Paragrafta Yapı Soruları

13. (1) "Seyahatin önündeki tek engel kapının eşiğidir." der bir Boşnak atasözü. (II) O eşiği bir kez aştınız mı gerisi kendiliğinden geliyor. (III) Bence çantamıza ha- yallerimizi doldurabildiğimiz sürece çıkamayacağımız herhangi bir yolculuk yok. (IV) Sanırım biraz da bu yüzden yolculuğa sırt çantasıyla çıkmanın daha keyifli olduğunu düşünüyorum. (V) Bırakın, sırtınızda taşıdık- larınız bu yapay düzenin getirdiği sıkıcı sorumluluklar değil de hayalleriniz olsun. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır? A) I. cümle, devrik ve olumlu bir cümledir. B) I cümle, yer yön zarı olan basit cümledir. C) III. cümle, birleşik yapılı, isim cümlesidir. D) V. cümle, miktar zarfı olan eylem cümlesidir. E) V. cümlede, emir kipiyle çekimlenmiş eylemler vardır.

Elle çıkmayan pislikler makasla kesilerek temizlenir ve bundan sonra ditme işlemi gelir. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi dü- şüncenin akışını bozmaktadır? A) B) II III DYN 3. (1) Zevksizlik, modern dönemin bir icadı olmasa bile kits- Ich denilen kültürel ilanların XIX. yüzyılın ikinci yarısında, kitleler üzerinde güçlü bir etki yaratarak yaygınlaşan bir fenomen olduğu ve bu etkinin de giderek arttığı ileri sü- rülebilir. (II) Kitsch, ister eski isterse yakın zamanda ha- yatımıza girmiş olsun, tartışmasız olarak modern kültürün bir parçasıdır ve günümüzde büyük bir hızla büyümeye devam etmektedir. (III) Kitsch her yerdedir. (IV) Restoran- da sizi karşılar, bankada selam verir, reklam panolarından gülümser hatta dişçinizin duvarında asılı durur. (V) Her yerde görebileceğiniz ilanlar, sizi etkisi altına almaktadır. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi dü- şüncenin akışını bozmaktadır? A) L BYII C) D){V E)V 1-B 2-E 3-C 4-D E) V 3-C 4-D 5-D 6-A GUR YAYINLARI C 12. 91

11. (1) Akdağ, Türk yer adları arasında en çok görülenlerden birisidir. (II) Türk dilinde ve edebiyatında dağla beraber kul- lanılan renk daha çok kara idi. (III) Bir dağ, ne kadar beyaz olursa olsun yine de toprak rengindedir. (IV) Ak rengi, diğer renklerin her zaman önündedir. (V) Uzun zamandan beri dış âlemle ilişkilerini kesmiş ve dış tesirlere karşı kapılarını kapamış olan Yakut Türklerine göre, Tanrı bembeyaz bir dağ üzerinde otururmuş ve dağın tam zirvesine kurduğu tahtına üç basamaklı gümüş merdivenle çıkılırmış. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi dü- şüncenin akışını bozmaktadır? A) I B) II C) III D) IV E) V

21. (1) Duyu organları aracılığıyla edinilen yeni bilgiler ilk olarak beynimizdeki kısa süreli bellekte depolanır. (II) Fakat kalıcı öğ- renmenin gerçekleşmesi belirli şartlara bağlıdır. (III) Kısa sü- reli bellekteki bilgiler biz dikkatimizi onların üzerinde tuttuğu- muz sürece burada saklanır. (IV) Dikkatimizi başka yere yön- lendirdiğimizde ise eğer bilgiler yeteri kadar tekrar edildiyse uzun süreli bellekte depolanır. (V) Uzun süreli bellek, sınırsız sayıda bilgi barındıran ve bu bilgileri bir ömür boyu depolaya bilen bir sistemdir. (VI) Uzun süreli belleğimizdeki bilgiler, te- mel olarak hayatta kalabilmemize ve yaşam kalitemizi artıra bilmemize yaramaktadır. Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf nama- ralanmış cümlelerin hangisiyle başlar? A) II B) III C) IV D) V GW

25. 1. Yaşın ilerlemesi ve yaşlılığın netleşmesi ile vücutta fizyo- lojik olarak olumsuz değişiklikler meydana gelmektedir. II. Bu tanıma göre genellikle 60 yaşlarında ortaya çıktığı ve doğumla başladığı varsayılan yaşlılık belirtilerinin, 80 yaş- larına doğru artık netleştiği kabul edilir. III. Vücutta geriye dönüşü olmayan değişimlerin meydana gel- mesi, yaşlılık olarak nitelendirilir. IV. Bu değişikliklere kronik hastalıkların da eşlik etmesi sonu- cunda kaliteli yaşam oldukça zor bir hal almakta, işte tam bu noktada da egzersizin önemi ortaya çıkmaktadır. V. Düzenli yapılan egzersizlerin kaliteli yaşamada çok önemli olduğu ve yaşlanma ile gerileyen vücut fonksiyonlarını ge- liştirdiği bilimsel olarak kanıtlanmış bir gerçektir. Bu parçanın anlam bütünlüğünün sağlanabilmesi için numa- ralanmış cümlelerin hangileri yer değiştirmelidir? A) I ve Il D) II ve IV B) I ve ill E) ill ve V C) Il ve Ili

28. Gazeteci: (1)- - Tiyatrocu: -Kendimi bir tür mistik bilim insanı olarak görüyorum. Tiyat- royu; beni meraklandıran, şaşırtan, kavranamaz ve düşünüle- mez olduğunu hissettiğim şeylerin etrafında dans etmek için bir deney odası olarak kullanıyorum. O yüzden diyebilirim ki sahne işlerim "benim için önemli olan" karmaşık konulardan ortaya çıkıyor. Tiyatroya merak salmadan bu öznel mistik ya- nım beni hep kışkırtırdı zaten. Tiyatroyla birlikte iyice gün yü- züne çıktı. Gazeteci: (11) - Tiyatrocu: - Insan bilgisinin asla erişemeyeceği yerler olduğuna inanan birisiyim. Hayatta her zaman, anlayamayacağımız, kontrol ede- meyeceğimiz bir şeylerin mevcut olduğu fikri beni büyülüyor. Bu büyünün peşinde bir yolculuğa çıkıyorum. İzleyiciyi de bu yolculukta yanımda götürmeye çalışıyorum. Tiyatroda olmak her şeyi anlamak, her şeyi anlamlandırmak değildir; bazı şey- ler muğlak kalmalı. Ben tiyatronun, kendi dilinde imgesel ol- ması gerektiğini düşünüyorum. Bu diyalogda boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden hangisi sırasıyla getirilmelidir? A) 1. Tiyatroya ilgi duymanız nasıl ve ne zaman gerçek- leşti? II. Yaşamınızda oyunculuğunuzu etkileyen olaylar ve kişiler var mı? B) 1. Tiyatro sizin için ne ifade ediyor? II. Tiyatroculuğunuzun yaşamınıza katkı sağladığını dü- şünüyor musunuz? C) 1. Bir tiyatrocu olarak kendinizi topluma karşı sorumlu hissediyor musunuz? D) II. Seyircilerin oyunlarınıza olan tutumunu ve ilgisini nasıl buluyorsunuz? Zor teorik konuları sahneye taşımaya ne zaman ve niçin karar verdiniz? II. Sahnelediğiniz oyunların bazı bilinmezlikler içerme- sinin bir nedeni var mı? E) 1. Geleneksel tiyatro türlerinin modernleşebileceğine inanıyor musunuz? II. Tiyatroya duygusal yaklaştığınızı düşünüyor musu nuz?

5. Önceden henüz dünya ve varlıkla ilgili insanlığın bilgi birikimi çok azken edebiyat, gerçeği yansıtma gayretindeydi. Oysa son birkaç yüzyıldır bilim gelişmiş ve varlığa dair pek çok olgu ay- dinlanmışken edebiyat, "gerçek" kavramını önemsizleştirmeye başladı. Gerçeği elde etme çabasının yerini gerçeğin çeşitliliği ve ona dair yorumlar aldı. Hakim anlatıcının ortadan kalkması ve bireyin merkeze yerleşmesiyle birlikte gerçek de esnedi ve farklı şekillerde ortaya kondu. Geçmişte gerçeklik ile metin arasında yazar varken zamanla gerçeklik öldü ve yazarla me- tin kaldı. Bu parçadan aşağıdakilerden hangisine ulaşılabilir? A) Ortaya çıktığı ilk dönemlerde toplumsal bir niteliği olan edebiyat, zamanla bireysel bir yöne kaymıştır. B) Bilgi birikiminin artması, edebiyatın gerçeğe olan bakışını ve gerçeği ele alış biçimini değiştirmiştir. C) Yaşananlara dair farklı bakış açılarının ortaya çıkması, oku- run düşünsel açıdan gelişmesini sağlamıştır. D) Bilimsel gelişmeler, edebiyatı olumsuz yönde etkilemiştir. E) Dünyadaki değişimlere bağlı olarak yazarın metindeki ko- numunun sarsılması, edebiyata olan ilgiyi azaltmıştır.

TYT - Türkçe 14. Zirvede kartallar da bulunur yılanlar da ama biri 1 sürünerek gider biri de süzülerek... || Önemli olan nereye gittiğin değil, nasıl gittiğindir. IV ||| V Bu parçadaki numaralanmış sözcüklerle ilgili aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır? A. I. sözcük bağlaç görevli bir sözcüktür. B) II. sözcük belgisiz zamirdir. C) III. sözcük niteleme sıfatıdır. D) IV. sözcük soru zamiridir. E) V. sözcük soru zarfıdır. 2- NE

19. (1) Emile Zola, Germinal romanında endüstrileşmeye başlayan çağının toplumsal, siyasal ve psikolojik bir eleştris- ini yapıyor/ (II) Toplumu ve bireyi, bunlara bağlı olarak siyas- al gelişmeyi incelerken dile getirilmesi risk taşıyan belirleme- ler yapıyor (III) Bu nedenledir ki fark ettiği olumsuz gelişme- leri divanın altına süpürüvermiyor. (IV) Böyle değerlendirme- leri abartmadan, okuyucunun da gözünün içine sokmadan "neyse ne" düsturuyla ortaya koyuyor. (V) Eser, yalnız edebî yönden değil, dönemine ışık tuttuğu için de önemli bir değer taşıyor. Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinden sonra, "O kendini topluma karşı sorumlu hissediyor." cüml- esi getirilebilir? (A) I B) II C) III D) IV E) V

DENEME 15 21. Bilimsel bir amaç ve nitelik taşımak, eserlerde dili kullanma imkânlarını sınırlandırır ancak edebiyat metinlerinde dil kullanımları, yazarların niyetini ve yorumunu da içerir. Yazar; dil bilimsel özellikleri, kelime seçiminden cümle kuruluşuna kadar kendine has bir yöntemle bir araya getirir. Yazarın metni üzerindeki bu tasarrufu; kişiliğini, anlatım yöntemini ele verebilir. Aşağıdaki cümlelerden hangisi düşüncenin akışına göre bu parçanın hem başına hem sonuna getirilebilir? A) Edebiyat, dili yaşayan bir organizma gibi estetik bir değer üretmek üzere kullanır ve bir değer üretir. B) Metinlerin tarihsel bağlantılarını ortaya koymak mümkündür fakat bu, eserin edebî bir metin olduğunu değil; tarih içindeki durumunu belirler. Her sanat dalı gibi edebiyat metinleri de yazarın üslubundan izler taşır. D) Edebiyat bilimi, metnin estetik değerini ortaya koyarken diğer yandan kültürel bir değer üretir. EX Edebî metinlerin, yazarı ve yazıldığı dönemle organik bir ilişki içerisinde olduğu söylenebilir. TH

15. Gazeteci: (1) - Matematikçi: LGİSİ DENEMELERİ Gazeteci: (11) - Matematikçi: Cahit Arf, Feza Gürsey gibi çok önemli bilim insanlarına sahip olduğunuzu düşünüyorum. Ancak ana sorun, bu ve benzeri bi- lim insanları yurt dışına gittiklerinde genelde geri dönmüyorlar. Bunu tersine çevirebildiğinizde matematik ve bilim alanında ilerleme olacağını düşünüyorum. Bu diyalogda boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden hangi- si getirilmelidir? Ödül hayatımı etkilemedi ama çalışmalarıma anlam kattığı dü- şüncesindeyim. Ödül almak için çalışmadım, hiçbir zamanda ödül almayı düşünmedim. A) (1) Ödül almak için bir çalışmanız oldu mu? (II) Türkiye'nin matematik alanında ilerlemesi için ne yap- ması gerekir? B) (1) Ödül almayı ne zaman düşünmeye başladınız? (II) Türkiye'de beğendiğiniz bir matematikçi var mı? (1) Ödül almak hayatınızı nasıl değiştirdi? (II) Türkiye'yi matematik alanında nasıl görüyorsunuz? (1) Ödül almış olmak nasıl bir duygu? (11) Türkiye'de matematik alanındaki sorun neyden kay- naklanıyor? E) (1) Bu ödülün hayatınızdaki yeri nedir? (II) Türkiye'nin matematik alanındaki gelişimini takip edi- yor musunuz? C) D)

7. (1) Sanatta yeniliğin en sağlam yolu, eski temaları yeni yo- rumlarla işlemektir. (II) Başka bir ifadeyle yenilik, şiirin en eski kahramanları olan gül ve bülbülü atıp yeni ögeler bul- mada değil, gülü ve bülbülü farklı yorumlamadadır. (III) Sa- natta ustalık, eski sazdan yeni sesler çıkarmak olduğundan, büyük sanatçıların hemen hepsi bu yolda yürümüş; geçmiş- tekilerin işlediklerinden yepyeni eserler ortaya koymuşlardır. IV) Yani şu gök kubbenin altında söylenmişlere bambaşka noktalardan yaklaşabilmeyi başarmış ve yeniliklere imza at- mışlardır. (V) Sanatçının özgünlüğü, yeni buluşlarla eserleri- ni ortaya koyması onu bütün zamanların sanatçısı yapmaya yetecektir. sy min Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi anlatı- mın akışını bozmaktadır? AYI BY II C) III DYV Fides

Efsaneler denizindeydiler ve gittikleri yerlere kendi efsane- lerini de götüreceklerini henüz bilmiyorlardı. Midilli'den gö- rülebilen ufuklar dört kardeşin büyüklerine göz kırpıp duru- yor, köpüklü bağrını göstererek ötelere, daha ötelere çağı- iyordu. Bu parçada aşağıdakilerden hangisinin örneği yoktur? şağıdakilerden A) Ünsüz değişimine aykırılık Unlü daralması Ünsüz benzeşmesi D Sessiz türemesi E) Hece düşmesi Sana)

1. Bu testte sırasıyla, Türk Dili ve Edebiyatı (1-24), Tarih-1 (25-34), Com 2. Cevaplarınızı, cevap kâğıdının Türk Dili ve Edebiyatı - Sosyal Bilimle 1. Tahsin Yücel'in öykülerini tanımlayan anahtar sözcükleri iro- ni, karakter, aşk, kadın, otoriter yapı olarak sıralayabiliriz. (X) Tahsin Yücel öykücülüğü her şeyden önce ironiden beslenir. Onun ironi yaklaşımı dönemsel değil süreklidir. (Y) Yücel ironiyi neredeyse edebiyat anlayışının merkezine oturtur. Otoriter anlayışları, sanat-edebiyat ortamını, yanlış tutum ve düşünceyi ironik bir dile mahkûm eder. (Z) Bu parçanın anlamlı bir bütün oluşturabilmesi için X, Y ve Z ile gösterilen yerlere 1. Özellikle son dönem öykülerinde ironik yaklaşımlar baskın bir anlatım olanağı olarak öne çıkar. TÜRK DİLİ VE SOSYAL BİLİML II. Bu bağlamda Yücel, Türk öykücülüğünde bir anlatım imkânı olarak ironiyi bütün öykü serüvenine yayan na- dir yazarlardandır. III. Bu izlek ve kavramların açılımı, onun öykülerini büyük ölçüde tanımanızı sağlar. cümlelerinden hangileri sırasıyla getirilmelidir? Y X A) III B) C) II D) II E) I II Z || | | -MIRAY YAYINLARI-

A 15. Yüzgeçler hazırsa, derin sulardan da korkmuyorsanız Küçük Karabalık ile yüzüp denizlere ulaşabilirsiniz. Ancak balıkçıllara ve yengeçlere dikkat etmelisiniz. Balık Nine'den dinleyeceğiniz bu masal bittiğinde eminiz ki gece uykuya dalamayan ve Küçük Karabalık'ın maceralarını düşünen birçok yüzücü olacaktır. Bu parçada aşağıdakilerden hangisi yoktur? A) Birden fazla birleşik zamanlı fiil- B) Birleşik yapılı isim ve fiil C) Filden türemiş isimler B D) Aitlik ve hâl ekini birlikte almış isim 4. E) Yapım eki alırken ünlü kaybına uğramış sözcük S A R M A büy Bu ba ril 18 B 1

turacak ci olur? V maya le www.pelikankitabevi.com.tr 4. A) I Geleneksel tiyatronun bu denli azalmış olmasın- da seyirci kitlesi ön plandadır. DIV II. Karagöz, orta oyunu, köy seyirlik oyunları, kukla gibi diğer oyun türleri de belirli günlerde devam ediyor. III. Günümüzde stand up adıyla devam eden med- dahlık çeşitli fiziki değişiklikler geçirmiş olsa da devam etmektedir. E) V IV. Geleneksel Türk tiyatrosundan geriye. meddahlık kaldı, desek çok da yanılmış olmayız. V. Stand up gösterilerinin daha ilgi çekici olması mo- dern meddahlık diyebileceğimiz bu türün devam edeceğinin bir göstergesidir. Yukarıdaki cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi baştan dördüncü olur? B) II TV- C) III D) IV E) V