Paragrafta Yapı Soruları

3. Oğuz Kağan ordusunu alır ve çok büyük bir ırmak olan İdil Nehri kıyılarına gelince beylerine bu suyu nasıl geçebilecek- 6. lerini sorar. Orduda Uluğ Bey adında çok akıllı bir er bakar ki etrafta çok ağaç ve çok dal var. Dalları keser, biçer, kendisine bir sal yapar. Bu parça ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? Bağımsız sıralı cümle vardır. B) Yeterlik fiili kullanılmıştır. C) Zincirleme isim tamlaması vardır. D) Niteleme ve belirtme sıfatı alan isim vardır. E) Sifatı miktar bakımından belirten zarf kullanılmıştır.

10. Biyografik eserlerin zengin çeşitlilikleri ve değişik yaş gruplarına hitap etmelerine rağmen bu kitapların kütüphane raflarında beklediği ve rehberlik yapılmadığı sürece çocukların bu kitaplara nadiren ulaştıkları ve ulaşmak istediklerinde de yeterince bilgi birikimine IV sahip olmadıklar için bu eserlerden yararlanmada V yetersiz kaldıkları bir gerçektir. Bu parçadaki numaralanmış sözlerden hangisi "3. çoğul şahıs iyelik eki" almamıştır? A) I B) II C) III D) IV onler E) V

C) Biçime en uygun içeriği belirleyip onun dışına çıkmamak Okuyucuyu etkileyebilen konuları ön planda tutmak E) Okuyucunun beklentileri doğrultusunda eserini meydana getirmek 5. Aslında çamaşır makinesinin çalışmasını sağlayan motorla benzer bir düzen içerisinde işlev gösteren elektrik motorlu otomobiller, benzin veya mazotla çalışan klasik otomobillerdeki gibi içten yanmalı motorlardan farklı olarak yüksek verimlilik, aşınmazlık ve çift yönlü çalışma özelliklerine sahiptir. Bu cümleden elektrikle çalışan otomobillerle ilgili aşağıdakilerden hangisi kesinlikle çıkarılamaz? Motorunun çalışma prensibi çamaşır makinesi motoruyla aynı özelliktedir. B) İçten yanmalı motorlara göre daha ekonomiktir. C) Hem elektrikle hem de fosil yakıtlarla çalışabilme avantajı vardır. D) Benzin veya mazot gibi fosil yakıtların aksine çevre dostudur. Diğer tür motorlarda görülen yıpranma payı yoktur. /limityayinlari foo LİMİT YAYINLARI 7. 97

20. (1) Nurullah Ataç'a göre eleştiri bir sanat, eleştirmen ise bir sanatçıdır. (II) Okuduğu kitaplardan ötürü kendi zevkini, kendi duygularını söyleyen eleştirmeni sanatçı saymak ye- rinde bir saptamadır doğrusu. (III) Nasıl ki sanatta önem- li olan, doğa değil de sanatçının kimliği ise eleştiride de önemli olan, sözü edilen eserler değil onları anlatan eleş- tirmenin yaradılışıdır. (IV) Bir eleştirmen, her şeyden önce okuyucuyla kitap arasında köprü vazifesi görür. (V) Oku- yucunun eseri daha iyi anlamasına katkıda bulunmayan kişiye eleştirmen de denemez. (VI) Eleştirmenin bu görevi yerine getirebilmesi ise onun sanat konusunda birikimli ol- masına bağlıdır. (VII) Öyleyse eleştirmenliğe soyunanları, buradan uyaralım: Okuyun, ayrım yapmaksızın okuyun. Bu parça iki paragrafa bölünmek istenirse ikinci parag- rafın ilk cümlesi aşağıdakilerden hangisi olmalıdır? A) IV. B) I. C) III. D) II. E) V. c/mpob 16lgunos

14. (1) Rengi uçmuş, sıradan yaşamımızda kendimize bir ziyafet çekmek istediğimiz zaman kitapların kapağını aralarız. (II) Büyük bir açlıkla sayfaları çeviririz. (III) Gözlerimiz sözcükleri iştahla birer birer yerken zamandan ve mekândan kopuveririz. (IV) Başka insanların, başka diyarların görünmez konukları oluveririz. (V) Bu deneyimi ardından yaşadığımız ana geri döndüğümüzde ise ruhumuzda kopan fırtınalar ya şiddetlenir ya da dinginleş ama her zaman bir şeyler değişir içimizde. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır? A) IV. cümlede, "görünmez" sözcüğü fiilden sifat yapım almıştır. PV. cümlede, ilgeç kullanılmıştır. C) I. cümlede, nesne, belirtili isim tamlamasından oluşmuştur. D) II. cümlede, durum zarfı kullanılmıştır. E) III. cümle, bileşik yapılı bir cümledir.

kayip - et-er-sin- 12 16. Haksızlık önünde eğilmeyin çünkü o zaman hakkınızla birlikte şerefinizi de kaybedersiniz. Bu cümledeki altı çizili eylem için aşağıdaki yargılardan hangisi söylenemez? A) Basit yapılıdır. B) Haber kipiyle çekimlenmiştir. C) Ek fiil almamıştır. D) II. çoğul kişiye göre çekimlenmiştir E) Ünlü düşmesine uğramıştır. ✓

1950'lerden sonra Türk basını, tiyatro haberlerine, eleştirilerine geniş ölçüde yer vermiştir. İstanbul basını yalnız profesyonel tiyatrolarla ilgilenmekle kalmamış ayrıca özellikle Anadolu'daki tiyatro çalışmalarını da yansıtmıştır. Gazeteler zaman zaman tiyatroya ilgisizlik göstermişse de günümüze dek yaprakları ve baskı sayıları çok artan gazetelerin pek çoğu tiyatro haberlerine, eleştirilerine ve haftada bir tiyatroya bir yaprak ayırarak veya edebiyat ve sanat yapraklarında geniş yer vermişlerdir. 1. Bu parçada üzerinde durulan konu nedir? A) Türk tiyatrosunun gelişimi B) Basın ve tiyatro ilişkisi C) Eleştiri yazılarının tiyatroya katkısı D) Anadolu'daki tiyatro faaliyetleri E) Tiyatronun bize kazandırdıkları

4. sevmek insanın yüreği kadardır küçükse büyüğünü taşıyamazsın yalnızlığı da dene oldu olacak nasıl yankılanır derinden derine iyi midir kötü mü çıkaramazsın Bu dizelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi yanlıştır? A) I. dizede isim tamlaması edatla öbekleşerek yüklem görevinde kullanılmıştır. B) II. dizede birleşik yapılı, basit zamanlı fiil kullanılmıştır. C) III. dizede adlaşmış sifat kullanılmıştır. D) IV. dizede ikileme zarf görevindedir. E) V. dizede ek eylem örneklendirilmiştir.

LLLL 33. (1) İstanbul'da beni en çok sarnıçlar büyüledi. (II) Geçmişte yağmurlardan süzülen ya da kentin kilometrelerce ötesin- den su kanallarıyla İstanbul'a ulaştırılan sular buralarda de- polanırmış. (III) Bunların büyük bir bölümünün üstü tonoz ve kubbelerle kapatılmış, birkaç tanesi ise açık su toplama havuzları şeklinde inşâ edilmiş. (IV) Anıtsal sarnıçlar su ka- nallarıyla beslenirmiş. (V) Sarayın, hipodromun, büyük kili- selerin, soylulara ait konakların ve askerî kışlaların su ihti- yaçları buralardan karşılanırmış. Yukarıdaki parçada numaralanmış cümleler için aşağı- da verilen bilgilerin hangisi yanlıştır? A) I. cümle, öznesi çoğul bir ad olan basit bir cümledir. B) II. cümlenin yüklemi, çatısı bakımından edilgen ve ge- çişsizdir C) III. cümle, olumlu, kurallı ve bağımlı sıralı cümledir. D) IV. cümle, sırasıyla özne, edat tümleci ve yüklemden oluşmaktadır. E) V. cümle, dolaylı tümleci işaret adılı olan fiil cümlesidir,

TYT/Türkçe 16. Jean Baudrillard'a göre, gerçekliğin hiper gerçekliğe dönüşmesinin toplumlar açısından en önemli sonuçla- rından biri "toplumsalın yok oluşu"dur. Toplumsalın yok oluşu, aynı zamanda sosyolojinin de yok oluşu demektir. Televizyon seyircisi hâline dönüşmüş insanların birbir- leriyle iletişim kurmamaları ve giderek daha fazla kitle hâline gelmeleri, toplumsalın yok oluşu tezinin temel iddiasıdır. Baudrillard, dijital kültürün gerçek bir kültür olmadığını ve insanlar arası etkileşimi tüketerek aynı zamanda toplumsal gerçekliği de bir hiper gerçekliğe dönüştürdüğünü iddia etmektedir. Ona göre ekranlar- daki görüntülerden yani simülasyonlar üzerinden oluşan bir kültür, gerçek anlamıyla bir kültür değildir. Bir kültür, kendi anlam kodlarına, kendisine göre bir bütünleşmeye ve bilgi birikimine dayanmaktadır. ----- Bu parçanın sonunda boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) Dijital kültür unsurlarını, klasik kültür unsurlarıyla bağ- daştırmak toplumsal bağlılığı yeniden kurmak için şarttır B) Günümüzün kitle iletişim teknolojileriyle oluşan yeni dijital kültürde bu unsurları görmek mümkün değildir C) Toplumsal gerçekliği hiper gerçekliğe dönüştüren un- surların başında, sosyolojik araştırmaların yetersizliği gelmektedir D) Simülasyonlar üzerinden oluşan kitle kültürü, günü- müzde dijital kültürün önüne geçmektedir E) Toplumların kendilerine has kültürel anlam kodları, kendi dijital kültür unsurlarında da görülmektedir 17. NAVIGASYON

X Sena'nın ailesinin isimleri; Nail, Deniz, Zeynep ve Me- te'dir. Bu isimlerden biri annesine, diğeri babasına, diğerleri de küçük erkek kardeşi ve küçük kız kardeşine aittir. İpuçları: 1. Nail'in kız kardeşi yok. 2. Deniz, Sena'nın annesi değil. Soru: Ailede kim kimdir? Kız kardeşin adı Babanın adı ***** Erkek kardeşin adı Annenin adı

6. (1) Evin önündeki ıhlamur ağacının altından değirmen arkı geçiyordu. (II) Değirmen suyu, kasabayı gölgeleyen tepelerin arasına kılıç gibi girmiş bir boğazın epeyce ilerisinden çevriliyor. (III) Meşelerin koyu yeşilleri arasında akçakavakların sarıya uçan açık yeşilleri dalgalanıyor. (IV) Birkaç yamaç tarla, bu yeşilin ortasına sarı başaklarını sermiş oturuyor. (V) Dereboğazı, tepeleri geçip sarp kayalara vurarak Aladağ'a doğru yol alıyor. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) I. cümlede bileşik zamanlı türemiş yapılı bir eylem vardır. B) II. cümlede sifat fiillere yer verilmiştir. C) III. cümlenin yüklemi gövdeden türemiş bir eylemdir. D) IV. cümlede geçişsiz bir eylem kullanılmıştır. E) V. cümlede anlamca kaynaşmış bileşik bir eylem kullanılmıştır.

1. (1) Mark Twain Kuruluna bir Türk yazarın aday gösterilmesi istenmişti. (II) O zaman Türk Yazarlar Derneğinin başkanı Halide Edip Hanım'dı. (III) Bu istek onu çok güç duruma düşürmüştü. (IV) Yeni yazarların çoğunu hiç mi hiç tanımıyordu. (V) Eskilerden aday göstermeyi de nedense istememişti. (VI) Sonunda Sait Faik'in aday gösterilmesine karar verildi. Yukarıdaki parçada, Halide Edip'in güç duruma düşmesinin nedenleri numaralanmış cümlelerin hangisinden itibaren söylenmeye başlanmıştır? A) II. B) III. C) IV. D) V. E) VI.

15. Alışkanlıktan olacak, yine çok erken uyandım. Karaman Ovasında stepte gidiyorduk. Ay batmak, güneş de doğmak üzereydi. Açık mavi gökte sabahçı birkaç yıldızın bile feri geçmemişti, ışıldıyorlardı. Çok sürmedi, güneş kamçılarını sallamaya başladı. Sabah oldu. Bol yıldızlı gece karanlığından yepyeni, aydınlık bir dünya doğmuştu. Bu parçanın anlatımı için aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Betimleme ve öyküleme tekniğine başvurulmuştur. B) Kişileştirme sanatından yararlanılmıştır. C) Yazar, gözlemlerini duygularının etkisiyle anlatmıştır. D) Açıklayıcı anlatım tekniğinden yararlanılmıştır. E) Imgelere yer verilmiştir. h

19. Bir şiir, yalnız o şiire giren değil, bir de girmeyen sözcüklerden meydana gelir. Bu deyiş ilk anda saçma gibi görünürse de ozanı biçimci bir görüşe ve sözcüklerin şiire girmeden önce birbirleriyle yeter derecede çarpışması düşüncesine çağırması bakımından dikkatle ele alınmalıdır. Bir şiirin güzelliği kendi dışında bıraktığı sözcüklerin sayısıyla doğru orantılıdır. Aşağıdakilerden hangisi, bu parçanın ilk cümlesindeki düşünceyi destekler? A) Şiire giremeyen kelimelerin işe yaramadığını söylemek, şiirden anlamayanların işidir. B) Bir sözcük tek başına bir şey değildir; sözcüğün gücü ve etkisi, bütünün içindeki katkısıyla belirir. C) Şair; zihnindeki sayısız kelimeyi tartar, kıyaslar, tokuşturur; çoğunu da ayıklayıp şiirini öyle kurar. D) Bir şiire giren kelimelerle giremeyen kelimelerin hesabını tutmak kimi şairlere saçma gelebilir. E) Şiirde mükemmellik; duygusal değeri yüksek, mümkün olduğunca az kelimeyle sağlanır. 1889 Diğer sayfaya geçin 8

6 Bazen yetişkinler iç karartıcı muhabbetler ediyor. Peki, yetişkinlerin muhabbeti böyle de gençlerinki çok mu farklı? Bu parçada aşağıda verilenlerden hangisi örneklenmemiştir? cinayyayin.com AL Çoğul eki Bagi eki Eylemden eylem yapım eki D İsimden isim yapım eki EV Durum eki