Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Sıfat Soruları

5.
mıştır?
A) Doğru bilinmeyince eğri bilinmez.
B) Doğru söz yemin istemez.
C) Baca eğri de olsa dumanı doğru çıkar.
B) Doğrunun yardıncısı Allah'tır.
E) Minare de dooru ama içi eğri.
Kan kırmızı, yuvarlak bir külçe, dağların üstüne doğru
yavaş yavaş inmeye başlar; yekpare, geniş bir billur
parçası hâline giren ufuktan misli görülmemiş bir renk
ve ışık yağmuru boşanır ve bütün gün, derme çatma
binaları, ıssız caddeleri, yetim anıtları, bodur akasya
ağaçlarıyla çiğ bir aydınlık içinde uyumuş kalmış çıplak
şehrin çelimsiz gövdesi birdenbire en halis erguvanlara
bürünmüş olarak silkinip doğrulur.
Bu parçada geçen sifat türündeki sözcükler için
aşağıdakilerden hangisi (söylenemez
A) Anlatımı güçlendirmek amacıyla kullanılmıştır.
Bir adı biçimsel yönden nitelemiştir. DO
Gerçek anlamı dışında kullanılmıştır.
D)
san
saret anlamı vardır.
E) Kesinlik bildirmemektedir.
6. Aşağıdakilerin hangisinde altı çizili edata yönelik
ayraç içinde verilen açıklama yanlıştır?
A) Mangal gibi yüreği vardı desem, yalan olmaz. (Söz-
cükler arasında benzetme, karşılaştırma ilgisi ku-
rar.)
B) Önüne taş kadar sert birkaç dilim ekmek koymuştu.
Lise Türkçe
Sıfat
5. mıştır? A) Doğru bilinmeyince eğri bilinmez. B) Doğru söz yemin istemez. C) Baca eğri de olsa dumanı doğru çıkar. B) Doğrunun yardıncısı Allah'tır. E) Minare de dooru ama içi eğri. Kan kırmızı, yuvarlak bir külçe, dağların üstüne doğru yavaş yavaş inmeye başlar; yekpare, geniş bir billur parçası hâline giren ufuktan misli görülmemiş bir renk ve ışık yağmuru boşanır ve bütün gün, derme çatma binaları, ıssız caddeleri, yetim anıtları, bodur akasya ağaçlarıyla çiğ bir aydınlık içinde uyumuş kalmış çıplak şehrin çelimsiz gövdesi birdenbire en halis erguvanlara bürünmüş olarak silkinip doğrulur. Bu parçada geçen sifat türündeki sözcükler için aşağıdakilerden hangisi (söylenemez A) Anlatımı güçlendirmek amacıyla kullanılmıştır. Bir adı biçimsel yönden nitelemiştir. DO Gerçek anlamı dışında kullanılmıştır. D) san saret anlamı vardır. E) Kesinlik bildirmemektedir. 6. Aşağıdakilerin hangisinde altı çizili edata yönelik ayraç içinde verilen açıklama yanlıştır? A) Mangal gibi yüreği vardı desem, yalan olmaz. (Söz- cükler arasında benzetme, karşılaştırma ilgisi ku- rar.) B) Önüne taş kadar sert birkaç dilim ekmek koymuştu.
Hazır Bulunu
ON00-11.00HBS01
23. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde sıfat tamlaması
yoktur?
A) Eserlerinde işlediği toplumsal kargaşa, yazarın
kendi iç dünyasını da yansıtmaktadır.
B) Trafikte son hız ilerleyen spor arabaları görünce
küçük afacanın gözleri açıldı.
C) Çatlağı fark edip hemen yeni bir bardak istedim.
D) Roman yazma fikri onu çok heyecanlandırmış, bir
o kadar da korkutmuştu.
E) Aynı mahallede oturdukları aileye yardım etmek
için seferber oldular.
Lise Türkçe
Sıfat
Hazır Bulunu ON00-11.00HBS01 23. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde sıfat tamlaması yoktur? A) Eserlerinde işlediği toplumsal kargaşa, yazarın kendi iç dünyasını da yansıtmaktadır. B) Trafikte son hız ilerleyen spor arabaları görünce küçük afacanın gözleri açıldı. C) Çatlağı fark edip hemen yeni bir bardak istedim. D) Roman yazma fikri onu çok heyecanlandırmış, bir o kadar da korkutmuştu. E) Aynı mahallede oturdukları aileye yardım etmek için seferber oldular.
23. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde sifat tamlaması
yoktur?
A) Eserlerinde işlediği toplumsal kargaşa, yazarın
kendi iç dünyasını da yansıtmaktadır.
B) Trafikte son hız ilerleyen spor arabaları görünce
küçük afacanın gözleri açıldı.
C) Çatlağı fark edip hemen yeni bir bardak istedim.
D) Roman yazma fikri onu çok heyecanlandırmış, bir
o kadar da korkutmuştu.
E) Aynı mahallede oturdukları aileye yardım etmek
için seferber oldular.
Lise Türkçe
Sıfat
23. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde sifat tamlaması yoktur? A) Eserlerinde işlediği toplumsal kargaşa, yazarın kendi iç dünyasını da yansıtmaktadır. B) Trafikte son hız ilerleyen spor arabaları görünce küçük afacanın gözleri açıldı. C) Çatlağı fark edip hemen yeni bir bardak istedim. D) Roman yazma fikri onu çok heyecanlandırmış, bir o kadar da korkutmuştu. E) Aynı mahallede oturdukları aileye yardım etmek için seferber oldular.
6. Aşağıdakilerin hangisinde bir sifat, birden fazla adı
nitelemiştir?
A) Arkadaşının kitabını hemen okuyup geri getirmişti.
B) Yaşlı balıkçı torunuyla yıllardır burada yaşıyormuş.
C) Dürüst ve çalışkan bir yöneticimiz vardı.
D) Günlük gazetelerden olayı takip ediyorduk.
Sanatçının en güzel hikâyeleri, romanları bende var.-
Lise Türkçe
Sıfat
6. Aşağıdakilerin hangisinde bir sifat, birden fazla adı nitelemiştir? A) Arkadaşının kitabını hemen okuyup geri getirmişti. B) Yaşlı balıkçı torunuyla yıllardır burada yaşıyormuş. C) Dürüst ve çalışkan bir yöneticimiz vardı. D) Günlük gazetelerden olayı takip ediyorduk. Sanatçının en güzel hikâyeleri, romanları bende var.-
9.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde soru anlamı bir sıfatla
sağlanmıştır?
A) İki bilim adamı aynı verilerden nasıl olur da farklı sonuca
ulaşabilir?
B) Bugünkü yarışmaya kaç öğrencinin katıldığını kimden
öğrenebiliriz?
C) Yaşlı bakkal, çocukların ne istediğini mi merak ediyordu?
D) Buralara ne zaman gelse neden hep sizin yanınıza uğru-
yor?
Bir yazar, kalıcı olmak için nasıl bir yol izlemelidir?
19
Lise Türkçe
Sıfat
9. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde soru anlamı bir sıfatla sağlanmıştır? A) İki bilim adamı aynı verilerden nasıl olur da farklı sonuca ulaşabilir? B) Bugünkü yarışmaya kaç öğrencinin katıldığını kimden öğrenebiliriz? C) Yaşlı bakkal, çocukların ne istediğini mi merak ediyordu? D) Buralara ne zaman gelse neden hep sizin yanınıza uğru- yor? Bir yazar, kalıcı olmak için nasıl bir yol izlemelidir? 19
çe
Ja-
ere
iz
le
"
on
Isfahan'da yaşayan bir hükümdarın ve keşiş hazinedarının çocuğu olmamaktadır. Keşişin karısı ve Hanım
Sultan bir gün yolda kırklardan ermiş bir ihtiyarla karşılaşırlar. İhtiyar, Hanım Sultan'a bir elma bir de ayva
fidanı verir. Fidanlar önce meyve vermez. Bu duruma üzülen Hanım Sultan'ın riyasına giren ihtiyar adam
fidanın meyve verdiğini müjdeler. Hanım Sultan'la keşişin karısı elma fidanının meyvesini ikiye bölerek yer-
ler. Çocukları olursa birbirleriyle evlendireceklerine dair söz verirler. Zaman geçer keşişin, kızı; hükümdarın
ise oğlu olur. Hükümdar, oğluna Ahmet Mirza; keşiş ise kızına Kara Sultan adı-
ni koyar. Bir gün keşiş, hükümdarın oğluyla kızının evlenmesinin dinen uygun
olmadığı kararına varır; sözünden cayar ve ailesi ile Zengi'ye taşınır. Ahmet
Mirza genç bir delikanlı olur. Bir gün arkadaşı Sofu ile Zengi'ye gittiğinde bir
bahçede Kara Sultan'ı görür. Mirza "Aslın nedir?" diye sorduğunda o da "ke-
rem eyle "diye cevap verir. Mirza kızın ismini "Aslı", kendinin ismini "Kerem"
koyar. İkisi de birbirine âşık olurlar. Hükümdar ve keşiş, Aslı ile Kerem'i nişan-
larlar. Keşiş ve karısı, kızını nişanladıktan sonra kaçar. Kerem, Sofu'yla birlikte
Aslı'yı aramaya karar verir.
Bilginiz Olsun
Halk hikâyelerini daha
çok, âşık diye bilinen saz
ve söz ustaları anlatır;
hikâye içindeki şiirleri
de saz çalarak türkü gibi
söylerler.
Kerem ve Sofu, Aslı'yı bulmak için diyar diyar gezerler. Sonunda Aslı'nın
Kayseri'de olduğunu öğrenirler. Kerem, Aslı'nın annesinin dişçi olduğunu duyunca kılık değiştirerek As-
li'nin evine varır. Aslı'ya daha yakın olmak için bütün dişlerini söktürür. Kerem ile Aslı geceleyin kaçmak için
sözleşirler. Ancak bu durumu öğrenen keşiş, durumu Kayseri Beyi'ne haber verir. Kayseri'de Bey'in adamları,
Kerem ve Sofu'yu zindana atarlar. Kerem, olanı biteni Bey'e anlatır. Beyin Hasene Hanım adındaki kız kardeşi
olayı çözme işini devralır. Hasene Hanım, Kerem'in aşkını sınamak için Kerem'i bir gül bahçesinde, içinde
Aslı'nın da olduğu birbirinden güzel kızlarla bir araya getirir.
Aşağıda Hasene Hanım'ın Kerem'in Aslı'ya gerçekten âşık olduğunu anlamak için Kerem'i
güzellerle ve Aslı ile karşılaştırdığı bölümü okuyacaksınız.
Hasene Hanım kırk tane güzellerden kız alıp her birine ayrı ayrı libas giydirip Asli Han'a daha
eski esvap giydirip gül bahçesine götürdü. Oraya Kerem'i davet eyledi. Sofu "Gitme." dedi. Kerem:
Lise Türkçe
Sıfat
çe Ja- ere iz le " on Isfahan'da yaşayan bir hükümdarın ve keşiş hazinedarının çocuğu olmamaktadır. Keşişin karısı ve Hanım Sultan bir gün yolda kırklardan ermiş bir ihtiyarla karşılaşırlar. İhtiyar, Hanım Sultan'a bir elma bir de ayva fidanı verir. Fidanlar önce meyve vermez. Bu duruma üzülen Hanım Sultan'ın riyasına giren ihtiyar adam fidanın meyve verdiğini müjdeler. Hanım Sultan'la keşişin karısı elma fidanının meyvesini ikiye bölerek yer- ler. Çocukları olursa birbirleriyle evlendireceklerine dair söz verirler. Zaman geçer keşişin, kızı; hükümdarın ise oğlu olur. Hükümdar, oğluna Ahmet Mirza; keşiş ise kızına Kara Sultan adı- ni koyar. Bir gün keşiş, hükümdarın oğluyla kızının evlenmesinin dinen uygun olmadığı kararına varır; sözünden cayar ve ailesi ile Zengi'ye taşınır. Ahmet Mirza genç bir delikanlı olur. Bir gün arkadaşı Sofu ile Zengi'ye gittiğinde bir bahçede Kara Sultan'ı görür. Mirza "Aslın nedir?" diye sorduğunda o da "ke- rem eyle "diye cevap verir. Mirza kızın ismini "Aslı", kendinin ismini "Kerem" koyar. İkisi de birbirine âşık olurlar. Hükümdar ve keşiş, Aslı ile Kerem'i nişan- larlar. Keşiş ve karısı, kızını nişanladıktan sonra kaçar. Kerem, Sofu'yla birlikte Aslı'yı aramaya karar verir. Bilginiz Olsun Halk hikâyelerini daha çok, âşık diye bilinen saz ve söz ustaları anlatır; hikâye içindeki şiirleri de saz çalarak türkü gibi söylerler. Kerem ve Sofu, Aslı'yı bulmak için diyar diyar gezerler. Sonunda Aslı'nın Kayseri'de olduğunu öğrenirler. Kerem, Aslı'nın annesinin dişçi olduğunu duyunca kılık değiştirerek As- li'nin evine varır. Aslı'ya daha yakın olmak için bütün dişlerini söktürür. Kerem ile Aslı geceleyin kaçmak için sözleşirler. Ancak bu durumu öğrenen keşiş, durumu Kayseri Beyi'ne haber verir. Kayseri'de Bey'in adamları, Kerem ve Sofu'yu zindana atarlar. Kerem, olanı biteni Bey'e anlatır. Beyin Hasene Hanım adındaki kız kardeşi olayı çözme işini devralır. Hasene Hanım, Kerem'in aşkını sınamak için Kerem'i bir gül bahçesinde, içinde Aslı'nın da olduğu birbirinden güzel kızlarla bir araya getirir. Aşağıda Hasene Hanım'ın Kerem'in Aslı'ya gerçekten âşık olduğunu anlamak için Kerem'i güzellerle ve Aslı ile karşılaştırdığı bölümü okuyacaksınız. Hasene Hanım kırk tane güzellerden kız alıp her birine ayrı ayrı libas giydirip Asli Han'a daha eski esvap giydirip gül bahçesine götürdü. Oraya Kerem'i davet eyledi. Sofu "Gitme." dedi. Kerem:
Köyden kasabaya taşınmıştık. Cadde üstünde, sol tarafta bah-
çesi olan, beyaz badanalı bir ev satın almıştık. Bahçemizden,
komşu bahçeden gelen küçücük bir su yolu geçiyordu.
Bu parçayla ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yan-
lıştır?
Ortak köklü sözcüğe yer verilmiştir.
B)
Ek fiil almış sözcükler vardır.
C) Kurallı birleşik sifat kullanılmıştır.
b) Ad durum eki almış sözcükler vardır.
É Küçültme eki almış sözcük vardır.kucuk
geciyordu/
Üstün de
koyoboy
Lise Türkçe
Sıfat
Köyden kasabaya taşınmıştık. Cadde üstünde, sol tarafta bah- çesi olan, beyaz badanalı bir ev satın almıştık. Bahçemizden, komşu bahçeden gelen küçücük bir su yolu geçiyordu. Bu parçayla ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yan- lıştır? Ortak köklü sözcüğe yer verilmiştir. B) Ek fiil almış sözcükler vardır. C) Kurallı birleşik sifat kullanılmıştır. b) Ad durum eki almış sözcükler vardır. É Küçültme eki almış sözcük vardır.kucuk geciyordu/ Üstün de koyoboy
zçük,
n.
10. Aşağıdaki dizelerin hangisinde somut bir addan türeyip
somut bir varlığı niteleyen sıfat vardır?
A) Şu çamlıkta söylemiş son sözlerini babam
B) Bir kuşkulu karanlık mı gölge gibi yansıyan,
C) Selam sonsuzluğun aydınlık bahçesinden
D) Nehrin kirli sularında gölgemi görüyorum
E) Mavi bir elbiseyle gelmiştin gökyüzü maviydi
Aşağıdaki
feğildir?
Ne ac
Terte
Top
Dall
Ko
Lise Türkçe
Sıfat
zçük, n. 10. Aşağıdaki dizelerin hangisinde somut bir addan türeyip somut bir varlığı niteleyen sıfat vardır? A) Şu çamlıkta söylemiş son sözlerini babam B) Bir kuşkulu karanlık mı gölge gibi yansıyan, C) Selam sonsuzluğun aydınlık bahçesinden D) Nehrin kirli sularında gölgemi görüyorum E) Mavi bir elbiseyle gelmiştin gökyüzü maviydi Aşağıdaki feğildir? Ne ac Terte Top Dall Ko
9.
Sen Türkiye gibi aydınlık ve güzelsin
Benim doğduğum köyler de güzeldi
Sen de anlat doğduğun yerleri
Anlat biraz
Bu dizelerde aşağıdakilerden hangisi yoktur?
A) Zarf
B) Edat
C) Zamir
D) Sifat
E) Isim tamlaması
Lise Türkçe
Sıfat
9. Sen Türkiye gibi aydınlık ve güzelsin Benim doğduğum köyler de güzeldi Sen de anlat doğduğun yerleri Anlat biraz Bu dizelerde aşağıdakilerden hangisi yoktur? A) Zarf B) Edat C) Zamir D) Sifat E) Isim tamlaması
6.
V
Bu parçadaki altı çizili sözcüklerin hangisinde
olayı diğerlerinden farklıdır?
A) I
B) II
C) III
A) 1
14. Geçmiş zamanlara ait bir edebi eseri layıkıyla ve ta-
1
B) H
D) IV
rihî manasıyla anlamak için önce o devrin genel haya-
11
tını, yaşayış ve düşünüş tarzlarını, o devir insanlarının
hayat ve evren hakkında neler bildiklerini öğrenmemiz
gerekir. Demek oluyor ki edebiyat tarihi bir milletin coğ-
IV
|||
rafi çevresini, din, hukuk, ahlâk, iktisat, güzel sanatlar
gibi kurumlarını ve siyasi hayatını genel yapısıyla göste-
V
ren medeniyet tarihinin ya da genel ve yaygın anlamıyla
"tarih'in çerçevesi içinde incelenmelidir. Filoloji yani "dil
bilim" ve tarih üzerine dayanmadan edebiyat tarihi mey-
dana getirilemez.
Bu parçadaki altı çizili sözcüklerden hangisinin türü
diğerlerinden farklıdır?
C) III
E) V
D) IV
E) V
A)
16. (
L
62
Lise Türkçe
Sıfat
6. V Bu parçadaki altı çizili sözcüklerin hangisinde olayı diğerlerinden farklıdır? A) I B) II C) III A) 1 14. Geçmiş zamanlara ait bir edebi eseri layıkıyla ve ta- 1 B) H D) IV rihî manasıyla anlamak için önce o devrin genel haya- 11 tını, yaşayış ve düşünüş tarzlarını, o devir insanlarının hayat ve evren hakkında neler bildiklerini öğrenmemiz gerekir. Demek oluyor ki edebiyat tarihi bir milletin coğ- IV ||| rafi çevresini, din, hukuk, ahlâk, iktisat, güzel sanatlar gibi kurumlarını ve siyasi hayatını genel yapısıyla göste- V ren medeniyet tarihinin ya da genel ve yaygın anlamıyla "tarih'in çerçevesi içinde incelenmelidir. Filoloji yani "dil bilim" ve tarih üzerine dayanmadan edebiyat tarihi mey- dana getirilemez. Bu parçadaki altı çizili sözcüklerden hangisinin türü diğerlerinden farklıdır? C) III E) V D) IV E) V A) 16. ( L 62
14. Çekim eki alan sıfatlara "adlaşmiş sıfat" denir.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bu tanıma uyan bir söz-
cük yoktur?
sine op3 (A
A) Bu konuyla ilgilenenler, benim odama gelsin. (8
Gençlerden herkes çok şey bekliyordu.
C) Bankada yaşlılara öncelik verildi.
D) Kendini yükseklerde görmemelisin bence.
E) Buradaki herkes onu çok iyi tanır.
Lise Türkçe
Sıfat
14. Çekim eki alan sıfatlara "adlaşmiş sıfat" denir. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bu tanıma uyan bir söz- cük yoktur? sine op3 (A A) Bu konuyla ilgilenenler, benim odama gelsin. (8 Gençlerden herkes çok şey bekliyordu. C) Bankada yaşlılara öncelik verildi. D) Kendini yükseklerde görmemelisin bence. E) Buradaki herkes onu çok iyi tanır.
5.
Bilim insanları insan beyninin ---- yapıya oldukça yakın
olduğunu düşünüyor ancak yine de sınıra dayandığımı-
zı söylemek ---- çünkü beyinle ilgili ---- bir sınır tanımla-
namıyor.
Bu cümlede boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden
hangisi sırasıyla getirilmelidir?
A) istenen - doğru değil - yaklaşık
B) ideal - zor - kesin
C) sağlam - mümkün - belirsiz
D) iyi - gereksiz - net
E) gerçekçi - erken - anlaşılır
Lise Türkçe
Sıfat
5. Bilim insanları insan beyninin ---- yapıya oldukça yakın olduğunu düşünüyor ancak yine de sınıra dayandığımı- zı söylemek ---- çünkü beyinle ilgili ---- bir sınır tanımla- namıyor. Bu cümlede boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden hangisi sırasıyla getirilmelidir? A) istenen - doğru değil - yaklaşık B) ideal - zor - kesin C) sağlam - mümkün - belirsiz D) iyi - gereksiz - net E) gerçekçi - erken - anlaşılır
xtadır.
na getiren
almış bir
On
ugün
5. Meddahlık, taklitçilikle hikâyeciliğin birleştiği tek kişilik
halk tiyatrosu türüdür. Bu türün icracıları yüksekçe bir ye-
re oturup hikâyeler anlatan sanatçılardı. Bunların çoğu
halk arasında dolaşan veya yazılı edebiyattan alınma
hikâyelerdi. Meddahlar bu hikâyeleri, kahramanların şi-
velerini taklit ederek türlü jest ve mimiklerle anlatırlardı.
Bu parçada yer alan sözcüklerden hareketle,
1. Birden fazla yapım eki almış isim
III.
II.
IV.
V.
A)
D)
E)
Geniş zaman kip eki almış fiil
Küçültme eki almış sözcük
Birden fazla çekim eki almış fiil
Tamlanan ve tamlayan eki almış
isim
ifadelerine getirilecek işaretler (✔ = var, X = yok) aşa-
ğıdakilerin hangisinde verilmiştir?
-===
IV
====
X
Lise Türkçe
Sıfat
xtadır. na getiren almış bir On ugün 5. Meddahlık, taklitçilikle hikâyeciliğin birleştiği tek kişilik halk tiyatrosu türüdür. Bu türün icracıları yüksekçe bir ye- re oturup hikâyeler anlatan sanatçılardı. Bunların çoğu halk arasında dolaşan veya yazılı edebiyattan alınma hikâyelerdi. Meddahlar bu hikâyeleri, kahramanların şi- velerini taklit ederek türlü jest ve mimiklerle anlatırlardı. Bu parçada yer alan sözcüklerden hareketle, 1. Birden fazla yapım eki almış isim III. II. IV. V. A) D) E) Geniş zaman kip eki almış fiil Küçültme eki almış sözcük Birden fazla çekim eki almış fiil Tamlanan ve tamlayan eki almış isim ifadelerine getirilecek işaretler (✔ = var, X = yok) aşa- ğıdakilerin hangisinde verilmiştir? -=== IV ==== X
k
li
K
YAYINLARI
40. Semih Gümüş, Modernizm ve Postmodernizm adlı kitabın-
da, "Bir edebiyat yalnızca anıtsal kişilerin gölgesinde,
Tolstoy, Balzac, Dostoyevski ya da söz gelimi Büyük
Umutlar ve Bitmeyen Kavga ile tamamlanmıyor. Elbette
onlarsız büyük edebiyattan söz edilemez ama yalnızca
onların oluşturduğu edebiyatın tek boyutlu ya da sınırları
çizilmiş bir ufuk çizgisine bakacağı da kuşkusuz değil mi?
Yakup Kadri, Reşat Nuri, Sabahattin Ali, Orhan Kemal ya
da onların yanı başına konabilecek pek çok yazarın yarat-
tığı edebiyat, onların da yeniden anlamlandırılmasını sağ-
layacak yeni okuma kültürünün oluşmasının yollarını açan
yenilikçi yazarlar olmadıkça, ne denli büyük olursa olsun
kuşaktan kuşağa rengini yitirmeye başlayacaktır." diyor.
Semih Gümüş, bu düşüncelerini desteklemek için aşa-
ğıdakilerden hangisini de söylemiş olabilir?
A) Okuma kültürünün çizdiği eğriye bakınca, hiçbir zaman
aşağı bükülmüyor; hep ileri, yukarı doğru ivmeleniyor.
Dün anlaşılamayanlar bugün nasıl anlaşılır metinlere
dönüşmüşse bugün anlayamadıklarımızın gelecek
kuşaklarca pekâlâ anlaşılır olacağını da bu güvene
dayanarak söyleyebiliriz.
B) Pek çok yazınsal metni okuru serseme çeviren anafor-
lar olarak görenlerin edebiyata bakış açısıyla aramızda
uzaklık olabilir.
C) Yazılanlardan sadece nitelikli olanların yayımlandığı bir
ülke tasarımına zaman ayırabilirsek orada edebiyatın
çehresinin şimdikinden başka olabileceği de görülür
elbette.
D) Edebiyat, yalnızca kendi gördüklerimizden oluşmaz.
Kişisel seçimlerimizde beğendiğimiz boyalarla yaptığı-
mız resmin yanına başkalarının yaptıklarını asmalıyız
ki bir edebiyatı bütün renkleriyle izleyebilelim.
E) Pek çok kapalı, güç sökülür metnin er geç anlaşılacağı,
dolayısıyla anlaşılmak için uygun zamanları ve kuşak-
ları beklemeleri gerektiği düşüncesi bu sorunun bir
yüzünü oluşturur.
Lise Türkçe
Sıfat
k li K YAYINLARI 40. Semih Gümüş, Modernizm ve Postmodernizm adlı kitabın- da, "Bir edebiyat yalnızca anıtsal kişilerin gölgesinde, Tolstoy, Balzac, Dostoyevski ya da söz gelimi Büyük Umutlar ve Bitmeyen Kavga ile tamamlanmıyor. Elbette onlarsız büyük edebiyattan söz edilemez ama yalnızca onların oluşturduğu edebiyatın tek boyutlu ya da sınırları çizilmiş bir ufuk çizgisine bakacağı da kuşkusuz değil mi? Yakup Kadri, Reşat Nuri, Sabahattin Ali, Orhan Kemal ya da onların yanı başına konabilecek pek çok yazarın yarat- tığı edebiyat, onların da yeniden anlamlandırılmasını sağ- layacak yeni okuma kültürünün oluşmasının yollarını açan yenilikçi yazarlar olmadıkça, ne denli büyük olursa olsun kuşaktan kuşağa rengini yitirmeye başlayacaktır." diyor. Semih Gümüş, bu düşüncelerini desteklemek için aşa- ğıdakilerden hangisini de söylemiş olabilir? A) Okuma kültürünün çizdiği eğriye bakınca, hiçbir zaman aşağı bükülmüyor; hep ileri, yukarı doğru ivmeleniyor. Dün anlaşılamayanlar bugün nasıl anlaşılır metinlere dönüşmüşse bugün anlayamadıklarımızın gelecek kuşaklarca pekâlâ anlaşılır olacağını da bu güvene dayanarak söyleyebiliriz. B) Pek çok yazınsal metni okuru serseme çeviren anafor- lar olarak görenlerin edebiyata bakış açısıyla aramızda uzaklık olabilir. C) Yazılanlardan sadece nitelikli olanların yayımlandığı bir ülke tasarımına zaman ayırabilirsek orada edebiyatın çehresinin şimdikinden başka olabileceği de görülür elbette. D) Edebiyat, yalnızca kendi gördüklerimizden oluşmaz. Kişisel seçimlerimizde beğendiğimiz boyalarla yaptığı- mız resmin yanına başkalarının yaptıklarını asmalıyız ki bir edebiyatı bütün renkleriyle izleyebilelim. E) Pek çok kapalı, güç sökülür metnin er geç anlaşılacağı, dolayısıyla anlaşılmak için uygun zamanları ve kuşak- ları beklemeleri gerektiği düşüncesi bu sorunun bir yüzünü oluşturur.
10. Burhan Bey; çok düşünen, hiç faka basmayan, akıllı ce-
1
||
surlardandı. Küçük, siyah gözleri daima karanlık bir inin
derinliklerinden bakar gibi parlardı. Ne asildi ne de kul.
IV
Bu parçada numaralanmış sözcüklerin türü aşağıda-
kilerin hangisinde sırasıyla doğru olarak verilmiştir?
||
IV
A) Zarf Edat
Zamir
B) Sifat
Edat
Bağlaç
C) Zarf
Zarf Sifat Bağlaç
D) Zarf
Zamir isim
Sifat
E) Sifat
Zarf Sifat Sifat
Sifat
İsim
Lise Türkçe
Sıfat
10. Burhan Bey; çok düşünen, hiç faka basmayan, akıllı ce- 1 || surlardandı. Küçük, siyah gözleri daima karanlık bir inin derinliklerinden bakar gibi parlardı. Ne asildi ne de kul. IV Bu parçada numaralanmış sözcüklerin türü aşağıda- kilerin hangisinde sırasıyla doğru olarak verilmiştir? || IV A) Zarf Edat Zamir B) Sifat Edat Bağlaç C) Zarf Zarf Sifat Bağlaç D) Zarf Zamir isim Sifat E) Sifat Zarf Sifat Sifat Sifat İsim
1. İyi sözcüğü aşağıdakilerin hangisinde farklı bir görevde
kullanılmıştır?
A) İyiler her zaman kazanırlar.
B) Bizim sınıftaki Dilek Türkçede çok iyi.
C) Bu benim okuduğum en iyi kitapti. St
D) Dedemin durumu çok daha iyiydi.
E) İyiyi kötüden ayırt edemiyorum.
iyi seyi
im
Lise Türkçe
Sıfat
1. İyi sözcüğü aşağıdakilerin hangisinde farklı bir görevde kullanılmıştır? A) İyiler her zaman kazanırlar. B) Bizim sınıftaki Dilek Türkçede çok iyi. C) Bu benim okuduğum en iyi kitapti. St D) Dedemin durumu çok daha iyiydi. E) İyiyi kötüden ayırt edemiyorum. iyi seyi im