Paragrafta Yapı Soruları

1. B SÜPERVİZÖR TÜRKÇ 1. Bu testte Türkçeyi doğru kullanma, okuduğunu anlama ve yoru (yazım) kurallarının ölçülmesine yönelik olarak toplam 40 soru 2. Cevaplarınızı, cevap kâğıdının Türkçe Testi için ayrılan kısmına i I. Aşk, karşılıklı olmak ve iki kişi arasında yaşanmak zorunda olan bir olgu değildir. II. Aşkın olmadığı bir iklimde yaşayan kişi, pek çok pe erdemden de yoksun kalacaktır. Numaralanmış I. cümleyle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A)H. cümledeki bilgiler bağımsız örnekler üzerinden değerlendirilmektedir. E B) II. cümlede ortaya konulan durumun kesin şartı belirtilmektedir. C) II. cümledeki savla ilişkisi olmayan başka bir sav ileri sürülmektedir. D. cümledeki iddiayı çürütmek için yeni bir bilgi sunulmaktadır. EXTI. cümlede yapılan hatayı düzeltmek için bir bilginin doğrusu verilmiştir.

2. (1) İçinden bilgi tomurcukları fışkıran "ansiklopedik" çalışmalarından tanıdığımız Susie Brooks'un elinden çıkan Yüzde 25'in Muz adlı kitabı okuduğunuzda şaşırtıcı bilgilere ulaşacaksınız. (II) Şarkı söyleme genlerimizin kuşlara, beyin genlerimizin ise yunuslara tipatıp benzediğini öğreneceksiniz. (III) Bazı hayvanlar arasındaki "akrabalık" ilişkisine hayret edecek, bir avuç pirincin genlerinin, sizinkilerden daha fazla olduğunu keşfedeceksiniz. (IV) Canlı türlerini yakından tanımaya çalışan minikleri kendine okur kitlesi olarak seçen Susie Brooks, çok sayıda ödüle sahip bir yazardır. (V) İskoçya'nın Edinburgh kentinde yaşayan ve çalışmalarını burada sürdüren yazar, on beş yılı aşkın süredir çocuklar için kitaplar kaleme almaktadır. (VI) Yazarın ayrıca kurmaca dişi ve erken öğrenme çağına yönelik de pek çok eseri bulunmaktadır. Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar? AY II B) III C) IV DWV E) VI

7. Ufkunda doğacağım, ufkunda batacağım; Asırlarca yazsam hep seni anlatacağım. Ben de giyersem eğer bir gün deha tacını dehon tool "İstersen çiğne" diye önüne atacağım... Bu dizelerde aşağıdakilerden hangisinin örneği yok- tur? A) Şahıs zamiri (seni) B) Tamlayanı düşmüş isim tamlaması C) Sifat tamlaması D) Belirtili isim tamlaması EX Belirtisiz isim tamlaması boş hayol Selin önüne (Touloyoll dasmas (in) Jbir gun 10. →sifet tam.

6. 1. Mehmet, Artvin'de gerçektirilecek olan boğa güreşlerine katılacaktır. II. Film; Istanbul Film Festivali ve Antalya Altın Portakal'da en iyi film de dahil olmak üzere birçok önemli ödülün sahibi olmuştur. 5 III. Karadeniz'in bir dağ köyünde ailesiyle birlikte yaşayan Mehmet, bir yandan beslediği birkaç koyunla günlük ihtiyaçlarını temin ederken diğer yandan büyük bir tutkuyla dağlarda maden rezervi 1 aramaktadır. IV. Sıradan bir yaşam mücadelesi gibi görünen bu hikâyenin arka planında, dokunaklı bir hayatın, inceden inceye örülen bir mücadelenin ve doğa, insan, hayvan ilişkisinin naif bir portresi çizilmektedir. 2 4 V. Zamanla umutsuz bir çabaya dönüşen maden arama fikri Mehmet'in duyduğu bir haberle yerini yeni bir maceraya bırakır. A) I G Numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi baştan üçüncü olur? B) II D) IV DE E

35. Sarsıntısız bir şekilde, sabit hızda ve rakımda seyahat eden bir uçakta olduğunuzu düşünün. Emniyet kemerinizin . Sebebi tokasını çözdünüz ve koridorda yürüyorsunuz. ---- + basit. Çünkü siz, uçak ve uçağın içindeki diğer her şey, aynı hızda seyahat ediyorsunuz. Bu sebeple uçağın hareketini algılamak için dışarıdaki bulutlara bakmanız gerekir. Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdaki cümlelerden hangisi getirilmelidir? A) Uçağın hareketini hissedemezsiniz + B) Aynısı Dünya'nın dönüşü için de geçerlidir C) Gezegenimizin kendi etrafında dönüş hızını hesap edemezsiniz > D) Dünya'nın atmosferinin bizimle aynı hızda seyahat ettiğini unutmamak gerekiyor E) Dünya hızını değiştirecek olsaydı bunu kesinlikle hissederdik

32. Medeniyet, eleştiri özgürlüğüdür. Edebiyat da bu özgür- lüğün mümkün olduğu kadarıyla boy verir. Edebiyatın eleştirinin ağırlığını ve sorumluluğunu üstlenebilecek derinliğe sahip olduğu, su götürmez. Diğer sanat türle- rine nazaran yüzlerce yıllık geçmişe sahip. Tarihin ve dilin en kıdemli temsilcisi olan edebiyat, bu köklü geçmiş ve derin tecrübenin getirdiği öz güvenle eleştirel kimliği hakkıyla taşıyabilir. Bu, aynı zamanda nitelikli ve sevi- yeli bir eleştirinin imkânı demektir. Bu imkân sayesinde edebiyat, bir mimar gibi işlev üstlenip medeniyeti tahkim eder. Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden hangi- si söylenemez? A) Kişileştirmeye yer verilmiştir. BY Birinci kişili anlatım kullanılmıştır. C) Karşılaştırmadan yararlanılmıştır. D) Benzetme yapılmıştır. E) Tanımlamaya başvurulmuştur. X

Yaşlı m, belki asat atun kişi er: er: da lecek di, bir du... mıştır? PALM YAYIN 15. Garip akımı, gerek ilk yillarda gerekse sonraları, değişik sanat anlayışlarına bağlı olanlarca değişik biçimlerde değerlendirilmiştir. Geleneğe bağlı olanlar, Orhan Veli ve arkadaşlarını şiiri ayağa düşürmekle suçlarken toplumcular, Garipçileri toplumcu şiiri engelleyen, yozlaşmayı amaçlayan ve küçük burjuva duyarlığını geliştirmeye çalışan bir devinimin başlatıcısı olarak gördüler. Yazın tarihçileri ise Garip akımını genellikle yeni şiirin başlangıcı saydılar. Bugün de bu tutumların pek değiştiği söylenemez. Ama nesnel bir değerlendirmeyle ‒‒‒‒. Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) Garipçilerin Türk edebiyatındaki en önemli şairler olduklarını söylemek yanlış olmaz. X B) Garip deviniminin Türk şiirinin gelişim sürecinde önemli bir yeri olduğunu söylemek gerekir. x C) Garipçilerin kendinden sonra gelen tüm şairleri öncülük ettiğini belirtmekte fayda vardır. D) Garip akımının kendine has özellikleriyle şiir hayatına yeni bir soluk getirmekten uzak olduklarını söylemek mümkündür. E) Garip devrimiyle Batı tarzı şiir anlayışının Türk edebiyatına girdiği kabul etmek gerekir. Diğer sayfaya geçiniz.

16. I. Genel anlamda sahne yoktur; oyun, ya perde arkasından kukla ile ya da bir meydan ortasında canlı oyuncular ile canlandırılmaya dayanır. Bu ikili arasında geldikleri gelenekler, sahne yapıları ve içe- rikleri yönünden çeşitli ayrımlar vardır. III Geleneksel Türk tiyatrosunda oyunlar, yazılı bir metne bağ- li olmaksızın doğaçlama şeklinde sahnelenir. IV. Tiyatro, duygu ve düşüncelerin sahne üzerinde canlandırı- larak sergilenmesine dayanan bir türdür. O N. Edebiyatımızda bu tür, geleneksel Türk tiyatrosu ile son- radan bizde varlık gösteren modern tiyatro olmak üzere iki farklı şekilde görülür. Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün oluş- turacak biçimde sıralandığında hangisi baştan üçüncü olur? A) I B) II C) III D) IV E) V 19.

28. Onun öyküleri, tematik açıdan Anadolu diline ve kültürünü anlatan hikâyeler dinlemiş birine, o öyküler, yaşantısına yaslanır. Anadolu yaşamını tatmış, Anadolu Anadolu yaşamını tatmamış biri, onun öykülerinden tat odun firinında pişmiş sıcak ekmek gibi gelir. Bunun aksine almayacaktır. Onun Anadolu söyleyişleri ve deyişlerini bırakırken yabancı kalan biri için öykünün ahengini bozan sıkça kullanması, bunlara aşina olanın dimağına bir lezzet bir unsurmuş gibi durabilir. Böyle bir yazar, Anadolu okuyucusuna yabancı kalmaz ama o okuyucuyu da pek aşmaz. Bu parçada sözü edilen yazarın öyküleri için, I. Belli bir dil ve kültür havzası içinde oluşan - II. Yerele dayanmayı amaçlarken gerçeklikten uzaklaşan III. Üslup ve içeriğiyle okuyucusunu sınırlayan nitelendirmelerinden hangileri yapılamaz? A) Yalnız I B) Yalnız II D) I ve II Türkçe B C) Yalnız III E) II ve III Bizim sadece bir ömrümüz var. Yaşam dediğimiz, bize tanınan tek seferlik bir dünya seyahati. Onu yineleme olanağı yok. Bu yüzden başkalarının öykülerinden de kotolarını tekrarlamayarak bu tek sef

Tür 21. (1) Önünüzde iki yüz, üç yüz sayfadan oluşan bir kitap... (II) Ne olduğunu, neden söz ettiğini bilmiyorsunuz. (III) Adını ve kapağını görüyorsunuz. (IV) Hiç durmadan açın, belki de içinde elemleri, sevinçleri ile sizi ilgilendirecek bir ya da birkaç kişiyle tanışacaksınız. (V) Onlarla birkaç saat ya da birkaç gün beraber yaşayacaksınız. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) I. cümle dolaylı tümleç ve özneden oluşan, eksiltili bir cümledir. B) II. cümle birleşik yapılı ve anlamca olumsuz bir cüm- ledir. C) III. cümle özne ve yüklemden oluşan basit yapılı cüm- ledir. D) IV. cümle iki ayrı yargı içeren bağımlı sıralı fiil cümle- sidir. E) V. cümle basit yapılı ve kurallı fiil cümlesidir. 23.

n it, 31- eri or a- m m dir ir. ra 71- y- er- uz ta ul- k- ik. n- 00: de m 3- ni A en L BENIM HOCAM Deneme - 3 16. J. Bu zengin imajlardan gül; ideal kadın güzelliği kadar İstanbul’u, ferdin kar- şısında cemiyeti, ölümün karşısında ebediyeti ve sanatı, karanlığın kar- şısında aydınlığı ve yeniden doğuşu sembolize etmiştir. II. Özgünlüğünü asırların çerçevelediği mazmunları bile sınırsızlaştırabilme- sinden alan Tanpınar, gül imgesinin içini kendine has bir idrak ile başka- laştırabilmiştir. III. Edebiyatta yeni anlatım teknikle- ri geliştirmek gibi yeni ve etkileyici hajlar kullanmak da marifet sayılmış ve bu anlamda sanatçılar okurların muhayyilesini harekete geçirmeye çalışmışlardır. XIV. Hâlbuki Tanpınar'ın imaj dünyasına baktığımızda şairin yeni imajlar bul- mak yerine mevcut imajları karmaşık şekillerde, onlara yeni anlamlar yük- leyerek kullandığını görebiliriz. V. Tanpınar geleneksel imajlardan biri olan gülü kalıplaşmış anlamından uzaklaştırıp yepyeni ve zengin bir imaj hâline getirmiştir. Numaralandırılmış cümlelerle anlam- li bir bütün oluşturulmak istenirse numaralandırılmış cümlelerin hangisi baştan dördüncü olur? B) II C) III D) IV E) V

malıdır. 4 7 26. 6 1. Divan şiirinde benzeri bir olayla karşılaşmayız. II. Daha iyisi yapılan bu şey nedir? III. Gerçi Divan şairleri arasında sen ben kavgası ek- sik değildir ama buna bir akımla başka bir akımın, bir okulla başka bir okulun, eski ile yeninin çatışması gö- züyle bakamayız. IV. Divan şairleri olsa olsa "Ben daha iyisini yaptım. Ha- yır, ben daha iyisini yaptım." diye çekişmişlerdir. V. Türk edebiyatında eski - yeni kavgası Tanzimat'tan sonra başlamıştır. Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi baştan ikinci olur? A) I. V- 111 B) II. C) H 1 d D) IV. E) V. Diğer sayfaya geçiniz.

I. Oturum Temel Yeterlilik Testi 17. Falanca şöyle dedi, filan adam bunu konuştu gibi şeylere hiç kulak asmam. Ben kendi aynama bakanım ve orada kişiliğimi net olarak görürüm. Birilerinin sözlerini haddin- den fazla benimseyenler, sanınm ya aynasını kırmış ya da aynası puslu gösteriyor. Bu parçada aşağıdakilerden hangisi yoktur? A lyelik zamiri B) Türemiş zamir e) Tamlayanı zamir olan ad tamlaması D) Yalın halde işaret zamiri E) Belgisiz zamir 19.

2. Ağır ağır çıkacaksın bu merdivenlerden Eteklerinde güneş rengi bir yığın yaprak Ve bir zaman bakacaksın semaya ağlayarak Bu dizelerde "merdiven", "etek", "yaprak", "sema" sözcükleri sembolik değeri olan, açık istiare yoluyla mecaz anlamda kullanılmış olan sözcüklerdir. Söz sanatları bulunduğu için bu şiir ---- ilkesine sahip bir şiir değildir. (A. Haşim) Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) Duruluk B) Yalınlık C) Özlülük D) Akıcılık E) Kalıcılık

34. Muhabir: (1) Kerem Alışık: - Gülmeyi severim ama acısı çok olanın gülüşü güzel olur, derler. Herhalde ondan seviyorum. Çünkü bir tarafım hü- zün, bir tarafım umut kokar. Böyle bir yapım var. Gülmeyi çocuklar icat etti, biz tüketiyoruz. Muhabir: (11) -- Kerem Alışık: Özlemek... "Bir insana sınav olarak özlemek yeter bir şehri, bir sesi, bir nefesi..." Cahit Zarifoğlu böyle tarif edi- yor özlemeyi. Hele 7 yaşındaki bir çocuğun evini, ailesini, anne kucağını, baba ocağını özlemesi ne demek? Üstelik orada tek başına, o zamana kadar hiç alışmadığı şeyleri yapmak zorunda. Bu diyalogda boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden hangisi sırasıyla getirilmelidir? A) (1) Güne gülerek başlamak çalışma performansınızı etkiler mi? (II) Yatılı okul deyince aklınıza ilk gelen şey nedir? B) (1) Hüznün mutluluğu azalttığını düşünüyor musunuz? (II) Özlemek kavramı sizin dünyanızda hangi şairle özdeşleşmiştir? Gülmek sizce mutluluk mudur, mutluluksa çocukla- ra mı özgüdür? (II) Yatılı okulun size kattığı değerler nelerdir? D) () Siz gülerken bile bir hüzün seziliyor sanki, yanılıyor muyum? (II) Yatılı okulda daha çok hangi duygu yaktı içinizi? E) (1) Gülmek mi zor ağlamak mi desem ne dersiniz? (II) Yatılı okulda okumuş biri olarak çocukların yatılı okuması hakkında ne düşünüyorsunuz?

A A A 31. Üçümüz de öğretmeniz. Üniversitede derslere giriyo- ruz. Piyasada müzik çalışmalarından koptuk görünüyor. Ama kopamadık. Sadece sahneye çıkmıyoruz. Bilerek, isteyerek çıkmıyoruz. Bu, bir tavırdır. Niye çıkmıyoruz? Şu kültürel ortamda bizim müziğimizi paylaşacağımız insan kitlesinin az olduğunu düşünüyoruz. Ayrıca sah- nenin yoğunluğunu artık kaldıramayacak kadar yorgu- nuz. Sahnenin gerisi ve berisindeki oluşumları kaldıra- mayacak kadar yorgun ve doygun insanlarız. Yeter bu kadar, diyoruz. Müzik bizim için ikinci iş olamayacak kadar da önemli. Yeni türedi modalardan dolayı da bizi dinlemeye kimse gelmez. by Bu parçada kendilerinden böyle söz eden müzik grubu ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A Yeni çıkan müziklerin onun dinlenmesine engel ol- duğu B) Sahneden uzak kaldığı için geniş kitlelerce tanınma- dığı C) Müzik anlayışına uygun dinleyici kitlesinin az olma- sından yakındığı D) Grubun üyelerinin kültürlü ve eğitimli kişilerden oluş- tuğu EMüziği geri plana atamayacak kadar benimseyip sevdiği 32.