Paragrafta Yapı Soruları

işittim ki, benim için ağlıyormuşsun, Hâlâ adım düşmüyormuş dudaklarından! Geçenlerde bir yolcudan beni sormuşsun, Metruk Assız bir manastır gibiymiş odan! Çamlıklarda tek başına geziyormuşsun, Gözyaşların anıyormuş eski günleri... Bu dizelerde aşağıdakilerden hangisinin örneği yoktur? Xosd2 4 E) 2. C) BY Dónüstü eylem? is nelo nimss insysimsT (8 SIMU Birleşik yapılı ad Birleşik yapılı adminsilux vence Bulunma durum ekini almış belirteç Dönüşlü eylem islo Hem niteleme hem belirtme sıfatı almış ad Birleşik çekimli eylem 80 (0 4. fi. + 11. A BL V:

vapla (1) Mevsim geçişlerinin yaşandığı sonbaharda ha- valar bir anda soğuyor ve gökyüzünün nem ve Isı oranı değiştiği için vücudumuz bu ani değişime uyum sağlayamıyor. (II) Tabiat, iklimle beraber kışa hazırlanırken insan vücudu da kendisini bu deği- şime uyarlamaya çalışıyor. (III) Tabii bu süreçte çeşitli sıkıntılar yaşayan vücudumuz; grip, soğuk algınlığı, nezle gibi çeşitli hastalıklara kapılabiliyor. (IV) Özellikle bu hastalıklar eylül ayında başlayan eğitim öğretimle birlikte toplu yaşam alanlarındaki en ufak bir hastalık hızla yayılabiliyor. (V) Örne- ğin okulda çocuğunuzun kapacağı küçük bir grip, çocuğunuz eve gelince herkesi etkileyebiliyor. (VI) Hastalıklara karşı dirençli bir vücudun güç kaynağı dengeli ve güzel beslenmedir. (VII) Her zaman dikkat edilmesi gereken düzenli beslenme, mevsim geçişlerinde ekstra önem ister. 20. Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf hangi cümleyle başlar? A) II B) III C) IV D) VI E) VII

2. Sabah uyandıktan sonra uzun süre aç kaldığımız için kandaki şeker miktarı düşer. Yapılan son araştırmaya 1 göre kandaki şeker oranı gelişme döneminde daha hızlı düşüyor. Bu parçadaki altı çizili ögeler aşağıdakilerin hangi- sinde sırasıyla verilmiştir? A) B) C) D) E) 1 Özne Nesne Özne Nesne Nesne 11 || Nesne Zarf tümleci Edat tümleci Dolaylı tümleç Edat tümleci

2. Letâif-i Rivâyâftaki bölümlerin her birini hikâye olarak niteleyen Ahmet Mithat, tek ana olay örgüsü çevresinde şekillenen kurmaca eseri Hasan Mel- lah'ı da aynı adla niteler. Eserin pek çok yerinde Hasan Mellah romanı için hem yazar hem de okur ağzından "hikâye" sözcüğünü kullanır ve bunu eserin olay örgüsüne bağlar. Bu parçaya göre Ahmet Mithat'ın Hasan Mel- lah'ı hikâye olarak görmesinin sebebi aşağıda- kilerden hangisidir? A) Eserin kurmaca olması B) Eserin hacim olarak küçüklüğü C) Sanatçının ağız alışkanlığı D) Eserin tek bir ana olay çevresinde gelişmesi E) Okurun ve yazarın bu sözcüğü tercih etmesi

TYT 01 Sell Tarih boyunca insanlar bir günü Dünya'nın kendi etrafında dönüşünü tamamladığı 24 saat olarak kabul etti. II. Ancak atom saatlerinin icat edilmesiyle birlikte zamanı çok daha hassas bir şekilde ölçmek mümkün oldu. III. Yapılan ölçümlerde Dünya'nın kendi etrafındaki dönüş hızında çeşitli dalgalanmalar olduğu fark edildi. IV. Bu nedenle zamanı doğru ölçmek için 1972 yılından bu yana bazı yıllar "artık saniye" uygulaması yapılıyor. 38. 1. AAA V. Yani yılın son günü son saniyesine bir saniye daha ekleniyor. VI. Dünyanın dönüş hızındaki dalgalanma çok önceden hesaplanamadığı için o yıla saniye eklenip eklenmeyeceği ancak yıl bitimine altı ay kala netleşiyor. VII. Böylece atomik saatle güneş saati arasındaki fark kapatılmış oluyor. Numaralanmış cümlelerle anlamlı bir paragraf oluşturulabilmesi için aşağıdakilerden hangisi yapılmalıdır? A) I. cümle, III. cümlenin hemen önüne getirilmelidir. BII ve III. cümleler yer değiştirmelidir. e IV. cümle paragraftan çıkarılmalıdır. DVI ve VII. cümleler yer değiştirmelidir. E) V. cümle, paragrafın başına alınmalıdır. polimal 39 ve 18 As ne ge SC ya ok ve Ar Di ba ya yı dü N OF ki bi a 39. E

EYLEMSİ) 12. Benim gönlüm bir kelebek Dolaşıyor çiçek çiçek Tükenecek ömrü böyle Çırpınarak, titreyerek Bu dizelerle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır? A) Sifat-filile yer verilmiştir. B) Birden çok bağ-fiil vardır. C) Haber kipiyle çekimli fiiller vardır. ✓ D) Yineleme, zarf görevinde kullanılmıştır. E) Tamlayanı zamir olan ad tamlaması vardır. tog 3. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde farklı türde eylemsiler un bir arada kullanılmamıştır? A) Gan verdi kışın sunduğu taslarla zehirden Her gonca kızıl bir gül açarken yolumuzda

YAY 18. Sıralama 1. Çocukların dünyasında sevginin yeri öyle büyük- tür ki bunu kelimelerle ifade etmek imkansızdır. II. Sevgi sözcükleri çoğaldıkça sevgi gösterme is- tekleri de çoğalacaktır. III. Bu nedenle sevgi sözcüklerini onların zihinlerinde çoğaltmamız gerekiyor. IV. Sevgi sözcükleri de ciddi bir yankı bulur. V. Söylediğiniz her sözcük onların dünyasında çok geniş yankılar bulur. Yukarıdaki numaralanmış cümlelerden anlamlı bir bütün oluşturulursa baştan üçüncü cümle aşağı- dakilerden hangisi olur? A) I B) II C) III D) IV E) V

1. Dolaysız ilişkiler kişisel sorun alanına girer. II. Biz sanatseverleri, biz alıcıları ilgilendiren de bu dolaylı, yani sanatçı sıfatıyla oluşturduğu ilişkiler, eylemler ve tutumlardır. III. Sanatçının dolaylı ve dolaysız ilişkilerinde ayrı ayrı sorumlulukları vardır. IV. Oysa sanatçının dolaylı ilişkileri, yani sanat ürü- nüyle oluşturduğu ilişki sanatçı sıfatıyla kurduğu bir ilişkidir. V. Bu da ona çok daha farklı ve çok daha ağır sorum- luluklar yükler. P) Bu alanda sanatçı, sanatçı olmanın yükümlülükleri- ni daha fazla taşır. Q) Dolayısıyla sanatçının iş yükü bir kat daha artar. R) Hâl böyle olunca da sanatsal anlam sanatçının bü- tün hayatını kapsar. ublX) Bu durumda sanatçının rolü, sanatı işlevsel kılmak- tır. Y) Demem o ki sanatçı dolaysız ilişkilerinde tamamen özgürdür. Yukarıda Roma rakamlarıyla gösterilen cümleler- den anlamlı bir paragraf oluşturulduğunda, parag- rafın sonuncu cümlesinin yerine yukarıda harflerle gösterilen ifadelerden hangisi getirilirse anlamda değişiklik olmaz? A) P B) Q C) R D) X E) Y

6. Bir eserde kişinin genel ve özel çizgileri bir arada verilir- se ancak o zaman kahramanın kişiliği belirmiş olur. Bu cümleyle ilgili olarak aşağıda verilenlerden han- gisi yanlıştır? A) Sifat tamlaması, belirteç görevinde kullanılmıştır. B) Tamlananı sıfatla nitelenmiş bir ad tamlaması vardır. C) Hem basit hem birleşik çekimli fiillere yer verilmiştir. D) Birden fazla belirtili ad tamlaması vardır. E) İşaret zamiri ve belgisiz zamir kullanılmıştır. Türkçe

5z al a K "Cam şişe içerisinde gemi nasıl yapılır?" sorusu pek çoğumuz için ünlü sihirbazların hileleri kadar merak uyandıran bir sorudur. Peki, bu işin tekniği nedir? soruları Öncelikle cam şişe içerisinde gemi yapmak oldukça sabır isteyen bir uğraştır. Uzun zaman alan bu uğraş aynı zamanda yetenek istiyor. Bu iş için iki yöntem vardır: 1. YÖNTEM Yapım tekniği konusunda akla ilk gelen ve bu işe gönül verenle- rin kolaya kaçmak olarak gördüğü şişenin altının kesilmesidir. Bu yöntem özellikle ticari amaçlarla seri üretim yapanların ürettiği ve hediyelik eşya dükkânlarında görmeye alışık olduğumuz ürünlerde uygulanmaktadır. Bu yapım tekniğinde şişenin düzgün ve pürüzsüz bir şekilde kesilmesi oldukça önemlidir. Şişeye ısıl işlem yardımı ile düzgün ve dikkatli bir kesme işlemi uygulanır. Daha sonra yapılan gemi maketi cam şişe içine yerleştirilir. Ardından kesilen parça tekrar ısıl işlem uygulanarak şişeye eklenir ve eski hâline döndürülür. 2. YÖNTEM İkinci ve asıl emek gerektiren yöntemde ise işler biraz daha kar- maşıktır. Bu işlem sırasında şişede herhangi bir kesme, bölme, parçalama işlemi uygulanmaz. Yapılan gemi maketi şişenin ağız bö- lümünden bir bütün hâlinde geçirilerek içerisine yerleştirilir. Oldukça zahmetli ve beceri gerektiren bir iştir. Bu yöntemde öncelikle şişe içerisine yerleştirilecek olan gemi maketi tasarlanır ve yapım aşama- sına geçilir. Burada önemli olan geminin yelken direklerinin şişenin ağız kısmından geçebilmesi için "katlanabilir" bir yapıda olmasıdır. Böylelikle şişe ağzından katlanarak geçirilebilecektir. Şişe içerisinde düzgün bir şekilde konumlandırılan geminin direkleri önceden yel- ken direklerine bağlanmış ipler yardımıyla şişe içerisinde açılır. Tabi bizim buradaki basit anlatımımız sizleri yanıltmasın, bu işlem beyin ameliyatı yapan bir cerrahinkine benzer bir titizlik gerektirir. 17. Şişe içine gemi yapımının anlatıldığı bu parçadan aşağıdaki çıkarımlardan hangisi yapılamaz? 18. Yüz bin yıl önce dışında yaşayan kanıtladığı bu o içine almasının ra "beyaz adam olmadı. Afrika köleden başka götürüldü kıta omuz vermek de olduğu anla yadaki elmas Afrika'nın bun- bir soru. Daha en yoksul, en kalmaya deva A) 2. yöntem seri üretime uygun olmayan, daha çok hobi amaçlı çalışacaklara uygun bir yöntemdir. B) 1. yöntemle çok sayıda şişe içinde gemi yapılabileceğinden üretici bu yöntemi ticari amaçla kullanabilir. C) 2. yöntemde geminin şişe içine girmesi için portatif olması gerekirken 1. yöntem böyle bir teknik gerektirmez. 19. Bu parça değinilm D) 2. yöntemde parçalar hâlinde şişeye sokulan gemi şişe içeri- sinde birleştirilerek tamamlanmaktadır. O E) 2. yöntemi uygulayanlar, 1. yöntemi kolaycılık olarak görmek- tedir. Aşağıdakilerden hangisi bu parçadaki altı çizili sözlerle 2. hî bir isleme benzetilmesinin sebeplerinden A) İlkel B) Kitay getir insa D) Baş iste E) Ziv elc 20. E r

12. İşin doğrusu fazla proje alan biri değilim. Zamanım olmuyor, boyum yetmiyor falan. Ama bu arkadaşlar çok ısrarcı oldular. Tatil dönüşü görüştük, proje ho- şuma gitti. Bir de proje geldiği zaman bunu yapan firmanın Mint yapım olması önemliydi. Seçici dav- ranan biri olarak rol de çok hoşuma gitti. Özellikle ilk iki bölüme çok uzun zaman ayrıldı ve özen gös- terildi. Sinema filmi çeker gibi çekildi. Geri dönüş- ler hep çok olumlu. Biz yaptığımız işten fazlasıyla hoşnutuz. Yolu açık gözüken bir yapım. isem Bu sözler aşağıdaki sorulardan hangisine kar- şılık söylenmiş olabilir? A A) Gönül rahatlığı ile kabul ettiğiniz bir dizi mi? B) Daha önce hangi rollerde yer aldınız? - 14. C) Yapımın sizin başarınızı etkileyeceğini düşünü- yor musunuz? D) Dizinin kadrosuna nasıl dâhil oldunuz? E) Dizi çekiminde problemler sıkça yaşanıyor mu?

Bu yüzden kentlerin dört bir yanı çeşitli sanat yap bezeniyor. Dev kuruluşların yönetim kurulu odalarına her köşeye tablo, heykel, vitray ya da benzeri sanat yapitia giriyor. Bunlarla da kalinmiyor; bazen bir operayı, bazen bir baleyi, bazen koskoca bir tiyatro kuruluşunu bir ya da birkaç özel sektör kuruluşu destekleyerek her açıdan finanse edebi- liyor. Hele özel sektörce kurulan sanat ve kültür vakıfları; sa- natin geliştirilmesi, desteklenmesi, yaygınlaştırılması konula- rinda son derece ciddi roller alıyor. Bütün bu çabaların arka- sinda, sanat ve kültür gelişmedikçe modern yaşamın özünün asla ortaya çıkmayacağı inancı yatıyor. Bu parçanın başına düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) Yediden yetmişe toplumun her kesiminin vazgeçilmez ge- reksinimidir sanat B) Insan ve çevresine değer katan temel unsur, geniş maddi olanaklar değil, yaşamı güzelleştirme işlevi olan sanattır C) Sanat eserleri, dünyanın her yerinde yaşamdaki olumsuz- luklara bir tepkidir D) Sanat yapıtları müzik eserleri gibi insanları birbirine bağ- layan evrensel bir dildir E) Sanat yapıtları işlevlerini, sanatsal niteliği olan belirli mekânlarda ortaya koyar

Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi, "agresif pazarlama" örneğidir? A) Bir cep telefonu firmasının müşterilere, bir sosyal medya gönderisiyle veya bir hediye kartıyla teşekkür etmesi B) Tatlı bir şeyler yedikten sonra diş fırçalamayı hatırlatmak isteyen firmanın, dondurmaların içine kendi logosuyla diş fırçasına benzeyen çubuklar yerleştirmesi C) Bir süpermarketin müşterilerine verdiği kart ile müşteri- lerinin, anlaştığı veya üretimini yaptığı bazı ürünleri indi- rimli almasını sağlaması D) Bir ayakkabı firmasının, satışını yaptığı bazı basketbol ayak- kabılarını hemen mağazanın içindeki basketbol sahasında deneyebilme olanağı sunması E) Sol elini kullanan insanların bazı ihtiyaçlarını fark eden bir firmanın, onlara özel okul malzemesi, mutfak araç gereç- leri tanıtıp satması 9

18. Ne okursak okuyalım, amacımız bilgilenmek olmasa bile her kitap bize bir bilgi taşır. Ancak okuma yoluyla elde edilecek haz tarafının hiç öne çıkarılmıyor oluşu son derece olumsuz so- nuçlar ortaya çıkarıyor. Bunlardan biri; üretici, yani yazar için geçerli. Şöyle düşünebiliyor bazı yazarlar: "Çocuk, anlatımımı sevmek zorunda değil; öğrensin çünkü ben ona çok değerli bil- giler veriyorum." Aslında bu tam olarak şu anlama geliyor: "Gü- zel yazmasam da olur." Niyetler kötü olmasa da ebeveyn, öğ- retmen ve "bilgili" yazarın oluşturduğu baskı çocuğun okur olma hevesini kırıyor ve onu okumaktan soğutuyor. Şöyle dü- şünüyor çocuk: "Okumak bilgilenmem için gerekli. Yani okul gibi tıpkı." Bu parçaya göre çocukların okumadan soğumalarında aşağı- dakilerden hangisi etkilidir? A) Ebeveynlerin ve yazarların tutarsız yaklaşımlar sergilemesi B) Çocuklara bilgi aktarımında en önemli aracın kitaplar ola- rak görülmesi C) Çocuklar için ortaya konan eserlerde içerikten çok, biçi- min önemsenmesi D) Kitabın öncelikli olarak bir eğlendirme aracı olduğunun göz ardı edilmesi E) Kitapların, çocukların bilgilenme sürecinin bir parçası ola- rak görülmesi

24. (1) 1987 yılında yayımlanan "Ortak Geleceğimiz" adlı rapor ile "sürdürülebilirlik" kavramı ilk defa resmî olarak ifade edildi. hoe (II) Rapora göre sürdürülebilirlik, doğanın gelecek kuşakların gereksinimlerine cevap verme yeteneğini yok etmeden insan- lığın günlük ihtiyaçlarını temin edebilmesidir. (III) Bu kavram çevre, gıda ve doğa gibi kavramlarla ilgili olarak ortaya atılsa da zaman içinde mimarlık alanında yapıların sürdürülebilirliği üzerinden gündeme gelmiştir. (IV) Mimaride genişleyen teori ve uygulama alanları kaynaklı olduğundan çevresel tasarım, yeşil tasarım, ekolojik tasarım gibi terimlerle ele alınmıştır. (V) Sürdürülebilir mimari; bir yapının bozulmadan, kimliğini kay- betmeden, çevreye zarar vermeden inşa edilmesini sağlamaya çalışır. YAYIN "Sürdürülebilirlik'ten söz edilen bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) I. cümlede, ortaya çıkmasıyla ilgili nesnel bilgiler verilmiş- tir. sanl (8 B) II. cümlede, tanımsal bir nitelik vardır. C) III. cümlede, daha çok hangi alanda kullanılmaya başlan- dığı belirtilmiştir. D) IV. cümlede, içerik ve kapsamı hakkında gerekçeye dayalı bir bilgi verilmiştir. E) V. cümlede, bir alanda hangi amaçla yararlanıldığından söz edilmiştir.

7. (1) Dünyadaki gündelik deneyimler yoluyla çevremizdeki nes- neleri yansıtan zihinsel temsiller ediniriz. (II) Bu zihinsel tem- siller, bize orijinal nesnenin önemli özellikleri hakkında bilgi- ler verir. (III) Ayrıca temsillerin görsel ya da sözel kaynakları olabilir ve biz bunları birbirlerine dönüştürebiliriz. (IV) Yani sözlü bir tarif yapıldığında bunun görsel hâline ilişkin bir tem- sil edindiğimiz gibi görsel bir temsili, imgeyi söze ya da an- lama dayalı şekilde ele alabiliriz. (V) İnsanların evrende kar- şılaştıkları nesneleri sınıflandırmak için kavramları nasıl kul- landıklarını açıklayan birden çok kuram olduğunu biliyoruz. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi düşünce- nin akışını bozmaktadır? A) I B) II C) III D) IV E) V