Edat, Bağlaç ve Ünlem Soruları

e 21. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde edat (ilgeç) kullanılmamıştır? A) Sinirim yatışıncaya kadar meydanda dolaştık. B) Sonra yine çok sevdiği için aynı banka oturduk. C) Ona söylemem gerekenlerin hiçbirini duymasını istemiyorum. D) Hiçbir şey söylemedim, ama duygularımı fark etmiş gibiydi. E) Bu konuyu benimle ancak yemekte konuşa-bileceğini söyledi.

13. Azıcık esinti olmasa insanı eritecek kadar sıcak bir 11 1 Istanbul gününde şehrimin yağmurlarını özleyerek Tophane-i Amire'deki Büyük Ustalar Sergisi'ne doğru yol alıyorum. Rönesans'ın üç büyüğü Leonardo, Michelangelo ve Raphael... Nasıl olmuş da üçü IV aynı zamanda, aynı coğrafyada yetişmiş? Bu parçada numaralanmış sözcüklerin türü aşağıdakilerin hangisinde sırasıyla doğru olarak verilmiştir? ||| IV A) Zarf Edat Sifat Zamir B) Sifat Edat İsim Zarf C) Sifat Zarf Zamir Edat D) Zarf Bağlaç İsim Sifat E) İsim Bağlaç Zamir Zarf

1. Ünlemler iyelik eki veya durum eki aldığında, ad gö- revi üstlenir. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bu durum ör- neklenmiştir? A) Kim bilir kimin ahını aldı da başına bunlar geldi? B) Onun ahlayıp vahladığına bakma, sen varsın di- ye böyle yapıyor. C) O kadar çalışıyorum, gel gelelim sınavlarda iste- diğim sonucu alamıyorum. D) Meğerse seninle dostluğumu çekemiyormuş. E) Belli ki olanlar adamı çok üzmüştü.

10. Aşağıdakilerden hangisinde "kadar" edatı farklı görevde bir söz grubu oluşturmuştur? A) Çocuk, eve varana kadar ağladı. B) Yarın akşama kadar bekleyelim bence. C) Bacak kadar boyuyla bize kafa tutuyor. D) Seni sonsuza kadar seveceğim. E) Abisini arayana kadar gözden kayboldu çocuk. ▷ Doğru ▷ Yanlış 44 14. Aşa der A) B) C) D E

3. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bağlaç kullanılmıştır? A) Çok eski zamanlarda bir padişah yaşarmış. B) Az gittik uz gittik, dere tepe düz gittik. C) Hem aslan hem de fare bilmiyormuş ne yapacağını. D) Karga, tilkiye kırılıyormuş içten içe. E) Aah, ah! Nasıl pişmanım, demiş ağustos böceği.

10. Aşağıdakilerin hangisinde "bir" sözcüğü farklı bir türde kullanılmıştır? bolplines. A) Onun bir gün gerçekleri anlayacağına inanıyorum. Sarp B) Herkes bir saat içinde burada olsun, diyordu. belgisz C) Onu bir gun mutlaka görmeye gideceğim. Her soruyu çözdüm, bir bu kaldı çözülecek. E) Bütün evler bir renge boyanmış, yemyeşil olmuştu tüm cadde.

7. Yeşilçam'ın en hızlı ve en verimli senaryo yazarı Bülent Oran'dır. Yazdığı senaryo adedi 1000'i bulur ya da aşar, tam sayısını kendisi de bilmez. Kimi senaryoları tek başı- na yazdığından, kimilerine katıldığından, kimilerinin de salt konuşmalarını ya da öyküsünü yazdığından söz eder. Bü- lent Oran anlatılan öykülerdeki akilalmaz tesadüflerin bi- linçli olduğunu ve seyircinin bunları beklediğini, benimse- diğini söyler. Mümkündür. Üstelik mutlu sonda olduğu gi- bi, tesadüflere bağlı dramatik akışı da Yeşilçam icat etme- di. Onu, sık sık kaynak olarak kullandığı 19. yüzyıl Fransız popüler romanlarından aldı: İki Yetim, Ekmekçi Kadın, De- mirhane Müdürü, hatta Sefiller'den... Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Dolaylı anlatıma yer verilmiştir. B) Abartılı söyleyişe yer verilmiştir. C) Nicel verilerden yararlanılmıştır. DÖznel ifadeler kullanılmıştır. E) Örneklerden yararlanılmıştır.

30. Osmanlı'da romanın gelişip revaç bulmasından bugüne kadar roman türü hakkında çok sayıda teorik yazı ve kitap kaleme alınmıştır. Bunların bazısında karşılaşılan roman sanatı ifadesi ile kastedilen, romanların nasıl yazıldığına ya da nasıl yazılabileceğine dair birtakım şaşmaz ilkeler belirlemek değildir. Kuramcılar bunun farkındadırlar. Bilirler ki her romancının kendine has bir roman yazma anlayışı ve yöntemi vardır. Mademki romancı sayısı kadar anlayış ve yöntem vardır, o hâlde bu konuda şunlar yapılabilir: - Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) Roman türünün kendine has yöntemlerinin ve yazardan yazara farklılaşan yazma/anlatma değişkenleri belirlenebilir B) Ele avuca sığmaz bir tür olduğu içindir ki romana sınır çizmenin, değişmez yöntemler belirlemek pek mümkün olmayabilir C) İnsan davranışlarının anlık olarak değişebilmesi gibi romanın da çok fazla farklılaşabilen bir karaktere sahip olabilir D) Yeniliklerin modern hikâye ve roman türlerinin barındırdığı yeni yazma/anlatma yöntemleri aracılığıyla okurların karşısına çıkarılabilir E) Eğer romandan söz ediliyorsa onun mutlaka hayalî olması, yani yaşanmamış bir olay örgüsüne sahip olması vurgulanabilir d 11

etkilediği açıklanmaktadır. D) 1. parçada belirtilen olgunun her yerde gerçekleşmediği ifade edilmektedir. E) I. parçada değinilen olayla ilgili örnekler verilmektedir. 34. Körlük, Nobel Ödüllü Portekizli yazar Jose Saramago'nun en ünlü romanı Körlük'ten sinemaya uyarlanan bir Fernando Meirelles filmidir. Brezilyalı yönetmen, Tanrıkent ile ilk büyük çıkışını yapmıştı. Filmi izleyip de etkilenmeyen yoktur sanırım. Brezilya gibi günümüzün parlayan yıldızı bir ülkenin arka sokaklarının anlatıldığı Tanrıkent, içerdiği şiddet ve etkileyici dramatik örgüsü ile sinema seyircisini sarsmış ve bizde de İstanbul Film Festivali'nde izlenerek övgüyle karşılanmıştı. Altın Küre adaylığını da unutmamalı. Tanrıkent de bir uyarlamaydi Körlük gibi. Kitabı okuma fırsatı bulamadım ancak Tanrıkent'in Körlük'le kıyaslandığında orijinaline daha sadık kalındığı yönünde bir kanaat hâkim. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisine ulaşılabilir? A) Körlük adlı roman, Nobel Ödülü almıştır. B) Tanrıkent filmi, romandan adaptasyon bir filmdir. C) Tanrıkent, Saramago'nun romanıdır. D) Körlük, Meirelles'in en ünlü filmidir. E) Körlük filmi, Istanbul Film Festivali'nde seyredilmiştir. Deneme Sınavı - 06 35

272 bir cümledir. B) II. cümle yüklemi birleşik yapılı fiil olan birleşik cümledir. C) III. cümlede işaret sıfatları kullanılmıştır. IV. cümle içinde ek eylem ve çekimli eylem bulunan sıralı bir cümledir. E) V. cümle yüklemi isim olan birleşik yapılı bir cümledir. 8. (1) Güneş ışınları, çıplak gözle baktığımızda gözümüze zarar verir. (II) Hatta Güneş tutulması sırasında Ay, Gü- neş'i neredeyse tam olarak örttüğü zaman bile bu zarar söz konusudur. (III) Bu sırada hava alacakaranlık olsa da Güneş ışınları, gözümüzde kalıcı zarar verecek derecede kuvvetlidir, (IV) Bu nedenle Güneş gözlemi yaparken za- rarlı ışınları engelleyen özel filtreli Güneş tutulması göz- lükleri kullanılır. (V) Normal güneş gözlükleri, isli cam gibi malzemeler gözümüzü güneşin zararlı ışınlarından bu tu- tulma sırasında koruyamaz. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?- A) 1. cümlede birleşik fiil kullanılmıştır. B) II. cümlenin yüklemi söz öbeğidir. C) III. cümlenin yüklemi etken çatılıdır. D) IV. cümlede farklı türde filimsiler kullanılmıştır. E) V. cümlenin yüklemi kurallı birleşik fiildir. A) I 10. Aşa kım A) C B) G D) 11. Bal Ba bili sa gö te bi a Ca y

D) Sifat Ne hasta bekler sababi Ne taze oluyu mezar Ne de seytan bir günahi Seni beklediğim kadar 20.Yukarıdaki dörtlükte altı çizili kelimelerin türü sırasıyla aşağıdakilerin hangisinde bulunmaktadır? A) Baglaç isim-sifat-edatB) Sifat-zarf-sifat-baglaç C) Zamir-isim-sifat-edat D) Baglaç-sifat-sifat-edat E) Zarf-zamir-sifat-edat

Sirali bir E) Zarf fiil AYDIN YAYINLARI- gec 15. Su terapisinin gerçekleştirilmesini sağlayacak olan ve vücu- du dinlendirip dinçleştiren hidromasajlı küvetleri kendisi gibi mucit olan arkadaşıyla birlikte Roy Jacuzzi tasarlamıştır. Bu cümlenin nesnesinde aşağıdakilerden hangisi yok- tur? A) isim-fiil B) Sifat-fiil C) Edat D) Bağlaç AYDIN YAYINLARI

17. Fiyortlar, denizin buzul vadilerini basması sonucunda oluşan ve çoğunlukla iç kesimlere kadar sokulan; ince, uzun, genellikle çok derin ve kenarları çok dik körfezlerdir. Bu cümledeki sözcüklerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi yanlıştır? A) Bağlaçlar eş görevli sözleri bağlamıştır. 66877 B) Edat, fiilimsi grubu içinde yer almaktadır. C) Sifatı derecelendiren zarf kullanılmıştır. D) Farklı türde tamlamalar vardır. E) Bütün fiilimsi çeşitlerine yer verilmiştir.

14. I. Ve bir kez terk etti mi seni Affetmek çok zormuş In Evet, gün geliyor bikiyorum senden Ama İstanbul'dan bikmak gibi bir şey bu III. Ey yüzünü ay ışığı çizmiş çocuk Sen ki kör, sağır, dilsiz olma IV. Ölüm gibi bir şey oldu Ama kimse ölmedi V. Değil mi ki ayaklar altında insan onuru Vazgeçtim bu dünyadan ölüm paklar beni Yukarıda numaralanmış ikiliklerin hangisinde ilgeç ve bağlaç sayısı diğerlerinden fazladır? A) I. II. I. C) III. D) IV. E) V.

3. SISTEMOS I. Onu-sen bile anlamadın ki ben anla- yayim. 11. II. Bu kadar olumsuzluğa rağmen hâlâ ayakta durabiliyorsun. ILHer kitap sana göre mi olmalı sandın? W. Bana Antalya'dan beri yalan söylü- yorsun. V. Dünle bugünü karıştırmayacaksın! Yukarıdaki öncüllerde verilen cüm- lelerden hangilerinde edat kullanıla mamisto? Alve B) II ve III CLve v opyalnızt E) TII VEV

3. (1) İpli kukla; bir insanın ya da hayvanın vücudu, yani iskelet yapısı dikkate alınarak yapılır. (II) Ek- lem yerleri lastik, tel ya da deri parçaları ile tutturu- Alur. (ili ) Kukla üzerinde değişik sayıda ip bulunabi- lir. (IV) İpli kuklaların oynatılmasında kullanılan ve kontrol çubuğu adı verilen alet, bir el ile tutturulur- ken, diğer elin parmakları ile ipler çekilip bırakıla- rak kukla oynatılır. (V) El kuklalarının ise başları, kolları tahtadan; gövdeleri bezdendir. Yukarıda numaralanmış cümlelerden hangisin- de birden fazla bağlaç kullanılmıştır? A) I. B) II. C) III. Rosiv IV. . E) V.