Paragrafta Yapı Soruları

48 lendirmelerini go Betzerine yazı, eleştiri, incele toplayıp bir şiir kitaplığı kurmalısınız. 6. Mektuplar, dünya edebiyatında ve Türk edebiyatın- da insanın iç dünyasına ışık tutan, söylenmemişleri ifade eden, hayatı ve hayatın içindeki insanı, onların iç yolculuklarını anlatan belgeler; sanatı ve sanatçı- ların iç dünyalarını aydınlatacak ipuçlarını içeren kay- naklardır; bu yüzdendir ki ---- Bu cümlenin sonuna düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? ●O A sanatlı ve süslü bir anlatımla kaleme alınırlar B) yazıldığı dönemin kültürel ortamını yansıtırlar belli kurallar ve ilkelerle oluşturulurlar her okurun dünyasında farklı anlamlar kazanırlar samimi, içten bir söyleyişle yazılırlar ÖZD 1-E 2-D 8. 302? 3-D

ca. n- en Nitelik Yayincik 1 4. Celal Usta, makinelere teker teker uğruyor, avans isteyenlerin adlarını bir kâğıda yazıyordu. Sıra Sa- mi'ye gelince o "İstemem..." dedi. Saat ikide, bir saatlik yemek paydosu verildi. Ço- cuk Sami kömür ambarına indi. Ambar karanlıktı, rutubetliydi ama toprak serindi. Iri bir maden kö- mürü parçasını başının altına alıp yorgun vücudunu toprağa bıraktı, hemen uyudu... Düdük sesleriyle uyandığı vakit, kontroller, ellerinde elektrik lambala- ri, çocukları iş başına kovalıyorlardı. Sami de kalktı. Kaburgaları rutubetten buz kesmişti. Makinesine geldi. Bu metin için aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? Bireyin iç dünyasını öne çıkaran bir tahlil roma- nından alınmıştır. B) Mistik yapıyı öne çıkaran bir romandan alınmıştır. Toplumcu gerçekçi bakış açısıyla yazılmış bir metinden alınmıştır 5) Dini-milli duyarlılığı yansıtan bir metinden alın- mıştır. E) Postmodern anlatı tekniklerinin kullanıldığı bir romandan alınmıştır. Diğer sayfaya geçiniz.

dir? belirtili nesne, yüklem biçiminde- dizilişi özne, zarf B) II. C) IIT DIV. E) V. 27. Biz genç gazeteciler, her hafta onun avine giderken korkardik. İçimizden acaba o hafta gazetede yazdıklarımızla gerçek düşüncele rimiz arasında bir fark var mı diye düşünür- dük. Bu parçada aşağıdakilerden hangisi yoktur? A) Belirtili isim tamlaması) B) Geniş zamanın hikayesiyle çekimlenmiş fil C) Birinci çoğul kişi iyelik ekib Delirtme hal eki E' liges (Edit A) 30 4

17. (1) Hiyerarşide üst mevkilerde bulunan kimseler herhangi bir konuda sahip oldukları yetkileri kendilerinden daha alt kade- mede görev yapan ast konumundaki kimselere belirli şartlar altında devredebilirler. (II) Yönetim biliminde bu olaya yetki devri denir. (III) Burada esas olan, bir yöneticinin kendisine ait olan herhangi bir konudaki karar verme hakkını kendi- sinin kullanmayıp kendisi adına kullanması için bir astına devretmesi, gerekli gördüğünde geri almasıdır. (IV) Yetki- lendirme ve yetki devri arasında olayın esası bakımından da fark vardır. (V) Yetki devrinde bulunan yöneticinin yetki devrettiği görev alanı ile ilgili sorumluluğu devam etmekte- dir. (VI) Bu bağlamda yetkilendirmede de bir yetki devri söz konusudur. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi dü- şüncenin akışını bozmaktadır? A) II B) III C) N D) V E) VI 19.

r i 19. Tüketim kararlarımızın çoğunda duygularımızı harekete ge- çirdiğimiz için pazarlama iletişiminin duygular üzerine olması gerektiği doğrudur ama ----. Bütün kararlarımız bir mantığa dayalı olduğuna göre reklamların aynı zamanda mantığımı- za da hitap etmesi gerekir. Oysa televizyonda gördüğümüz reklamların çoğunda herhangi bir mantıksal gerekçe yoktur. Reklamların çoğu ya tüketiciyi eğlendiren ya da yüksek doz- da yaratıcılığın sergilendiği reklamlardır. Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) insanın duygularını ve sezgilerini yok sayan bir yaklaşım benimsendi B) pazarlama iletişiminin sadece duygusal bir iletişim olma- si büyük bir eksikliktir C) mantıksal tüketim kararları, ilgimizin düşük olduğu karar- lardır D satın alma kararlarında duygularımız daha yoğun rol alır E) markalar da bir anlam çerçevesinde tüketicilerin ilgisini çeker Diğer sayfaya geçiniz.

ştım. dim. me- irik- nim, isi 35.--. Bir kısmına göre, bu okul ve akım bir hazırlık te- meli ve ögeleri arasında ortak noktaları olmadan tesa- düfen ortaya çıkmıştır. Diğer bir kısmına göre ise ba- zı kişilerin yoğun etkilerinin birbiriyle kaynaşmasından vücut bulmuştur. Bu edebiyatı uzaktan inceleyenler arasında görüş ayrılıkları olduğu gibi, bizzat ona ka- tilan ve onda rol alan şahsiyetler arasında da anlaş- mazlıklar vardır. Bu parçanın başına düşüncenin akışına göre aşa- ğıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) Doğuş ve yayılışına dair düşünceler birbirinden farklı ve hatta birbirine zıttır B) Servetifünun neslinde ortak özellik aldıkları zihin- sel terbiyenin bir bakıma aynı olmasıdır C) Tanzimat'ın başından beri politik ve sosyal konu- ları işleyen edebiyat, bu yolun dışına çıkarak ferdi- yetçi ve sanatçı bir istikamete yöneldi D) Cemiyetin ve fertlerin içinde bulunduğu durum do- layısıyla Batı edebiyatına karşı alınan tavır değişir E) Servetifünun edebiyatı, II. Abdülhamit idaresi al- tında doğmuş, büyümüş ve ölmüş bir edebiyattır

Z 15. Her dönemde önemli medeniyetlere ev sahipliği yapmış olan İstanbul'un tarihî topoğrafyasının yapısı ve oluşum süreci, dönemler hâlinde incelendiğinde anlaşılabilir. Bu cümleyle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır? A) Üç geli bir cümledir. B) Birden çok yan cümleciği vardır. C) Yüklemi geçişsiz çatılı birleşik bir fiildir. D Zarf tümleci, sifat tamlaması biçimindedir. E) Anlamına göre olumlu, söz dizimine göre kural- lıdır.

11. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde soru anlamı farklı türde bir sözcükle sağlanmıştır? A) Makalelerinizin yazım aşamasında size hangi kitaplar kaynaklık etti? Zomi B) Deneme sınavlarında ilk önce hangi dersin so- rularını çözüyorsun? 2am C) Size bu duyguları yaşatan, bu şiirleri yazdıran il- ham periniz kim? D) Kaçıncı sınıfta yabancı dil programıyla yurt dışı- na gideceksin? E) ÖSYM Sınavlarda açık uçlu kaçar soru soracak- mış acaba?

AYDIN Y Elimdeki kalem sıra arkadaşımın 5 Sanki bütün suç bende. vi dinien ki yorgunluğun gitsin. B Oradaki değil, şu karşıdaki benim. EXOnunki bir türlü ders çalışmıyor. 6. Benim için unutulmaz bir manzarayd bu Yukanda, penceredeki beyaz saçlı ihtiyanın mutlu yüzü, so- kaktaki bütün o somurtuk, telaşlı, meşgul insanla- rin tepesinde asılı gibiydi; güzel bir deliliğin beyaz bulutu onu alıp yumuşak bir biçimde o gerçek, iğ- renç dünyamızdan yukarılara taşımıştı. Bu parçada kaç farklı zamir kullanılmıştır? C) 3 AN1 B) 2 B)4 E) 5 235

1 22. Perçemli Sokak'taki şiirleri nasıl anlayacağım? Çünkü bir şiirden zevk almak için, ilkin onu anlamam gerekir. Per- çemli Sokak'taki şiirleri, bir kere değil, beş kere okudum. Baş ağrısından başka bir şey duymadım. Çünkü anlayış kurallarına bağlı, anlayışla ilgili değildi bu şiirler. Ben şiiri, bilmece çözmek için değil, zevk için okurum. Şiir zevki ise şairin kişiliğine göre düzenlenmiş söz dizilerinin, duyula- rımızı ve duygularımızı, çağrışım ve kavrama gücümüzü aynı zamanda etkilemesinden doğar. Bu parçanın yazarının zevk veren bir şiirden beklenti- si aşağıdakilerden hangisidir? A) Söz sanatları ve yabancı kelimelerin az kullanılması B) Duygulanmak için değil, düşünmek için okunacak bi- çimde olması 6) Içinde çözülmeyi bekleyen bilmece ve söz oyunlarına yer verilmesi D) Okurun duyu ve duygularını aynı anda harekete geçi- rerek hisli bir hava oluşturması E Zihni ve duyguları aynı anda etkileyerek okura haz vermesi

Kant'ın bütün felsefi çalışmasına eleştiri adını ver- mesinden de anlaşılacağı üzere, o dogmatik değil, eleştirel bir filozoftur. Kant'ın ödev ahlakı, yüzeysel bir bakış açısından, insanın yalnızca kendisine verilen ödevleri yerine getirmesi gerekliliği olarak anlaşılır ve eleştirilir. III. Kendinden önce gelen felsefe geleneğini eleştir- mekte ama bir yandan da yıktığı şeyleri yeniden (temellendirmeye çalışmaktadır. IV. Ancak böyle acele bir hükme varmadan önce düşünmemiz gereken bazı önemli noktalar vardır. V. Bu temellendirme) hiçbir otoriteye tabi olmayan insan aklına dayanmaktadır. Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi baştan üçüncü olur? AI B) II C) III D) IV E) V

34-35. sorulan aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. "Hubris" sözçüğü; İngilizcede aşırı gurur, kendini beğenme ve kibir anlamına gelir. Bu sözcük, empati eksikliği ve duygusal kontrol eksikliği olarak tanımlanınca modern bilimde yerini bulmuştur. Gurur veya yüksek öz güven olarak tanımlanan hubris, modern çağda aşırı ön yargı, kibir ve detaylara dikkat etmeden hareket etme olarak da tanımlanmaktadır. İnsanları alçak gönüllülük ve güç hırsı arasında bitmeyen bir savaşa sürükleyen kibir, zulüm ve aşağılamanın bir karışımı olarak da gösterilir. Kibir sahibi kişiler, genellikle kendilerini duygusal olarak tehdit altında hisseder ve herhangi bir eleştiriyi bir tehdit olarak algılar ve küstahça tepki verirler. Bu parçanın yazarının kibirle ilgili aşağıdakilerden hangisini söylemesi beklenmez? A) Kibir; bir ikişinin insanlarla iletişim kurmasında, duygularını kontrol etmede önemli bir engeldir. B) Kibrin ortaya çıktığı durumlarda kişiler, çoğunlukla duygu çatışması yaşar. C) Kibir sahibi kişiler, eleştirilmekten ve küçümsenmekten nefret ederler. D) Kibir duygusunun sardığı kişiler, süre olarak kendiyle yanış hâlindedirer. EKibir, insanda yitirilmiş bir benlik saygısının varlığını gösterir.

eş- ur. r- yi 1- e AYDIN YAYINLARI B B TYT Deneme Sınavı - 5 17.--. Olay örgüsünde kronolojik bir akış söz konusu değildir. Anlatıcının zihni yaşanan anda olduğu kadar hem ileriye hem de geriye doğru hareket edebilir. Geçmişi hatırlama, şimdiki zamanda yaşama, gelecek zamanda hayal etme dikkate alındığında hikâye anlatımının insan zihnine yakın- lığı açıkça ortaya çıkar. Dolayısıyla hikâye anlatıcısı geç- mişle bağını korur, şimdiki zamanda yaşar ve geleceğe de kılavuzluk ederken kolektif bir belleğe dayanmış olur. Bu açıdan hikâye anlatımı geçmiş nesilden aldığını ve ken- dine mal ettiğini gelecek kuşağa aktarılmasında aracılık yapmış olur. Geçmişten alınan bir mirasın hem şimdide hem de gelecekte yaşanılması böylece sağlanmış olur. Ağızdan ağıza, nesilden nesile aktarılan bu miras hem anlatıcıda hem de dinleyicide binlerce insan hikâyesi ile harmanlanır, kolektif öznelerin sunduğu zengin deneyim dünyasına kapısını açmış olur. Bu parçanın başına düşüncenin akışına göre aşağıda- kilerden hangisi getirilmelidir? A) Hikâye anlatımı geleneğinde ne bir başlangıç ne de bir bitiş noktası vardır. BInsan belleği geçmiş, şimdiki zaman ve gelecek arasın- da geçiş yapabilir. C) Hikâye anlatıcısı hem geçmişle bağını korur hem de geleceğe kılavuzluk eder. D) Anlatıcı, yaşanan olayları hatırlayabilir ve yaşanması olası senaryoları hayal edebilir. E) Hikâye anlatımı, insan belleği ve kolektif deneyimlerle yakından ilişkilidir.

Ancak sonuçlar tersini gösteriyor: Böyle bir durumda favori olan takımın şampiyonayı kazanması, şampiyonada güçlü birkaç takı- min bulunduğu durumdan daha zor. Al. Bu şampiyonada şans faktörünün olasılık dışı bırakılabilmesi için sonsuz sayıda maç yapıldığı kabul edildi. III. Örneğin şampiyonadaki takımlardan birinin diğer takımların hep- sinden belirgin derecede güçlü olduğu durumlarda beklenen, şampiyonayı güçlü olan takımın kolayca kazanacağıdır. IV. İlk varsayımda şampiyonadaki takımların güç seviyeleri normal bir futbol şampiyonasında yer alan takımlarınkine benziyordu. V. Araştırma sonucunda takımların güç seviyelerinin dağılımı değiş- tirildikçe şaşırtıcı sonuçlar ortaya çıkabileceği anlaşıldı. y VI. Geçtiğimiz günlerde sonuçları yayımlanan bir araştırmada bilim insanları, sadece "matematik dünyasında gerçekleşebilecek bir şampiyona hayal etti. Yukarıda numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi baştan üçüncü olur? A) 1 B) II C) III 6₁ E) V TYT/01ÖZEL-1 (A Serisi)

n pomod 28. Yazarlık değil ama yazmak öğretilebilen, geliştirilebilen bir yeti. Bol pratik ve sağlıklı yönlendirmelerle herkes daha iyi yazabilir. Böylece iş hayatında, eğitim hayatında ve sosyal hayatta daha mutlu ve daha başarılı bireyler hâline gelmek mümkün. Bu çerçevede sadece roman ve öykü yazarı ol mak isteyenler değil, kendini kelimelerle daha iyi ifade et- mek isteyen herkes yaratıcı yazarlık eğitiminden faydalana- bilir. Bu sözler aşağıdaki sorulardan hangisine karşılık ola- rak söylenmiş olabilir? A Herhangi bir insan eğitim ve öğretim yoluyla yazar yapı- labilir mi? B) Yazmak öğretilen bir kavram olduğu için mi daha kolay- dır? sundov C) İş ve eğitim hayatında güzel yazmanın rolü hayati midir sizce? must D) Yazarların nasıl bir eğitimle kendini geliştirmesi gere- kir? E) Roman ve öykü yazmak isteyenler yaratıcı insanlar mi- dır? Diğer sayfaya geçiniz.

enç- ara in pomodoro almıştır. 15. (1) Ekonomik olarak uygarlıklar, daha az organize olmuş toplumlara göre karmaşık aidiyet ve takas şekillerine sahip- tir. (II) Belli bir yerde yaşamak, göçebe halklara göre daha fazla maddi birikim yapmalarını sağlar. (III) Bazı insanlar ayrıca üzerindeki yapı ile toprak mülkiyetini veya arazinin mülkiyetini edinir. (IV) Uygarlıklarda nüfusun bir kısmı kendi yiyeceğini yetiştirmediği için ürün veya hizmetlerini piyasa- daki yiyecek ile takas eder. (V) Uygar sözcüğü, dilimizde Uygur sözcüğünden kaynaklanmıştır. Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisi düşünce- nin akışını bozmaktadır? A) I B) II C) III D) IV E) V