Paragrafta Yapı Soruları

encinin arını rf, lleri arlığını clü n ve da nasıl mutlu 07 16. Her şeyden bihaber olan bir adamım ben. Şapkamın altında yaşarım. Kimsenin etlisine ve sütlüsüne karışmayan, yapayalnız biriyim. Bunu başkaları söylemiyor, ben kendim dile getiriyorum. İnanabilirsiniz siz de. Bu parçayla ilgili olarak aşağıdakilerin hangisi söylenemez? M A) Bir adı niteleme görevinde kullanılan ad takımı bulunmaktadır. B) Özneyi pekiştirme görevinde kullanılan dönüşlülük zamiri vardır. Company DTürkçenin sondan eklemeli dil olma özelliğine aykırı sözcük kullanılmıştır. Kurallı birleşik eylem bulunmaktadır. 2 Tamlayanı belgisiz adil olan ad takımına yer verilmiştir. HoDad

Cimit lanırsa cüm olur? A) I ve II D) live IV B) I ve III C) II ve III EXIl ve IV 17. (1) Yıldız Moran, Türk fotoğrafının gelmiş geç- miş en büyük değerlerinden biridir ve sanat dünyamıza unutulmaz kareler armağan etmiştir. (II) Moran'ın farklı ve değişik bakış açısı, onu dönemin diğer fotoğrafçılarından belirgin biçimde ayırmaktadır. (III) Özellikle Anadolu fotoğrafla- rında yaşamla olan ilişkisini büyük bir doğallıkla yansıtmıştır Moran. (IV) Samimiyeti ve estetik anlayışı: onu bugünlere taşıyan en büyük özelli- ğidir. (V) Kendi coğrafyasında ve bu topraklarda yaşayan insanları birer değer olarak ele alan, toplumsal gerçeklere sadık kalan ve hiçbir kurgu- ya gitmeden fotoğraflarını çeken Moran, usta bir sanatçıdır. Bu parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden han- gisi şöylenemez? A) I. cümlede, birleşik zamanlı fiil kullanmıştır. B) II. cümlede gereksiz sözcük kullanımından kaynaklanan bir anlatım bozukluğu vardır. C) III. cümle; birleşik yapılı, devrik, fiil cümlesidir. D) IV. cümlede, iki nokta (yanlış kullanılmıştır. E) V. cümle, özne ve yüklemden oluşmaktadır. Diğer sayfaya geçiniz. TEST BİTTİ. DINIZI KONTROL EDİNİZ.

11. (1) Söz dizimi adı verilen cümle bilgisi sentaks olarak adlandırılır. (II) Bir dilde sözcüklerin söz öbeklerinin cümle ve söz içindeki görevlerine ve sözcüklerin birbirleriyle olan ilişkilerinin si- ralanışını sözcüklerin türleri bakımından de- ğerlendirmek gerekir. (III) Böylece cümledeki veya parçadaki mana yoğunluğu özlü bir ifade olarak ortaya konur. (IV) Türkçenin söz dizimi oldukça geniştir ve böylelikle mana zenginliği fazladır. (V) Mana yoğunluğu ise o dilin zen- ginliğinin temel göstergesidir. Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır? A) I B) II C) III D) IV E) V

(1) Sinema varken okulun hâlâ sinema yokmuş gibi davranması dünyamızın tuhaf gerçeklerinden biridir. (II) Ne var ki insanların en zor değiştirebildikleri şey eğitim ve öğretim yollarıdır. (III) Alıştığı yolu en zor bi- rakan meslek insanı öğretmendir. (IV) Fakat öğretme- nin kendini mesleğe adaması, engeller yüzünden tam anlamıyla gerçekleşemez. (V) Hele edebiyat, felsefe, tarih gibi dersleri okutanlar o kadar zor yol değiştirirler ki hiç zorlanmaya gelmezler. Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır? A) I B) II ISEM YAYINCILIK C) III D) IV E) V

1. Octavio Paz'a göre özgün metin yoktur. Her metin başka metinlerden aktarılır. Çeviri dediğimiz şey, zaten çeviri olan bir başka metnin çevirisidir. Dolayısıyla yazdığımız ve okudu- ğumuz her şey çeviridir. Bu yaklaşım, edebiyat çevirmenini kopyalayan konumundan yazar konumuna yükseltir. Çevir- men, bu anlamda belki de "gölge yazar"dır. Sadece yazar olmakla da kalmaz, aynı zamanda eleştirel bir okur ve sahici bir editörden önce kendi metninin editörüdür de. Çevirmenin yaratıcılığı bütün bu aşamalar boyunca asıl yazara eşlik eder ancak onun yaratıcılığı yazarın yaratıcılığıyla sınırlanır. İşte burada da asıl yazardan ayrılır. Bu parçadan, çevirmenle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine ulaşılabilir? Yazarın yaratim evreni içinde kurguya dâhil olur. B) Metnin yazarı kadar yaratım becerisine sahiptir. C) Yazarı gölgede bıraktığı için "gölge yazar" olarak adlandırı- S D) Farklı dilleri bilmeyenler, aynı dilden eserlerin çevirisini yaparlar. E) Metnin kurgusunu oluşturursa yazara dönüşmesi kaçınıl- mazdır.

marique 7. Panteizm; evrenle Tanrı'nın tek bir şey olduğunu evrenin Tanrı'dan, Tanrı'nın evrenden ayrı bir yönü, ayrı bir varlığı bulunmadığını ileri süren düşünüş biçimidir. Bu cümle için aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Özne ve yüklemden oluşmuştur. B) Sifat-fiil ve zarf-fiil kullanılmıştır. Bağlaç yer almıştır. D) Yapım ve çekim eklerini birlikte almış sözçükler vardır. E) Yüklem, ek fiilin geniş zamanıyla çekimlenmiştir.

oğu 23. (1) Hepimiz zaman zaman strese gireriz, bu, yaşamın iniş mar çıkışlarının bir parçasıdır. (II) Stresin pek çok kaynağı olabilir; stres çevremizden, vücudumuzdan, kendi düşün- celerimizden ya da çevremizdeki dünyadan kaynaklana- bilir. (III) Sınav zamanlarında olduğu gibi üstümüzde baskı olan anlarda stresli olmak çok doğal bir durumdur. (IV) Kendimizi baskı altında hissettiğimizde, sinir sistemi- miz vücudumuza adrenalin, noradrenalin ve kortizol gibi stres hormonlarının salınmasını söyler. (V) Bu hormon- lar, gelen tehlikeyle veya tehditle başa çıkabilmemiz için psikolojik değişimler sağlarlar, buna "stres yanıtı" veya "savaş ya da kaç tepkisi" denir. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinden sonra "Bedenimiz bu baskıyla ve stresle fizyolojik olarak baş edebilecek, bu duruma tepki gösterebilecek şekilde tasarlanmıştır" climlesi getirilebilir? C) III D) IV zen kil- nik bir la- la eş- ğı isi Ideal HONDIE 7 A) I B) EYV TÜRKÇE

TEST 13 Fiilde (Eylemde) Çatı 1. İnsanoğlunun bu sefaleti, içimi daha derinlemesine kemirmeye başlayınca büsbütün kötüledim. Bu cümledeki fiilin çatı özelliği hakkında aşağıdaki bilgilerden hangisi doğrudur? A) Etken - geçişsiz C) Edilgen-geçişli Thix (B) Dönüşlü - geçişsiz D) İşteş - geçişsiz Etken - geçişli AB blo

Paragraf 5. Bilimsel çalışma yapmanın temelinde okumak vardır. Zira insanın ufku, okuma ile orantılı olarak genişlemektedir. Siz de eğer ucundan kıyısından biraz bilimsel bir alanda çalışıyorsanız tavsiyem, alanınızdaki literatüre hâkim olmanızdır. Bu aşamadan sonra yapmanız gereken en önemli şey, merak etmek ve sorgulamak. Çünkü insan, bilmediği bir şeyi sorgulayamaz ve o alana bir şey katamaz. Tabi bu en önemli olmakla birlikte takdir edersiniz ki en zorudur da. Her daim yeni bir şey bulmak, kimsenin aklına gelmeyeni akletmek çoğunlukla mümkün değildir de ondan. Ama bu, ilmî faaliyetlerin en güzelidir. ONRO STRASS O ---- Bu parçada-boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) Bunun yanında hiç kimsenin aklına gelmeyen konuları bulamasak da kendimizi geliştirmeyi sürdürmeliyiz C B) Sorgulama özelliğini yitiren bir bilim insanı, en önemli ilmî becerisini de kaybetmiş olur Evet, astinda en önemlisi, o alana bir şey katmak, yeni ve düşünülmemiş çalışmalar yapmaktır 6 D) Sürekli gözlem ve araştırma yapmalıyız E) Yani farkmik peşinde koşmak, bilim insanlarının sanatçılara benzeyen yönüdür ç Kraliyet Bilimler Akademisi Nobel Komitesi. Kimya Komite pındaki Nob LA

raç bir M IŞ 3 4. Her şeyi söylemiş, konuşacak hiçbir şeyi kalmamış olanların suskunluğu ne kadar acı ve korkunçtur. Bu cümleyle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söyle- nemez? A) Olumsuz isim cümlesidir. B) Öznesi bir söz öbeğinden oluşmuştur. C) Belgisiz sıfatlara yer verilmiştir. D) Tamlayanı adlaşmış sifat olan bir isim tamlaması kulla- nılmıştır. E) Bir sözcükte birden fazla ses olayı vardır. Diğer Sayfaya Geçiniz.

1 3 1 1 1 2. O Örnek niteliğindeki kelimelerle başla- yan cümlede de ilk harf büyük yazılır. hangisinde bunun ör- Aşağıdakilerin neği vardır? A) Üç şey çok önemlidir: sağlık, zaman, gençlik. B) "Plan, program"gibi kelimeler Türk- çe değildir. C) Deniz ile Önder törende şiir okuya- cak. 1 I D) Defterlerini ve kitaplarını çantasına 1 yerleştirdi. E) Aklın yolu birdir.

Dükkân konuğu: (1) ---- Kolonya satıcıSI: - Eskiden parfümler kendine bu kadar yer bulmamıştı. Ama şim di baktığımızda her evde kolonya yerine parfümler yerini almış. Bu parfümler ne kadar çeşitli olsa da kolonyanın yerini tutamaz Bayramda veya başka bir zaman misafiriniz geldiğinde onun eli- ne parfüm sıkamazsınız, kolonya dökeceksiniz, onu ikram e ede- ceksiniz. Dükkân konuğu: (11) Kolonya satıcısı: ---- 1. - Bayramlarda ve diğer günlerde limon kolonyası, tütün kolon- yası en çok sattığımız kolonyalar arasında. Bunun yanında beyaz zambak, altın aroması, iğde çiçeği de hem müşterilerimizin is- tediği koku çeşitleri hem de bizim müşterilerimize almalarını önerdiğimiz kokular arasında yer alıyor. moha Bu diyalogda boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden hangisi SI- rasıyla getirilmelidir? Editör: Şair: - ması si dik. Q dum. geld riile üçü kit AT I. Kolonya çeşitlerinde geçmişten günümüze neler değişti? II. Müşteriler hangi tür kolonyaları tercih ediyor? 1. Parfümün, kolonyanın yerini almasının nedeni nedir? H. Kolonya çeşitlerinden en fazla satılan hangisi? C1. Kolonyanın yaşamımızdaki yeri konusunda ne söylersiniz? II. En çok talep edilen kolonya çeşitleri neler? D1. Kolonyayı neden çoğunlukla eskiler tercih ediyor? II. Aroma bakımından en sevdiğiniz kolonya hangisi? E) Parfümün bu kadar yaygınlaşmasını nasıl buluyorsunuz? II. Bayramlarda hangi kolonya daha fazla aranıyor? Ö

TYT Telegram: @yksyardimcin 7. (1) Filmin başarılı olduğu nokta olarak mekân ve zaman kullanımındaki ustalık sayılabilir. (II) Ölüm ve kaçış fikirleriyle başlayan film, kişisel yolculuğun sonunda aşk ve özgürlüğe dönüşüyor. (III) Zaman, karakterlerin değişmesine ve dönüşmesine izin verecek şekilde adım adım, yavaş yavaş ilerliyor. (IV) Bunun yanında mutluluk, izleyici için görsel bir ziyafet sunuyor ancak hiçbir görüntü sebepsiz verilmiyor. (V) Örnek vermek gerekirse filmin başında bütün etkileyiciliği ile sunulan koyun sürüsü ile töre sınırlarının dışına çıkmanın bir anlamda sürünün dışına çıkmak olduğu ve çoğunluk tarafından kabul görmeyeceği ima ediliyor. ( Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır? A) I. cümlenin yüklemi, yeterlilik fiilinin geniş zamanıyla çekimlenmiştir. B) II. cümlede koşul eki almış bir sözcük vardır. C) III. cümlede birden fazla ikilemne, zarf tümleci olarak kullanılmıştır. D) IV. cümle, içinde zarf-fill olmayan bağlı bir cümledir. E) V. cümlenin yüklemi yardımcı fiille oluşturulmuş, edilgen çatılı bir birleşik fiildir. 19. (1) Ben arkada sopasını uzat saçlarımın aç (1) Erkek ço çağırırlardı. C cansız bir yü tavana yakın çocuklar hiç Bu parçada anlammas A) L. 20. Yaşlan fark kö Heme olan h adlar dağı birli

24. Gazeteci: Yazar: -Bir romanım var. İsmi, Mehmet'i Sakatlayan Serçe Par- mağı. Orada "Hayat yaşayamadıklarındır." diye bir ifade geçiyor. Aslında bu hayatın yaşayamadıkların olduğuna dair bir tespit değil. İnsanın hayatı hep yaşayamadıkları üzerinden düşünüp yargılaması ve yorumlamasına dayalı bir tespittir. Ben bu tespitin eksikliğine dikkat çekmeye ça- lışıyorum. Hayat bundan daha fazlasıdır. Gazeteci: Yazar: - Bütün dünyada bir roman patlaması var. Bu tarz patla- malar bile sektöreldir. Arz ve talep ile de alakalıdır. Sek- törlere ve birtakım bazı yazarlara çok para kazandırıyor. Çünkü çok satılıyor ve çok okunuyor. Bu diyalogda boş bırakılan yere aşağıdakilerden han- gisi sırasıyla getirilmelidir? A) (1) "Hayat, yaşayamadıklarındır." diye bir sözünüz var. Yaşadıklarımızı nereye koyuyorsunuz? (II) Öykünün ve romanın yükselip yükselmediği za- man zaman tartışılan bir konudur. Siz bu konuya nasıl bakıyorsunuz? B) (1) "Hayat yaptıklarınızla yapamadıklarınızın toplamı- dır." diyorsunuz. hayatı sınırlamak olmuyor mu? (II) Öykülerinizin romanlarınıza göre daha az satılma- sını hangi sebeplere bağlıyorsunuz? C) (1) "Hayata dair beklentilerinizi yüksek tutmamalısınız. düşüncesi sizce karamsar bir bakışın ifadesi değil mi? (II) Roman türü hikâyeye göre daha sürükleyici bir tür olduğu için mi daha fazla tercih ediliyor? D) (1) "Hayat, sürprizlerle doludur." diye bir sözünüz var. Kendi hayatınızda nasıl sürprizlerle karşı karşıya kal diniz? (II) Romani tercih etmenizde ekonomik kaygıların o planda olduğu doğru mudur? on (1) "Hayat herkese eşit davranmıyor." demişsiniz. B düşünceniz eserlerinizin de ana teması mıdır? (II) Romanlarınızın hikâyelerinizden fazla talep gör mesinde sanat anlayışınızın etkisi nedir? Parc Ünlü Unsu Com Büy Yan Nok

le- in- n- D- 4. moms (1) Genç yazarların dil alanındaki davranışları iki ayrı yöne doğru gelişiyor. (II) Bir üslupçular var; bunlar kendilerine özgü söyleyişler arıyorlar. (III) Bu anlayışın sonucu olarak karışık, yoğun, anlamı derinlere gömerek yazmayı deni- yorlar. (IV) Tarzlarının kendi çizgilerini oluşturacağı savını israrla savunuyorlar. (V) Bir de dilin anlatma gücünü artır- maya çalışan, daha çok terimler, kavramlarla uğraşan genç- ler var; onların yazıları da kolay anlaşılmıyor, bir önceki ku- şağın kolay üslubuna alışmış olanlar onların yazılarını da pek sevemiyorlar. Bu parçada numaralı cümlelerin hangisi "Bir önceki ku- şağın Ataç'ta en büyük ustasını vermiş olan açık, aydınlık, kolay üslubuna karşı çıkıyorlar." cümlesiyle sürdürülür- se anlatım akışı bozulmaz? A) I. NOKTA INLARI B) II. n C) III. D) IV.

2. başvurulmamıştır? A) Değişik yapılı cümleler kullanmaya B) Olayları oluş sırasına göre anlatmaya V Benzetmeden yararlanmaya D) Birden çok duyuya seslenmeye E) Devrik cümlelerle anlatıma doğallık kazandırmaya Gerçek hayat, gitgide hızlanarak değiştiğine göre, onun içindeki gerçeğin de yeniden anlaşılıp yorumlanması, ro- manın onu yeniden ürettiği tezgâhında yeni aletler kullan- ması gerekir. Roman artık eski biçimlerde ne yazılır ne oku- nur. Bunun aksini öne sürmek zamandan kopmak değil midir? Yeniden sakınımlı bir anlayışla sanat yapılamaz. --- Öylesine karmaşık, anlaşılması ve açıklanması zor bir zamanda yaşıyoruz ki, ulaşılabilecek bilgi süper boyutla- ra ulaşırken onun içinde edebiyatın alacağı biçimler de de- ğişiyor. Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına gö- re aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) Hayat gibi yazınsal duruş da zaman içinde kıvamlı ha- le gelir B) Yerleşik yazın anlayışından kaçınmadan sanat yapıla- bilmelidir C) Roman okuma biçimlerinin artık değiştiğini kabul ede- lim Dy Yaz D) Yazdıklarımızı köşeli kalıplar içine sığdırmaya çalışma- mak gerekir 228 Her çağın gerçekliği Kendini açığa çıkaracak yazın adamlarını bekler 4. İki No YAYINL