Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Görüşme BaşlatPaketleri İncele

Hikâye ve Yapı Unsurları Soruları

3.
Mahalle kahvesinin önündeki setin üstü sanki ufak bir
bahçecikti. Ortada küçük bir havuz, içinde gazoz şişeleri,
etrafında biraz çimen, kınar çiçekleri. Kapının sağ tarafın-
da bazısı giyimli, birtakım da gecelik entarileri, Şam hir-
kaları... İleride dört beş kişi İstanbul'un son zelzelesinden
konuşuyorlardı.
Bu parçada hangi anlatma tekniğine başvurulmuş-
tur?
A) Anlatma tekniği
C) Bilinç akışı tekniği
B) Gösterme tekniği
D) Geriye dönüş tekniği
E) İç konuşma tekniği
Lise Türkçe
Hikâye ve Yapı Unsurları
3. Mahalle kahvesinin önündeki setin üstü sanki ufak bir bahçecikti. Ortada küçük bir havuz, içinde gazoz şişeleri, etrafında biraz çimen, kınar çiçekleri. Kapının sağ tarafın- da bazısı giyimli, birtakım da gecelik entarileri, Şam hir- kaları... İleride dört beş kişi İstanbul'un son zelzelesinden konuşuyorlardı. Bu parçada hangi anlatma tekniğine başvurulmuş- tur? A) Anlatma tekniği C) Bilinç akışı tekniği B) Gösterme tekniği D) Geriye dönüş tekniği E) İç konuşma tekniği
18. (1) Şair ve çevirmen Cemal Süreya, farklılıklar insanı olarak
som bilinir, örneğin bilmediği doğum gününü eşiyle tanıştığı gün
olan 10 Ağustos olarak kendisi belirler. (II) Asıl adı Cema-
lettin Seber olan Cemal Süreya, çocukluk döneminde oku-
maya merak sarar, henüz ilkokuldayken Suç ve Ceza adlı
romanı defalarca okur. (III) Kitap tutkunu bu çocuğun dik-
katini çeken ayrıntı ise bütün büyük yazarların üç ada sa-
hip olmasıdır. (IV) Isminin yanına Süreya'yı ekleyip Cemal
Süreya Seber olmaya karar vermesi de bu dikkatin bir gös-
tergesidir. (V) Yine de bütün edebiyat dünyası bugün onu
Cemal Süreya olarak tanır.
Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi düşün-
cenin akışını bozmaktadır?
A)
B) II
Div
CXIII
19. 1. Biga'ya yolculuğumuz sonbaharın bütün
K
Kara Kutu
YAYIN
ug i so no ansines
II. tarlaların hasat sonunun hüzünlü sessizliğine
III. barındırdığı kültürel çeşitlilik ve antik dönem
IV. görkemiyle yerleştiği, bahçelerin ve
V. kalıntıları ile dikkat çeken turistik bölgelerimizden
VI. gömüldüğü ekim ayında başlamıştı
6
E)
biles.at
C) III
nagel
Yukarıda numaralanmış sözler anlamlı ve kurallı bir
cümle oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi baş-
tan dördüncü olur?
1(A
A) I
B) II
mos
D) IV
K Kara Kutu YAYIN INFORMAL W
E) V
21. M
86
Lise Türkçe
Hikâye ve Yapı Unsurları
18. (1) Şair ve çevirmen Cemal Süreya, farklılıklar insanı olarak som bilinir, örneğin bilmediği doğum gününü eşiyle tanıştığı gün olan 10 Ağustos olarak kendisi belirler. (II) Asıl adı Cema- lettin Seber olan Cemal Süreya, çocukluk döneminde oku- maya merak sarar, henüz ilkokuldayken Suç ve Ceza adlı romanı defalarca okur. (III) Kitap tutkunu bu çocuğun dik- katini çeken ayrıntı ise bütün büyük yazarların üç ada sa- hip olmasıdır. (IV) Isminin yanına Süreya'yı ekleyip Cemal Süreya Seber olmaya karar vermesi de bu dikkatin bir gös- tergesidir. (V) Yine de bütün edebiyat dünyası bugün onu Cemal Süreya olarak tanır. Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi düşün- cenin akışını bozmaktadır? A) B) II Div CXIII 19. 1. Biga'ya yolculuğumuz sonbaharın bütün K Kara Kutu YAYIN ug i so no ansines II. tarlaların hasat sonunun hüzünlü sessizliğine III. barındırdığı kültürel çeşitlilik ve antik dönem IV. görkemiyle yerleştiği, bahçelerin ve V. kalıntıları ile dikkat çeken turistik bölgelerimizden VI. gömüldüğü ekim ayında başlamıştı 6 E) biles.at C) III nagel Yukarıda numaralanmış sözler anlamlı ve kurallı bir cümle oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi baş- tan dördüncü olur? 1(A A) I B) II mos D) IV K Kara Kutu YAYIN INFORMAL W E) V 21. M 86
S?
olarak
miştir.
On özelliklerini göstermektedir.
dan anlatılmıştır.
yer verilmiştir.
söylenemez?
3) Il ve Ill
E) Ill ve IV
DIP laf etmiş... Ba-
C) Yalnız III
çatışmanın ortaya konduğu bö-
üler belirginleşmeye başlar. Ola-
uygusu yoğunluk kazanır. Olay-
E) Dilek
erden hangisi getirilmelidir?
C) Döşeme
139
5.
Bir varmış, bir yokmuş. Bir vakit bir padişahı kızı varmış. Bu kız,
bir avluda kilim dokuyormuş. Bu sırada bir güvercin gelip kızın
etrafında dolanmaya başlamış. Kızcağız, bu güvercini görünce
hemen parmağından yüzüğünü çıkarmış, ona atmış. Güvercin
de yüzüğü ağzına alıp gitmiş. Ertesi gün yine gelmiş. Kız bu se-
fer kolundan bileziğini çıkarıp güvercine atmış. Güvercin onu
da alıp gitmiş. Üçüncü gün geldiğinde kız gerdanını çıkarıp at-
mış güvercine. Güvercin onu da alıp gittikten sonra bir daha hiç
gelmemiş. Güvercine sevgiyle bağlanan, her gün onun yolunu
gözleyen kız, babasına meseleyi anlatmış. Babasından güver-
cini adamlarına aratmasını istemiş.
Bu masal parçasında,
1.
Olay / Konu
II. Zaman
III. Mekân
IV. Kişiler
yapı unsurlardan hangileri belirgin değildir?
A) Yalnız I
D) Il ve IV
B) Yalnız II
E) III ve IV
C) I ve III
9. Sınıf
Lise Türkçe
Hikâye ve Yapı Unsurları
S? olarak miştir. On özelliklerini göstermektedir. dan anlatılmıştır. yer verilmiştir. söylenemez? 3) Il ve Ill E) Ill ve IV DIP laf etmiş... Ba- C) Yalnız III çatışmanın ortaya konduğu bö- üler belirginleşmeye başlar. Ola- uygusu yoğunluk kazanır. Olay- E) Dilek erden hangisi getirilmelidir? C) Döşeme 139 5. Bir varmış, bir yokmuş. Bir vakit bir padişahı kızı varmış. Bu kız, bir avluda kilim dokuyormuş. Bu sırada bir güvercin gelip kızın etrafında dolanmaya başlamış. Kızcağız, bu güvercini görünce hemen parmağından yüzüğünü çıkarmış, ona atmış. Güvercin de yüzüğü ağzına alıp gitmiş. Ertesi gün yine gelmiş. Kız bu se- fer kolundan bileziğini çıkarıp güvercine atmış. Güvercin onu da alıp gitmiş. Üçüncü gün geldiğinde kız gerdanını çıkarıp at- mış güvercine. Güvercin onu da alıp gittikten sonra bir daha hiç gelmemiş. Güvercine sevgiyle bağlanan, her gün onun yolunu gözleyen kız, babasına meseleyi anlatmış. Babasından güver- cini adamlarına aratmasını istemiş. Bu masal parçasında, 1. Olay / Konu II. Zaman III. Mekân IV. Kişiler yapı unsurlardan hangileri belirgin değildir? A) Yalnız I D) Il ve IV B) Yalnız II E) III ve IV C) I ve III 9. Sınıf
16.
kaleme aldığı ----, Türk edebiyatında Batılı anlam-
da ilk hikâye örneklerinden kabul edilmektedir. Bir mu-
kaddime ve altı kısa hikâyeden oluşan eserde yazar; bu
hikâye kitabında aynayı fertlerin iç dünyasına, iç mekå-
na, sosyal ve siyasi meselelerden uzakta olan insanın
küçük dünyasındaki hassasiyetlere yöneltir. İçinde bir-
çok hikâye olan eserde dil oldukça ağır olup uzun cüm-
leler dikkati çekmektedir. Bunda hem divan edebiyatı
kültürünün hem de Batılılaşmanın etkisi vardır.
Bu parçada boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden
hangisi sırasıyla getirilmelidir?
A) Ahmet Mithat Efendi'nin - Letaif-i Rivayat
BŞemsettin Sami'nin - Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat
CNabizade Nazım'ın - Haspa
DEmin Nihat'ın - Müsameretname
E Samipaşazade Sezai'nin - Küçük Şeyler
Lise Türkçe
Hikâye ve Yapı Unsurları
16. kaleme aldığı ----, Türk edebiyatında Batılı anlam- da ilk hikâye örneklerinden kabul edilmektedir. Bir mu- kaddime ve altı kısa hikâyeden oluşan eserde yazar; bu hikâye kitabında aynayı fertlerin iç dünyasına, iç mekå- na, sosyal ve siyasi meselelerden uzakta olan insanın küçük dünyasındaki hassasiyetlere yöneltir. İçinde bir- çok hikâye olan eserde dil oldukça ağır olup uzun cüm- leler dikkati çekmektedir. Bunda hem divan edebiyatı kültürünün hem de Batılılaşmanın etkisi vardır. Bu parçada boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden hangisi sırasıyla getirilmelidir? A) Ahmet Mithat Efendi'nin - Letaif-i Rivayat BŞemsettin Sami'nin - Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat CNabizade Nazım'ın - Haspa DEmin Nihat'ın - Müsameretname E Samipaşazade Sezai'nin - Küçük Şeyler
5. Hikâye türünü, diğer edebî türlerden daha fazla
seven birinin bu türü sevme sebepleri arasında
aşağıdakilerden hangisi vardır?
A) Kişi sayısının oldukça fazla olması ve romandan
daha kapsamlı bir anlatımın yapılması
B) Olay çevresinde oluşan anlatmaya bağlı, nispeten
kısa bir edebî metin olması
C) Hayatın bire bir kopyası olup kurgudan uzak bir
yapı göstermesi
D) Sadece kahraman bakış açısıyla anlatımın yapıl-
masi
E) Türk edebiyatında Tanzimat Dönemi'nden önce de
varlık göstermesi
Lise Türkçe
Hikâye ve Yapı Unsurları
5. Hikâye türünü, diğer edebî türlerden daha fazla seven birinin bu türü sevme sebepleri arasında aşağıdakilerden hangisi vardır? A) Kişi sayısının oldukça fazla olması ve romandan daha kapsamlı bir anlatımın yapılması B) Olay çevresinde oluşan anlatmaya bağlı, nispeten kısa bir edebî metin olması C) Hayatın bire bir kopyası olup kurgudan uzak bir yapı göstermesi D) Sadece kahraman bakış açısıyla anlatımın yapıl- masi E) Türk edebiyatında Tanzimat Dönemi'nden önce de varlık göstermesi
SIRA SENDE
Aşağıdaki metinleri okuyunuz, anlatıcıyı ve anlatıcının bakış açısını belirleyerek verilen boşluklara sırasıy-
la yazınız.
1. Sur dibindeki mağara bana korku verirdi. Gündüzleri yalnız başıma kapısından bile bakmak beni ürkütürdü. İçe-
risi daima karanlıkla, rutubetle, bir sürü bitip tükenmeyen çıtırtılarla dolu olurdu. Geceleri ise bahçeye çıkmak
imkânsızdı. Bizans'tan kalma bu surların altında neler olmuş, neler geçmişti! Babam çok defa bu surların hikâ-
yesini alayı, şakayı, mübalâğayı seven güler yüzlü hâliyle anlatır, bizleri heyecandan heyecana sürükler, son-
ra "Biz de vaktiyle bu mağaradaki defineyi çok aradık. Hele bîçare Nihat Bey amcanın ömrü bu define peşinde
geçti." der, bizi sıcak hayallere, bir binbir gece masalına doğru götürürdü.
2. Kahvedekiler yavaş yavaş çıktılar. Kocakarı oğlunun başucuna gidip oturdu. Bir eliyle sinekleri kovmaya, öteki
eliyle ihtiyarlıktan ve hastalıktan bir nohut kadar ufalmış olan gözlerini silmeye başladı. Bir hastanın başını bek-
liyor gibiydi. Elini ağır ağır sallayarak sinekleri kovalıyordu. Bir ihtiyar, kısık sesiyle bağırarak çocukları evlerine
gönderdi. Diğerleri de yavaş yavaş dağıldı.
3. İçini nedamet bir kor gibi yakıyordu. Fakat birden hatırladı ki onu gözleriyle beklerken bakışı bir aralık, yataklı-
nın pencerelerinden kendisine bakan kızına çevrilmişti. Acaba tam o sırada, trene geldi de ben mi görmedim,
diye düşündü ve karısına sezdirmeden üçüncü mevki kompartimanlarını dolaşmaya karar verdi.
Lise Türkçe
Hikâye ve Yapı Unsurları
SIRA SENDE Aşağıdaki metinleri okuyunuz, anlatıcıyı ve anlatıcının bakış açısını belirleyerek verilen boşluklara sırasıy- la yazınız. 1. Sur dibindeki mağara bana korku verirdi. Gündüzleri yalnız başıma kapısından bile bakmak beni ürkütürdü. İçe- risi daima karanlıkla, rutubetle, bir sürü bitip tükenmeyen çıtırtılarla dolu olurdu. Geceleri ise bahçeye çıkmak imkânsızdı. Bizans'tan kalma bu surların altında neler olmuş, neler geçmişti! Babam çok defa bu surların hikâ- yesini alayı, şakayı, mübalâğayı seven güler yüzlü hâliyle anlatır, bizleri heyecandan heyecana sürükler, son- ra "Biz de vaktiyle bu mağaradaki defineyi çok aradık. Hele bîçare Nihat Bey amcanın ömrü bu define peşinde geçti." der, bizi sıcak hayallere, bir binbir gece masalına doğru götürürdü. 2. Kahvedekiler yavaş yavaş çıktılar. Kocakarı oğlunun başucuna gidip oturdu. Bir eliyle sinekleri kovmaya, öteki eliyle ihtiyarlıktan ve hastalıktan bir nohut kadar ufalmış olan gözlerini silmeye başladı. Bir hastanın başını bek- liyor gibiydi. Elini ağır ağır sallayarak sinekleri kovalıyordu. Bir ihtiyar, kısık sesiyle bağırarak çocukları evlerine gönderdi. Diğerleri de yavaş yavaş dağıldı. 3. İçini nedamet bir kor gibi yakıyordu. Fakat birden hatırladı ki onu gözleriyle beklerken bakışı bir aralık, yataklı- nın pencerelerinden kendisine bakan kızına çevrilmişti. Acaba tam o sırada, trene geldi de ben mi görmedim, diye düşündü ve karısına sezdirmeden üçüncü mevki kompartimanlarını dolaşmaya karar verdi.
Tanzimat yazarlarının romanın işlevi konusunda aynı
görüşü paylaştıklarını söylemek, roman aracılığıyla ver-
meye çalıştıkları eğitimin de aynı nitelikte olduğu an-
lamına gelmez. Siyasal görüşlerin ayrı olması, aşıla-
mak istedikleri düşüncelerde de gösterir kendini. Ör-
neğin, istibdada karşı savaşan ve meşrutiyete inanmış
olan Namık Kemal; özgürlük, eşitlik ve vatan gibi siya-
sal rengi olan fikirleri aşılamaya çalışır. Başta Yeni Os-
manlılarla birlikte hareket ettiği sanısı uyandırmış olsa
da Ahmet Mithat; romancılığını ve gazeteciliğini eğitim
yoluyla kullanırken, halkı Namık Kemal gibi siyasal aşa-
malarla etkilemeyi düşünmemiştir.
Bu parçaya göre Tanzimat romanlarında aşağıda-
kilerden hangisi bulunmaz?
A) Baskıya karşı gelen karakterler
B) Siyasi mesajlar
C) Propagandist bir dil
D) Eğitimin önemine dair örnekler
İstibdat rejimiyle uzlaşma yollan
Lise Türkçe
Hikâye ve Yapı Unsurları
Tanzimat yazarlarının romanın işlevi konusunda aynı görüşü paylaştıklarını söylemek, roman aracılığıyla ver- meye çalıştıkları eğitimin de aynı nitelikte olduğu an- lamına gelmez. Siyasal görüşlerin ayrı olması, aşıla- mak istedikleri düşüncelerde de gösterir kendini. Ör- neğin, istibdada karşı savaşan ve meşrutiyete inanmış olan Namık Kemal; özgürlük, eşitlik ve vatan gibi siya- sal rengi olan fikirleri aşılamaya çalışır. Başta Yeni Os- manlılarla birlikte hareket ettiği sanısı uyandırmış olsa da Ahmet Mithat; romancılığını ve gazeteciliğini eğitim yoluyla kullanırken, halkı Namık Kemal gibi siyasal aşa- malarla etkilemeyi düşünmemiştir. Bu parçaya göre Tanzimat romanlarında aşağıda- kilerden hangisi bulunmaz? A) Baskıya karşı gelen karakterler B) Siyasi mesajlar C) Propagandist bir dil D) Eğitimin önemine dair örnekler İstibdat rejimiyle uzlaşma yollan
tecileri
Ben-
eri bir
öde-
tap-
den
84
9.
5-0
Batı'da sanat eserinin sağladığı gelir, herhangi bir ticaret
eşyasının sağladığı gelirden daha az değildir. Biz de ise sa-
nat eserinin alıcısı yoktur. En ünlü ozanın birkaç yılda ha-
zırlayabileceği bir şiir kitabının getireceği en yüksek ücret
3000 liradır. Tanınmış herhangi bir romancının bir yılda ya-
zabileceği eserden alacağı para 10.000 lira civarındadır.
Bununla rahatça yaşamak bir yana, boğaz tokluğuna ya-
şamaya dahi razı olsa gene karnını doyuramaz. Ozanlığın-
dan başka bir uğraşı olmayan kişiye bizde kız vermek şöy-
le dursun, kiralık ev bile vermezler. Çünkü Türkiye'de sa-
nat "ikinci uğraş" olarak görülür. Sanatçı günün en verim-
li saatlerini başka bir işe harcar, akşamüstü, yorgun argin,
tükenmiş hâlde eve döner. İçinde eğer kuvvet kırıntısı kal-
mışsa gece uykusundan çalarak yazmaya koyulur.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerin hangisine yer
verilmemiştir?
Karşılaştırmalar yapmaya
Sayısal verilerden yararlanmaya
C) Düşüncelere kanıt göstermeye
D) Bazı düşünceleri eleştirmeye
E) Olayları oluş sırasına göre vermeye
6-C
7-B
8-E
9-E
Lise Türkçe
Hikâye ve Yapı Unsurları
tecileri Ben- eri bir öde- tap- den 84 9. 5-0 Batı'da sanat eserinin sağladığı gelir, herhangi bir ticaret eşyasının sağladığı gelirden daha az değildir. Biz de ise sa- nat eserinin alıcısı yoktur. En ünlü ozanın birkaç yılda ha- zırlayabileceği bir şiir kitabının getireceği en yüksek ücret 3000 liradır. Tanınmış herhangi bir romancının bir yılda ya- zabileceği eserden alacağı para 10.000 lira civarındadır. Bununla rahatça yaşamak bir yana, boğaz tokluğuna ya- şamaya dahi razı olsa gene karnını doyuramaz. Ozanlığın- dan başka bir uğraşı olmayan kişiye bizde kız vermek şöy- le dursun, kiralık ev bile vermezler. Çünkü Türkiye'de sa- nat "ikinci uğraş" olarak görülür. Sanatçı günün en verim- li saatlerini başka bir işe harcar, akşamüstü, yorgun argin, tükenmiş hâlde eve döner. İçinde eğer kuvvet kırıntısı kal- mışsa gece uykusundan çalarak yazmaya koyulur. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerin hangisine yer verilmemiştir? Karşılaştırmalar yapmaya Sayısal verilerden yararlanmaya C) Düşüncelere kanıt göstermeye D) Bazı düşünceleri eleştirmeye E) Olayları oluş sırasına göre vermeye 6-C 7-B 8-E 9-E
Ornek Soru >
1. Soruları çözmeye ikinci bölümden başlayabilirsiniz.
II. Gönlüm sevdi bir kere, kimse karışamaz.
III. Benim sözlerim oradan duyulmuyor galiba.
IV. Dün kaybettiğim çantayı bugün buldum.
V. Beni bırakın, çok hastayım.
Bu cümlelerde altı çizili sözcüklerde kullanılan "-( )m"
eki kaç farklı görev üstlenmiştir?
A) 3
B) 4
C) 5
D) 6
E) 7
Lise Türkçe
Hikâye ve Yapı Unsurları
Ornek Soru > 1. Soruları çözmeye ikinci bölümden başlayabilirsiniz. II. Gönlüm sevdi bir kere, kimse karışamaz. III. Benim sözlerim oradan duyulmuyor galiba. IV. Dün kaybettiğim çantayı bugün buldum. V. Beni bırakın, çok hastayım. Bu cümlelerde altı çizili sözcüklerde kullanılan "-( )m" eki kaç farklı görev üstlenmiştir? A) 3 B) 4 C) 5 D) 6 E) 7
J
RUMANDA ANLATIM TEKNIKLERI
1. "Hangi ümide sarılsam elimde kalıyor, neyi seversem ölüyor.
İşte üç sene evvel bir sonbahar akşamıyla beraber ölen genç
kızlık rüyalarım, kendi küçüklerim, sonra Munise, onun arka-
sından, belki kalbimin öksüzlüğünü avuturlar diye ümit ettiğim
talebelerim. Yavrularını tehlikede gören bir ana kuş hırçınlı-
ğıyla üstlerine titrediğim bu şeyler, sonbahar yaprakları gibi
birer birer sararıyor, dökülüyor. Daha yirmi üç yaşıma girme-
dim; yüzümden, vücudumdan çocukluğun izleri silinmedi;
hâlbuki gönlüm, baştan başa bütün sevdiklerimin ölüleriyle
dolu."
(Çalıkuşu)
Bu parçada aşağıdaki yapı ögelerinden hangileri en belir-
gindir?
EX
A) Kişi - zaman
B Mekân-zaman
Mekân - olay
D) Kişi - mekân
E Olay-zaman
Lise Türkçe
Hikâye ve Yapı Unsurları
J RUMANDA ANLATIM TEKNIKLERI 1. "Hangi ümide sarılsam elimde kalıyor, neyi seversem ölüyor. İşte üç sene evvel bir sonbahar akşamıyla beraber ölen genç kızlık rüyalarım, kendi küçüklerim, sonra Munise, onun arka- sından, belki kalbimin öksüzlüğünü avuturlar diye ümit ettiğim talebelerim. Yavrularını tehlikede gören bir ana kuş hırçınlı- ğıyla üstlerine titrediğim bu şeyler, sonbahar yaprakları gibi birer birer sararıyor, dökülüyor. Daha yirmi üç yaşıma girme- dim; yüzümden, vücudumdan çocukluğun izleri silinmedi; hâlbuki gönlüm, baştan başa bütün sevdiklerimin ölüleriyle dolu." (Çalıkuşu) Bu parçada aşağıdaki yapı ögelerinden hangileri en belir- gindir? EX A) Kişi - zaman B Mekân-zaman Mekân - olay D) Kişi - mekân E Olay-zaman
4D Serisi Ⓡ
17. Babamla birlikte evimize on beş dakika mesafedeki ir-
mak kıyısına inerdik. Dallarda buz parıltıları... Yılgınlara
bağladığımız oltaları çekerdik. Bir iki kiloluk sazanlar,
bıyıklı balıklar oltaları gere gere gelirdi. Annem, vazge-
rüzgârsız,
çin şu balık sevdasından, dedikçe babamla o
davetkâr havalarda, ırmağa doğru gitmekten vazgeç-
mezdik. Babamın ince işçilikle yemleyip ırmağa saldı-
ğı, bir ucunu kıyıdaki yılgınlara baladığı oltalarını çeker-
dik. İri pullu, bıyıklı sazanlar oltayı gere gere gelirdi.
Bu öykü ile ilgili olarak
1. kişiler
II. mekân
III. zaman
IV. olay
V. kişilerin fiziksel ve ruhsal özellikleri
unsurlarından hangilerine değinilmemiştir?
A) IV ve V
D) I ve IV
B) III ve V
E) I ve II
C) II ve III
Lise Türkçe
Hikâye ve Yapı Unsurları
4D Serisi Ⓡ 17. Babamla birlikte evimize on beş dakika mesafedeki ir- mak kıyısına inerdik. Dallarda buz parıltıları... Yılgınlara bağladığımız oltaları çekerdik. Bir iki kiloluk sazanlar, bıyıklı balıklar oltaları gere gere gelirdi. Annem, vazge- rüzgârsız, çin şu balık sevdasından, dedikçe babamla o davetkâr havalarda, ırmağa doğru gitmekten vazgeç- mezdik. Babamın ince işçilikle yemleyip ırmağa saldı- ğı, bir ucunu kıyıdaki yılgınlara baladığı oltalarını çeker- dik. İri pullu, bıyıklı sazanlar oltayı gere gere gelirdi. Bu öykü ile ilgili olarak 1. kişiler II. mekân III. zaman IV. olay V. kişilerin fiziksel ve ruhsal özellikleri unsurlarından hangilerine değinilmemiştir? A) IV ve V D) I ve IV B) III ve V E) I ve II C) II ve III
Tema ve konuyu belirleme
Kişileri ve metindeki işlevlerini belirleme
Bu yapılması gerekenler aşağıdaki hikâye yazma
aşamalarının hangisinde yer almaktadır?
A) Planlama
B) Taslak metin oluşturma
C) Metni düzeltme ve geliştirme
D) Hazırlık
E) Yazılan metni paylaşma
8
Lise Türkçe
Hikâye ve Yapı Unsurları
Tema ve konuyu belirleme Kişileri ve metindeki işlevlerini belirleme Bu yapılması gerekenler aşağıdaki hikâye yazma aşamalarının hangisinde yer almaktadır? A) Planlama B) Taslak metin oluşturma C) Metni düzeltme ve geliştirme D) Hazırlık E) Yazılan metni paylaşma 8
slamiyet sonrasında
vam eden bu tür,
e daha yakın olan
den önce düzyazı
anzumdur. Bu tür-
n ağırlıklı olduğu
ceğe daha yakın
er özellikleridir.
akilerin hangi-
90
12. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bilgi yanlışı vardır?
A) Din ve tasavvuf büyüklerinin yaşamına ilişkin öykülere
"menkibe" denir.
VB) Emevilerin Bizans seferleri sırasında kahramanlıklarıy-
la ün salmış Arap komutanına ilişkin öykülere "Bat-
talnâme" denir.
Esnafların sorumluluk ve ilkelerini belirleyen yapıtlara
"fütüvvetnâme" denir.
D) Devlet yönetiminin nasıl olması gerektiğini sonraki
Siyaset name
kuşaklara aktarmak için yazılan eserlere "vakayinâme"
denir.
E) Danişment Ahmet Gazi ile çevresindeki ileri gelenlerin
yiğitliklerini konu alan destansı öykülere "Daniş-
mentnâme" denir.
El
mleriyayinlari.com
3.
4.
Aşas
rind
A) D
C) D
As
ko
A
Lise Türkçe
Hikâye ve Yapı Unsurları
slamiyet sonrasında vam eden bu tür, e daha yakın olan den önce düzyazı anzumdur. Bu tür- n ağırlıklı olduğu ceğe daha yakın er özellikleridir. akilerin hangi- 90 12. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bilgi yanlışı vardır? A) Din ve tasavvuf büyüklerinin yaşamına ilişkin öykülere "menkibe" denir. VB) Emevilerin Bizans seferleri sırasında kahramanlıklarıy- la ün salmış Arap komutanına ilişkin öykülere "Bat- talnâme" denir. Esnafların sorumluluk ve ilkelerini belirleyen yapıtlara "fütüvvetnâme" denir. D) Devlet yönetiminin nasıl olması gerektiğini sonraki Siyaset name kuşaklara aktarmak için yazılan eserlere "vakayinâme" denir. E) Danişment Ahmet Gazi ile çevresindeki ileri gelenlerin yiğitliklerini konu alan destansı öykülere "Daniş- mentnâme" denir. El mleriyayinlari.com 3. 4. Aşas rind A) D C) D As ko A
3. 1. Kurmaca yazılardır.
II. Olaya yer verilir.
III. Kişiler geniş bir zaman içerisinde ve tüm özellikle-
riyle birlikte verilir.
IV. Olmuş ya da olabilecek olaylar üzerine kurulur.
V. Türk edebîyatında ilk örneklerine Tanzimat edebî-
yatında rastlanır.
Yukarıda verilen özelliklerden hangisi ya da hangileri
roman ve hikâyenin ortak özelliklerinden değildir?
A) Yalnız III.
B) IV. ve V.
D) II. ve IV.
C) II. IV. ve V.
E) Yalnız IV.
Lise Türkçe
Hikâye ve Yapı Unsurları
3. 1. Kurmaca yazılardır. II. Olaya yer verilir. III. Kişiler geniş bir zaman içerisinde ve tüm özellikle- riyle birlikte verilir. IV. Olmuş ya da olabilecek olaylar üzerine kurulur. V. Türk edebîyatında ilk örneklerine Tanzimat edebî- yatında rastlanır. Yukarıda verilen özelliklerden hangisi ya da hangileri roman ve hikâyenin ortak özelliklerinden değildir? A) Yalnız III. B) IV. ve V. D) II. ve IV. C) II. IV. ve V. E) Yalnız IV.
B
11.Sınıf/Türk Dili ve Edebiyatı
4.
"O gün ne güzel bir gündül Deniz ne serindil Ne güler yüz-
lüydü sandallar, çocuklar, kadınlar! Dünya yüzünde bir tek
kötü lakırdı, kötü hareket, kötü düşünce o gün için -o günün
başı için- insan elinden, insan dilinden, insan kafasından
çıkmamış gibi bir akşam oldu. Ben her zamanki gibi kim-
sesiz, pazarımı bitirmiştim. Hayatımdan memnundum. Her
şey ışıl ışıldı. Her şey mavi, akşama doğru kırmızı, sonra
lâcivert oldu.
Bugün kimse ölmesindi. Bugün döğüş edilmesin, bugün
kimse ağlamasındı. Akşama doğru vapur iskelesine gittim.
Daha vapura vakit vardı. İki çocuk iskelenin parmaklıkların-
da cambazlık yapıyor, bir adamla mini mini bir kız çocuğu
elleri balık pulu içinde, balık avlıyorlardı. İskelenin hiç çır-
pınmayan bina gölgeleri düşmüş denizi Monako Prensi'nin
akvaryumu gibiydi. Köyden güneş çekilmişti. Onu tarifelerin
asıldığı siyah tahtanın dibine çömelmiş gördüm. Yüzü kıp-
kırmızıydı. Bugün iyi çalışmış olacaktı. Yüzünde, iskeleye
inerken ki pembelik kalmamıştı. Çok kanlıydı. Mavi gözleri
uçuk, korkuluydu. Yanında durdum."
Bu parçanın anlatımı için aşağıdakilerin hangisi doğ-
rudur?
Hikâye Türü Bakış Açısı
A) Olay
B) Durum
C) Kesit
D) Maupassant tarzı
E) Çehov tarzı
Kahraman
Gözlemci
Hâkim
Gözlemci
B
Kahraman
Anlatım Tekniği
Gösterme
Geriye dönüş
İç monolog
İç çözümleme
Bilinç akışı
Lise Türkçe
Hikâye ve Yapı Unsurları
B 11.Sınıf/Türk Dili ve Edebiyatı 4. "O gün ne güzel bir gündül Deniz ne serindil Ne güler yüz- lüydü sandallar, çocuklar, kadınlar! Dünya yüzünde bir tek kötü lakırdı, kötü hareket, kötü düşünce o gün için -o günün başı için- insan elinden, insan dilinden, insan kafasından çıkmamış gibi bir akşam oldu. Ben her zamanki gibi kim- sesiz, pazarımı bitirmiştim. Hayatımdan memnundum. Her şey ışıl ışıldı. Her şey mavi, akşama doğru kırmızı, sonra lâcivert oldu. Bugün kimse ölmesindi. Bugün döğüş edilmesin, bugün kimse ağlamasındı. Akşama doğru vapur iskelesine gittim. Daha vapura vakit vardı. İki çocuk iskelenin parmaklıkların- da cambazlık yapıyor, bir adamla mini mini bir kız çocuğu elleri balık pulu içinde, balık avlıyorlardı. İskelenin hiç çır- pınmayan bina gölgeleri düşmüş denizi Monako Prensi'nin akvaryumu gibiydi. Köyden güneş çekilmişti. Onu tarifelerin asıldığı siyah tahtanın dibine çömelmiş gördüm. Yüzü kıp- kırmızıydı. Bugün iyi çalışmış olacaktı. Yüzünde, iskeleye inerken ki pembelik kalmamıştı. Çok kanlıydı. Mavi gözleri uçuk, korkuluydu. Yanında durdum." Bu parçanın anlatımı için aşağıdakilerin hangisi doğ- rudur? Hikâye Türü Bakış Açısı A) Olay B) Durum C) Kesit D) Maupassant tarzı E) Çehov tarzı Kahraman Gözlemci Hâkim Gözlemci B Kahraman Anlatım Tekniği Gösterme Geriye dönüş İç monolog İç çözümleme Bilinç akışı
4.BÖLÜM: SÖZCÜKTÜRLER) (SIFAT
19069249
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde işaret anlamlı bir sözcük,
kendisinden önceki bir yargının yerine kullanılmıştır?
ismet zow
A) Eşyalarınız kapının önünde kalsın, siz burada oturun
ve
biraz dinlenin.
B) Uçağınız saat yedide kalkacaktı, bunu bilmiyor muydu
nuz?
C) Sözü uzatmaya hiç gerek yok, onu bu davranışından do
layı affetmeyeceğim.
BBCA03
D) Hepimize kızmıştı, buraya daha erken bir saatte gelme-
miz gerekirken epeyce gecikmiştik.
E) Şunun şurasında az bir yolumuz kalmıştı ama hepimiz
çok yorgunduk.
Ya
G
Lise Türkçe
Hikâye ve Yapı Unsurları
4.BÖLÜM: SÖZCÜKTÜRLER) (SIFAT 19069249 Aşağıdaki cümlelerin hangisinde işaret anlamlı bir sözcük, kendisinden önceki bir yargının yerine kullanılmıştır? ismet zow A) Eşyalarınız kapının önünde kalsın, siz burada oturun ve biraz dinlenin. B) Uçağınız saat yedide kalkacaktı, bunu bilmiyor muydu nuz? C) Sözü uzatmaya hiç gerek yok, onu bu davranışından do layı affetmeyeceğim. BBCA03 D) Hepimize kızmıştı, buraya daha erken bir saatte gelme- miz gerekirken epeyce gecikmiştik. E) Şunun şurasında az bir yolumuz kalmıştı ama hepimiz çok yorgunduk. Ya G