Cümlede Söz Konusu Olanlar Soruları

e cevaplay m de deyim öğrencile z geçmis nde öğrenc Hürürken b inda iş de kısmını k de öğrenc alarına yar alanını da hayat in emik ge fleri doğru ilgili ola arla ilgi verilmi umdan ri dileg kola ama maz tad BAŞTAN S 1-3. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız Ünlü düşünür ve sanatçı Schopenhauer "Yazarlık ve Üs- lup" başlıklı makalesinde yazarları ikiye ayırır: Sırf ele aldığı konu için yazanlar ve sadece yazmak için yazanlar. Scho- penhauer şöyle devam eder: "Birinci tür, insanlarla pay- laşmaya değer görülen düşüncelere veyahut deneyimlere sahiptir. İkinci türdekiler ise yazmak için düşünürler ve dü- şüncelerini eğip bükerek uzattıkça uzatmalarıyla kendilerini ele verirler." Onların yazılarındaki açıklık ve anlaşılırlık eksik- liğinin nedeni budur. Düşünceleri yerine sözcükleri satmak isteyen kişilerdir bunlar. Bunlar ayrıca kendi düşüncelerini söylemezler. Böyle söylerlerse eserlerinin muhtemelen çok basit ve çocukça görüneceğinden korkarlar. Yazar böyle- ce kendisini gerçekte sahip olduğundan daha fazla akıl ve anlayışa sahipmiş gibi göstermeye çabalar. Oysa gerçek sanatçı, düşüncelerini mümkün olduğunca saf, açık, belir- gin ve veciz bir şekilde dile getirmeye çalışır. Şu hâlde bi- rinci kural, yazarın söyleyecek bir şeyi olmasıdır. Söyleye- cek bir şeyleri olmadığı hâlde böyle bir şeye sahipmiş gibi gözükme arzusu yazarlık tutumu değildir. 1-3. ÜNİTELER Q 1. Bu parçada altı çizili sözle anlatılmak istenen aşağı- dakilerden hangisidir? A) Duygu yüklü sözcüklerle okurun etkilenmesi için ça- lışmak B) Süslü ve sanatlı anlatımla okurun ilgisini canlı tutma- ya çalışmak Anlatmak istediği bir şey olmadığından söz oyunla- rıyla okuru etkileme çabasında olmak D) Her eserinde farklı anlatım biçimlerinden yararlan- ma yoluna gitmek E) Söz hünerleri yapma konusundaki ustalığını çevre- sindekilere hissettirmek istemek Bu parçada düşünceyi geliştirmek için aşağıdakile- rin hangisinden yararlanılmamıştır? A) Tanık gösterme BT Karşılaştırma C) Benzetme DAçıklama E Betimleme 3. Yanıt Yayınları

TASARI EGITIM 8), I. Ağaca balta vurmuşlar: Sapı bendendir, demiş. II. Başak büyüdükçe boynun eğer. III. Gem almayan atın ölümü yakındır. IV. Eşeği dama çıkaran yine kendi indirir. Aşağıdaki kavramlardan hangisi, numaralandırıl- mış atasözleriyle ilgili değildir? A) Dik kafalılık B) Dürüstlük C) Alçakgönüllülük | D) Nankörlük E) Sorumlu V

wwwwwwwwwwwwwwww. 28. Acaba Eski Yunan filozofu Sokrates evden dışarıya çıkınca ne yapardı? Dışarıdan göründüğü kadarıyla pazar yerlerini ve spor alanlarını ziyaret eder ve halkla konuşurdu. Deyim yerindeyse o tam bir aylaktı. Karısı Xanthipe'nin sinirine dokunan da düpedüz buydu işte. Evi, karısı ve çocukları ile ilgilenmek, babasından öğrendiği taş oymacılığı mesleğini icra etmek, kısacası vatandaş olarak düzenli bir ömür sürmek yerine Sokrates boş boş dolaşmakta ve tanıdıklarıyla hiçbir işe yaramayan konuşmalar yapmaktaydı. Bu parçanın yazarıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? 19 ALES 3 A) Sokrates'in çevresindeki insanları uyumsuz olarak değerlendirmektedir. B) Sokrates'in gündelik yaşantısındaki çelişen yönleri araştırmaktadır. C) Sokrates'in fikirlerini en yakınlarından bile ini düşünmektedir. mak kazın D) Sokrates in bir filozof olarak taşıdığı ünü hak etmediği kanısındadır in yazı, izni nilamat E) Sokrates'e karısının gözünden bakma denemesinde bulunmaktadır.

1. İşi savsaklamanın ve başlıca nedenlerinden biri, ne yapmanız, hangi sırayla yapmanız ve neden yapmanız gerektiği konusundaki belirsizlik ve ----. Yaptığınız her şeyde hep daha çok ---- sağlamaya çalışarak bu olumsuzluğun üstesinden gelebilirsiniz. Bu parçada boş bırakılan yerlere aşağıdakiler- den hangisi sırasıyla getirilmelidir? CORRIER A) ertelemenin isteksizliktir - ileri gitmeyi NORM B) geciktirmenin - plansızlıktır - sevgi ve saygı e) vazgeçmenin - hedefsizliktir - hedefler D) motivasyonsuzluğun - kafa karışıklığıdır - açıklık E ciddiye almamanın - uyumsuzluktur - sadelik

YILDIZ SERİSİ / TYT PARAGRAF SORU BANKASI 5 PARAGRAF m se IZ- ter SC t 17 T ar ( < ki e mini etki ile du. sač il nk 1. ve 2. soruları aşağıdaki parçaya göre cevap- layınız. Anadolu kilimlerinde renkler ve desenler gelişigüzel se- çilmez. Bir kere, her yörenin bir kilimi vardır. Renkleri ve desenleri yöresel özellikler de taşımakla birlikte millî bir gelenek hâlinde, yüzyılları kucaklar. Sonra da her çizgi- nin bir anlamı, bir dili vardır. Motif şeklindeki stilize edil- miş hayvan figürleri, eski Türk totemlerinin izlerini taşır. Çengel şeklindeki uğur ve bereket getiren semboller, sağlık tılsımı yılan ve ejderler, kıvrımlar, kuşlar, yıldızlar, cennet bahçesi çiçekleri, tırmık, ibrik gibi eşya motifleri, tüm inançlar kilimlerde en ayrıntılı renklerle temsil edilir; canlandırılır. aşağı- A Tanımlama B) Sayıp dökme C) Öyküleme D) Alıntı yapma E) Tartışma K idir. 3. ERİ YAYINLARI - G 2. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisine- başvurulmuştur?

25. Şiirlerime herkes kendine göre bir anlam verebilir. Benim onlardan çıkardığım anlam, bana göredir. Bu, kimsenin onlara başka anlamlar vermesine engel olmaz. Her şairin, belirli bir düşünce yapısı vardır. Şiirin tek bir anlamı oldu- ğunu söylemek, şiirin yapısına aykırı, şiiri öldürebilecek bir yanılmadır. Bu parçanın yazarı aşağıdakilerden hangisini anlat- mak istemiştir? A) Her şiirin okura göre anlam kazandığını B) Şiirde anlam aramanın doğru olmadığını Bir şiiri en iyi şekilde onun şairinin anladığını D Okurların, kendi beğenilerine uygun şiirleri okuduğunu Şiirden, şairin kastetmediği anlamları çıkarmanın yan- lış olduğunu

1. Oysa Leyla her yerdeydi. II. Bunu Mecnun da çok iyi biliyordu. III. Mecnun'u çölde kavuran şey çölün yakıcı ate- şinden çok her gördüğü varlıkta Leyla'dan izler bulmasına karşın Leyla'ya bir türlü ulaşama- masıydı. IV. O yüzden gördüğü ceylanın gözlerine Leyla'nın gözleri diye sarılırken kısa sürede doyuma ula- şıyordu. V. Her yerde olan bir şey aynı zamanda hiçbir yer- dedir. Yukarıdaki numaralanmış cümlelerden anlam- li ve kurallı bir paragraf oluşturulmak istense aşağıdakilerden hangisi paragrafın ikinci cüm- lesi olur? A) I. B) I C) III. D) IV. E)V.

ta şair. masını ak ne onca zacak orken rken bir len O 25. Siir gürültüden müziğe geçmektir. Şiir evrenin içinde büyük seslerin, molekül ve atomlardan başlayan bütünlü- ğü, bu bütünlüğün müziğidir. Şairin görevi bu musikiyi kurmaktır. Kozmostan aşağı şiir yazılmaz. Harika olan şey şu ki insanlar kendi adlarına değil, kâinat adına yazarlar. Bütünselliğin dışında şiir yoktur. Hayat ve ölüm de bütündür. Şiir bu bütünden çıkan büyük çılgınlıktır. Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Şiir, evreni müzikal bir uyum içerisinde dizelere bü- tüncül aktarabilme becerisidir. Müzik değeri olmayan şiir, yüzyılların yıpratıcılığı kar- şısında ayakta duramaz. O D) Şiiri oluşturan her parça kendi içinde bir evreni kap- sayabilecek güçtedir. Sesler, şiirin bütünleştiriciliğiyle bir ahenge kavuşup kulağa hoş gelen ürüne dönüşür. E) Şiir, şairin kendisini yansıtmak için müzikle oluşturdu- ğu bütünleyici bir yapıdır. 27. le il a a t n N M r C E t

YASI EGITIM DUNYASI 10. Aşağıdaki dizelerden hangisi tema bakımından di- ğerlerinden farklıdır? A) Hatırlayacaksın beni gözlerin yaşlarla dolarak Güzelliğin yalnız dizelerimde kaldığı gün B) Duyuyorum sonsuz feryadını çocukluğumun Akşam vakti söylenen şarkılarda C) Yüreğimde sıcaklığını unutamadığım dostlar Üstümde anılarım kadar güzel sonbahar D) Dilimin ucunda bir eski arkadaş adı Gökyüzünde unutulmuş yüzleri taşıyan bulutlar E) O bembeyaz tertemiz bulutlara dalarak Düşünürüm geçmişi bir çocuk türküsü söyleyerek

azeteler, çeşitli -ölgelere erişe larında ortaya tüm dünyayı net gazeteleri- mümkündür. se geleneksel iki gün sonra azeteciliğinde esidir. Bunun yada izlene- enilen alanda antajları ara- ayıncılığının a fazlaca bir ernetle ilgili erik sunum- dan beslen- le toplumun meti algila- ği ile ilgill dir. 7. sudur. emiştir. miştir. Opin Sirle gelenek, yeni şairie eski şairler arasında nasıl . . bir ilişki vardır? Edebiyat türleri arasında şiirin yeri nedir? Şiirin mimari özelliği yapı olarak sağlamlığı mıdır, bir şiiri sağlam kılan özellikler nelerdir? Şiir ilhamla mi yoksa "Ben bugün şu konuda şiir ya zayım." düşüncesiyle mi yazılır? Aşağıdaki yargılardan hangisi bu sorulardan herhan- gi birine karşılık söylenmemiştir? Hayat, insan, dünya. Bu üç temel üzerine kurulur şi- rler. Çünkü şiirde ihtiyaç olan tüm malzemeleri bu üç etkenden kolaylıkla elde edilebilir. Tabii bunun için insanın üçüncü bir göze daha ihtiyacı var. B) Şairlik Allah tarafından bahşedilmiş özel bir yetenek- tir. Yetenek yoksa şiir de yoktur. Öyle ha deyince şiir yazılmaz. Şair kendini şiire hazırlar, duygularını ha- rekete geçirir; esin kaynağı zaten yanı başında hazır- dır. Bizden öncekileri okumak ve incelemek elbette ki ge- reklidir ama o yapıyı, alışkanlığı bugün sürdürmeye kalkmak anlamsızdır. Ben Yahya Kemal'i okurken onun şiirinin sesini yakalamayı, onun gibi yazmayı düşünmem. Yeni bir ses bulmaya çalışırım. D) Şiir, diğerlerinden farklı olarak dünyayı kendi diline çevirme çaba ve teşebbüsü gibi geliyor bana. Ne- sir türlerinin de kendi dert ve meseleleri var elbette. Ama şiir, bir çeşit kalkışma sanki. Başta dil ile kavga ediyor. Gündelik dilin sınırlarını aşındırıyor. E) Yapının sağlamlığı niyetiyle yazılan şiirler biçimsel- liğin yüksek olmasından başka bir değerlendirme konusu olamaz. Şiiri sağlam yapan şey, bir mesaj kaygısı taşıması ve herkese seslenebilmesidir. 35.

25) Çehov, eserlerinin Fransızcaya tercüme edileceğini işitince ciddi bir itirazla şöyle demiştir: "lyi ama ben o eserlerde Rus halkını anlattım. Onları Ruslar için yaz- dim. Fransızlar için ne anlam ifade edebilir ki?" Çehov, bu sözleriyle aşağıdakilerden hangisini vur- gulamıştır? A) Çok anlamlılık B) Evrensellik C) Etkileyicilik D) Ulusallik E) Yalınlık

Türkçe 28-30. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Göktürk hâkimiyetini kurduğu sene içinde ölen Bu- min Kağan'ın üç oğlu, sırayla Göktürk Devleti'ne ka- ğanlık yaptı. Birincisi 533'te, İkincisi 533-572'de, üçüncüsü de 572- 581 tarihlerinde hüküm sürdü. Bunlardan ikincisi olan Mukan zamanında devlet Mançurya'dan İran'a kadar uzanan kuvvetli bir im- paratorluk hâline geldi. Daha sonra devlet, bir yan- dan kuvvetli hakanların yokluğu ve devleti teşkil eden kavimlerin çekişmeleri, öte yandan ve bilhas- sa Çin entrikası yüzünden bir sürü karışıklık geçirdi ve nihayet 630 da devletin asıl doğu kısmı Çin haki- miyetine geçti. Zamanla Çin hâkimiyeti batı kısmı- na da sirayet etmeye başladı. Fakat bu Çin esareti daha fazla devam etmedi ve Kutlug Kağan veya ikin- ci adıyla İltiriş Kağan, Çin hâkimiyetine son vererek 680-682 senesinde devleti yeniden toparladı. İltiriş Kağan da 691'de ölünce yerine geçen kardeşi Kap- gan Kağan idaresindeki devlet yeniden eski haşme- tini buldu, İltiriş Kağan'ın Bilge ve Kül Tigin adlı iki oğlu vardı. Öldüğünde bunlar 8 ve 7 yaşlarında idi- ler. Kapgan Kağan 716'da ölünce idareyi onun oğul- ları almak istedi. Fakat Bilge ve Kül Tigin kardeşler buna mani olarak ve amcazadelerini tasfiye ederek babalarının devletine el koydular ve Bilge Kağan hü- kümdar oldu, iki kardeş babalarının ve amcalarının devrinden kalmış ihtiyar vezir ve Bilge Kağan'ın ka- yınpederi Tonyukuk'un da yardımıyla devleti daha da kuvvetlendirdiler. Sonra 713'te Kül Tigin, 734'te de Bilge Kağan öldü. Bilge Kağan'ın ölümünden 10 sene kadar sonra da Uygurlar, devleti ele geçirerek 745'te Göktürk hâkimiyetine son verdiler. 28. İlk Göktürk devletinin yıkılmasındaki en önemli etken aşağıdakilerden hangisidir? A) Orduya gerekli önemin verilmemesi B) Zayıf otorite C) Çinlilerin çevirdikleri entrikalar D) Hakanların güçsüzlüğü E) Taht kavgaları 29. Parçada hangi olay ve tarihi birlikte verilmemiş- tir? A) I. Göktürk devletinin parçalanıp yıkılması B) II. Göktürk Devleti'nin kuruluşu C) Kül Tigin ve Bilge Kağan'ın ölümleri D) Kapgan Kağan'ın ölümü E Uygurların yıkılışı

1. 8. SINIF Ad / Soyad: Sınıf / No: Kumaş Ad / Soyad: Yün (1 ve 2. soruları aşağıdaki tabloya göre cevaplayın.) Pamuk Post ya da tüy Hava geçiren sentetik kumaşlar TEST 33 A) Yün - pamuk AKIL YÜRÜTME - MANTIK/MUHAKEME KUMAŞ TÜRLERİ VE ÖZELLİKLERİ Avantaj (Olumlu Yönü) Bu doğal malzeme, islandığı zaman bile su geçirmez ve suyu tamamen emene kadar rahatsızlık vermez. Ateşe maruz kaldığı zaman alev almaz. Çok zor eskir ve nemi çekerek "nefes alabildiği için daha çok iç giysi olarak giyilmesi açısından ideal malzemedir. Nemi vücuttan uzak tutup ısı kaybını engellediği için üçüncü kat olarak giyilir. Son derece hafif ve dayanıklıdır. Nem emmez. Pamuk - post ya da tüy Terin buharlaşmasını sağlayan bu ku- maşlar, dışarıdaki nemi içeriye geçirmez. Rüzgâra karşı dayanıklı olduğu için dış giysi olarak kullanılır. Dezavantaj (Olumsuz Yönü) ÇÖZ BITIR Islandığında ağırlaşan ve zor kuruyan yün, çıplak derinin üzerine giyildiğinde kaşıntı yapabilir; yıkandığı zaman da çekebilir. Islandığı zaman ağırlaşan pamuklar, yıkandıktan sonra yüksek sıcaklıklarda kurutulursa çekebilir. Kolay yırtılır, rüzgâr geçirir ve kolay yanar. Rüzgâr geçiren bu kumaş, zor ütülenir ve uzun süre kullanıldığında üzerinde hav (ince tüy) birikir. Annesi için birkaç giysi almak isteyen Yağmur, mağaza görevlisine alacağı giysilerin yıkandığında çekme- yen, sağlam ve nem geçirmemesi gibi özelliklerden birine sahip olmasını istediğini söyler. Mağaza görev- lisi, Yağmur'un istediği özelliklere göre onu çeşitli reyonlara yönlendirir. Buna göre Yağmur'un alacağı giysilerin kumaş türleri aşağıdakilerden hangisidir? Bu kumaşlardan yapılan giysilerin dikiş yerlerinden su girebilir. Çok yağmurlu havalarda gözenekleri tıkanabilir ve hava çok soğuksa ter içeride yoğunlaşır. Ayrıca terin buharlaşarak dışarı kaçması, ısı kaybına neden olabilir. B) Post ya da tüy - sentetik D) Sentetik - yün beri namalmusoy Disp Bu malzemeden yapılmış giysinin üzerine su döktüğümüzde giysi iyice ağırlaştı Bu şekilde anlatılan giysinin yapıldığı malzemon budo2 (8

11. Aşağıdakilerden hangisi yapıca olumlu, anlamca olum- suz bir cümledir? A) Sinirini bozan, yapboza dönen bu hayat tarzıydı. B) Her seferinde çöken bir binayı tekrar yapmak gibi bir şeydi bu. C) Yıllar önce inşa ettiği binanın temeli artık elverişsizdi. DO motivasyonu bulmak, hiç kolay değildi. E) Yıkılacağını bildiğin bir şeyi yeniden inşa etmek kolay mı?

SIZ do anan beyaz arıyla klı ka neşin ktim k dike ir yo ha 2. üle Maden suyu, içinde çözülmüş olarak değişik nitelik- te tuzlar, gazlar içeren ve bu nedenle kendine özgü tadı olan sudur. Sıcak ve soğuk türleri vardır. Bile- şimleri farklı olmakla birlikte sıcaklar banyo yapmak, soğuklar da içmek üzere kullanılır. Kükürtlü, tuzlu, kalsiyumlu, magnezyumlu ve demirli sular olarak sı- nıflandırabilir. Türkiye'de yaygın olarak bilinen çıkış yeri Afyon Gazlıgöl civarındadır. İçinde bol miktarda karbondioksit gazı bulunur. Mide, karaciğer ve böb- rek hastalıklarına iyi geldiği söylenir. Bu parçanın anlatımı ile ilgili olarak aşağıdakiler- den hangisi söylenemez? A) Karşıt anlamlı sözcüklere yer verilmiştir. B) Devrik cümlelere yer verilmiştir. C) Tanımsal nitelikli cümle kullanılmıştır. D Sessel yinelemelere yer verilmiştir. E) Ditin göndergesel işlevinden yararlanılmıştır. B Gelişim İzleme Türkçe Soru Bankası 4.

TYT/Türkçe 05 A 24. Herkesin bizim istediğimiz gibi davranmasını bekleriz. Genellikle de buna gücümüz yetmez. Bununla birlikte, in- sanların davranışlarını değiştirmek, bizim gibi davranma- larını sağlamak gibi bir derdimizin olmadığını zannederiz. Ama bu doğru değildir. Öfke dediğimiz o yakıcı duygunun en büyük sebebi bizim bu arzumuzdur. Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Öfke, insanları harekete geçiren en kuvvetli duygular- dan biridir. B) Güeümüzün yetmeyeceği işlere kalkışmak bizi hayal kırıklığına uğratır. C) İnsanların isteklerimizi göre davranmalarını beklemek büyük bir yanılgıdır. DY Ofke, herkesi olduğu hâliyle kabul edememenin şid- detli istirabıdır. E) Herkesin isteklerine göre hareket etmek bizi kendimi- ze yabancılaştırır. 25. Şairler ve düsünürler, tarihin arka yüzünü yazmışlardır. 2