Paragrafta Yapı Soruları

29. Hayal haneniz, kalbiniz coğrafyanızla şekillenir. Aklı- nız dünyayı dolaşır ama coğrafyanız parmak iziniz- dir. Kederinizi, öfkenizi, çığlığınızı, hevesinizi benze- teceğiniz hemen her varlık; beş duyunuzun alanına giren o coğrafyanın kendisidir. Aşağıdakilerden hangisi bu parçadaki düşünceyi destekler niteliktedi? A) Doğduğu toprak parçasını hiçbir şeye değişme- yenler, dünyanın hiçbir ülkesinde aradığını bula- maz. B) Hayal gücü yüksek olan insanlar, başka bir ülke görmese de dünyayı dolaşmış gibi hisseder. C) Aklını kullanan insan, kaderin ötesinde bir ya- şam olduğunun farkına varabilir. Dinsan bulunduğu çevreden ne kadar uzaklaşsa da özünden kopamaz. E) Bulunduğu çevrenin kurallarına uyum sağlayama- yan insan nereye giderse gitsin mutlu olamaz.

20. Pek güzel işler yapan bir kapı ustası vardı Ona yedi tane kapı siparişi verdik geçenlerde. Ölçüleri titizlikle aldı. Ana kapının dışarı açıldığını fark etti ve bunun yanlışlığını an- latıp bildiğini uygulamaya karar verdi. Ondaki kararlılığa ve ustalığa saygımdan onunla pazarlık bile yapmadım. Bu parça için aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Zincirleme isim tamlamasına yer verilmiştir. B) Zaman, miktar, yer-yön ve durum zarfları kullanılmıştır. C) Edat ve bağlaç türünden sözcükler vardır. Conews D) Kişi ve işaret zamirleri yer almıştır. E) Üç tür fiilimsiden ve çekimli fiilden yararlanılmıştır. TYT-AYT DİL BİLGİsi

9. Bildiği masalların çoğunu küçükken dedesinden dinle- mişti. Dedesi, birçok masal bilir; her geldiğinde kendi- sine yenilerini anlatırdı. Şeyda, dedesinin dizinin dibine oturur, sessizce dinlerdi anlatılanları. Bu parçada, aşağıdakilerden hangisinin örneği yok- tur? A) Adlaşmış sifat B) Tamlananı zamir olan ad tamlaması C) Birden fazla tamlayanı olan sifat tamlaması D) Sifat tamlaması E) Zincirleme isim tamlaması

8. Dostum, alelade bir insandır, onun için tarifi gayet zordur. Vücudunun kusurlarını elbise ile gizlemek hünerinden habersizdir, yani şık değildir. Ahlak kaideleriyle de ruhunun çirkinliklerini saklamayı bilmez, yani iki yüzlü değildir. Dün onunla caddede karşılaştık. İşinden yeni çıkıyordu. Hissediyordum ki zihninde fikirler, sonbaharın hasta sinekleri gibi zahmetle kımıldanıyordu. Bu parçadaki altı çizili sözle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A Kötü ve zararlı düşüncelere sahip olmak B) Birbirinden farklı konularda fikirlerle boğuşmak C) Ne yapacağına karar verememiş durumda olmak D) Birçok farklı konuyu aynı anda düşünmeye çalışmak E) Zihnin fazla hızlı çalışmasına engel olmak

33. Muhabir: Sanatçı: Insanı geliştirir. Aydınlatır. Daha çok soru sormaya, daha çok düşünmeye başlatır. Empati kurmayı, ön yargılı olmamayı öğretir. Sanatın insanın hayatında değiştiremeyeceği hiçbir şey yok. - Muhabir: (11) - Sanatçı: - - Elbette... Hocalanmız bize her zaman şunu derdi: "Siz bir oyuncu, bir sanatçı adayısınız; çok dikkatli olmalısınız. Siz toplum içerisinde göze batan insanlar olacaksınız. Çünkü biz yaptığımız işi insanlar için yapıyoruz. Bu diyalogda boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden hangisi sırasıyla getirilmelidir? A) L. Sanatla iç içe bir yaşam sürmeniz sizde ne gibi değişimler meydana getirdi? II. Bir sanatçı adayının nasıl bir tavır ve düşünce içerisinde olması gerekir? B) Sizce sanatsal etkinlikler toplum üzerinde ne gibi etkilere sahiptir? II. Sanatçı, sanatını icra ederken toplumsal statüsüne çok dikkat etmeli midir sizce? C) I. Sanatın toplumun refah düzeyine ulaşmasında işlevi nedir? II. Sizce bir sanatçının kendini daima yenilemesi gerekir mi? DI. Bir sanat takipçisinin hayatında sanat sayesinde nasıl bir değişim gerçekleşir? II. Sanatçının onu takip eden kitleyi düşünerek kendi duruşuna çekidüzen vermesi gerekir mi? EN Bir sanatçı adayının yaşamında sanatla uğraşmaya başladıktan sonra ne gibi değişiklikler görülür? II. Bir sanat eserinin hayatınızda hiç olumsuz bir etkisi oldu mu?

72 7. (Mitomani, yalan söyleme hastalığı olarak bilinir. (II) Bu hastalığa yakalanmış kişilere mitoman adı verilir. (III) Ya lan söyleme hastalığı, kişinin dikkat çekmek ve toplumda odak noktası hâline gelmek için söylediği yalanlarla başlar. (IV) Yalan söylemeyi alışkanlık hâline getirenler bir nokta dan sonra kontrolü kaybederler. (V) Yalan söyleyen kişiler çoğunlukla bu yaptıklarının hastalık derecesinde olduğunu düşünmezler. (VI) Bu nedenle tedavi ihtiyacı duymazlar (VII) Kişi kendisinde bir problem olduğunu düşünmediğ için hasta, yakınları tarafından tedaviye ikna edilmelidir. Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragra numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar? C) IV A) II B) III D) V E) VI VOF

1. Kahvedekiler yavaş yavaş çıktılar. Kocakarı oğlunun baş ucuna gidip oturdu. Bir eliyle sinekleri kovmaya, öteki eliyle ihtiyarlıktan ve hastalıktan bir nohut kadar ufalmış olan gözlerini silmeye başladı... Akşama doğru her şey eski hâline gelmişti. Sanki uzun bir hastalıktan sonra ece- liyle ölmüş kadar sükûnetle ölü yıkandı ve gömüldü. Mevlût Ağa ezandan evvel Sarı Mehmed'in anasına iki sütlü keçi ile bir torba un ve kesekâğıdı şeker yolladı. Bu parça ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylene- mez? A) Öyküleyici anlatım biçimi kullanılmıştır. B) Hâkim bakış açısıyla yazılmıştır. C) Olay hikâyesinin özelliklerini taşımaktadır. D) Zaman ve kişi kavramlarına yer verilmiştir. E) Gözleme dayalı bir anlatım söz konusudur.

ekâ- ya- mla- ko- eye- ka- pa- 14 7.1. Artık bir tuşla herhangi bir konuda yüzlerce makale, görüş, deney ya da izlenime ulaşmak mümkün. ınları II. Bu kaynağın eğitimde doğru şekilde kullanılması ise öğret menlerin bilgiyi doğru şekilde analiz ve organize etmesine bağlı. III. Bu da devasa bilgi bombardımanına maruz kalan öğrenci- lerin bilgiyi eksik ya da hatalı öğrenmesine yol açabiliyor. IV. Yanlış öğrenilen bilgilerin düzeltilmesi ise hem çok zor hem de zahmetli bir süreç. - Test 21 V. Gümüzde teknoloji, bilginin üretilmesini ve yaygınlaştırılma- sını kolaylaştırıyor. VI. Çünkü internet ortamında her türlü bilgi, belli bir süzgeçten geçirilmeden gelişigüzel bir biçimde sunuluyor. Yukarıdaki numaralı cümleler kullanılarak anlamlı bir parag raf oluşturulduğunda hangi cümle baştan dördüncü olur? A) VI V-1=111 B) II 11 C) IV D) III E) V 2 23 2

6. Yaşamak için bir tanem ne varsa Her şey yüzün suyu hürmetinedir Şu tablo, şu şehir, şu vişne dalı Her şey yüzün suyu hürmetinedir Bu dörtlükte aşağıdakilerden hangisinin örneği yoktur? A) Çekimli fiil D) Fiilimsi B) (sim E Sifat C) Edat

2. Deniz akıntılarının ve çalkantılarının en güçlü olduğu Sarayburnu, tarihimizde de ilginç olaylara tanıklık etmiş. Samsun'a gitmek üzere Sarayburnu Rıhtımı'ndan hareket eden Atatürk'ün anısına yapılan heykel, ağaçların arasın- dan Boğaz'ı kucaklıyor. Bu parçayla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylene- mez? A) "ağaçların arasından” sözü, belirtili isim tamlamasıdır. B) "Sarayburnu Rıhtımı'ndan” sözü, belirtisiz isim tamla- masıdır. C) "ilginç olaylara" sözü, bir sıfat tamlamasıdır. D) "tarihimizde" sözcüğü, tamlayanı düşmüş bir isim tam- lamasıdır. E) "Atatürk'ün anısına yapılan heykel" sözü, zincirleme isim tamlamasıdır. 6.

3 1 I. Böyle bir çalışma neticesinde, zirve olduğu genel kabul olarak ifade edilen Fuzûlî'nin eserindeki farklılığı yapan unsurları tespit etmek mümkün olacaktır. II. Sanatkârın şiirlerinde okuyucuyu bir anda kuşatan mânâ kâinatı, bu eserde de derinleşerek samimi ve lirik bir ortam yaratmasına vesile olmuştur. III. Sanatkâr mizacını ve dehasını ortaya çıkaran bir yaklaşımla söz konusu ettiği tasavvufî söylem, eserin bu çok katmanlı görünümüne büyük katkı sağlamıştır, denilebilir. 5. IV. Sanat değeri itibarıyla aynı temayı işleyen eserler içinde bir şaheser olarak nitelenen Fuzûlî'nin Leylâ vü Mecnun'u, işlediği aşk teması itibarıyla çok katmanlı bir eser görünümü arz etmektedir. V. Türk edebiyatında yazılan bütün Leylâ ve Mecnûn mesnevîlerinin tematik bakımdan benzer bakış açılarıyla ele alınması gerekir. Yukarıda numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi baştan dördüncü olur? A) I B) II C) III D) IV AYINLARI

rahatlatması 21. Gömlek ve pantolonlarını giyebildiği kadar giyer, giyilemeyecek kadar kirlendiğinde çıkarıp attığı söylenirdi. Bütün bunlara karşın, çağrılı bulunduğu en temiz evlerde bile, ev sahiplerine sezdirmeden cebinden bir alkol şişesi ve pamuk çıkarıp gümüş çatal bıçakları ovar, yemeğe öyle başlardı. Ev sahipleri de onun vehimlerini bildiklerinden gizli temizliğini görmezden gelir-gibilerden onun çelişkisine için için gülerdi. Yukarıdaki paragrafta boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisinin getirilmesi uygun olur? A) bu ne perhiz, bu ne lähana turşusu B) läfla peynir gemisi yürümez. C) laf söyledi, bal kabağı 2) nerede sabah orada akşam acemi çaylak bu kadar uçar.

-a B KİTAPÇIĞI 9. (1) Bugün denizden epeyce içeride olan Efes Antik Ken- ti, dünyadaki en ünlü antik kentlerden biridir. (II) Her yıl yüz binlerce ziyaretçiyi ağırlayan bu tarihî kent için Türkiye'nin en ünlü antik kenti dersek yanlış olmaz. (III) Bu kentin adının "Apasas" adından geldiği, bunun da savaşçı bir kraliçenin ismi olduğu söylenmektedir. (IV) Efes'e zenginliği ve refahı getiren liman, Küçük Mende- res Nehri'nin taşıdığı alüvyonlarla Antik Çağlarda dol- maya başlamıştır. (V) Bunu engellemek isteyen İmpa- rator Adrianus, ikinci yüzyılda bu limanın dolmaması için çeşitli çalışmalar yapmış ve kanallar açmıştır. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır? A) cümlede yüklem, ek fiilin geçmiş zamanıyla çe- kimlenmiştir. B) II. cümlede, farklı türde sıfatlar kullanılmıştır. C) III. cümlede, "bunun" sözcüğü işaret zamiridir. + D) IV. cümlede, özne, tamlayanı sifat-fiil grubu olan si- fat tamlamasıdır. E) V. cümlede, yüklem etken çatılıdır.

S 8 ir ! 4. Sanatta ustalaşma, bir çocuğun yeni yürümeye başladığı evredeki gibi düşe kalka ama denemekten vazgeçmemekle elde edilir. Aşağıdakilerin hangisi bu cümlede anlatılmak istenenle anlamca aynı doğrultudadır? A) Sanatsal yetkinlik, kişinin kararından dönmeden bu yolculuğun güçlüklerinin tecrübe edilmesiyle sağlanır. Sanat, insan yaşamını iyi kötü yönleriyle değerlendirerek kendini nitelikli bir şekilde ortaya çıkarır. B) C) Deneyim, sanatta bir yer edinme konusunda tüm zorluklara karşı sanatçının elden hiç bırakmayacağı bir olgudur. D) Parmakla gösterilen sanat eserleri, yazarlarının tecrübelerini bıkmadan usanmadan anlatmalarıyla kalıcılığı yakalamıştır. Yazarlarının adını yaşatan eserler, yazarının çektiği acılara ve karşısına çıkan engellere mağlup olmadan oluşturduğu eserlerdir. E)

6. Sanatta ustalaşma, bir çocuğun yeni yürümeye başladığı evredeki gibi düşe kalka ama denemekten vazgeçmemekle elde edilir. Aşağıdakilerin hangisi bu cümlede anlatılmak istenenle anlamca aynı doğrultudadır? Sanatsal yetkinlik, kişinin kararından dönmeden bu yolculuğun güçlüklerinin tecrübe edilmesiyle sağlanır. B) Sanat, insan yaşamını iyi kötü yönleriyle değerlendirerek kendini nitelikli bir şekilde ortaya çıkarır. C) Deneyim, sanatta bir yer edinme konusunda tüm zorluklara karşı sanatçının elden hiç bırakmayacağı bir olgudur. D) Parmakla gösterilen sanat eserleri, yazarlarının tecrübelerini bıkmadan usanmadan anlatmalarıyla kalıcılığı yakalamıştır. S E) Yazarlarının adını yaşatan eserler, yazarının çektiği acılara ve karşısına çıkan engellere mağlup olmadan oluşturduğu eserlerdir. R M

19. Bellek sanatı ustası Patrick Modiano, romanlarında okurunu Paris'in labirentimsi sokaklarında gezdirirken aslında kendi zihninin varoluş dehlizleri ve zaman tünellerinde dolaştırıyor. İsveç Akademisi, 2014'te Nobel Edebiyat Ödülü'nü Modiano'ya, "Kendine has e bellek tekniğiyle Nazi işgali sırasında yaşanan en akilalmaz insan hikâyelerini anlattığı ve dönemin dünyasını ortaya çıkardığı için layık görüldü." diyerek verdi. Dilimize çevrilen az sayıdaki eserine baktığımızda bu gerekçenin sonuna kadar haklı olduğunu saptayabiliriz. Ben ---- Bu parçada boş bırakılan yere, düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) Modiano'nun bellek, kimlik ve suç gibi kavramlara yoğunlaştığı belirtildi. B) Yazarın materyallerini, bazen gazete yazılarından, bazen de notlarından alıp kullandığı bilgisi verildi C) Çocuk kitapları ve senaryoları da bulunan yazar, sekiz yıl önce Nobel'e uzandı D) Reki, bellek ustası kavramı ne anlama geliyor, önce bunu hakkıyla değerlendirmek gerekiyor E) Üstelik daha önce de pek çok Fransız yazara edebiyat dalında ödüller verilmişti