Cümlede Söz Konusu Olanlar Soruları

15. Gülgiller ailesinden, kuzey yarım kürenin hemen her yerinde rastlanılan, genellikle yol kenarlarında ya da ormanlık alanlarda kendiliğinden yetişen bir bitkidir alıç. En eski formlarına Orta Anadolu Neolitik Çağ yerleşimlerinin en önemlilerinden olan Çatalhöyük'ün arkeobotanik verileri içinde rastlanmış. Malatya Arslantepe kazılarının VIc olarak adlandırılan erken Tunç Çağı tabakasında da bulunmuştur. Genellikle çiçekleri tamamen açılmadan, sonbaharda hasat edilen alıç, içeriğinde bol miktarda vitamin barındırır. Mayhoş bir tadı olan alıcın, meyvelerinden reçel, marmelat, macun yapıldığı gibi kurutulmuş, dövülerek hâline getirilmiş kabuk, meyve ve çiçekleri de kaynatılarak vücudu mikroplardan korumak amacıyla içecek olarak kullanılabilir. Bu parçada alıçla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? A) Farklı yöntemlerle yetiştirildiğine B) Tüketme biçiminin çeşitliliğine C) Anadolu'da eskiden beri bilindiğine D) Kullanıma hazır olduğu döneme E) Hastalık önleyici özelliğinin olduğuna

6. Aşağıdakilerden hangisi öznesi ortak sıralı bir cüm- de değildir? A) Vaktimizi boş yere harcar, sonra da vaktin yetersiz- liğinden şikâyet ederdik. B) Yapılan sunumları beğenmiyor, hepsinin altında bir kusur arıyordu. C) Tüylerim diken diken olmuştu, ne yapacağımı şaşır- mıştım. D) Onu köylü giysileri içinde tanımış, onun misafirper- verliğine hayran kalmıştım. 1TG E) Evden gizlice çıktık, sokak lambaları yeni yeni yan- maya başlamıştı. Türkçe

- - (1) Çocukların psikolojik olarak sağlıklı olmaları hem onlar için hem de o ülkenin geleceği için oldukça mühimdir. (II) Oyun terapisi, çocukların psikolojik sağlıklarının korun- masında etkili olan, psikolojik bozukluklarının tedavi edil- mesine yardımcı olan ve her geçen gün daha çok kulla- nılan bir terapi çeşididir. (III) Bu terapi çocukların kendini doğru şekilde ifade edebilmesini, ruhsal problemlerini ak- tarabilmesini kolaylaştırır ve tedavi sürecine yardım eder. (IV) Ülkemizde oyun terapisi çalışmalarının son yıllarda daha çok yapıldığı gözlemlenmektedir. (V) Çocuklarla il- gili vakalarda en önemli terapi yöntemlerinden olan oyun terapisiyle ilgili ülkemizdeki araştırma sayılarının artsa bile hâlâ yetersiz olduğu tespit edilmiştir. Yukarıdaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşa- ğıdakilerden hangisi söylenemez? X A) I. cümlede çocukların psikolojisinin ülke geleceği üze- rindeki etkisinden bahşedilmiştir. B) II. cümlede oyun terapisinin tanımı yapılmıştır. C) III. cümlede oyun terapisinin işlevlerinden söz edilmiştir. D) V. cümlede çıkarım yapılmıştır. EV. cümlede varsayım dile getirilmiştir.

6. I. Sözlü iletişimde anlam, %80 oranında sözel olmayan unsurlardan elde edilir. II. Karşımızdaki kişinin ses tonu, söylediği şeyden daha çok ipucu verebilir. A' III. Emojiler de yazılı iletişime kişisellik katar ve insanlar arasında bir empati bağı kurar. Yukarıda verilen II numaralı cümleyle ilgili olarak aşağı- dakilerden hangisi söylenebilir? A) I. cümlede değinilen düsünceyi örneklendirmiştir. B) M. cümledeki durumu açıklayan bir yargı içermektedir. C) I. cümlede ifade edilen konuyla çelişen bir durumdan söz etmiştir. D) III. cümlede geçen düşüngenin günlük yaşamdaki bir ör- neği verilmiştir. EI. cümlede anlatılan durumun sebep olduğu kötü durum- dan bahsetmiştir.

YT Deneme-11 ileri 29 ve 30. soruları aşağıdaki parçaya göre ce- vaplayınız. İnsan düşünen bir varlık, düşünebilir demek daha doğru olur. Kimileri canı isterse düşünür. Yapacak başka bir şey bulamayıp bunalınca düşünür. Menfaa- tini düşünür, gününü gün etmeyi düşünür, gemisini yürütmeyi düşünür, başı sıkışınca arpacı kumrusu gibi düşünür ama fikirler üzerine düşünmez. Başka- larına faydalı olmayı da düşünmez. Ne diye yorsun ki kendini? Nasıl olsa evvela can... 9. Aşağıdakilerden hangisi bu parçada geçen deyim- lerden herhangi biri ile eşleştirilemez? A) İçinde bulunduğu sorunu nasıl çözeceğini uzun uzun düşünmek B) Bir işi hiçbir engel tanımadan sürdürmek C) Herhangi bir güçlük karşısında kalmak D) Bir şeyi yapmak için istek duymak E) Kendi dünyasma çekilmek

k n akışı değil s olan etme/ şamı yan- ile- a S 6 8. Romanı bir mühendis gibi kuran, ettiği her sözün arka- sında düşünsel bir bakış, anlamsal yoğunluk ve derinlik olan Orhan Pamuk, edebiyat ortamımızın ezberini bozan bir yazardır. Onun yazdıklarını düz bir okurun düzeyine in- dirgeyerek "anlaşılmıyor" demek ne büyük gaf! Bu parçada geçen "edebiyat ortamımızın ezberini boz- mak" sözüyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden han- gisidir? A) Aomanda kullandığı dile özen göstermek B) Üslubuyla geleneği tamamen reddetmek C) Eserlerinde halkın çıkarlarını gözetmek D) Edebiyat dünyamızda alışılagelmişin dışına çıkmak E) Kendi gibi düşünmeyenlerle devamlı sürtüşmek

(1) Fantastik, bilim kurgu, ütopik ya da distopik konulu ede- biyat... (II) Özel bir yakınlığım, tutkum olduğunu söyleye- mem ama çocukluğunda Jules Verne okumuş şanslı insan- lardan biri olarak bu türe saygım büyüktür. (III) Hayal gücü, sorgulama yetisi, felsefe ve akıl yürütme üzerinde olumlu, besleyici etkileri olduğunu herkes bilir. (IV) Dolayısıyla okul- larda, okuma listelerinde herhangi bir kısıtlamaya gidilmesi çok yanlış olur. (V) Eğitim yapılan bütün yerlerde kitapların kategorisinde özgürlük olmalı. (VI) Fantastik edebiyata ne- den karşı durulmamalı, sorusunun yanıtı çok açık. Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangi ikisi aynı düşünceyi aktarmaktadır? A) Il ve III D) IV ve V B) II ve V C) III ve VI E) IV ve VI

test 1 3. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde karşıt kavramlar bir arada kullanılmıştır? A) Yaşamı boyunca inandığı değerlerden asla taviz ver- memiş, inandıkları uğruna birçok sıkıntı çekmiştir. B) Arkadaşları onu titizliği ve çalışkanlığıyla bilirdi, bu özelliği onu her zaman imrenilecek biri yapmıştır. C) Başkasının aklına göre hareket etmeyen, kendi bildi- ğini okuyan biriydi ama yeri geldiğinde de başkaları- nın düşüncesinden yararlanmayı bilirdi. Çalışmalarını belirli plan içinde yürütür, bu düzeni iş yerindeki tüm çalışanlara örnek olurdu. E Kendini olduğundan küçük gören, gurur, kibir nedir bilmeyen biri olduğu için şirkette ayrı bir yere sahipti. ANTIKOR BILGI Karşılaştırma, iki varlık ya da kavramı herhangi bir özellik bakımından kıyaslamaktır. 4. (1) Pek çok kişi bazı hastalıklara hayatında yalnızca bi alcolonmaktadır (0) Bu türden hastalıklara ikinc

Imiyla ilgili farklı ara- yışlar içindedirler. D) Bireylerin sosyal medyada etkili olması, işletmeleri bu platformlara itmiştir. E Sosyal mecralarda zorunluluktan yer alan işletmeler, bi- reyselleşmişlerdir. 6. (1) Masal ve hikâye anlatıcılığı, temelleri geçmişe dayanan temel beceriler arasındadır. (II) Gerek hikâye gerekse ma- sallar vasıtasıyla bireylerin hem kendi kültürleri hem de kül- türlerarası bilgilerle donatılması sağlanabilir. (III) Kaynağı eski günlerden gelen bu anlatıcılık, önemli kabiliyetler içe- ren bir yapıdadır (IV) Hem aile içinde hem de eğitim ortam- larında çocuklar için masal ve hikâyeler önemli kaynaklar arasındadır. (V) Özellikle eğitim ortamlarında edebî ürünle- rin kullanımının geçmişten bugüne oldukça önemli bir yer tuttuğu söylenebilir. Yukarıda numaralanmış cümlelerin hangileri anlamca birbirlerine en yakındır? A) I ve II B) I ve III D) II ve IV C) II ve III E) IV ve IV (1) Bütün zamanlarda olduğu gibi modernizmde de sana- dik var olan- MIRAY YAYINLARI

İnsan bir çakıl taşı olarak bu kusursuz ve gizemli göle fırlatıldığı zaman, yüzeyinde sayısız halkalar meydana getirdiği gölün sükü- netini bozar ama gölün derinliklerine ulaştığında o da o göl gibi sakinleşir. Bu cümlede altı çizili sözle asıl anlatılmak istenen aşağıdaki- lerden hangisidir? A) İnsanın eski coşku ve heyecanından eser kalmaması B) İnsanın zamanla başkalarını daha doğru değerlendirmesi C) Başka insanlara zarar veren insanların zamanla değişmesi D) Yaşama asıl katkının ancak yaşlılık döneminde sunulması E) Insanların olgunlaştıkça daha dingin bir yapıya sahip olması TOHUM

beğeniler zamanla değişebilir. 4. 1. önemi gün geçtikçe daha da artıyor sürekli gözdağı verdiği günümüzde 3 III. okullarda verilecek nitelikli eğitimin IV. teknolojik atılımların ve buna bağlı olarak V. çağdaşlaşmanın ve ilerlemenin temel şartı olan VI. ülkelerin birbirine ekonomi üzerinden Yukarıda numaralandırılmış ifadelerle anlamlı ve kurallı bir cümle olusturulmak istendiğinde aşağıdakilerden hangisi baştan dördüncü olur? A) I B) II Fog C) III be D) V E) V

8. 1. Gayet çoktur değil benim yaram az Bana yârdan gayrı cerrah yaramaz (Kararlılık) II. Beni eski bir tanıdık diye hatırla Tut ki ölümsüz anlar yaşadık seninle (Varsayım) III. Günlerce ne gördüm ne de bir kimseye sordum "Ya Rab! Hele kalp ağrılarım durdu." diyordum (Dolaylı anlatım) IV. Geride bıraktığım bir düşünce değil Açlık ve susuzlukla tatlandırılmış bir gönül (Özlem) Hadi alacağını al, hazan yaprağın düştü, vakit ta- mamdır Bir kuru yaprak, bir damla gözyaşı, hepsi bu kadar miydi (Azimsama) Numaralanmış dizelerin hangisi ayraç içindeki kav- ramla ilişkilendirilemez? A) I B) H C) III D) IV E) V

HARGA (1) Öğretici metinler gerek coşkuya gerekse de olaya dayalı metinlerden oldukça farklıdır. (II) En önemli fark da bunların yazılış amaçlarıdır. (III) Bir yazının dil ve anlatım özellikle- rini belirleyen en önemli etken, metnin ne için yazıldığıdır. (IV) Öğreticilik, coşkuya ve olaya dayanan metinlerden en son beklenecek faydadır mesela. (V) Öğretici metinlerde de macera ve heyecan bulmak imkânsızdır. (VI) Bu durum, anlaşılacağı üzere her metinde yazılış amacına göre değişmektedir. PA Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi ken- dinden önceki cümlenin örneği durumundadır? A) II B) III C) IV D) V E) VI

37 ve 38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Diğer türlere göre edebiyatımızın biraz hakkı yen- miş, biraz haksızlığa uğramış, biraz görmezden gelinmiş, çoğunlukla varlığı fark edilmemiş kendi hâlinde bir türüdür "portre". Belki zaman zaman bi- yografi gibi türlerle karıştırılmıştır. Belki zaman za- man önemsenmemiş, üstü çizilmiştir. Portre daha çok resim ve fotoğraf sanatının bir parçasıdır; akla resmi ve fotoğrafı getirir. Aslında kelimelerle resim yapmak, kişinin fiziki ve ruhi özelliklerini kaleme almaktır portre. Bir ömrün olağan akışını düzenli bir biçimde yansıtmak değildir. Yusuf Ziya Ortaç, "Portreler" adlı kitabında Ahmet Haşim'in, Mithat Cemal'in, Hasan Ali Yücel'in portrelerini nasıl da ustalıkla çizivermiştir. Görselliğin kilometre taşı ol- duğu bir çağda, günümüz portre yazarlarının fizik- sel betimlemelerden kaçınması portre için ilginç bir durumdur. 37. Bu parçadan "portre" ile ilgili aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz? A) Türk edebiyatı içinde değerinin tam olarak an- laşılamadığı B Farklı türlerle karıştırılmış olsa bile kendine özgü anlatımı ile hep bir adım önde olduğu C) Akla resim ve fotoğrafı getirdiği D) Insanın iç ve dış özelliklerinin anlatıldığı bir tür olduğu EBetimleme ağır bastığı için bir nevi sözcüklerle resim çizme sanatı olarak da görüldüğü 39

TYT/Türkçe 18. Gazeteci: Sanatçı: Ben hiçbir zaman bu müzikal yolculuğa çıkmanın kendi kararım olduğunu düşünmedim, beni müzik seçti. Beş yaşındayken bir gün babama dedim ki: "Ben şarkıcıyım." O da bana "İleride şarkıcı olmak istediğini söylüyorsun sanırım." dedi. "Hayır ben şu andan itibaren şarkıcıyım." dedim. Gazeteci: (11)-- Sanatçı: Sekiz yaşımdan beri besteler yapıyorum. Aldığım müzik eğitiminden sonra anladım ki beste yapmanın gerçek bir reçetesi yok, bu tamamen ilhamla alakalı ve hayat,insanlar benim ilham kaynağım. Bu parçada boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden hangisi sırasıyla getirilmelidir? A) (1) Müziğe ne zaman başladınız? (II) İlk şarkı sözünü ne zaman yazdınız? B) (1) Müziğe başlamanın amacı nedir? (II) Nasıl beste yapıyorsunuz? C) Müzik serüveniniz nasıl başladı? (II) Beste yapmanın sırrı nedir? D) (1) Müziğe olan sevginiz ne zaman başladı? (II) Beste yapmak zor mu? E) (1) Müziğe olan ilginizi ilk kim fark etti? (II) Aldığınız müzik eğitimi size neler kattı? ICAT YAYINLARI 19

1. Günlük tutan bir yazar, yapıtlarında açığa vurmak istemediği kimi duygu ve düşüncelerini günlüğünde yansılabilir. II. Bazı yazarlar, yapıtlarında açığa vurmak istemediği bazı duygu ve düşüncelerini yazma yeri olarak günlüklerini tercih etmektedir.