Edebiyat Nedir? Soruları

Ar 2. Kaç nesildir Dostoyevski'nin, Reşat Nuri'nin, Kafka'nın eserleriyle sarmaş dolaşız. Asırlar geçiyor, nesiller deği- vazgeçmiyor. Çünkü onlar soyuta kaçmadılar, görünen- şiyor, düşünceler farklılaşıyor... Fakat insanlık onlardan leri kimsenin görmediği şekilde ifade ettiler, bu sayede de yerlerini sağlamlaştırdılar. Asırlardır soluğu edebiyatın ensesinden eksilmeyen bu yazarlar, bizim gönül dünya- mızı süslemeye devam ediyor. Bu parçadaki altı çizili sözle söz konusu yazarlara yö- nelik anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Zaman içerisinde özgün bir üslup elde ettikleri B) Edebiyat dünyasında kalıcılığı yakalamış oldukları C) Yaşadıkları toplumun düşüncelerine tercüman olduk- ları D) Başka yazarlara yol gösterme özelliğine sahip olduk- ları E) Aradan yıllar geçtikçe değişime uğradıkları YKS-TYT 03

5. Osmanlıda 17. yüzyıl bilim, sanat ve edebiyatta çok verimli bir dönemdir. Edebiyatımız bu yüzyılda hem nazım hem de nesirde olgunlaşma dönemine girmiştir Kaside üstadı ---- birçok kaside şairini gölgede bırakmıştır. Divan edebiyatında görülen hikemî tarz, ----'nin öncülüğünde bu yüzyılda başlamıştır. Yine bu yüzyılda ---- denen yeni bir edebî akım geliştirilir. Bu parçada boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden hangisi sırasıyla getirilmelidir? A) Nabî - Nefi - Türki-i Basit B) Fuzuli - Bakî - Sebk-i Hindi C) Nefî- Bakî - Sebk-i Hindi D) Nabî - Fuzulî - Mahallileşme E) Nefî - Nabî - Sebk-i Hindi

DİL BİLGİSİ 1. "Dünya malı, dünyada kalır." atasözündeki altı çizili kelime grubu bir belirtisiz isim tamlaması ör- neğidir. Belirtisiz isim tamlamaları sadece tamlananın ek (-1, -i, -u, -ü) aldığı tamlamalardır. Buna göre aşağıdaki mânilerde geçen belirtisiz isim tamlamalarını bularak tamlamaların altını çiziniz. Kalenin ardı tandır Yandır Allah'ım yandır Beni güvercin eyle Yâr bahçesine kondur Anonim ŞİİR Gam dağıdır Güzeller gam dağıdır İnişim dert deresi Çıkışım gam dağıdır Anonim Gemi geldi durdu mu İskeleye vurdu mu Söyle ey seher yeli Yâr halimi sordu mu Anonim

5. Mors, iletişimin nokta ve kısa çizgi kullanılarak sağlandığı, soldan sağa okunan bir alfabedir. Aşağıda Türkçedeki ba harflerin Mors alfabesindeki karşılıkları verilmiştir. C) Aa Bb C c Dd Ee. Ff Gg Hh li A) .. 16665 SKLMNOPRS Jj LI Mm Pp Rr Ss. B) Tt Buna göre aşağıdakilerden hangisi "Deniz, Yeliz, Vediz, Filiz" isimlerinden herhangi birinin Mors alfabesine göre yazımı değildir? D) TAVYN UYAN V v Yy Zz

10. Aşk, ölüm, ayrılık gibi bireysel konuların yanı sıra toplumsal I olayların da işlendiği koşma nazım biçimi, Halk edebiyatında IV || ||| en çok kullanılan nazım şekli olmuştur. Bu nazım biçiminde 11'li hece ölçüsü kullanılır. V Bu parçadaki altı çizili sözlerin hangisinde bir yazım yanlışı vardır? A) I B) II C) III D) IV E) V

boo 2017700 25 Sadece anne ile babanın çalıştığı bir evde, annenin maaşı 2 katına çıktığında evin geliri %40 artmaktadır. Bunun yerine annenin maaşı sabit kalıp babanın maa- şi %25 azalsaydı, evin geliri yüzde kaç azalırdı? B) 12,5 C) 15 A) 10 D) 20 E) 25 ACIL MATEMATIK 12. Radar si miti 70 k rin %50 70 km/s Buna talama lasıdır A) 10

9. Tim Spector'un yaptığı deneyde, emülgatörler ve tatlandırıcılarla yapılan besin işleme yönteminin bağırsak mikrobiyomuna etkisi aşağıdakilerden hangisidir? A) Bakteri sayısında ani artışlar ve azalmalar görülmüştür. B) Bağırsak duvarı aşılarak iltihaplanmaya sebep olmuştur. C) Sindirim için tedavi edici maddeye ihtiyaç duyulmuştur. D) Vücut, işlenmemiş gıdalara daha kısa sürede reaksiyon vermiştir. E) Bakteriler, doğal besinlere de tepki göstermeye başlamıştır.

5. Bir öyküyü okuyanla, onun oyunlaştırılmış biçimini izleyen kişi arasındaki fark nedir? İzleyen, gördüklerini dolay- sız olarak yaşamaktadır Başka deyişle sahnede ortaya konan hazır bir dünya vardır İzleyici tüm duygularını hare- kete geçirerek bu dūünyayı algılar Okuyan ise okuduklarını kendi düşünce ve düş süzgecinden geçirerek kafasında canlandırır. laim 11 Soğuk bir İstanbul sabahı... Gökyüzünde bulut kaynıyor, yağmur yağdı yağacak. Biz yola koyuluyoruz! Yarım saat sürecek yolculuğumuzu, Maltepe'nin bildik sokaklarından geçerek bir an önce bitirme telaşındayız. Sokaklar, işe yetişmek için koşuşanlarla dolu. İnsanlar, rayların üzerin- de sağa sola bakarak hızlı adımlarla geçiyor. Bir banliyo treni Gebze yönüne doğru gürültüyle yol alıyor. Bu iki parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdaki değerlendirmelerden hangisi yapılabilir? A) Her iki parçada da olaylar devinim hâlinde okuyucuya sunulmuştur. B) 1. parça tartışmacı, ikinci parça öyküleyici anlatımla oluşturulmuştur. C) Her iki parçada da bir düşünce ortaya atılmış ve kanıt- lanmaya çalışılmıştır. D) I. parçada örneklemeye, II. parçada kişileştirmeye yer verilmiştir. Sarp kayalıklardan 7. E) Her iki parçada da farklı duyulara ait ayrıntılara yer verilmiştir.

12. (1) Evet, San Markus Meydanı Avrupa'nın en geniş mey- danı olabilir. (II) Ama buna rağmen meydan, oldukça kalabalık, işıklı ve renkli; güvercinlerle dolu. (III) De- niz bir yanda, eski çağlardan kalma yapılar bir yan- da... (IV) Rıhtımın karşısında kubbelerle süslü ve önü insan kaynayan San Giorgio Kilisesi görünüyor. (V) Bu manzara bazılarının hoşuna gitmeyebilir ama bence mutlaka görülmesi gereken yerlerden biri. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde "ola- sılık" anlamı vardır? A) I B) II C) III D) IV E) V

Bu kedi, tahta masanın üstüne çıkmış, köpeğime durmadan homurdanacak mı? Sandalyenin üstündeki vişneçürüğü rengindeki delik çoraplar... Asmanın yaprakları daha yemyeşil. Bizim bahçedeki kurudu bile. Deniz, Bozburun'a doğru başını almış gidiyor. Uzaklarda görünen, Istanbul'un neresi kim bilir? Sesler neden gelmiyor? Ben niye anlamıyorum? Anlatım Tekniği / Teknikleri:........Aus-6sserre

34. Klasik Sark edebiyatının esas temalarından biri kavuş- maktır. q Bu cümlenin öznesini oluşturan öbek ile, I. İnsanın yalnızlığı, büyük edebiyatın önemli bir konu- sudur. II. Büyük edebiyat, bu konuyu devamlı ele alır. III. Çünkü edebiyatın en büyük konusu insanın iç dün- yasıdır. cümlelerinden hangilerinin öbeği özdeştir? B) I ve II AYYalnız I D) II ve III 21.11. C) I ve III I, II ve II www.biregi 36. Di le ilis le di de Bu ba A B)

Yanıt Yayınları 25. Orhan Veli ve arkadaşları, Garip isimli ortak kitabın ön sö- zünde geleneği eleştirerek kendi şiir anlayışlarını açıklamış- lardır. Onlara göre, gelenek, şiiri konuşma dilinden ayırmış- tir. Vezin ve kafiyeyi şiirin temel unsurları olarak görmüştür. Oysa vezin ve kafiye sadece şiirin ezberlenmesi için yardım- cı olan ögelerdir, estetik bir değer taşımaz, bu yüzden ge- reksizdir. Gelenek, söz sanatlarını yüceltmiştir. Bugüne ka- dar yüzlerce şair binlerce teşbih yapmıştır. Bundan sonra yapılmaması, şiire hiçbir şey kaybettirmez. Gelenek, şiiri seç- kinlerin sesi olarak kullanmıştır. Şiir hep egemen sınıfa ses- lenmiş, onu anlatmıştır. Yeni şiirin dayanacağı zevk, azınlığı oluşturan bu seçkin sımfin değil, çoğunluğu oluşturan hal- kın zevki olacaktır. Bütün bunların yanında her sanat dalının kendine özgü özellikleri ve ifade araçları vardır. Şiirde mü- zik ve resme öykünmek zayıf sanatçıların işidir. Şiiri şiir ya- pan, yalnızca edasındaki özelliktir ve o da manaya aittir. Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi Orhan Veli ve arkadaşlarının şiir anlayışına uymaz? A) Konuşma dilini kullanmak B) Sıradan insanları anlatmak C) Söz sanatlarından uzak durmak D) Güzel sanatlardan yararlanmak E Ölçü ve kafiyeden vazgeçmek

6. sinmek: İçine işlemek • ağır: Duygusal yoğunluk • dağılmak: Tesiri kaybolmak Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "sinmek, ağır, dağılmak" sözcükleri belirtilen anlamlarını karşılayacak şekilde kullanılmıştır? A) Ağır hareketlerle yanımıza geldi ve karakterine sinmiş olan meraklılıkla şunu dedi: "Bu insanlar nereye dağıldı, az önce herkes buradaydı." B) İlk saniyelerde ağır bir temponun sindiği oyun giderek hızlanıyor, dikkati dağılmaya başlayan izleyicileri yeniden sahneye çekiyordu. C) Rüzgâr vasıtasıyla salona dağılan ağır lavanta kokusu mobilyalara bile sinmişti, bu mis gibi kokan ortamda biraz daha kalmak isterdim. D) Peş peşe aldığımız ağır mağlubiyetler ve her birimize sinen yılgınlık, kadronun ertesi sezon dağılmasına yol açtı. E) Kitabın ilk bölümüne sinen ağır karamsarlık, ilerleyen bölümlerde dağılıyor ve okuyucuya tam bir edebiyat şöleni yaşatıyor.

24 ÖRNEK SORU Aşağıdakilerin hangisinde soru ve cevap cümlelerinde tü- müyle özdeş özellikte tamlamalar kullanılmıştır? A) - Bu filmin konusu neymiş ki? - Resim sanatında öne çıkan bir sanatçı anlatılıyor. B) - Hâlâ müdür yardımcılığı mı yapıyorsun? 1 - Evet ama bu ayın sonunda müdür oluyorum. C) Emeklerinin karşılığını alabildin mi bari? - Maalesef, mahkeme süreci devam ediyor. D) - İşin bu yönünü düşünmüş müydün? -Kimin aklına bu kadarı gelirdi ki... E) - Senin kalbini kırdım, beni affedebilecek misin? - Neyse artık, eski günlerin hatrı var.

6. (1) Şehir Mektupları, ünlü gazeteci-yazar Ahmet Rasim'in eseridir. (II) Çoğunluğu 1897-1899 yılları arasında kaleme alınmış fıkra, sohbet, deneme karışımı bu mektuplar, Ahmet Bey'e yazar kimliğini kazandırırken, edebiyatımızda o zamana kadar rastlanmamış bir tarzın da ilk örneğini oluşturmuştur. (III) Şehir Mektuplari başlığıyla yayımlanan bu yazılar Ahmet Rasim'in uzun yıllar "Şehir mektupçusu" olarak anılmasını sağlamıştır. (IV) Mektupçu, Osmanlı bürokrasi geleneğinde dairelerin yazı işlerini yöneten kişilere verilen addır. (V) Mektupçuluk geleneğiyle yazılan eserler Ahmet Rasim'den günümüze kadar devam etmiştir. Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır?

2008 11. Aşağıdakilerin hangisinde Dede Korkut Hikâyeleri ile ilgili bilgi yanlışı vardır? A) Hikâyelerdeki hayat tarzı yerleşik yaşamdır, Oğuzların tek uğraşları tarımdır. B) Hikâyelerde eski Türk yaşayışından izler olduğu gibi yeni yaşam tarzının izlerini de görürüz. C) Anneye çok değer verilir, Oğuzlara göre “Ana hakkı, Tanrı hakkıdır." D) Hikâyelerde Oğuzlar Müslümandırlar, ancak din kuv- vetli bir unsur olarak görülmez. E) Dede Korkut, Oğuzların akıl hocasıdır; o Oğuz kavmi- nin sorunlarını çözer, yeni doğan çocuklara ad verir, evlenmek isteyenleri evlendirir. 42061