Paragrafta Yapı Soruları

2. Insanımız kendi kafasıyla düşünmeyi öğrenememiştir, bunu ona öğretmemişlerdir. Hep o kafadan korkulmuştur. Bu düşüncenin gücünden ürkenler olmuştur. Okuyandan, yazandan uzak tutmak istemişlerdir toplumu. Kendi kafalarındaki donmuşlukları halkta görmek istemişlerdir. Bu parçanın ana düşüncesini yansıtan atasözü aşağıdakilerden hangisidir? A) Söz gümüşse sükût altındır. B) Aklına geleni işleme, her ağacı taşlama. C) Amiyle amel etmeyen hoca, bülbül gibi ötse de kargayla bir tut. D) Acelede nedamet, düşünmekte selamet vardır. E) Düşünmeden konuşmak nişan almadan ateş etmeye benzer. TÜRKÇE SO

Bu bölümdeki sorular sınavlarda çıkan sorular paralelinde hazırlanmıştır. 4. (1) Yeni ile eski arasındaki çatışma, yeninin üstünlüğüyle sona erdi. (II) Bugün genç sanatçıları yeniden yana olmak bir araya getiriyor. (III) Dünya görüşlerinin ayrı olmasına rağmen bu noktada birleşiyorlar. (IV) İçinde yaşadığımız günlerin sanatçıları, elbette yeniden yana olmalı. (V) Be- nim şaştığım şey, eskiye tepkinin ilk günkü gibi devam et- mesidir. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili aşağıda- kilerden hangisi söylenemez? Aiçinde adlaşmış sıfatlar bulunan üç ögeli bir cümledir. B) II. yan cümlesi özne olan girişik birleşik cümledir. III. edat grubu ve isimden türemiş eylem içermektedir. D. tamlayanı sıfat tamlaması olan belirtili isim tamla- ması özne görevindedir. EV. iki ögeli, basit yapılı bir cümledir.

20. (1) Tasarım temel bir insani özellik olduğu için yaptığımız her şey, hemen her zaman tasarımdır. (II) Bu bağlamda tasarımın insanın var oluş süreciyle eş zamanlı olarak ilerleyen bir olgu olduğu söylenebilir. (III) Yaşamsal her türlü gelişime ve değişime karşılık insanın tasarlama yetisinin sürekliliğini korumuş olduğu yönünde bir yaklaşım yanlış olmayabilir. (IV) Bilim ve sanayinin bu çağdaki gelişimi, hem ham madde hem de bu maddelerin tasarımındaki yenilik arayışlarını hızlandırmıştır. (V) Zira ilk çağlarda avcılık için basit aletler tasarlayan insanoğlunun, günümüzde hem düşünsel hem de ürün tasarımlarında farklı boyutlara ulaşmış olduğu görülmektedir. Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır? MANTA A) I B) II C) III (D) IV E) V UcDört Besl 7

raf in e XI azete e ar. Savaşın sonucundan başlangıcına doğru bakarak olup bitmiş bir olayı anlatmaz. II. Küçük Ağa'da ise Anadolu insanının aşkından, ailesinden, rahatından yaptığı fedakârlık anlatılır. 23. I. III. Kurtuluş Savaşı edebiyatı, genellikle maddi fedakârlıkların destanını yazmıştır. D IV. Küçük Ağa'nın, Kurtuluş Savaşı'nı anlatan romanlar içinde ayrı bir yeri vardır. V. Aksine mücadelenin oluşumunu, Anadolu'daki örgütlenmeyi anlatır. D Yukarıdaki numaralanmış cümlelerle bir paragraf oluşturulmak istendiğinde baştan dördüncü cümte hangisi olur? A) I B) II C) III D) IV E) V

3. (1) Geçen hafta yeni bir hikâyecimiz tarafından yazı- lan Bir Gece Yolculuğu adlı öykü kitabı yayımlandı. 2 deat (II) Bu yıl içinde yazarın önemli bir ödül almış olma- si kitabın yayımlanmasında etkili oldu. (III) Demek ki genç yazarların ortaya çıkmasında ödüller hâlâ işe yarıyor. (IV) Yayıncılık dünyasının acımasız kapıları ödüller sayesinde açılabiliyor. (V) Bir Gece Yolculu- ğu'nun en belirgin özelliği hayata tutunamayan, kı- yıda köşede kalmış insanları anlatması. (VI) Onların özlemleri, acıları, umutsuzlukları, çıkmazları kitapta- ki tüm hikâyelerin ana ögesi durumunda. 4. GERİYE DÖNÜŞ TESTI Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci pa- ragraf hangi cümleyle başlar? A) II B) III IV V E) VI Hayatımı küçük bir çocukken okuduğum bir söz doğ- rultusunda geçirmeye karar verdim. Bu söz "Bundan yirmi yıl sonra, yaptığınız şeylerden çok, yapamadık- larınız için hayal kırıklığı duyacaksınız. O yüzden dü- ğümlerinizi çözüp halatlarınızdan kurtulun. Böylece, sığındığınız güvenli limandan uzaklara yelken aça- bilirsiniz." diyordu. hangisi yoktur?

4. Güller arasında seni bensiz gören olmuş 1 Gönlüm yüzünün rengine düşmüş de ben olmuş || ||| Duydum ki güzel gözlerini çok seven olmuş IV Gönlüm yüzünün rengine düşmüş de ben olmuş V Bu dizelerde numaralanmış sözcüklerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? LAY. LA 1. sözcük, hem iyelik hem durum eki almış bir isimdir. B) II. sözcük, iyelik eki almış soyut bir isimdir. C) III. sözcük, hem tamlanan hem de tamlayan eki almış bir isimdir. nelp3 D) IV. sözcük, birden çok iyelik eki almış bir somut isim- dir. E) V. sözcük, iyelik ekinden sonra tamlayan eki almış bir isimdir.

gli ola- denir. "Kırmak" bir işi, "büyümek" bir oluşu, "koşmak" bir durumu an- latır. Buna göre aşağıdakilerin hangisinde yer alan ey- lemlerin tümü "iş (kılış)" bildirir? A) sermek-düşmek bağırmak Bsatmak - bırakmak - temizlemek C) götürmek silmek - ağlamak xD) gitmek - çıkarmak - delmek E) sormak - beklemek - oturmak 2. Senin her ağlayışın içimde bir titreyiş Korkmak kaderim hiçliğe uzanan Bir gün beni de içine alır mı tutku Nehirler okyanuslarla bir olunca Bu dizelerde çekimli kaç eylem vardır? WE TH HARA 1 biblic B2 3. (1) Kendimi kuzeyden esen serin rüzgârın kucağına bıraktım. (II) İçimde kıpır kıpır umutlar yeşeriyor, bel- li ki uçacağım. (III) Sonsuz ufukta kaybolacak bir se- fer bekliyor beni. (IV) Hiç sanmam gönlümün bu sev- dadan usandığını Dalga dalga genişleyen bir ses vermeliyim bu çağrıya C) 3 D) 4 E) 5 yükleminde zaman anlam yoktur parçada numaralanmış cümlelerin hangisinin ÖZDEBİR YAYINLARI 6.

6. I. Kuru yapraklarını dökmesi de alevlerin daha da yayılma- sıyla sonuçlanıyor. A Okaliptus ağaçları dayanıklı oldukları gibi tehlikeliler de. III. Bu ağaçlar doğal yangın başlatıcılar olarak da biliniyor çünkü ürettikleri yağ ve reçine çok kolay alev alabiliyor. IV. Alevlerin yaydığı ısı, bu ağaçların tohum kapsüllerini harekete geçirirken diğer bitki ve ağaçlardan farklı olarak fidanlar yakılmış toprağın altında büyüyorlar. X Antik Yunan dilinde, ates bitkileri anlamına gelen profit- ler ailesinin bir türü olan okaliptuslar, orman yangını sıra- sında hayatta kalabildikleri gibi, bazen de soylarını sürdü- rebilmek adına üremek için yangına ihtiyaç duyabiliyorlar. Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi baştan dör- düncü olur? A) I B) II D) IV E) V 8.

4. 1. Belgelerini, başarısını kabul edecekleri umuduyla Yuna- nistan Olimpiyat Komitesi'ne sunma girişiminde bulunsa da bunu yapıp yapmadığı bilinmemektedir. II. Erkeklerin koştuğu resmî maratonun tamamlamasın- dan bir gün sonra aynı parkuru koşarak, maratonu yakla- şık 5 saat 30 dakikada bitirmesine ve koşu süresini doğ- rulayacak şahitleri olmasına rağmen koşusu sonunda Panathinaiko Stadyumu'na girmesine müsaade edilmedi. III. Organizasyonda sadece erkek sporcuların rışabilme- sine karşın Revithi, koşmasına izin verilmesi konusunda israrcı oldu. IV. Revithi'nin koşusundan sonraki hayatı hakkında bilinen bir kayıt da mevcut değildir. V. Stamata Revithi, 1896 Yaz Olimpiyatları sırasında 40 kilo- metrelik maraton koşan Yunan kadındır. Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi baştan ikin- ci olur? A) I BI C) III AT TITS D) IV E) V

6. (1) Bugüne kadar yapılmış olan bilimsel deney ve araştırma- lar, uzun süre televizyon izlemenin çocuklar üzerinde olum- suz etkiler yarattığını gösteriyor. (II) Kaliforniya Üniversitesi Çocuk Anabilim Dalı Başkanı Herley Chasikov, günde en az 3 saat televizyon izleyen çocuklarda, beyin hücrelerinin hız- la öldüğünü ifade etti ve çocukların uzun süreli televizyon iz- lemelerinden uzak tutulması gerektiğini açıkladı (III) Araştır- manın vardığı sonuç, kimseyi şaşırtmadı zira uzun süre te- levizyon izlemenin çocuklar için zararlı olduğu bir kez daha kanıtlandı. (IV) Geçtiğimiz haziran ayında Kaliforniya Üniver- sitesi, "Televizyonun Çocuklar Üzerindeki Olumsuz Etkileri" konulu araştırmasını tamamladığını duyurdu. (V) Yine yapı- lan deneyler neticesinde, uzun süre televizyon izleyen çocuk- ların dikkat eksikliği yaşadıkları, bir duruma odaklanamadık- ları açıklandı. (VI) Televizyon izlemenin olumlu etkilerinin de olduğunu ifade eden Chasikov, aşırılık olunca bu olumlu etki- lerinin, olumsuz etkiler yanında sönük kaldığını belirtti. Bu parçada numaralanmış cümlelerin anlamlı bir bütün oluşturması için hangilerinin birbiriyle yer değiştirmesi gerekir? A) I ve II D) Ill ve V B) II ve IV E) IV ve V C ve IV 8. C

inleyen bir la yaklaşır nsanoğlu- sel olarak uyarıcıları doğanın geliştirir kendisi- na zarar işlenen davranı- anlarını m tersi yla yű- bunun arag- ar? VI - yer sa- graf, şim arın sel iş ep K- ül k 3 7. Bazı arkadaşların heyecanla insanlara "yazmayı" öğret- mesini, bunun için atölyeler, kurslar düzenlemesini hálá anlamaya çalışıyorum. Okurların kendi aralarında oluş- turduğu okuma grupları var. Bir kitap seçiyorlar, oku- yorlar; sonra toplanıp değerlendirmelerini, yorumlarını, eleştirilerini paylaşıyorlar. Bu, üreten bir çaba. Metnin yalnızken açamadıkları katmanlarını birlikte açıyorlar. Aslında bu atölyelerde yapılanın da sonuçta bu olduğu- nu düşünüyorum. Yoksa nasıl ki müziğin, resmin teknik bilgilerini edinince büyük besteler, resimler yapılamazsa edebiyat dilinin teknik bilgilerini edinince de büyük şi- irler, romanlar, öyküler yazılamaz. Zweig'ın dediği gibi "Bir düşüncedeki yanlış, eleştirilebilir ama hiçbir göze yaratıcı bakış kazandırılamaz." -08 Deneme Sınavı - 02 ludo Bu parçada vurgulanmak istenen düşünce aşağıda- kilerden hangisidir? A) Nitelikli yazınsal ürünler vermek için yazmanın teorik kurallarının bilinmesi yetmez, doğuştan getirilen be- ceriler de gerekir. B) Okumanın kurallarını nitelikli biçimde edinen insan- lardan başarılı yazarlık örnekleri görmek mümkün- 01 lamlie dür. el (A C) Gerçek yazarlarıp yazma kurallarıyla işi olmaz, onlar sadece toplumdan ve benliklerinden beslenir. D) Bir kitabı kalıcı kılan, onu yazan kalemin nitelikleri lunue değil, onu okuyup içselleştiren gözlerin nitelikleridir. E) Okurluk tecrübesini yeterince gerçekleştirmemiş neckimseden yazarık yeteneklerini göstermesi bekle- nemez. ominalig net elenüzüb 7.3

7. 1. Süt kalsiyum içerir. II. Ancak süt tüketimi ile kemiklerin güçlenmesi arasında kesin bir bağ olduğunu kanıtlamak o kadar da kolay değil. III. Bunu kanıtlamak için iki büyük grupla bir deney yapılma- sı, bunlardan birinin yıllar boyunca bol miktarda süt içer- ken diğer gruba süt görünümünde plasebo içecek veril- mesi gerekiyor. IV Kalsiyum da kemik yoğunluğu için gerekli bir mineral ola- rak biliniyor. V. Kemiklerimizi güçlendirmek için süt içmek gerektiğine dair sözleri çocukken hepimiz duymuşuzdur. Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi ilk olur? B) II C) III D) IV E) V A)

1. İlk insanların Denisovan adlı türünden bugünlere aktarılan bir gen sayesinde, on binlerce yıl sonra insanlar hâlâ yük- sek rakımlı bölgelerde hayatta kalabiliyor. II. Daha önce ulaşılan bilgilere göre, bu kadar zorlu iklim koşullarında yaşama kabiliyeti sadece insan türünde, Homo Sapiens'te vardı. III. Bilim insanları, Denisovan olarak adlandırılan, çok eski çağlarda yaşayan insan türünün Tibet'in en yüksek kesimlerinde yaşadığına dair kanıt buldu. IV. Nature isimli dergide yayımlanan araştırmaya göre, Denisovanlar, insanlar tüm dünyaya yayılmadan önce Asya'nın yüksek bölgelerinde yaşayan gizemli bir insan türü. V. Yakın zamana kadar Sibirya'daki Denisova Mağarası'nda bulunan tek iz, bir kemik ve diş parçasıydı. Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi baştan birin- ci olur? AT BH VIU III 7 - 111 D) IV 7 EV

de bir ir ğı r. i 12. Ülfet belâlı şey fakat uzlet sıkıntılı, Bilmem nasıl geçirmeliyim son beş on yılı? İnsanlar anlaşıldı, cihanın da sırrı yok, Kalsaydı tirkeşimde bugün tek bir altın ok En tatlı bir hayal için atmazdım ufkuma, Dalsın yakında gözlerim artık son uykuma! Bu dizelerde aşağıdakilerden hangisi yoktur? A) Geniş zamanlı fiiller B) Koşul kipinin hikâyesi C) Emir kipinin 3. tekil kişi eki İstek kipiyle çekimlenmiş fiil E) Ek fiil almış sözcükler

35 A TIMI 3. 1. Ayrıca kış aylarında etkinliği artan grip gibi enfeksiyonlar da kalp krizine zemin hazırlıyor. II. Bu enfeksiyonlar kalp atardamarı duvarlarındaki yağlı taba- kayı gevşeterek damar tıkanıklığına yol açıyor. 3 III. Akciğerler aracılığıyla kan dolaşımına karışan bu kirleticiler, kan pıhtılaşmasına yol açabildiği için kalp krizi riskini artırıyor. IV. Grip aşısı oranı yüksek olan toplumlarda daha düşük sayı- da kalp krizi vakası yaşanmasının temelinde atardamarların bu etkiye maruz kalmaması yatmaktadır. V. Büyük şehirlerde kış aylarında yılın en yüksek noktasına ula- şan hava kirliliği, azot dioksit düzeyi ve fosil yakıtlardan ha- vaya karışan dumanlarla kendini gösteriyor. A) I Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün oluştu- racak biçimde sıralandığında hangisi baştan üçüncü olur? B) 11 C) III PARAF YAYINLARI D) IV E) V

8. uluk aldırmak ister. E Karşıtlıklar, sadece belli bir toplumun değil; tüm insanlığın çatışmasının kaynağıdır. ť ve so STO Bir yerde herkes birbirine benziyorsa orada kimse yok demek- tir. A) Birleşik çekimli bir eylem kullanılmıştır. B) Birden fazla belgisiz zamir vardır. C) Olumlu bir isim cümlesidir. D) İşaret zamiri kullanılmıştır. E) Farklı türde eylemsilere yer verilmiştir. TOP yayın Bu cümle ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylene- mez?