Paragrafta Yapı Soruları

8. (1) Hikâye farklı olanı yakalama, bulma sanatıdır. (II) O, roman gibi bütün bir hayatı kucaklamaz. (111) Hayatın bir estantanesini tespit eder, sonra o enstantaneyi seri bir üslupla, duru bir biçimde önümüze serer. (IV) Hikâyeciler kelimeleri hesaplayarak ve bir seçime bağlı tutarak kullanmak zorundadır. (V) Onun alanı, romanın soluklu ve geniş alanından yoksundur çünkü. (VI) Roman eski sanatlardan destanı karşılıyorsa hikâye bu destan içindeki bağımsız bir fragmandır. Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinden sonra "lyi bir hikâyede gereksiz, hedefini bulmamış kelimeler yoktur." cümlesi getirilebilir? A) II B B) III gl C) IV D) V E) VI

eçe geçe anlara yol edebiyat sözlüğü curmuş. ecrada ur gibi Mark ara- ya- unla 7- çevre- Orman yangınları, birçok coğrafi alanda önemli bir sel tehlikedir. Yağışlı mevsimleri kuru mevsimlerin izlediği yerler, orman yangınlarına en çok eğilimi olan bölgelerdir. mevsim boyunca kolayca yanabilecek kadar kurur. Yıldı- Islak mevsimde yetişen ve çoğalan bitki örtüsü, yağışsız ule rim yere çarptığında, kuru organik maddeyi tutuşturur ve ve yangın geniş bir alana yayılır. Aslında yangınların çevre sury üzerinde farklı etkileri de vardır. İlk olarak yanma, organik eno maddenin içindeki mineralleri serbest bırakır. Bir yangın- dan sonra kalan küller; potasyum, fosfor, kalsiyum ve bitki Bio gelişimi için gerekli diğer mineraller bakımından zengin- nipidir. Böylece bitki örtüsü, yangından sonra gelişir. İkincisi; fise ateş, bitki örtüsünü ortadan kaldırır ve çıplak toprak ge- ming rektiren tohumların çimlenmesini uyaran ve gölgede ye- er tişemeyen bitkilerin büyümesini teşvik eden toprağı açı- Temeğa çıkarır. Üçüncüsü; yangın, toprak erozyonuna neden Höscolabilir çünkü bitki örtüsünü kaybeden toprak, rüzgâra ve -tufe suya karşı daha savunmasız kalır. Cate mögnö in STO Bu parçaya göre bir yangının, orman bitkilerinin bü- -291cyümesini takip etmesinin sebebi aşağıdakilerden hangisidir? A) Topraktaki minerallerin, özellikle potasyum, fosfor ve est on kalsiyumun mükemmel bir şekilde korunması -VB) Yağışsız mevsimin uzun sürmesi ve bu nedenle bitki- lerin kolayca yanabilecek kadar kuruması denel FOOL) Topraktaki bitki tohumlarının yangından etkilenmeyip ıslak mevsimde filizlenmeye başlaması lifloq ub(D) Yanmış organik maddenin küllerinin, bitkiler için vaz- Beine geçilmez birçok mineral içermesistid umut Yangınların meydana geldiği alanın gölgeye dayanıklı übü bitkiler için uygun hâle gelmesi tau ijolone ( nebilbiasi ünüşünö ubio Ibenep niol demild 1 ve 2 Bir to o kü rini gös he ya d

10. Dağın eteğine beyaz minareleriyle sarılmış bu şehrin lisesi, za- man geçtikçe daha canlı, daha berrak hatıralarla bize döner; bizi tekrardan içine alırdı. Biz, herhangi bir sınıftık. Herhangi bir son sınıf olduk... Ön avlusu, aynı zamanda burunları, kol- ları kırık heykellerle süslü bir müze bahçesi, ancak son sınıf talebeleriyle muallimlerin gezindiği bir yer olan liseyi, bir gün ardımıza dönüp bakmadan başkalarına bıraktık. Bu parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylene- mez? A) Tamlayanı sıfatla belirtilmiş bir ad tamlaması vardır. B) Bir sifat tamlaması yüklem görevinde kullanılmıştır. C) Kuralli birleşik sıfata yer verilmiştir. D) Birden çok belgisiz sifat kullanılmıştır. E) Sayı sıfatları bulunmaktadır.

dosijoh 19. (1) Atıf Yılmaz, filmlerinde "toplumsal yaşamdaki kadı- nı" mercek altına almaya çalışır. (II) Edebî eserlerden uyarladığı ve yönetmenliğini yaptığı birçok film o yılla- rin Türkiye'si için şaşkınlık oluşturur. (III) İyi kadın, kötü kadın ya da melek olarak tasvir edilen kadın, gerçek- çi bir karaktere bürünür. (IV) Yarattığı karakterler ne Yeşilçam sinemasındaki karakterlere ne de toplumsal gerçekçilerinkine benzer. (V) Özellikle de kadın karak- terler, üreten ya da düşünendir, tek boyutlu değildir. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır? A) I B) II C) III D) IV E) V

2. Araştırmacı Kumru Berfin, televizyon izleyicisinin belirli bir programı izlemesinin, o programda açık ve örtük olarak ifade edilen düşünceleri ve dünya görüşünü benimsemesi anlamına geldiği kabulünü eleştirir. Bu kabul ilk bakışta mantıklı gibi görünse de esasen anlamlandırma sürecini izleme etkinliğine indirgemesi bakımından "davranışçı" bir yönelimi takip eder. Şüphesiz, televizyon izlemek her koşulda bir tür seçim yapmak anlamına gelir. Ancak televizyon izlemeyi uyumaya veya bir programı diğerine yeğlemek, izlenen programın izleyici tarafından bütünüyle benimsendiği anlamına gelmez. Bu parçaya göre Kumru Berfin'in televizyonla ilgili eleştirisi aşağıdakilerden hangisidir? A) İzlenen programların içeriklerine belirgin bir eleştiri getirilmemesinin, mesajları kabul etme sayılması B) Izleyicinin bir programı izlemesinin, yayın içeriğini tamamen onayladığı olarak kabul edilmesi C) Programları takip eden kişilerin yapımcıların görüşlerine çoğunlukla saygılı davranması D) Televizyon yapımları arasında tercih yapılmasının öznel bir yan tutma olarak algılanması E) Televizyon yayınlarının örtük mesajlarının izleyici tarafından sorgulanmadan kabul edilmesi

vrılan kısmına işaretleyiniz. 1 Bir kitap sayfasında fark edilmeyen olarak kal- ilk şiir madı Behçet Necatigil çünkü 1945 yılında kitabı Kapalı Çarşı'dan bu yana gösterdiği başarıyla Türk şiirinin - biri olarak yaşadı. ‒‒‒● Bu cümlede boş bırakılan yerlere düşüncenin akışına göre sırasıyla aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? ➖➖➖➖ A) dipnot - yayımladığı - manşetlerinden B) özellik - çıkardığı - vazgeçilmezlerinden detay - yazdığı - zayıf halkalarından D) satır arası - not aldığı - ustalarından E) belirti - derlediği - unutulmazlarından

Metin Türleri/Hikâye Unsurları 6. Aynı sessizlikle elindeki kitabın sayfalarını çevirirken kendimi tutamadım: "Sizin için bir şey yapabilir mi yim? Acaba son bir dileğiniz var mı? diye sordum. Hayatını kurtarabilmem için yalvarmasını bekliyordum. Ama o, başını kaldırarak alaycı bakışlarla beni süzdü. O zaman, derin bir uykuda olduğumu anladım. Dalgın ve sakin bir sesle: "Hepimizin ölüm saati önceden tespit edilmiştir. Üniformalı olan şu genç adam eline hiç de yakışmayan kılıcıyla ölüme emir verdiğini sanıyor. Hâlbuki yanılıyor doktorcuğum. Siz Allah'in huzuruna benden önce çağrılabilirsiniz." dedi ve tekrar gözlerini elindeki kitabına çevirerek okumaya de vam etti. Bu metinle ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) Anlatıcı ile hikâyenin kahramanı aynı kişidir. B) Bir olay değil betimleme paragrafıdır. C) Öykünün mekânı savaş meydanıdır. D) Üçüncü kişi ağzıyla anlatım söz konusudur. 1.

9. Aşağıdakilerden hangisi dilin özelliklerinden biri değildir? A) İnsanlarla ilişkilerimizde bize aracılık ederek sosyal bağlarımızı düzenler. B) İnsanlar arasında anlaşmayı sağlar. C) Ulusal bir dil, ülkenin her yerinde aynı özellik- leri korunarak kullanılır. D) İnsan benliğinin ayrılmaz bir parçasıdır. E) Dil, sosyal ve ulusal bir varlıktır.

9. (1) Akif İnan'ın, eskilerin deyişiyle mehabetli bir Bu duruş, yazı ve şiirlerinde duruşu vardı. de kendini hissettirirdi.) Hicret'i okurken ondan etkilenmiş, hakkında bir şeyler yazmak istemiştim. Dem Masa başında çektiğim sıkıntıyı unutamıyorum. 20 Saatlerce uğraşmama rağmen içime sinecek bir şeyler yazamamıştım. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangi- Si birleşik bir isim cümlesidir? A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.

4. "Köylüler kış hazırlıklarına başlamıştı, bu hazırlıkların başında yiyecek temini geliyordu." cümlesinin özellikleri aşağıdakilerin hangisinde doğru sıralanmıştır? A) Birleşik fiil - olumlu - kurallı BY Sıralı -fiil - olumlu - devrik CY Sıralı - isim - olumsuz - kurallı D) Sıralı - fiil-olumlu - kurallı E) Bağlı - isim - olumlu - kurallı DX 1

16. Muhabir: -(1)---- Filozof: - - Tartışma götürür bir soru bu. Öyle sanıyorum ki iki filozoftan bile aynı cevabı alamazsınız. Benim görüşume göre henüz kesin olarak bilinmeyen konular üstüne kafa yormaktır. Bu, yalnız bana göre böyledir, başkalarına göre böyle olmayabilir. Muhabir: - Filozof: -Kabaca şu: Bilim, bildiğimiz şeyler; felsefe, bilmediğimiz şeylerdir. Onun için de insanın bilgisi arttıkça sorunlar fel- sefe alanından bilim alanına geçer. Bu konuşmada boş bırakılan yerlere aşağıdakilerin hangisinde verilenler getirilmelidir? A) (1) Filozoflar arasındaki görüş farklılıklarının sebebi nedir? (11) Felsefenin ve bilimin konu alanları nelerdir? B) (1) Size göre felsefe nedir? (II) Felsefe ile bilimin ayrıldığı nokta nedir? C) (1) Filozofların görevi nedir? (II) Felsefenin gelişmesinde bilim etkili midir? D) (1) Felsefede konu sınırlaması var mıdır? (II) Felsefe ile bilim birbirleriyle etkileşim içinde midir?

Brezilya'nın Amazon bölgesinde yaşayan Satere- Mawe insanları, erkek çocukları için acı veren geleneğe sahiptir. Erkek çocuk, 'erkek' olmak için elini içinde bir sürü kurşun karıncasının olduğu dokuma eldivene sokup on dakika boyunca elini orada tutmak zorundadır. Bu karıncanın sokması anında verdiği acı doğadaki en acı verici ısırıklar- dan birisidir. Erkekliğe geçme yaşına gelen çocuk bunu yirmi kere belli bir süre boyunca tekrarlar. Bu metinle ilgili aşağıdaki seçeneklerden han- gisi söylenemez? A) Kurşun karıncaların ısırıkları oldukça acı veri- cidir. B) Kendilerini ispatlayabilmek için erkek çocuklar acılı bir süreçten geçmektedir. Satere-Mawe insanlarının başka bir bölgede görülmeyen gelenekleri vardır. D) Satere-Mawe kültüründe bahsedilen gelenek birçok kez tekrar edilmektedir.

31. 1. Teoriye göre egzersiz yaptıkça karaciğeriniz hareket ediyor ve bunun nedeni nefes alıp vermemizden do- layı diyaframın hareket etmesi. 1 II. Diyaframı farklı organlara bağlayan birçok bağ doku bulunuyor ve bu organlardan biri de karaciğer. III. Diyaframımız göğüs kafesinin altında bulunan ve nefes alıp vermemizi sağlayan ince bir kas. IV. Bu hareket, bağ dokuların gerilmesine neden oluyor ve dalak şişmesi adını verdiğimiz keskin ağrı ortaya çıkıyor. V. Yaygın olarak dalak şişmesi olarak bilinen, vücudu- muzun yan tarafına saplanan ağrı ile ilgili birçok teori mevcut ve bu teorilerin çoğu ağrının dalağımız değil diyaframımızla ilgili olduğunu gösteriyor. Yukarıdaki cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi baştan üçüncü olur? B) II C) III D) IV E) V A) 1 I 33.

Ruhumu eritip de kalıpta dondurmuşlar; Onu İstanbul diye toprağa kondurmuşlar. İçimde tüten bir şey; hava, renk, eda, iklim; O benim, zaman, mekân aşıp geçmiş sevgilim. Yukarıdaki dörtlükle ilgili olarak; 1. "Entip" zarf-fiili özne grubu içinde yer almıştır. 11. "Tüten" sözcüğü sifat-fiildir. III. "Mekân aşıp geçmiş" fiilimsi grubu sifat görevinde- dir. değerlendirmelerinden hangileri doğrudur? B) Yalnız III C) I've III A) I ve Hi D) I, II ve III E) Yalnız t

2022 KPSS Ön Lisans / GYGK 27-30. soruları aşağıda verilen bilgilere göre birbirinden bağımsız olarak cevaplayınız. Tk (2) 2k (3) Ahmet, Belgin, Ceren, Duygu, Ertan, Fikret ve Gül- nur adlı öğrenciler aynı üniversitenin mühendislik, fen-edebiyat ve tıp fakültelerini kazanmışlardır. Bu öğ- rencilerin hangi fakülteye kaydolduklarıyla ilgili şunlar bilinmektedir: ofis inf Ahmet ile Ertan aynı fakülteye kaydolmuştur. Fen-edebiyat fakültesine yalnız bir öğrenci kay- dolmuştur. Belgin, Duygu ve Fikret farklı fakültelere kaydol- muştur. Gülnur'un kaydolduğu fakülteye toplam iki öğ- renci kaydolmuştur. Cr E~ 27. Bu bilgilere göre, aşağıdakilerden hangisi kesin olarak doğrudur? A) Ahmet ve Ceren, aynı fakülteye kaydolmuştur. B) Gülnur, tıp fakültesine kaydolmuştur. C) Gülnur, mühendislik fakültesine kaydolmuştur. D) Ahmet ve Ertan, mühendislik fakültesine kaydol- muştur. E) Belgin ve Gülnur, aynı fakülteye kaydolmuştur. GE C 29. E h B

8. Deli Yusuf'un zuma gibi çatlak sesi uzaktan işitilmekteydi: -Yire batası? Dün ni şekil gelmedin? Ireceb'i yola salacaklarmış. Karabibik, Deli Ali'ye seslendi. Genem Deli Yusuf ünlüyo! - He He, Ireceb'i uğratacaklarmış deyyo. Senin habarın var mı? Dün gün Yosturoğlu diyoodu. Askere gidiyoomuş. -Adalya(Antalya)dan çağırmışl.. Muayna olacakmış. Aşağıdakilerin hangisinde bu parçada örneklenen dilin kullanımından doğan türünün tanımı doğru verilmiştir? veya A) Ortak dilden ayrı olarak belirli toplulukların ses, yapı, söz dizimi ve anlam bakımından farklılık gösteren dili kelime dağarcığıdır. B) Bir dilin, yazılı kaynaklarla izlenebilen tarihî gelişimi içinde ayrılmış kollarıdır. C) Bir dili toplum olarak konuşan ve yazanların hep birlikte uydukları, ağız özelliklerinden arındırılmış, belirli ölçü ve kurallara bağlı ortak dildir. 9. Ac ay D) Aynı meslek veya topluluktaki insanların ortak dilden ayrı olarak kullandıkları özel dil veya söz dağarcığıdır. E) Bir dilin bir ülke sınırları içindeki farklı yerleşim bölgelerinde ses, şekil, söz dizimi ve anlamca farklılaşan konuşma biçimidir. -