Paragrafta Yapı Soruları

7. Aşağıdakilerin hangisinde isim tamlaması zarf göreviyle kullanılmıştır? A) Yıldızlar nereye gidiyor sabah vakti? B) Hâlâ gelmedi akşam karanlığının baykuşları. C) Mechul kâinatların belki de içindeyiz. D) Başka diyarların gecesinde teselli arıyor. E) Nasıl kayboldu yırtılan resimdeki dünya.

DENEME 2 11. IV. Etken çatili III. Adlaşmış II. sifat-fiil Üç farklı türde fiilimsi Günlerdir ve 1. günlerdir rahmet V. yağıyor. Yağmur Yansi- Küçültme kokan sabahlar bir madan sifat başka oluyor. Hele türemiş de o sabahlarda isim uyuyup uyanmak... Çatı altında küçücük bir odanın tavanında yağmurun tipirtilarini dinlemek, katrelerin sesini daha toprağa düşmeden duymak insana sonsuz bir huzur veriyor. Bu parçada numaralanmış belirlemelerden hangisinin örneği yoktur? AT B) II C) III D) IV E) V tau Isrov dilecet -m's Palme Yayınevi

n-i âr 14. Ithake Kralı tanrısal Odysseus'un önerdiği, O büyük tahta atı yapıp İçini askerle doldurdu Akhalar. Tahta atı kıyıya bırakıp Gitmiş gibi yaptılar. Bir adanın arkasına saklandılar. Tek kişi kalmıştı geride, üstü başı yırtık, Yaralar içinde güya, Bir yalancı, düzenbaz Sinon. d- n Bu destan parçası aşağıdaki uluslardan hangisine aittir? C) Rus A) Yunan D) İtalyan B) Hint E) Latin

1. Okumadan yazılmayacağı sanırım yazmaya çalisan herkeste artık yer etmiş bir düşünce. Gelgelem (ne var ki) doğru bir okuma biçimi nedir, onunla ilgili sorunlarımız sürüyor. Okuduğumuz bir metnin bütün ögelerin (unsur) tek tek soyutlayarak anlamak, sonra da butün yapıyı o ögelerin bireşimi olarak okumaktır doğru okuma biçimi. Bir öyküyü ya da romanı okur- ken satırlardan zihnimize sızan ve orada başka bir dünyanın kurulmasına (yerleşme)neden olan III şeyin ne olduğunu çoğu zaman anlayamaz, okuduğu- oping muz metnin bir metin olduğunu unutarak, zihnimizin gözüyle (bakış) izlemeye başladığımız bu sanal dünyanın olaylarına ve kişilerine kendimizi kaptırırız. (etkisinden kendini kurtaramamak) Zater okumaktan alınan zevk de bu kendini kaptırma hâlidir. Bu parçada numaralanmış sözlerden hangisi- nin anlamı parantez () içinde verilen açıklamayla uyuşmamaktadir: A) B) 11 C) III D) IV E) V

1. Söyle dönüp de geçmişinize bir bakın ama sade- 10. ce bakın istiyorum. Şimdi tekrar irdelemeniz size sadece zaman kay- C bettirecektir. 11. Bunun için sadece bakın ve gelecek için ne yapı- labilir onu düşünün. IV. Oturup da yaptığınız hataları tekrar tekrar irdele- meyin. V. O hatalardan zaten ders aldınız ya da almadınız ama bugünlere öyle geldiniz. Yukarıdaki cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi sonuncu olur? AI B) || C) III D) IV EMV

10. Suyu dağdan indirerek kentin çeşmelerine kadar getiren, yine o değil miydi? Bu cümle ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Birleşik soru cümlesidir. B) Belirtili ad tamlamasına yer verilmiştir. C) Bir onaylatma anlamı vardır. D) Eylemsilere yer verilmiştir. E) Biçimce olumlu bir cümledir.

Ben yitirdim ben ararım Yêr benimdir kime ne Gâh giderim öz bağıma Gül dererim kime ne Gah giderim medreseye Ders okurum Hak için Gâh giderim meyhaneye Dem çekerim kime ne Sofular haram demişler Bu aşkın şarabina Ben doldurur ben içerim Günah benim kime ne Ben melâmet hırkasını Kendim giydim eğnime Ar ü namus şişesini Taşa çaldım kime ne Sofular secde ederler Mescidin mihrabina Yâr eşiği secdegâhım Yüz sürerim kime ne Gah çıkarım gökyüzüne Hükmederim kaftan kafa Gâh inerim yeryüzüne Yâr severim kime ne Kelp rakip böyle diyormu Güzel sevmek pek güna Ben severim sevdiğimi Günah benim kime ne Nesimi'ye sordular li Yârin ile hoş musun Hoş olayım olmayayım O yâr benim kime ne

11. Mehtap, küçük koyu pırıl pırıl aydınlatıyor. Denizin ölü dalgaları başından geçenleri kıyıya anlatıyor. Hafif bir meltem, gecenin sıcaklığını bastırmak için tüm soluğunu harcıyor. İkimiz de susuyoruz. Konuşmak yasak sanki... Zaten konuştuğumuz an bu büyü bozulacak. İç dünyalarımız doğanın görke- miyle bir olmuş. Suskunluğumuzun gürültüsü yeti- yor bize. Bu parçayla ilgili aşağıdakilerden hangisi söy- Tenemez? A) Yazınsal bir söylem kullanılmıştır. B) Yazarın öznel görüşleri belirtilmiştir. C) Görsel ögelere yer verilmiştir. D) Dil, alıcıyı harekete geçirme işlevinde kullanıl- mıştır... E) Betimleyici anlatıma başvurulmuştur.

13. Sir 10. Dünyada bir tek insana inanmıştım. O kadar inanmistim ki, bunda aldanmış olmak, bende artik inanmak kudreti bırakmamıştı. Ona kızgın değildim. Ona kizmama, danimama, onun aleyhinde düşünmeme imkân olmadığını en güvendiğim insana duyduğum bu kirginlik, hissediyordum. Ama bir kere kinilmiştım Hayatta adeta bütün insanlara dağılmıştı çünkü o benim için bütün insanlığın timsaliydi. Sonra aradan seneler geçtiği halde, nasıl hâlâ ona bağlı olduğumu gördükçe ruhumda daha büyük bir infial duyuyordum. Bu parça için aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Ek fiilin olumsuz çekimi vardır. B) Öğrenilen geçmiş zamanın hikâyesiyle çekimlenmiş eylem vardır. C) Şimdiki zamanın hikâyesiyle çekimlenmiş fiil vardır. D) Ek fiil alarak yüklem olmuş isim tamlaması vardır. E) Ek eylemle çekimlenmiş zarf vardır.

A A e veri- 11. Yakup: Ben filan köyde, filan kadının çocuğuyum. Kölesi olduğum Bey'in kızına âşık oldum. Anamı iste- meye yolladım. Ağa bunu duyunca beni zindana attırdı. O günden beri de ne biriyle konuştum ne de birini gördüm, diyor. Çerçi de: Sen dur. Ben sana birkaç güne kadar haber geti- reyim diyor. Çerçi, köylerden köye geçiyor. Niha- yetinde Yakup'un köyüne geliyor. Sokakta oyun oynayan çocuklara: Köyde ne var, ne yok? diye sormuş. Çocuklar da: Bey, kızını gelin edecek ya kız da "Evlenmek iste- miyorum." diye ne yiyor ne de içiyor. Ağa da “Kim benim kızıma yemek yedirir, içirirse ona mükâfat vereceğim."dedi, diyorlar. Bunun üzerine Çerçi, Bey'in evine gidiyor ve Bey'e diyor ki: Bey! Ben kızını belki iyileştiririm, onunla bir görü- şeyim. Evvelce kadınlarla erkeklerin görüşecek- leri yere perde çekilirmiş, kadınla erkek birbirleriyle perdenin arkasından konuşurlarmış. Çerçi başla- - yak- ivan nlat- eğin ale- CAP Sen mış söylenmeye: "Bağdat şehrinin furması Gelin oluyor. Aşiret beyinin Telli Turna'sı On bir ay oldu Sefil Yakup'un zindana girmesi" deyince kız anlıyor. Turna, Çerçi'ye Yakup'un ne- rede olduğunu soruyor. G ü- ir. n Çerçi de: Yakup zindanda. Ben onunla seni buluşturayım, ama zindancı başı çok anaforcu, bunun için para lazım, diyor. Turna, ziynetlerini Çerçi'ye veriyor. Kendisi de yemeğe, içmeğe başlıyor. Çerçi, zin- dancı başına paraları veriyor ve Yakup'u zindan- dan çıkarıyor. Bu parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? At Bir halk hikâyesinden alınmıştır. B) Mensur ve manzum parçalar içermektedir. Olaganüstü ögelere yer verilmiştir. D Diyalog unsurları kullanılmaktadır. E) Ait olduğu dönemin dil özelliklerini yansıtmaktadır. n

13. (1) Tarihteki ilk Müslüman Türk devleti olarak adlandırılan 9 ve 13. yüzyıllar arasında Asya'da hüküm sürmüş Kara- hanlılar, yaşadıkları topraklarda İslam kültürünü yansıtan eserler vücuda getirmişlerdir. (II) Bunlardan ilki Şir Kebir Camisi'dir. (III) Bu caminin yapımında kerpiç malzeme kullanan Karahanlılar sonraları yaptıkları eserlerde ker- picin yanı sıra tuğlayı da kullanmışlardır. (IV) Malzeme ne kullanımındaki bu çeşitlenmenin yanı sıra mimarlıkta da gelişmeler gösteren Karahanlıların yaptıkları eserler ileride Mimar Sinan'ın yapacağı merkezî planlı büyük camilerin ilk örneklerini teşkil etmiştir. (V) Abbasilerle başlayan cami yapısından ayrı minare yapma geleneği, Karahanlılarla birlikte farklı bir boyut kazanır. Bu parçada numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi yanlıştır? A) I. cümlenin nesnesinde sifat-fiil vardır. BY II. cümlenin öznesi isim tamlamasıdır. C) II. cümlede yan cümleciklerden biri dolaylı tümleç görevindedir. WD) IV. cümlenin yüklemi birleşik çekimli eylemdir. E) . cümlenin yüklemi etken, geçişli bir fiildir.

12. (1) Küçük Ağa sonuna kadar böyle yaşayamazdı. (II) Geri dönmek ne kadar imkânsızsa bu da o kadar olmayacak bir iş (III) Bunu böylece kabul ettikten sonra yeni hayatı için hangi kuvvetlere ihtiyacı olduğunu düşündü. (IV) İlk önce kaçan insan olarak kendisini koruyabilmeliydi. (V) Bunun için de Recep'in atış talimlerini seve seve kabul etti. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili aşağıdakilerin hangisi yanlıştır? A) I. cümlede zarf kullanılmıştır. B) II. cümlede bağ-fiil vardır. C) III. cümlede birden fazla sifat tamlaması vardır. D) IV. cümlede birden çok fiilimsi vardır. E) V. cümlede edat bulunmaktadır. Vardo YETI MILLI EG17 WHO X

k yerine ullanılan bir yer aşlarla sinda, bölme ekleri Kuzu min- kça A A A 21. (1) Romalılar Dönemi'nde mim sanatı yerini ilkel, ciddi bir amaç gütmeyen ve tek hedefi eğlence olan farsa biraktı. (II) Bu sanat, ilk zamanlarda yalnızca iki ya da üç kişinin oynadığı, müziksiz ve sözsüz olarak doğayı taklit etme eylemi şeklinde icra edilmekteydi. (III) Kadın ya da erkek oyuncunun öncelikli hedefi, izleyiciyi eğlendirmekti. (IV) Pandomim, Eski Yunan'da milattan öncesine kadar uza- nan bir tarihî geçmişe sahiptir. (V) Bu gelişmeyle birlikte oyun süreleri uzadı ve sahne sayıları da artırıldı. (VI) MÖ 1. yüzyılda Liberius ve Syrius, mim sanatını bulunduğu noktadan çok daha ilerilere taşıyarak günümüzde tanım- landığı şekliyle pandomim noktasına getirdiler. Bu paragrafın anlam bütünlüğünün sağlanmasriçin numaralanmış cümlelerden hangileri yer değiştirme- lidir? af A) I ve VI C) II ve VI B) III ve v D) I ve IV E) I ve III

Montaigne Avrupa'ya serbest düşünmeyi öğretmiş olan adamdır, demek çok büyük bir sözdür ama böyle bir söz olsa olsa Montaigne için söylenebilir. (II) On altıncı yüzyıl- da serbest düşünmek; babadan kalma, donmuş, su götür- mez düşünce kalıplarını zorlamaktı. (III) Başka türlüsünü düşünmeyi kimsenin göze alamadığı böyle bir dönemde Montaigne kalıplaşmış düşünceleri yıkan kişiydi, diyebiliriz. (IV) Onun böyle olması ise o zaman tek başına Amerika'yı keşfe gitmek gibi çok meşakkatli bir işti. (V) Gerçi Rönesans Avrupası'nda bu iş artık olanaksızlıktan çıkmış, okuryazar- lar dünyanın daha iyi tanınmasıyla insanoğlunun farklı dü- şünme olanağı bulunduğunu öğrenmişti. Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangi ikisi aynı düşünceyi aktarmaktadır? A) I ve III B) I ve v C) II ve VI D) III ve IV E) IV ve VI

A Türkçe 18. 71 1. Pagan inancının baş tanrısı olan Zeus'un, Ana mesi, Kyzikos'un bir Miletos kolonisi olmasıyla il- Tanrıça kültünün önemli olduğu Kyzikos'ta sevil- önemli merkezler ile ticari ve kültürel ilişkiler kur- gili olduğu kadar bu kentin Ege dünyasındaki masıyla da doğrudan ilgilidir. II. Işık, aydınlık, gök ve yıldırımlar tanrısı olan Zeus, Yunan dünyasında olduğu kadar bir Anadolu ken- ti olan Kyzikos'ta da sevilmiş ve kültleri oluşturul- muştur. III. Kurulan bu ticari ve kültürel ilişkiler sonucu, Kyzi- koslular karşılaştıkları toplumların dinî inançların- dan etkilenerek onların tanrılarını benimsemiş ve benimsemiş oldukları bu tanrıları kendi tanrılar dün- yasına dâhil etmişlerdir. IV. Bunu yaparken de söz konusu tanrıları kendi inanç sistemleri içinde sentezleyerek sinkretik bir yapı oluşturmuşlardır. V. Bu durumu en güzel şekilde örneklendiren tanrı Zeus'tur. Bu tanrı, Makedonya kökenli olduğuna inanılan ve burada en yüce tanrı olarak görülen dağ tanrısı Hypsistos ile eşleştirilerek Kyzikos'ta Zeus Hypsistos tapınımı ortaya çıkmıştır. VI. Kyzikos'tan ele geçen adak stelleri üzerindeki ya- zıtlardan, Zeus'a altı farklı epitet altında tapınıldığı anlaşılmaktadır. Numaralanmış bu cümlelerin anlamlı bir bütün oluş- turacak şekilde sıralanması için hangilerinin birbi- riyle yer değiştirmesi gerekir? A) I ve II B) Il ve IV C) III ve VI D) IV ve V E) V ve VI

18. Aşağıdaki cümlelerin hangisindeki altı çizili sözün yazımı yanlıstır? Ben buraları karış karıs bilirim. B) Aradan asağı yukarı on yıl geçti. coy yeni deniz altılar alınacakmış. y Sabahleyin apar topar yola çıktılar. ) İkinci asma köprü yarın trafiğe açılıyor.