Paragrafta Yapı Soruları

yazma unma- serler sının üm, m." an a 1. (1) Yazar her zaman eser vermez doğal olarak. (II) Büyük yazarların sessizlikleri ise genelde oku- yucular için yazı tura atmak gibidir. (III) Ya bir daha yazmayacaklarını ya da çok sağlam bir kitapla kar- şılaşacağınızı bilirsiniz. (IV) İyi bir kitap yayımla- yınca yazar, bu uzun çalışma, meyvesini vermiş olur. (V) Bir daha yazmazsa işte o ihtimal kötüdür. (VI) O zaman bize düşen iş, kitaplığa dönüp eski kitaplarına yeniden başlamaktır yazarın. Tarama Tes 3. Yazdıklarım edenler ha Okurlar Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır? A) II B) III C) IV D) V E) VI kınıyor Bu p şına A)

1. : Bir şeyin önemini belirlemeye yarayan so- yut ölçü, bir şeyin değdiği karşılık. • nefes : Canlılık, hayat belirtisi duymak: Duyularla algılamak değer Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "değer, netes, duy- mak" sözcükleri belirtilen anlamlarını karşılayacak şekilde kullanılmıştır? A) Manevi değerler, kişi nefes alıp verdiği sürece insanın gideceği yönü belirleyen pusulalardır; gönüllerindeki sesi duymayan kimseler, bu pusulalardan yoksundur- lar. B) Evde bir ayak sesi duymak, bir nefes var diyebilmek ne büyük bir mutluluk hele ki bu, dedem gibi Kore Savaşı'nda gazi olmuş yüce bir değerse ona paha bi- çilemez. C) Birinin yanı başımda olduğunu bilmek, varlığını duy- mak, değerini zamanında anlamak ne kadar da önem- liymiş meğer; insan şu andan sonra sadece yanında bir nefes olsun istiyor da maalesef istediğiyle kalıyor. D) İstediği kadar nefes tüketsin, söylediği hiçbir şeyi duy- maya değer görmüyorum; bu nedenle söyledikleri bir kulağımdan girip ötekinden çıkıyor. E) Nefes almadan çalıştığımız şu günlerde birbirimize saygı duymak, hoşgörülü davranmak gibi değer yargı- larını bir bir yitiriyoruz.

20. 1. Kırsalda insanlar derelerin üzerine kazıklar çakarak bambudan veya tenekelerden barınaklar yapmış ve kalabalık nüfusları ile bu derme çatma yerlerde yaşamaktalar. II. Muson yağmurları, seller, toprak kaymaları ve deprem her sene binlerce can alıyor. III. Ülke aynı zamanda bir afet bölgesi. IV. Her yanda dereler akıyor; türlü ağaçlar, bitkiler etrafı süslüyor ve envai çeşit kuş sesleri- şayet korna gürültüsünü bastırabilirlerse- gönülleri şenlendiriyor. V. Bangladeş'in tabiatı muhteşem. Yukarıdaki numaralandırılmış cümlelerle anlamlı bir paragraf oluşturduğumuzda doğru sıralama aşağıdakilerden hangisi olur? A) I-III-IV-II-V B) III-I-V-IV-II C) W-1-11-V-III D) II-V-I-IV-III E) V-IV-III-II-I N

A A 38 ve 39. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Doğal bir tedavi türü olan osteopati, insan vücudunu birbirleri ile ilişkili bölümlerden oluşan kompleks bir birim, birleşik bir organizma olarak kabul eder. Vücudun bir bölümündeki rahatsızlık bütün vücudu etkilediği için osteopati, hastalığı tedavi yaklaşımında insanı bütün olarak ele alır. Bu yaklaşıma göre organlar birbirinden bağımsız biçimde tedavi edilmemelidir. bio lab 38. Bu parçaya göre Osteopat Ali Bey, osteopatinin dayanağını örneklendirmek için aşağıdaki numaralanmış cümlelerden hangilerini kullanabilir? 4:05 I. Belli gıdalara karşı midedeki duyarlılık ya da bağırsak florasının bozulması, migreni tetikler. II. Mide sinirlerinin ense ve sırttan geçmesine bağlı olarak bu bölgelerde yaşanan sıkıntılar hazımsızlığa yol açar. III. Sağlıksız yiyeceklerde bulunan bakteri ve parazitler kişide gıda zehirlenmesine sebep olur. A) Yalnız! D) I ve II B) Yalnız II A C) Yalnız III E) II ve III SINAV 40.

8. Biz de deliler gibi severiz Ağaçları ve baharı taklit ederiz Renkli bez parçalarıyla donatırız şehri Renkli ampüller asarız pencerelerden Kim bilir belki bir gün sulh olunca Biz de çatır çatır çatlarız binbir yerimizden STOR Bu dizelerle ilgili olarak aşağıda verilenlerden han- gisi yanlıştır? A) Birden çok bağlaca yer verilmiştir. B) Belgisiz sayı sıfatı bulunmaktadır. kileme zarf görevinde kullanılmıştır. D) Kurallı birleşik sıfat vardır. Ciasilik zarfına yer verilmiştir. SA Aşağıdaki olimin kişi eliyle geh nid in nigh

O Bir nazenin bana gel eyledi Varmasam incinir varsam incinir Beyaz gerdanından ince belinden Sarmasam incinir sarsam incinir Bu dörtlükle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söy- lenemez? A) Dönüşlü çatılı fiillere yer verilmiştir. B) Zamire yer verilmiştir. DİL BİLGİSİ C) Niteleyici sözcüklere yer verilmiştir. D) Belgisiz sifat kullanılmıştır. E) Ad tamlamasına yer verilmiştir.

en- ani SI r. SI 6. Aşağıdakilerin hangisinde sıfat) isim tamlamasını nitelemiştir? Kızılırmak'ın eski hâlini anımsadıkça bugün içim kan ağlıyor. BY Bugünlerde görünmeyen talih kuşunu her yerde aramaya başladım. C) Ülkemizde, yanlış uygulanan tarımın olumsuz sonuçlarını hepimiz görebiliyoruz. Anadolu'nun karlı yollarının gerisinde insanlar bizi bekliyordu. E) Güvertesi eskimiş bu gemi, yakında limanda bir lo- kanta olmayı bekliyor. mikro kazanım testi

10. Evet, sanırım "yeni normal" hayatın her alanını olduğu gibi yazar-okur ilişkisini de etkileyecek, dönüştürecek. Muhtemelen pek çok açıdan. Ama en çok yüz yüze ilişki anlamında. O kitap fuarları, imza günleri, söyleşiler, paneller çok güzeldi tabii, hem okur hem yazar açısından. Tamamen bitmeyecek belki ama biçim değiştirecek, hatta değiştirdi bile. Ben online birkaç söyleşi yaptım, online kitap fuarı planlıyor birileri, duyuyorum. Zaten tersi düşünülemezdi. Bu parça aşağıdaki soruların hangisine cevaben söylenmiş olabilir? A) Okayucuyla yüz yüze gelebilecek misiniz bu dönemde? B) Bu dönemde okuyucu-yazar ilişkisi nasıl olacak, festivalsiz, fuarsız yazarlık ve okurluk günleri mi bekliyor bizi C) Okunarınızın sizinle yuz yuze olamayacak olması onları kitaplarınızdan uzaklaştırır mı? D) Bu dönem, yapıtlara nasıl yansıyacak sizce? E) Yeni sürece adapte olabildiniz mi, sokakla ilişki kurabiliyor musunuz?

TYTTÜRKÇE TESTI 23. Dünyanın en büyük buz dağı "2068", 2017'de ana ka- radan koptuğunda yaklaşık 6 bin kilometrekarelik alanı kaplıyordu. Üç buçuk yılda hızla eridi, yok oldu. "2068"in erimesiyle. ---- Bu parçanın sonuna aşağıdakilerden hangisi getiri- lirse "2068'in erimesinin dünyada biyolojik değişime se- bep olduğu" sonucuna ulaşılır? Amilyarlarca ton su, okyanusa karıştı, okyanusun su miktarının artmasıyla diğer buz dağları da su altında kaldı ve buz dağları zamanla kayboldu B) okyanusa karışan mineral ve organik maddeler planktonların çoğalmasını arttırdı, bu da yeni ya- şamsal değişimleri beraberinde getirdi Or buz dağlarının tümü, birkaç yıla kalmadan sayısız küçük parçalara bölündü ve sonunda tamamen gözden kayboldu D) okyanus üzerinde yüzen o muhteşem manzaradan iz kalmadı, insanlar bu görüntüleri önceden çektik- leri filmlerde izlemeye başladı yıllarca okyanus üzerinde sürdürdüğü saltanatı ni- hayete erdi, yük gemilerinin bu buz dağına çarpma riski de ortadan kalkmış oldu

27. Önümüzde "aktivasyon, vizyon, polemik, paradoks, pota" gibi pek çok Batı kökenli sözcük var. Bunlardan şimdilerde söz öbekleri türetilmiş durumda: aktivasyona geçmek, vizyona girmek, paradoksa düşmek, potaya girmek, rota çizmek... Gazetelerde, dergilerde, süreli ya- yınlarda hemen her gün karşılaşıyoruz bunlarla. TDK'nin sözlüğünde bu söz öbekleri ve anlamları yer almıyor. Misal "aktivasyon" var. Karşılığı "etkinleştirme". Şimdi "aktivasyona geçmek" alınıp sözlüğe konulsa, karşılık olarak da "etkinleştirmeye geçmek" yazılsa insanımız kabullenmiş olur mu bu Türkçe karşılığı? Cümlelerinde "aktivasyona geçmek"i değil de bu anlamı kullanırlar mı artık? Ya da "vizyona girmek" yerine "görünüme girmek", "paradoksa düşmek" yerine "aykırı düşünceye düşmek" dedirtebilir miyiz onlara? Diğer sözler için de durum bu merkezdedir. Verdiğimiz şu birkaç örnekte olduğu gibi, önümüzde duran dil sorunu giderek ağırlaşmaktadır. Za- man "Geç olsun da güç olmasın." noktasını bile çoktan aşmış, Türkçenin aleyhine işlemeye başlamıştır. Bu parçada aşağıdakilerin hangisinden yakınılmakta- dır? Batı kökenli sözcüklerden yola çıkılarak oluşturulan sözlerin yerine Türkçelerini bulmanın zorluğundan Yazarların Türkçe söyleyişler kullanmak yerine ya- bancı sözcüklerden yeni kelimeler türetmelerinden Periyodik olarak çıkan yayınlarda; alışık olunmayan, duyulmamış kalıplaşmış sözlere yer verilmesinden Batı kökenli kelimelerden türetilerek kullanılan söz öbeklerinin Türkçeleştirilip halka benimsetilmesinde geç kalınmasından Alanında uzman kişilerin başka dilleri taklit yoluyla Türkçenin işleyişine işlerlik kazandırdıklarını düşün- melerinden

19. (1) Yazı yazmak fotoğraf çekmeye değil, resim yapma- ya benzer. (II) Fotoğrafta deklanşöre basar, karşınız- daki görüntüyü kaydedersiniz. (III) Resim yapmak ise o görüntüyü kendi bakış açınızla yeniden şekillendir- meniz demektir. (IV) Bu yüzden yazı yazmak, aslında yanlış bir ifadedir, doğrusu yazıyı üretmektir. (V) Çün- kü yazar, tıpkı ressam gibi herkesçe bilinen konu ve malzemeden, var olmayan bir yapıtı ortaya çıkaran ki- şidir. Bu parçada numaralanmış cümlelerle ilgili aşağı- dakilerden hangisi söylenemez? A) 1. cümlede bir isim durum eki almıştır. GRONY B) II. cümlede somut isimler kullanılmıştır. C) III. cümlenin yüklemi bir isimdir. DIV. cümlede türemiş isim vardır. ETY. cümlede topluluk ismi yer almaktadır.

Gençlerin aynada göremediklerini, yaşlılar bir tuğla par- çasında görürler. Aşağıdakilerin hangisi bu cümlede anlatılmak iste- nenle anlamca aynı doğrultudadır? A Gençlerin coşkusu, fikirlerinin önüne geçtiğinden yaşlılar, gençleri pek anlamazlar. B) Insan yaşlandıkça tecrübelerinden de faydalanarak hayata farklı pencerelerden bakmayı öğrenir. V Her yaşta insanın algı durumu farklı olduğu için ha- yattan beklentisi de farklılaşır. Bakış açısı öznel bir durumdur, her insan kendi pen- ceresinden bakar. ET Insandaki fizyolojik değişim, zaman içerisinde nes- neleri algılamasını da etkiler. 1 1

12. (1) Talip Apaydın'ın söyleminde konuşma dili hâ- kimdir. (II) Bu nedenle süsten uzak, kısa, özlü söz- ler okuru vuruyor. (III) Çıplak, tek duyuşla anlaşı- lan aydınlık cümleler, onun tezgâhından çıkıyor. (IV) Eserin dokusunda, şiiršelliğin ipliğini kullanmış. (V) Böylece anlatımda ipeksi bir ses yakalamış olu- yor. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili ola- rak aşağıdakilerden hangisi yanlıştır? A) I. cümlede tamlayanı fiilimsi olan bir isim tamla- ması vardır. B) II. cümlede türemiş sıfatlara yer verilmiştir. C) III. cümle birleşik yapılı, kurallı eylem cümlesidir. D) IV. cümlenin öge dizilişi dolaylı tümleç, nesne, yüklem biçimindedir. E) V. cümlede birleşik zamanlı fiil yüklem görevin- dedir. TEK BAŞARIDA TEK 2 5 6

12. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde küçültme A) Adamcağız üşüyen ellerini sobaya doğru uza B) Düştüğünde yavrucağın dizleri parçalanmıştı. C) Çocuk, ufacık boyuna bakmadan hepimize ka tuttu. D) Benim canım anneciğim bize asla dayanamaz E) Denizin ortasındaki adacık dalgalardan görünm yordu. 1.

A 28. (1) Çad'da enlem farkı nedeniyle çeşitli iklimlere rastlanmak- tadır. (II) Güneyinde tropik iklim görülmekte ve yağışın et- kisi tüm Çad'da hissedilmektedir. (III) Mayıs ve ekim ayları 1200 mm arası yağış döneminde, ülke topraklarına 800 düşmektedir. (IV) Çad'ın genel bitki örtüsü çoğrafi olarak bu- lunduğu iklim kuşağına göre değişmektedir. (V) Ülkenin orta kesimlerinde ise yarı kurak bir iklim görülmektedir ve yılda 300-800 mm arası yağış düşmektedir. Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi düşün- cenin akışını bozmaktadır? A) I B) I C) in D) IV E) V 3

10. (1) Göktürklerde harfler taşa kazındığı için bitiştirilmez. (II) Yazı yukarıdan aşağıya doğru yazılır. (III) Uygurlar- da "z" harfi ayrı yazılır, diğerleri bitişiktir. (IV) Harf sayısının az oluşu nedeniyle, bir harf birden çok sesin karşılığı olarak kullanılır. (V) Harflerin başta, ortada, sonda yazılışları değişiktir; sağdan sola doğru yazılır. (VI) Taşa kazımaktan çok kâğıda yazmaya elverişli bir yazıdır. Bu paragraf iki parçaya bölünmek istense ikinci paragraf numaralanmış cümlelerin hangisiyle baş- lar? A) II B) III C) IV D) V E) VI