Paragrafta Yapı Soruları

18. I. Delicesine merak ettiğim bu topraklara vardığımda havaalanında, "Küba'ya hoş geldiniz." yazısı tüm coşkusuyla karşılıyor beni. II. Havaalanından dışarı çıkıyorum; aklımda Jose Mar- ti'nin dizeleri, ruhumda yola düşme özgürlüğü ile beni götürecek araca yönleniyorum. III. Uçak alçalıp da havaalanı görüş açıma girdiğinde Jose Marti'nin "Ben aydınlık ve özgürlük delisiyim" dizesinin dudaklarımdan dökülüvermesi de sanırım bunu bilme refleksimden. IV. UNESCO'nun yaptığı bir araştırmaya göre, en çok gidilmek istenen ülkelerden biri unvanına sahip olan Küba'ya varmak için uçak yolculuğum başlıyor. V. Havaalanı, Küba bağımsızlık mücadelesinin simgele- rinden bir şairin ismini taşıyor: Jose Marti. VI. Her yerden yükselen müzik seslerinin, salsa ve çaça yapanların arasından, kalacağım otele doğru yol alı- yoruz. Yukarıda numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi bastan üçüncü olur? A) I B) II C) III D) IV E) V

Kendini sevmek, yaşam boyu sürecek bir aşk serüveninin baş- langıcıdır. Bu cümle için aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Belirtisiz ad tamlaması kullanılmıştır. B) Birden fazla sıfat kullanılmıştır. Zincirleme ad tamlaması kullanılmamıştır. DY Ek eylem kullanılmıştır. Birden fazla fiilimsi vardır.

Deneme - 4 16. Tarihe dönüp baktığımızda mineral ham madde kaynaklarının çok sık kullanıldığını görürüz. Hatta tarih öncesi çağlara o dönemde bulunan mineral ham maddelerin adı verilmiştir: Taş Devri, Bakır Devri, Tunç Devri gibi. Bu yüzden demek hiç de abartı olmaz. Çünkü sanayileşme ve sosyoekonomik kalkınma geçmişte mineral ham madde kaynaklarının kullanımı ile gerçekleşti, bugün de aynı şekilde gerçekleşmeye devam ediyor. Mineraller ve metaller, ulusların sosyoekonomik kalkınmaları için gerekli enerjiyi ve sanayinin temel ham madde ihtiyacını karşılar. Dolayısıyla birey ve toplumun zenginliği, refahı ve konforlu bir yaşam sürmesi mineral ham madde kaynaklarına erişimi ve onların kullanımı ile mümkündür. "E 33 Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) Mineral ham madde kaynaklarının kullanımı, ülkelerin gelişmişlik seviyesini ortaya koyan bir göstergedir. B) İnsanoğlu mineral ham madde kaynaklarını daha özenli kullanırsa gelecekte hiç sıkıntı çekmez C) Dünyadaki mineral ham madde kaynaklarını doğru kullanmak çevresel sorunları en aza indirecektir. D) İnsanlar mineral ham madde kaynaklarını kullanmasa medeniyet olmazdı. E) Mineral ham madde kaynakları enerji ihtiyacını karşılamada vazgeçilmez bir yere sahiptir.

şturur? ıdır? asi ve si için ünlük Kücü, yitir- kolay miş Lima ona eye rati ģi NEME kkânı 8. İçinde bulunduğumuz şu dönemde sanatımda olgunlaşma- ya başladığımı fark ettim. Son zamanlarda yazdığım şiir- lerde, sanatımdaki sıçramayı görmek mümkündür. Bunlar sık aralıklarla, üzerinde hiç oynanmadan yazılmış, o hâliyle yayımlanmış olmasına karşın çok beğenilmiş şiirlerdi. Biri bittiği anda bir başkası ortaya çıkıyordu. Bastırılması güç, hatta olanaksız bir kaynağın fışkırması gibiydi. Bana büyük bir mutluluk veriyordu ama daha sonra şiir yaşamımı çok engelledi bu şiirler. Çünkü yapıtlarımın daha iyisini ortaya koyabilmek için ince eleyip sık dokuyordum. Ürünlerimin niceliksel yönü zayıflasa da nitelik olarak son derece büyük bir artış söz konusu oldu. Artık az ama kaliteli şiir yazıyor- dum. Bu sözler aşağıdaki sorulardan hangisinin karşılığıdır? A) Sanat yaşamınıza yeniden başlamak ister misiniz? B) Sanatçı olgunluğa nasıl ulaşabilir? C) Sanatçının ürün sayısı ile verdiği eserin kalitesi arasın- da nasıl bir bağ vardır? D) Yazdığınız eski ve yeni şiirler arasındaki farklılıklar ne- Terdir? E) Sanat hayatınızda beliren olgunlaşmada eski şiirlerini- zin etkisini nasıl fark ettiniz?

5. (1) Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) 1999 verilerine göre dünyada en sık karşılaşılan hastalık zatürre/bronşittir. (II) Onu ishal, HIV/AIDS ve depresyon izler. (III) Yapılan hesaplara göre dünya üzerinde her yıl kadınların yüzde 10'u, erkeklerinse yüzde 3-5'i klinik yani ciddi boyutta depresyona girmektedir. (IV) Türkiye'de depresyon ge- çirme oranı ise kadınlarda yüzde 24, erkeklerde yüzde 3'tür. (V) Bu iki oran arasındaki büyük fark, kadınların ülkemizde ciddi sıkıntılar yaşadığını net olarak ortaya koymaktadır. (VI) Üstelik bu oran ne yazık ki geçmiş yıl- lardaki tespitlere göre sürekli olan bir artış eğilimindedir. Bu parça iki paragrafa bölünmek istense ikinci pa- ragraf numaralanmış cümlelerden hangisi ile başlar? A) II B) III C) IV D) V E) VI

26. Okuyup anlamak, bilmek gerek. Çünkü insan en çok bilmediğine düşmandır. Yukarıdaki yoktur? dizelerde aşağıdakilerden hangisi Üstünlük belirteci B) Farklı türde fiilimsi Emir kipli eylem D) Çekimli ad. E) Ön ad 41

TYT 19. 9 Kimi zaman trende, otobüste yaşlı birine yer vermek, kimi zaman ihtiyaç sahibi birine az da olsa maddi yardımda bulunmak, kimi zaman da insanlara güler yüzlü davranarak moral vermek şeklinde hizmet vermenin bir kereye mahsus bir çaba olmadığı açıktır. Ağaçlar; dalları, gövdeleri, öz suları, yaprakları, tohumları ve çiçekleriyle pek çok farklı hayvan için vazgeçilmez bir besin kaynağıdır. Tavşanlar ağaç yapraklarıyla ve yere düşen dalların kabuklarıyla beslenirken ağaçkakanlar ağaçların kabuğunun altında bulunan öz suyuyla beslenir. Sincaplar, ağaçların tohumlarını, kangurular yaprak ve meyvelerini yer mesela. Aşağıdakilerden hangisi bu iki parça için ortak bir özelliktir? A) Deyimlerle anlatıma etkileyicilik katılması B) Örneklerle düşüncenin somutlaştırılması C) Tanımlama ile bazı varlıkların özelliklerinin aktarılması D) Sayıp dökme ve yinelemelere yer verilmesi E) İkna etme yoluyla kanıların değiştirilmeye çalışılması 20. (1) Hichir

7. Destanların gerçeklikle ilişkisini belirten aşağıdakl yargılardan hangisi yanlıştır? A) Destanlar, konusunu yaşanmış bir olaydan alır. B) Destanlarda gerçek olaylar düşsel bir pencereden su- nulur. C) Destanlar ait olduğu toplumun örf, âdet ve inançlarını yansıtır. D) Destanlardan başlı başına tarihi belge olarak yarar- lanılabilir. E) Destanlarda bir toplumu bir arada tutan temel unsurla- ra vurgu yapılır. Türk destanları, Türklerin İslam'dan önceki eski âdet, 10

ara ki- er- una suz ra- ğer inl- baş nde dir. erin nil- bir gö- rta- nu- Palme Yayınevi 39.-40. soruları aşağıdaki parçaya göre cevap- layınız. Her insan, anlama, düşünme, yorumlama ve davran- ma yeteneği ile mükemmel olma ve hedeflerine ulaş- ma yönünde çaba sarf eder. Kişisel mükemmelliği yakalamanın bilimi ve sanatı olarak adlandırılan NLP kavramının temeli, bireyin bazı sağduyu ilkelerinin yanı sıra, "İyi yaptığım bir şeyi nasıl yapıyorum?", "Onu nasıl daha iyi yapabilirim?", "Başkalarında hayranlık duyduğum becerileri nasıl kazanabilirim?” gibi soruları cevaplandırabilmesine dayanmaktadır. NLP'ye göre insanlar, kendi yaşamlarını istekleri doğrultusunda şekillendirebilmek ve gerek gördü- ğünde değiştirebilmek için ihtiyaç duyduğu tüm kaynaklara kendi içinde sahiptir. NLP uygulayıcıları hiçbir insanı eksik görmez. Herkes bünyesinde geli- şim potansiyeli barındırır. Temel amaç, değişim veya gelişim için ihtiyaç duyulan kaynaklara, istenilen za- manda ve istenilen yerde ulaşabilmek veya bunlar- dan en iyi düzeyde yararlanmaktır. e 39. Bu parçadan NLP'yle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine ulaşılabilir? A) Olumsuz etkileri olumluya çevirmeyi hedefleyen bir yaklaşım söz konusudur. 40 B Bireyin hedeflerine ulaşması ve bireysel gelişimi- ni sağlaması için başvurulan bir yoldur. C) Bireyin doğruya ulaşma çabasından ortaya çık- mıştır ve günümüzde sıkça kullanılmaktadır. D) NLP'nin ortaya çıkmasında insanın yetersizlikleri etkili olmuştur. E) Diğer sanat dallarına benzeyen bir yönü olsa da aslında onlardan çok farklıdır. L. Sürekli okuyarak, gözlem yaparak yazarlık be-

TYT / TÜRKÇE 20. (1) Batı'ya bilim öğretmiş İbn-i Sina ve Gazali gibi büyük âlimlere göre gerçek bilim insanının yalnız dış dünya bilimleriyle ilgilenmekle kalmayıp insanın iç âlemini yani gönlünü de imar etmiş olması gerekir. (II) Batılı bu konuda geri kalmıştır çünkü "gönül" kelimesinin Batı dillerinde kar- şılığı yoktur. (III) "Gönül" kelimesini çağrıştıran kavramlar, Batı kültürüne çok uzaktır ve yalnızca Doğu toplumlarına özgüdür. (IV) Sanayide ilerlemiş, madden zenginleşmiş olmalarına rağmen Batı toplumları huzursuzluk, mutsuzluk içindedirler/ (V) Biz kendi insanlığımızı koruyarak Batı'ya da bunları öğretmeliyiz. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinden sonra düşüncenin akışına göre, "Batı bu eksikliğin acısı- nı bugün fazlasıyla çekiyor." cümlesi getirilebilir? A) I B) II C) III D) IV E) V 22. D SI ir b C

0. Bölüm 4. Onlar ki beşer hayrına doğmuş, yaşamışlar, Onlardan eserdir bu duyuşlar, bu dalışlar... Onlar ki yanan fecr idiler dağda, denizde, Her manzara onlardan akistir içimizde... Onlar ki bugün gökte birer kasra çekildi, Devrinde fakat hangisi mes'ûd olabildi? Varsın seni ömrümce azâbın kolu sarsın Şair! Sen üzüldükçe ve öldükçe yaşarsın! Bu dizelerden hareketle şairlerle ilgili aşağıdaki yargı- lardan hangisine ulaşılamaz? A Eserlerini ve kendilerini insanlığa adamışlardır. B) Insanların duygularını biçimlendirmede aracı olmuş- Jardır. C) Eserleriyle doğayı algılayışımızı etkilemişlerdir. iç huzurunu yakalayamadıkları bir hayat sürmüşlerdir. E) Eserlerinde hüzünlü konuları işlemeyi tercih etmişler- dir. (2017-LYS) 6.

şik ya en a a er 1 . 1 1 1 4. Ajvar, özellikle Balkan ülkelerinde çok sevilerek tüke tilen, bir hanenin olmazsa olmazı çok amaçlı sos çeşi didir. Hazırlanması oldukça basittir. Ana malzemeleri patlıcan, kapya biber, domates ve sarımsaktır. Çoğun lukla evde hazırlanır ve Balkanlarda ajvarı bilmeyen yahut restoranında/evinde kullanmayan yoktur. Çoğu yerde "ayvar" diye de telaffuz edilir. Tüm Balkanlarda ajvar, fenomen bir yemektir. II. Gedelek; Bursa'nın Orhangazi ilçesine bağlı, 2000'e yakın nüfuslu, ufak bir mahalledir. Yalnız öyle sıradan bir mahalle değil kesinlikle. İçerisinde tam 70 tane turş imalathanesi olan bir mahalle Gedelek. Buraya "turşu köy" demek yanlış olmaz zira Gedelek turşusu artık coğrafi işaretini de almış marka bir ürün olarak bu ufac mahalleden çıkmadır. Numaralanmış bu parçalarla ilgili olarak aşağıdakiler- den hangisi söylenemez? A) Niteleyici sözcüklere yer verilmiştir. B) Tanımlamaya başvurulmuştur at 6. Otodi tikos Sessel yinelemeler kullanılmıştır. D) Açıklayıcı anlatımdan yararlanılmıştır. E) Anlatımda karşıtlığa yer verilmiştir. şan Gele eşli mas alte bili de Bu A B C C

2 TERE HOSE 8. Dede Korkut Hikâyeleri'nin kahramanlarının hepsinde iyimser bir hava eser. Öyle ki kimileri tutsak düştükleri zaman bile gülmekten, düş- manlarıyla alay etmekten kendilerini alamazlar. Hemen bütün kişilerin içinde bir yaşama sevgisi, hayatın zorluklarını yenme gücü; rahata, mutlu- luğa kavuşma isteği vardır. Bu parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden han- gisi söylenemez? Virgül eş görevli sözcükleri ayırmak için kul- lanılmıştır. B Birleşik fiil kullanılmıştır. C)Yapıca basit cümle kullanılmıştır. D) Ek eylem kullanılmıştır. E Kuralli birleşik sifat kullanılmıştır. Diğer sayfaya geçiniz.

29. Tarihe "büyük" notuyla düşülen şairler; yansıttıklarından fazlasını arayan, sanata sürekli yeni şeyler getirmeye çalışan insanlardır. Böyle sanatçılar, çoğu zaman bir dönüm noktasında geleneği yıkıp yerine "yeni'yi ko- numlandıranlardır. Aslında onların da farkında olmadan yaptığı, yeni bir gelenek ortaya koymaktır ancak doğal olarak her yeni, sonraki nesillerce tescillendiğinde tam anlamıyla bir geleneğe dönüşür. Bu parçada "büyük şairlerle ilgili, 1. Yeni şeyler ortaya koyarken eskiden de yararlanır- lar. II. Ortaya koydukları yeninin geleneğe dönüşmesini isterler. III. Sürekli, söylenmemiş olanı söyleme arayışı içinde- dirler. yargılarından hangilerine ulaşılabilir? A) Yalnız I B) Yalnız II D) I ve II E) II ve I C) Yalnız III

ndini farklı oder- ge- nem leşti- sine geti- 6 bir dilin seyri için donutil 15. (1) Karikatürde esas olan, sıradan bir resimden öte, çizileni değil; düşünüleni görmektir. (II) Dolayısıy- la her zekâ farklı algılar; renkler, fikirler, zaman, mekân, bir karikatür içindeyken binlerce şekle gire- bilir. (III) Zaten karikatürün güzelliği de buradadır, bu binlerce şekil, onu yorumlayan zekâlarda vücut bulur. (IV) Gün gelir, bir çizgi, hayatı anlatan bir ka- rikatür olurken bunun matematiksel zekâdaki an- lamı yine bir çizgiden ibarettir. (V) Tabii bu acizlik, karikatürü anlayamamakta olduğu gibi onu oluştu- ramamakta da geçerlidir. Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar? AL B) II C) III D) IV E) V Diğer sayfaya geçiniz.

13. (1) Klasisizm akımının ortaya koyduğu sağduyu ve akıl ilkeleri bilimsel ve sanatsal gelişmeleri hızlandırmıştır. (II) J.J. Rouesseau ve Montesquieu gibi felsefeciler, katı kurallara bağlı sistemle düşünce yönünden çatışma içi- ne girmiştir. (III) Bu felsefeciler insan hakları, özgürlük ve adalet gibi konuları halkın gündemine getirmeyi başar- mıştır. (IV) Sonunda bu düşünceler meyveleri vermiş ve 1789' da Fransız İhtilali gerçekleşmiştir. (V) Bu gelişme- lerden sonra da yeni duygu ve düşüncelerini anlatmayı amaçlayan ve sanatın kurallardan kurtulup özgürleşme- sini savunan romantizm akımı doğmuştur. (VI) İhtilalden sonra aristokrat ve derebeyler zayıflamış, soylulara karşı yeni bir yapılanma olan burjuva ortaya çıkmıştır. (VII) Ro- mantizmin en önemli özelliği klasisizme tepki olarak doğ- masıdır. (VIII) Klasik öğretinin tüm kuralları romantizmle birlikte yıkılmış, Latin ve Yunan edebiyatlarının etkisi iyice zayıflamıştır. Bu akımın kurallarını ise Cromwell adlı oyu- nunun ön sözünde Victor Hugo açıklamıştır. benilo ninaonülçül sho dives 13 Bu parçanın anlam bütünlüğü sağlanması için kaç numaralı cümlelerin birbiriyle yer değişmesi gerek- mektedir? A) II ve V D) V ve VI B) II ve IV E) IV ve VII C) III ve IV