Türk Dünyası Edebiyatında Roman Soruları
Lise Türkçe
Türk Dünyası Edebiyatında Romanİstiklal Mahkemeleri, dönemin ihtiyaçları doğrultusunda
kurulmuş mahkemelerdi. Mahkeme üyeleri TBMM içerisin-
deki milletvekillerinden seçildi. Mahkemelerde başlangıçta
asker kaçakları sorununun çözümüne yönelik çalışmalar
yürütüldü. Daha sonra mahkemelerin yetkileri; vatana iha-
net, casusluk, ayaklanma, bozgunculuk, soygun ve asker
ailelerine saldırı gibi suçların kapsam içine alınmasıyla
daha da genişletildi. Mahkemelerde özellikle cephede sa-
vaşan askerlerin ailelerinin can, mal ve namus güvenliğine
çok büyük önem veriliyordu.
Buna göre İstiklal Mahkemeleri ile ilgili;
1. TBMM'nin yargı yetkisini kullandığı,
II. ülkede huzurun ve asayişin sağlanmasında etkili olduğu,,
III. güçler birliği ilkesinin uygulanması sonucu kurulduğu
çıkarımlarından hangileri yapılabilir?
A) Yalnız I
B) Yalnız II
5.
D) I ve III
C) I ve I
E) I, II ve III
Lise Türkçe
Türk Dünyası Edebiyatında RomanSARMAL TEST
9. Aşağıdaki dizelerin hangisinde birden çok birleşik fi-
il vardır?
A) Kan kırmızı bakışlarını süzüverdi
Yoksul bir sokak ucu olan kalbin
B) Biz dalgalar, fırtınalar kahramanı yiğitleriz
Ufuklardan ufuklara haber sorar, gezeriz
C) Çal sazını kalenderce yiğit kardeş
Nağmelerin yorulmayan dalgalarla bahtiyar
D) Nasıl söylesem bilemiyorum
Ve anlatsam ne ile
E) Kıyın yeryüzünde cenneti hissettirir bize
Koylar sıra sıra, dağlar diz dize gidedurur
10. Aşağıdaki cümlelerin hangisinin yüklemi yapısı ba-
Lise Türkçe
Türk Dünyası Edebiyatında RomanC)
D)
(E) Satirik yönü ağır basar.
Manzum ve mensur parçalar içerir.
Ahenk unsurlar kullanılır. ✔
Kutadgu Bilig
Harnâme
Hüsnü Aşk
Bu eserlerin ortak yönü aşağıdakilerin hangisidir?
A) Aynı edebî geleneğin ürünü olmaları
B) Alegorik bir anlatımla oluşturulmaları
C) Siyasetname özelliği taşımaları
D) Aynı yüzyılda oluşturulmaları
E) Aşk temasını işlemeleri
C
Lise Türkçe
Türk Dünyası Edebiyatında Roman11. Sokrates'e göre felsefe, neleri bilmediğini bilmektir.
Platon'a göre felsefe, doğruyu bulma yolunda düşünsel bir
faaliyettir.
Hobbes'a göre felsefe doğru düşünmektir.
Buna göre, her düşünürün felsefeyi farklı şekillerde
tanımlaması aşağıdaki kavramlardan hangisi ile
açıklanabilir?
A) Objektiflik
Subjektiflik
C) Kümülatiflik
D) Tutarlılık
E) Deneysellik
Lise Türkçe
Türk Dünyası Edebiyatında Roman2. Kronik başarısız kişiler, çalışmayı reddederek ye-
teneklerini sınayacak her türlü şeyden kaçınırlar.
Bu nedenle de kendileri hakkında şişirilmiş bir
görüşleri vardır. Başarısız kişiler bu aldatıcı kılıfı
haklı çıkarmak için çaba göstermemeyi bir erdem
haline getirirler. Yapmayı reddettikleri işin önemi-
ni küçümseyerek ya da çabalayan kişilere iki yüz-
lü, aptal, salak diye saldırarak başarmaya karşı
isteksizliklerinden sapkın bir gurur duyabilirler.
Bu parçadan sözü edilen kişilerle ilgili aşağı-
dakilerin hangisi çıkarılamaz?
A) Bir şeyler üretmeyi reddederler.
(B)
B) Yeteneklerinin sınırlarını belirleyecek engel-
lerden kaçınırlar.
C) Kendileriyle ilgili yargıları abartılıdır. V
D) Çaba gösteren kişileri olumlu karşılamazlar. V
E) Kimi zaman az da olsa kendilerini eleştirebilir-
Jer
f
Lise Türkçe
Türk Dünyası Edebiyatında Romanli
yanma
Keline işin con davori
:
26. Bu parçada altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam
aşağıdakilerden hangisidir?
A) En zor olanı tamamlamak
B) Hızlı bitmesini sağlamak
CPüf noktasını halletmek
D) En farklı olanı meydana getirmek in M
E) Farklı bir yöntem bulmak
I SIGY (8
lovi (G
Ver
Lise Türkçe
Türk Dünyası Edebiyatında Roman1.
bilim
f
yol,
ızı, cevap kâğıdının Türk Dili ve Edebiyat
Tarih yazmak öncelikle bir bakış açısı belirlemeyi gerektirir...
Bu minvalde tarihçi kendine bir özne belirleyerek bu özneyi
zaman ve mekân bağlamlarında ele alır. Kimileri tarihin bü-
yük isimlerine odaklanırken kimileri halkı anlatmayı tercih
eder.
Bu parçada altı çizili sözü anlamca karşılayabilecek bir
kullanım aşağıdakilerin hangisinde yoktur?
A) Romanının kaliteli bir yayınevi tarafından basılmasını is-
tiyorsan bu tarzda yazmaya devam etmelisin.
B) Eleştirmeyi bırakın, ne benimle ne de eşimle bu biçimde
konuşmaya hakkınız olmadığını hatırlatırım size.
C) Kararsızlık karakterin oturmadığını gösterir, artık bu şe-
kilde davranmaman senin yararına olur.
D) Gitgide yükselen çatlak seslerin farkında ama inandığı
doğrultuda yazmaktan geri durmuyor.
E) Kendi tarzını oluşturmak için bütün ressamların yön-
temlerini inceliyor ve farklı bir yol bulmaya çalışıyor.
3.
Lise Türkçe
Türk Dünyası Edebiyatında Roman16. Psikoloji ile felsefenin ortak yanları olduğu gibi
farklılıkları da vardır. İnsanın merak ve kuşku duyma,
sorgulama gibi özellikleri sonucu ortaya çıkan bir
düşünme biçimi olan felsefe, ruh ve davranışı da ele
alarak sorgulamıştır. Ancak felsefe ile bir bilim datrolan
psikolojinin konuları ele alış ve sorgulama biçimleri
birbirinden farklıdır. Felsefede yanıtlardan çok sorular
önemlidir. Felsefenin özü, herhangi bir bilgiye sahip
olmak değil, o bilgiyi aramayı amaç edinmektir. Bu
nedenle de felsefe sorularının büyük bölümü “Nedir?”li)
sorulardır. Oysa bilim "Neden?" sorusuna yanıt arar.
Olanı olduğu gibi inceler. Bilimde aksi ispatlanana
kadar kesinlik söz konusudur. Felsefede ise ulaşılan
sonuçların kesinliğinden söz edilemez. Ayrıca felsefe,
varlığı bütün olarak ele alır. Oysa bilimler, varlığı
konularına göre parçalara böler ve yalnız o alanda
açıklama getirirler. İşte bu nedenlerle pozitif bir bilim
olan psikoloji felsefeden farklıdır.
1. Felsefenin amaçlarının neler olduğu
II. Felsefe ve psikolojinin ilgi alanlarındaki konuları
inceleme biçimleri
III. Felsefe ve psikolojinin varlığa bakış açısı
Yukarıdakilerden hangileri bu sözleri söyleyen
kişinin çalışma alanına girer?
A) Yalnız
I
D) II ve III
B) Yalnız II
E) I, II ve III
C) I ve III
Lise Türkçe
Türk Dünyası Edebiyatında Roman3. Aşağıdakilerin hangisinde boş bırakılan yere ayraç
içinde verilen tiyatro terimi getirilemez?
A) ----, bir sahne eserinin büyük bölümlerinden her biri-
ne verilen addır.
(Perde)
B)
----, oyunculara rollerinde unuttuklan sözleri izleyicile-
re duyurmadan söyleyip hatırlatan kişidir.
(Suflör)
C) ----, sözlerin bütünü veya çoğu şarkılı olarak söylenen
müzikli tiyatro eseridir.
(Opera)
D) ----, oyundaki iki ya da daha çok kişinin karşılıklı ola-
rak konuşmasıdır.
(Diyalog)
E) ----, bir oyunun kalabalık sahnesini doldurmak için
kullanılan, konuşmayan ya da birkaç söz söyleyen
kişidir.
(Dublör)
6.
Lise Türkçe
Türk Dünyası Edebiyatında Romanx
2. Bu kitabıyla ırk, renk, inanç ve sosyo ekonomik du-
rumuna bakmaksızın tüm düşleyenleri yani "kişinin
kendini" araştırmak üzere bir araya getirmeyi amaç-
layan yeni bir okulun doğuşunu ilan ettiğini söylüyor.
Bu parçadaki altı çizili sözcüğün cümleye kattığı
anlam, aşağıdakilerin hangisinde yoktur?
A) Onun fikirleri edebiyat dünyasında yeni bir akı-
mın başlamasını sağlamıştır.
Sanatçı, öz Türkçecilik cereyanının en büyük
temsilcisi olmuştur.
C) Kitabında Alman sosyoloji ekolünün tarihsel ge-
lişimine yer vermiştir.
D) Sanatçı, eğitimini Fransa'da tamamladığından
Fransız edebiyatına olan hayranlığı büyüktür.
E) Ortaya attığı özgün yöntemle edebiyat dünyası-
na yeni bir yön verdi.
Lise Türkçe
Türk Dünyası Edebiyatında RomanÜniversite Hazırlık ON00-SS.03KT01
E
5
aile bağlarını gevşetmiştir.
V
TAMLAMALAR - II
1. Modern zamanların, aile kavramı üzerinde derin etkileri
1
||
olmuş; birlik duygusunu ve güven unsurunu zedeleyerek
|||
IV
Bu cümledeki numaralanmış tamlamalardan
hangisi türü bakımından diğerlerinden farklıdır?
A) I
B) II C) III
D) IV
E) V
14
15
4. Biz yaslı ve bedbaht günleri, se
I
günlerden daha iyi hafızamızd
hudut taşları, sevinçler değil
Bu cümledeki numaralanm
aşağıdakilerden hangisi s
A) I- Birden fazla tamlaya
bağlandığı sifat tamlam
Il-Bir sifat tarafından
B) I-Birden fazla tamlan
bağlandığı sıfat tamla
II- Tamlayanı sifat ta
Lise Türkçe
Türk Dünyası Edebiyatında RomanTanzima
1. (...)
Şi'rin ta'rif-i umûmîsi kelâm-ı mevzûndur, ya'nî iki satır sözün
her birindeki sükûn ve harekâtın müsâvî olmasından ibâredir.
Hattâ kâfiye usulü milel-i müteahhire beyninde hâdis olmuş-
dur. Eski Yunânîler yalnız vezne riâyetle kâfiye iltizâm etmez-
ler idi. Şi'r her kavimde tabî'îdir; rûy-1 arza ne kadar milel ve
akvâm gelmiş ise cümlesinin kendilerine mahsus şi'rleri var
idi. Osmânlıların şi'ri acaba nedir? Necâtî ve Bâkî ve Nef'î di-
vânlarında gördüğümüz bahr-i remel ve hezecden mahbûn ve
muhbis kasâyid ve gazeliyyât ve kit'atât ve mesneviyyât midir,
yoksa Hâce ve Itrî gibi mûsikîşinâsânın rapt-ı makâmât eyle-
dikleri Nedîm ve Vâsif şarkıları mıdır? Hâyır, bunların hiçbiri-
si Osmânlı şiiri değildir; zirâ görülür ki bu nazmlarda Osmân-
li şâ'irleri şu'arâ-yı İran'a ve şu'arâ-yı İran dahi Araplara taklid
ile melez bir şey yapılmışdır. Ve bu taklîd yalnız üslûb-ı nazm-
da değil belki efkâr ve meânîye bile sirâyet edip bizim şu'arâ-
yi eslâf, edâ-yi nazm u ifâdede ve hayâlât ve meânîde Arap ve
Acem'e mümkün mertebe taklide sa'y etmeyi ma'ârifden ad-
detmişler ve acaba bizim mensûb olduğumuz milletin bir lisâni
ve şi'ri var mıdır ve bunu islâh kâbil midir, aslâ burasını mülâ-
haza etmemişlerdir.
Bu parça ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söyle-
nemnez?
A) Eleştirel bir tutumla kaleme alınmıştır.
B) Kişisel hayatı konu alan bir metin türünden alınmıştır.
C) Ait olduğu dönemin dil özelliklerini yansıtmaktadır.
D) Bir tezi kanıtlamak veya bir düşünceyi savunmak amacıy-
la yazılmıştır.
E) Tutarlı, tarafsız, bilimsel bir üslûp kullanılmıştır.
Lise Türkçe
Türk Dünyası Edebiyatında Romanme
m,
m.
de
r.
a
-
7
21.7.
Dilin yaşayan bir varlık olması ve iletişim konusun-
da göçebe olması sebebiyle hiçbir dil saf kalmamıştır.
Türkçe de var olduğundan beri birçok medeniyet ile etki-
leşime girmiş ve birçok yabancı sözcüğü söz varlığımıza
eklemiştir. Buradaki esas sorun, dilin nasıl ve niye etki-
lendiği değil, ne kadar etkilendiğidir. Bu etkilenmenin söz
varlığımıza ve dil yapımıza yaptırımlarının çok oluşu, dili
yozlaşmaya sürükleyecek ve dil artık "kendisi gibi" olma-
yacaktır. Bu yüzden de teknoloji devrinde yaşadığımız
21. yüzyılın problemlerinden biri, dilimizin kendisi gibi
olmamasıdır. Artık "beğenmek" yerine "likelamak (layk-
lamak)" ve "Fikrimi paylaştım." yerine "Tweetledim." ifa-
delerinin kullanılması, dilin kendisi gibi kalmadığına iki
küçük örnektir.
Bu parçanın başında boş bırakılan yere,
1. Dil, canlı bir varlık olduğundan gelişmesi de değiş-
mesi de kaçınılmazdır
II, Dillerin farklı dillerle etkileşime girmesi, dilin gelişimi
için itici bir güçtür
III. Dilin kendisi gibi kalabilmesi için hiçbir dille etkileşime
girmemesi gerekir
cümlelerinden hangileri getirilebilir?
A) Yalnız I
B) Yalnız II
D) I ve III
C) I ve II
E) II ve III
Diğer sayfaya geçiniz.
Lise Türkçe
Türk Dünyası Edebiyatında Roman6.
Edebiyatımızda, Cumhuriyet Dönemi'nde "Sanat, sanat
içindir." deyip öz şiir anlayışını benimseyen ilk grup "Yedi
Meşaleciler" dir. Şiiri hiçbir fikir ve ideolojinin hizmetine ver-
meyen sanatçılara göre gerçek şiir; sanat için yazılan, sami-
mi ve yenilik dolu olan şiirdir. Bu sanatçılar şiir anlayışlarını
"Canlılık, içtenlik ve daima yenilik!" biçiminde sloganlaştırmış
ve "Yazılarımızda ne dünün mızmız ve soluk hislerini ne son
zamanların renksiz ve dar Ayşe - Fatma terennümünü bula-
caksınız." savıyla ortaya çıkmışlardır.
Aşağıdakilerden hangisi bu parçada sözü edilen sanat
anlayışıyla yapıt veren sanatçılardan biri değildir?
A Ahmet Muhip Dıranas
C) Yaşar Nabi Nayır
E) Ziya Osman Saba
B) Sabri Esat Slyavuşgil
D) Vasfi Mahir Kocatürk
Lise Türkçe
Türk Dünyası Edebiyatında Roman15. Roman da destan da kurmaca anlatılardır. Bir olay
çevresinde gelişirler, mekân ve zaman kavramlarına
sahiptirler. Lakin, burada üzerinde durulması gereken bir
husus var ki, o da destanın sözlü, romanın ise yazılı edebiyat
ürünü oluşudur. Bu ayrımı yapmak bir mecburiyettir çünkü
destan, anlatıcısının dilinde yeni ilavelerle zenginleşmeye,
sanatsal niteliğini yükseltmeler yapmaya, zaman darlığından
kısaltılmaya, din değişikliğinde yeni inanışlara göre
değiştirilmeye açıktır. Oysa ----.
Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre
aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
roman bir kez tamamlandı mı son biçimini bulmuştur,
artık donmuş bir yapıdır
B modern zamanlar, bu tarz bir bozulmayı hoş karşılamaz
romancı, her zaman yeni seçenekler ve yollar açabilir
kendisine
D) sözlü kültür, anonimleşmeyi değil tek bir yaratıcıyı
kabullenir
E) roman, her okuyuşta yeni anlamlar çıkarmaya elverişli bir
türdür
Lise Türkçe
Türk Dünyası Edebiyatında Romankla
uk-
ni
ak
IŞ-
te
11-
la
20. Dünya mirası kavramı, 1959 yılında Mısır'da bulunan
|
ve sualtında kalma tehlikesiyle karşı karşıya kalan
||
Abu Simbel Tapınağı'nın kurtarılması için
*
Mısır ve Sudan hükûmetlerinin UNESCO'ya
IV
başvurmasıyla ortaya çıkmıştır.
V
Bu cümledeki numaralanmış sözlerden hangisi-
nin yazımında yanlışlık yapılmıştır?
A) I
B) II
C) III
D) IV
E) V
)