Anlatımlarına Göre Cümleler Soruları

3. (1) Havalar soğumaya başladı mı benim de hastalık vaktim gelmiş demektir. (II) Boğazım şişer, yüzüm gözüm kızarır, burnum sürekli akardı. (III) Evimiz tek katlıydı ve etrafı açık olduğu için soğuk olurdu, ben de üşümemek için akşamla- ni sobayı yakar, ıhlamur kaynatırdım. (IV) Bacadan dumanın tüttüğünü gören eş dost hemen eve doluşurdu. (M) Yaşamın yeniden sıcak günlere ulaşması ise üç beş ayı bulurdu. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangilerinde ad aktarması vardır? A) I ve II D) IV ve V B) II ve III E) I ve V C) III ve IV 27 C

6. 12. yüzyılda Etiyopya Kralı Lalibela tarafından Hristiyanlar için Kudüs dışında bir hac merkezi oluşturmak amacıyla kayalığa oyularak inşa ettirilen kiliselerin bulunduğu vadi, başta Etiyopyalı Hristiyanlar olmak üzere tüm Afrika'dan ve dünyanın diğer ülkelerinden ziyaretçilerin rağbet gösterdiği bir merkezdir. Etiyopya'nın güneybatısındaki Omo Vadisi, doğal yaşam alanları ve burada medeniyetten uzak bir şekilde hayatlarını sürdüren irili ufaklı yaklaşık 50 kabileyle ülkenin ilgi çekici bölgelerinden biridir. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) Sayısal veriye yer verilmiştir. B) Birinci kişili anlatım kullanılmıştır. C) Karşılaştırmadan yararlanılmıştır. D) Sanatsal bir üslupla oluşturulmuştur. E) Örneklemeye başvurulmuştur. 1 8.

4. Fehmi'nin resimlerinde taze çimen kokusu, buram buram memleket kokar, köy çeşmesi sıcaktan bunalan dudaklardan çok, yanmış yürekleri ferahlatır. II. Ressam, çizgilerden yola çıkarak hayata dair tüm ayrıntıları, kokuları, hisleri ve nesnelerin iç doku- sunu tablosunda gösteriyor, bakana sonsuz bir yakınlık katıyor. III. Fazla sınırlandırıcı bir yaklaşımı vardı; nefreti pay- laşmak demek okuyucuya karşı hakaret etmek olmamalı, sınırları daha yumuşak geçmeli. IV. Acemi yazar, etrafındaki adamlardan çok kendi neden ve sonuçlarıyla işler eserini. Yukarıdaki numaralanmış cümlelerden hangileri sanatçının betimlemelerindeki aynı niteliği yansıt- maktadır?

11. Bir kum tanesinin sırrını çözmeyi başarsaydık bütün dünyanın sırrını öğrenmiş olurduk. Aşağıdakilerden hangisi bu cümlede anlatılmak istenene en yakındır? A Aklımız bir kum tanesinin sırrını çözemeyecek kadar küçüktür. /B) Küçük şeyler aslında içlerinde çok büyük bilinmez- leri saklar. C) Bir kum tanesinin sırrını çözmek bilimde çok büyük bir başarıdır. D) Bilimin geldiği yer henüz bir kum tanesi kadar bile değildir. E) Kum tanesi dünyanın nasıl oluştuğu hakkındaki bilgiyi saklar.

7. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "bakmak" sözcüğünün anlamıyla kullanımı birbirine uymamaktadır? Anlam A) Bir işi yapmakla görevli olmak. B) Beslemek, geçin- dirmek. C) Yapılabilmesi bir şe- ye bağlı bulunmak. D) Bir şeyin yüzü bir yö- ne doğru olmak. E) Aramak, bir şeyi bulmaya çalışmak. Kullanım Sen ödevlerini yapmana bak, bilgisayarla oynamayı bırak. Yedi çocuklu bir aileye bakı- yor, bu yüzden çok çalışıyor. Annesinin ameliyatı yaklaşık beş bin liraya bakıyor. Kiraladıkları evin salonu limana bakıyormuş. Evin her tarafına baktı ama cüzdanı bulamadı. Az önce konaktan hızlı adımlarla çıktı. kumaştan bir palto çıkar mı? yokuşu güçlükle çıktılar in içme suyunda mikrop akmıs den cildil

ve Dil 4. 1. Dil, bir ulusun aynasıdır; bu aynaya baktığımız zaman, orada kendimizin en gerçek yansımasını buluruz. II. Dili başka dillerin sözcüklerinden uzaklaştırıp temiz tutmak; tıpkı vücudunu, vicdanını, evini, köyünü ve şehrini temiz tutmak gibi ahlaki bir ödevdir. III. Dili zengin olanın aklı büyük, hayali geniş mi geniş, fikir evreni ise uçsuz bucaksız olur. IV. Ülkesini, yüksek istiklalini korumasını bilen Türk mil- leti, dilini de yabancı diller boyunduruğundan kurtar- malıdır. V. Bir milletin gerçek yurdu onun dilidir, bir milleti tanı- mak isterseniz dilinden başlamalısınız. Numaralanmış ifadeler konu bakımından ikişerli eş- leştirildiğinde hangisi dışta kalır? A) I B) II C) III D) IV E) V

"Yanmak" sözcüğü, aşağıdakilerin hangisinde "Yanlış bir işlem yaptık sanırım, kumaşlar boyadan yanmış." cümlesindeki anlamı ile kullanılmıştır? A) Güzel gitti diye pınar ağladı Acı yüreğim yandı pinara B) Tarlalar yanıyor susuzluktan Çöllerden usandı pencereler C) Oyna yansın cepkenin Yansın güneşten tenin D) Bütün boğazı ve vücudu yanıyordu Herkesi şimdi kendi gibi sanıyordu E) Sarardım, kızardım, ağardım hep insanlarla Niye yanarım yandığıma bilir misin 10

7. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ikinci cümle birincinin açıklamasıdır? A) Sevgi, duyguların en güzelidir, başka tanımı yoktur sevginin. B) Sözcükleri seçerken özen gösteriyor, yazım kurallarına da dikkat ediyordu. C) Heyecan bütün vücudunu sarmıştı, istediği terfiyi şimdi alıyordu. D) Konuşmam izleyicileri etkilemişti ve ben şaşkın bakışlarla onları izliyordum. E) Elindeki kitabı sıraya koydu, anlamsız gözlerle etrafa bakınd 4

-1 8. Çeviri yaparken özgün bir metnin kelime- lerinin içine nüfuz edebilmek için metni tekrar tekrar okuruz. Sonra orada bul- duklarımızı toparlar ve tercüme edilecek dilin ardına koyarız. Artık asıl zorlu iş ev sahibi dili; söze dökülmeyi bekleyen şey- leri kabul etmeye ve onu ağırlamaya ikna etmektir. Bu parçadaki altı çizili sözün yerine aşağıdakilerden hangisi getirilebilir? 1 7 ir A) aralarındaki uyumsuzluğu giderebil- mek B) ilettikleri düşünce ve deneyimleri kav- rayabilmek C) yansıttıkları edebî geleneği anlayabil- mek D) okur tarafından anlaşılmasını ve yo- rumlanmasını sağlayabilmek E) tercüme edilecek dilin söz varlığına aktarabilmek

ÖLÜM - 1 9. Çıkarcı yani reklamcı bir çağda yaşıyoruz. Buz- dolapları ve çamaşır makineleri gibi edebiyat ürünlerinin de sürüm yöntemleri var. Bunların en sahteleri bile gerek televizyon aracılığıyla gerekse okunmadan yazılan tanıtımlarla yal- dizlanırsa hele ki bilmem kaçıncı baskıyı yap- tığı abartıyla anlatılırsa satış rekoru kırmaları işten bile değildir. Gerçekler ne kadar çalkantılı ne kadar bulanık ne kadar çıkarcı olursa olsun, insanoğlu gene de düşten vazgeçmiyor. Bakı- nız, ne güzel ne doğru söylemiş Baudelaire: "Bana gelince, elbet çıkacağım sevinçle Ey- lemle düşü kardeş saymayan bu dünyadan." Gerçekten de edebiyatın dorukları düşlerden doğmamış mıdır? Bu parçada geçen "eylemle düşü kardeş say- mak" sözüyle vurgulanmak istenen aşağıda- kilerden hangisidir? A) Sanatın barış için en güçlü araç olması B) Sanat eserlerinin hayale dayanması C) Sanatçının gerçeklerden uzak durması D) Edebî eserin kendi kurallarına göre şekil- lenmesi E) Çikar amaçlı sanat faaliyetlerinden arınıl- ması (2016 YGS)

5. Tartışma ile neye varılabilir? Biri doğuya gider, biri batıya; yolda rastladıkları ayrıntılara saplanır ve konudan ayrılır- lar. Bir saat cenkleştikten sonra, neyi aradıklarını bilemez olurlar. Kimi konunun üstüne çıkmış, kimi altına inmiş, kimi de kenarında kalmıştır. Kimi bir kelimeye, bir benzerliğe takılır; kimi söylenene kulak bile vermeden bir şeyi tutturur ve yalnız kendi söylediklerini dinler. Başka biri de kendine güvenmediği için her şeyden kaçınır, hiçbir fikri kabul et- mez; ta başından her şeyi karıştırır, yahut da söz kızışın- ca büsbütün susar ve bir daha ağzını açmaz; bilgisizliğini küskünlüğünün altında saklar, mağrur bir küçümseme ya da budalaca bir alçak gönüllülükle tartışmadan kaçar. Ba- zısı yalnız saldırmasını bilir, kendini korumak umurunda değildir. Bazısı da yalnız sesinin ve ciğerinin gücüne daya- nır. Bakarsınız, birisi tutar kendine karşı dönüverir; başka biri kalkar ön sözler, yersiz hikâyelerle kafa şişirir. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisinin tartışma kusurlarından biri olduğu söylenemez? A) Tartışma sırasındaki birtakım önemsiz meselelere odaklanarak asıl konudan uzaklaşmak B) Yalnızca kendi söyleyeceklerini önemseyip karşı tara- fin ne söylediğine hiç bakmamak C) Öz güven eksikliğinden dolayı konuyla ilgili olarak her şeyi reddedip hiçbir fikre sıcak bakmamak D) Kendini korumak dürtüsüyle savunduğu fikirlerin gerek- çelerini açıklamamak E) Konuya uzun bir giriş yapıp ilgisiz şeyler anlatarak sözü gereğinden fazla uzatmak 8

latım Özellikleri mi ya- 10. Yaşar Kemal'e göre ana kültür, yerel kültür, öz olmakla bir- likte yeterli değildir. İlk olarak insanlığın bin yıllardan bu yana ortak kültürü var. Bir gün bir konferansta, New York'ta bana sormuşlardı: "Sen hep boyuna Çukurova'yı zacaksın?" Çok şaşırmıştım bu soruya. Şöyle karşılık ver- diğimi anımsıyorum: Yalnız ben mi yazıyorum sanıyorsu- nuz Çukurova'yı? Bu parçada sözü edilen yazarın kendisine sorulan so- ruya verdiği karşılık ile vurgulamak istediği kavram aşağıdakilerden hangisidir? B) Özellik A) Ulusallik D) Evrensellik C) Yerellik E) Özgünlük Cüml UNIT 1.

Ka 4. I. Kedi, evine dönünce fare, deliğine kaçar. II. Kedi gidince fareler küstahlaşır. III. Kedi, evden dışarı çıkınca fareler oyuna başlar. IV. Kurnaz bir fare, kedinin boynuna çıngırak takabilir. V. Kedinin olduğu yerde fareler göze görünmez. Numaralanmış cümlelerden anlamca birbirine yakın ola larla dörtlü bir grup oluşturulduğunda hangisi dışta kal A) I B) II C) III play D) IV obv # Önce 7. Guru kerle Yuk veri A) B) C) E

116.9 bir cümle 1, baştan E) V 12 fil 4. (1) Yorgunluğu bir tehlike zili olarak kabul etmek lazımdır. (II) Bu zil insanın beden sağlığıyla ilgili bir sorun olabile- ceğini ifade eder. (III) Bedensel ve ruhsal yönden bir ihti- yaç başlamıştır. (IV) Dinlenme ve uyku bu durumda.en doğal ihtiyaçlardır. (V) Faaliyetler uzun müddet devam ederse bunlar çok gerekli duruma gelir. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde yargı bir koşula bağlanmıştır? A) I B) II C) II D) IV E) V 2

8. Aşağıdaki dizelerin hangisi, ayraç içinde verilen an- lam özelliğiyle uyuşmamaktadır? A) Beyhude dolandım boşa yoruldum Benim sadık yârim kara topraktır (hayıflanma) B) Bir kuş sesi gelir dudaklarından Gözlerin gönlümde açan nergisler (düşsel ögelere yer verme) C) Gül, yağmurun bir sonraki adıdır Gülün mecnunudur bütün çiçekler (tanımlama) D) Yağmurda islanmayı severdin Annen gibi yağmur damlalarını sayardın (benzetme) Tut ki gecedir Karanlık sıvışır ellerine camlardan (varsayım)

14. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yargı bir koşula bağlanmıştır? A) Sabah ilk iş kalkıp fırına gider, ardından uzun bir kah- valtı yaparım. B) Okumadan düşündüğünü iddia etmek kişinin yanılgı- sını gösterir. C) Hayatta en büyük eğlence başkasının yapamazsın dediğini yapmaktır. D) Kötü kitaplar sizi iyi kitaplara götürmediği sürece za- man kaybedersiniz. E) Insanın dostu yoktur, mutluluğuna ortak olmak iste- yenler vardır.