Edebiyat Nedir? Soruları

Aynı köyde yaşayan ve aynı okula giden bazı öğrencilerin yakınlarının birbirleriyle olan evlilikleriyle ilgili bilgiler aşağıdaki öğrencilerin ağzından verilmiştir. Nazlı: Benim eniştem Ece'nin dayısıdır. Eda : Benim annemin kardeşi, Ece'nin amcasıyla evlidir. Efe : Nazlı'nın teyzesiyle benim dayım evlidir. Ece : Efe'nin enişte dediği kişi benim amcamdır. Bu öğrencilerin verdiği bilgilere göre aşağıdakilerden hangisi kesinlikle doğrudur? A) Ece'nin dayısı, Nazlı'nın halası ile evlidir. B) Eda'nın halası ile Ece'nin amcası evlidir. C) Ece'nin eniştesi, Efe'nin dayısıdır. D) Efe ve Eda teyze çocuklarıdır. DLA (8

) t) 2. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili söz- cük diğerlerinden farklı bir görevde kullanıl- mıştır? A) Bütün aile eski evlerinde toplanmış B) Gemlik zeytini öteki kavanozda olmalı. C) Şiirin ilk dizesinde memleket sevgisi işleniyor. DParktaki banklar yenilendi. E) Yardımsever komşumla dün balığa gittik.

2 Yakın dönem Türk edebiyatının önemli hikâye ve roman yazarlarından olan ---- hikâyelerinde bireyin iç dünyasını öne çıkarır. Edebiyata hikâye ile başlayan yazar, "Oğlu- muz" isimli hikâyesinin Cumhuriyet gazetesinin açtığı ya- rışmada ikinci olarak ilk çıkışını gerçekleştirir. Ardından Çınaraltı dergisinde yer alan hikâyeleriyle de bu türdeki yeteneğini ispat eder ve 1949'da ilk hikâye kitabını yayım- lar. Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdaki sanatçılardan hangisi getirilmelidir? A) Tarık Buğra'da B) Oğuz Atay'da C) Peyami Safa'da D) Ahmet Hamdi Tanpınar'da E) Sait Faik Abasıyanık'ta

3. Konuşma esnasında sözcükler ve sözcükleri oluşturan seslerin ifadesi hep aynı düzeyde olmaktan ziyade duruma, ifadeye duyguya göre alçalıp yükselir. Buna ............ denir. Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? a) vurgu b) ünsüz benzeşmesi c) ulama d) ünlü daralması e) tonlama

Âşık da denen halk ozanları köylerde, kasaba- larda, göçebe obalarda, yeniçeri ocaklarında ve şehirlerde usta-çırak ilişkisiyle yetişmişlerdir. 1 Ozanlar doğaçlama şiirler söyleyip kendi yazdık- || ||| ları halk hikayelerini ezgili bir biçimde anlatırlar. Genellikle okuryazar olmayan ozanlar bilgi, duyuş IV ve hünerlerini âşık atışmalarında gösterir. V Bu parçada numaralanmış sözlerin hangisin- de bilgi yanlışı vardır? A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.

6. Emperyal Oteli'nin resmini çektim Akşam saçlarından damlıyordu Bu dizelerdeki altı çizili sözcükte gerçekleştirilen değişmece (mecaz) için aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) Bir söz, hem gerçek hem de mecaz anlama gelecek biçimde kullanılmıştır. B) İki varlık ortak özellikleriyle karşılaştırılmıştır. C) Soyut bir kavram, somut bir kavramın yerini almıştır. D) Bir söz, benzetme amacı güdülerek başka bir söz yerine kullanılmıştır. E) Bir söz, karşıt anlama gelecek biçimde kullanılmıştır.

hangisine değinilmemiştir? A) Hem etçil hem de otoul özellikler gösterdiğine B) Olduklarından daha iri görünebildiğine C) Soyunun tükenmek üzere olduğuna D) Türkiye'de nerede görüldüğüne -E) Yerleşik bir hayatı tercih ettiğine erden Benmerkezcilik; dünyadaki her şeyi kendisi ile ilişkili görme, dünyanın merkezi olduğunu düşünme, herkesin kendine hizmet için var olduğunu sanma, diğer insan- ların değerlerini -kendini iyi hissetmek adına- göreme- me hastalığıdır. Sosyomerkezcilik ise mensubu olduğu grubun kendisini dünyanın merkezi görmesi durumudur. Bu kişiler de taassup içindedir; grup düşüncesine, ne ol- duğuna bakmaksızın körü körüne uyarlar. Benmerkez- cilerdeki gibi kendilerinin ve grup düşüncelerinin doğru olduğuna inanırlar. Grup düşüncelerini, inançlarını ve davranışlarını kendilerince bir akıl zeminine oturtur, onu da sonuna kadar savunurlar. Bu parçadan hareketle sözü edilen hastalıklara sa- hip insanlar için aşağıdakilerden hangisi söylene- mez? TA) Başkalarının hak ve inançlarını yok saymaktadırlar. B Mantık dışı inançları mantıklı olarak algılanmaktadır- Tar. C) Bilinçli olarak gerçeği olduğundan farklı göstermek- tedir. D) Kendi savunduklarının doğru olduğuna inanmakta- dırlar. + E) Savundukları düşüncelerde katı bir tutum sergile- mektedirler. TYTÜD20223-1 7 +

2. Günümüz edebiyat cahillerinin "Türk şairi değildir çünkü Türkçe söylememiştir." diyerek gözden düşür- meye yeltendikleri Fuzuli, aynı düşünce ve duygu ekse- ni etrafında söylediği şiirlerinde Türkçe kelimeleri yer yer kullanmıştır. "Ayna" yerine "gözcü" demesi bunun en güzel örneğidir. Bu parçaya göre edebiyat ile ilgili olarak aşağıdaki- lerden hangisi söylenebilir? A) Edebiyat, bilimsel veriler ile araştırılabilir nesnel unsurlara sahip kocaman bir yapıdır. YAYIN B) Edebiyatın dâhil olduğu alanların tamamına dilsel bir katkısı şüphe götürmeyen bir gerçektir. C) Herkes için aynı olan yanlarının yanında edebiyatın sadece kişiye ait kısımları da tarihsel gerçekleri barındırır. D) Edebiyat, insana bağlı yapısı gereği kişiye ait değerlendirmeler içeren bir sanattır. E) Edebiyat, gerçek ve hayalin birleştiği, yorumlana- bilir bir kurmacanın doğduğu eserleri ile varlığını sürdürür.

Aşağıdaki parçalardan hangisi "Şiir tarihi biraz da şairler arasındaki etkileşimin tarihidir; her şair, eserinin ortaya çıkış sürecinde kendini seleflerinin çizdiği sınırlar içerisinde bulur." düşüncesine uzak düşmektedir? A) Şair, yerine geçtiği diğer şairlerden etkilendiğinin farkına varır ve bu etkiyi kırıp kıramamak üzerine kaygı taşımaz, kendi özünü teşkil eden şiirleri bu çizgide vermeye çalışır. B) T. S. Eliot, şairin özgünlüğünü elde etme çabasının sonuçsuz kalacağını, selef şairlerin kurduğu gelene- ğin halef şair üzerinde bir hegemonya yaratmasının normal olduğunu belirtmiştir. C) Harold Bloom, şairin girdiği kaygılı/gerilimli duygu durumunu "etkilenme endişesi" diyerek kavramlaş- tırır. Ona göre bu durumda bir sıkıntı olmamalıdır. D) Şair, elbette şiirinin kaynakları noktasında etkilen- diği başka şairlerin olduğunu bilir ve bunu bazen şiirinde hissedebilir. Bu noktada içinde bulunduğu durumu şiirlerine yansıtır. İyi şair, kendinden önceki hiçbir şairden etkilenmez; ürettiği sadece kendine mahsustur. Özgün olmak bu şairlerin amacıdır ve eserleri bu niteliktedir.

6. Maksim Gorki, fırıncı çıraklığı yıllarında, Tolstoy'un bir hi- kayesini okurken öylesine kendinden geçer ki acaba kâğıdın içinde büyülü bir şey mi var diye havaya kaldırır bakar. Ta- bii beyaz sayfa üzerinde siyah harflerden başka bir şey gör- mez. Fakat saf fırıncı çırağını ve bütün saf okuyucuları bü- yüleyen şey, o ak sayfa üzerinde yazılı kara harflerden baş- ka bir şey değildir. Harfler, seslerin işaretidir. Kelimeler ise seslerden mürekkeptir. Yazılı veya sözlü işaretlerle, göz önünde bulunmayan her şeyi göz önüne getirebilir, ölüleri diriltebilir, ağaçları konuşturabilirsiniz. Bu parçada yaşamından bir kesit verilen sanatçı aşa- ğıdaki akımlardan hangisini benimsemiştir? A) Klasisizm YAYINLARI B) Realizm YEPYE D) Natüralizm C) Romantizm E) Sürrealizm 3

12. Masal için aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Coğunlukla tekerlemeyle başlayan masalda zaman ve mekân bellidir. B) Masallarda çoğunlukla duyulan geçmiş zaman kullanılır. C) Masalların sonunda iyiler ödüllendirilir, kötüler cezalandırılır. D) Masallarda zaman zaman olağanüstülüklere de rastlanır. E) Masallar evrensel bir nitelik taşır.

Kurt olmuş da kuzu arar Sever ciğerimi yarar Koparıp yıldızı sayar De bana bu nasıl ozan? 6. Dörtlükte hangi şiir türüne özgü nitelikler ağır basmaktadır? A) Pastoral B) Epik C) Yergt D) Didaktik E Tikik

10. Modern zaman anlayışının başlangıcı için sıklıkla 12. Herodot'un Tarih kitabının girişindeki sözlere baş vurulur: "Halikarnasli Herodot, zaman insanların gi- rişimlerini silmesin diye araştırmalarının sonuçlarını buraya kaydetmiştir." Herodot'un Tarih'inin mücade- le ettiği şey zamanın yıkıcı karakteridir ve bu karak- ter antik çağlara özgü zaman anlayışının temelde tarihsel olmayan bir doğası olduğunu gösterir. Bilme edimini gösteren "eidénai" sözcüğü gibi "historia" (tarih) sözcüğü de görmek anlamına gelen "id" kö- künden gelmektedir. Köken açısından "histor" görsel tanıktır, gören kişidir. Bu parçaya göre aşağıdaki yargılardan hangisine ulaşılabilir? A) Tarih yazımının temelinde görsel tanıklık vardır. B) Tarihî gerçeklikler hiçbir zaman olduğu gibi anla- tılmamıştır. C) Tarihi yapanlar ile yazanlar arasında çatışma ka- çınılmazdır. D) Tarihçilik "görmek" fiiliyle değil "bilmek" fiiliyle il- gilidir. E) Tarihçi, istese bile zamanın akışına karşı koyamaz. Y A

10. I. SÜLEYMAN: Eski Saray'daki adamlarımız pek yararlı, pek büyük bir iş gördüler doğrusu: Büyük Valide'nin bir cariyesi bu sa- bah Dilaşup Sultan'la görüşmüş. II. TURHAN: Şehzade Süleyman'ın annesiyle! Büyük Valide'nin ge- çen gün veliaht odasına uğraması bütün anlamını açığa vuruyor şimdi. III. SÜLEYMAN: Birden pek neşelenmiş Dilaşup Sultan, çevresindekilere yukarıdan bakmaya başlamış. IV. TURHAN (dalgın gezinirken kendi kendine): Eveet... (Derken Süleyman'a dönüp) "Haberler" demiş- tin. Başka? V. SÜLEYMAN (önce bir Mehmet'e bakıp duraklayarak): Helvacıbaşı Üveys Ağa bugün, akşama doğru, zehir şi- şesini taşa çalıp kaçmış saraydan. (Herkes irkilir.) Numaralanmış diyalogların hangisinde diğerlerinden daha fazla sifat tamlaması vardır? A) I B) II C) III D) IV E) V

2022-2023 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI SEÇ. T.D VE EDB. DERSİ 1. DÖNEM 2. YAZILI SORULARIDIR Martıların düşürdüğü tohumdan Filizlenmişti güzel kasabamız Yosun kokardı evleri Çarşıları midye kokardı Şiirin ilk iki dizesinde aşağıdaki söz sanatlarından hangisi vardır? A) Teşbih B) Mecaz-ı mürsel C) Hüsn-i talil D) Tezat E) Kinaye Aşağıdaki eserlerden hangisi Tanzimat dönemine ait değildir? A) Tarih-i Kadim B) Şair Evlenmesi C) intibah D) Harabat E) Letaif-i Rivayet Sen akşamlar kadar büyülü sıcak Rüyalarım kadar sade, güzeldin Baş başa uzandık günlerce ıslak Çimenlerinde yaz bahçelerinin Bu dörtlükteki uyak türü, aşağıdakilerden hangisidir? A) Cinasli uyak B) Yarım uyak C) D) Tam uyak D) Redifli uyak E) Tam uyak Hürüm derim, eskisinden daha hür Zincirle bağlansa da ayağım Şimdikinden daha ferah görünür Zindanın olsa bile durağım Bu dizelerdeki uyak örgüsü ve uyak türü, aşağıdakilerden hangisidir? A) Sarma uyak-zengin uyak B) Düz uyak-tam uyak C) Çapraz uyak-zengin uyak D) Çapraz uyak-tam uyak E) Sarma uyak-tam uyak Hakir olduysa millet, şânına noksan gelir sanma Yere düşmekle cevher, säkit olmaz kadr-ü kıymetten Yukarıdaki şiir hangi ölçü ile yazılmıştır? A) Hece B) Serbest C) Remel D) Sone E) Aruz Inandığı değerler uğruna fedakârlıktan çekinmeyen Namık Kemal; bu eseri kendi ilkeleri doğrultusunda, hükümetteki görevinden istifa ettikten sonra yazmıştır. Divan edebiyatına ait bir nazım şekliyle yazdığı bu şiirde mahlas kullanmamış, klasik kasidede bulunması gereken bölümlere (nesip, girizgah, tegazzül...) yer vermeyerek doğrudan konuya girmiştir: Görüp ahkâm-ı asrı münharif sidk u selâmetden Çekildik izzet ü ikbål ile bâb-ı Hükümet'den Yukarıda özellikleri verilen şiir aşağıdakilerden hangisidir? A) Cezmi B) Vaveyla C) Vatan yahut Silistre D) Hürriyet Kasidesi E) intibah 1.Ziya Gökalp II. Yahya Kemal IM. Faruk Nafiz Çamlıbel IV. Mehmet Akif Ersoy V. Ahmet Haşim Yukanda numaralanmış sanatçılar benimsedikleri şiir anlayışı yönüyle ikişerli eşleştirilirse hangisi dışta kalır? A). B) II. C) III. D) IV .E) V. Aşağıdakilerden hangisi makale türünde değildir? A) Edebiyat ve Hukuk B) Zemzeme C) Yeni Lisan D) Dekadanlar E) Şiir ve İnşa Aşağıdaki dizelerden hangisi öz (saf) şiir anlayışına uygun değildir? A) Suyu yakuta döndüren bu hazán Bizi gark eyliyor düşüncelere B) Bir gün deniz ölgündü. Bir oltayla balikta Kuşlar gibi yalnız, yapayalnızdım açıkta C) Ölüm åsüde bahar ülkesidir bir rinde; Gönlü her yerde buhurdan gibi yıllarca tüter D) Topu kırk elli kadar köylü serilmiş bayıra Bakıyor harmanın altındaki otsuz çayıra E) Suda yıldızların parıltısıdır Bu karanlıkta bazı bazı çakar Cenap Şahabettin için aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Şiirlerini Siyah İnciler adlı kitapta toplamıştır. B) Fransız sembolistlerin etkisindedir. C) Şiirin yanında nesir türünde de eserler vermiştir. D) Şiirlerinde ağır ve sanatlı bir dil kullanır. E) Şiirlerinde parnasizmin etkisiyle gerçekçi manzaralar çizer "Doğru konuşursan, gerçek ortaya çıkacak." Bu cümledeki altı çizili sözcüğün karşıtı aşağıdaki cümlelerin hangisinde vardır? A) Doğru insanlarla arkadaşlık yap. B) İki nokta arasından bir doğru geçer. C) Yalan söyleme, çok kızarım. D) Eğri yazın her yerde dikkat çekiyor. E) Söylediklerimi yanlış anlamışsın. "Sessizliğin yalnızca rüzgarın uğultusuyla bozulduğu akşam saatinde kum saati gözlerimin önünde beliriverdi." Bu cümlenin öğeleri ve öğelerinin dizilişi aşağıdakilerden hangisinde sırasıyla verilmiştir? A) Özne - Dolaylı Tümleç-Yüklem B) Zarf Tümleci - Dolaylı Tümleç-Yüklem C) Nesne-Özne - Dolaylı Tümleç-Yüklem D) Dolaylı Tümleç-özne-Zarf Tümleci - Yüklem E) Zarf Tümleci -Özne - Dolaylı Tümleç - Yüklem "Bir martı kuşu geldi, kamaranın penceresine kondu."Bu cümlenin özellikleri aşağıdakilerin hangisinde doğru sıralanmıştır? A) Bağlı cümle - isim cümlesi -kurallı cümle B) Sıralı cümle-fill cümlesi-devrik cümle C) Basit cümle-fill cümlesi-kurallı cümle D) Sıralı cümle-fiil cümlesi - kurallı cümle E) Bileşik cümle-fill cümlesi -kurallı cümle Aşağıda verilen cümlelerde eksik bırakılan yerlere istenen ögelere uygun sözcükler yerleştiriniz. Örnek: Başımı sallayarak onayladım.............(belirtili nesne) b- başını iki yana sallayarak gülümsedi. (özne) c-Yatak odasına gidip raftaki valizimi....... .çektim.( zarf tümleci) d- Kapının önünde oğullarını, torunlarını ve gelinlerini karşılayan babaannem, bir haftadır hiddetle çektiği tespihini...................... ..koydu (dolaylı tümleç) e-Dünyanın bana göre en düşünceli ve vefakar babası doğum günümde bana aldı.( belirtisiz nesne) f-O yıllarda (dolaylı tümleç) .mektuplar gönderiyor babam.

E # *** Çoktan S sd dan Siegfried dir Septried, genç yaşta macarala- atmakin bata satonomy terk ederek yollara den bir gençtir. Elindeki perine bir sopa ile köy köy. tentkent dolape. Bo destanda pagan inanclan de bir- andan ve töreleri de bulunur. Kral-sen- for we vassalligkisedes de söz edilir. Bunlar da desta- Bu destans ve ait olduğu milletin doğru ola- rak verildiği seçenek aşağıdakilerden hangisidir? A Kalevela-Fin & Abekingen-Alman Diyada ve Odyssela-Yunan Chanson de Roland-Fransiz 5. Anatlar yaşli bir kadınla gelin varmış. Kaynana, 0 e sert tarianndan çok korkarmus. Koyunlar otlat- daya getirmek onun on adeta geçid bir kurtulus Sermons 0 g de dyle yapmes, koyunlan önüne katıp Giatmaya gitmes Sorase burası derken koyunlan uygun