Anlam Düzeyinde Anlatım Bozuklukları Soruları
Lise Türkçe
Anlam Düzeyinde Anlatım BozukluklarıB
2. (1) Türkler, İslamiyeti kabul ettikten sonra dilimiz, Arap-
ça ve Farsçanın etkisi altına girdi. (II) Türkçe, Farsça,
Arapça dillerinin kelime ve kurallarından meydana ge-
len yapay bir dil oldu. (III) Osmanlıca adı verilen bu dili
halk anlamıyordu. (IV) Bu yüzden bu dil hiçbir zaman
konuşma dili olmadı ama edebiyat kitapları hep bu dil-
le yazıldı. (V) Devletin resmî yazışmalarında hep bu dil
kullanıldı.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangi-
sinde anlatım bozukluğu vardır?
A) I
B) II
CHIIT
(D) IV
***
fel
Yayın
EV
Lise Türkçe
Anlam Düzeyinde Anlatım BozukluklarıAnlatım Bozuklukları
7. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir anlatım bo-
zukluğu vardır?
A) Tekdüze mutlulukların, uydurma tedirginliklerin şa-
iri olmadı hiçbir zaman.
B) Savaş yıllarında içecek su bir kenara, temizlik bile
başlı başına bir işti.
C) Önemli olan özgürlüğü istemek değil, onu devam
ettirebilmektir.
D) Genç yazar, yavan bir anlatımın sınırlarında dola-
şıp duruyor hep.
E) Son yapıtında insanlığın ortak dilini yakalamaya
çalıştığı görülüyor.
Lise Türkçe
Anlam Düzeyinde Anlatım Bozuklukların hangisinde anlatım
sitmasi nisbeti oranında
bilinmektedir.
miza katkısını yadsımak,
geleceklermiş.
geç olduğu için panele
em yoksullukla hem
yor.
yordu.
E) Artık, işlerin düzeleceğini umut ediyordu.
6. (1)Yazarımız Cevat Şakir, Bodrum'u anlatmaktan
zevk duyduğunu söyler. (II) Öykülerinde yalın halk
dilini canlı bir şekilde kullanır. (III) Kendine özg
bir dil yaratmayı becerebilmiş ender yazarlardan
biridir. (IV) Çevreyi ana hatlarıyla yani etraflica
anlatmayı sever. (V) Bu yüzden onun öykülerin
okuyan herkes, orayı görmüş, orada yaşamış gib
olur.
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin hangisin
de bir anlatım bozukluğu vardır?
A) I. B) II. C) III.
D) IV. E) V.
7. Deyimler, kültürel çevrenin ürünüdür; o çevreyi
bilir Devimin
A) Köy ile kent aras
B) Kanımca, her in
mesi gerekir.
C) Şiir, asıl işlevin
ulaşamamıştır
D) Son günlerde
E) Şirket onun yü
10. I. Yüzme e
II. Arapça v
III. Yatağını
Lise Türkçe
Anlam Düzeyinde Anlatım Bozukluklarıği bozar.
viyor.
n aşağıda-
anılmıştır.
kler birlikte
iz kullanıl-
tır.
14. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir anlatım
bozukluğu vardır?
A) Değil ateşi yükselmek, hasta bile olmadı.
B) Bu aşkın sonu hiç iyi olmayacak gibi geliyor
bana Ayşe'm.
C) Doktor, kolu kırık çocuğun kolunu alçıya alıp
çocuğu eve gönderdi.
D) Çocuklar beni görünce ellerime sarıldılar ve
yanaklarımı öptüler.
E) Buraya gelmek isteyen olduğu gibi, buradan
gitmek isteyen de var.
255
Lise Türkçe
Anlam Düzeyinde Anlatım Bozukluklarıkullan-
belirsizliği
zamanında
çizilmeye
cevabını
ok etkile-
da fark
17. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir anlatım
bozukluğu vardır?
A) Uykusuzluğa dayanamayarak olduğu yerde
sızdı.
vid B) Kimi öğrenciler müzik eşliğinde ders çalışmaya
alışmış.
C) Elimizdeki bu mevcut stokla talebi karşılayama-
yız.
D) Yağmurun yeteri kadar yağmaması su sıkıntı-
sına yol açtı.
hib E) Bu yeni yapılan yollar da trafik sorununa çare
olamadı.
20. Bu işi zamanında
dereden su getirec
Bu cümledeki an
aşağıdakilerin ha
A) Gereksiz söz
B) Deyimin yan
C) Çatı uyuşma
D) Tamlama y:
E) Öge uyuşm
Lise Türkçe
Anlam Düzeyinde Anlatım BozukluklarıHer taraf, yıkanmış gibi parlak ve aydınlıktı. Gökyüzünü
kaplayan ve güneşi örten bulutlar karşıdaki dağların tepelerine
kadar uzanıp orada sis halinde yerleşiyor ve ovanın üzerinde
gitgide yükseliyordu. Güneş olmadığı halde ortalık o kadar ay-
dinlik ve temizdi ki, Salâhattin Bey, karşı dağların sislere yakın
yerlerindeki köyleri bile seçiyordu.
Başını sağ tarafina çevirince denizi gördü. On kilometre kadar
uzanan ağaçlı ve bahçeli bir araziden sonra başlayan bu deniz,
bulutların arasından yer yer firlayan güneşin altında kâh parlıyor,
kâh kararıyordu. Çok uzaklarda, ufka yakın bir yerde, tamamen
sislere gömülü Midilli adası vardı. Herhalde şimdi oraya yağmur
yağıyordu.
Salahattin Bey başının dönmeye başladığını farketti. Bu kadar
geniş, güzel ve sıcak bir tabiatın ortasında kendini şaşırmış
gibiydi. Fakat gözlerini tekrar etrafta dolaştırırken, aşağıda mor bir
duman tabakasıyla örtülmeye başlayan kasabayı gördü ve irkildi.
Oraya, o küçük ve çukur yere gidip gömülmek mecburiyeti ona
pek acı geldi. Fakat bunun üzerinde düşünmekten korkarak, çabuk
adımlarla derhal aşağı inmeye başladı.
Içinde biraz evvelki genişlikten eser kalmamıştı. Sadece bir
yorgunluk ve başında bir zonklama duyuyordu.
Kasabaya yaklaşınca birkaç sığırtmaca rastladı. Önlerine
kattıkları beş on sıska öküzü bağıra çağıra bir araya toplamak
istiyorlardı. Çamurlu yolda insanın burnuna rutubetli ve ekşi bir
gübre kokusu vuruyor ve oralardaki birkaç basık evin bacasından
etrafa reçineli çam odunlarının dumanı yayılıyordu. Daha çok
karanlığa kalmamak için çamurlu yollarda hızlı hızlı yürüdü. Hava
kapalı ve nemli olduğu halde soğuk değildi. Pardesüsünün içinde
adamakıllı terliyor ve vücudunu bir ateş kaplıyordu. Eve gelir
gelmez soyundu, sırtına bir hırka alarak tulumbada yıkandı. Sonra
odasına çıkıp yatağına uzandı.
Yarım saat sonra kendisini yemeğe kaldırdılar. Alt katta,
sokak üstündeki bir odada kurulan yer sofrasına, karısı ve kızı ile
birlikte oturdu.
Bir şey söylemiş olmak için:
"Yusuf gene yok mu?" diye sordu.
108
Şahinde, hiçbir fena maksadı olmadan, yalnız hep o dilini
alıştırdığı ifade tarzı ile, cevap verdi:
"Ne zaman vardı ki?"
Kaymakam sorduğuna pişman olup sustu.
Muazzez önüne bakarak:
"Yusuf Ağabeyim son günlerde eve uğramaz oldu. Bilmem
nesi var?.. Siz de kendisiyle hiç konuşmuyorsunuz..." dedi.
Kaymakam omuzlarını silkti. Artık bu dünyada hiçbir şeyin
kendisini fazla alakadar etmediğini anlatmak istiyordu.
Kenarda, sofra bezinin üstünde duran çinko hoşaf tasını alıp
ortaya koydu. Üçü birden içmeye başladılar.
Loş odada demir kaşıkların kâseye dokundukça çıkardığı hafif
şıkırtıdan başka ses yoktu. Yemek böylece bitti. Bir kenara çekilen
Kaymakam, Muazzez'e:
"Şuradan bana bir kitap ver!" dedi
Muazzez içinde kahve takımı ile çamaşır mandalı torbasının
da bulunduğu bir dolabı açarak orta gözde üstüste yığılı duran
kitaplardan en kalınını çekti ve babasına götürdü.
Salahattin Bey, yaslandığı duvarda, başının üstündeki bir çi-
vide asılı duran lambanın ışığı altında eski ve sararmış sayfalara
göz gezdirmeye başladı. Bazı yapraklan kopup fersudeleşen ve
kaim siyah cildinden tamamen ayrılmış bulunan bu kitap, Ser-vet-i
Fünun mecmuasının eski senelere ait bir koleksiyonuydu.
Kaymakam, sayfaları birbiri arkasına çevirirken, bu mec-
muanın yazılarını içer gibi okudu. Ve şimşir üzerine oyulmuş
"çeşmeye giden kız" tasvirlerinin altındaki şiirleri ezberlediği
zamanları hatırladı.
Yarım saat sonra odasına çekildi. Şahinde ile Muazzez de
erkenden yattılar...
Gece yarısına doğru Şahinde yanı başındaki yatakta boğuk
öksürükler duyarak uyandı:
"Ne oluyorsun, bey!.."
Bir inilti cevap verdi ve Şahinde sofradan idareyi almaya
giderken kocası boğuk bir sesle:
"Kolonya şişesini de getir!" dedi.
Kadın ayaklarına terliklerini zor geçirip dışarı firladı. Mer-
diven başından idareyi alıp paldır küldür aşağı indi. Sokak üs-
109
Lise Türkçe
Anlam Düzeyinde Anlatım Bozuklukları2. Yağışlı havanin bu hafta da devam edeceğini tahmin
ediyoruz.
cümlesindeki anlatım bozukluğu aşağıdaki deği-
şikliklerin hangisiyle giderilebilir?
A) "devam edeceğini" sözü "devam etmesini" şek-
linde değiştirilerek
B) "Yağışlı havanın" sözü "Yağışların" yapılarak
C) "tahmin ediyoruz" söze "tahmininde bulunduk"
şeklinde yazılarak
D) Cümledeki "de" bağlacı çıkarılarak
E) "havanın" sözcüğü çoğul yapılarak
karekök
6.
Lise Türkçe
Anlam Düzeyinde Anlatım Bozuklukları3.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde farklı bir anlatım bo-
zukluğu yapılmıştır?
A) Giydiğiniz kravat size çok yakışmış.
B) Bu iki sınıf arasındaki ayrıcalık tespit edilmelidir.
C) Öğrenciyi başarısızlığa iten etkinler araştırılıyor.
D)
Türkiye'de hem karasal hem de Akdeniz iklimi
görülür.
E) Evler bu şehirde birbirine çok yaklaşıktı.
Devimin yanlış kullanılması
Lise Türkçe
Anlam Düzeyinde Anlatım Bozuklukları5. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir anlatım bo-
zukluğu yoktur?
A) Uygarlığın yerleşmesinde en büyük görev kadın-
ların omuzlarına düşmüştür.
B) Onun şiirlerinde ne yeni bir ses ne de yeni bir hava
sezilmiyor.
C) Tiyatro kişiye, konuşma yeteneği kazandırmakla
kalmaz, öz güven, çekingenlik ve utangaçlığı da
ortadan kaldırır.
D) Son zamanlarda, işlerinin açılması dolayısıyla
keyfinin çok rahat olduğunu söyleyebilirim.
E) İş ve trafik kazaları ne yazık ki her yıl yüzlerce in-
sanın sakat kalmasına, hatta ölmesine yol açıyor.
Lise Türkçe
Anlam Düzeyinde Anlatım Bozuklukları10. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir anlatım bo-
zukluğu vardır?
A) Sanatçılar geçiş dönemlerinde içeriğe, oturmuş
düzenlerde biçime daha çok önem verir.
B) Eğitim sistemimiz, başlangıçtan günümüze kadar
uzmanlarca sorgulanması gerekir.
C) Amatör şairler şiirierinde duygudan çok akla önem
verirler.
D) Sanatın en önemli görevi öğreticiliktir; bunu göz
ardı eden sanat işlevini yitirir.
E) Bilimsel araştırma bulgularının günlük yaşama uy-
gulanması zaman alır.
Lise Türkçe
Anlam Düzeyinde Anlatım Bozuklukları2. Çekimi bitmek üzere olan dizinin birinci bölümünde,
Kurtuluş Savaşı'nın orijinal görüntülerine yer verilmiştir.
Bu cümledeki anlatım bozukluğunun nedeni, aşağıda
kilerden hangisidir?
A Gereksiz sözcük kullanılması
B) Yanlış anlamda sözcük kullanılması
Tamlama yanlışlığı
Özne eksikliği
Sözün yanlış yerde kullanılması
Lise Türkçe
Anlam Düzeyinde Anlatım Bozuklukları7. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir anlatım bozukluğu
vardır?
A) İnsan hayatını kolaylaştıran birçok bilimsel buluşun,
doğadaki canlıların gözlenmesiyle ortaya çıktığı bilinen
bir gerçek.
B) Japonya'da bir metro istasyonunda, bilet ücretini geri
dönüşüm kutusuna plastik şişe atarak ödeyebiliyorsunuz.
C) Tasarımi tamamlanıp kısa süre önce üretilmeye başlanan
bu ayakkabılar, topukları değiştirilebildiği için çalışan
bayanlarca tercih ediliyor.
D) Köpek balığının vücut yapısının incelenmesiyle profes-
yonel yüzücüler için hızlı yüzmesini sağlayacak mayolar
üretilmeye başlandı.
E) Yalnızca bilim adamları değil, üniversitede okuyan öğren-
ciler de insanlığın kaderini değiştirecek buluşlara imza
atıyor.
Lise Türkçe
Anlam Düzeyinde Anlatım Bozuklukları6. (1) Oynamam için teklif edilen filmin senaryosuna bakarım;
önce bir seyirci gözüyle okurum, sonra profesyonel bir gözle
incelerim. (II) İzlenimlerim olumsuz olursa filmde rol almayı
asla hiçbir zaman kabul etmem. (III) Çok yüksek rakamlar teklif
edilse, beni ikna etmek için araya hatırlı dostlar konsa bile
bu düşüncem değişmez. (IV) içime sinmeyen bir projede yer
almak beni mutsuz eder, rahatsızlık verir. (IV) inanıyorum ki
bugün sinemada geldiğim konumu, bu tavrıma ve seyircilerin
bana verdiği desteğe borçlu olduğumu düşünüyorum.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisinde
anlatım bozukluğu yoktur?
A) I.
B) II.
C) III.
D) IV. E) V.
Lise Türkçe
Anlam Düzeyinde Anlatım Bozuklukları3. Bir değerin kültür adını alabilmesi için toplumun bütün üyeleri
tarafından benimsemesi gerekir.
Bu cümledeki anlatım bozukluğu aşağıdakilerin hangi-
sinden kaynaklanmaktadır?
A) Özne-yüklem uyuşmazlığından
B) Gereksiz yere tamlayan eki kullanılmasından
C) Anlamca çelişen sözcüklerin birlikte kullanılmasından
D) Dolaylı tümleç eksikliğinden
E) Fiilimsinin çatı eki almamasından
Lise Türkçe
Anlam Düzeyinde Anlatım Bozuklukları13. Türk halıları, gerek zengin renk ve desenleri gerek günümüz
dünyasında el sanatlarına verilen değer nedeniyle büyük bir
alıcı kitlesi bulunmaktadır.
8
Bu cümledeki anlatım bozukluğunun nedeni aşağıdaki-
lerden hangisidir?
A) Çatı uyumsuzluğu
B) Tamlayan eki eksikliği
C) Dolaylı tümleç eksikliği
D) Yanlış bağlaç kullanılması
E) Gereksiz sözcük kullanılması
AmeseAACHIN
MONOK.COM
DANMAR
Lise Türkçe
Anlam Düzeyinde Anlatım Bozuklukları12. Üniversite yönetimi, bu sistemle öğrencilerin kütüphaneye
daha kolay erişeceğini sağlayacak.
Bu cümledeki anlatım bozukluğu aşağıdaki değişiklikler-
den hangisiyle giderilebilir?
A) "üniversite yönetimi" yerine "yönetim" sözcüğü getirilmeli.
B) "bu sistemle" yerine "bu sisteme göre" sözü getirilmeli.
C) "kolay" yerine "hızlı" sözcüğü getirilmeli.
D) "erişeceğini" yerine "erişmesini" getirilmeli.
E) "sağlayacak" yerine "sağlamayı amaçlıyor" sözü getiril-
meli.