Paragrafta Yapı Soruları

$SUPARA 24. (1) Kış, vahşi hayvanlar için aç kalmakla karnını do- yurmak arasında kalan ince çizgidir. (II) Karın met- relerce yükseldiği günlerde Safranbolu'da orman koruma memurları, içleri yem dolu çuvalları Sırçalı yolunu açmaya çalışan kara yolu görevlileri bıyık- Kanyon'a taşımaya uğraşırlar (III) Ilgaz-Kastamonu larından aşağı sarkan küçücük buzdan kılıçları el- lerinin tersiyle silerler (IV) Amasya'da, buğulanan camları hohlayarak en çocuklar, buz tutmuş yolda kayarak ve düsenteri seyrederek eğlenirler. (V) Kar, kimi zaman gündüzü siler, kimi zaman da mavi bir ay ışığı armağan eder gecelere; işte o zaman karın yansımaşıyla aydınlanan yeryüzü şiirsel bir görüntü- ye bürünür. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili ola- rak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır? A) 1. cümlede, ek eylem vardır. B) H. cümle, birleşik cümledir. CIII. cümle, kurallı, olumlu bir cümledir IV. cümle, sıralı cümledir. E) V. cümlede, birden çok çekimli eylem vardır. 26

17. Kadın, her uğradığı yerde gördüğü bu kaçışı hayret- le değil fakat yüzünde birdenbire müthiş bir ifadeyle. karşıladı. Bütün vücudu dehşet içinde zangır zangır titremeye başlamıştı. Nasıl bir korku, bu hâldeki bir insanı etkilemezdi ki? Bu parçada aşağıdakilerden hangisi yoktur? Aİkilemeyle oluşmuş sifat) B) İşaret sıfatı C) Soru sıfatı $SUPARA LD Belgisiz sifat E) İlgi ekiyle türemiş sıfat

5. (1) Amerika'da sekiz katlı, büyük bir mağazayı geziyordum. (II) Dinlenme yerindeki cam kapaklı çerçeve içinde bir kâğıt gördüm. (III) Bu kâğıdın üstünde o günün tarihi, orayı teftiş edecek kişinin ismi ve telefon numarası yazılıydı. (IV) Bunun altında yarım saatleri gösteren bir cetvel ve karşısında imza yerleri vardı (V) Altında da "Müşterilerimize layık olabilmek için burası her yarım saatte bir kontrol edilmektedir." yazıyordu. Yukarıdaki paragrafta numaralanmış cümleler için aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) cümlede basit, türemiş ve birleşik sıfatlara yer verilmiştir. Bl. cümlenin öge dizilişi dolaylı tümleç, nesne, yüklem şeklindedir. Ill. cümlede kurallı birleşik fiil kullanılmıştır. b) IV. cümle üç ögeli bir isim cümlesidir. EV V. cümlenin yüklemi şimdiki zamanın hikâyesiyle çekimlenmiştir.

başardılar. LORTUKün denetimleri gün geçtikçe daha çok et oluyor. DIzmir'de kültür yayıncılığı yapan bir iki yayınevi var E) Batllar dünyanın değiştiğini kabullenmek istemi kültür edilen 18. () Son zamanlarda yaygınlaşan serpme kahvaltı k nedeniyle ülkemizde her yıl milyar liralarla ifade israf ediliyor. (II) Bu tür kahvaltıda masaya konan zeytin peynir, domates, tereyağı, reçel, yumurta, ekmek gibi gıdaların birçoğu tüketilmeden çöpe gidiyor. (III) Acil önlem alınarak serpme kahvaltılarda ya porsiyonların azaltılması ya da müşterilerin isteğine göre getirilmesi gerekiyor. (IV) Her yıl dünyada üretilen gıdaların neredeyse üçte birinin israf edildiği düşünülüyor ve bu miktar, yıllık yaklaşık 1.3 milyar ton gıdaya karşılık geliyot (V) Gida israfı, hem bir davranış bozukluğudur hem eğitimsizlik ve bilinçsizlikle ilgilidir; bunun için gelişmiş ülkelerde var olduğu gibi gelişmekte olan ülkelerin de başta gelen sorunları arasındadır. (VI) Gelişmiş ülkelerde israf edilen gıdanın maliyeti 680 milyar dolarken, gelişmekte olan ülkelerde de bu rakam 310 milyar dolan buluyor. Bu parça, numaralanmış cümlelerden hangisinden başlanarak iki paragrafa bölünmelidi? A) II B) III C) IV D) V E) VI 19. (1) Dil ve kültür, sadece belirli ihtisas alanlarını değil, bir ülkede yaşayan bütün insanları ilgilendiren unsurlardır. (II) Zira her insan bir dil içinde yetişir ve bir kültüre gereksinim duyar. (III) Her mesleğin kendine has bir dili, anlatım metodu; her grubun, kesimin kendine has bir kültürü, hayat tarzı var ise de toplumun ortak bir dil ve kültürü de söz konusudur. (IV) Toplum içinde iletişim toplumun bu ortak dil ve kitties.

4. - Gözünün yaşına bakacak değiliz yal - Niye bakalım? O bizimkine bakıyor mu? - Bakar mı? - Biz de onunkine bakmayız! - Ya bakarsa, dedi Ali. - Bakarsa... Irgatbaşı'ndan hakkımızı alırsa mı? - Alırsa? Yusuf düşündü, aklına başka bir şey geldi: - O zaman da sen bana bırak, dedi. - Ne yapacaksın? - Bize daha iyi, daha paralı birer iş ver, deriz. - Tamam, ben de bunu düşünüyordum. Verirse? - Bu mantar şapkalının verdiği yevmiyelerden fazla olursa... Jovin - Olursa? HOW Yusuf kurnazlıkla göz kırptı: - Buna gelir deriz ki böyle böyle, hemşehrimiz gündeli- ğimizi artırdı, dörder veriyor, deriz. - Bu, gelin, ben beş vereceğim derse ya? - Kolay. O zaman da ağamıza gider, mantar şapkalı be- şer veriyor, ne diyorsun, deriz. Tamamdı, şehirli mehirli, işte kıstırmışlardı şehirliyi. Bir romandan alıntılanan bu parçayla ilgili olarak, 1. Doğal gerçekliğe bağlı kalınmıştır. II. Zaman atlaması tekniğinden yararlanılmıştır. III. Olay akışı diyaloglarla sağlanmıştır. IV. İç monolog tekniğinden faydalanılmıştır. yargılarından hangileri söylenebilir? A) I ve II ad B) I ve III D) II ve IV C) II ve III E) III ve IV

34. TYT 6 BBB BE Duygularretz biyokimyasal enerjiyi açığa çıkaran ola- ğanüstü bir güçtür Kaygılı bir öğrencinin avuç içlerin- den akan damlalarda, çok güzel bir haber alan kişinin sevinçten havalara sıçradığında bu enerji salınımının en yoğun halini görmek mümkün. Bazı duygularımız vardır bizleri saldırgan davranışla ra yöneltir. Öfke, nefret, kıskançlık gibi. Bazı duygula- rimiz, bizleri savunucu davranışlara yöneltir. Korku, si- kıntı, üzüntü, keder, bıkkınlık gibi. Bazı duygularsa keyif alinan davranışlara yöneltir merak gibi. Bu iki parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söy- lenebilir? A Farklı üslupla benzer konuyu açıklamaya çalışmışlardır. Bikrayn düşünceyi, birbirine aykını şekilde anlatmaktadırlar. CEle aldıkları konuyu amaç-sonuç ilişkisiyle açıklamakta- dırlar. DAynı konuyu, koşullandırarak ifade etmektedirler. E) fade edilen yargıları, örneklerle anlaşılır kılmaktadırlar.

nkasi.net tollloverid Pigey Blijiog 1. Ama buraya gömülüp kalmıyor, Batı yapıtlarını da inceliyoruz. hat Jibigy 4 II. O zaman da yazdığımız şeylerin çoğu, aynı bilgilerle dolu olduğumuzdan birbirine benziyor. 4. 3 III. Sonra bizi etkileyen o kitapların konusunda birer yapıt oluşturmak istiyoruz. 000 VI IV. Biz öncelikle kendi ruhumuzu incelemeye bakıyoruz. V. Onlardan birçoğu bize güzel görünüyor. in VI. Bu benzerlik biraz da dünya görüşlerimizden, aynı konuya aynı açıdan bakmamızdan geliyor. S Yukarıda numaralanmış cümlelerle anlamlı bir parça oluşturmak istersek hangisi baştan üçüncü olur? C) III A) I EXV D) IV B) II VIA

A A TYT/Türkçe 33. Tasavvuf edebiyatı araştırmalarına bir ömür veren Abdülbaki Gölpınarlı onun için, "Yunus halk şairi değildir fakat halkın şairi olmuştur." diyor. Bu doğrudur. Yunus, bazı şiirlerinde ümmi (okuma yazması olmayan) olduğunu söylese de diğer şiirle- rinde böyle olmadığı belki düzenli olmamakla birlikte, zahiri (görünen) ilim gördüğü anlaşılmaktadır. Zaten, hecenin ya- nında, aruzla pek çok şiir yazmış olması hatta bir mesnevisinin bulunması, Yunus'u halk şairlerinden ayırır. Fakat tasavvufun anlatılması çok zor olan sorunlarını, o kadar ustalıkla ve halkın anlayabileceği biçimde vermiştir ki işte bu nokta, onu halkın şairi yapmıştır. Bu parçada Yunus Emre ile ilgili olarak vurgulanmak iste- nen, aşağıdakilerden hangisidir? A) Hem aruz hem de hece ölçüsüyle şiirler yazması B) Okur yazar olmadığını söyleyerek aslında alçak gönüllük göstermesi CYOkur yazar olmadığını söylemesi D) Hem dini hem din dışı alanlarda eğitim görmesi E Bir mesnevisinin olması

A DENEME 5 A C 35. Herhangi bir sanatçı, sanatın yalnızca bir kolunda, söz gelimi yalnız şiir veya romanda yahut tiyatro yapıtlarında merkezileşir 3 ve o sahada kalırken o, edebiyatın her sahasında birbirinden güzel ve bol yapıtlar vermiş bulunuyor. Olağanüstü kolay, ha- zırlıksız ve düzeltmesiz yazan üstat kadar çok yazan belki bu- lunabilir. Bununla beraber onun kadar değişik vadilerde ve her birinin değeri tartışılmayacak kadar yüksek nitelikli yapıt veren bir başka sanatçı zannederim bulunmaz. Bu parçada sözü edilen şair, aşağıdakilerden hangisiyle nitelendirilebilir? A) Çok ama edebiyatın yalnızca bir dalında yazan B) Az ama edebiyatın birçok dalında yapıtlar veren Yazdığı türlerden şiiri ön plana çıkaran D) Edebiyatın birçok türünde çok ve nitelikli yapıtlar veren Edebiyata şiirle başlayan sonradan başka türlerde de b gösteren

34. (1) Bir dilde o milletin bütün bir tarihi ve bütün anıları yaşa- maktadır. (II) Toplumsal, canlı bir varlık olması dolayısıyla da dilde devrim (ihtilal) yapılamaz. (III) Dilde yalnızca evrim vardır, devrim yoktur. (IV) "Dilde devrim mi?" sorusunu ortaya atmak bile bilimden, akıldan ve mantıktan uzaklaşma olur. (V) Dil için olsa olsa bir evrim (reform) düşünülebilir. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi, parça- nın ana düşüncesidir? A) I B) 11 D) IV EV

28. Gazeteci: (1) -- Yazar: - Evet, üst kattaki çalışma odam. Kendime ait bir yere sahip olmam önemli. Telefonun fişini çekip, "Ziyaretçi Kabul Edil- mez" tabelasını asarak günlerce çalıştığımız olur. Uzun yıllar boyunca mutfak masasında, kütüphane sıralarında ya da di- şarıda, arabada çalıştım. Sahip olduğum bu oda bir lüks ve gereklilik artık. Gazeteci: (11) -- Yazar: 1111 Eskisi kadar değil. Yazları Washington'da olursam azıcık balık tutuyorum, somon balığı. Ama avlanmıyorum maalesef. Nereye gideceğimi bilemiyorum! Muhtemelen beni götürecek birini bulabilirim ama fazla peşine de düşmedim. Fakat arka- daşım Richard Ford avcıdır. 1981 baharında kitabını okumak için buraya geldiğinde bu okumadan kazandığı parayla bana av tüfeği aldı. Bu diyalogda boş bırakılan yerlere, aşağıdakilerden han- gisinde verilenler sırasıyla getirilmelidir? A) (1) Evinizde çalıştığınız belirli bir yer var mı? (II) Hâlâ avlanıp balık tutuyor musunuz? B) (1) Çalışırken telefonlarınızı kapar mısınız? (II) Balık tutmak için vakit bulabiliyor musunuz? C) (1) Hep aynı yerde mi çalışırsınız? (II) Arkadaşınız ne işle meşgul? D) (1) Evinizin dışında da çalıştığımız yerler oldu mu? (II) Bu av tüfeğini size kim aldı? E) (1) Çalıştığınız dönemde ziyaretçi kabul ediyor musunuz? (II) Bu av tüfeği arkadaşınızın armağanı mı?

aşa tris örle em lati esi raf Bu Al zle gi 11. 13. I. Ciddi ve serinkanlı bir tartışma geleneğinden yoksun olduğumuzu söylemek gerekir. II. En ağırbaşlı konularda bile tartışmalar, sonun- da ya bilgiçlik taslamaya ya da seyirlik bir zekâ gösterisine dönüşmektedir. III. Oysa atışmada, söz ve deyiş inceliğinde bas- kın çıkmanın belli kuralları vardır; kimin kime baskın çıkacağı, oyunun kurallarına bakılarak kestirilebilir. IV. Bu da tartışmanın, genellikle bir okul münaza- rası veya bir atışma olarak algılanmasından kaynaklanır. V. Tartışmada ise zıt düşünceleri karşılıklı savu- narak doğruya ulaşmak esastır. Numaralanmış cümlelerin anlamlı bir bütün oluşturması için hangilerinin birbiriyle yer de- ğiştirmesi gerektiğini bulunuz. 1. ile III. B) I. ile IV. D) III. ile V. C) III. ile IV. E) IV. ile V. P S E R S

25. (1) Insan yaşamında çeşitli engeller vardır. (II) Bu engeller, görünüşte yaşamı zorlaştırıp insanı mutsuzlaştıran negatif an etkenler gibi algılanabilir. (III) Ancak insanın yaşama direnci kazanması, yaşamını anlamlandırması, yaşam karşısında dik nurdurması bu engeller sayesindedir. (IV) Çünkü karşılaştığımız engeller bizim üzerimizde uyarıcı etkiler bırakır. (V) Kısacası bu engelleri bir fırsat olarak da görmek gerekir. (VI) Bu uyarıcı el etkileri pozitif enerjiye dönüştüren insan, başarı basamaklarını birer birer çıkar. Bu parçanın anlam akışındaki bozukluğu gidermek için, aşağıdaki değişikliklerden hangisi yapılmalıdır? A) I. cümleyle II. yer değiştirmeli B) II. cümleyle III. yer değiştirmeli C) III. cümleyle IV. yer değiştirmeli D) IV. cümle I. den sonra gelmeli E) VI. cümleyle V. yer değiştirmeli Silidelo pina tembea diva2 Ibmiy ob mor! derbeg rys? (9 Subim

22. (1) Bâkî Divan'ını okurken bir gazelde şairin edebî oyunları ara- sında, kalbimin atışını duyar gibi oldum. (II) Burada insanoğ- lunun kaderini oluşturan iki konu, ölüm ve aşk yan yana idi. (III) Şair bu iki olay arasında derin bir ilişki kuruyor ve güzel bir söyleyişe ulaşıyordu. (IV) Bâki bu beyti ile ölümün acı şarabını söyleyişi ile tatlandırıyor. (V) Beni bu şiir üzerinde durduran da bu söyleyiş güzelliği oldu. (VI) Bu ikiz teme daha birçok şairde; Fikret, Cenap ve Ahmet Hamdi Tanpınar'da da rastladım. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi düşün- cenin akışını bozmaktadır? A) II B) III C) IV D) Vovern E) VI 2

10. Sirkeci İskelesi'ne ayak basar basmaz, lâhzada bütün İstanbul'u çarçabuk dolaşmak istiyormuş gibi hızlı hızlı yürüdü. Fakat birkaç adım sonra durakladı. Bacakları üç senelik harp yorgunluğunu duymuş, uyuşmuş, ot gibi sallanıyor, vücudunu taşımıyor; sırtındaki eşyası, göğ- sünü geriye atmış, omuzlarını ileri fırlatmış, başka bir yükmüş gibi kafasının ağırlığını duyuyor. Karnı da aç, böyle yol yürümek mümkün değil. Bu roman kesitiyle ilgili olarak aşağıdakilerin hangi- si yanlıştır? A) Hâkim anlatıcının bakış açısıyla yazılmıştır. B) Mekân tasvirine yer verilmemiştir. C) Olay, mekân ve kişi yapı unsurlarını içermektedir. D) Ayrıntılı eylem tekniğine özgü nitelikler görülmekte- dir. E) Özetleme tekniğinden hem zaman atlaması hem de olay genellemesi biçiminde yararlanılmıştır.

6. (1) Batı hayranlığı hâlâ sürüp giden, kronikleşen bir hastalı- ğımızdır. (II) Romanda, şiirde, öyküde, resimde ve müzikte bunun izleri çok belirgin. (III) Bundan bir an önce kurtulmamız gerek. (IV) Honore de Balzac bir Fransızdır, romanlarında ele aldığı insanlar da Fransızdır; Dostoyevski, Tolstoy, Steinbeck için de aynı şeyi söyleyebiliriz. (V) Sınırlarımızı aşmak ya da uluslararası olmak istiyorsak biz de biz olmak zorundayız. Bu parçanın numaralanmış cümlelerinin hangisinde, ko- şul-sonuç ilişkisi vardır? evermitub A) I B) II C) III Gbrög D) IV E) V MOYA