Paragrafta Yapı Soruları

A TYT/Türkçe A 32. Türk edebiyatının yaşayan en önemli yazarlarından olan ve Nobel Edebiyat Ödülü'nü 2000'li yıllardan sonra kazanan yazarlar arasında dünyada en çok dilde ve sayıda eserleri yayımlanan yazar olarak tarihe geçen Orhan Pamuk, T. S. Eliot'un "Nobel'den sonra kimse doğru dürüst bir şey yazamamış." sözüne karşılık şunları söyler: "Bu laf, Nobel alamayanların alana attıkları kullanışlı bir taştır. Ben bu sözün de etrafından geçtim. O söz beni vurmasın diye de davranmadım. Ödülü aldığımda 'Bu, benim hayatımı değiştirmeyecek.' demiştim. Öyle de oldu." Bu parçadan hareketle Orhan Pamuk ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? Sadece roman türünde eser kaleme almıştır. B) Birden fazla kez Nobel Edebiyat Ödülü'nü kazanmıştır. Eserleri en çok İngilizceye çevrilmiştir. (D) Nobel Edebiyat Ödülü'nü 2000 yılından sonra almıştır. Nobel Edebiyat Ödülü'nü aldıktan sonra eser yazmamıştır. A 33. Klasik hâlir okuduğum ve o döner yaşanmış etkeni sorg de teknolo MUBA YAYINLARI yaşanan s Bu parça hangisid A Tekni B Kara başa Her tat b O Ese ger E) Bir

AYINLARI Küresel ısınmayı önlemek için karbon salınımlarının sınırlandırılmasının büyük önem arz ettiği bir dönem- de Türkiye toplam karbondioksit salınımında, 2005 yılı verilerine göre Avrupa Birliği ülkeleriyle karşılaştı- rıldığında yıllık 215,9 milyon tonla yedinci sırada, sa- nayi sektörü salınımlarında ise ilk sırada yer almakta- dır. Türkiye'de üretilen tehlikeli atık miktarı belirsizdir. Sanayide üretilip kullanılan kimyasallar ve ortaya çı- kan atıkların niteliği ile ilgili hiçbir envanter çalışması bulunmamaktadır. Ancak son yıllarda yapılan çalış- malarla envanter kayıtları oluşturulmaya başlanmış- tır. Su kaynakları giderek azalmakta olup 20 yıl önce Hep kişi başına 4 bin metreküp su düşerken bugün 1400 metreküp su düşmektedir. Bu da demek oluyor ki ---- 3. so Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) Türkiye "su yoksulu" ülkeler arasında yer almaya başlamıştır. B) korunan alanın tüm alanlara oranı sadece %1 oranındadır. C) erozyon sonucunda yılda 500 milyon ton verimli toprak kaybedilmektedir. D) her yıl yaklaşık 80-100 bin dönüm orman yanarak asmuo yok olmaktadır. E) toprak kirliliği de bir çevre sorunu olarak ele alın- malıdır.02

fakat olgun orsa her tür- ifade aşağı- zenginleştir- - az okumalı iri eline ge- malıdır. eyenler her ir. ebî türe yo- A 28.Edebiyatın, sanatın, kültürün ne kadar önemli olduğunu kavrayan ülkeler, dolayısıyla dünya kültürü içinde bir rol almak isteyen ülkeler Bunu kavrayan ülkeler artık kendilerini sunmayı yalnız ekonomik ve askeri güce indir gemiyorlar, ---- rolleri ise tabii ki siyasetçilerden ve gene- rallerden daha önemlidir. Bu parçada boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden hangisi sırasıyla getirilmelidir? A) geçmişi önemsiyor - yapıtların Bsanatı destekliyor - yazarların C) ilerlemiş ülkelerdir - liderlerin D) kültürü önemsiyor - eskilerin E) sanatçıları ödüllendiriyor - yapıtın

1938 yılında keşfedilip ünlenen Manyas Kuş Cenneti, 24 hek- tara yayılan alanı ile ülkemizde bulunan en küçük millî parktır ve tam bir doğa harikasıdır. Balıkesir'in Bandırma ilçesinde yer alır. Yaklaşık 3 metre derinliğe sahip olan tatlı su gölün- de 118 bitki ve 23 balık türü bulunur. Sazlıklarla çevrili olan gölün kıyısı, bataklık ve deltalarla kaplıdır. Doğal yaşam alanı olan millî parkta 1952 yılında bir inceleme istasyonu kurul- muştur. En fazla kuş görülen dönem nisan, mayıs ve haziran aylarıdır. Bu parkı, bir yıl boyunca yaklaşık 50 bin yerli ve yabancı turist ziyaret etmektedir. Bu parçada "Manyas Kuş Cenneti" ile ilgili olarak aşağıda- kilerden hangisine değinilmemiştir? A) 3 metre derinliği olan gölün tatlı su niteliğinde olduğuna B) İnceleme istasyonunun, kuşlar konusunda insanları bi- usilat linçlendirdiğine ND C) Ülkemizin en küçük millî parkı olduğuna D) Birçok bitki ve balık çeşidini barındırdığına Her dönemde ziyaret edildiğine

1 6. Bir nazenin bana gel eyledi Varmasam incinir varsam incinir Beyaz gerdanından ince belinden Sarmasam incinir sarsam incinir Bu dörtlükle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söy- lenemez? Onu v ADönüşlü çatılı fiillere yer verilmiştir. DİL BİLGİSİ B) amire yer verilmiştir. Niteleyici sözcüklere yer verilmiştir. Belgisiz sifat kullanılmıştır. E) Ad tamlamasına yer verilmiştir. Dağlara denizlere, ovalara → ismin yetni

1. Bu testte 40 soru vardır. 2. Cevaplarınızı, cevap kâğıdının Türkçe Testi için ayrılan kısmına 1. Dublinliler, içinde yer alan hikâyelerin ortak bir tema - yazılmış olması nedeniyle bir roman olarak algıla- nabilir. Ülkesindeki insanların yaşadığı sorunları konu alan yazar, kitabına bu yüzden Dublinliler adını vermiş- tir. Eserde yer alan hikâyelerini çocukluk, gençlik, ol- gunluk ve toplum hayatı ---- dört değişik bakış açısıy- la oluşturur. Bu parçada boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden hangisi sırasıyla getirilmelidir? A) düşlenerek - diyerek B) gözetilerek - olarak C) belirlenerek - sayarak D) incelenerek - araştırarak E çalışılarak - hesaplayarak

Her ne kadar kurumsallaşmış biçimini 19. yüzyılda aldığı kabul edilse de sanat, insanlığın başından beri şu ya da bu şekilde var oldu. Bu durum, sanatın kaçınılmaz olarak insanın ve toplumun bir ---- olduğunu gösterir. Insan, sa- natla daima bir varlıktır. Nitekim sanat, insan için bir yandan hakikat araştırması olurken diğer yandan onun - görür. için oyun ve oyalanma Bu parçada boş bırakılan yerlere sırasıyla aşağıdaki- lerden hangisi getirilmelidir? A) unsuru - bütünleşmiş - sorumluluğu B) yapısı - olgunlaşmış olanağı C) parçası - iç içe olmuş - işlevi D) yansıması - sınanmış - uğraşı E) açmazı - yükselmiş - görevi

34. Ağrı Dağı, zirvesine çıkılabilen yüksek dağların beşincisi- dir yeryüzünde. Buraya ilk kez Alman doğa bilimcilerinden F. Parrot 1829'da çıktı. Ağustos'un 19'undan 24'üne kadar beş gün incelemeler yaptı. İkincilik Ruslardadır. Sporski, 1834'te gene aynı yolu izledi fakat Alman jeologlarından Herman Abich, 1845'te "Serdar Bulak" yolunu keşfetti. İngilizlerden Seymour, aynı yıl içinde "Yeni Akhur" yolun- dan tırmanmıştı. Gene İngilizlerden Stuart ile Manteith, 1856'da "Bayezit" yolunu denediler. 1829'dan 20. yüzyıl başlarına kadar 70 yılda Ağrı'ya Rus, Alman, İngiliz, Polonyalı dağcılar ve bilim insanları tarafından 15 kez çıkıldı. Bu parçanın bütününde aşağıdakilerin hangisinden söz edilmektedir? A) Ağrı Dağı'nın, ülke turizmine olan katkılarından B) Ağrı Dağı'nın zirvesine çıkan insan sayısının çoklu- ğundan C) Ağrı'nın zirvesine kimlerin, ne zaman, hangi yolu kul- lanarak çıktığından D) Yeryüzündeki yüksek dağlar içinde en çok tırmanılan dağın Ağrı olduğundan E) Ağrı Dağı'na çıkan dağcılar arasında Türklerin bulun- madığından

4. Yazar, sık sık romanın akışını keserek okuyucularına seslenir, sorular sorar, izlenimlerini aktarır. Bu cümlede aşağıdakilerden hangisi yoktur? A) İsimden isim yapan ek B) İsimden fiil yapan ek C) Fiilden isim yapan ek D) Fiilden fiil yapan ek E) Tamlayan eki

3 el a e 7- m 20. Mağaraları en alttan başlayarak gezebilirsiniz. Giriş ma- ğaralarından yukarı katlara çıkan merdivenler çökmüş. Sadece ikinci katın biraz altında bir yerde birkaç basamak gözüküyor. Bir üst kata çıkmak için köprünün hemen karşı- sındaki patikadan yukarı tırmanmak gerekiyor. Patika biraz kaygan. Dikkatli olmakta fayda var. Önce yükselen patika, bir noktadan sağa kıvrılarak aşağı inmeye başlıyor. Mağa- raların en iyi korunmuş bölgesi burası. Ancak bir o kadar da pis. Mağarada zaman geçirenler tüm pisliklerini odalar- da bırakmışlar ne yazık ki. Duvarlara yazdıkları da cabası. Her gittiğimde yeni yazılar görüyorum. Bu mağaralar Avru- pa'nın herhangi bir ülkesinde olsaydı, bulunduğu bölgenin ekonomik refahına büyük katkıda bulunurdu. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yok- tur? A) Karşılaştırma C) Benzetme E) Karşıtlık B) Niteleme D) Tahmin

16. (1) Gerek düşünce biçimi gerekse bir sanatsal faaliyet olarak modernleşme neredeyse hayatın her alanına yönelik düzenlemeler getirmiştir. (II) Bu düzenlemelerin çıkış noktası ise kendisinden önceki süreçte ortaya çık- mış düşünce kalıplarının yerine yeni bir sistem kurmak- tır. (III) Kurulması planlanan bu sistem, birinci derecede insan merkezli olacak ve rasyonel bir zemine oturacak- tır. (IV) Modernizm haricinde geçmişten bugüne birçok akılcı anlayışın temelinde rasyonalizm yer almıştır. (V) İnsan merkezlilik ve aklın öncülüğüne sığınmışlık nihai kertede modernizmin de vazgeçilmez iki ögesidir. Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi dü- şüncenin akışını bozmaktadır? A) I B) II C) III (D) V EN

1. Sözcükleri hiçbir bağdaştırmaya sokmadan şiiri yakala- ması, belirgin bir özellik olarak kendini gösteriyor. Bu cümlede aşağıdakilerden hangisinin örneği yok- tur? A) Çoğul eki B) Belirtme durum eki C) Fiil kökü D) İsim gövdesi E) Ayrılma hâl eki 103

A) II 22. (1) Bazin'in etkisinin yıllar boyunca hiç eskimeden süreceğine kuşku yoktur. (II) Kim bilir belki de gelecek nesiller sinemayı yalnızca onun yazılarından öğrenebilecek. (III) O, tüm yaşamını sürekli olarak daha iyiye ve daha doğruya ulaşma çabası içinde değerlendirmiştir. (IV) Onun yazıları ışığında insanoğlu, kafasında dörtnala koşan atları, güzel bir yıldızın yakın çekimini ya da ölen bir kahramanın kımıldayan gözünü, bir perde üzerinde hayal etmeyi ve kendilerine göre yorumlamayı deneyeceklerdir. (V) Onların üzerinde birleşecekleri belki de tek şey, Sinema Nedir? kitabının yüksek düzeyi olacaktır. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi B) II O düşüncenin akışını bozmaktadır? A) I C) III D) IV E) V

5. 1. Yasal olarak zorunlu olmasına rağmen, ülkemiz- de hâlâ çoğu kamu binası engellilerin erişimine uygun değildir. II. Özellikle son yıllarda devlet engelli sorunlarına eğilmiş bu alanda yasal düzenlemeler yaparak en- gellilerin yaşadığı sıkıntıları çözmeye çalışmıştır. III. Bu mekânların dışında toplu taşım araçlarının ne- redeyse %90'ında engelliler hiç düşünülmemiştir. IV. Ancak bu yasal düzenlemelerin birçoğu kâğıt üze- rinde kalmış, yaşama indirgenememiştir. V. Bununla birlikte umumi tuvaletler, lokanta, alışve- riş merkezi, parklar, sinema ve tiyatrolar da engel- liler için uygun olduğu söylenemez. Yukarıdaki cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak şekilde sıralandığında hangisi son cümle olur? A) I B) II C) III D) IV E) V

e a 1- k 8. (1) Atalarımız yüzyıllar boyunca kendisine arkadaş saydıkları ağacı her yerde yetiştirmiş; ona gönül- lerinin en derin sevgisini, saygısını vermişlerdir. (II) Ağaçsız bir yurt, pek yavan ve pek iticidir. (III) O, biz- de yalnız bir tabiat unsuru olmaktan ibaret de değil- dir. (IV) Ağaç kelimesi çok eski çağlardan beri özel bir yere sahiptir dilimizde. (V) Orhun Yazıtları'nda bile ağacın yaşamımızdaki yeri anlatılır. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi anlatımın akışını bozmaktadır? A) V B) IV C) III D) II E) I

7. (1) Tarihî olayların ve süreçlerin edebiyat gözüyle in- celenmesi ve çözümlenmesi açısından sanat eserleri eşsiz bir role sahiptir. (II) Tarihi romanlar, tarihî olayların ve gerçeklerin sanatsal ifadesinde istisnai bir öneme sahip olmaktan ziyade tarihin yeniden canlandırılması- na da hizmet eder. (III) Tarihî romanlarda dönemin tüm çelişkilerinin ve karmaşıklıklarının anlatımı, temel ve merkezî konulardan biridir. (IV) Sanatsal değeri yüksek olan tarihî romanlar, farklı dönemlerde yaşamış kişile- rin yaşam tarzları ve faaliyetlerinin edebiyatta tahlil ve tasvirine olanak sunar. (V) Bu açıdan yazar için eserde şahsiyet konsepti, toplum ve insan sorunu temel konu kaynağıdır. Bu parçada numaralanmış cümlelerle ilgili aşağı- dakilerden hangisi yanlıştır? A) 1. cümle, birleşik bir isim cümlesidir. B) II. cümlede tamlayanı ve tamlanan sifat tamla- ması olan belirtili.bir isim tamlaması bulunmak- tadır. C) II. cümlede zincirleme bir isim tamlaması bulun- maktadır. D) IV. cümlenin öznesi bir sifat tamlamasından oluşmaktadır. E) V. cümlede kaynaştırma ünsüzü kullanılmıştır.