Edebiyat Nedir? Soruları

Ama sakın Dum? Ağzı yok, dili 2 sene kullandı... Hem de derdik." ufedir, kalmadım hemen yüksüz... se demek kaldı âdetâ öksüz! eyeceksin ananla kardeşini. Haha öğrenmedin mi sen işini? www pelikankitabevi te: enin sözünü... s Küfe s Selma 0 0 a haykırdı ekşitip yüzünü: işin? Git, cehennem ol şuradan prsun sabahleyin oradan? Dağ kadar babam gitti... amdan ne istedin şimdi? l'un Küfe adlı şiirinden alınae Bayram Bebek © Mahalle Kahvesi Meyhane Köse Imam Hasir Sidakilerden hangisine Aşağıdakilerden hangisi Yahya Kemal Beyatlı için söylenemez? Şiir anlayışını saf, öz şiir ifadesiyle özetlemek mumkündür. Sembolizm, parnasizm gibi akımların etkisi görülür. Hayattayken sadece kendi Gök Kubbemiz adlı ki- tabını bastırmıştır. Şürlerinde yoğun olarak aruzu kullanmıştır. En çok rubai yazan şairlerimizden biridir. şiirinde kullanmıştır. ere rastlanır, Osüdür. Cara dikkat etmemiştir. ek bir yapısı vardır. Seyfi Baba Koca Karı ile Ömer Mehmet Akif Ersoy'a ait bu eserlerin tamamının or- tak özelliği aşağıdakilerden hangisidir? A Dönemin sade dille yazılmış ürünleri olmalan Kahramanlarının aynı olması Klasisizm akımının etkisinde yazılmış olmaları D Dini bir tema etrafında yazılmış olmaları Manzume türünde yazılmış olmaları 119 Rüştü BAYINDIR pelikankitabevi.com ww pelikankitabevi com.tr

S B 26. Aşağıdakilerin hangisinde bir iletişim söz konusu değil-M 28. Bu p dir? II. CM TV A) Öğrencilerin 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı için afiş hazırlaması B) Öğretmenin derse girdiğinde günaydın çocuklar demesi C) Taraftarların takımlarını destekleyecek şarkılar söyle- mesi Trafikte yeşil ışık yandığında taşıtların hareket etmesi E) Trenin hareket etmesiyle yolcuların el sallamaları V @ öze A)

Havada ve denizdeki tirşe maviliğin üstünde birtakım esmer damlacıklar görünürdü. Sağa sola oynarlar, sonra bir istikamet tutturur, bu esmer lekecikler geçip giderlerdi. Konstantin Efendi onların çok uzaktan geçtiklerini görebilirdi. Gözlerini kısardı. Esmer lekelerin adalar istikametinde gittiklerini görür, etrafına bakar, bir tanıdık görecek olursa gözünü kırpar, gökyüzüne bir işaret çakar: - Bizim pilavlıklar geldi, derdi. Kuşlar pek yakından geçmişse seslerini taklit ederek kalin dudaklarıyla dişlerinin arasından onlara seslenirdi. Kuşların çoğunca aldandıklarına, bu sesi duyarak dost sesi sanip vapur etrafında bir dönüp uzaklaştıklarına şahit olmuşumdur. Havalar sertleşir, poyrazlar, lodoslar birbirini kovalar; günün birinde teşrinlerin sonlarına doğru, ilik, hiç rüzgârsız, parça parça oynamayan bulutlu, tatlı, sümbüli günlerde, o, en çığırtkan kafes kuşunu nereden bulursa bulur, mahalle çocuklarını çağırtır; bin tanesi iki yüz elli gram et vermeyen sakaları, isketeleri, floryaları, aralarına karışmış serçeleri gökyüzünden birer birer toplardı. 3. Bu parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? VA) Tekil ve çoğul isimler kullanılmıştır . B) Cins isme yer verilmemiştir. C) Özel isim kullanılmıştır. D) Birleşik isimler vardır. / E) Somut isim örneklendirilmiştir.

şiir lçü - Mazmun imge - Söyleyici - Söz Sanatları Bu konuyla ilgili tüm sorularınızı çiçekçi dükkanına sorun Bu dizede görülen söz sanatı aşağıdakilerden hangisi dir? C) Istiare A) Tesbih B) Teşhis D) Mecazımürsel E) Intak Aramazdık gece mehtabı yüzün parlarken Bir uzak yıldıza benzerdi güneş sen varken Bu dizelerde sair "gece, mehtap, parlarken" ve "yıldı- mlomoal yakındığı olan sözcükleri bir arad

lanma sürekli A) D p C) Işle ilgili verilen ni na B) K D) Girilecek büyük bir sınav için çalışırken gelmesi ek ne E) Trafikte en küçük harekette bile abartılı salanga me D) E en- lış- kça an- n'a a- Ja 25. "Te me yal za dil 23 le a ca 23. Kahkaha ve gülmecenin çoğunlukla bağlantılı olduğu has nir. Ancak insanlar faklı durumlarda ve sevinç, şefkat, eges neşe, şaşkınlık, sinirlilik, üzüntü, utanç, saldırganlik, duygularla da kahkaha atarlar. Grup üyeliği, arkadaşlik hoe alay ya da başkasının mutsuzluğundan keyif alma yakınlık göstergesi ile kahkaha, kişiler arası ilişki kurma vess olduğunda kahkahanin dalga geçme, alay etme ve başkalar dürmede önemli bir rol oynar. Ayrıca zulüm ve zafer katika küçümseme işlevi de vardır. Kahkaha yüz kurtarıcı rak da kullanılır. İnsanlar kontrolsüz gülmez. Günlük etkilesimin çeviri yazımı ve çözümlemeleri; insanların sistematik, sial sosyal olarak düzenlenmiş örüntülerle güldüğünü ortaya çıka mıştır. Gülme veya kahkaha, konuşma ve çeşitli sosyal akti teler ile koordinelidir. te od eylem $ k a Bu parçada "kahkaha ve gülme" ile ilgili aşağıdakilerde hangisine değinilmemiştir? A) İçinde bulunulan duruma göre işlevinin değiştiğine B) Kişinin sosyal ilişkilerinde görev üstlendiğine C) Sosyal aktivitelerle eş güdümlü olduğuna D) Ortaya çıkmasında çeşitli duyguların etkili olduğuna Sosyal ortama bağlı olarak rastgele ortaya çıkabildiğine Diğer sayfaya geçine

16. Uyu! Gözlerinde renksiz bir perde Bir parça uzaklaş kederlerinden Bir ruh gülümsüyor gibi derinden Mehtabin ördüğü saatler nerde Bu dizelerde aşağıdakilerden hangisi yoktur? B) Edat A) Sifat-fiil D) Belgisiz sifat C) Zaman zarfı E) Soru zamiri

bu bir ayaklı sefalet ki yalnayak, baş açık Nel Delpleyiniz. Tekermeker küfe bitâb düştü ta öteye. Istirap çekenlerin acıklı nefesleri Bizde geçer en hazin bir mûsikî yerine! 4. Aşağıda Şehriyar'ın Heyder Baba'ya Selâm şiirinin ilk bendinin Azeri Türkçesindeki şekli ile Tür- kiye Türkçesine aktarılmış şekli birlikte verilmiştir. Bu bentlerde iki şive arasındaki ses ve söy- leyiş farklılıklarını belirleyiniz. Heyder Baba, ildırımlar şahanda, Haydar Baba, yıldırımlar çakınca, Seller sular şakgildiyup ahanda, Seller sular şakıldayıp akınca, Gizlar ona sef bağlıyup bahanda, Kızlar ona saf bağlayıp bakınca, Selâm olsun şövketize elize, Selam olsun şevketinize, elinize, Menim de bir adım gelsin diluze. Benim de bir adım gelsin dilinize. YAZMA ÇALIŞMALARI Etkinlik

6. İslamiyet öncesi sözlü Türk edebiyatında atasözlerine adı verilir. Bunlar, milletin hayat deneyimlerini hükme bağlayan özlü sözlerdir. Bazıları, hece sayısı ve kafiye yö- nünden nazım özelliği taşır. Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangi- si getirilmelidir? A) sagu B) say c) destan D) koşuk E) yuğ ---- Çinceden çevrilen bir yapıttır. Bu yapıtta dini-ahlaki inanışlar ve pratik bilgiler yer almaktadır. Yapıtta kısa cüm- leler, içten anlatım ve zengin söz varlığı dikkati çeker. Uy- gur dönemine ait yazılı bir yapıttır. Bu parçanın başına aşağıdakilerden hangisi getirilme- lidir? A) Türeyiş Destani B) Irk Bitig C) Göç Destani D) Yenisey Yazıtları E) Sekiz Yükmek Günümüz Türkcesi

mumiyu çeye uygun bir şekilde dile getirilir. (D) c. Halk şiirinde her şiirin kendine özgü başlığı vardır. (N) ç. Anonim Halk edebiyatında eserlerin kimin tarafından söylendiği bilinmez.(0) d. Mani, türkü, semai Anonim Halk edebiyatına ait şiirlerdir. (Y) e. Maniler tek dörtlükten oluşur, yedili hece ölçüsü ile söylenir. (b) ndoot. f. Türkülerde ana dizelerin ardından gelen, tekrarlanan dize ya da dizlere kavuştak denir. () 9. Türküler yörelere göre "nefes, bozlak, deme" gibi değişik adlar alır. (*) ğ. Ninniler genellikle tek dörtlükten oluşur. (Y) h. Halk edebiyatında en yaygın nazım biçimi koşmadır. (Y) 1. Koşma nazım biçimiyle söylenen şiirler, işlenen konuya göre değişik adlar alır. (0) i. Varsağı türündeki şiirlerde romantik, duygulu bir söyleyiş vardır. (Y) j. Âşık edebiyatı nazım biçimlerinden biri olan destanda dörtlük sayısı 4-6 arasında değişir. Mio k. Dini-tasavvufi halk edebiyatında şiirler, tarikatlara göre değişik adlar alır. (0) 2. Aşağıdaki cümlelerde boş bırakılan yerleri, uygun olan kelime veya sözlerle doldurunuz. ...... Anonim Halk edebiyatında tek dörtlükten oluşan nazım biçimidir. dır. b. Koşma ile semai arasındaki en belirgin fark, ....... 0 a.

Metni Anlama ve Çözümleme 1. Aşağıda verilen dizelerdeki altı çizili kelimelerin anlamlarını söyleyiniz. - "Biraz musahabeden sonra söktü müşteriler:" "- Silik bu yirmilik almam..." Genişçe bir hasının var mı? Neyse hem değeri." "Bulunduğum o mukassi mahalden ayrıldım." 2. Metnin kişileri kimlerdir? Bu kişilerin, konuşmaları üzerinden, ön plana çıkan özelliklerini be- lirleyiniz.

TYT/ TÜRKÇE -8 8. 7. Harezmi, 780'de Özbekistan'ın Harezm kentinde doğan dünyaca ünlo Türk-Islam matematikçisidir. Cebirin en büyük bilim insanlarından biridir. Çünkd cebirin ve algoritmanın kurucusudur. Harezmi, sadece matematikle değil aynı za- manda astronomi ve coğrafyayla da ilgilenmiştir. Türk-Islam medeniyetinde yetişip Batı dünyasını en çok etkileyen bilim insanlarndandir. Bu parçada kullanılan "kuyucu, yetişmek, etkilemek söz- lerinin anlamları aşağıdakilerden hangisinde verilmiş- tir? kurucu yetişmek etkilemek A) Bir kurumun Vakit bulmak, Karşısındaki kurulmasını yapabilmek kişiyi kendi sağlayan, duygu ve istek- müessis leri doğrultu- suna yöneltmek B) Bir işe yön Bir zamanda Bir etken veya veren ve bir işi yaşamış olmak, bir sebebin so- oluşturan kimse bir zamanı gör- nucu müş olmak c) Bir işin, kav- Eğitim görmüş Tesir etmek ramın ortaya olmak, öğren- çıkmasını sağ- mek, gelismek tayan D) Bir kuruluşu iş görebilecek Bir kimse üze- oluşturan kimse yasa gelmek, rinde bırakılan büyümek izlenim 5 Cümleyi oluş- Ulaşmak, Dolaylı yapılan turan ögelerin ermek, varmak, etki her biri vasil olmak E.

talya'ya 29. Metin Türü Metin Türü Örneği çanta- . yerinde Deneme 1. Coşku ve heyecanı dile getiren metinler 1. Olay çevresinde gelişen metinler II. Kişisel hayatı konu alan metinler Gazete çevresinde gelişen metinler V Bilimsel metinler Dram rudur? Sempozyum bildirileri Je III Yukarıdaki metin türleri ile örnekler eşleştirildiğinde hangi iki metin türü dışta kalır? A) Y ve III B) Ive v C) II ve ve D) Il ve VX E) III ve IV

Hangi konuda olursa olsun sıkıntı çeken insanlara yardım etmek her şeyden önce insan olmanın gerekliliğidir. Bu cümlenin öznesi, aşağıdaki sözcük gruplarının han- gisinden oluşmaktadır? Isim tamlaması B) Surat tamlaması C) isim-fil grubu D) Zarf-fi grubu E) Sifat-Til grubu

17. Türk şirindeki en önemli yenileşme dönemeçlerinden biri olan ve şirde kapalılığa, şairaneliğe, uyak ve ölçüye geleneksel şiir anlayışının biçimsel ve özel bütün özelliklerine karşı çıkarak kendini ortaya koyan Garip hareketinin temsilcileri, 1941-1945 arasındaki birlikteliklerini 1945'ten 1949'a kadar yavaş yavaş birbirlerinden ayrılmak suretiyle bitirme sürecine girerler. 1950 başlarında ise Melih Cevdet Anday ve Oktay Rifat'ın yanı sıra Orhan Veli Kanık'ın bile Garip şiirinin ilkelerinden uzaklaşmaya başladığı dikkati çeker. Ancak genel olarak bu hareketin egemenliğinin o yıllarda şir dünyamızda devam ettiği: yazılan şiirlerde çoğunlukla günlük konuşma dilinin anlatım özellikleri içinde mizah, alay, şaşırtmaca gibi anlatım biçimlerine dayalı olarak sıradan olay ve durumların geniş bir yer tuttuğu görülür. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur? A) Benzetme B) Özellik C) Açıklama D) Tanik gösterme E) Karşılaştırma ng!

12. I. Yalancı dünyaya konup göçenler Ne söylerler ne bir haber verirler Üzerinde türlü otlar bitenler Ne söylerler ne bir haber verirler II. Sevmek kimi zaman rezilce korkuludur İnsan bir akşamüstü ansızın yorulur Tutsak ustura ağzında yaşamaktan Kimi zaman ellerini kırar tutkusu III. Niçin bu derenin suları kara Niçin böyle hırçın akıyor dere Niçin deli gibi koşup kenara Billurdan kancalar takıyor dere TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI IV. Güzelsin ya, ne olursan ol, girdin hikâyeme Çok değil evi barkı terk edip sana uyduğum Ancak sen tazelikte gül yaraşır pencereme Ancak sen tazelikte gül yaraşır pencereme Uykusuz gecelerimde kokusunu duyduğum V. Bir ormanda tutup onu Bağladılar ağaca Yumdu sanki uyur gibi Gözlerini usulca Numaralandırılmış şiirler hâkim duygu bakımından ikişerli gruplandırıldığında hangisi dışarıda kalır? CHI A) D) IV B) 11 E) V

1. 2 Sinemada tema, görüntü olarak düşünülmekte ve tasarlanmaktadır. Filmin çevrilmesine esas olacak bir metin hazırlanması, filmde yer alacak görüntülerin sözcüklerle anlatılması gerekmektedir. Bu da sinemada senaryo ve senaryo yazarı sorununu, sanatsal sorunu gündeme getirmektedir. Sinemada belirli temalar bir süre işlendikten sonra yerlerini yenilerine bırakmaktadır. Zaman zaman aynı tema ve konulara yeniden dónülmektedir. Temanın seçiminde ve işlenerek senaryo hâline getirilmesinde sinemacının kendi eğilimleri ve istekleri yanında yayınevlerinin baskısı, toplumsal ve ekonomik koşullar, seyircinin şartlanması ve eğilimleri de rol oynamaktadır. Sinema bir endüstriye dayanmaktadır. Bir filmin yapımı o denli harcamaları gerekmektedir ki ancak verimli olması koşulu ile yapımların sürdürülmesi gerçekleşir. Böylece ticari zorlamaların sınırları içinde teknik ve sanatsal ilerleme kaydedilebilir. Sinemanın ancak endüstrileşme oranında sanat hâline dönüştüğü kabul edilen bir gerçektir. Bu nedenle endüstrinin varlık nedeni olan sanatsal yönünün ihmal edilmeden akıcı bir politika izlemesi gerekmektedir. tonguç kampüs Bu parçada yakınılan durum aşağıdakilerden hangisidir? A) Sinemada sanatsal yönün göz ardı edilmesi B) Sinemaya, insanların gereken önemi vermemesi c) Senaryo yazmanın kolay bir iş sanılması D) Sinema yapıtlarına dönük nitelikli eleştirinin yapılmaması E) Ekonomik koşulların sinemayı dar boğaza sürüklemesi