Paragrafta Yapı Soruları

8. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde soru anlamı, soru zar- fıyla sağlanmamıştır? A) Neden olayları bu kadar büyütüyorsun? B) Bizim ne yaptığımıza sen ne karışıyorsun? C) Yazılı sınav için nasıl sorular hazırladın? D) Kütüphanede ne kadar çalıştınız? E) Ne zaman aramıza katılacaksın?

₁ 22. (1) Yeryüzüne ulaşan güneş ışınlarının neredeyse yarıya yakını yeryüzünden yansır. (II) Atmosfer, sera gazı olarak da nitelendirilen karbondioksit, metan, su buharı, ozon, güneş ışınlarının bir kısmını tekrar yeryüzüne gönderir. (II) azotoksit vb. gazlar sayesinde yeryüzünden yansıyan Bu sayede yeryüzündeki ortalama sıcaklık birçok canlının hayatını sürdürmesine imkân verecek bir ısı düzeyini, 15°C'yi yakalar (IV) Bu sıcaklık değerleri ise Amerika'daki Nasan Uzay Üssünde ölçülmektedir. (V) Sera gazları olmasaydı yeryüzünün ortalama sıcaklığı -18°C civarında olurdu. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır? B) II A) V DENEME-5 I E) V C) III TY 23.

in n i DENEME-5 28. Ahmet Rasim, gazete yazılarından başka okul kitapları, halk için öğretici, eğitici kitaplar da yazdı. Mizah yazıları, fıkraları ve anıları ile geniş okuyucu topluluklarına seslendi. Dilinin halk diline uygunluğu, üslubunun canlılığı ve tatlılığı. hafif mizahı ile her çeşit insanın ilgisini çekmeyi başardı. Fıkralarında insan sevgisine bürünmüş bir şakacılık, yaşanan anıların tadını çıkaran bir hoşgörürlük vardır. Eski İstanbul'un toplumsal yaşayışını, eğlence dünyasını, yerel tiplerini, eski halk sanatlarını ve basın çevrelerini canlandıran yazıları, sayısı yüzü geçen eserlerinin en önemli bölümünü meydana getirir. Bu parçada, Ahmet Rasim'in hangi özelliği vurgulanmıştır? A) Yazılarında mizahı çok kullanması B) Eserlerindeki dil ve anlatımın anlaşılırlığı C) Halka yakın bir yazar olması D) Insan sevgisini ortaya koyan hoşgörürlüğü E) Eserlerinde eski İstanbul'u konu etmesi

genel sosyolojik ve poe- kendi içine kapanan şi- un alanını politika dışına airleri "eve dönen" şair- siir anlayışıyla Ergülen, elenek içerisinde yeni adır. Şiir yazarken şi- ir için şiir hem hayat- suzluklarına karşı sa- ratma arasında olan a şiirinde hem sezgi luşunun özsel bağ- Şiir üzerine görüş- yapısına yöneliktir. er. en ile ilgili aşağı- yeni bir şiir tar- gördüğü al yapısının ön nip içe dönük alkan vazife- -MIRAY YAYINLARI- A TYT Deneme Sınavi-1 29. Özellikle şu tarz okura hitap etsin diye baştan tasar dim bir şey yok. Sanırım hiçbir roman yazarı da bunu s temez. Aksine kitabın her tür okurun elinde olması ister Ben de öyleyim ancak kurgu gereği, anlattığım hikaye n deniyle galiba, sıra dışı kişilerle karşılaşıyorum. Yirmi se nelik romancı, diye tanınırım ama pek çokları için roma kahramanlarını bilmiş, malumatfuruş hatta ukala adamlar dan seçiyor, diye yanlış tanınmışlığım da vardır. Roman ci Behçet Çelik "Bir roman kahramanını yaşadığımız dan yaya davet ettiğimizde ondan fazlasıyla rahatsız de ama onu yerleşmiş olduğu dünyada yani ait olduğu mein de değerlendirirken durum değişir." diyordu. Ne güzel, be nim de katıldığım bir görüştür bu. Bu parçanın yazarının aşağıdakilerden hangisini söy lemesi beklenemez? A) Gerçek hayattaki bir karakterin her şeyiyle romana ak tarmamın imkânsız olduğunu bilmek lazım. B) Bir roman kahramanın gerçek dünyada kabul görmesi gibi bir beklenti içerisinde olmamak gerekir. C) Eserlerinin kaliteli eller tarafından okunmasını bekle mek, yazarların en doğal hakkıdır. Roman kahramanlarının sağlıklı nefes alabilecekleri tek yer kendi atmosferleridir. A Türkçe 30. Aşağıdaki pa film şarkısı, pelesenk ol düşünces ZE) Okurların eserlerimdeki kahramanları yanlış tanıdığını söylesem yanılmış olmam herhalde. A) Ameri rihli all Be M Aft ge 9

L 6. işilerin "yapay" karakterler olduğu dü- şüncesini uyandırıyor C) okurun yapıtı ilgiyle okumasının önünde büyük bir en- gel olarak duruyor D) yazarın, bütün yapıtlarında karşılaştığımızdan bilinçli bir tercih olduğu anlaşılıyor E) okuru yaşadıklarını sorgulamaya ve anlatılanlardan ders almaya yöneltiyor Hafta sonu arkadaşlarla birlikte sinemaya gittik. Hepimiz sıradan bir film izleyeceğimizi düşünmüştük. Etkileyici sah- I 11 neleriyle bizleri büyüleyen bu filmde iyi bir eğitim almış, görgülü bir gencin başından geçenler öyküleniyordu. IV Yalnız yaşayan bu genç, hayata tutunabilmek için sıra dı- V şı bir çaba sergiliyordu. Bu parçada numaralanmış sözcüklerle ilgili olarak aşa- ğıdakilerden hangisi söylenemez? A) I.de, "-dan" eki, sonuna geldiği sözcüğün anlamını de- ğiştirmiştir. B) II., yalnızca çekim eki almış bir sözcüktür. Ill.de, "-lü" eki, sözcüğün gövdesine getirilmiştir. D) IV.de, edilgenlik eki vardır. E) V., türetilirken ünlü kaybına uğramış bir sözcüktür. Gelişim İzleme Serisi TYT 5'li Deneme Seti 9 ÖZDEBİR YAYINLARI 8.

bir de- ek- A) Çeviri eserlerin birçoğunda okurun tepkisini çeken tercüme hataları olabilmektedir. 4. B) Başarılı çeviri eserlerin okur tarafından takdir edilmesi kita- bin çok satması ile ölçülmektedir. İyi çevirilere okurun desteği kötü çevirilere eleştirisinden da- ha fazla olabilmektedir. DÇevirilerin büyük kısmında okur, hatalara tepkisini sosyal medya yorumlarında dile getirmektedir. E) Sviri eserlerle ilgili olumlu ya da olumsuz özellikte nitelikli decerlendirmeler yapılmamaktadır. Yaşlanmakla ilgili tuhaf bulduğum şey, yaşlanmanın kendisi ya da geçmişteki genç hâlimin fark etmeksizin yaş alması değil. Beni ga- fil avlayan daha ziyade benimle aynı nesildeki insanların ihtiyar- laması, tanıdığım tüm o hayat dolu arkadaşlarımın torun sahibi olacak yaşa gelmesi. Bu biraz şaşırtıcı, hatta can sıkıcı. Gerçi ben de benzer şekilde yaşlanıyorum ama bundan rahatsızlık duymu- yorum. Yaşlandığını bildiğim arkadaşlarımla ilgili beni üzenin, bu durumun beni gençlik hayallerimin sonsuza dek yok olduğunu ka- bul etmeye zorlaması olduğunu düşünüyorum. Bir hayalin ölümü, kimi zaman bir canlının ölümünden daha üzücü olabiliyor. Aşağıdakilerden hangisi bu parçada savunulanları destekler ni- teliktedir? A) Arkadaşlarının yaşlanması insanı kendinin yaşlanması kadar karamsarlığa yönlendirebilmektedir. Yaşlanmanın kendisi yaşlanmanın hayali kadar insanı olum- suz etkilememektedir. İnsanın yaşlanmakta bulduğu olumsuzluk kendisiyle ilgili ol- maktan daha çok yakınlarıyla ilgilidir. D) Hayallerin yok olması insanı bir canlının yok olmasından da- ha fazla üzebilmektedir. Ömrün sonlarına doğru bedende görülen yıpranmalar in- san için arkadaşlarının yaşlanmasından daha etkili olabil- mektedir. # 1

iç kullan- sonra ye- üne, bize imiz işe 1... imiz ne kten ih- dir bun- mizi bir rsever" şturul- cümle 13. 1959'da Hindistan Başbakanı Nehru bir konuşma- sında "Nüfus kontrolü bizim tüm sorunlarımızı çöz- mez ama öteki sorunlarımız da bu yapılmadan çö- zülemez." demiştir. Bu parçada aşağıdakilerden hangisinin örneği yoktur? A) İşaret sıfatı ve işaret adılı B) Yeterlilik birleşik eylemi C) Birden fazla bağlaç D) Ad tamlamaları E) Birleşik zamanlı eylem

6. (1) Her istek; bir gereksinimden, bir yoksunluktan bir acıdan doğar; bu istek giderildiği zaman insan yatışır. (II) Ama yatışmış bir kişiye karşılık, nice yatışmamış ve doygunluğa erişmemiş insan vardır. (III) Üstelik, gerekli olan şeylerin ardı arkası kesilmez. (IV) Yeryüzünde hiçbir şey yoktur ki, şu iradeyi yatıştırabilsin. (V) Alın yazısından kopardığımız her şey, dilencinin ayağının ucuna atılan paraya benzer. Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinden sonra "Oysa duyulan haz kısa ve ölçülüdür." cümlesi getirilebilir? A) I B) II C) III D) IV E) V

cığır et'in enin lu de 19 parçacıklı 15. (1) Günümüzde dünya genelinde ciddi boyutlara ulaşan hava Kirliliği, çevresel bir problem olmanın ötesine geçmiş ve sağlığımızı tehdit etmektedir. (II) Çalışmalar, "incep madde" olarak bilinen çok küçük parçacıkları solumanın DNA'mıza epigenetik işaretler eklediğini gösteriyor. (III) Bu durum felç, Alzheimer, Parkinson, bilişsel hasarlar ve nörogelişimsel bozukluklara yol açma potansiyeli oluşturuyor. (IV) DNA'mız çevresel faktörlerden etkilenmeye açıktır. (V) Yaşamsal bilgilerimizi içeren DNA'mizin genetik kodu değişmese de DNA'ya eklenen epigenetik işaretler genlerin ifadesini yani genlerden üretilecek ürün seviyesini etkileyebilir. (VI) Aslında bu yargı kanıtlanmış durumdadır ki yapılan çalışmalar, trafik kaynaklı hava kirliliğinin ve dizel egzoz dumanlarının DNA'da epigenetik değişimlere yol açtığını gösteriyor. (VII) Özellikle çevresel toksinlerin DNA'ya kimyasal işaretler ekleyerek sağlığımızı etkilediğini biliyoruz. (VIII) Hava kirliliğindeki parçacık maddelerden kaynaklanan oksidatif stres ve DNA hidroksimetilasyonu gibi faktörlerin nörodejeneratif hastalıkların gelişimindeki rolünü incelemek için yapılan çalışmalar bu kirliliğe maruz kalan hücrelerin bazı farklılıklar gösterdiğini ortaya çıkarmıştır. 16 Gök bilim kadar ha kuasarla olarak k sayesir çevres diskler süper etrafi deliğ döne duru Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? AT Ul. cümlede sayıp dökmelere yer verilmiştir. B) VIII. cümlede bilimsel bir bulgudan söz edilmektedir. C) VI. cümle, V. cümleye ilave açıklamalar getirmektedir. D) Bu parça, VII. cümleden itibaren iki paragrafa ayrılabilir. E) H. cümledeki sağlık sorunlarına yol açan durum, II. cümlede verilmiştir. Bu aşa A) E

engesiz ssas mes evreci b ğanın d ana kay ekli öne direncin u ack aşağı e bi ati- e V-N-1-4-111 Yüz körü olan kişiler ise saniyeler önce gördükleri yüzün kime ait olduğunu hatırlayamazlar. II. Bu ikisi arasındaki temel fark, yüz körlüğü hastalığı- nın kısa süreli yüz tanıma durumunda ortaya çıkma- sıdır. III. Bu sebeple yüzleri hatırlayamayan kişilerin yüz kö- rü olup olmadığını anlamak için bir nöroloğa başvur- maları gerekir. Yanıt Yayınlan IV. Örneğin yüz hafızası zayıf kişilere fotoğraf gösterip bunu birden çok sayıdaki yüz fotoğrafının içinden hemen ayırt etmesi istenirse bunu yapabilir. V. Yüz körlüğü hastalığının, bazı kişilerde görülen yüz hafızası zayıflığından ayırt edilmesi gerekir. Yukarıda numaralanmış cümleler anlamlı ve kurallı bir bütün oluşturduğunda hangisi baştan üçüncü olur? Q B) II C) III D) IV E) V

3. Üç gün içinde pasaport ve kimlik çıkarmak için Asya, Bilge, Cansu, Demet ve Erdem adlı kişiler bir fotoğraf stüdyosuna gitmişlerdir. Her kişinin yalnızca bir işlem için fotoğraf çektirdiği günle ilgili olarak şunlar bilinmektedir: • 2 kişi pasaport, 3 kişi kimlik fotoğrafı çektirmiştir. . Birinci ve üçüncü gün iki kişi fotoğraf çektirmiştir. Passar • Asya ve Cansu aynı gün aynı işlem için fotoğraf çektirmişlerdir. • İkinci gün sadece Erdem pasaport için fotoğraf çektirmiştir. Bu bilgilere göre, aşağıdakilerden hangisi kesinlikle doğrudur? A)Bilge, pasaport için fotoğraf çektirmiştir C)Asya, kimlik için fotoğraf çektirmiştir. B) Demet, birinci gün fotoğraf çektirmiştir. D) Demet, kimlik için fotoğraf çektirmiştir. oplom 6 tane saksı satın.

i 7 J 1. n 61 10. (1) Batı felsefesi olunca kitabın ismi, insanlar neden Mısır veya Babil'den bahsedildiğini anlamamış ola- bilirler. (1) Bizdeki Batı merakı sonucunda, Batı'nın ulaşılmaz olduğu düşünülür. (III) Fakat Batı da her şeyini Doğu'dan almıştır. (IV) Sümerliler, Babilliler ve Mısır şimdiki zamanın anahtarlarını ellerinde tutan medeniyetlerdir. (V) Bilgiyi elinde tutmak tarihin her döneminde uygarlıkları, diğerlerinin ötesine taşıyan bir avantaj olmuştur. A) I B) II C) III D) IV E) V

2. Tababetle uğraşan kişilere "doktor" demek, kelime anlamlan düşünüldüğünde pek uygun görünmüyor. Zira "doktorluk" bir akademik seviye olduğu gibi sadece tip alanina mahsus da değildir. Bu iki cümlede ifade edilenlerin anlamca doğru biçimde birleştirilmiş hali aşağıdakilerden hangisidir? A) "Doktor" sözcüğünün sadece akademik bir derece olarak görülmesi, kelime anlamının tababet kelimesiyle ilişkili olması yönüyle tip alanına mahsus olarak kullanılmasını engellemektedir. B) "Doktorluk" tip alanına özgü bir sözcük zannedildiği ve akademik bir seviyeyi anlatmaya yetmediği için tababetle ilgilenen kişilere "doktor" demenin kelime anlamı açısından doğruluğu tartışılmalıdır. C) "Doktor" sözcüğünün salt tip alanıyla ilgili olmayıp bir akademik derece bildirmesi sebebiyle tababetle ilgilenenlere "doktor" demek, kelime anlamları açısından yerinde bir kullanım değildir. AVNISH D) Akademik bir seviye olan ve tababetle uğraşan kişiler tarafından gerçekleştirilen "doktorluk sadece tip alanına mahsus bir kelime olmamakla beraber kelime anlamı açısından yetersizdir. E) Tababetle uğraşan kişiler, tıp alanına mahsus bir sözcük olduğu düşünülen "doktorluk" kelimesinin, uygun bir akademik seviyeyi anlatması gerektiğiyle ilgili genel bir düşünceye sahiptir.

SI ak iyi sen ka- raya sün- tan kli AYINLARI 3. TEST 65 Insanların birçoğu konuşmayı tercih ediyor. Bu duru- mun nedeni, insanlara kolay gelmesi. Ben, bu büyük gruptan değilim. Yazmak, benim için tadına doyulmaz, büyük bir lezzet. Yazmadan yapamam zaten. Hani bir yazarın dediği gibi "Yazmasam çıldıracaktım." Bir far- kım yok bu yazardan. Ne yapayım, içimi bu şekilde dö- küyor, sesimi böyle duyuruyorum. Yazdıklarımın kalıcı- lığına gelince ona okur karar veriyor. Ben, okuyucuyla kurduğum bağa dikkat ediyorum. Bu parça aşağıdaki sorulardan hangisinin cevabı olabilir? A) Oluşturduğunuz bir eserin üslubuna ne kadar çalı- şirsiniz? B) Yaşadığınız bu yerin konuşma tarzını eserlerinizde kullanıyor musunuz? C) Sizce bir yazar kalıcılığı yakalamak için neler yap- malı? Toplumun konuşmayı çok sevmesini neye bağlıyor- sunuz? E) Size göre yazmak mı yoksa konuşmak mı daha de- ğerlidir?

Aynı bölümde görev yapan öğretim elemanlarından Kemal, Leyla, Mine, Nermin, Osman, Özkan'ın yıl sonun- da A, B ve C düzeyinde dergilerde yayımlanan makaleleri incelenmiştir. Her öğretim elemanının en az bir makalesi- nin bulunduğu tpolam dokuz makaleye ilişkin kimi bilgiler şöyledir: 1. ▸ A düzeyindeki dergide yayımlanan makale sayısı, di- ğerlerinden daha azdır. ▸ B düzeyi dergide yayımlanan makale sayısı üçtür. ▸ Özkan'ın yalnızca C düzeyi dergide bir makalesi bu- lunmaktadır. ▸ A düzeyi dergide makalesi yayımlanan iki kişinin C dü- zeyindeki dergide de makalesi bulunmaktadır. ▸ Leyla'nın yayımlanan iki makalesinden biri B düzeyi dergidedir. 194100 ▸ Kemal'in iki, Osman'ın bir makalesi bulunmaktadır. (800-100) 1. Kemal II. Mine III. Nermin Yukarıdaki kişilerden hangilerinin B düzeyindeki der- gide makalesi olabilir? A) Yalnız I D) I ve II B) Yalnız II C) Yalnız III YAYIN A INFORMAL YAYINLARI K Kara Kutu YAYIN K INFORMAL YAYINLARI KKara Kutu YAYIN K INFO E) II ve III (2015-KPSS)

alt kollara ayrılmasına sebep olmuştur D) Bu dönemde özellikle çevre ve insanla ilgili so- runlar ön plandadır. E) Fakat 1970'li yıllar klasik ekolojinin insanı ince- lemeye başladığı dönem olarak kabul edilebilir. 23. (1) MÖ 8. yy'da batı kültürünün doğu kültürü ile har- manlandığı oryantalizan dönem başlamıştır. (II) 4b Hellenler bu yüzyılda Doğu Akdeniz ile yoğun ti- cari ilişkilere girmişlerdir. (III) MÖ 750'lerde kurmuş oldukları Al-Mina kolonisi aracılığı ila bölgede hâ- kim olan Geç Hitit sanatı ve kültürü ile tanışmışlar- dır. (IV) Anadolu'nun doğusunda Geç Hitit bölgesel devletleri varlıklarını sürdürürken doğu Anadolu ve çevresinde Erken Demir Çağı'nda Uruatrive Nairi toplumları karşımıza çıkmaktadır. (V) Urartu adı ilk kez MÖ 13.yy.'da Uruatri şekliyle Assur hükümda- ri Salmanassar'a ait kayıtlarda belgelenmiştir. (VI) Urartular kendilerini Biainili olarak adlandırmıştır. Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar? A) II B) III C) IV D) V E) VI