Paragrafta Yapı Soruları

gaç- gisi ak- bir an ir A 7. C A Güveler genellikle insan kıyafetleri üzerine yumurta bi- rakarak çoğalırlar. Güvelerden kurtulmak için bilim in sanlarının bazı öneri başlıkları aşağıdaki gibidir: Derinlemesine temizlik Soğuğun gücü Güve kovucu kimyasallar Temassız ortam Buna göre aşağıdakilerden hangisi bu başlıklardan herhangi biriyle ilişkilendirilemez? A) Güveler çekmece ve dolaplarınızdaki karanlık ve do- kunulmayan bölgeleri vdiğinden bölgelerin de- taylı temizlenmesi güvelerin üremesini engeller. B) Larva barındırdığı düşünülen kıyafetleri plastik poşet içine yerleştirip 48 saate kadar dondurucuya atmak larvaların gelişimini sona erdirir. C) Ayda bir kez değiştirmek şartıyla küp şeker, güvele- rin larva bırakması uygun olan nemi, rutubeti çeker ve güve oluşumunu engeller. D) Özellikle yün kıyafetlerinizi fermuarlı veya vakumlu hurçlarda saklamak güvelerin onların üzerine yu- murta bırakmasını önler. E) Güve önleyici kokulu kâğıt şeritler veya çekmece ör tüieri gibi, güvelerin kıyafetlerinizin üzerine yumurta bırakmasını engelleyecek bir dizi ürün mevcut. Bera Judumu

2. (1) Güneş aktiviteleri sonucunda yayılan plazma hâlindeki bu yük- lü parçacıklar manyetosfer tarafından karşılanır. (II) Manyetosferin Güneş'e bakan yüzü parçacıklarla çarpışarak dalgalanır ve aksi yöne doğru bir kuyruk oluşturarak damla biçimini alır. (III) Kuyruk bölümünde hapsedilen parçacıklar, dalgalanmalar sonucunda, dev mıknatıs özelliğindeki Dünya'nın kutupları- na doğru hızlanarak ilerler. (IV) Atmosferin üst katmanlarına ulaşan parçacıklar, buradaki atom ve moleküllere enerjilerini aktarır. (V) Dünya'nın manyetik alan çizgilerinin yoğunlaştığı kutup bölgelerinde yaşanan bu enerji aktarımı sonrasında fazladan enerji kazanan atom ve moleküller, bu enerjiyi ışık formunda yayar. Bu parçada numaralanmış cümlelerle ilgili aşağıdakiler- den hangisi yanlıştır? A) 1. cümlede belirtme sıfatı kullanılmıştır. B) II. cümlede zarf-fiil bulunmaktadır. C) III. cümlede edat vardır. D) IV. cümlede zarf kullanılmıştır. E) V. cümlede sifat-fiil kullanılmıştır.

A 2. Bir ülkede akıl ve sanattan çok, servete değer verilirse bilinmelidir ki orada keseler şişmiş, kafalar boşalmıştır. Altı çizili sözün cümleye kattığı anlam, aşağıdaki cümlelerin hangisinde vardır? A) Günümüz gençleri, hazır bilgiye konuyor, düşünüp araştırma yeteneği hiçbirinde yok. Toplumsal sorunları dile getirmekle yetinmeyen onlara çö- zümler de üreten bir sanatçıdır.o. Günümüz edebiyatında roman ve şiir öne çıkmış gibi görünüyor. Teknolojisi gelişmiş ülkelerin insanları, maddi açıdan refah içinde yaşar. Dünya ölçülerine baktığımızda romancılarımızın ne kadar ek- siği olduğu görülür. 5. 6

8. Aşağıdaki dizelerin hangisinde ek eylem kullanılmıştır? A) Neredesin tedirginliğimi öpen güzel Bağ bozumu sal sal üzümler tepen güzel B) Sen gelirsin diye yürek sürdüm fırına Çam çanağa bengi bengi özedim kına C) Sürmeli keçiden süt sağdım iki güğüm Hasretinle hayalinle oldum kördüğüm D) Bir cevizden bir cevize salıncak kurdum Ve her yöne, çift haberci kuşlar uçurdum E) Kuyuda soğuttum taze nar şurubunu Kanımla, sevgimle kardım çöreklik unu

5- ÖĞRETEN SORU ♫ "Zihinde olumsuz bir çağrışım uyandıracak olay ya da durum- ların, bu olumsuzluğunu azaltacak biçimde anlatılmasına 'gü- zel adlandırma' denir." Bu açıklamaya göre aşağıdaki cümlelerin hangisinde gü- zel adlandırma vardır? A) İleri ülkelerde kitap okuma alışkanlığının daha fazla ol- duğu söyleniyor. B) Yoksul ailelere derneğimizin yaptığı yardımlar devam ede- cek. C) Depremzedeler için yapılan konutlara çadırda yaşayan- lar yerleştirildi. D) Tüm yurtta yağışlı havanın etkisi bu hafta da devam edecek. E) İşitme engelliler yararına bir konser düzenlenecek. Çözüm ça

28. "Sanat, bir karşılık beklemeden yapılmalıdır; aksi durum- da ticarileşir, etki altına girer ve özgürlüğünü kaybeder." demek, bir yanıyla doğru ve kulağa hoş gelen bir değer- lendirme olsa da tam olarak ayakları yere basmayan, biraz klişe ve aynı zamanda sanatçı üzerinde baskı oluşturan bir çıkarımdır. Bu parçadan aşağıdaki çıkarımlardan hangisine ula- şılabilir? A) Maddi kazanç sağlamak amacıyla yapılan sanatın, sa- natçısına ve topluma bir katkıda bulunabilmesi olası değildir. ((B) Sanatçının, meydana getirdiği sanat eserine dair çeşitli beklentiler içinde olmasını yadırgamamak gerekir. C) Sanatta özgürlük, sanatçının topluma dair sorumluluk- larından sıyrılmasıyla mümkün olur. D) Menfaat beklentisi ile ortaya konan sanat eseri, sanatın özüne ve varoluş amacına aykırıdır. Fazla yükseklerde uçan, gerçeklerle bağ kuramayan sanatçılar, kalıcılığı yakalayamaz.

(1) İnsanın çocukluk evresi sosyalleşme sürecinin en önem- li aşamasını oluşturmaktadır. (II) Bu süreçte televizyonu aşırı izleyen çocuklarda televizyon bağımlılığı oluşmak- ta, birtakım davranış bozuklukları meydana gelmektedir. (III) Ayrıca çocuğun kendisini ifade edememe sorunu orta- ya çıkmaktadır. (IV) Bunun sonucunda çocuklarda yaratı- cılık ve öğrenmeye istek azalmakta, çocuklar pasifleşmek- tedir. (V) Çocukların televizyon izlemeye ayırdıkları zaman arttıkça oyun oynamak, kitap okumak, sinema ve tiyatroya gitmek için ayırdıkları zaman azalmaktadır. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin anlamlı bir bütün oluşturması için hangilerinin birbiriyle yer değiştirmesi gerekir? A) Ile III D) I ile V B) II ile IV E) IV ile V C) Ill ve IV

Uçsuz bucaksız bir alanda kalem oynatıyoruz. Yazan sayısı kadar öykü çeşidi ya da öykü tanımı yapılabilir. Salt yazın türlerine değil, yazının kendisine de sınırlar çekmek kişiyi olsa olsa gülünç kılar. Ben her öykünün öykü çatısına açılımlar getirmesi, yeni saçaklar eklemesi gerektiğine inananlardanım. Eğer yaratıcı bir uğraş olarak yazından söz ediyorsak ezberi tekrarlayan, sürekli kendini çoğaltan bir yazar düşünemeyiz. Dilin olanaklarını zorlamakla yetinmeyip kendi dilini baştan yaratan yazarları seviyorum. 6. Bu parçadaki altı çizili sözle öyküye ilişkin anlatılmak istenen aşağıdakilerin hangisinde verilmiştir? A) Okuyucuyu sarsan bir anlatıma sahip olması B) Özgünlüğüyle öykü dünyasına yenilikler getirmesi C) Her okuyanda farklı çağrışımlar uyandırması D) Yazarının söyleyiş tarzını ele vermesi EN Öykü birikimiyle bir bütünlük oluşturması

SÖZCÜK TÜRLERİ / ZAMIR (ADIL) TREND dön aç B 1. Herkes, bir saat sonrasını nasıl yaşayacağını bir ağızdan bana anlatıyor gibiydi. Çünkü değirmi yüzlü kadın kimseyi dinleyecek hâlde değildi, o da bitirmeyi planladığı işi, otu- rur oturmaz çantasından çıkardığı örgüye başladığında sü- ant içmişti sanki. En arka koltuktan gürültüyü bastırmak r. isteyen iki emekliden birisi tarlasını satmak için köyüne gittiğinde kimsenin onu tanımadığını üç defa aynı cüm- leyle diğerine anlattıkça diğeri kendi derdine bir türlü gi- iyi remiyor, olur, olur gibi bir şeyler söylüyor, öğrenciler de Mur derslerin başlamasından yakınıyordu. ğine Han ri de- A tut mac isin Bu parçada aşağıdaki açıklamalardan hangisinin örneği yoktur? A) Soru zamirleri her zaman soru anlamı bildirmez. B) Zamirlerle isim tamlaması kurulabilir. Dönüşlülük zamiri iyelik eki alabilir. D) Belgisiz zamirler çekim eki alabilir. A E) Bazı zamirler yönelme hâl eki aldığında ses değişikli- hamil 30 yıllık İstibdat dönemi Muharrem Kar

2. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir yazım yanlışı yapılmıştır? A) Kasım Efendi, nasıl bir kabul şekliyle karşılanacağı endişesiyle salonda oturacak yer arıyordu. B) Üçüncü günün ardından Suna, yanındaki kadınlara hatta çok sevdiği köpeği Dodo'ya bile saldırmaya başladı. C) Ahmet Cemil, ince parmaklarıyla yumuşak saçlarını taradı; gözleri yarı kayıp olmuş bir ilham dalgasıyla tutuşmuş gi- biydi. 5. SUPARA DY Mustafa Paşa, bu konaktan küçük bir oda tutamadığı için çok üzgündü. E Sarı Zeybek" filminin galasında oldukça heyecanlı anlar yaşandığını okudum bir gazetede.

13. Dün sabaha karşı kendimle konuştum. Ben hep kendime çıkan bir yokuştum. Yokuşun başında bir düşman vardı. Onu vurmaya gittim, kendimle vuruştum. Bu dörtlükle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söy- enemez? A) "yokuştum" ile "vuruştum sözcükleri aynı işlevde çekim eklerini almıştır. İsim-fiil yaklaşma durumu eki almıştır. C) İyelik ekinden sonra ad durum eki almış bir zamir var- dır. D) Şahıs zamirinden biri bir sifat tamlamasının yerini tut- muştur. E) "Hep" sözcüğü belirteç görevindedir.

nu aus C) Klasikleşmiş eserler her dönemde okuyucu bul- muştur D) Avrupa kültürüne karşı kendi ulusal değerlerimize sahip çıkmalıyız E) Tasavvuf düşüncesi tüm insanlarla ilgili evrensel konulan işler 20. Gerçek bir yazarın bilmesi gereken sadece ne yaza- cağı değildir.. At sahibine göre kişner de konu ya- zarına göre muhteva kazanıp şekillenmez mi? Robert Frost, "Ormanda yürürken karşıma iki yol çıktı, ben az yürünmüş olanı seçtim." diyor bir şiirinde. Yani bir yol yürünecek ama o yolun nerelerden geçeceği, gö- türeceği yer kadar önemli. Sunum şekli özü kaybet- memek kaydıyla sunulanı gerçek değerine ulaştırıyor çünkü. benimhocam Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) Anlatılacak konunun ilgi çekmesi başta gelen ko- şuldur B) Yazının anlatım özellikleri de çok önemlidir C) Konunun anlaşılamaması durumunda yazının bir amacı kalmaz D) Eserde olaylar planlandığı gibi ilerlemeyebilir E) Yazılanları okuyucunun nasıl anladığına bakılma- lıdır. 22. 112

yayıncılık E 24 26. soruları aşağıdaki parçaya göre ce- vaplayınız. 6 (1) Sanatçılar, arada bir de olsa hiç okumadıkları bir metinden yararlandıkları suçlamasıyla karşı karşı- ya kalabiliyorlar. (II) Bazen de okudukları, bildikleri bir metinden yararlandıklarında bu suçlamadan kurtaramıyorlar kendilerini. (III) Örneğin 2004'te Sait Faik'in ölümünün 50. yılında yapılan sempoz- yuma katılan şair İlhan Berk, "Sait Faik'te Dil" isimli konuşmasında Abasıyanık'ın, öykünün yapısını değiştirmek için verili dili yıkıp yeniden yarattığını söyledi ve yazarın şiirsel dilinin İkinci Yeni şairleri- ni; Ferit Edgü, Demir Özlü gibi yazarları etkilediğini belirtti. (IV) Bana göre de bir şair, bir yazar; o ki- tabı okumuş, ondan yararlanmış olabilir ve bunda elbette bir sakınca yoktur. (V) Her yazarın diğerle- rinden etkilenme hakkı vardır. 24. Bu parçada vurgulanmak istenen düşünce aşa- ğıdakilerden hangisidir? A) Sanatçıların birbirinden esinlenmesi doğal bir durumdur. B) Sanatsal anlatımı ürünlere yedirebilmek her yazarın yapabileceği bir iş değildir. C) Sanatsal etkilenme kendini en çok edebiyatta göstermektedir. D) Yazarlar ve şairler, kendi üsluplarını oluşturma- da başkalarına öykünürler. E) Yeni yazar ve şairler, kendinden önceki ustala- rin kurduğu düzeni devam ettirir.

15. 1. aşkın simgesi olarak kalbe giden 1527. Cas II. yola yüzük takarlarmış III. eski Mısırlılarda bitki saplarından yapılırmış ve IV. bilinen en eski evlilik yüzüğü V. Misirlilar sol elin yüzük parmağından VI. kalbe bir damar gittiğini düşündükleri için son- suz Yukarıdaki sözler anlamlı ve kurallı bir cümle oluşturacak biçimde sıralandığında, hangisi baştan dördüncü olur? A) I. B) III. C) IV. D) V. E) VI.

1. Dünyada aç, hasta veya yoksul olmayanların, görünüşüne ba- kılırsa yaşamak için pek çok nedeni olduğu düşünülür. Öyle farz edin ki bu kişilerin tek tek hepsine "Nasılsınız?" sorusunu sordunuz ve dürüstçe verilecek bir cevap istediniz. Milyonlar- cası "Mutsuzum!" diyecektir size. Nedeni sorulduğunda da he- men hemen hepsi başkalarını suçlayacaktır. Dünyada tek bir kişi yoktur ki şöyle dediği duyulmasın: "Beni çıldırtıyorsun... Bu beni gerçekten üzdü. Benim nasıl hissettiğimin senin için bir önemi yok mu? Sinirlerimi öyle bozdun ki doğru düşünemiyo- rum bile." Şikâyet ettikleri mutsuzluğu aslında kendi kendileri- nin seçtikleri akıllarına bile gelmez. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur? AAlıntı cümlesi B) Varsayım cümlesi C) Tartışmacı anlatım D) Deyim -E) Eksiltili cümle

33. Akşehir'in beyleri Nasrettin Hoca'yı yemeğe davet et- mişler. Hoca nereden bilsin; davete, günlük kıyafetiy- le katılmış. Katılmış ama ne hoş geldin ne sefa getir- din, diyen var. Herkes, allı pullu kıyafetlilere el pençe duruyormuş. Hoca, bir koşu evine giderek sandıktaki işlemeli kürkünü giyip yemeğe geri dönmüş. Az evvel hoş geldin bile demeyenler, Hoca'nın önünde yerlere kadar eğilmişler. Hoca'yı, yere göğe sığdıramayıp baş- köşeye oturtmuşlar. Kuzunun en hasını Hoca'nın önü- ne koymuşlar. Herkes Hoca'nın yemeğe başlamasını bekliyormuş. Hoca; bir taraftan kürkünün kolunu sof- rada sallamaya, bir taraftan da "Ye kürküm ye, ye kür- küm ye!" demeye başlamış. - İlahi Hoca! Kürkün yemek yediğini kim görmüş? Hoca taşı gediğine koymakta gecikmemiş: - Kürksüz, adamdan sayılmadık. İtibarı o gördü, ye- meği de o yesin. Bu parçada verilmek istenen mesajı aşağıdakiler- den hangisi destekler nitelikte değildir? A) Çul içinde aslan yatar. B) İnsanlar kıyafetleriyle karşılanır, ilmiyle ağırlanır, ah- lakıyla uğurlanır. C) Giydiğin elbise değil, taşıdığın karakter kaliteli ol- sun. D) Elbise bir insanın vücut hatlarını takip etmeli, vü- cut elbisenin hatlarını değil. E) Ne insanlar gördüm üzerlerinde elbise yok, ne el- biseler gördüm içlerinde insan yok.