Paragrafta Yapı Soruları

20. Jan lebiyat; sadece geçmişi veya bugünü, yaşanmış, yaşanmış olması muhtemel olanı konu edinmez. Henüz yaşanmamış zamanlar da edebiyata dahildir. Zamanla mukayyet olan hayatımızda kimliğimizi, geçmişimizi ve geleceğimizi anlamlandırarak inşa ediyoruz ve edebiyat da bu süreçte önemli bir rol üstleniyor. Bu yüzden de "gelecek anlatılarını" ütopya veya distopya olmasından bağımsız bir şekilde, alternatif gelecek senaryolarını bugünden tecrübe edebilmek amacıyla okuyabiliriz. Ne ütopyalar ne de distopyaların birer kehanet kitabı olarak görülemeyeceğinin farkındayım. Ancak "gelecek" aniden karşımıza çıkmıyor. Ne kadar farklı ve beklenmedik olursa olsun ----. I./nasıl bugünün inşasını geçmişe dönük bir okuma ile anlamlandırabiliyorsak gelecek tasarımında da bugünün ve gelecek beklentilerinin payı olacaktır "gelecek" imasının, doğrudan "geleceğe" atıfta bulunmasa da edebî eserlerde her zaman için yürürlükte olduğu bilinmelidir III. bu eserlerde anlatılanların tamamen düşsel ve dolağan dışı unsurlardan oluştuğu ileri sürülemez Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre numaralanmış ifadelerden hangileri getirilebilir? A) Yalnız I ve Il B) Yalnız II E) I ve III C) Yalnız III

ine P 11. Babam çok yormuşum. Bunu yeni anlıyorum. Biraz daha anlayışlı olabilirdim. Sonuçta, babam da insandi ve hatalar insan içindi. Filan arkadaşımın babası çok anlayışı, be- nim babam anlayışsiz ve hiçbir zaman da değişmeyecek der, sonra da hayata küserdim. Erken yıpranmamin sebe- bi, biraz da babama yönelik bu kesin duygularimdi. Oysa değişim de insan içindi ve hangi yaşta olursa olsun insan değişebiliyordu/Nitekim babam ömrünün son on beş yılın.- da adeta bir melek dimusts ama konuşulamamış, yaşana mamış ne çok şey vardı geride Soma Jarak Bu parçadaki gibi konuşan insanın özellikleri arasında aşağıdakilerden hangisi yoktur? da- f eye gin AV Değişime kapalı, tutucu B) Suçluluk duygusu içinde olan e) Kendini tanıyan SArtık anlamus D) Hayıflanma duygusu içinde bulunan E) Karamsarlıklar yaşamış olan um novuto oliemal al snimitite abrploy ad ubn nermeid BOX 12. Kimseye boyun eğmedi, ağız da eğmedi, dimdik yaşadı. Kanaat etmenin, zorluklara karşı siperde beklemenin ada- mıydı. "Yoksul olan, olmayan değil doymayandır; beyinsiz olan ise hatalar yapıp da aymayandır, hata yapmayan de- "derdi. Bir de derdi ki "Asıl sağır, kulağı işitmeyen değil in kalbiyle duymayandır." Özlüyorum

22. (1) Kültür konusu, sosyal bilimlerde en çok tartışılan ve tanımlanmaya çalışılan konulardan biridir. (II) Bu durum, Türk fikir hayatı ve modernleşme hareketleri bakımından da geçerlidir. (III) Sanat bir kültürün, bir dünya görüşünün taşıyıcısıdır. (IV) Bizde sanat anlayışı 'hayırla anılma' fikri olarak kendini göstermiştir. (V) Bundan dolayı insanlığın yararına eserler verilmiştir. (VI) Çeşmeler, kervansaraylar, aşevleri vs. bu amaca hizmet etmiştir. Bu parça ikiye bölünmek istense ikinci paragraf numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar? A) II B) III IV D) V E) VI ara ula ob bil ka an B di A

ikleri vardır; ama burası en şimdiden vazgeç gitd d-t 20. Efsaneler denizindeydiler ve gittikleri yerlere kendi efsa- nelerini de götüreceklerini henüz bilmiyorlardı. Midilli'den görülebilen ufuklar dört kardeşin en büyüğüne göz kırpıp duruyor, köpüklü bağrını göstererek ötelere, daha ötelere çağırıyordu. Bu parçada aşağıdakilerden hangisinin örneği yoktur? A) Ünsüz değişimi C) Ünsüz benzeşmesi Bonim id E) Hece düşmesi B) Ünlü daralması D) Sessiz türemesi II. olmalarından ötü demler. III. O güzel çiçeklerd henüz toprağın bilinmez koyakl IV. Ama kendi me başka çiçekler V. Kendilerine ilgi yum olmaz bir Yukarıdaki numa oluşturması için yer değiştirmes

de 26/ Roman, karakterlerin derinlik içinde analiz edildiği bir edebî türdür; karakterler olaylarla birlikte değişim geçirir ve yeni nite- likler kazanır. Roman, okurun "Tıpkı benim yaşadıklarım gibi!.." "Bunu nasıl da fark edememişim!" deme gereğini hissedeceği yaşantılarla örülüdür. Roman, yazarın beden, ruh ve akıl üze- rine düşünmesi; düşüncesinin farkına varması; estetik olarak kavranmış insanı yine insana göstermek istemesi gibi yazma arzularıyla kurulur. Roman okuru da böylece insanda keşfedil- miş ve hedefi yine insan olan hakikatlerle yüzleşir; Kundera'nın deyişiyle roman, Bu parçanın sonuna anlam akışına uygun olarak aşağıdaki- lerden hangisi getirilmelidir? A) insanı o güne kadar farkına varmadığı gerçeklerle karşı kar- şıya getirir B) hakikati ancak malzeme olarak kullanıp onu bozan ve dönüş- türen bir yapıya sahiptir düşsel bir olayı, kişileri, mekânı ve zamanı gerçeklik izlenimi yaratacak biçimde bize sunar Byaşamın genel imgesini yeniden üretirken ideolojinin insan yaşamında kapladığı yeri de vermelidir E ne kadar marjinal, bilim kurgu, ütopik, mitik olursa olsun mu- hakkak az veya çok bir gerçekliğe sahiptir Diğer sayfaya geçiniz. oleks ener ndaki iliş 'n az olar ell

üldük- aklın, Sylece layan asıyla nları- rlığın atçıyı ier- el bir lan ti- n- e PALME YAYINEVİ 22. "Maşa ile Koca Ayı" 2009 yılından itibaren gösterilmeye başlanan Rus yapımı bir çizgi film serisidir. Serinin yara- ticisi animasyon sanatçısı Oleg Kuzovkov, 1996 yılında Kırım sahillerinde tatildeyken davranışları Maşa'ya ben- zeyen küçük, şımarık bir kız görmüş ve böylelikle bu fikir ortaya çıkmıştır. Kuzovkov aynı şekilde Tom ve Jerry'den de etkilenmiştir. Serinin temel hikâyesi ise yine aynı isimli Rus halk masalı "Maşa i Medved" üzerine oluşturulmuş- tur. Maşa adında küçük ve sevimli Rus kızı ile sirkten emekli olmuş kocaman ama sevimli bir ayı arasında ge- çen maceralar anlatılmaktadır. Bu çizgi filmdeki ayı, Batı basınında yansıtıldığı gibi korku salan, vahşi ve sinirli de- ğil; Rus folklorunda sıklıkla anılan, iyi yürekli, saf, kolay kandırılan bir ayıdır. Bu parçada "Maşa ile Koca Ayi" çizgi filmiyle ilgili ola- rak aşağıdakilerden hangisine söylenemez? A) Çizgi filmdeki karakterlerden biri olan Maşa, gerçek bir karakterden hareketle oluşturulmuştur. + B) Oleg Kuzovkov'un kurguladığı çizgi film, birden fazla ^ bölümden oluşan bir seridir. C) Ayı figürüne bazı ülkelerde yüklenen olumsuz anlam yerine olumlu anlamlar yüklenmiştir. + D) Oluşum aşamasında Ruslapń sözlü kaynaklarına ait bir anlatıdan da yararlanılmıştır. Farklı ülkelerde de izlenen çizgi filmdeki her bir bölüm

1. Ahlâk, politika, retorik ve sanat, edebiyat eleştirisi alanlarında bugün de etkisini korumaya devam eden eserler veren Aristotales, hayvanlarla ilgili ilk felsefi sorgulamaları da yapmıştır. A) I II. Aristotales, kitabında oluşurduğu taksonomi cetvelinin en üst noktasına zekâ ve konuşma yetisinden ötürü etik bir varoluşa sahip bir hayvandır dediği canlıyı, yani insanı koymuştur. III. Onun oluşturduğu bu hiyerarşik ve insanmerkezci tablo, varlığın dizilimi şeklinde yüzyıllardır kullanılagelmiştir. IV. Hayvan'ın bir düşünme alanı olarak ele alınmasının tarihini Eski Yunan'la başlatabiliriz. V. İnsan olmayan, insana indirgenemeyen nesneler olarak değerlendirdiği canlıları, Hayvanların Tarihi isimli kitabında ele almıştır. Numaralanmış cümlelerden anlamlı bir paragraf oluşturulduğunda hangisi baştan üçüncü olur? C) III D) IV Bill

(21. • Sanat terapisinin faydalı olduğu alanlar hangileridir? • Sanat terapisinden geçmiste bangi dallarda yararlanılmarşur? • Sanatla terapi nevamaçlamıştır? . Psikolojik rahatsızlıkların tedavisinde sanatın etkisi görülür mü? Aşağıdaki cümlelerden hangisi bu sorulardan herhangi biriyle ilişkili değildir? Sanatla tedavi kültürümüze batıdan gelen bir akım gibi görülse de tarihimize baktığımızda ruh hastalıklarının tedavisinde sanatın kullanılmasının çok eskilere dayandığı bilinen bir gerçektir. Örneğin Selçuklu Dönemi şifahanelerinde müzik bir tedavi yöntemi olarak kullanılmaktaydı. Sanat terapisi anksiyete, depresyon, zihinsel, duygusal sorunlar ve bozukluklar, travma sonrası stres bozukluğu, stresle başa çıkmada, iş alanında, anneliğe hazırlıkta, kişisel gelişim talep edenlerde etkilidir. 23. Büyük bir uy yaşıyor. Ayr Binlerce yıld büyüdükçe çoğaldıkça Toplum ola Sanat terapisi, tarihte ilk kez, iletişim, tedavi ve rahatlama amaçlı olarak Bergama'da Zeus Tapınağı'nın bulunduğu Eskülap olarak da adlandırılan tarihi yerleşkede yer alan antik tiyatroda keşfedilmiş ve Romalılardan bugüne bu amaçlarla kullanılagelmiştir. Sanat terapisi görsel sanatları, yaratıcı süreci ve psikoterapiyi birleştirerek bilişsel, duygusal, fiziksel ve ruhsal anlamda iyi oluşu artırmayı amaç edinir. Bu terapi yöntemi terapide danışanların hayal dünyasını bir araç olarak kullanır. Sanat terapisinin iyileştirici, değiştirici ve harekete geçirici güçlerinin araştırmacılar tarafından tek başına bilimsel araştırmalar yaparak bulunamayacağını ancak terapi esnasında danışanla sürece tanıklık edilerek gözlenebileceğini belirtmiştir. 22. (1) Kültür konusu, sosyal bilimlerde en çok tartışılan ve tanımlanmaya çalışılan konulardan biridir. (II) Bu durum, Türk fikir hayatı ve modernleşme hareketleri bakımından da geçerlidir. (III) Sanat bir kültürün, bir dünya görüşünün dir (Bizde sanat anlayışı 'hayırla anılma' fikri ve sonraki eserlerimiz geliştirmes olmayı değ yaşadık. Bu parça ulaşılam Günüm BUygan bağla Yazıl umuc Dinsar E) Gele yöne 24. Çağır olarak payla sağla avan da ol blog bulu arac ulaş o bi bilg kay anla Bu dü

KARMA SORULAR 4 1. Günler boyu umut dolu bir bekleyiş içindeydim. İlham perisinin ziyaretini bekliyordum. Ah, kalemimi oynatamıyordum bile! Oysa kısır bir yazar olduğumu hiçmi hiç düşünmemiştim. Hem şimdiye değin çıkarmış olduğum yirminin üzerinde şiir kitabı, üretken bir yazar olduğumu ortaya koymalıydı değil mi... Dile kolay. On beş yıllık şairlik yaşantımda yirminin üzerinde kitap yazabilmişim. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Ses olayına uymamaktan kaynaklanan yazım yanlışı vardır. B) Kaynaştırma ünsüzü alan sözcük vardır. Noktalama yanlışı yapılmıştır. Birden çok yazım yanlışı görülmektedir. E) Ünlü daralması görülmektedir. 3.

10. Gurbet beni muttasil çekiyordu kendine Yol, hep yol, daima yol. Bitmiyor düzlük yine Karşıda hisar gibi Niğde yükseliyordu Sağ taraftan çıngırak sesleri geliyordu Bu dizelerde aşağıdakilerden hangisi yoktur? A) Yansımadan türemiş sözcük B) Türetilirken ses kaybına uğramış sözcük e) İsimden türemiş isim (D) Gövdeden türemiş sözcük E) İsimden fiil yapım eki

30. Geçtiğimiz yirmi yılda birçok insan koku alma duyumuzla ilgili çalışma yaptı. Yapılan çeşitli deneyler farkli hos kokuların meydana getirdikleri tepkilerin belirlenmesinin yanı sıra neden oldukları duyguları da ortaya çıkarmıştır. Bu nedenle, aromakoloji uzmanlarının yaptığı çalışmaların çoğu limbik sistemin farklı kokuları işleme biçimi üzerine odaklanmaktadır. Bu konuda bilgi sahibi kişilerden biri olan Christopher Poindexter'in şu sözünü unutmamak gerekir: "Hiçbir şey bir koku kadar unutulmuş bir anıyı tekrar hayata geçiremez." Bu parçanın yazarının aşağıdakilerden hangisini söylemesi beklenmez? A) Keşke hatıraları şişeleyen, koku gibi bir buluş olsaydı. B) Koku alma hafızamız beynimizdeki aroma kodlarında yer alan tüm duyuları yeniden canlandırabilir. C) Kokular ruh hâlimizi değiştirebilir, dikkat süremizi ve hafızamızı etkiler. D) Ruh hâlimiz hoş bir kokuya doğrudan tepki veren bir işlevselliğe sahiptir. (E) Insan içindeki sıkıntıdan dolayı önünden geçtiği dükkânlardan gelen mis kokuları duymayabilir.

bütünlüğünü bozduğunu bulunuz. 3. (1) Sözlüğü, dil içinde yatay ve dikey yolcu- luklara çıkmaya, dilin zaman içindeki serüve- ninden kendimce ipuçları derlemeye imkân veren, son derece çekici bir kitap türü olarak görürüm. (II) Sözlük karıştırmaya bayılırım; zaman zaman alıp, rastgele açıp sözcüklerin anlam ve kökenlerine bakarım. (III) Ancak elimde bitirmem gereken bir iş varsa mecbur kalmadıkça sözlüklere bakmam. (IV) Bilirim ki sözlüğün kapağını açtığım anda işi gücü Sendin unutup sözcükler arasında başıboş dolaş- manın, türlü bağlantılar kurmanın cazibesine KOVO ALMO MAREHENG kapılacağım. (V) Elektronik ortamdaki sözlük- ler çalışma sırasındaki acil ihtiyaçlara cevap veren ancak kapsamı biraz dar olan sözlük- ler. A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. 3 4. (1) Oğuz Atay'ın bu eseri, biyografik roman türünün güzel yo bocork MAR AURY

I.Bu kavramlar etrafında seçilen kelimeler yaratılan imgeler şiirin anlam evrenini belirlemiştir. II. Necip Fazıl'ın şiirlerinde yaşam, kendisini var eden ve düzenleyen bütün unsurlarıyla yer alır. asadigi traje i III.Bunun nedeni bireyin yaşadığı IV. Necip Fazıl'ın şiir serüveni içinde, varlığın anlamını aradığı belli başlı kavramlar vardır. trajedidir. F U V. İnsan, zaman, inanç, hakikat, Allah, akıl, düşünce, ayna şairin yaratıcı sürecin her döneminde ısrarla işlediği temel kavramlardır. SORU TİPİ: Verilen cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak bir biçimde sıralandığında hangisi baştan ikinci olur?hangisi sondan üçüncü olur?

(1) Ulkemiz hemen her yıl doğal afetlerin yıkıcı bir örneğini yaşıyor, yaşamaya da devam edecek. (II) Doğal coğrafyamızın her an afete uğrama riskine sahip bir jeolojik temeli var. (III) Dünya da aynı sorunlarla mücadele ediyor. (IV) Birleşmiş milletler raporlarına göre 1974 - 1994 yılları ara- sında 3 milyondan fazla insan bu afetler sonu- cunda hayatını kaybetmiş, 100 milyondan fazla insan evsiz kalmış ve kötü koşullara mahkûm olmuş. (V) Ekonomik kayıp sadece 1991 - 1992 döneminde 100 milyar dolar olarak ifade edilmiş. (VI) Afetler sosyoekonomik altyapıyı çökertme- nin yanında toplumlar üzerinde büyük tahribata da yol açıyor. 37. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin han- gisinden sonra "Gelişmekte olan ülkelerin üçte ikisi afete maruz kalan coğrafyalarda yaşıyor." cümlesi getirilmelidir? A) I. ishB) II. BY L C) III. D) IV. E) V.

6. 2005 yılından bu yana üniversite öğrencile- rinin, araç teknolojileriyle ilgili çalışmalarını teşvik etmek ve alternatif enerjilerle ilgili far- kındalık oluşturmak amacıyla düzenledikleri, bu yıl yabancı katılımcılara da açılan etkinlik 1-7 Ağustos 2016 tarihlerinde İzmit Körfez Yarış Pisti'nde gerçekleştirildi. SHOES A) Araç teknolojileriyle ilgili çalışmaları destek- leyen başka etkinlikler de vardır. B) zmit Körfez Yarış Pisti bu etkinliğe on birinci kez ev sahipliği yapmıştır. C) Alternatif enerjilerle ilgili farkındalık oluştur- mak için yapılan bu etkinlik her sene aynı tarihte düzenlenir. D) Bu etkinlik yabancı ülkelerde de yapılmakta- dır. E) Etkinlik üniversite öğrencileri arasında ger- çekleştirilmektedir. F 1 1 1 1 1 I 1 1 1 1 1 1 1

18. (1) Son yıllardaki araştırmalar eğitimde övme ve ödüllendirmenin, yerme ve cezalandırmadan daha iyi sonuçlar verdiğini ortaya koydu. (II) Bir araştırmacı övme ve yermenin başarı üze- rindeki etkisini ölçmek için dördüncü ve beşinci sınıf öğrencilerine bir matematik testi uygulamış ve böylece aynı yaşta ve aynı yetenekte olan öğrencileri iki gruba ayırmıştır. (III) Her günkü s Con çalışmalarından sonra 1. gruptaki öğrenciler sını- www fin önüne çıkarılıp övülmüştür. (IV) II gruptaki S öğrenciler ise sınıfın önüne çıkarılıp hataları mer belirtilmiş ve eleştirilmistir. (V) Beş gün sonun- STRONA da 1. gruptaki öğrencilerde sürekli bir ilerleme görülmüş, II. gruptaki öğrencilerde ise ikinci gün bir artış görülmüş ama sonraki günlerde ciddi bir gerileme meydana gelmiştir. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin han- gisinden sonra "Bu gruplara beş gün üst üste, üzerinde on beşer dakika çalışmak üzere otuz problem verilmiştir." cümlesi getirilse parçanın anlam bütünlüğünde bozulma olmaz? A) I. D) IV. B) II. 2 C) III. E) V.