmak" sözcükleri belirtilen anlamlarını karşılayacak sekilde kullanılmıştır? A) Dizelerimde, okurda tarihsel zaferlere dönük bir tat bırakan detaylar da bulunur.do 5) Bırakın da kimse gelmeden hazırlıkları tamamlayalım, işlerimiz bitmezse ağzımızın tadı kaçacak ve davetlilere ikramda bulunmak için bir şey bulamayacağız. ) Onun öykülerini elinizden bırakamazsınız, onlarda büyük bir edebî tat bulunur. ) Bulunduğu her projeden ayrı bir tat alırdı, bıraksalar gece gündüz tiyatro sahnelerinde yaşardı. O bir romanı okumayı yarıda bıraktığınız zaman mahrum kaldığınız sanatsal tat, bir daha zor bulunur
1.
●
duymak: Hissetmek, fark etmek.
• katmak: Eklemek, kazandırmak.
●
seyrek: Nadiren, binde bir.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "duymak, katmak,
seyrek" sözcükleri belirtilen anlamları karşılayacak
şekilde kullanılmıştır?
A) Yokluk günlerinde çayına seyrek de olsa şeker
katabiliyor, daha zor durumda olanların şeker
bulamayıp da çayı kuru üzümle içtiklerini oradan
buradan duyuyordu.
B) Önüne kattığı iki çocuğuyla birlikte komşusunun
kapısına dayanmıştı, seyrek dişlerinin arasından
islığa benzer bir ses duyuyordu komşusu.
C) O günden beri köyde onu ne gören ne de onun
sesini duyan biri oldu; belli ki artık dışarı seyrek
çıkıyor, hakkındaki dedikoduları hesaba katmıyordu.
DYResmin dokusunun seyrek bırakılması, onu
alımlayanlardaki hayal gücünü harekete geçirir;
duydukları coşkuya bir derinlik katar.
E) Günümüz öykülerinde seyrek rastladığımız nükte,
aslında bir esere lezzet katar; okur anlamca zengin
bir dünyada yaşadığını duyar.
Lise Türkçe
Anlam Bakımından Sözcükler
1. ● duymak: Hissetmek, fark etmek. • katmak: Eklemek, kazandırmak. ● seyrek: Nadiren, binde bir. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "duymak, katmak, seyrek" sözcükleri belirtilen anlamları karşılayacak şekilde kullanılmıştır? A) Yokluk günlerinde çayına seyrek de olsa şeker katabiliyor, daha zor durumda olanların şeker bulamayıp da çayı kuru üzümle içtiklerini oradan buradan duyuyordu. B) Önüne kattığı iki çocuğuyla birlikte komşusunun kapısına dayanmıştı, seyrek dişlerinin arasından islığa benzer bir ses duyuyordu komşusu. C) O günden beri köyde onu ne gören ne de onun sesini duyan biri oldu; belli ki artık dışarı seyrek çıkıyor, hakkındaki dedikoduları hesaba katmıyordu. DYResmin dokusunun seyrek bırakılması, onu alımlayanlardaki hayal gücünü harekete geçirir; duydukları coşkuya bir derinlik katar. E) Günümüz öykülerinde seyrek rastladığımız nükte, aslında bir esere lezzet katar; okur anlamca zengin bir dünyada yaşadığını duyar.
1. Aşağıda "kestirmek" sözcüğünün TDK Türk
Sözlük'teki anlamlarından üçü verilmiştir:
Kesme işini yaptırmak:
"Köyde kefenlik bez olmadığı için Selim
sandalın yelkenini kestirip kefen diktirdi."
Halikarnas Balıkçısı
Akıl yolu ile gerçeğe yakın bir yargıya
varmak, tahmin etmek:
"Ben bu kadar şeyi kestiremez miyim?"
-Memduh Şevket Esendal
Karar vermek:
"Söze nereden, nasıl başlayacağımı
kestiremiyorum." - Haldun Taner
Buna göre aşağıdaki cümlelerde "kestirmek"
fiilinin kullanımları anlamca eşleştirildiğinde
hangisi dışta kalır?
Elbise için dört metre kumaş kestirdikten
sonra diğer dükkâna doğru yola çıktık.
Özenle hazırlanmış iki büyük masadan
hangisine oturmak istediğimi ilk anda
kestirememiştim.
Misafirlerin ikramlardan ve ilgiden memnun
olup olmadığını kestirmek biraz zor
görünüyordu.
D Çalılıkların pencereyi kapatan kısmını
kestirince odası iyiden iyiye güneş almaya
başlayacaktı.
E) Birkaç parça eşya lazım olacağını kestirmiş,
kendi imkânlarıyla ufak bir valiz hazırlamıştı.
●
Lise Türkçe
Anlam Bakımından Sözcükler
1. Aşağıda "kestirmek" sözcüğünün TDK Türk Sözlük'teki anlamlarından üçü verilmiştir: Kesme işini yaptırmak: "Köyde kefenlik bez olmadığı için Selim sandalın yelkenini kestirip kefen diktirdi." Halikarnas Balıkçısı Akıl yolu ile gerçeğe yakın bir yargıya varmak, tahmin etmek: "Ben bu kadar şeyi kestiremez miyim?" -Memduh Şevket Esendal Karar vermek: "Söze nereden, nasıl başlayacağımı kestiremiyorum." - Haldun Taner Buna göre aşağıdaki cümlelerde "kestirmek" fiilinin kullanımları anlamca eşleştirildiğinde hangisi dışta kalır? Elbise için dört metre kumaş kestirdikten sonra diğer dükkâna doğru yola çıktık. Özenle hazırlanmış iki büyük masadan hangisine oturmak istediğimi ilk anda kestirememiştim. Misafirlerin ikramlardan ve ilgiden memnun olup olmadığını kestirmek biraz zor görünüyordu. D Çalılıkların pencereyi kapatan kısmını kestirince odası iyiden iyiye güneş almaya başlayacaktı. E) Birkaç parça eşya lazım olacağını kestirmiş, kendi imkânlarıyla ufak bir valiz hazırlamıştı. ●