Cümlede Söz Konusu Olanlar Soruları

SET 2 Çok eski bir dergide, tanınmamış bir ozanın bir şiirini okudum. Şimdiye kadar okuduğum şiirlere benzemi- yordu. Eski gibiydi ama yepyeniydi. Bir şey söylemek istemiyormuş gibiydi ama çok şey söylüyordu. Bu parçada geçen "Eski gibiydi ama yepyeniydi." cümlesiyle anlatılmak istenen, aşağıdakilerden hangisidir? A) Biçimde eski, içerikte yeni olmak B) Içerikte eski olup üslupta özgün olmak C) Biçim unsurları yönünden eskiyi çağrıştırmak D) Gelenekten beslenip yeniyle uyum sağlamak E) Bildik bir konuya özgünlük kaz dırmak A,B 2. Deyimler, belli bir özel duruma uygu miş kalıplaşmış sözlerdir. Bunların an kullanılmayışı anlatım bozukluğuna yo söyle uyg

Fakir Baykurt'un öyküleri bir oturuşta yazılmış izlenimi ve- rir. Ama yazar, bu öyküleri oluştururken titiz ve yorucu bir yazın eylemi süreci geçirir. Yazmayı hiçbir zaman yetene- ğe bağlamamıştır. Ona göre sanat yapıtı, terde gizlidir. Bir yapıt yazılırken ne kadar ter akıtılırsa o denli başarılı olu- nacağını düşünür yapıtın. İşte Baykurt'un bu düşünceyle yazdığı her yapıtı, okurun gönlünde yer etmiştir. Bu parçada Fakir Baykurt ile ilgili vurgulanmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Öykü dışında sanat ürünü vermediği B) Yazarın eserlerini kısa sürede yazdığı C) Eserlerini yazmadan önce ön çalışmalar yaptığı D) Eserlerini, okuyucusunu beğenisini kazanmak için yaz- dığı E) Yazında yeteneğin değil, çok çalışmanın önemli oldu- ğuna inandığı

20. Kimsenin hiçbir şey yapmadığı bir dünya düşünülebilir mi? Mümkün değil, elbette yaşamın devamı için birilerinin bir şeyler yapması gerekir. Bazılarımız tarımla uğraşacak, bazı- larımız o ürünlerin şehirlere ulaştırılmasını sağlayacak, bazı- larımız ise bu ürünleri yenilebilir hâle getirecektir. Insanlığın ve medeniyetin devamı açısından hiç düşünmeden biraz da bilinçaltı alışkanlıklarla gerçekleştirilen benzer işlerin yapıl- mamasını istemek kimin aklına gelebilir? Buna karşın insan hayatını renklendiren, ona yaşama sevinci veren bazı işle- rin yapılmamasını istemek, bir hünermiş gibi yaygınlaşıyor. Birilerinin "Her şey olduğu gibi kalsın, kimse farklı bir şey yapmasın." der gibi olumsuz tavırları var maalesef. 21. (1) va Bu parçada vurgulanmak istenen düşünce aşağıdakiler- den hangisidir? 103 A) Dünyada herkesin bir işin ucundan tutmak gibi bir görevi vardır. B) İnsanların hayatındaki tekdüzeliği kaldırmak, onları sev- dikleri bir işi yapmaya yöneltmekle mümkündür. C) Alışılmışın dışına çıkmak istemeyenler, yeni uğraşlara adım atmak isteyenlerden rahatsız olurlar. e abarnibe fulld High Slynst D) Bireylerin girişimci ruhunu engellemek isteyenler, genel- likle ellerinden bir şey gelmeyenlerdir. (11 de g E) Medeniyetlerin oluşmasında bireylerin çeşitli görevler üstlenmesi toplumsal bir gerekliliktir.

7. Her şey akla kapılmakla bir duyguya gömülmek arasındaki derin çizgide çırpınıp duruyor. Aşağıdaki cümlelerden hangisinde anlatılanlar bu cümle ile çelişmektedir? A) Sanatçıyı sonat yapmaya iten nedenler arasında onun hem gerçekten hem de hayalden kaçamaması etkilidir. B) Düşünmenin dayanılmazlığında kıvranan insanoğluna duygunun açacağı kapı, merhem olamayacaktır. C) Sanat yapıtları kalbi ile beyni arasındaki didişmeye düş- müş bireylerin sığındığı bir limandır. ibal 1816 D) Insan dediğimiz varlık, kalbi ile kafası arasında mekik do- kuduğu sürece açmazdadır. E) Aklın egemenliğine yaslanan bireylerin duygudan uzak kalmadan aldıkları yol, onları mutluluğa çıkaracaktır.

1. Çocukluğunda kâşif olmayı düşleyenlerin, kimsenin ayak basmadığı topraklara gitmek isteyişi gibi yazı ile uğraşan çoğu kimse de o güne kadar kimsenin yazmadığı cümleler peşinde. Bu cümlede altı çizili söz ile anlatılmak istenen aşağı- dakilerden hangisidir? A) Özgün konulardan bahsetmek B) Evrensel konulara değinmek C) Uzak coğrafyalardan bahsetmek D) Akıcı cümlelere yer vermek E) Nesnel görüşlere değinmek

iz. Aşağıdaki kavramları bulmacadan yukarıdan aşağıya ve soldan sağa doğru bulunuz. Kalan harfleri şifre kutucuklarına sırası ile yazarak şifreyi bulunuz. ARK AS-COEUM - DAVAKIISMAA EĞLENCE-FA - HOSSOPÜ İŞBİRLİĞİ-CN-SORUN BIR R H S A E G AR K ST SIFRE 130 CJE E N C O E E m R DA C AT D A A N AK Ş I O R A I Z Ü Y D T ŠH A N 017 Y U AN M A L A Ç H M 129 G L E V R O $ M 1405 AUCU G A I O R L IY ANISMAZ Ü

3. I. Yazar, eserlerinde gelenekle arasına bir mesafe koymak- tansa bu birikime, yaşadığı döneme özgü bir pencereden bakmayı tercih ediyor. II. Yazarın hiçbir edebiyat geleneğine bağlanmayışı, onu çağdaşı yazarlardan ayıran önemli bir özellik olarak ön plana çıkıyor. III. Yazar, bu kitabıyla kendinden önce üretilen eserleri oku- manın bir özgünlük sorununa yol açmayacağını herkese kanıtlıyor. IV. Yazar, tarihin kendisine aktardığı seslere kulak tıkamıyor ancak onları kendi döneminin gerçekliğinin süzgecinden geçiriyor. V. Yazarın kendi olma sorununu tartıştığı bu kitapta, yüzü- nün düne değil yarına dönük olduğu açık bir biçim de göz- lemlenebiliyor. Yukarıdaki numaralanmış cümlelerden hangileri an- lamca birbirine en yakındır? A) I ve III B) I ve IV D) III ve V E) IV ve V C)II ve IV

in m- 0- a a ali J- - a 7.-8. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Oldum olası, kalemini eline alıp yazısını döktürüverenlere imren- mişimdir. Okunurken akıp giden, tutulmuş bir soluğun salıveril- mesi gibi yazılmışa benzeyen yazılardan söz etmiyorum. Yazı yazarken gördüğüm pek çok kimseyi düşünüyorum şu anda; gerçekten, kalemi eline alıp yazısını döktürüveren birçok kim- seyi... O yazıyı okuyup şurasına burasına bir virgül eklemekle, orasında burasında ufacık bir düzeltme yapmakla yetinenler... Böyle çalışıp hemen hemen kusursuz yazılar ortaya koyan bir- kaç kişiyi... Bense yazılarımla uzun uzun yaşamak zorundayım sanki. O yazının çatısı, yaşayarak çatılacak; yazı etlenip butla- nacak, budanacak, değişik yerlerinden başlanarak yazılıp bo- zulacak, değişik yollar denenip bırakılacak. Sinanıp "işlenmeye değer" bulunmuş damarlar, yüreğe giden yolu oluştursun diye düzene konup birleştirilecek; ortaya "bitmiş gibi görünen bir yazı çıktığında da en acımasız makaslamalarla kurguya yeni- den girişilecek; yazının yüzlerce yerine ufak büyük birtakım ek. leme, çıkarma, düzeltme işlemleri uygulanacak. Sözün kısası, vakit geçecek, o yazıyla yaşamanın getirdiği ne varsa "yazma" da oralardan geçip, dolaşıp bir yerlerde yavaşlayacak, bir yer- lerde hızlanacak. Sonunda ortaya bir yazı çıkacak. 7. Düşüncelerini bu şekilde açıklayan bir kişinin aşağıdakiler. den hangisini söylemesi beklenemez? Bir yazar olarak kendi yazma sürecimin en acimasiz eleştir- meni olmayı tercih ediyorum. Bazılarını kısa sürede tamamlayıp yayına hazırlayanların es tetik kaygılardan uzak olduğunu düşünürüm. Üzerinde çalıştığım bir yapıtın bende tamamlanmışlık duy- gusu oluşturması uzun zaman alır. Yazılarımda yerli yerine oturmayan ifadeler benim kurguyu en baştan ele almamı gerektirir. Yazının bir yaşanmışlık hissi vermesi o yazının kafamdaki dünyayı tam olarak yansıtmasıyla mümkündür. 8. Bu parçada yazarın sözünü ettiği "sınanıp işlenmeye değer bulunmuş damarlar" aşağıdakilerden hangisini sağlamaya yöneliktir? A) Okurla yazar arasındaki dil ve anlatım etkileşimini derinleş- tirmeyi B) Anlatılanların diğer yazarların söylemlerinden farklı olduğu- nu kanıtlamayı O) Okurun yazılanları kendi bakış açısıyla yeniden değerlendir- mesini D) Yazar kadar toplumun da sıkıntıları aşma yolunda çaba gös- termesini E) İşlenen konunun okurun duygu dünyasında karşılığını bul- masını 1.

işaretleyiniz. 3. kısa: Ayrıntıs) çok olmayan sınıf: Bir toplumda aynı görevi yapan, aynı yararı sağlayan, aynı şartlarda yaşayan büyük insan grubu manzara: Durum Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "kısa, sınıf, manzara" sözcükleri belirtilen anlamlarını karşılayacak şekilde kullanılmıştır? Böyle bir doğa manzarasını bütün sınıflar görebilsin diye okul gezisi özellikle kısa tutulmadı. Birinci sınıf öğrencilerinden kısa olanları manzaraları daha rahat görsünler diye otobüsün önüne oturttular. C) Anton Çehov, kısa öykülerinde farklı sınıflara ait insan manzaralarını gözler önüne sermiştir. D) Üçüncü sınıf bir gazetecinin memleket manzaralarını ele aldığı kısa bir yazıydı bu. E) Ticarette kısa zamanda kazandığımız parayla dağ manzaralı birinci sınıf bir otelde tatil yaptık.

5. Türkçe yazılan ya da Türkçeye çevrilen kalburüstü bütün tarihî romanları okudum, kendim de az çok ilgi görmüş üç örnekle bu alana katkıda bulundum fakat diyebilirim ki bugüne dek Moğol Kurdu'ndan daha iyisine rastlama- dım. Zorlasam aynı kıratta en fazla bir iki roman daha koyabilirim yanına o kadar. Aando Bu parçadaki altı çizili sözü anlamca karşılayabilecek bir kullanım aşağıdakilerin hangisinde yoktur? A) Okul çağındaki çocukların bilişsel, duyuşsal ve dil becerilerinin geliştirilmesinde diğer etkenlerle birlikte belli bir niteliğin üstündeki yazılı ve basılı materyaller de önemli bir işlev görürler. oblio abvelnus B) Çocuklara yönelik yazılan eserlerin hangi değeri ta- şıması gerektiği yani pedagojik açıdan olduğu kadar kültürel ve fiziksel açıdan da çocuğa uygunluğu hâ- len tartışılan konulardır. C) Ülkemizin mevcut çocuk edebiyatı literatürü içerisin- de yer teşkil eden çocuk hikâye ve romanları düzey olarak araştırılma ihtiyacı içerisindedir. D) Hikâye ve roman yazarları, eğitsel sorumluluklarının bilincinde olmalı; bu eserlerin öğrencinin seviyesine uygunluğu üzerinde söz konusu yazarlar kadar yayı- nevleri de sorumluluk paylarının olduğunu unutma- malıdır. E) Milli Eğitim Bakanlığı, çocuk edebiyatı eserlerinin okulda tavsiye ve takibinde duyarlı davranmalı; be- lirlenmiş hedeflerden yoksun eserlerin okul ve öğ- rencilerce kullanımının önlenmesine ilişkin gerekli denetimlerde bulunmalıdır.

yol açar. Aşağıdaki atasözlerinden hangisi bu açıklamanın anla- 3. "Küçük bir cıkar peşinde koşmak kimi zaman kişinin yıkımına mini karşılar? A Deveyi yardan uçuran bir tutam ottur. B) Eşek eve gelmiş, yorga yolda kalmış. C) Rüzgâra tüküren kendi yüzüne tükürür. Yılanın sevmediği ot, deliğinin ağzında biter. Karınca kanatlanınca serçe oldum sanır.

Kendini özgün bir kalem olarak tanıtan yazarımızın son romanı, bundan elli yıl önce yayınlanmış bir romanın hık demiş burnundan düşmüş hâli olmakla eleştiriliyor. Bu cümlede bahsedilen yazarla ilgili aşağıdakilerden hangisi eleştirilmektedir? A) Yazdığı eserle zamanın gerisinde kalması B) Düşüncesi ve davranışı arasında tutarlılık olması C) Eserindeki anlatımın birçok açıdan yetersiz olması D) Başka bir kitaba çok benzeyen bir kitap yazması Diğer Sayfaya Geçiniz

2. ob Bir insanın bilgisiyle, düşünceleri, mantığı, ahlakıyla hülasa her şeyiyle bir bütün olduğunu henüz anlayan yok. Bu muhtelif taraflar bir insanda ne kadar ayrı çehre gösterirse göstersin, bir noktada birleşir ve bir ahenk vücuda getirirler. O nokta da şahsiyet dediğimiz şeydir. Bu parçadaki altı çizili sözcüğü anlamca karşılayabilecek bir kullanım aşağıdakilerden hangisinde vardır? A) Ona göre işlemeyen, kurulmuş bozulmuş bir saat hastalanmış bir insana benzerdi. B) Edebiyata şiirle başlamak, büyük küçük bütün yazarlarda görülen ortak bir yöndür. C) Senin de aynı hatayr yapmana yol açmak istemiyorum. E D) Bu çalışmaları akademisyenlerle bire bir görüşerek yaptı. Evin duvarı, çeşitli küçük kâğıtlara basılmış eski resimlerle kaplıydı. L

LC 5 21. Uzun cadde, üzerinde akan kalabalığı kaldıracak ka- dar genişti. Beş katlı, önü açık, açık yeşile boyanmış bir apartmanda yaşıyorum. Bu cadde üzerinde bir yer dhe burası. Üzerinde her çeşit insan var. Ben de varım. xDükkânların vitrinlerine bakanlar, köşe başında bekle- yip gelen geçeni izleyenler, saçaklarından yağmur su- ları damlayan durakta otobüsün gelmesini bekleyen- ler günün telaşı içinde üzerlerine düşeni fazlasıyla ya- pıyordu. Kaldırımlarda yürüyenler, vitrinlere bakanlar- dan farklı görünüyordu. Onların telaşı daha farklıydı. İnsanlara daha düşünceli bakıyorlardı. netipneri insem.ne -nun Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden han- gisi söylenemez? 4 18 A) Karşılaştırma yapılmıştır. riad nebyan ebon B) Betimleyici ögelere yer verilmiştir. V odstoy heds ud C) Birinci kişili anlatıma başvurulmuştur. D) Mecazlı anlatıma yer verilmiştir. E) Benzetmelerden yararlanılmıştır. Diğer sayfaya geçiniz.

22231245 6. değinilmiştir. 1. Paleontoloji çalışmalarıyla fosillerin ortaya çıkarıl- masına oldukça önem verilmektedir. II. Bir fosil incelenerek onun hangi organizmaya ait olduğu, bu organizmanın nasıl yaşadığı ve nasıl ko- runduğu öğrenilebilir. Numaralanmış II. cümleyle ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) I. cümledeki olayla çelişen, farklı bir durumdan söz edilmektedir. B) I. cümledeki durumun kaynaklık ettiği bir olumsuz- luktan bahsedilmektedir. C) I. cümledeki durumun paleontolojiyi niçin daha faz- la etkilediği açıklanmaktadır. D) I. cümlede belirtilen olgunun her fosilde gerçekleş- mediği örneklenmektedir. E) I. cümlede değinilen düşüncenin gerekçesi açık- lanmaktadır.

8. A) I 1. Oylesine ılık, öylesine kıpır kıpır bir gün ki... II. Kış mevsiminde sanki baharı yaşıyoruz. III. Sokaklar, parklar, deniz kenarı insan kaynıyor. V. Kış deyince soğuk ve kar akla gelir hemen. IV. Hele parklarda oturacak bir yer dahi bulamıyorsunuz. Bu cümlelerle bir paragraf oluşturulmak istense han- gi cümle dışarıda kalır? B) II C) III D) IV E) V