Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Hikâye ve Yapı Unsurları Soruları

ESEN YAYINLARI
11. Hikâye ile romanın karşılaştırıldığı aşağıdaki
yargılardan hangisi yanlıştır?
A) Hikâye genellikle tek bir olay üzerine kurulur-
ken roman bir olaylar zincirini anlatır.
B) Hikâyede romanda olduğu kadar kalabalık bir
kişi kadrosu yoktur.
C) Roman birinci kişili anlatıma, hikâye üçüncü
kişili anlatıma dayanır.
D) Hikâyede kahraman belli bir yönüyle vurgula-
nırken roman kişileri çok boyutlu olarak verilir.
Romanda çevre betimlemelerinde en kü-
çük ayrıntılara bile inilir; hikâyede ayrıntıların
seçimi önem kazanır.
E)
Lise Türkçe
Hikâye ve Yapı Unsurları
ESEN YAYINLARI 11. Hikâye ile romanın karşılaştırıldığı aşağıdaki yargılardan hangisi yanlıştır? A) Hikâye genellikle tek bir olay üzerine kurulur- ken roman bir olaylar zincirini anlatır. B) Hikâyede romanda olduğu kadar kalabalık bir kişi kadrosu yoktur. C) Roman birinci kişili anlatıma, hikâye üçüncü kişili anlatıma dayanır. D) Hikâyede kahraman belli bir yönüyle vurgula- nırken roman kişileri çok boyutlu olarak verilir. Romanda çevre betimlemelerinde en kü- çük ayrıntılara bile inilir; hikâyede ayrıntıların seçimi önem kazanır. E)
12. Olayın başat öğe olduğu
öykü türünün ilk us-
tası Batı'da Maupassant, bizde ---- sayılır. ---- öy-
küsüne ise Batı'da
bizde Memduh Şev-
ket Esendal öncülük etmiştir.
….
----
Bu parçadaki boşluklara aşağıdakilerden han-
gisi sırasıyla getirilmelidir?
A) modern Halit Ziya Uşaklıgil - Atmosfer -
Balzac
B) klasik - Ömer Seyfettin - Durum - Çehov
C) gerçekçi - Sait Faik - Kesit - Tolstoy
D) romantik - Ahmet Mithat Efendi - Kesit - Dic-
kens
E) gerçekçi - Ömer Seyfettin - Durum - Flau-
bert
CamScanner ile tarandı
Lise Türkçe
Hikâye ve Yapı Unsurları
12. Olayın başat öğe olduğu öykü türünün ilk us- tası Batı'da Maupassant, bizde ---- sayılır. ---- öy- küsüne ise Batı'da bizde Memduh Şev- ket Esendal öncülük etmiştir. …. ---- Bu parçadaki boşluklara aşağıdakilerden han- gisi sırasıyla getirilmelidir? A) modern Halit Ziya Uşaklıgil - Atmosfer - Balzac B) klasik - Ömer Seyfettin - Durum - Çehov C) gerçekçi - Sait Faik - Kesit - Tolstoy D) romantik - Ahmet Mithat Efendi - Kesit - Dic- kens E) gerçekçi - Ömer Seyfettin - Durum - Flau- bert CamScanner ile tarandı
Gelişen Metinler
1. I. Hikaye, romandan daha kısadır.
II. Hikayede genellikle tek olay bulunmasına
karşın romanda birbirine bağlı olaylar zinciri
vardır.
III. Hikayede kahramanların tanıtımında ayrın-
tıya girilir, romanda kişi sayısı fazla olduğur
için ayrıntıya girilmez.
IV. Hikayede olayın geçtiği yer sınırlıdır, roman-
da olayın geçtiği çevre geniştir ve ayrıntıl
olarak anlatılır.
V. Hikayeler kısa olduğu için anlatım yalın, an-
laşılır ve özlüdür; romanlarda ise anlatım
daha ağır ve sanatlıdır.
Hikaye ve romana alt yukarıdaki karşılaştır-
malardan hangisinde bir bilgi yanlışı vardır?
A) I
C) III
B) II
D) IV E) IV
DAHİRDAVS
4.
5.
Lise Türkçe
Hikâye ve Yapı Unsurları
Gelişen Metinler 1. I. Hikaye, romandan daha kısadır. II. Hikayede genellikle tek olay bulunmasına karşın romanda birbirine bağlı olaylar zinciri vardır. III. Hikayede kahramanların tanıtımında ayrın- tıya girilir, romanda kişi sayısı fazla olduğur için ayrıntıya girilmez. IV. Hikayede olayın geçtiği yer sınırlıdır, roman- da olayın geçtiği çevre geniştir ve ayrıntıl olarak anlatılır. V. Hikayeler kısa olduğu için anlatım yalın, an- laşılır ve özlüdür; romanlarda ise anlatım daha ağır ve sanatlıdır. Hikaye ve romana alt yukarıdaki karşılaştır- malardan hangisinde bir bilgi yanlışı vardır? A) I C) III B) II D) IV E) IV DAHİRDAVS 4. 5.
23. Fikir ve Sanatta Hareket dergisinde yayımladığı desen
ve hikâyelerle sanat hayatına atılmıştır. Son dönem Türk
edebiyatının en önemli hikâyecilerinden biridir. Hikâyele-
rindeki tematik açılımlar, yeni biçim ve üslup denemele-
ri ile şimdiden Türk edebiyatı tarihinde hak ettiği yeri al-
dığı söylenebilir. Daha önce klasik Şark üslubundan ha-
reketle hikâyeler yazan sanatçı, 2000 yılında yayımladığı
Uzun Hikâye adlı eseriyle "uzun hikâye" dönemine girmiş
ve art arda uzun hikâyeler yayımlamıştır. Ortadaki Adam,
Gönül İşi, Yokuşa Akan Sular, Yoksulluk İçimizde, Ya Ta-
hammül Ya Sefer, Beyhude Ömrüm, Tahir Sami Bey'in
Özel Hayatı, Trende Bir Keman eserlerinden bazılarıdır.
Domnu
Bu parçada hakkında bilgi verilen yazar aşağıdaki-
lerden hangisidir?
A) Nezihe Meriç B) Sevinç Çokum C) Oktay Akbal
D) Rasim Özdeneren E) Mustafa Kutlu
Üçgen AKADEMI
9
25
Lise Türkçe
Hikâye ve Yapı Unsurları
23. Fikir ve Sanatta Hareket dergisinde yayımladığı desen ve hikâyelerle sanat hayatına atılmıştır. Son dönem Türk edebiyatının en önemli hikâyecilerinden biridir. Hikâyele- rindeki tematik açılımlar, yeni biçim ve üslup denemele- ri ile şimdiden Türk edebiyatı tarihinde hak ettiği yeri al- dığı söylenebilir. Daha önce klasik Şark üslubundan ha- reketle hikâyeler yazan sanatçı, 2000 yılında yayımladığı Uzun Hikâye adlı eseriyle "uzun hikâye" dönemine girmiş ve art arda uzun hikâyeler yayımlamıştır. Ortadaki Adam, Gönül İşi, Yokuşa Akan Sular, Yoksulluk İçimizde, Ya Ta- hammül Ya Sefer, Beyhude Ömrüm, Tahir Sami Bey'in Özel Hayatı, Trende Bir Keman eserlerinden bazılarıdır. Domnu Bu parçada hakkında bilgi verilen yazar aşağıdaki- lerden hangisidir? A) Nezihe Meriç B) Sevinç Çokum C) Oktay Akbal D) Rasim Özdeneren E) Mustafa Kutlu Üçgen AKADEMI 9 25
14. Yıllar önce Bodrum; oklu kirpilerin, Anadolu leoparının,
karakulak ve yaban kedisinin özgürce dolaştığı, sandal
ormanların bulunduğu, makinin en güzel örneklerin
görebileceğimiz bir coğrafyaydı. Tıpkı Anadolu'muz gibi üç
yanı denizin güzel suları ile kucaklanan bu yarımada, irili
ufaklı otuz kadar adacıkla çevreleniyordu. Akdeniz
fokunun sakince yüzdugu plajlar ve mağaralar vardı.
Üzerinde ilk fidanı Kos Adası'ndan getirilmiş mandalina
bahçeleri, çoğu Romalılar tarafından aşılanmış zeytinlikler
uzanıyordu. Asırlık ağaçların burgu burgu kıvrılan
gövdeleri arasında sincaplar birinden digerine sevinçle
zıplıyordu.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi
yoktur?
A) Betimleme
D
Bykarnasuma by Kişileştirme
E) Açıklama
D) Tartışma
Lise Türkçe
Hikâye ve Yapı Unsurları
14. Yıllar önce Bodrum; oklu kirpilerin, Anadolu leoparının, karakulak ve yaban kedisinin özgürce dolaştığı, sandal ormanların bulunduğu, makinin en güzel örneklerin görebileceğimiz bir coğrafyaydı. Tıpkı Anadolu'muz gibi üç yanı denizin güzel suları ile kucaklanan bu yarımada, irili ufaklı otuz kadar adacıkla çevreleniyordu. Akdeniz fokunun sakince yüzdugu plajlar ve mağaralar vardı. Üzerinde ilk fidanı Kos Adası'ndan getirilmiş mandalina bahçeleri, çoğu Romalılar tarafından aşılanmış zeytinlikler uzanıyordu. Asırlık ağaçların burgu burgu kıvrılan gövdeleri arasında sincaplar birinden digerine sevinçle zıplıyordu. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur? A) Betimleme D Bykarnasuma by Kişileştirme E) Açıklama D) Tartışma
çekilen filme
i bence sanata da
erdikleri parayla yalnız
ni değil, beni de
anıyorlardı. Film büyük
de bu şirketi protesto
imi alamamıştım.
rden hangisidir?
kal E) Talip Apaydın
türünde eser veren yazarla-
erçekliği, köyden kente gö-çenleri,
rdiği yabancılaşmayı, bu durumu
dile getirmiştir. Eserlerindeki
cu gerçekçi bir bakış açısıyla birlikte
ştır. Yazarın eserlerinden bazıları
e Dersleri, Berci Kristin Çöp
8) Çarşamba akşamı iki günlük bir uykusuzluktan sonra ya
uyanmak da denemezdi buna. Olup bitenleri ve aklından
uykudan Galip perşembe sabahına doğru uyandı, ama tam
geçenleri, çok sonraları, yeniden bir bir anlamaya çalıştığı
günlerde hatırlayacağı gibi, yataktan kalktığı sabahın dördü ile
sabah ezanını dinleyip yeniden uykuya yattığı yedisi arasındaki
sürede, Celal'in yazılarında sık sık sözünü ettiği "uykuyla
uyanıklık arasındaki efsane ülkenin harikaları" arasındaydı.
Bu parçayla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?
A) Zaman belirgindir.
B) Kişiler gerçeklikten uzaktır.
C) Mekân, ayrıntılarıyla verilmiştir.
D) Kahraman bakış açısıyla yazılmıştır.
E) Olaylar bir devinim içinde verilmiştir.
bilgilerden
Lise Türkçe
Hikâye ve Yapı Unsurları
çekilen filme i bence sanata da erdikleri parayla yalnız ni değil, beni de anıyorlardı. Film büyük de bu şirketi protesto imi alamamıştım. rden hangisidir? kal E) Talip Apaydın türünde eser veren yazarla- erçekliği, köyden kente gö-çenleri, rdiği yabancılaşmayı, bu durumu dile getirmiştir. Eserlerindeki cu gerçekçi bir bakış açısıyla birlikte ştır. Yazarın eserlerinden bazıları e Dersleri, Berci Kristin Çöp 8) Çarşamba akşamı iki günlük bir uykusuzluktan sonra ya uyanmak da denemezdi buna. Olup bitenleri ve aklından uykudan Galip perşembe sabahına doğru uyandı, ama tam geçenleri, çok sonraları, yeniden bir bir anlamaya çalıştığı günlerde hatırlayacağı gibi, yataktan kalktığı sabahın dördü ile sabah ezanını dinleyip yeniden uykuya yattığı yedisi arasındaki sürede, Celal'in yazılarında sık sık sözünü ettiği "uykuyla uyanıklık arasındaki efsane ülkenin harikaları" arasındaydı. Bu parçayla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) Zaman belirgindir. B) Kişiler gerçeklikten uzaktır. C) Mekân, ayrıntılarıyla verilmiştir. D) Kahraman bakış açısıyla yazılmıştır. E) Olaylar bir devinim içinde verilmiştir. bilgilerden
20 Senden istenen sürede çöz.
9 Demokritos, gülerek çıkarmış her sabah evinden, bu yüzden on
taigne, "Elbette gülmek ağlamaktan yeğdir." diyor ama burad
işin tersine döndüğünü de söylüyor. Ilk bakışta gülen insanı iyi
nüne, ona da bu yüzden "ağlayan filozof" adını takmışlar. Mon
llen filozof" derlermiş; Herakleitos ise ağlayarak başlarmış
ser, ağlayani karamsar saymak doğru gibi görünüyorsa da yuka
sanlıktan umudunu kesmişti, bu yüzden de işi gülmeye vurmuş
nda adı geçen "gülen filozof" gerçekte karamsar bir filozoftu
yeceğini söyleyin durmadan, gülüp geçilir sizin bu iyimserliğin
tu böylece "Siz insanoğluna güvenin bakalım, insanlığın ilerle
da iyimser olduğu için "Neden hâlâ bu kötülük, bu gerilik, bu dar
ze." demek istiyordu. Herakleitos ise insan ve toplum konusun
kafalılık!" dermiş gibi ağlıyordu, inandığı değişimin geciktiğine
üzülüyordu anlaşılan.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur?
Düşünceleri aluntılarla pekiştirme
Birinci kişili anlatıma yer verme
Mecazlı söyleyişe yer verme
Öznel düşüncelere başvurma
Karşıtlıklardan
yararlanma
2
b
12
kau
Lise Türkçe
Hikâye ve Yapı Unsurları
20 Senden istenen sürede çöz. 9 Demokritos, gülerek çıkarmış her sabah evinden, bu yüzden on taigne, "Elbette gülmek ağlamaktan yeğdir." diyor ama burad işin tersine döndüğünü de söylüyor. Ilk bakışta gülen insanı iyi nüne, ona da bu yüzden "ağlayan filozof" adını takmışlar. Mon llen filozof" derlermiş; Herakleitos ise ağlayarak başlarmış ser, ağlayani karamsar saymak doğru gibi görünüyorsa da yuka sanlıktan umudunu kesmişti, bu yüzden de işi gülmeye vurmuş nda adı geçen "gülen filozof" gerçekte karamsar bir filozoftu yeceğini söyleyin durmadan, gülüp geçilir sizin bu iyimserliğin tu böylece "Siz insanoğluna güvenin bakalım, insanlığın ilerle da iyimser olduğu için "Neden hâlâ bu kötülük, bu gerilik, bu dar ze." demek istiyordu. Herakleitos ise insan ve toplum konusun kafalılık!" dermiş gibi ağlıyordu, inandığı değişimin geciktiğine üzülüyordu anlaşılan. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur? Düşünceleri aluntılarla pekiştirme Birinci kişili anlatıma yer verme Mecazlı söyleyişe yer verme Öznel düşüncelere başvurma Karşıtlıklardan yararlanma 2 b 12 kau
3. Aşağıdakilerden
hangisinde anlatım ilahi bakış açısı
ile yapılmamıştır?
A) Sağ kulağı üç dikişle tutturulmuş, dudağı patlamış, şiş-
miş olan Metin; kolunun biri askida, kafası bantla sarılı
olan da Salih idi. Müdüriyetin daktilo sesinden başka ses
duyulmayan basık tavanlı odasında kavganın içinde duy-
dukları korkunun on mislini hissediyordu.
B
Genç kadın, bebeğin güzelliği karşısında büyülenmiş
gibiydi. Kıvırcık sarı saçları, iri mavi gözleri, kalkık bir
burun ve küçük kırmızı dudaklarıyla bir kartpostali an-
dıran bebek, kadının şimdiye kadar gördüğü en cana
yakın kız çocuğuydu.
C) Burnu bir karış havada, gözü yükseklerdeydi onu
sevdiğinde. Hele hele aşkın yerden yere vurup nasıl
kırmıştı kalbini zalim. Dudaklarından dökülen acı söz-
leri öyle ki bugün bile unutamadı. Ne tebessümdü o,
zehirden beter.
D) İskoçya'da yoksul mu yoksul bir çiftçi yaşardı. Fla-
ming'di adı. Günlerden bir gün tarlada çalışırken bir
çığlık duydu. Hemen sesin geldiği yere koştu. Bir de
baktı ki beline kadar bataklığa batmış bir çocuk, kur-
tulmak için çırpınıp duruyor. Çocuğu gördüğünde çok
korkmuştu. Kendisini kaçıracaklar duygusuyla alnın-
dan terler boşalıyordu.
E) Henüz on sekiz yaşındaydı ama hayatının sonunday-
dı. Tedavisi mümkün olmayan ölümcül bir hastalığa ya-
kalanmıştı. Kahır içinde başkalarını suçlu bularak eve
kapatmıştı kendini. Sokağa çıkmıyordu. Annesi, bir de
kendisi. O kadardı bütün hayatı... Bir gün fena hâlde
sıkıldı, dayanamadı, attı kendini sokağa...
Lise Türkçe
Hikâye ve Yapı Unsurları
3. Aşağıdakilerden hangisinde anlatım ilahi bakış açısı ile yapılmamıştır? A) Sağ kulağı üç dikişle tutturulmuş, dudağı patlamış, şiş- miş olan Metin; kolunun biri askida, kafası bantla sarılı olan da Salih idi. Müdüriyetin daktilo sesinden başka ses duyulmayan basık tavanlı odasında kavganın içinde duy- dukları korkunun on mislini hissediyordu. B Genç kadın, bebeğin güzelliği karşısında büyülenmiş gibiydi. Kıvırcık sarı saçları, iri mavi gözleri, kalkık bir burun ve küçük kırmızı dudaklarıyla bir kartpostali an- dıran bebek, kadının şimdiye kadar gördüğü en cana yakın kız çocuğuydu. C) Burnu bir karış havada, gözü yükseklerdeydi onu sevdiğinde. Hele hele aşkın yerden yere vurup nasıl kırmıştı kalbini zalim. Dudaklarından dökülen acı söz- leri öyle ki bugün bile unutamadı. Ne tebessümdü o, zehirden beter. D) İskoçya'da yoksul mu yoksul bir çiftçi yaşardı. Fla- ming'di adı. Günlerden bir gün tarlada çalışırken bir çığlık duydu. Hemen sesin geldiği yere koştu. Bir de baktı ki beline kadar bataklığa batmış bir çocuk, kur- tulmak için çırpınıp duruyor. Çocuğu gördüğünde çok korkmuştu. Kendisini kaçıracaklar duygusuyla alnın- dan terler boşalıyordu. E) Henüz on sekiz yaşındaydı ama hayatının sonunday- dı. Tedavisi mümkün olmayan ölümcül bir hastalığa ya- kalanmıştı. Kahır içinde başkalarını suçlu bularak eve kapatmıştı kendini. Sokağa çıkmıyordu. Annesi, bir de kendisi. O kadardı bütün hayatı... Bir gün fena hâlde sıkıldı, dayanamadı, attı kendini sokağa...
9. Sınıf Deneme Sınavı (03
17. Bu hikayecilik geleneğinde, anlatılanlar bir olaya
dayanmaz ve genellikle günlük hayattan bir
kesit içerir. Serim, düğüm, çözüm bölümlerinin
bulunmadığı bu hikayelerde iç konuşmalara sıkça
yer verilir. Böylece yazarın okuyucuya anlatmak
istedikleri, kahramanın kendi ağzından aktarılmış
olur. Kişilerin psikolojileri, onların kişiliklerini
etkileyen çevrelerin tanıtımı, içinde bulundukları
ortam ayrıntılarıyla verilir.
Aşağıdaki yazarlardan hangisinin bu parçada
sözü edilen hikâyecilik anlayışına uygun
eserler verdiği söylenemez?
d-m
hibsenusi
A) Memduh Şevket Esendal
✓
B) Sait Faik Abasıyanık
o
Ömer Seyfettin
A
ox/
D) Anton Çehov
E Tarık Buğra
19. F
Kafa Dengi
20
Lise Türkçe
Hikâye ve Yapı Unsurları
9. Sınıf Deneme Sınavı (03 17. Bu hikayecilik geleneğinde, anlatılanlar bir olaya dayanmaz ve genellikle günlük hayattan bir kesit içerir. Serim, düğüm, çözüm bölümlerinin bulunmadığı bu hikayelerde iç konuşmalara sıkça yer verilir. Böylece yazarın okuyucuya anlatmak istedikleri, kahramanın kendi ağzından aktarılmış olur. Kişilerin psikolojileri, onların kişiliklerini etkileyen çevrelerin tanıtımı, içinde bulundukları ortam ayrıntılarıyla verilir. Aşağıdaki yazarlardan hangisinin bu parçada sözü edilen hikâyecilik anlayışına uygun eserler verdiği söylenemez? d-m hibsenusi A) Memduh Şevket Esendal ✓ B) Sait Faik Abasıyanık o Ömer Seyfettin A ox/ D) Anton Çehov E Tarık Buğra 19. F Kafa Dengi 20
DENEME 3
12. Olmuş ya da olması muhtemel olayın kişi, yer ve zaman gös-
terilerek anlatıldığı kısa yazılara öykü denir. Beş çeşit öykü
|
11
vardır. Olay öyküsü, kurucusu Mauppasant olduğu için bu
|||
IV
isim ile de anılmaktadır. Türk edebiyatında Ömer Seyfettin bu
V
tür ile anılmaktadır.
Yukarıdaki parçada altı çizili ifadelerin hangisinde bir yan
lışlık vardır?
A) I
B) II
C) III
D) IV
E) V
Lise Türkçe
Hikâye ve Yapı Unsurları
DENEME 3 12. Olmuş ya da olması muhtemel olayın kişi, yer ve zaman gös- terilerek anlatıldığı kısa yazılara öykü denir. Beş çeşit öykü | 11 vardır. Olay öyküsü, kurucusu Mauppasant olduğu için bu ||| IV isim ile de anılmaktadır. Türk edebiyatında Ömer Seyfettin bu V tür ile anılmaktadır. Yukarıdaki parçada altı çizili ifadelerin hangisinde bir yan lışlık vardır? A) I B) II C) III D) IV E) V
Güneş doğunca genç kız, dağlık yerler, parlak buzullar
ve kayalıklar gördü. Aralarında kat kat galerilerle çevrili,
çok büyük bir saray vardı. Bu binanın çevresi palmiye
ağaçları, değirmen taşı büyüklüğünde çiçeklerle kap-
lıydı Hayretler içinde kalan genç kız kuğulara, gidecek-
leri memleketin orası olup olmadığını sordu. Ama on-
lar, hayır der gibi başlarını salladılar. Çünkü orası ünlü
bir perinin görkemli sarayıydı. Her an, her dakika deği-
şen ve içinde kimsenin oturmadığı buluttan bir saray...
Genç kız, sarayı şaşkın şaşkın seyrederken dağlar, or-
manlar birden kayboldu, onların yerlerini, yüksek ku-
leli, sivri kemerli, pencereli binalar aldı.
Bu metinle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söy-
lenemez?
VAGözlemler yansıtılmıştır.
BÖyküleyici bir yol izlenmiştir.
şileştirmeye başvurulmuştur.
Olağanüstü ögeler içermektedir.
Kahraman anlatıcının bakış açısıyla yazılmıştır.
Lise Türkçe
Hikâye ve Yapı Unsurları
Güneş doğunca genç kız, dağlık yerler, parlak buzullar ve kayalıklar gördü. Aralarında kat kat galerilerle çevrili, çok büyük bir saray vardı. Bu binanın çevresi palmiye ağaçları, değirmen taşı büyüklüğünde çiçeklerle kap- lıydı Hayretler içinde kalan genç kız kuğulara, gidecek- leri memleketin orası olup olmadığını sordu. Ama on- lar, hayır der gibi başlarını salladılar. Çünkü orası ünlü bir perinin görkemli sarayıydı. Her an, her dakika deği- şen ve içinde kimsenin oturmadığı buluttan bir saray... Genç kız, sarayı şaşkın şaşkın seyrederken dağlar, or- manlar birden kayboldu, onların yerlerini, yüksek ku- leli, sivri kemerli, pencereli binalar aldı. Bu metinle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söy- lenemez? VAGözlemler yansıtılmıştır. BÖyküleyici bir yol izlenmiştir. şileştirmeye başvurulmuştur. Olağanüstü ögeler içermektedir. Kahraman anlatıcının bakış açısıyla yazılmıştır.
31. Memduh Şevket Esendal, hikayeciliği bir hizmet için yap-
tığını şu cümlelerle ifade eder: "Hikayeciler, yurdun içli,
duygulu evlatlarıdır. Nasıl bir yurt özlediklerini söylerler.
Kendilerine dokunan hadiseleri ortaya dökerler. Yaşamın
manasını anlatırlar."
Bu parçadan yola çıkarak Esendal ve hikayeciler hak-
kinda,
I. Hikayeciler ülkenin ahvalini işlemekten geri durmazlar.
II. Hikayeciler, konularını halkın gönlüne dokunan
hadiselerden alırlar.
III. Sadece hikaye türünde yazılar kaleme alırlar
yargılarından hangilerine ulaşılabilir?
A) Yalnız I
BYYalnız II
D) I ve II
t
E) Il vell
C) Yalnız III
Lise Türkçe
Hikâye ve Yapı Unsurları
31. Memduh Şevket Esendal, hikayeciliği bir hizmet için yap- tığını şu cümlelerle ifade eder: "Hikayeciler, yurdun içli, duygulu evlatlarıdır. Nasıl bir yurt özlediklerini söylerler. Kendilerine dokunan hadiseleri ortaya dökerler. Yaşamın manasını anlatırlar." Bu parçadan yola çıkarak Esendal ve hikayeciler hak- kinda, I. Hikayeciler ülkenin ahvalini işlemekten geri durmazlar. II. Hikayeciler, konularını halkın gönlüne dokunan hadiselerden alırlar. III. Sadece hikaye türünde yazılar kaleme alırlar yargılarından hangilerine ulaşılabilir? A) Yalnız I BYYalnız II D) I ve II t E) Il vell C) Yalnız III
Bu parçada sözü edilen sanatçı ve önemli eseri aşağı-
dakilerden hangisidir?
A) Nâbî - Hayriyye
B Nef'i - Siham- Kazá
Sehi Bey - Heşt Behişt Tere
D) Fuzuli - Hadikatü's Süeda
E) Azmizâde Hâleti - Sakiname
60
MA
Semakan
10. 17. yüzyılda yaşayan şair, eserlerinde devrin sosyal ve B
ahlaki bozukluklarını eleştirmiş; din, ahlak ve töreyle ilgili ş
nasihatlar vermiştir. Devrine göre sade bir dil kullanan A
sanatçı, düşüncenin ağır bastığı bir şiir anlayışı ortaya
koymuştur. Dildeki hâkimiyeti, nazım tekniğindeki ustalığı, N
filozofça fikirler ortaya atmasıyla zamanında şiire yenilikler A
getirmiştir. Divan edebiyatında hikemî ya da hâkimâne şiir
anlayışı onunla gelişmiştir.
1
Lise Türkçe
Hikâye ve Yapı Unsurları
Bu parçada sözü edilen sanatçı ve önemli eseri aşağı- dakilerden hangisidir? A) Nâbî - Hayriyye B Nef'i - Siham- Kazá Sehi Bey - Heşt Behişt Tere D) Fuzuli - Hadikatü's Süeda E) Azmizâde Hâleti - Sakiname 60 MA Semakan 10. 17. yüzyılda yaşayan şair, eserlerinde devrin sosyal ve B ahlaki bozukluklarını eleştirmiş; din, ahlak ve töreyle ilgili ş nasihatlar vermiştir. Devrine göre sade bir dil kullanan A sanatçı, düşüncenin ağır bastığı bir şiir anlayışı ortaya koymuştur. Dildeki hâkimiyeti, nazım tekniğindeki ustalığı, N filozofça fikirler ortaya atmasıyla zamanında şiire yenilikler A getirmiştir. Divan edebiyatında hikemî ya da hâkimâne şiir anlayışı onunla gelişmiştir. 1
AYT/Türk Dili ve Edebiyatı - Sosyal
...Tam yüz beş gece gözüme uyku girmedi. Flaubert'in miydi
yoksa bir başkasının mı iyice hatırlayamıyorum. "Le grade dég-
rade...", yani "Rütbe, haysiyeti düşürtür." cümlesi. Bundan bir
türlü mana çıkaramadım. Bilakis fikrimce rütbe, insanı herkesin
seviyesinden yukarı kaldırır hatta sahibine hususi bir haysiyet
verirdi. Artık başka kitap, gazete falan okuyamaz oldum. Her
satırın altında manasını anlamadığım bu "Le grade dégrade.."
cümlesi kararıyor, bir avuç soru işaretinden oluşmuş, sabit bir
fikir gibi dimağımda düğümleniyordu. Bir "meçhul", bir "sır" in-
sana ne kadar iztirap verir; bahusus masum bir iman da olur-
sa... Bir gün yine deli gibi, içimden: "Le grade dégrade..." diye
söylenerek Hükümet Konağı'nın önünden geçiyordum. İsmimi
işittim. Döndüm. Bir de baktım ki riyâziye muallimim Logaritma-
ci Hasan!
Bu parçayla ilgili aşağıdakilerin hangisi söylenemez?
22.
A) Hikâyenin sonuç bölümünden alınmıştır.
B) Olay hikâyesini örneklemektedir.
Anlatıcının iç konuşmasına yer verilmiştir.
D) Kahraman bakış açısıyla oluşturulmuştur.
E Sade ve anlaşılır bir dil kullanılmıştır.
V
Lise Türkçe
Hikâye ve Yapı Unsurları
AYT/Türk Dili ve Edebiyatı - Sosyal ...Tam yüz beş gece gözüme uyku girmedi. Flaubert'in miydi yoksa bir başkasının mı iyice hatırlayamıyorum. "Le grade dég- rade...", yani "Rütbe, haysiyeti düşürtür." cümlesi. Bundan bir türlü mana çıkaramadım. Bilakis fikrimce rütbe, insanı herkesin seviyesinden yukarı kaldırır hatta sahibine hususi bir haysiyet verirdi. Artık başka kitap, gazete falan okuyamaz oldum. Her satırın altında manasını anlamadığım bu "Le grade dégrade.." cümlesi kararıyor, bir avuç soru işaretinden oluşmuş, sabit bir fikir gibi dimağımda düğümleniyordu. Bir "meçhul", bir "sır" in- sana ne kadar iztirap verir; bahusus masum bir iman da olur- sa... Bir gün yine deli gibi, içimden: "Le grade dégrade..." diye söylenerek Hükümet Konağı'nın önünden geçiyordum. İsmimi işittim. Döndüm. Bir de baktım ki riyâziye muallimim Logaritma- ci Hasan! Bu parçayla ilgili aşağıdakilerin hangisi söylenemez? 22. A) Hikâyenin sonuç bölümünden alınmıştır. B) Olay hikâyesini örneklemektedir. Anlatıcının iç konuşmasına yer verilmiştir. D) Kahraman bakış açısıyla oluşturulmuştur. E Sade ve anlaşılır bir dil kullanılmıştır. V
✔FEN BİLİMLERİ YAYINLARI
7.
8.
Irmağa giden yol, kasabadan kurtulunca göz alabildiğine
uzanan sayısız şeftali bahçeleri arasından geçerdi.
Haziran içinde bile taşkın dere ayaklarının çamurlu, ıslak
tuttuğu bu gölgeli yerlerde otlar bütün bir yaz mevsimi
yeniden yeniye sürer; kızgın güneş, ağaçların tepelerinde
meyveleri pişirirken rutubetli toprakta birbiri arkasına yon-
calar fışkırır, çayırlar kabarırdı. Suların serinliği, taze ot
kokusu, gölgelik ve bereket içinde bahar bu bahçelerde tâ
kışa kadar uzanıp giderdi.
Şeftali Bahçeleri adlı öyküden alınan bu parçada, aşa-
ğıdaki anlatım tekniklerinden hangisi kullanılmıştır?
A) Anlatma tekniği
B) Pastiş tekniğitaclit
CDiyalog tekniği
D) konuşma tekniği
E) Bilinç akışı tekniği
Aşağıdakilerin hangisinde yapılan açıklama ile ayraç
tatua
Lise Türkçe
Hikâye ve Yapı Unsurları
✔FEN BİLİMLERİ YAYINLARI 7. 8. Irmağa giden yol, kasabadan kurtulunca göz alabildiğine uzanan sayısız şeftali bahçeleri arasından geçerdi. Haziran içinde bile taşkın dere ayaklarının çamurlu, ıslak tuttuğu bu gölgeli yerlerde otlar bütün bir yaz mevsimi yeniden yeniye sürer; kızgın güneş, ağaçların tepelerinde meyveleri pişirirken rutubetli toprakta birbiri arkasına yon- calar fışkırır, çayırlar kabarırdı. Suların serinliği, taze ot kokusu, gölgelik ve bereket içinde bahar bu bahçelerde tâ kışa kadar uzanıp giderdi. Şeftali Bahçeleri adlı öyküden alınan bu parçada, aşa- ğıdaki anlatım tekniklerinden hangisi kullanılmıştır? A) Anlatma tekniği B) Pastiş tekniğitaclit CDiyalog tekniği D) konuşma tekniği E) Bilinç akışı tekniği Aşağıdakilerin hangisinde yapılan açıklama ile ayraç tatua
17. I. Yaşanmış ya da yaşanabilecek olay veya durumların
okuyucuda heyecan ve zevk uyandıracak şekilde anla-
tıldığı edebî türdür.
II. Dünya edebiyatında bu türün ilk örneğini Cervantes
Decameron adlı eseriyle vermiştir.
III. Genellikle kahramanların bir yönü üzerinde durulur.
IV. Zaman ve mekânın anlatımında ayrıntıya girilmez. X
V. Bu türün Tanzimat Dönemi'nden önce Türk edebiyatın-
daki karşılığı halk hikâyeleri, destanlar, masallar, mes-
neviler ve Dede Korkut Hikâyeleri olarak kabul edilir.
Yukarıdakilerin hangisinde hikâye ile ilgili bilgi yanlışı
vardır?
AN
B) II
CHILL
DIV
Deneme
PAROLA
EXV
20
Lise Türkçe
Hikâye ve Yapı Unsurları
17. I. Yaşanmış ya da yaşanabilecek olay veya durumların okuyucuda heyecan ve zevk uyandıracak şekilde anla- tıldığı edebî türdür. II. Dünya edebiyatında bu türün ilk örneğini Cervantes Decameron adlı eseriyle vermiştir. III. Genellikle kahramanların bir yönü üzerinde durulur. IV. Zaman ve mekânın anlatımında ayrıntıya girilmez. X V. Bu türün Tanzimat Dönemi'nden önce Türk edebiyatın- daki karşılığı halk hikâyeleri, destanlar, masallar, mes- neviler ve Dede Korkut Hikâyeleri olarak kabul edilir. Yukarıdakilerin hangisinde hikâye ile ilgili bilgi yanlışı vardır? AN B) II CHILL DIV Deneme PAROLA EXV 20