Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Paragrafta Yapı Soruları

8.
(1) İçine kapanmış olan Anadolu dağları, sessizliğini bir in-
san dalgınlığında sürdürür zamanın akışı içinde. (II) Kendi
dilince söyler türküsünü, kendi gönlünce sürer yaşamını.
(III) Dağlar vardır, yüreğinden eski uygarlıklar gülümser ça-
ğımıza. (IV) İşte bundan dolayı birçok efsaneyi bağrında
yaşatır bizim Anadolu dağları. (V) Anadolu'nun en eski sa-
hiplerinin şimdikilere değin olanları anlatır bize.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşa-
ğıdakilerin hangisi söylenemez?
A) I. cümlede, ünsüz benzeşmesi vardır.
B) II. cümlede, durum belirteci vardır.
C) III. cümlede, ek eylemli yüklem vardır.
D) IV. cümlede, belgisiz sıfat vardır.
E) V. cümlede, edat vardır.
ise
tv
ther
11.
Lise Türkçe
Paragrafta Yapı
8. (1) İçine kapanmış olan Anadolu dağları, sessizliğini bir in- san dalgınlığında sürdürür zamanın akışı içinde. (II) Kendi dilince söyler türküsünü, kendi gönlünce sürer yaşamını. (III) Dağlar vardır, yüreğinden eski uygarlıklar gülümser ça- ğımıza. (IV) İşte bundan dolayı birçok efsaneyi bağrında yaşatır bizim Anadolu dağları. (V) Anadolu'nun en eski sa- hiplerinin şimdikilere değin olanları anlatır bize. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşa- ğıdakilerin hangisi söylenemez? A) I. cümlede, ünsüz benzeşmesi vardır. B) II. cümlede, durum belirteci vardır. C) III. cümlede, ek eylemli yüklem vardır. D) IV. cümlede, belgisiz sıfat vardır. E) V. cümlede, edat vardır. ise tv ther 11.
21. Kasım ayı denilince aklıma ağaçtan düşmesine ramak
kalmış; rengi kırmızıya çalan son bir yaprak gelir. Mev-
simin sonudur ya da kış başlıyor cancağızım... Sararan
yapraklarla başlayan hüzün mevsimi sonbaharın, eylülü
ekimi derken son ayı olan kasım ayına da geldik. Cum-
huriyet'in ilanından önce "Teşrinisani" daha sonra da
"İkinci teşrin" olarak bilinen kasım ayının ismi 10 Ocak
1945 yılında çıkarılan bir kanunla kasıma dönüşmüş.
1946 yılında, Refet Ülgen eylül ayı için ilk güz, kasım
ayı içinse songüz adını önermiş ancak bu önerisi be-
nimsenmemiş. Kasımsa... Hüzünse... Aklımıza başka
ne gelir? Tabii ki müzik ve o güzel şarkının tatlı dizeleri
"Yine aylardan kasım, sanki sende kaldı bir yarım..."
Bu parçada kasım ayı ile ilgili aşağıdakilerden han-
gisi çıkarılabilir?
A) Günümüzde farklı isimlerle anılmaktadır.
B) Cumhuriyet'in ilanından önce ismi değişmiştir.
C) Günümüzdeki ismi toplumsal uzlaşıyla bırakılmıştır.
D) İnsanı psikolojik olarak derinden etkilemektedir.
E) Bazı simge ve duygularla anımsanmaktadır.
23. Oy"
der
le
izl
ar
Va
E
Š
Lise Türkçe
Paragrafta Yapı
21. Kasım ayı denilince aklıma ağaçtan düşmesine ramak kalmış; rengi kırmızıya çalan son bir yaprak gelir. Mev- simin sonudur ya da kış başlıyor cancağızım... Sararan yapraklarla başlayan hüzün mevsimi sonbaharın, eylülü ekimi derken son ayı olan kasım ayına da geldik. Cum- huriyet'in ilanından önce "Teşrinisani" daha sonra da "İkinci teşrin" olarak bilinen kasım ayının ismi 10 Ocak 1945 yılında çıkarılan bir kanunla kasıma dönüşmüş. 1946 yılında, Refet Ülgen eylül ayı için ilk güz, kasım ayı içinse songüz adını önermiş ancak bu önerisi be- nimsenmemiş. Kasımsa... Hüzünse... Aklımıza başka ne gelir? Tabii ki müzik ve o güzel şarkının tatlı dizeleri "Yine aylardan kasım, sanki sende kaldı bir yarım..." Bu parçada kasım ayı ile ilgili aşağıdakilerden han- gisi çıkarılabilir? A) Günümüzde farklı isimlerle anılmaktadır. B) Cumhuriyet'in ilanından önce ismi değişmiştir. C) Günümüzdeki ismi toplumsal uzlaşıyla bırakılmıştır. D) İnsanı psikolojik olarak derinden etkilemektedir. E) Bazı simge ve duygularla anımsanmaktadır. 23. Oy" der le izl ar Va E Š
VARA YAYINLARI
5.
Tek düşünceyi, tek yargıyı, tek isteği ya da dileği bildiren
cümlelere "basit cümle" denir. Basit cümlede yalnız bir
yüklem vardır; yüklemden başka iş, oluş, eylem bildiren
sözcük yoktur.
Buna göre, aşağıdaki cümlelerden hangisi basit bir
cümle durumundadır?
Her şair, kendine özgü bir dil oluşturma çabası gös-
terir.
Türkçenin gücünün çağrışımlarda gizli olduğunu çok
iyi biliyor bu şair.
Öykü bir gün içinde hatta birkaç saat içinde geçen
olaylar üzerine kurulmuş.
D) Sanatçılar, eserleriyle iç dünyalarının kapılarını okuyu-
cuya açarlar.
E) Dilimiz, bizim yaşadığımız coğrafyaların, bizim yaşa-
dığımız tarihin izlerini taşımaktadır.
Lise Türkçe
Paragrafta Yapı
VARA YAYINLARI 5. Tek düşünceyi, tek yargıyı, tek isteği ya da dileği bildiren cümlelere "basit cümle" denir. Basit cümlede yalnız bir yüklem vardır; yüklemden başka iş, oluş, eylem bildiren sözcük yoktur. Buna göre, aşağıdaki cümlelerden hangisi basit bir cümle durumundadır? Her şair, kendine özgü bir dil oluşturma çabası gös- terir. Türkçenin gücünün çağrışımlarda gizli olduğunu çok iyi biliyor bu şair. Öykü bir gün içinde hatta birkaç saat içinde geçen olaylar üzerine kurulmuş. D) Sanatçılar, eserleriyle iç dünyalarının kapılarını okuyu- cuya açarlar. E) Dilimiz, bizim yaşadığımız coğrafyaların, bizim yaşa- dığımız tarihin izlerini taşımaktadır.
Fiil
6.
283
O yıllarda yayımlanan dergiler, bize yeni şiirleri sıcağı sıca-
ğına ulaştırıyordu.
Bu cümleyle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söy-
lenemez?
A) İkileme zarf görevindedir.
B) Öznesi isim tamlamasıdır.
Yüklemi birleşik zamanlı bir fiildir.
D) Yan cümle, özne görevindedir.
E) Dolaylı tümleci kişi zamirinden oluşmuştur.
Lise Türkçe
Paragrafta Yapı
Fiil 6. 283 O yıllarda yayımlanan dergiler, bize yeni şiirleri sıcağı sıca- ğına ulaştırıyordu. Bu cümleyle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söy- lenemez? A) İkileme zarf görevindedir. B) Öznesi isim tamlamasıdır. Yüklemi birleşik zamanlı bir fiildir. D) Yan cümle, özne görevindedir. E) Dolaylı tümleci kişi zamirinden oluşmuştur.
Test
sined
7.0 (1) Türk hikâyeciliğinin tarihsel gelişme çizgisinde
Sait Faik'in ilginç bir konumu var. (II) Sait Faik,
Orhan Veli'nin şiirde yaptığı devrimi hikâyede
yapmıştır. (III) Onun hikâyelerindeki kişiler balıkçı
kahvesinde çay yudumlar gibidir, alaycıdır, ger-
nide çektir. (IV) Onu kimi yazarlar bireyci, kimi yazarlar
MENTIO
11
toplumcu saymaktadır. (V) Bense bireyden yola
süne çıkılmadan toplumcu olunmaz düşüncesindeyim.
D
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangi-
Cintesinde yazarın kişisel görüşlerine yer verilme-
miştir?
obri A) 1 B)
I
C
8.
II
C) III D) IVE) V
"Bir romandan beklenen bir özdeşleşme değil,
şaşırtıcı bir çarpışma yaratmasıdır." cümlesi sa-
vunulan düşünce bakımından aşağıdakilerden
hangisiyle çelişir?
CÜM
A) Yapıtın ilettiği ile okurun algıladığı farklı olma-
lıdır.
B) Okur, yapıtta sunulanlarda kendini bulabilme-
lidir.
Yazarın kullandığı dil özgün ve çarpıcı olmalıdır.
18 (0
D) Yapıt, elde bulunanı yerle bir edebilmelidir.
E) Alışılmışın dışında bir anlatım, yapıtın ako
olusti
Lise Türkçe
Paragrafta Yapı
Test sined 7.0 (1) Türk hikâyeciliğinin tarihsel gelişme çizgisinde Sait Faik'in ilginç bir konumu var. (II) Sait Faik, Orhan Veli'nin şiirde yaptığı devrimi hikâyede yapmıştır. (III) Onun hikâyelerindeki kişiler balıkçı kahvesinde çay yudumlar gibidir, alaycıdır, ger- nide çektir. (IV) Onu kimi yazarlar bireyci, kimi yazarlar MENTIO 11 toplumcu saymaktadır. (V) Bense bireyden yola süne çıkılmadan toplumcu olunmaz düşüncesindeyim. D Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangi- Cintesinde yazarın kişisel görüşlerine yer verilme- miştir? obri A) 1 B) I C 8. II C) III D) IVE) V "Bir romandan beklenen bir özdeşleşme değil, şaşırtıcı bir çarpışma yaratmasıdır." cümlesi sa- vunulan düşünce bakımından aşağıdakilerden hangisiyle çelişir? CÜM A) Yapıtın ilettiği ile okurun algıladığı farklı olma- lıdır. B) Okur, yapıtta sunulanlarda kendini bulabilme- lidir. Yazarın kullandığı dil özgün ve çarpıcı olmalıdır. 18 (0 D) Yapıt, elde bulunanı yerle bir edebilmelidir. E) Alışılmışın dışında bir anlatım, yapıtın ako olusti
22. Söz ile sihir başlangıçta aynı şeylerdir. Kelimelerin sihirli
güçleri vardır. Hatta kelimeler bugün bile bu sihirli güç-
lerinin önemli bir kısmını muhafaza etmektedir. Mese-
la,çok büyük bir mutluluğa sebep olabildikleri gibi derin
bir üzüntüye de yol açabilirler. Sonra bilginin öğretmen-
den öğrenciye geçmesini sağlayan gene kelimelerdir.
Kelimeler, insanoğlunun en güçlü duygularını uyandıra-
bilecek ve her türlü eylemi gerçekleştirmesini sağlayabi-
lecek kapasiteye sahiptir. Kısaca
I. doğru kelimeleri kullanarak her kapıyı açabiliriz
II. kelimelerin insanlar üzerinde çok etkili bir yaptırım
gücü vardır
III. kişisel başarımızda etkili konuşmamızın önemli rolü
vardır
Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre yukarı-
dakilerden hangileri getirilebilir?
AYYalnız I
D)/II ve III
****
B) I ve II
E) I, II ve III
C) I ve III
aplusak
24
Lise Türkçe
Paragrafta Yapı
22. Söz ile sihir başlangıçta aynı şeylerdir. Kelimelerin sihirli güçleri vardır. Hatta kelimeler bugün bile bu sihirli güç- lerinin önemli bir kısmını muhafaza etmektedir. Mese- la,çok büyük bir mutluluğa sebep olabildikleri gibi derin bir üzüntüye de yol açabilirler. Sonra bilginin öğretmen- den öğrenciye geçmesini sağlayan gene kelimelerdir. Kelimeler, insanoğlunun en güçlü duygularını uyandıra- bilecek ve her türlü eylemi gerçekleştirmesini sağlayabi- lecek kapasiteye sahiptir. Kısaca I. doğru kelimeleri kullanarak her kapıyı açabiliriz II. kelimelerin insanlar üzerinde çok etkili bir yaptırım gücü vardır III. kişisel başarımızda etkili konuşmamızın önemli rolü vardır Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre yukarı- dakilerden hangileri getirilebilir? AYYalnız I D)/II ve III **** B) I ve II E) I, II ve III C) I ve III aplusak 24
19. Kitaplarımı yazarken tasarı yaptığımı söyleyemem. Yaza-
cağım romanın genel çerçevesi, en azından belli bir yere
kadar olan kısmı zihnimde yavaş yavaş gelişir. Bunun na-
sıl olduğunu doğrusu ben de bilmem. İçimde çok sayıda
hikâye ve dil kurma arzusu doğar. Farklı dosyalara notlar
alırım. Ve ilk sayfadan sonrasını kendi haline bırakırım,
diyebilirim. Önemli olan ilk sayfayı yazabilmek. Bu yak-
laşık bir yılımı alır.
Bu parçanın yazarıyla ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisi söylenemez?
A) Yazmaya başlamadan önce yazılı çalışmalar yapmak-
tadır. /
B) Kitabın ilk bölümündeki titizliğini sonraki bölümlerde
göstermemektedir.
C) Çalışmalarının en zorlu bölümünü ilk sayfayı yazma
aşaması oluşturmaktadır.
D) Romanlarını ani bir esinlenme sonucu kaleme alma-
maktadır.
E) Yazmaya başladıktan sonra bir plan dahilinde hare-
ket etmemektedir.
Lise Türkçe
Paragrafta Yapı
19. Kitaplarımı yazarken tasarı yaptığımı söyleyemem. Yaza- cağım romanın genel çerçevesi, en azından belli bir yere kadar olan kısmı zihnimde yavaş yavaş gelişir. Bunun na- sıl olduğunu doğrusu ben de bilmem. İçimde çok sayıda hikâye ve dil kurma arzusu doğar. Farklı dosyalara notlar alırım. Ve ilk sayfadan sonrasını kendi haline bırakırım, diyebilirim. Önemli olan ilk sayfayı yazabilmek. Bu yak- laşık bir yılımı alır. Bu parçanın yazarıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Yazmaya başlamadan önce yazılı çalışmalar yapmak- tadır. / B) Kitabın ilk bölümündeki titizliğini sonraki bölümlerde göstermemektedir. C) Çalışmalarının en zorlu bölümünü ilk sayfayı yazma aşaması oluşturmaktadır. D) Romanlarını ani bir esinlenme sonucu kaleme alma- maktadır. E) Yazmaya başladıktan sonra bir plan dahilinde hare- ket etmemektedir.
18. (1) Mis kokulu bir buket çiçek almayı ya da çiçeklerle
dolu bir tarlaya bakmayı kim sevmez ki? (II) Çiçeklerin
birincil varoluş amaçları güzel görünmek, çünkü polen
taşıyıcıları kendine çekmesi ve yeni tohumlar üretmesi
gerekiyor. (III) Çiçekler sadece saksılarımızı ve bahçele-
rimizi güzelleştirmekle kalmıyor, öğünlerimize estetik ve
egzotik tatlar da katıyor. (IV) Çiçeklerin yemeklerde kul-
lanılması binlerce yıl öncesine dayanıyor ve aslında pek
çok kültür geleneksel yemeklerinde onları kullanıyor. (V)
Böylece yemeklere hem görsellik hem de tat anlamında
zenginlik ve farklılık katılıyor. (VI) Eğer alışkın değilseniz
baharatlıdan otsu tatlara, yenilebilen çiçeklerin sunduğu
tat yelpazesi sizi gerçekten şaşırtabilir.
Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci parag-
raf numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar?
A) II
B) III
C) IV
D) V
E) VI
Lise Türkçe
Paragrafta Yapı
18. (1) Mis kokulu bir buket çiçek almayı ya da çiçeklerle dolu bir tarlaya bakmayı kim sevmez ki? (II) Çiçeklerin birincil varoluş amaçları güzel görünmek, çünkü polen taşıyıcıları kendine çekmesi ve yeni tohumlar üretmesi gerekiyor. (III) Çiçekler sadece saksılarımızı ve bahçele- rimizi güzelleştirmekle kalmıyor, öğünlerimize estetik ve egzotik tatlar da katıyor. (IV) Çiçeklerin yemeklerde kul- lanılması binlerce yıl öncesine dayanıyor ve aslında pek çok kültür geleneksel yemeklerinde onları kullanıyor. (V) Böylece yemeklere hem görsellik hem de tat anlamında zenginlik ve farklılık katılıyor. (VI) Eğer alışkın değilseniz baharatlıdan otsu tatlara, yenilebilen çiçeklerin sunduğu tat yelpazesi sizi gerçekten şaşırtabilir. Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci parag- raf numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar? A) II B) III C) IV D) V E) VI
e alınan
ekler-
ndan
isim)
min
V
13. Her şeyin insan olarak bizi etkilediğini düşünüyorum. (
her kitap, izlediğim her film gibi. (II) Bazen bir şeyleri ko-
Şu ana kadar birlikte çaldığım her müzisyen, okuduğum
nuşurken neler gördüğümüzü, kulağımıza gelen şarkının
sözlerini ya da en basit hislerimizi önemsiz görüyoruz.
(III) Halbuki hayat gerçekten de önemini kavrayamadı-
ğımız sonsuz ayrıntıdan oluşuyor. (IV) Yaşama dair her
şeyin bir bütün olduğunu yaşayarak anladım çünkü. (V)
Bu parçada anlam bütünlüğünü sağlamak için numa-
ralanmış yerlerin hangisine "Onun için; ben sadece
insandan, şu yapıttan etkilendim diyemem." cümlesi ge-
şu
tirilmelidir?
A) -
F
B) II
C) III
D) IV
E) V
Lise Türkçe
Paragrafta Yapı
e alınan ekler- ndan isim) min V 13. Her şeyin insan olarak bizi etkilediğini düşünüyorum. ( her kitap, izlediğim her film gibi. (II) Bazen bir şeyleri ko- Şu ana kadar birlikte çaldığım her müzisyen, okuduğum nuşurken neler gördüğümüzü, kulağımıza gelen şarkının sözlerini ya da en basit hislerimizi önemsiz görüyoruz. (III) Halbuki hayat gerçekten de önemini kavrayamadı- ğımız sonsuz ayrıntıdan oluşuyor. (IV) Yaşama dair her şeyin bir bütün olduğunu yaşayarak anladım çünkü. (V) Bu parçada anlam bütünlüğünü sağlamak için numa- ralanmış yerlerin hangisine "Onun için; ben sadece insandan, şu yapıttan etkilendim diyemem." cümlesi ge- şu tirilmelidir? A) - F B) II C) III D) IV E) V
DENEME 9
7. 7 Eylül 1974'te yitirdik Celal Silay'ı. O gürül gürül,
yaşam dolu sesi, gülüşü, kahkahası dünyayı tutan,
şiir yazıp şiiri yaşayan, doğru yanlış düşüncelerini
hiç çekinmeden ve hatır gönül savmadan pattadak
söyleyen, kendi deyimiyle daha o toyluk dönemin-
eyedeki “büyük laf eden, gürültü yapan muhataplarını
ezen hoyrat insandan daha bir yerine oturmuş,
((V) daha bir durulmuş; daha kaygılı, duygulu; iyiye,
güzele, doğruya daha saygılı bir insan çıkarmayı
başaran Celal Sılay'ı. Tek başına yakalamış ölüm
abonu. O hoyrat dış görünüşü, zaman zaman insanı
kendinden uzaklaştıran kırıcılığı altında incenin in-
cesi duygulu bir yürek taşıyan adam.
neteimus amne
Simun
ua
ist Bu parçada sözü edilen Celal Silay ile ilgili ola-
-rak aşağıdakilerden hangisi şöylenemez?
A) Gençliğinde dahi sanat konusunda büyük söz-
Jer sarf eden bir sanatçıdır.)
B) Daima karşısındakini küçük gören ve ezmeye
çalışan bir insandır.
CKırıcı bir mizacı olmasına rağmen duygulu bir
yapıya sahiptir.
P) Şiir, onun hayatının vazgeçilmez bir parçasıdır.
E) Kendini olumlu yönde geliştirmeyi başarmış bir
insandır.
8
Lise Türkçe
Paragrafta Yapı
DENEME 9 7. 7 Eylül 1974'te yitirdik Celal Silay'ı. O gürül gürül, yaşam dolu sesi, gülüşü, kahkahası dünyayı tutan, şiir yazıp şiiri yaşayan, doğru yanlış düşüncelerini hiç çekinmeden ve hatır gönül savmadan pattadak söyleyen, kendi deyimiyle daha o toyluk dönemin- eyedeki “büyük laf eden, gürültü yapan muhataplarını ezen hoyrat insandan daha bir yerine oturmuş, ((V) daha bir durulmuş; daha kaygılı, duygulu; iyiye, güzele, doğruya daha saygılı bir insan çıkarmayı başaran Celal Sılay'ı. Tek başına yakalamış ölüm abonu. O hoyrat dış görünüşü, zaman zaman insanı kendinden uzaklaştıran kırıcılığı altında incenin in- cesi duygulu bir yürek taşıyan adam. neteimus amne Simun ua ist Bu parçada sözü edilen Celal Silay ile ilgili ola- -rak aşağıdakilerden hangisi şöylenemez? A) Gençliğinde dahi sanat konusunda büyük söz- Jer sarf eden bir sanatçıdır.) B) Daima karşısındakini küçük gören ve ezmeye çalışan bir insandır. CKırıcı bir mizacı olmasına rağmen duygulu bir yapıya sahiptir. P) Şiir, onun hayatının vazgeçilmez bir parçasıdır. E) Kendini olumlu yönde geliştirmeyi başarmış bir insandır. 8
DENEME 8
8. Batı dünyasının romancıları veya şairleri üzerine
yazılmış olan kitaplar saymakla bitmez Bir Marcel
Proust üzerine yazılmış incelemelerin adları bir ki-
tabı dolduracak kadar çoktur Oysa bir Halit Ziya
Seidveya Ahmet Haşim için yazılmış kaç eser göstere-
YBY bilirsiniz? Banatçılarımız yeni kuşaklara, hakkında
yazılmış eserler olmazsa tanıtılmayacaktır Bu da
dünle bugün arasında bağlantı kurulamaması de-
mektir.
-niai
Tutaminsisbysł nab
Bu sözleri söyleyen kişinin asıl yakındığı du-
rum aşağıdakilerden hangisidir?
OURONES
A) Sanatçılarımızın öldükten sonra unutulmaya
yüz tuttuğu
B) Batı'nın sanatçıya verdiği değerin bizimkinden
emisshaa (3
çok olduğu
C) Sanatçılarımızın gelecek kuşaklara ulaşmasını
sağlayacak eserlerin yeterince yazılmaması
(D) Yeni kuşakların eski sanatçılarımızdan haber-
siz yetiştirildiği
E) Şair ve yazarlarımızı az tanımaktan kaynakla-
nan bir kültür boşluğunun olduğu
9
Lise Türkçe
Paragrafta Yapı
DENEME 8 8. Batı dünyasının romancıları veya şairleri üzerine yazılmış olan kitaplar saymakla bitmez Bir Marcel Proust üzerine yazılmış incelemelerin adları bir ki- tabı dolduracak kadar çoktur Oysa bir Halit Ziya Seidveya Ahmet Haşim için yazılmış kaç eser göstere- YBY bilirsiniz? Banatçılarımız yeni kuşaklara, hakkında yazılmış eserler olmazsa tanıtılmayacaktır Bu da dünle bugün arasında bağlantı kurulamaması de- mektir. -niai Tutaminsisbysł nab Bu sözleri söyleyen kişinin asıl yakındığı du- rum aşağıdakilerden hangisidir? OURONES A) Sanatçılarımızın öldükten sonra unutulmaya yüz tuttuğu B) Batı'nın sanatçıya verdiği değerin bizimkinden emisshaa (3 çok olduğu C) Sanatçılarımızın gelecek kuşaklara ulaşmasını sağlayacak eserlerin yeterince yazılmaması (D) Yeni kuşakların eski sanatçılarımızdan haber- siz yetiştirildiği E) Şair ve yazarlarımızı az tanımaktan kaynakla- nan bir kültür boşluğunun olduğu 9
28. 1. 1970'lerde yapılan çalışmalarda gözü kapalı de-
neklerden, evlerinden uzaklaştırıldıktan ya da et-
rafta dolaştırıldıktan sonra, yönlerini bulmaları is-
tendi ancak tutarlı sonuçlar ortaya çıkmadı.
II. Geçmiş girişim ve araştırmalarda genellikle day-
ran:ş analizleri ile insandaki manyetik algının var-
lığı ortaya konmaya çalışıldı.
III. Kısıtlı sayıdaki araştırmaların pek çoğunda da
tekrar edilebilir, doğrulanabilir ve güvenilir sonuç-
lar elde edilemedi.
IV. Şimdiye kadar yapılan çalışmaların istenen so-
nucu vermemesinin en önemli nedeni, insandaki
manyetik duyunun davranışlara etki etmeyecek
şekilde zayıf ve bilinçsiz bir şekilde gerçekleşme-
si olabilir.
V. Teknolojik gelişmelerle birlikte, daha kapsam-
li araştırmalar yapılmaya başlandı ancak hesap-
lama yöntemlerindeki kısıtlamalar ve veri analiz
tekniklerinin yetersizliği nedeniyle istenen sonuç-
lar alınamadı.
Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı bir
bütün oluşturacak biçimde sıralandığında hangi-
si baştan üçüncü olur?
A) I
B) II
C) III
D) IV
E) V
Lise Türkçe
Paragrafta Yapı
28. 1. 1970'lerde yapılan çalışmalarda gözü kapalı de- neklerden, evlerinden uzaklaştırıldıktan ya da et- rafta dolaştırıldıktan sonra, yönlerini bulmaları is- tendi ancak tutarlı sonuçlar ortaya çıkmadı. II. Geçmiş girişim ve araştırmalarda genellikle day- ran:ş analizleri ile insandaki manyetik algının var- lığı ortaya konmaya çalışıldı. III. Kısıtlı sayıdaki araştırmaların pek çoğunda da tekrar edilebilir, doğrulanabilir ve güvenilir sonuç- lar elde edilemedi. IV. Şimdiye kadar yapılan çalışmaların istenen so- nucu vermemesinin en önemli nedeni, insandaki manyetik duyunun davranışlara etki etmeyecek şekilde zayıf ve bilinçsiz bir şekilde gerçekleşme- si olabilir. V. Teknolojik gelişmelerle birlikte, daha kapsam- li araştırmalar yapılmaya başlandı ancak hesap- lama yöntemlerindeki kısıtlamalar ve veri analiz tekniklerinin yetersizliği nedeniyle istenen sonuç- lar alınamadı. Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak biçimde sıralandığında hangi- si baştan üçüncü olur? A) I B) II C) III D) IV E) V
keşfech-
eri okyanu-
karşılaşı-
i de futbol
rünen bu
ştır. 4000
lığının bir
bir sinyal
kilerden
e hiç
ndimi
in en
vakit
har-
anın
mak
kez
bilir.
arını
alış-
tür
DENEME-11
24. Yeni çağın dinamosu "hız". Yaşadığımız hızlı değişim,
sadece iletişim araçlarımızı değil hayatımızın tamamını
değiştirdi. Sahip olduğumuz bilgiler hızla eskimeye baş-
ladı. öğrenmek artık okulla sınırlı bir iş olmaktan çıktı.
Bizi bundan sonra kimse yeniden okula çağırmayacağı-
na göre içinde yaşadığımız değişime ayak uydurabilme-
nin sorumluluğunu kendimiz üstlenmeliyiz. Eskiden
öğrenme biter iş başlardı; şimdi öğrenme hiç bitmeyecek.
Toplumsal değişim hepimizi yeni bilgiler edinmeye mec-
bur bırakacak, bizler de yeni yetkinlikler elde etmek için
Hepimiz özel
"yeniden öğrenmek" zorunda kalacağız.
kurslardan, internetten öğrenmeye devam edeceğiz. Bu
nedenle yeni çağa ayak uydurabilmemiz için kendi içi-
mizdeki öğrenme isteğini canlı tutmak zorundayız.
Bu parçada boş bırakılan yere, düşüncenin akışına
göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) Öğrenme ihtiyacı kendiliğinden değil, yeterli olmadı-
gimizi fark ettiğimizde ortaya çıkar.
NAVI
BY Bil o kadar hızlı değişiyor ki artık ömür boyu öğren-
dek gereklilik olacak.
Öğrendiklerimizi paylaşabildiğimiz ortamlarda öğren-
me bir zevke dönüşür.
D Bazı ortamlar öğrenmeyi, yenilenmeyi, ilerlemeyi
desteklerken bazıları buna engel olur.
EX Tipatip iki zihin yoktur; her birinin kendine özgü bir
öğrenme şekli vardır.
B
15
Tu
R
EN
NUM
Lise Türkçe
Paragrafta Yapı
keşfech- eri okyanu- karşılaşı- i de futbol rünen bu ştır. 4000 lığının bir bir sinyal kilerden e hiç ndimi in en vakit har- anın mak kez bilir. arını alış- tür DENEME-11 24. Yeni çağın dinamosu "hız". Yaşadığımız hızlı değişim, sadece iletişim araçlarımızı değil hayatımızın tamamını değiştirdi. Sahip olduğumuz bilgiler hızla eskimeye baş- ladı. öğrenmek artık okulla sınırlı bir iş olmaktan çıktı. Bizi bundan sonra kimse yeniden okula çağırmayacağı- na göre içinde yaşadığımız değişime ayak uydurabilme- nin sorumluluğunu kendimiz üstlenmeliyiz. Eskiden öğrenme biter iş başlardı; şimdi öğrenme hiç bitmeyecek. Toplumsal değişim hepimizi yeni bilgiler edinmeye mec- bur bırakacak, bizler de yeni yetkinlikler elde etmek için Hepimiz özel "yeniden öğrenmek" zorunda kalacağız. kurslardan, internetten öğrenmeye devam edeceğiz. Bu nedenle yeni çağa ayak uydurabilmemiz için kendi içi- mizdeki öğrenme isteğini canlı tutmak zorundayız. Bu parçada boş bırakılan yere, düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) Öğrenme ihtiyacı kendiliğinden değil, yeterli olmadı- gimizi fark ettiğimizde ortaya çıkar. NAVI BY Bil o kadar hızlı değişiyor ki artık ömür boyu öğren- dek gereklilik olacak. Öğrendiklerimizi paylaşabildiğimiz ortamlarda öğren- me bir zevke dönüşür. D Bazı ortamlar öğrenmeyi, yenilenmeyi, ilerlemeyi desteklerken bazıları buna engel olur. EX Tipatip iki zihin yoktur; her birinin kendine özgü bir öğrenme şekli vardır. B 15 Tu R EN NUM
bu
nin
yu-
kin
VÜ-
ur.
le-
nki
yu-
bir
gi-
OV
al-
ek
arı,
ek,
vi-
-y-
ur.
uz
-
en
se
23. 1. Kültür ile dil arasında kopmaz bağlar vardır. Dil,
kültürü; kültür de dili şekillendirir. Kültür ve dil ulu-
sal kimliğin en önemli belirleyicisidir. Dil, toplu-
mun bireyleri arasında ortak duygu ve düşünce-
ler meydana getirir. Bir toplumun kültürü sonraki
nesillere en çok dil aracılığıyla aktarılır yani dil, bir
kültür taşıyıcısıdır ve ortak bir kültür için ortak bir
dil gereklidir.
II. Dil, en etkili kültür aktarıcısıdır. Sözlü ve yazılı
kültür ürünleri dil aracılığı ile nesilden nesile akta-
rılagelmiştir. Gelecek nesiller, dillerini öğrenirken
sadece kendi dillerini öğrenmekle kalmıyor; aynı
zamanda atalarından kalan karakteristik yaşam
biçimlerini, içinde yaşadıkları toplumun kendine
has özelliklerini öğrenmiş oluyorlar. Bir milletin ta-
rihten bugüne kadar gelen yaşam biçimlerinin da-
mıtılmış özü olan kültür, sözlü ve yazılı dil ile bu-
günlere ulaşmıştır; yine dil aracılığı ile gelecek
nesillere ulaşacaktır.
Numaralanmış parçalarda vurgulanmak istenen
ortak düşünce aşağıdakilerden hangisidir?
A) Dildeki araştırmaların teorik olması yanında pra-
tik olması da gerekir.
B) Toplumların kültürleri ve dilleri çeşitli unsurlardan
ötürü birbirinden farklıdır.
C) Toplumların kültür ve dil yapısı zamanla değişim
gösterebilir.
D) Kültür ve dil birbiriyle etkileşimde olan, bütüncül
iki unsurdur.
E) Kültür bir bütün olduğu için bunun aktarımı ancak
dil yoluyla sağlanabilir.
Lise Türkçe
Paragrafta Yapı
bu nin yu- kin VÜ- ur. le- nki yu- bir gi- OV al- ek arı, ek, vi- -y- ur. uz - en se 23. 1. Kültür ile dil arasında kopmaz bağlar vardır. Dil, kültürü; kültür de dili şekillendirir. Kültür ve dil ulu- sal kimliğin en önemli belirleyicisidir. Dil, toplu- mun bireyleri arasında ortak duygu ve düşünce- ler meydana getirir. Bir toplumun kültürü sonraki nesillere en çok dil aracılığıyla aktarılır yani dil, bir kültür taşıyıcısıdır ve ortak bir kültür için ortak bir dil gereklidir. II. Dil, en etkili kültür aktarıcısıdır. Sözlü ve yazılı kültür ürünleri dil aracılığı ile nesilden nesile akta- rılagelmiştir. Gelecek nesiller, dillerini öğrenirken sadece kendi dillerini öğrenmekle kalmıyor; aynı zamanda atalarından kalan karakteristik yaşam biçimlerini, içinde yaşadıkları toplumun kendine has özelliklerini öğrenmiş oluyorlar. Bir milletin ta- rihten bugüne kadar gelen yaşam biçimlerinin da- mıtılmış özü olan kültür, sözlü ve yazılı dil ile bu- günlere ulaşmıştır; yine dil aracılığı ile gelecek nesillere ulaşacaktır. Numaralanmış parçalarda vurgulanmak istenen ortak düşünce aşağıdakilerden hangisidir? A) Dildeki araştırmaların teorik olması yanında pra- tik olması da gerekir. B) Toplumların kültürleri ve dilleri çeşitli unsurlardan ötürü birbirinden farklıdır. C) Toplumların kültür ve dil yapısı zamanla değişim gösterebilir. D) Kültür ve dil birbiriyle etkileşimde olan, bütüncül iki unsurdur. E) Kültür bir bütün olduğu için bunun aktarımı ancak dil yoluyla sağlanabilir.
1. metin
Insanlık, yeryüzünün adı olduğundan beri sürekli bir
hareket içindedir. Çeşitli sebeplerle yer değiştiren ya da
değiştirmek zorunda kalan bireyler gittiği her coğrafyada
girmektedir. Genellikle köylerden, kırsaldan kentlere
yeniden var olma, yeniden adını konumlandırma çabasına
göç şeklinde olan bu eğilim, aslında iki tarafı memnun
etmemektedir. Kentliler köylüleri, köylüler kentlileri
kabullenmemiştir. Adı kısaca göç olan bu tek taraflı akış
günümüzde az da olsa karşı göçlere de yansımıştır.
Sosyal, ekonomik hangi sebeple olursa olsun bu durum,
bir toplumsal kırılmadır.
Aşağıda bu iki metinle ilgili değerlendirmeler
yapılmıştır. Bu değerlendirmelerden hangileri
yanlıştır?
Iki metinde de tanımlama yapılmıştır.
İki metin de öğretici niteliğe sahiptir.
III. İki metinde de okura bir izlenim kazandırma
amaçlanmıştır.
IV. İki metinde de 2. metinde sözü edilen öykücüyle
ilintili yargılara yer verilmiştir.
İki metinde de gerekçeli yargılara yer verilmiştir.
VI. İki metinde de mecazlı ifade kullanılmamıştır.
VII. İki metnin de anlatıcısı aynı kişidir.
VIII. İki metnin de hedef kitlesi aynıdır.
ki metinde de okuru olay içerisinde yaşatma
amaçlanmıştır.
İki metnin de anlatım biçimleri aynıdır.
B) II-V-X
A) III-VI-IX)
D) III-VIII-X
C) VII-IX-X
E) I-VII-IX
2. metin
Toplumsal değişimlerin yansıdığı, yansıtıldığı pek çok
etki alanından bahsedebiliriz. Edebiyat da bunlardan
birisidir. Türk toplumunun özellikle 1950 sonrası erken
sanayileşme döneminde baş başa kaldığı kırsal göç
pek çok edebiyatçı için bir içsel temadır. Öyküsünü
büyük oranda değişim, başkalaşım, değerlerden
uzaklaşma temeline oturtan Mustafa Kutlu da ister
istemez bu kavramı yaşamış, değerlendirmiş, yazmış; ilk
öykülerinden son yazdıklarına kadar bu coğrafyanın insan
profilini olumsuz olarak gördüğü kentsel akış üzerinden
yorumlamıştır. Kutlu'nun geleneksel yapının bozulması
üzerinden yorumladığı göç, aslında hiçbir mazeret kabul
etmeyen, anlamsız, temelsiz bir eylemdir. Olgunlaşmamış
zihinler için cazip bir niyet olarak durması da onun bu
genel yapısını değiştirmemiştir. Kutlu öyküsü bir yol
öyküsüdür. Varacağı yer olmasına rağmen kimsenin tam
olarak nereye ulaşacağını bilmediği bir öykü.
5. İki metnin de konusu aşağıdakilerin hangisinde
doğru verilmiştir?
3D yayınları
A) Göç - Mustafa Kutlu'nun öykülerinin içerik özellikleri
B) Toplumsal yaşam - Mustafa Kutlu'da yaşamın
gerçekleri
C) Toplumsal değişim - Göçün Mustafa Kutlu'ya göre
tanımı
D) Insanlığın gelişimi Mustafa Kutlu'nun edebiyata
katkıları
E) Göçün insanlığa zararları - Mustafa Kutlu'nun sanat
anlayışı
Lise Türkçe
Paragrafta Yapı
1. metin Insanlık, yeryüzünün adı olduğundan beri sürekli bir hareket içindedir. Çeşitli sebeplerle yer değiştiren ya da değiştirmek zorunda kalan bireyler gittiği her coğrafyada girmektedir. Genellikle köylerden, kırsaldan kentlere yeniden var olma, yeniden adını konumlandırma çabasına göç şeklinde olan bu eğilim, aslında iki tarafı memnun etmemektedir. Kentliler köylüleri, köylüler kentlileri kabullenmemiştir. Adı kısaca göç olan bu tek taraflı akış günümüzde az da olsa karşı göçlere de yansımıştır. Sosyal, ekonomik hangi sebeple olursa olsun bu durum, bir toplumsal kırılmadır. Aşağıda bu iki metinle ilgili değerlendirmeler yapılmıştır. Bu değerlendirmelerden hangileri yanlıştır? Iki metinde de tanımlama yapılmıştır. İki metin de öğretici niteliğe sahiptir. III. İki metinde de okura bir izlenim kazandırma amaçlanmıştır. IV. İki metinde de 2. metinde sözü edilen öykücüyle ilintili yargılara yer verilmiştir. İki metinde de gerekçeli yargılara yer verilmiştir. VI. İki metinde de mecazlı ifade kullanılmamıştır. VII. İki metnin de anlatıcısı aynı kişidir. VIII. İki metnin de hedef kitlesi aynıdır. ki metinde de okuru olay içerisinde yaşatma amaçlanmıştır. İki metnin de anlatım biçimleri aynıdır. B) II-V-X A) III-VI-IX) D) III-VIII-X C) VII-IX-X E) I-VII-IX 2. metin Toplumsal değişimlerin yansıdığı, yansıtıldığı pek çok etki alanından bahsedebiliriz. Edebiyat da bunlardan birisidir. Türk toplumunun özellikle 1950 sonrası erken sanayileşme döneminde baş başa kaldığı kırsal göç pek çok edebiyatçı için bir içsel temadır. Öyküsünü büyük oranda değişim, başkalaşım, değerlerden uzaklaşma temeline oturtan Mustafa Kutlu da ister istemez bu kavramı yaşamış, değerlendirmiş, yazmış; ilk öykülerinden son yazdıklarına kadar bu coğrafyanın insan profilini olumsuz olarak gördüğü kentsel akış üzerinden yorumlamıştır. Kutlu'nun geleneksel yapının bozulması üzerinden yorumladığı göç, aslında hiçbir mazeret kabul etmeyen, anlamsız, temelsiz bir eylemdir. Olgunlaşmamış zihinler için cazip bir niyet olarak durması da onun bu genel yapısını değiştirmemiştir. Kutlu öyküsü bir yol öyküsüdür. Varacağı yer olmasına rağmen kimsenin tam olarak nereye ulaşacağını bilmediği bir öykü. 5. İki metnin de konusu aşağıdakilerin hangisinde doğru verilmiştir? 3D yayınları A) Göç - Mustafa Kutlu'nun öykülerinin içerik özellikleri B) Toplumsal yaşam - Mustafa Kutlu'da yaşamın gerçekleri C) Toplumsal değişim - Göçün Mustafa Kutlu'ya göre tanımı D) Insanlığın gelişimi Mustafa Kutlu'nun edebiyata katkıları E) Göçün insanlığa zararları - Mustafa Kutlu'nun sanat anlayışı
11. Solgun yüzünde kaygı taşır her gelen geçen
Hep saz benizlidir bu yıl eylül çocukları
Akşam sisinde çamlar, ışık yurdu perdeler
Yorgun bakışlarıyla süzer mor ufukları
Bu dizelerde aşağıdakilerden hangisinin örne-
ği yoktur?
A) Adlaşmış sifat fiil
C) Niteleme sıfatı
✓
B) Ek fiil
D) Ad tamlaması
E) Belirsizlik adılı
Lise Türkçe
Paragrafta Yapı
11. Solgun yüzünde kaygı taşır her gelen geçen Hep saz benizlidir bu yıl eylül çocukları Akşam sisinde çamlar, ışık yurdu perdeler Yorgun bakışlarıyla süzer mor ufukları Bu dizelerde aşağıdakilerden hangisinin örne- ği yoktur? A) Adlaşmış sifat fiil C) Niteleme sıfatı ✓ B) Ek fiil D) Ad tamlaması E) Belirsizlik adılı