Anlam Bakımından Sözcükler Soruları

"Eğitim ve öğretimde birlik sağlanmadıkça, aynı fikirde, aynı zihniyette kişilerden kurulu bir ulus yapmaya imkân aramak abesle uğraşmak olmaz mıydı? Dünya medeniyet ailesinde saygı toplayan bir yerin sahibi olmaya layık olan Türk milleti, evlatlarına vereceği eğitimi okul ve medrese adında birbirin- den büsbütün başka iki çeşit kuruma bölmeye katlanabilir miydi?..." Atatürk'ün bu sözünün aşağıdakilerden hangisi ile doğ- rudan ilgili olduğu söylenebilir? A) Saltanatın kaldırılması B) Şer'iye ve Evkaf Vekâleti'nin kaldırılması C) İzmir'de Türkiye İktisat Kongresi'nin toplanması D) Tevhid-i Tedrisat Kanunu'nun çıkarılması E) Tekke ve zaviyelerin kapatılması

5. Öğrenmeye bir bakıma etkili okumak denebilir. Bunun için okuyucu, öğrenme potansiyelini belirledikten sonra bilgiye en kısa yoldan nasıl ulaşacağını, aklını verimli bir şekilde nasıl kullanacağını ve bununla ilgili birtakım temel bilgilere nasıl ulaşacağını bilmesi gerekir. Bunları da bildikten sonra bilgiye ulaşmak ve onu transfer etmek de o ölçüde kolaylaşacaktır. Aşağıdakilerden hangisi parçadaki altı çizili sözcükler- den herhangi birinin anlamı değildir? "Stutkulu A) Kuvvetli B) Ihtirastr C) Aktarmak D) Kullanılacak yetenek Eylyi ve bot olan

arçaya göre inemi vardır: tarih unan-Latin döne- sonu özel bağ- neminin belirgin a Misir tarihine n görülmesidir. taşıyan Yakın i Misir değer- dönüşümlerdir. orlukla birlikte Imparatorluk uğun sonuna nemine açılır ara dönemle- sinin zayıfla- erel birliğinin idarın yerini sülaleler ya ngisi Mi- aki 39 ve 40. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Türklerde alp tipi atın varlığı Türk tarihinin yazılı en eski belgelerine dayanır. Bu belgelerin başın da Kök Türk Yazıtları ve Divanü Lugati't-Türk gel mektedir. Yazılarda kahramanların bindiği atların gösterdiği yararlılıklar, savaş içerisindeki fonksi- yonları, savaş sahneleri tasvir edilmiştir. Yapılan tasvirlerden Kül Tigin'in bindiği atların nefesini duymak mümkün olabilmektedir. Bu atların, sa- vaştaki başarılarına göre alp unvanı aldıkları da anlaşılıyor: Alp Şalçı. Türklerde, alp tipi atın mut- lak surette bir adının olduğu, bilinmektedir. 39. Bu parçadan aşağıdakilerden hangisine ulaşı- labilir? DENEME 2 A) Kök Türk yazılarının kalıcı olduğuna B) Türklerde alp tipi atın önemli bir yeri olduğuna C) Alp tipi atların fonksiyonların aynı olduğuna D) Savaşçı özelliğe sadece alp tipi atların sahip olduğuna E) Eski belgelerin, her konuda kaynak olduğuna √₂6 26 40. 1. Faydacılık II. Muvaffakiyet III. Durağanlık A) Yalnız Bu parçada geçen "alp tipi at" kavramının özel- liklerine yukarıdakilerden hangisi uymaktadır? B) Yalnız II C) Yalnız III E) II ve III D) I ve II TYT/SOSYAL B 1. Bu testle sirasi Kültürü ve Ahla (21-25) alan 2. Cevaplarinizu 1. Anadolu'da Sanlius nak be 1. II. Kony köpe III. Diya zol lar Bu b olar: E

Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ünlü türemesi vardır? A) Anlaşılmaz, garip bir Avrupa köylüsü ağzıyla konuşuyor- lardı. B) Tek özelliği yüzünün dayanılmaz çirkinliğiydi. C) Bu kararı söyleyen sesin tesiri gözlerimizi yaşla doldur- du. Kaldıkları otelin karşısındaki kahve her gece hincahinç dolu. nabnnsiyalo ese bish E) Ziyanımız ölçülere sığmayacak kadar büyüktür.

için yım 1 ELA Kitap, harcialem bir tarihi roman değildir. Yetkin bir anlatıma ve zengin bir muhtevaya sahiptir. Tasavvufi bir bakış açısı, eserin bütününe hâkimdir. Hak ile batıl arasındaki mücadele, bin yıl öncesinin karanlık sokaklanında devam etmektedir. Hakikat arayışı; bu defa olumlu değil, olumsuz bir yolla anlatılır. Bu parçadaki altı çizili sözü anlamca karşılayabilecek bir kullanım aşağıdakilerin hangisinde vardır? A Birikim ve bilgi yoksunluğunun doğurduğu yüzeysellik, eserlerine bütüncüllükten kaçış ve bunalım olarak yansımaktadır. Yazdıkça romanın dünyasında kişiler, olaylar boyutlanıp büyür; durumlar çeşitlenip dönüşür. C) Aşkı, insanı anlamayan; olayı sürükleyip götürecek plastik figürler olarak gören yazarın basmakalıp hikâyeleri pembe dizi olmaya yakışır. D) Suç ve günahın kurallardan, yanlış kavrayış ve korkulardan doğduğunu olayları sergileyerek dile getirmekten geri durmaz. Bütün eserlerinde toplumsal konulara önem vermekle birlikte yazdıkları, yanlı bir toplumcu gerçekçilik çizgisine asla düşmemiştir. Diğer sayfaya geçiniz. B

ce Testi için ayrılan kısmına işaretleyiniz. ---- döneminin düşünürdür. ir biçimde karşı --- çalışmıştır. ğıdakilerden 3. Sabahleyin erkenden evden ayrıldı, yeni evinin ruhsatını onaylatmak için belediyeye gitti. İmar müdürüne çıkıp planı sundu. Planı inceleyen müdür, bu arsadan iki daire çıkar mı sence, dedi. "Çıkar beyim, çıkar!" dedi. Planı onaylattı, inşaata başladı. Kısa sürede ikinci katı çıktı. Tam üçüncü kata başlayacakken demir fiyatları çıktı, bütçesinde revizyona gitmek zorunda kaldı. Çalışmalar yavaşladı. Bu parçada "çıkmak" sözcüğü aşağıdaki anlamlardan hangisine karşılık gelecek şekilde kullanılmamıştır? A) Binayı yükseltmek B) Yetecek ölçüde olmak C) Artmak, fiyatı yükselmek D) Süresi dolduğunda ayrılmak E) Yetkili birinin makamına iş için gitmek

lir. çin yım 1 4. Sanat dalları üzerinde hâkimiyet kurduyu Sanatın çeşitlenmesinde rol oynadığı DYSanatsal etkinliklerin başında geldiği Gelişimini tamamlayan tek sanat olduğu Kitap, harciâlem bir tarihî roman değildir. Yetkin bir anlatıma ve zengin bir muhtevaya sahiptir. Tasavvufi bir bakış açısı, eserin bütününe hâkimdir. Hak ile batıl arasındaki mücadele, bin yıl öncesinin karanlık sokaklarında devam etmektedir. Hakikat arayışı; bu defa olumlu değil, olumsuz bir yolla anlatılır. Bu parçadaki altı çizili sözü anlamca karşılayabilecek bir kullanım aşağıdakilerin hangisinde vardır? A Birikim ve bilgi yoksunluğunun doğurduğu yüzeysellik, eserlerine bütüncüllükten bunalım olarak yansımaktadır. ve Yazdıkça romanın dünyasında kişiler, olaylar boyutlanıp büyür; durumlar çeşitlenip dönüşür. C) Aşkı, insanı anlamayan; olayı sürükleyip götürecek plastik figürler olarak gören yazarın basmakalıp hikâyeleri pembe dizi olmaya yakışır. D) Suç ve günahın kurallardan, yanlış kavrayış ve korkulardan doğduğunu olayları sergileyerek dile getirmekten geri durmaz. Bütün eserlerinde toplumsal konulara önem vermekle birlikte yazdıkları, yanlı bir toplumcu gerçekçilik çizgisine asla düşmemiştir. Diğer sayfaya geçiniz.

una ge- de- ere ol- Söz Öbeklerinde Anlam-II 10. Bir yazar olarak kurguladığınız metnin sahici algılanması adı- na, o olay sizin başınızdan geçti mi diye sorulmasını bir yere kadar normal karşılıyorum. Bu, bir yerden sonra ise sinir bo- zucu olabiliyor. Benim başımdan geçti desem daha mı ilginç bulunacak öykü? Yazarın düş gücüne, anlatımına, hikâyenin büyüsüne kapılmak yerine yanlış yerlerde oyalandığımızı dü- şünüyorum. Bu parçada geçen altı çizili söz öbeğiyle anlatılmak iste- nen aşağıdakilerden hangisidir? A) Bir işe karşı gösterilen değerin karşılığının verilmemesi BY Verilen kararın yanlış olduğunun sonradan farkına varılması Günlük hayatın koşuşturması içinde güzelliklerin kaçırılması D) Dikkatin, olması gerekenden farklı noktalara odaklanması Kızgınlık ve kırgınlık yaratacak durumlarla karşılaşılması 11. Geçmişin kini ve geleceğin korkusunun gölgesind

4. -D) Yaşananları olduğu gibi kabul etmek E) Yaşadıklarımızı kendi kalbimizle hissetmek Ⓡ ● en bakmak * geniş: Kolay kolay tasalanmayan, hoşgörülü, rahat. çıkmak: Elde edilmek, sağlanmak. kalıp: Gösterişli görünüş. Aşağıdakilerin hangisinde "geniş, çıkmak, kalıp" söz- cükleri belirtilen anlamlarını karşılayacak şekilde kul- lanılmıştır? A) Kültür; çok geniş bir zaman kesitinde ortaya çıkan, belirli davranış kalıpların da içinde barındıran sosyolo- jik bir olgudur. B) Birçok kaliba girerek net bir duruş sergileyemeyen geniş yapılı kişilerin bu tavırları nedeniyle insanlarda güven sorunu ortaya çıktı. C) Belirli kalıpların dışına çıkmayan insanların olgun ve geniş çaplı düşünceler elde etmesi, çok da mümkün değildir. D) Büyük bir kalıp kullanılarak ortaya çıkan Kars gravyeri, geniş kitleler tarafından büyük bir beğeniyle tüketilen peynir çeşididir. E) Kalıbıyla çevresindekileri ürküten bu gencin olayı değerlendirirken sergilediği geniş tutum sayesinde top- lantıdan olumlu bir netice çıktı Diğer Sayfaya Geçiniz.

B 9. Usta hikâye yazarı, genç yazarlara aşağıdaki öğütleri verdi: B Hikâyecinin belli bir tarzı vardır ve bu tarzı on- dan başkası bilmez. Önemli olan bugüne değil, çağlar ötesine ses- lenebilmektir. • Hikâyelerinizde kendi yaşamınızı ele almanızı tavsiye ediyorum. Hikâye bir kilim gibidir; ilmek ilmek işlenen, bü- yük emekler isteyen bir türdür. ● Bu parçada yazarın gençlere verdiği öğütlere göre hikâye sanatında başarı için sahip olun- ması gereken özellikler arasında aşağıdakilerin hangisi yoktur? A) Gerçeğe dayanmak B) Yarına kalabilmek C) Sabir göstermek D) Anlaşılır olmak E) Özgün olmak 11. OK G H E 600

5. Bir uygarlığın gelişip serpilmesi sadece fen bilimlerinde I değil sosyal bilimlerde ve sanatta da iyi olmayı gerektirir. Bu nedenle bir toplum geleceğini imal ederken sosyal || bilimleri ve sanatı göz ardı etmemelidir. Bu sosyal ve ||| estetik boyut insana haz ve sevinç verirken ön yargıları yok edip yeni bakış açıları kazandırır, insani duyguları IV öne çıkarıp yürekleri duyarlı hâle getirir. V Bu parçadaki numaralanmış sözlerden hangisi yanlış kullanılmıştır? A) BU ||| 11 (8 D) IV E) V

12 40. özellikle de olan her zaman iyi midir, sorusu sanat eserleri söz konusu olduğunda sorulan bir soru- dur. Pek tabii insandan insana değişebilen bir kavram bu. Birinin bayıldığı, hayran olduğu, çok sevdiği bir eseri, diğer kişi yerin dibine sokabilir. Yine de herkesçe var ki o da gişedeki hasılat. kabul gören bir Bu parçada boş bırakılan yerlere sırasıyla aşağıda kilerden hangisi getirilmelidir? A) Objektif - aylardır - ölçüt B) Popüler - yıllardır - kriter CY Estetik - günlerdir - kural D), Özgün - uzun zamandır - birim E) Toplumsal - asırlardır - kanun Diğer sayfaya geçiniz.

1. TÜRKÇE TESTİ DİKKAT: Bu bölümde cevaplayacağınız soru say Aşağıdakilerin hangisinde altı çizili söz- cükler, aynı anlamda kullanılmıştır? A Kentlerde çirkin yapıları örtecek güzel ya- pilar kurmamız lazım. Somut Şiirlerini daha çok gündelik yaşantılar üze- rine kurmuş bir sanatçıdır. Sayt B) imgelemeye dayanan duyusal tasarımlar, şiirinin başlıca malzemesidir. İnsanı merkeze alan bir dünya tasarımı bir- çok çevre sorununa yol açtı. Sinema geniş kitlelere ulaşmada önemli bir aygıt olarak görülmüştür. Bu yapıtlarda bireysel ve toplumsal huzur- suzluk geniş biçimde işlenir. Bu dönemin bütün şairleri sanatın sanat için olduğuna inanmıştır. Yayımlanan bu şiirlerin genç bir şaire ait olduğuna inanmak çok zor. E) Kendilerinden sonra yeni bir kuşağın ye- işmediğini söylüyorlar. Divan şairleri, genellikle methiyeden sonra arada bir gazel söyler. 3. Sanatçıla aynı sesle final dergisi Bu cüm lerden h A) insa başa B) Güz kişi run 4. C) He ce DY A ça m E) S E Res Lisa Ter Tür llga nir ro niv

Eskiden beri Türkçeyi açık, doğru ve etkili kullanan- lar hep ilgimi çekmiştir. Çünkü bir ara dili iyi kulla- namamaktan dolayı çok çekmiştim. Gerçekten de anlatmak istediklerimizle söylediklerimiz tam örtüş- müyorsa insanlar, sözünüzü farklı yönlere çekebili- yordu. Bunun önüne geçmek için dili iyi kullananlara kulağımı dört açtım, derken bende bir algıda seçicilik gelişti. Kendimi doğru anlatamazsam ya antisosyal ya da patavatsız, boşboğaz ve sevimsiz bir insan ola- caktım. Bu farkındalık içinde devamlı olarak "dil birik- tirme"ye yöneldim. Dili iyi kullanamayan kişi; duygu, düşünce ve isteklerini yansıtamayınca geriliyor, boğu- luyor, strese giriyor. Giderek bacası çekmeyen bir ev gibi duman altında nefessiz kalıyor. Bu parçada "çekmek" sözcüğü aşağıdaki anlam- lardan hangisine karşılık gelecek şekilde kullanıl- mamıştır? A) Bir şeyi emip dışarı vermek B Zor duruma, sıkıntıya katlanmak MAGA LO Üzerine çevirmek, toplamak Mana vermek, yorumlamak E)) Bir maksatla ortadan kaldırmak

4. Tanzimat Dönemi sanatçısı olan Recaizade Mahmut Ekrem'in oğlu Ercüment Ekrem Talu "Yoksa birileri bizi kullanarak istemediği bazı şeyleri mi bertaraf ediyor?" sorusuyla kendi sanat yaşamını özetlemiştir. Bu parçada altı çizili sözcüğü anlamca karşılayabile- cek bir kullanım aşağıdakilerden hangisinde vardır? A) Ne olacaksa olur ve her hâlükârda bu şanlı millet, ölümden de beter olan bu keşmekeşten sıkılır. B) Belki de dünyanın hayatı bizimkinden daha mono- ton ve bilhassa daha tekrarlıdır. C) Kasabalıların ulaşım çileleri uzun uğraşlardan son- ra giderilince epey emek vererek yaptıkları köprüyü tamamen unutmuştu kasaba halkı. D) Kin güden birinin yazdığı bu mektubun, hiç de safi- yane bir biçimde ve iyi niyetle kaleme alındığı söyle- nemez. E) Medeniyet ve uygarlığın beynelmilel olduğunu fakat kültürün mutlaka millî olması gerektiğini hiçbir za- man unutmamalıyız.

4. Elif Yonat Toğay, Atıştırmalık Öyküler'de, gündelik hayatta fark edilmeyen detayları (ayrıntıları) bir de 1 çocukların gözünden (çocuk bakışıyla) anlatıyor. 11 Her öyküde başka bir çocuğun dünyasına dalan bu sevimli kitap, yetişkinlerin ıskaladığı (isabet ettiremediği) III pek çok önemli ânı yakalamayı başarıyor. Kitapta, içi içine sığmayan (çok heyecanlı) çocuklar, oyunbaz IV anne-babalar, rengârenk oyuncaklar ütopyadan V (hayal dünyasından) gerçeğe koşuşturuyor. Bu parçadaki numaralanmış sözlerden hangisi- nin anlamı parantez () içinde verilen açıklamayla uyuşmamaktadır? A) I + B) II + C) III t D) IV + E) V