Paragrafta Yapı Soruları

24. Osmanlı İmparatorluğu'nun son dönemlerinde, büyük bir hububat alanı olan İç Anadolu'dan İstanbul'a buğday nakletmek, New York'tan buğday ithal etmekten %75 daha pahalıydı. Bu nedenle Istanbul'un hububat ihtiyacı, büyük ölçüde Avrupa ve Amerika'dan sağlanıyordu. Birinci Dünya Savaşı, Batı'dan İstanbul'a ulaşan ticaret yollarını büyük ölçüde tikadiğında bu durum, Istanbul nüfusunun çok ağır bir beslenme sıkıntısı içine sürüklenmesine neden oldu, Gözüm olarak mevcut ulaşım şebekesi geliştirilerek metropol tüketicisinin talebi doğrultusunda hububat, Anadolu çiftçisinden alınmaya başlandı. Sonraki yılların toplumsal ve ekonomik dönüşümlerinin filizlenmesi de bu çerçevede gerçekleşti. Bu parçadan aşağıdakilerin hangisine ulaşıla A) Birinci Dünya Savaşı, çoğu ulusun ekonomik buhrana sürüklenmesine sebep olarak ithalat değişmesi sonucunu doğurdu. yolarının B) Savaş sırasında yaşanan bazı ekonomisinin modern anlamda yolunu açtı döneminde gerek kullanilamsal ekonomiye da ucuzretim koşullarının C) Osmanlı İmparatorluğun metropolde gerek sağlanması için katışmalar hız kazandı. QSYM rin yazılı izni olmaksızın aittir, Sorular kuruluş D) Temel besi madd@erini sağlamada dışa bağımlı bir İstanbul'un ülke ekonomisine sonraki yıllarda başladı. son yıllarında gerçekleşen ve ekonomik dönüşümler, ihraç edilen erde artış olmasını sağladı.

Sa YGS-2016 Sina Akyol, şiir yaşamına Su Tadında'yla başladığı gün- den bu yana daima okurunu da işin içine katmış, hatta okurunu şair yapacak boşluklar bırakmaya başlamıştır. Di- zelerinde avazı çıktığı kadar susması bundan. Bu suskun- luk, okur için bir sağaltım süreci aynı zamanda. Akyol'u okumak; okuru besleyen, koruyan ve düşündüren bir uğ- raş... Bu parçada geçen "avazı çıktığı kadar susmak" sözüy- le anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Anlamı oluşturmada okurun da sorumluluk almasını sağlamak B) İlk şiirlerinden itibaren okurun düşüncesine uygun yaz- mak C) Şiirinin anlam derinliklerini yüksek kültüre mensup okur- lara açmak D) Kısa şiirler yazarak okuru dinginleştirmek E) Edilgen bir okur kitlesi oluşturmaya çalışmak

6. Eleştirmenin değişmez birtakım ilkeleri olması, okuduğu bir eseri bunlara göre yargılaması istenir. Ne yapalım ki öyle olmuyor. Oturup düşünüyoruz, birtakım ilkeler kuruyoruz kendi kendimize. Sonra da bakıyoruz ki o ilkelere uyan bir eser hoşumuza gitmiyor da onlara hiç uymayan başka bir eser çe- kiyor bizi. Demek ki ne olduğunu söyleyemesek de bir güzellik var, bir güzellik duygusu var. Herhan- gi bir eleştirmenin beğendiği kitabı beğenmek için gösterdiği sebepler ilginç olabilir ancak gerçekten o sebepler yüzünden beğendiğini sanmayın. Önce beğenmiş, sebepleri sonra bulmuştur. Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakiler- den hangisidir? 4 A) Eleştirmenlerin eserleri belli bir ilke dizisine göre eleştirmesi esere zarar vermektedir. B) Yazarların eleştirmenlerin ölçütlerine göre eser yazmamaları eleştirmenleri zorlamaktadır. C) Eleştirmenlerin hepsi, aynı eseri beğenmek ya da beğenmemek zorunda değildir. D) Eleştirmenlerin eseri garip gerekçelerle eleştir- mesi yanlıştır. E) Eleştirmenin en önemli görevi doğruları cesurca dile getirmektir. BENİM HOCAM 8. Taktik Bilgiler ve Güncel Sorularla Paragraf Soru

7. • Dünya fikir ve sanat âleminde olup biten- lerden hiçbir toplum habersiz yaşaya- maz. • Akıl; basit çağrışımlarla, içgüdülerle değil, muhakeme yolu ile yargılama ve hareket etme yeteneğidir. - • Sokrates'in savunması hâlâ canlı ve öğreti- ci, hâlâ yaşıyor. - Bu cümlelerin herhangi birinin sonuna aşağıdakilerden hangisi getirilemez? A Fakat onu suçlayanlar tarihin çöplüğüne gitti. B) Mesele yabancı kültürle yetinmemek, on- ları kendi gerçeklerimize doğru değiştirip aşmaktır. C) İyi düşünmek ve hüküm vermek yeteneği diye de tarif edilebilir. D) Okunmadan kütüphaneye kalkan kitaplar da vardır.

PAR HIZ 6. İnanç yozlaşmasının yaşandığı bir Osmanlı toplumunda reydoğan Hüseyin Rahmi Gürpınar, gerçekçi ve doğal yön- ventemle yazdığı bütün romanlarında, bilime ve maddeye post olan inancını temel dünya görüşü olarak ele alır. Cahil an toplumun gören gözü, duyan kulağı, düşünen beyni ol amayı yeğler. Romanlarında çizdiği İstanbul hiç iç açıcı bir kent değildir; birbirine ihanet eden karı kocalar, aç- lıktan sokağa ve kötü yola düşen çocuklar, dinî ve boş inançları, kötüye kullanarak cahil halkın sırtından zen- ginleşen asalaklar, savaş zenginleri... Yazar Mutallaka romanında "Boş ol!" diye eşini boşayan bir adamı an- latır. Aile içi sorunlara, bu sorunların doğurduğu trajik sonuçlara değinirken; okura, eski nikâhın böylesine ko- layca, düşünmeden bir öfke anında söylenebilen iki söz- cükle ortadan kalkabileceğini, bu nedenle de tarafların nice acılara katlanmak zorunda kalacağını duyumsatır. Bu parçadan hareketle Hüseyin Rahmi Gürpınar ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Bilime önem verdiği B) Boş inançlara eleştirel bakışla yaklaştığı C) Toplumsal sorunları ele aldığı D) Osmanlı toplum yapısını eserlerine taşıdığı E) Konuları olumsuz yönleriyle irdelediği

5 Paragraf Soru Bankası İrtifa Testi - 1 18. Sözlü kompozisyon çalışmasında Necip Fazıl ve Çile şiiri hakkında bir konferans verme görevi alan Eray, provada sunumunu yapmaya başlar: "Gaiplerden bir ses geldi: Bu adam, Gezdirsin boşluğu ense kökünde!" Şair, bu dizelerle şiire giriş yapar. Demek ki şair, şehir ber- duşu olduğu bohem yaşantıdan arayışa yönelmiş ve gaip- lerden gelen sese kulağını açmıştır. Batılıların "metafizik kriz" veya "entelektüel kriz" dediği duyguların ifadesi olan bu dizeler, 0 og "Ve uçtu tepemden birdenbire dam, Gök devrildi, künde üstüne künde..." dizeleriyle pekiştirilir. Eray'a verilen tavsiye: "----" Öğretmenin tavsiyesinden sonra Eray, konferansın giriş cümlelerini aşağıdaki gibi düzenler: HELIN che "Gaiplerden bir ses geldi: Bu adam, Gezdirsin boşluğu ense kökünde!" Şair, bu dizelerle şiire giriş yapar. Bir arayışın, metafizik bunalımın ifadesi olan bu dizelerde gaiplerden gelen sesin dediklerine yer verilir. Bu dizeler, Batılıların "metafizik kriz" veya "entelektüel kriz" dediği duyguları ifade eden "Ve uçtu tepemden birdenbire dam, Gök devrildi künde üstüne künde..." dizeleriyle pekiştirilir. Bu parçadan hareketle öğrenciye verilen tavsiye aşa- ğıdakilerden hangisi olabilir? A) Konferansa doğrudan doğruya bir şiir alıntısı ile gir- mek, ilerleyen zaman içinde dinleyiciye söyleyecek söz bulamamak anlamına gelebilir. 19. Deprem, ye wlenmedik b gelen sism sarsması C geldiği ala Depremle dalına da nitüd ölçm alter ölçeği depremle depremle B) Şiirin çağrışım alanı ile ilgili saptamalarda bulunmak, konferansçının önemli görevleri arasındadır, bunu yap- P maya özen göster. non C) Nesnel saptamalar ve aktarımlar yapmışsın, onunla ilgili öznel yorumları ve çıkarımları yapmamaya çalış; S bu, dinleyiciyi edilgen kılar. D) Bir şairin duygularını anlatmaya kalkışmak, buz dağı- nın yalnızca suyun üstündeki kısmını göstermektir; bundan uzak durmalısın. E) Şairlerin bir dönemi ile ilgili saptamalar yaparken bu dönemin öncesi ve sonrasıyla ilişkilendirilerek yansıtıl- ması gerekir. ölçeği ile rinliği de tada ger Bu parç gisi üze A) Har BY OC C Tar D) Ha E) Tü 20. Dijit yen yınc gel rak vlo na ka kü B ki A E

10:57 X A) I A) I B) II 13. Benim çocukluğumun ramazanları kara kışa rastla- dı. (1) Onun içindir ki kulağımda kalan ilk davul sesi oldukça kof ve hayli de neşesizdir. (II) O zamanlar çocuk aklımla bunu davulun derisi rutubetten pör- sümüş galiba, diye düşünürdüm. (III) Annemlerin kış ramazanını yazınkine tercih ettiğini iyi hatırlıyorum. (IV) Çünkü kışın günler kısadır, bir de bakarsınız top vakti gelivermiş. (V) Hâlbuki yazın, hararetten bu- nalmanızı, dudaklarınızın susuzluktan böcek kabu- ğu gibi kaskatı kesilmesini bir tarafa bırakınız, bir türlü güneş batmak bilmezdi. B) II YAYINLARI Bu parça iki paragrafa ayrılmak istenirse ikinci paragraf numaralanmış cümlelerden hangisi ile başlar? 300 /limityayinlari LIWIT C) III D) IV 15. Bi E) V ya gü ka 116

E) Boy boy insan gölgeleri kımıldar Güneşi içmiş kaldınmlarda 16) Yeşil pencerenden bir gül at bana, | Işıklarla dolsun kalbimin içi. || Geldim işte mevsim gibi kapına ||| IV Gözlerimde bulut, saçlanmda çiy. V Bu dizelerdeki numaralanmış sözlerden hangisi bir varlığın neye ya da kime ait olduğunu bildiren ek almamıştır? A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.

G 24. Geçtiğimiz 20 yılda sağlıkta devrim niteliğinde değişimler oldu. Tıp, teşhis ve tedaviye odaklandı; takıntılı ve yanlış yaklaşımından vazgeçip korunmanın, koruyucu yaklaşımın önemini yeniden fark etti. Elinin tersi ile ittiği geleneksel ve doğal sağlık yaklaşımlarını yeniden gündemine aldı. Daha da önemlisi, sağlıklı bireylerde sadece 10 maddeden ibaret basit bir sağlıklı yaşam anayasası devreye sokulabildiğinde pek çok hastalığın önlenebileceğini, geciktirilebileceğini ya da hafifletilebileceğini yeniden keşfetti. Yaşam tarzı tıbbi (li- festyle medicine) denen bu yeni ve bütüncül sağlık yaklaşı- mini ben, gazetedeki köşemde yıllardır gündemde tutmaya çalışıyorum. ABD'de Dr. Ornish, Dr. Chopra, Dr. Hyman, Dr. Öz gibi hekimlerin bayrağını taşıdığı bu yaklaşım, sağlığımız ve sağlıklı yaşlanmamızın geleceğidir. Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden han- gisidir? 8 A) Sağlıklı yaşam kurallarının belirlenmesi ve hayata geçi- rilmesi B) Amerikalı bazı doktorların tıpta dünya çapında ses ge- tiren çalışmalar yapması C) Tip alanında koruyucu hekimliğe dayanan yeni bir yak- laşım tarzının benimsenmesi D) Yaşam tarzı değişikliğinin birçok hastalığın tedavisini ko- laylaştırması E Geleneksel sağlık yaklaşımlarının değerinin anlaşılması 25. Tarihî bir su yönetme biçimi olan yağmur suyu hasadı, ilk

12. Kaman civarına bahar gelince Yıkılır ovadan Abdal çadırları Yücesinde pare pare duman tutmuş Düdüldağ'ın yaylasında mekân kurulur Hoş gelmişsin evvel bahar Bu dizelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söy- lenemez? A) I. dizede, belirtisiz isim tamlaması yönelme durum eki almıştır. B) II. dizede, belirtme durum eki almış belirtisiz isim tamlaması kullanılmıştır. C) III. dizede, tamlayanı düşmüş isim tamlamasına yer verilmiştir. D) IV. dizede, tamlayan özel isim olan belirtili isim tamlaması vardır. EYV. dizede, sifat tamlaması bulunmaktadır.

rin kültür teknolo olarak olarak otobüs ir. Tek carşılık susta i ce- ha- Bina erin in- Matbaanin yaygın kullanımıyla bir çığır açan yazı, bil- gisayarların yaygınlaşmasıyla da yeni bir çığır açmiştir insanın hayatında. Bu teknik ve teknolojik gelişmeler, üzerine inşa edildikleri temellerin yeni anlamlar kazan- masını sağlamıştır. Insanın birey olarak daha çok öne çıktığı ve her insanın kendi adına kararlar vermesinin zorunluluk hâline geldiği bir çağda, insanın yazılı kül- türü tanımaması bir eksikliktir. Yazarın kim olduğunu, niye yazdığını, neye hizmet ettiğini sorgulamadan ya- pılacak okumalar, düşünülenden farklı sonuçları do- ğurabilir. Nitekim doğurmaktadır da. Aşağıdakilerden hangisi bu parçada anlatılanlaria celişir? A) Yazı insanlık için en önemli buluşlardan biridir. B) Teknolojik gelişmeler kültürel hayatı etkilemiş, ona yepyeni ve derin anlamlar kazandırmıştır. C) İnsanlar günümüzde kendilerini okuma ve yazı kültürü konusunda geliştirmelidir. D) Eserin yazarının kimliği o eserin nasıl anlaşıldığı ile ilgili değildir. Okuma, belli bir birikim gerektiren ve kuralları olan bir eylemdir. ►/benimhocam 11. 12

5. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde soru anlamı farklı türde bir sözcükle sağlanmıştır? Belgisia 20mic A) Seni kitap almaya yollayan fangisiydi? B) Böyle merakla okuduğun kitap ne anlatıyor? C) Filmle ilgili bilgileri nereden bulabilirim? amini D) Hangi yöne gideceğimi kimden öğrenebilirim? E) Benimle kimin geleceğini neden söylemiyorsun? Sou zarf, gar

4. Eyvâh! Ne yer ne yâr kaldı, Gönlüm dolu âh u zâr kaldı. Şimdi buradaydı gitti elden, Gitti ebede gelip ezelden. Bu dizelerde aşağıdakilerden hangisinin örneği yoktur? A) İşaret sifati B) Bağlaç- C) Belirteç D) Soyut isim E) İşaret zamiri ∞

Sifat-fiil imfiil E) Zarf-fiil Edat Kişi zamiri 6. Bu oldukça önemli kitap bir ilk olmasının da ötesinde, Türkçe bilmeyen ve Türk edebiyatına dair bilgisi olmayan küresel edebiyat kamusu haricinde, Türkçe bilen ve dün- ya edebiyatı konusunda her.okura, öğrenciye ve akade- misyene de hitap ediyor. Bu cümlede; G 1. Etken ve geçişsiz eylem, II. Üstünlük belirteci, L III. Yer-yön belirteci, V. Bağlaç sözcük türlerinden hangilerinin örneği vardır? A) I ve I B) II ve ve IV D) II e IV ve III TÜMLER YAYINLARI 257

5. Aşağıdakilerin hangisinde soru anlamı zamirle sağlanmıştır? A) Kimsenin gelmeyeceğini neden söylemediniz? B) Onun kim olduğunu biliyor musun? C) Bu derse kaçınız girmişti? D) Bizi nasıl buldunuz? E) Çocuk bu yıl kaçıncı sınıfa gidiyor?

SORU-35 (ÖSYM) Yazarın bir toplumsal benliği, bir de meydana getirdiği me- tin vardır. Onun oluşturduğu bu metin dilsel olarak kapan- di mi artık bir eserdir, sonuçlanmış bir nesnedir. Ama aynı zamanda bu metin bir üretim kaynağıdır, okurla buluştuğu zaman. Bu üretim kaynağının içinde sürekli yazarın yaratıcı benliğini görürüm, anlatıcı olarak vardır o benim için artık. O anlatıcıyı, yazar veya herhangi bir üçüncü kişi gibi algıla- yabilirim. Buradaki ben diye konuşan kişi beni yazara gön- derebildiği gibi, göndermeyebilir de. Okur olarak metindeki ben ile aramdaki ilişkiyi ortaya koyuyorum, bunun yorumu- nu yapıyorum, katmanlarını saptıyorum. Belli bir ana dek hep metnin içinde kalıyorum ama gerektiğinde metin dışına da çıkıp yazarın metin dışı ideolojisini de bir inceleme nes- nesi olarak alabilirim. Bu parçada geçen "Bu metin dilsel olarak kapandı mı artık bir eserdir." sözüyle asıl anlatılmak istenen aşağıdakiler- den hangisidir? A) Metinlerin eser olabilmesi için mutlaka sonuç bölümle- rinin olması gerekir. B Edebî eserler, kendi içlerinde anlam derinliğine sahiptir. C) Bir metin, dil ve üslup bakımından üst düzeye erişme- dikçe sonlandırılmamalıdır. D) Bir metnin yazarı son sözünü söylemeden, yazdıkları eser hâline gelmiş olmaz. E) Bir edebî eser, yazarının kullandığı ditte var olabilmekte- dir.