Anlatımlarına Göre Cümleler Soruları

5. + Yıllar bir gözyaşı olup kaymış Nurlu ihtiyarın yanaklarında Yapraktan saçlarını yerlere yaymış Sonbahar ağlıyor ayaklarında Bu dizelerdeki "yaprak saç" sözcükleri arasında görülen mecaz yolu, aşağıdakilerin hangisinde yoktur? - A) Yaralı bir ceylan gözleri kadar sıcak Yaralı bir ceylan kalbi gibi içli bir sesin vardı B Zaman gül gibi gül görmemiş zaman olalı Gülün-güzelliği dillere destan oldu C) Gözlerim gözünde aşkı seçmiyor Onlardan kalbime sevda geçmiyor D) İçim yine sevinçlerle dolup yanıyor Ruhum sanki deniz olmuş dalgalanıyor E) Zafer ümit kaynağının bir çeşmesidir Zafer birçok gönüllerin birleşmesidir tot of

5. A) B) II. C) TH Türkiye Türkçesinde son yıllarda özellikle televizyon, gazete ve İnternet başta olmak üzere çeşitli kitle iletişim araçlarının güçlü etkisiyle konuşma dilinde var olan bir- çok unsurun yazı diline yansıtılmaya çalışıldığı görülmek- tedir. Örneğin “- - "- - - -" şeklindeki bir yazım bunun tipik bir örneğidir. Aşağıdaki cümlelerden hangisi bu parçadaki boşluğa getirilemez? A) Kapıyı kitlediğimden emin değilim. B) Zonguldak'a ne gün yağmur yağdı? C) Sendeki dede yadigârı saate noldu? D) Terziye kaç dakkada giderim. E) Onlar burdan asla ayrılmazlar.

18. Türk edebiyatına ait doğal destanların oluşum sırası göz önünde bulundurulduğunda bilinen en eski Türk destanı aşağıdakilerden hangisidir? A) Göç Destanı (B) Oğuz Kağan Destanı C) Türeyiş Destanı D) Ergenekon Destanı E) Alp Er Tunga Destanı

Akan bir suda bir kere yıkanılır. II. Bir anlık sabır, büyük bir felaketi önler. III. Itimat yavaş yavaş büyüyen bir nebattır. IV. Fırsat adamın kapısını iki defa çalmaz. V. Ölmüş aslana tavşan bile hücum eder. ames 1. Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin hangisinde ünsüz yumuşaması vardır? A) I B) II C) III D) IV E) V

alize n bu e de biya- nde, miş; dilen um- siy- mler Öykü, sepet balığını bir konserve kutusuna sığdırmaya benzer. Yani yoğunluk ister. Ya- zar, dilediği gibi at koşturamaz. Anlatmak ole istediği ayrıntıları bir cümlenin içine sıkış- tırmak zorundadır. Bunun için de kılı kırk yararcasına özenli bir çalışmanın sonunda, uygun sözcükleri bularak öyküsünü kurar. -sigl Ono Altı çizili sözün bu parçaya kattığı anlam, aşağıdakilerden hangisinde vardır? erst evening A) Üzerine aldığı her işi eksiksiz yapmak istiyor, bunun için de gece gündüz çalı- şıyordu. TMUT B) Hiçbir noktayı kaçırmak istemiyor, her şeyde ince eleyip sık dokuyordu. annel C) Günlerce uğraşmış ve sonuçta ortaya kusursuz bir iş çıkarmıştı. EVET DY Arada sırada büroya uğrayıp işlerin yo- lunda olup olmadığını kontrol ediyordu. E) Zavallı adam, müşterileri hoşnut etmek için kendisini âdeta paralıyordu. Top ITSUM 8. Düs mak VI mar yim rinc gel yor (uy Bu gis lar A) 9. D DEHE la ri

yor. Özgün ) Ne var risina 3. Kolay-Orta A) üzüntünün B) elemin C) kederin D) hüznün E) yalnızlığın Kolay Orta Orta-Zor CÜMLEDE KAVRAMLAR Biliyorsun, ben hangi şehirdeysem- başkenti orası. Bu cümlede boş bırakılan yere aşağıdaki sözcüklerden hangisi getirilirse cümle diğerlerinden farklı bir duygu ifade eder? Sir 6.

NIT 6. - vurgulayan yazar şöyle diyor: "Eğer bir şarkıcıysanız, sesinizi kaybedersiniz. Bir beyzbol oyuncusu iseniz kolunuzu... Yazar ise daha fazla öğrenir ve eğer iyi bir yazarsa yılları devirdikçe daha iyi yazar." Bu parçanın başına düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilebilir? A Yaşlanmanın ve deneyimin onu daha iyi bir hâle getirdiğini B) Yazmanın yüce bir teselli olduğunu C) Yazarken ince eleyip sık dokumanın önemini D) Bir yazar için devamlı yazmanın ne kadar değerli olduğunu E) Yaşın her sanatçı için farklı anlamlara geldiğini 9779 Çözdüğünüz süre Doğru

8. 1. Yaşanmış olayları olduğu gibi yansıtma şairin temel görevidir. II. Şair çevresine yeni duygular, yeni düşünceler aşıla- yan kişidir. III. Yaşanan her olay şairlerin kaleminden yansır hayata. Şair toplumsal yaşamın içinde, toplumsal sorunlarla iç içedir. V. Şair gerçeklere sırt çeviren bir duygu adamıdır. Numaralanmış cümlelerden hangileri anlamca birbi- riyle çelişmektedir? A) I ve II B) Hve IV D) III ve V E) IV ve V C) I ve V

4. (1) "Yolları Çatallanan Bahçe" Arjantinli yazar Jorge Luis Borges'in üslubundan nasibini fazlaca almış bir kitaptır. (II) Bu eserinde Borges, zamanı on sekiz hikâyede farklı mekânlar, farklı karakterlerle arkadaşlık kurdurarak bir bil- meceye dönüştürür. (III) Kısa ama içten bir üslupla kaleme alınan hikâyeleri okurken kendinizi, zaman-mekân-kader üçlüsünün tasarladığı bir dolambaçta bulursunuz. ((IV) Nereye döneceğinizi kestiremediğiniz bir labirenttesinizdir adeta. (V) Tam sonuna geldiğinizi düşündüğünüz anda, zaman ve kaderin el ele verip hazırladıkları, yeni sınama- larla burun buruna gelirsiniz. (VI) Bir girdaptan diğerine savrulursunuz. Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi çıka- rılırsa parçanın anlamında büyük bir değişme olmaz? A) I. B) II. C) IV. D) V. E) VI

9. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde temel anlamıyla somut olduğu hâlde anlam genişlemesine uğra- yarak soyut anlam kazanan bir isim kullanılmış- tır? A) Sanatçı ile yaşadığı toplum arasındaki bağ çok güçlüydü. B) Çevresindeki insanların ilgisini çekmek için olma- dık davranışlar sergiliyordu. C) Kış günleri kasabanın küçük barakalarında sazlı sözlü eğlenceler düzenlenirdi. Dr D) Yazarlar hayal ettikçe yazar, hayalini gerçekleştir- dikçe yaşarlar. E) Düşüncelerini dipnotlarla desteklediği için onlarla ilgili detaylı bilgiler edinebiliyorsunuz.

6. "Bir şiir; yalnız o şiire giren sözcükler değil, bir de girmeyen sözcüklerden meydana gelir." Bu cümlede anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangi- sidir? Şiirin sözcüklerinin seçilerek kullanılması gerekir. Şiirde estetik değeri olmayan sözlerin kullanılmaması şarttır. Şiir, dizelerde anlatılanlarla çağrıştırdıklarını bir araya getirir. Şiirde kullanılan imgelerin orijinalliği ona çarpıcılık ka- zandırır. P E) Yazarın kullanmayı sevmediği sözcükler, şiire giremez ama onların gölgesi hissedilir. E S

22. Bir öğretmenim vardı. Edebiyatçıydı. Ama biraz da felsefeciydi. İyi düşünürdü. Her zaman eleştirel okumalar yapmamızı tavsiye eder kendisi 1 de bunu pratiğe dökerdi. Çok sağduyulu biriydi. || ||| Bazen de vecize değerinde sözler söylerdi. Beni en fazla etkileyen sözü şudur: "Zaman kaybetme- mek için kaybedilmiş zaman, kaybedilmiş zaman değildir. Bu, onun tasarlamaya yani planlamaya verdiği değeri gösterir. Beyniyle koşan bu insan, çok yorulduğunda bu sefer bedenini yorardı. Ne mi yapardı? Geziye çıkardı. Günde 10-15 km yürüyerek şehir şehir dolaşırdı. Bu onun için zihinsel detoks anlamına gelirdi. Çok iyi konuşur, IV çok iyi yazar ve çok iyi şiir okurdu. Bir de taşı ge- diğine koyma ustasıydı. Ne öğretmenisin di- V Coge yene "Laf hocasıyım." derdi ve gerçekten de ağ- zına baktırırdı. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bu parça- daki altı çizili sözlerden herhangi birisinin anlamı yoktur? A) Doğru, gerçekçi, akla uygun ve yerinde karar vermek, her insana nasip olmuyor. B) İnsanın teorik bilgileri uygulamaya yönelmesi, bilginin işlevsel olup olmadığını ortaya koyar. C) Bir okuyucunun kötüleyici ve kötümser yakla- şımı, o kitabın işığını köreltir. D) İnsanın kaostan kurtulması, bir beyinsel arın- ma sorunu olarak ele alınmalı; düşünsel açı- dan netleşemeyen insan karmaşadan kurtula- maz. E) Konuşmak, tam yerinde söz söylemek demek- tir; diğerleri konuşmak değil boş konuşmaktır.

Paragrafta Yapı 5. Bir sabah işinize giderken kırmızı ışıkta durdunuz ve aracınızı tekrar çalıştıramadınız. Her insanın başına gelebilecek bu sıradan olay için iki ayrı ola- sılığı düşünelim. Birinci olasılıkta arkadaki araçla- rin şoförleri kızgınlıkla komaya basıyor, siz de bir kazaya yol açmamak için kan ter içinde bu durum- dan kurtulmaya çalışıyorsunuz. İkinci olasılıkta, arkanızdaki araçtan inen bir taksi şoförü, bekleyen araçlara işaret ederek onların yan şeritten devam etmelerini sağlıyor. Araçlar sakince geçtikten son- ra yanınıza geliyor, birkaç yayayla birlikte aracını- zın yol kenarına çekilmesine yardımcı oluyor. Ne O siz ne de bir başkası gergin ve telaşlı. İşte bu ör- nekte olduğu gibi bir toplumun gelişmişlik düzeyini belirleyen asıl şey, ----. Bu parçanın sonuna düşüncenin akısına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) sorunlara pratik çözümler bulmaktır B) başka insanları zor duruma düşürmemektir er yaptığımız hatanın sonucunu üstlenebilmektir DY insanlar arasındaki iletişim biçimidir E kurallara uyarak sorunları ortadan kaldırmaktır (2013-YGS)

6. Birbirine yaslanmakla ayakta durabilen bu kavşamış evceğizler, sanki bir sıraya gelmiş uyuyorlar. Yerde, duvar üstünde sönük bakış- larla ağır ağır gezinen, tüyleri seyrelmiş, derisi karnına yapışmış birkaç aç kedi, sokağın ha- reketsizliğini canlandırıyor. Cumbaların birine asılmış küçük kafeste bir saka kuşu var. Bu parçada ağır basan anlatım türü aşağı- dakilerden hangisidir? A) Öyküleme C) Betimleme B) Tartışma D) Açıklama

dal- erkesi sıraya enler- edikle- ağacın eyeca- en han- he war. Şiddet si olurken bir yapıya a çevre her düklerini al- er. Akranlan Aile yalnız er yapabilir mayacak tek ilerden han Öyküleme ma ise str TELEGRAM Konu Testi 1. Istanbul'u sadece trafiği ile ifade etmek büyük bir yanlış. İstanbul öyle bir yer ki hayaller yanında etkisiz kalır. Kelimeler anlatamaz güzelliğini. Istanbul'un he- men hemen her sokağı bir nostaljiyle karşınıza çıkar. Her sokağında komşuluk kokar. Hâlâ camdan cama çamaşır asılan Balat'ı görmediyseniz yurt dışı sevda- nızın bir anlamı yoktur. Hâlâ Eminönü'nde bir balık ekmek yiyip turşu suyu içmediyseniz bırakın Avrupa- lan. Kanlıca'nın yoğurdu, Üsküdar'ın Kız Kulesi sey- riyle tadına doyulmaz çayı, Galata'nın çıkmaya biraz korkacağınız kulesi, Çengelköy'ün salatalığı, Rumeli Kavağı'nın balığı yenmeden, içilmeden, görülmeden ülke dışına çıkmamak gerekir. D)/Kişileştirme sulle Bu parçanın anlatım biçimi aşağıdakilerden han- gisidir? vert. A) Açıklama Rasim, fold B) Betimleme E), Öyküleme gecirme C) Tartışma ₁?₁ Video izlene. www.pelikanyayinevi.com.tr 3. 4. Röportaj yapma rum. Biyografisi ça bir şeyler öğ ortaya. Konuşm bunları asla gö wichnelerden hoşla yografiler bile mez. Röportaj Röportaj esnas almamıştır böyl kişiyi tanımak in bu kişi bir ede Doğu Ekspresi'ni görünce aklıma Agatha Christie'nin "Doğu Ekspresi'nde Cinayet" romanı geldi. Romani okuyalı yıllar olmuştu ama o detaylı anlatımı aklım- dan çıkmamıştı. Trene binince adala aydinlik olanın Bu parçanın gisidir? A) Betimleme D) Tan Kitap altın vara rif edilemez bil İçeriği âdeta ga Sayfaları geçe verilmişti. Say Yapılmıştı. Elinizi anlayabiliyordu özenilen bir kit Bu parçanın a gisidir? A) Örnekleme D) Ö

3. Yakup Kadri Karaosmanoğlu, 1912 yılında yazdığı "Bir Se- rencam" öyküsüne şöyle bir cümleyle başlar: Karşı sahilin hülyadar ve duakar hurma dalları arkasın- da gittikçe artan ziyasıyla insana yaklaşıyor vehmini veren hummalı, canlı bir ay çıkıyor. Medmuh Şevket Esendal ise aynı yıl içinde yazdığı "El Malının Tasası" adlı en eski (belki de ilk) öyküsünün kapısını şöyle bir cümleyle açar: Yazın tatlı ılık günlerinden bir cuma sabahı, Istanbul'da Boğaziçi iskelesinin birinde, Hurşit Efendi'nin kahve- si önündeki set üstünde, yıllanmış iki çınar altında otu- rulur, kahve içilir, konuşulur. Memduh Şevket'e ait metin özellikle Yakup Kadri'ye ait metinden hangi yönüyle farklılık gösterir? AVYerellik B Yalınlık D) Özlülük C) Yoğunluk E) Ulusallik