Paragrafta Yapı Soruları

22 Göçebe, at üzerinde giderken yanında kendi dilini götürür; şarkılarını götürür; oyunlarını götürür. Yani yükte hafif ne varsa onları birer kültür ögesi olarak götürür. Bu hareket süreci içinde mimari yaratmaz, başka somut eserler yaratamaz ama canli bir edebiyat yaratır. Hem Os yeniliklere açık ve değişmeye elverişli olmak hem de benliğini sürdürebilmek, göçer kültürün özelliğidir. Smas Bu parçadan ulaşılabilecek en kapsamlı yargı aşağıdakilerden hangisidir? A) Türk kültürünün tarih boyunca devam etmesi, göçebelikten vazgeçilmemesiyle sağlanmıştır. B) Büyük bir medeniyet kurup sürdürmüş milletler, göçebe halklar arasından çıkmıştır. Abo Göçebeler, maddi üretim anlamında çok zayıf olsa da kültür ve edebiyatta üstünlüklere sahiptir.hden 6)Sözlü edebiyat ürünleri, onu üreten halkın göçebeliği bitmeden yazıya geçirilemez. E) Göçebelerin sürekli hareket etmesi sayesinde halklar arasında dil etkileşimi sağlanmıştır. 24

36. ● ● ● ● Böğürtlen çayının sağlıklı zayıflama programlarına faydası olur mu? Böğürtlen çayının zararlı moleküllere karşı vücudun bekçisi olduğu söylenebilir mi? Böğürtlen çayı nasıl hazırlanır? Böğürtlen çayının besin özellikleri ve içeriği ile ilgili neler söylenebilir? Aşağıdaki tespitlerden hangisi, bu sorulardan herhangi biriyle ilişkili değildir? A) Güçlü bir antioksidan olan böğürtlen, vücudu birçok açıdan koruyan antioksidanı bol miktarda barındırır. Vücuda giren ve aktive olmaya çalışan moleküllere karşı savaşır. Bedeni, vücutiçin ölümcül sonuçlar doğurabilecek bir dizi hastalıktan korur. B) Böğürtlen, besleyici bileşenlerini çok iyi saklayan, besin değeri oldukça yüksek, lezzetli bir meyvedir. Vitamin bakımından oldukça zengin olan böğürtlen A, B1, B2, B3 86 ve K vitamini içermektedir. C) Mineral açısından oldukça zengin olan böğürtlen kalsiyum, demir magnezyum, fosfor, potasyum ve çinko içerir. Çok iyi bir amino asit kaynağı olması nedeniyle içerdiği temel diyet lifleri sayesinde zararlı kolesterol sıkıntısı yaşatmaz. D) Bir bardak kaynamış suya 2 çay kaşığı kurutulmuş böğürtlen konarak 10 dakika kadar demlenmesi beklenmel dir Süzülerek ve belli aralıklarda içilerek tüketilmelidir. E) Böğürtleni ağustos ve eylül aylarında toplamak en doğru seçimdir. Böğürtlen bu aylarda tam olarak olgunlaşmaktadır. Bu aylardan sonra toplanan böğürtlenlerden yapılan çaylar pek sağlıkli değildir. Diğer sayfaya geçiniz.

E 17. (1) Dil bilgisi, kompozisyon ve edebiyat derslerinin bir bütün olarak amacı, kişilerde estetik beğeni çizgisi oluşturmak ve geliştirmektir. (II) İlaveten okuma alışkanlığı, zevki, beğenisiyle sabrı oluşturmak ve bunu geliştirmektir. (III) Bunlar, edebiyat dersinin kalıcı, sürekli, uzun vadeli hedefleridir; dolayısıyla yaşama doğrudan etkileri vardır. (IV) Ezbere dayalı bilgiler pek fazla işe yaramaz. (V) Çünkü kalıcı belleğe yerleşmedikleri için kısa sürede unutulurlar. WE ch Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinden sonra, "Oysa yaşama dayalı bilgiler, sürekli kullanıldıkları için bireyler üzerinde daima etkilidir." cümlesi getirilebilir? A) I B) II C) III D) IV E) YUR

M Y 22. (1) Çocuklar, çevrelerini keşfetme ve anlamlandırma sürecinde bilgiye ihtiyaç duyar. (II) Merak duygusu ise bilgiye ulaşma, öğrenme yol- culuğunun itici gücüdür ve çocuklar merak ettikleri her şeyi sorarak öğrenmeye çalışırlar. (III) Bu nedenle uzmanlar, çocukların soru sorma yoluyla bilgi edinme çabalarının desteklenmesinin, çocuğun bilişsel ve gelişimini olumlu yönde etkileyebileceğine inanıyorlar. (IV) Merak ek, içsel bir dürtü ile bilgi arama davranışı olarak tanımlanabilir temelinde bilgiye erişme ihtiyacı yatar. (V) Yaşadığımız dünyayı amak ve anlamlandırmak için ihtiyaç duyduğumuz her türlü bilgi Du kapsamda değerlendirilebilir o zaman. (VI) Merak konusundaki çalışmalar, bu bilgi çeşitliliğinin çok çeşitli merak türlerinin ortaya çıkmasına sebep olduğunu ortaya koymaktadır: entelektüel merak, spesifik merak, insanlar arası merak vb. Bu parça iki paragrafa bölünmek istense ikinci paragraf numa- ralanmış cümlelerden hangisiyle başlar? A) II. B) III C) JV D) V E) VI çıkan bilişsel itiyor. Ancak pek ç amaca yönelik etk ruh sağlığı üzerin 24. Bu parçada spo miştir? A) insanların ço B) Sağlık konus olduğuna Ergenlik dön ri azalttığına DDüzenli ve b rılı kılacağın E) Stres üzerin lar yapılarak

2 P 33. Laos'ta bolca bulunan "stupa", çan şeklinde en küçük tapınak birimi. İlk "stupa"lar Buda ve takipçilerinin dünyevi kalıntılarını saklamak için yapılmış. Sonraları büyük tapınaklar haricinde cenazelerin küllerini de koydukları tapınma ve adak yeri hâline gelmiş. Resmî din yok ama büyük çoğunluğu Budist olan halk, ölülerinin küllerini kendi "stupa"larına koyup dua ediyor; adak adıyor. Büyük tapınaklardaki "stupa"larda ise Buda heykelleri ile kutsal sayılan kişilerin külleri bulunuyor. ** Bu parçadan "stupa"larla ilgili aşağıdaki yargılardan hangisine ulaşılamaz? A Dinsel nitelik taşımaktadır. BY Belirli bir ülkeye özgüdür. Zamanla amacı değişmiştir. D) Başka tapınaklarda bulunabilmektedir. E) Bir tür mezarlık işlevindedir.

Kıyı şeridinde bulunan ağaçlar, 26 Aralık 2004'te Hint Okyanu- su'nda meydana gelen deprem nedeniyle oluşan dev deprem dalgalarından köyleri korumuş. Bilim insanları, Hindistan'ın gü- neydoğu kıyısında 21 km'lik bir alanda bulunan sulak alan or- manı olarak da bilinen bir "mangrov"da çalışmışlar. Çalışmalar sonucunda, bu ağaçların gerisinde bulunan köylerin, dev dep- rem dalgalarından daha az zarar gördüğü anlaşılmış. Her ne ka- dar deprem dalgaları Hindistan kıyılarını, Endonezya kıyıları ka- dar şiddetli vurmamış olsa da, yine de ağaçların dev dalgaların enerjisinin bir kısmını emdiği düşünülüyor. Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi söyle- nemez? A) Benzetmeden yararlanılmıştır. B) Karşılaştırma yapılmıştır. Öykülemeye başvurulmuştur. Kişileştirmeye yer verilmiştir. egykül E) Sebep-sonuç ilişkisi kurulmuştur.

10. I. Bu insanlar bilgisayardan bellek çubuğuna veri aktarır gibi bilgileri alır, beyinlerinde güvenli bir yerde saklar ve istedikleri zaman noktasına, virgülüne kadar hatırlar. II. Bu nedenle öğrenmeyi ve hatırlamayı kolaylaştırabilecek önerilerin -hele de sıra dışı iseler- genellikle işe yaramayacağı düşünülmüştür oysa kimi yöntemler öğrenme sürecinde tahmin edemeyeceğimiz kadar olumlu etkiler yaratabilmektedir. III. Bizse kimi zaman yarım yamalak öğrendiğimiz bir konu üzerine iki çift laf edebilmek için bildiklerimizi hatırlamaya çalışır, hatırla- yamadığımızda da aslında o konuda pek bir şey öğrenmediğimizi anlarız. IV. Yeni bir şey öğrenirken bilgileri hiç zorlanmadan özümseyen insanlara imreniriz. V. İşte, bu örnekte olduğu gibi, öğrenmenin kimilerimiz için neden daha zor olduğu sorusu üzerine düşünülmüş ve bu soru çoğu zaman genetik özelliklere ya da yeteneğe vurgu yapılarak yanıt- lanmıştır. Yukarıda numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi baştan ikinci olur? BY 11 DIV IV-4 Ortalama hir incon ||| EV

Ortak rkini ağı can dü ade cek 10 34. (Türkoloji, yani Türklük bilimi, Türk'e ait olan bütün maddi ve manevi değerler üzerinde çalışan bir bilim dalı olduğu hâlde, Türkiye'de bu çalışma alanına olan ilgi oldukça azdır. (II) Türkoloji, öncelikle Batılı bilim adamlarının çalışmalarıyla sistemli bir hâle gelmiştir. (III) Türk dili ve tarihine ışık tutan en önemli belgeler olan Orhun Yazıtları'nın bulunup okunmasının hep Batılı bilim adamları tarafından gerçekleştirilmesi, Türklük bilimini çok geç fark ettiğimize bir örnektir. (IV) Her ne kadar Türkoloji'yi geç fark etmiş ve bu alandaki çalışmalarda Batılı bilim adamlarına göre geç kalmış olsak da, iki yüzyıl gibi bir süreç içerisinde Türklük biliminin özellikle Türkiye'de ve diğer Türkî cumhuriyetlerde ciddi anlamda geliştiğini görmek mümkündür. (V) En baştan beri olması gereken de bu değil midir? Yukarıdaki paragrafta numaralandırılmış yerlerden hangisine "Daha sonraları, Türkiye'de bu bilim dalına ilgi uyanmıştır." cümlesini getirmek uygundur? D) IV A) I B) I C) III E) V atc yayınları

15. Sait Faik'in de hikâyelerinin bulunduğu bu seçkiyi doğum www.AGR günümde babam hediye etmişti. d Bu cümleyle ilgili aşağıdakilerden hangisi söylene- mez? A) Girişik birleşik cümledir. B) Yüklemi, birleşik yapılı fiildir. Ögeleri "nesne - dolaylı tümleç - özne - yüklem" biçi- minde dizilmiştir. D) Yan cümlecik belirtili nesne durumundadır. Fiili, etken çatılıdır.

D oldu- ştir S 12. 1. Öyle ki bireyler, tükettikleri kadar var olmakta, tükettikleri ürünler aracılığıyla toplumsal statu 3 mle gisi a ra- mil- bi- le si www.sorubankasi.net www.sorubankasi.net kazanmaktadırlat II. Günümüzde, bireyin hem kendisinin hem de başkaları tarafından kimliğinin tanımlanmasın- Da da önem atfettiği kavramlar arasında tüketimin ciddi bir yer tuttuğu görülmektedir. III. Bu nedenle tüketim ve tüketim kültürünün nasıl ortaya çıktığı, birey ve toplum yaşantı- 24 si üzerindeki etkileri çeşitli çevreler ve bilim dalları tarafından önemli bir tartışma hâline gelmiştir. IV. Söz konusu tartışmalarda bu kavramlar kimi zaman modern, kimi zaman da postmodern dönemlerin bir ürünü olarak ele alınmıştır. V. Başka bir ifadeyle, insanlık tarihinin her dö- neminde var olan ve her yeni toplumsal yapı- nın özelliklerine göre yeni biçim alan tüketim olgusu, insan ve toplum hayatını belirlemede kayda değer bir yere sahip olmuştur. Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak biçimde sıralandığında han- gisi baştan dördüncü olur? A) I. B/II. C. DIV. E) V. DTV. S Diğer sayfaya geçiniz.

B 21. I. II. B ens KEREN WILGTINI SAYA Hormonların salgılanmasıyla damarlar genişlemek- te, tansiyon düşmekte; bunun sonucu olarak da vü- cuda rahatlık, güzel duygular, zindelik ve heyecan gelmektedir. "Müzik, ruhun gıdasıdır." sözü oldukça doğru ve bi- limsel bir bilgidir. III. Ayrıca, müzik dinleyerek büyüyen bir bebeğin IQ'sunun diğerlerinden 5 puan daha fazla olduğu gerçeğinin altı çiziliyor. A) I IV. Estetik uyarıların beyne gönderilmesiyle beynimizin doğal bir kimyasalı olan endorfin ve diğer bazı hor- monlar salgılanmaktadır. V. Müzik, estetik uyarıları beyne göndermekte ve bey- ne giden sesler olağanüstü hareketlilik sağlamakta- dır. Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak şekilde sıralandığında hangisi baştan üçüncü olur? nalogimis B) II lomameisöp ensinsa pyy, aysmalengotot C) III mier iblamites D) IV E) V 22. Dil, bir kâğıda benzetilebilir. Düşünce, kâğıdın ön yüzü; ses ise arka yüzüdür. Kâğıdın ön yüzünü kestiniz mi ister istemez arka yüzünü de kesmiş olursunuz. Dilde de durum aynıdır. Bu parçada dil ile ilgili anlatılmak istenen aşağıdaki- lerden hangisidir? A) Dilin yanı ses vo 23

TYT/ Türkçe 13. Aşağıdakilerin hangisinde altı çizili sözcükler tür bakımın- dan özdeştir? A) Arkadaşlarının hakkında söylediği sözleri yanlış anladığın- dan araları bozuldu. Bana ikinci defa yanlış yapmasına rağmen ona karşı bir kin yok içimde. B) Ne sabahı göreyim ne sabah görüneyim!" dizesini sık sık tekrar ederdi. Sabah, zihnin zinde olması açısından ders çalışmak için günün en verimli vaktidir. Kendi çocuğu da bizim sınıfta olan öğretmenimiz, onu bi- zimle aynı görüyordu. Kaderin bir cilvesi, evlenmem de mesleğe başlamam da ba- bamla aynı yaşta oldu. D) Çocukken her hafta karşı mahalleyle maç yapar, sonunda da mutlaka onlarla kavga ederdik. Ona karşı sonsuz bir saygı duymasına rağmen ilk kez baba- sına karşı geldi. E) Adalar bu mevsimde turistlerin el ayak çekmesiyle sessiz bir cennet olur. Millî şairimiz: "Sessiz yaşadım, kim beni nerden bilecektir?" demişti, meşhur şiirinde. 15. (1) mi: ma bü to CE SC B A E

A 31. (1) Televizyonda sunulan reklamlar, izleyiciye önceden alış- tırılan popüler yaşam biçimlerini, hayalleri ve onların bek- lentilerini dayatır. (II) Bu şekilde tüketici üzerinde yapay bir zorunluluk duygusu oluşturulur. (III) Reklamların meydana getirdiği bu kurmaca dünyada birey, ihtiyaçlarını gidermek amacıyla kendini, tüketmeye, söz konusu ürünlerden al- maya zorunlu hisseder. (IV) Reklamın içerdiği mesaj, hazır- lanış şekliyle, ürünün ya da hizmetin tanıtım vitrinidir. (V) Bunun yanı sıra reklamların bireysel kimliğin oluşmasın- daki rolü de yadsınamaz. JIK erin daralması ve MARTIN AA AD ÖZI YAY Spin Bu parçada numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağı- dakilerden hangisi söylenemez? -ilsig 19g nipi iğsoen iligli A) I. cümlede, hem yapım hem çekim eki almış birden fazla sözcük vardır. uouno2 Mens (8 B) II. cümlenin yüklemi, birleşik zamanlı bir eylemdir. C) III. cümlede, ad durum eklerinin tümü kullanılmıştır. DD) IV. cümle, isim cümlesidir. nisy polhov no2191291 litsned E) V. cümlede, sifat yapan "-ki" kullanılmıştır. iablo 19lhev ud nişi igibolists sb inige

nedeniyle verli Binlerce yıllık rında yetişen eyse yok n çeşitlilikteki mızı gelecek calma e edilmesi inlerce yıldır e ulaşmayı liliğin min olmazsa almaksızın ei paragraf E) VI uz inde ünü JcDo es er, iyor. 5 rdan ODAKLANMA 15.-16. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplaying Türk müziğinin ayrılmaz parçası olan bağlama asırlarca Türk halkının, âşıkların ve ozanların dert ortağı, can yoldaşı oldu. Kopuz, saz, cura, tambura, divan sazı gibi yörelere ve büyüklüğüne göre farkli adlandırılsa da heps kullanılan telli çalgı olan bağlama, geleneksel kültürün de bağlama ailesinin bir üyesi. Türkiye'de en yaygın sembolü. Orta Asya'ya uzanan tarihi ile bağlama, Anadolu'nun vazgeçilmez miraslarından biri. Bağlama; Türklerin kimi zaman dertlerini, kimi zaman sevinçlerini, çoğu zaman da iki âşığın kavuşamama hikâyelerini dile getirdiği türkülerin de baş tacı.. Geçmişte bağlama ustaları doğru ağacı bulduklarında enstrümanlarını kendileri yaparmış. Bugünse bağlamalar 16 atölyelerde üretiliyor. Bağlama, bir dönem nel marangozhanelerde üretilirken günümüzde saz. atölyelerine taşındı. İyi bir bağlamanın yapım süresi kırk kırk beş gün arasında değişiyor. pe nişi imisins nunggu 15. Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi bağlamanın özelliklerinden biri değildir? A) Farklı adlarla anılması B) Türk kültürünü yansıtması C) Ozanların ayrılmaz bir parçası olması D) Kökeninin Anadolu'ya dayanması E) Saz şairleri tarafından üretilebilmesi ODAKLA 17.-19. s (1) Behçet gorunç tar üsluba ak adını duy hikâye ya tiyatro es Keşanlı büyük e Keşanlı büyük tuttuğu hikâye Faik'te özellik "Tiple öykü onun gene olma yakl vur 17. Y

6. A Deneme - 5 Arpacık denen o kırmızı şişlik neden ortaya çıkar? Arpacığın ne gibi bir tehlikesi vardır? Arpacık tedavisi için neler önerilir? Arpacık nedir? Aşağıdaki araştırma sonuçlarından hangisi bu sorular- dan herhangi biriyle ilişkili değildir? Bilimsel adı herdeolum halk arasındaki adı itdirseği olan arpacığın göz kapaklarının kenarında beliren içi iltihaplı, kırmızı renkli şişlikler olduğu beliritilmiştir. BY Arpacığın normalde önemli bir risk oluşturmadığı ancak sıkılmasının ve enfeksiyon bölgesinin kirli tutulmasının görme kayıplarına yol açan olumsuzluklara zemin hazırladığı tespit edilmiştir. Gözdeki yağ salgılama bezleri iltihaplanırsa ve kanallar tıkanırsa bakteri kaynaklı kırmızı bir şişlik belirir. Halk arasında bu şişlik arpacık olarak adlandırılır. D) Arpacığın önlenmesi için gözlerin mikrop kapmasını onleyecek tedbirlere başvurmak gerektiği, göz ve çev- resinin temizliğinin ise en önemli önlem olduğu dile getirilmiştir. E) Göz doktorunun önereceği antibiyotikli pomatların, damlaların düzenli kullanılmasının arpacığa iyi gelece- ği, şişliğin iç kısımda olması ve inatçı olması durumla- rındaysa küçük bir operasyonun gerektiği tespit edil- miştir.

LIS- ko- de n- zil 1 Bu fasiküldeki 20 soruyu 35 dakikada çözünüz. 2. 1. Çiftçiler toprağı ekime hazırlamak için ekin anızlarını yakıyor. Çok hızlı hareket eden fareler, yerin altındaki yuvalarına giriyor ve anız yangınından kurtuluyor. Fa- renin en büyük doğal düşmanı olan yılan ise sürüngen olduğu için bu kadar çabuk hareket edemiyor ve anız yangınında ölüyor. Doğal düşmanı azalan fare, nor- mal popülasyonunun çok üzerinde ürüyor. Çiftçiler, ekili alanlara zarar veren farelerden kurtulmak için, fa- re deliklerine zehirli ilaç bırakıyor. Fareler zehirleniyor ama bu kez onları yiyen tilkiler de ölüyor. II. Koyunlara zarar verdiği gerekçesiyle avlanan kurtların sayısı azaldı. Yaban domuzunun en büyük düşmanı olan kurt popülasyonundaki düşüş; besi hayvanlarına, ağaçlara, tarımsal ürünlere zarar veren, ısırma ve has- talık bulaştırma nedeniyle insan sağlığını tehdit eden, kara yollarına çıkarak kazalara neden olan yaban do- muzu sayısında artışa neden oluyor. Domuzları yok et- mek için kurulan tuzaklara yakalanan geyik ve dağ ke- çisi gibi bazı canlı türleri de azalıyor. Il numaralı parçanın I numaralı parçayla ilişkisini aşa- ğıdakilerden hangisi açıklar? A) Aynı konuyu farklı açılardan ele almak B Aktarılanları benzer bir örnekle desteklemek C) Farklı bakış açılarıyla tespitleri genelleştirmek D) Gerekçeleri açıklayarak ana düşünceye dikkat çekmek E) Anlatılanların farklılık gösterebileceğini kanıtlarıyla or- taya koymak Strateji Yayınları