Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Türk Dünyası Edebiyatında Roman Soruları

porta-
po-
nalı-
a zo-
etiş-
mada
tüm
ede-
iraz,
eliş-
z ve
dir.
ile
ge-
=O-
et
ar
1
8
Psikolojik terapi, bireylerin negatif düşüncelerden kurtarıl-
maya çalışıldığı ve iyileşme odaklı geçirilen vakitleri içeren
tibbi bir süreçtir. Yapılan araştırmalarda uzman psikolog tera-
pilerinin bireylere neredeyse yüzde 85 oranında yararlı olduğu
görülmüştür. Bu durum, her yaştan bireyin ihtiyaç duyduğu
zamanda endişe yaşamadan bir psikoloğa gidip danışabilme-
sine olanak sağlamaktadır. Psikologlardan alınan terapilerin
faydası şudur: Bir psikolojik travmaya neden olan ve başkala-
rıyla konuşulamayan olay ve durumlar psikologla gerçekleşti-
rilen konuşma terapilerinde konuşulabilmekte, kişileri derin
acıya boğan duygular giderildiğinden kişinin kendini daha ra-
hat hissetmesi sağlanmaktadır. Daha da önemlisi içe kapana-
rak yaşanan bireysel acıların paylaşım yoluyla nasıl hafifleti-
leceği öğretilmektedir.
31. Bu parçadan hareketle psikolojik terapi ile ilgili aşağıdakiler-
den hangisine ulaşılamaz?
Kişilerin rahatsızlıkları için başvurma konusunda çekince
yaşamadıklarına
B) Psikoloji biliminin dışında kalan hastalıklarda da yarar sağ-
ladığına
Kişiye başkasına açılmanın, ruhsal sıkıntılarını azalttığını
hissettirdiğine
DT Kişisel konuların rahatlıkla konuşulabilmesine fırsat verdi-
ğine
EYüksek bir başarı oranına sahip olduğuna
32. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi
söylenemez?
AY Açıklamaya başvurulmuştur.
B) Karşıtlıklara yer verilmiştir.
C) Terimlerden yararlanılmıştır.
Çıkarımda bulunulmuştur.
Tanımlamadan yararlanılmıştır.
LOTUR
Lise Türkçe
Türk Dünyası Edebiyatında Roman
porta- po- nalı- a zo- etiş- mada tüm ede- iraz, eliş- z ve dir. ile ge- =O- et ar 1 8 Psikolojik terapi, bireylerin negatif düşüncelerden kurtarıl- maya çalışıldığı ve iyileşme odaklı geçirilen vakitleri içeren tibbi bir süreçtir. Yapılan araştırmalarda uzman psikolog tera- pilerinin bireylere neredeyse yüzde 85 oranında yararlı olduğu görülmüştür. Bu durum, her yaştan bireyin ihtiyaç duyduğu zamanda endişe yaşamadan bir psikoloğa gidip danışabilme- sine olanak sağlamaktadır. Psikologlardan alınan terapilerin faydası şudur: Bir psikolojik travmaya neden olan ve başkala- rıyla konuşulamayan olay ve durumlar psikologla gerçekleşti- rilen konuşma terapilerinde konuşulabilmekte, kişileri derin acıya boğan duygular giderildiğinden kişinin kendini daha ra- hat hissetmesi sağlanmaktadır. Daha da önemlisi içe kapana- rak yaşanan bireysel acıların paylaşım yoluyla nasıl hafifleti- leceği öğretilmektedir. 31. Bu parçadan hareketle psikolojik terapi ile ilgili aşağıdakiler- den hangisine ulaşılamaz? Kişilerin rahatsızlıkları için başvurma konusunda çekince yaşamadıklarına B) Psikoloji biliminin dışında kalan hastalıklarda da yarar sağ- ladığına Kişiye başkasına açılmanın, ruhsal sıkıntılarını azalttığını hissettirdiğine DT Kişisel konuların rahatlıkla konuşulabilmesine fırsat verdi- ğine EYüksek bir başarı oranına sahip olduğuna 32. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? AY Açıklamaya başvurulmuştur. B) Karşıtlıklara yer verilmiştir. C) Terimlerden yararlanılmıştır. Çıkarımda bulunulmuştur. Tanımlamadan yararlanılmıştır. LOTUR
nanır.
a year
erine
arava-
daha
lang
SE34A
şekâr
şakla
rla ve
eyerek
si ça-
er. Ka-
aların-
aniden
kla bir-
işekâr
14. Araplara Türkçe öğretmek için XI. yüzyılda Arapça yazı-
|
||
lan ve en geniş anlamıyla bir sözlük olan Muhakemetü'l
Lügateyn, zengin kelime hazinesi ve dağınık gramer ku-
111
Divan- Lügatit Türk
akılan
alanga
rallarının yanı sıra o günkü Türk toplumunun bütün kültür
malzemesini içermektedir. Kaşgarlı Mahmut, bu eserinde
koymuştur.
MuhavereBu parçadaki numaralanmış bölümlerin hangisinde
bir bilgi yanlışı vardır?
AYT
BYTT
IV
halk arasında yaşayan asılsız inançlardan dinsel kanı-
lara, Türk boylarının bozkır edebiyatı örneklerine, ata-
sözlerine, deyimlerine, destanlarına, ağıtlarına, hikmet
ve vecizelerine değin her örneği vermiştir. Günün Türk
dünyası hakkında fikir verebilmek için esere bir harita da
V
III
DYTV
EXV
Lise Türkçe
Türk Dünyası Edebiyatında Roman
nanır. a year erine arava- daha lang SE34A şekâr şakla rla ve eyerek si ça- er. Ka- aların- aniden kla bir- işekâr 14. Araplara Türkçe öğretmek için XI. yüzyılda Arapça yazı- | || lan ve en geniş anlamıyla bir sözlük olan Muhakemetü'l Lügateyn, zengin kelime hazinesi ve dağınık gramer ku- 111 Divan- Lügatit Türk akılan alanga rallarının yanı sıra o günkü Türk toplumunun bütün kültür malzemesini içermektedir. Kaşgarlı Mahmut, bu eserinde koymuştur. MuhavereBu parçadaki numaralanmış bölümlerin hangisinde bir bilgi yanlışı vardır? AYT BYTT IV halk arasında yaşayan asılsız inançlardan dinsel kanı- lara, Türk boylarının bozkır edebiyatı örneklerine, ata- sözlerine, deyimlerine, destanlarına, ağıtlarına, hikmet ve vecizelerine değin her örneği vermiştir. Günün Türk dünyası hakkında fikir verebilmek için esere bir harita da V III DYTV EXV
36. Tasarımcı Stefan Sagmeister, "Yaratıcılığın insanlığı terk G
etme sebebi çok çalışmak ve işi alışkanlık hâline getirmek-
tir." demiştir. Bu sözü evlerinde atölyeleri olan ve mesai
usulü çalışmayan insanlar ile destekleyebiliriz. Yaratıcılığın
karaborsa olduğu bu dönemde yaratıcılık fakirliğine en çok
mesai saatleri, belirli kalıplara sokulmuş okullar, aşırı meş-
guliyetler sebep olmaktadır. Zira
J.
aylak duruma geçildiğinde insan düşünmeye zaman
bulur ve yaratıcı fikirlerini açığa çıkarır
II. koşuşturmadan uzak, zamanı istediği gibi yönetebilen
bir insanın yaratıcı düşünceyle yolları çok kez kesişir
III. beynin yaratıcı düşünce ve üst düzey problem çözme
devreleri her insanda aynı şekilde harekete geçmez
Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre yukarıda-
kilerden hangileri getirilemez?
A) Yalnız
Yalnız II
D) I ve II
C) Yalnız II
E) I ve III
S
A
Lise Türkçe
Türk Dünyası Edebiyatında Roman
36. Tasarımcı Stefan Sagmeister, "Yaratıcılığın insanlığı terk G etme sebebi çok çalışmak ve işi alışkanlık hâline getirmek- tir." demiştir. Bu sözü evlerinde atölyeleri olan ve mesai usulü çalışmayan insanlar ile destekleyebiliriz. Yaratıcılığın karaborsa olduğu bu dönemde yaratıcılık fakirliğine en çok mesai saatleri, belirli kalıplara sokulmuş okullar, aşırı meş- guliyetler sebep olmaktadır. Zira J. aylak duruma geçildiğinde insan düşünmeye zaman bulur ve yaratıcı fikirlerini açığa çıkarır II. koşuşturmadan uzak, zamanı istediği gibi yönetebilen bir insanın yaratıcı düşünceyle yolları çok kez kesişir III. beynin yaratıcı düşünce ve üst düzey problem çözme devreleri her insanda aynı şekilde harekete geçmez Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre yukarıda- kilerden hangileri getirilemez? A) Yalnız Yalnız II D) I ve II C) Yalnız II E) I ve III S A
5)
Hakan Şu, Çin'e doğru gitmiş, Iskender de onun ardına 10)
düşmüş. İki ordu birbirine yaklaşınca Hakan Şu, onun üze-
rine bir müfreze yollamış. Iskender de buna karşı bir müf-
reze göndermiş. Gece boyunca savaşmışlar. Bu savaş bu-
gün Altun Han olarak bilinen Altun Kan Dağı'nın eteklerinde
olmuş. Yenilgi Iskender'in askerlerinin yakasına yapışınca
Iskender, Hakan Şu ile barışmış.
Divanü Lügati't Türk'ten bir bölümü alınan bu destan
hangi Türk devletine aittir?
A) Göktürkler
B) Kırgızlar
D) Hunlar
C) Sakalar
E) Uygurlar
****
1.
) )
C
tr
Aşa
uyg
A)
Lise Türkçe
Türk Dünyası Edebiyatında Roman
5) Hakan Şu, Çin'e doğru gitmiş, Iskender de onun ardına 10) düşmüş. İki ordu birbirine yaklaşınca Hakan Şu, onun üze- rine bir müfreze yollamış. Iskender de buna karşı bir müf- reze göndermiş. Gece boyunca savaşmışlar. Bu savaş bu- gün Altun Han olarak bilinen Altun Kan Dağı'nın eteklerinde olmuş. Yenilgi Iskender'in askerlerinin yakasına yapışınca Iskender, Hakan Şu ile barışmış. Divanü Lügati't Türk'ten bir bölümü alınan bu destan hangi Türk devletine aittir? A) Göktürkler B) Kırgızlar D) Hunlar C) Sakalar E) Uygurlar **** 1. ) ) C tr Aşa uyg A)
33-34. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA
GÖRE CEVAPLAYINIZ.
DGS
Yollar aynı olsa bile, her yolculuğun bir öncekinden
başka olmasını sağlamak yolcunun elindedir. Biraz
şansa, biraz düşlerin zenginliğine, biraz da algı ka-
nallarının devamlı açık tutulmasına bağlıdır yolda
hayat. Kısacası, her yola, her defasında, ilk sefer-
miş gibi gidilebilir.
33. Bu parçadan aşağıdaki yargıların hangisi çıka-
rılabilir?
Yaşamı renkli ve farklı kılmak, insanın çabası-
na bağlıdır.
B) Yaşamdan tat alabilmek, ancak zengin bir düş
gücüne sahip olmakla olanaklıdır.
C) Insanın yazgısını, bir ölçüde insanın kendisi çi-
zer.
D) Yaşananları iyi ve kötü yönleriyle paylaşmak
yaşam yükünü hafifletir.
E) Aynı yolda devamlı gidip gelmek, o yoldaki gü-
zelliklerin görülmesini engeller.
YARGI
Y
3
Lise Türkçe
Türk Dünyası Edebiyatında Roman
33-34. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE CEVAPLAYINIZ. DGS Yollar aynı olsa bile, her yolculuğun bir öncekinden başka olmasını sağlamak yolcunun elindedir. Biraz şansa, biraz düşlerin zenginliğine, biraz da algı ka- nallarının devamlı açık tutulmasına bağlıdır yolda hayat. Kısacası, her yola, her defasında, ilk sefer- miş gibi gidilebilir. 33. Bu parçadan aşağıdaki yargıların hangisi çıka- rılabilir? Yaşamı renkli ve farklı kılmak, insanın çabası- na bağlıdır. B) Yaşamdan tat alabilmek, ancak zengin bir düş gücüne sahip olmakla olanaklıdır. C) Insanın yazgısını, bir ölçüde insanın kendisi çi- zer. D) Yaşananları iyi ve kötü yönleriyle paylaşmak yaşam yükünü hafifletir. E) Aynı yolda devamlı gidip gelmek, o yoldaki gü- zelliklerin görülmesini engeller. YARGI Y 3
19. Dünya edebiyatının bilinen ve çok ses getiren klasik-
|
lerinden Küçük Prens ve Küçük Kara Balık çocuk
edebiyatına özgü türler olarak karşımıza çıkmakta-
||
dır. Bilinenin aksine her iki kitabında aslında bir ma-
sal kitabı olmalarının altında yatan ana tema, yazar-
||||
larının hayatından ve ölümlerinden yola çıkılarak bir
IV
yetişkinin hayallerini, dünya, özgürlük, bağımsızlık,
adalet ve eşitlik algılarını yansıtmaktadır.
vid
ige!
Bu parçada numaralanmış sözcüklerin hangisin-
de, -i (-1,-u,-ü) eki farklı bir görevdedir?
A) 1 B) II
C) III
D) IV
E) V
22.
maktadır.
Bilinç akı
yanlar ile
(E) Tutunam:
kemizde
1. Kitap ok
vefat ec
hane ku
gibi bü
ahirdar
da çoc
de ayrı
II. Kültüre
alanla
halk k
gelişir
CO ta
bir ifa
için b
güçtü
Lise Türkçe
Türk Dünyası Edebiyatında Roman
19. Dünya edebiyatının bilinen ve çok ses getiren klasik- | lerinden Küçük Prens ve Küçük Kara Balık çocuk edebiyatına özgü türler olarak karşımıza çıkmakta- || dır. Bilinenin aksine her iki kitabında aslında bir ma- sal kitabı olmalarının altında yatan ana tema, yazar- |||| larının hayatından ve ölümlerinden yola çıkılarak bir IV yetişkinin hayallerini, dünya, özgürlük, bağımsızlık, adalet ve eşitlik algılarını yansıtmaktadır. vid ige! Bu parçada numaralanmış sözcüklerin hangisin- de, -i (-1,-u,-ü) eki farklı bir görevdedir? A) 1 B) II C) III D) IV E) V 22. maktadır. Bilinç akı yanlar ile (E) Tutunam: kemizde 1. Kitap ok vefat ec hane ku gibi bü ahirdar da çoc de ayrı II. Kültüre alanla halk k gelişir CO ta bir ifa için b güçtü
nden
utları
ağın
ahip
ken
ran
er-
SU-
in
He
r-
7
X
26. Mürebbiye, Batılılaşmayı yanlış anlayan insanların
düştükleri durumu işaret ederken her ne kadar kurma-
ca olan bir âlemin içerisinden okura seslense de iki asri
aşan modernleşme maceramızın hangi evrelerden ge-
çerek yol almaya çalıştığını işaret etmesi bakımından
önemlidir. Bu serüvende medenileşmeyi ve terakkiyi
Dehri Efendi gibi anlayıp kendilerini ve nesillerini Anjel
gibi hocalara teslim eden, bunun sonucunda da daha
zor ve gülünç durumlara düşen birçok insan vardır.
Bu insanlar hem yaşayış hem de fikir itibarıyla ne tam
manasıyla Doğulu-ne de tam olarak Batılı olabilmiş;
kendileriyle beraber toplumu da telafisi zor sorunlara
sürüklemişlerdir.
Bu parçadan hareketle Mürebbiye ile ilgili aşağıda-
kilerden hangisi söylenemez?
A) Romanda anlatılanların kurmaca olduğundan ger-
çekliği yansıtmadığı
Bilerlemeyi yanlış değerlendiren kahramanların ne
Doğulu ne de Batılı olduğu
Çocuklara eğitimin Batılı öğretmenlerce verilmesi-
nin yanlış olduğuna değinildiği
D) Batılılaşmayı yanlış anlayan insanların içine düş-
tükleri zor durumu ele aldığı
EÇağdaşlaşmanın hangi evrelerden geçtiğini işle-
mesi bakımından önemli olduğu
Lise Türkçe
Türk Dünyası Edebiyatında Roman
nden utları ağın ahip ken ran er- SU- in He r- 7 X 26. Mürebbiye, Batılılaşmayı yanlış anlayan insanların düştükleri durumu işaret ederken her ne kadar kurma- ca olan bir âlemin içerisinden okura seslense de iki asri aşan modernleşme maceramızın hangi evrelerden ge- çerek yol almaya çalıştığını işaret etmesi bakımından önemlidir. Bu serüvende medenileşmeyi ve terakkiyi Dehri Efendi gibi anlayıp kendilerini ve nesillerini Anjel gibi hocalara teslim eden, bunun sonucunda da daha zor ve gülünç durumlara düşen birçok insan vardır. Bu insanlar hem yaşayış hem de fikir itibarıyla ne tam manasıyla Doğulu-ne de tam olarak Batılı olabilmiş; kendileriyle beraber toplumu da telafisi zor sorunlara sürüklemişlerdir. Bu parçadan hareketle Mürebbiye ile ilgili aşağıda- kilerden hangisi söylenemez? A) Romanda anlatılanların kurmaca olduğundan ger- çekliği yansıtmadığı Bilerlemeyi yanlış değerlendiren kahramanların ne Doğulu ne de Batılı olduğu Çocuklara eğitimin Batılı öğretmenlerce verilmesi- nin yanlış olduğuna değinildiği D) Batılılaşmayı yanlış anlayan insanların içine düş- tükleri zor durumu ele aldığı EÇağdaşlaşmanın hangi evrelerden geçtiğini işle- mesi bakımından önemli olduğu
TYT / Türkçe
26. Dergi yazarı:
(1)-
Gupse Özay:
Evet, sinema mezunuyum ve asıl alanım en başından
beri buydu. Ama hayat çok acayip ve beni oyunculuğa
sürükledi. İyi de oldu! Yönetmenlik yaparken oyuncu-
larla empati kurmamı sağladı. Oyuncuları doğru şekilde
yönlendirdiğimi düşünüyorum.
Dergi yazarı:
(11) -
Gupse Özay:
Normalde müthiş zor bir şey! İnsan kafayı yiyebilir. Ama
hem teknik ekip hem oyuncu ekibi yani herkes o kadar ra-
hatlatıcı ve huzurluydu ki tatil gibi film çektik. Hem eğlenip
hem iyi film yapmak zordur. Ben bunu yaşamazsam film
milm yapamam.
Bu diyalogda boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden
hangisi sırasıyla getirilmelidir?
A Sinema mezunu olduğunuzu biliyoruz, neden böyle
bir seçimde bulunmuştunuz?
II. Sinema ve edebiyat arasındaki ilişkiyi nasıl tanımla-
mayı tercih ediyorsunuz?
B) İlk kez yönetmen koltuğuna oturdunuz, hayallerinizin
arasında mıydı bu?
II. Filmi hem yazmak hem yönetmek hem o filmde oy-
namak; bunu nasıl başardınız?
C)/1. Bir filmde oynamak mı yoksa o filmi yönetmek mi
daha zor oluyor sizce?
II. Bu aralar reklam filmleri çektiğinizi görüyoruz, kolay
oluyor mu sizin için?
G
D). Üniversite tercihlerinizde sinema bölümü var mıydı,
sonradan mı sinemacısınız?
II. Zor olanı başarmak sizin için çok mu önemli, ispatla-
maya çalıştığınız nedir?
EX 1. Okulda başarılı bir öğrenci miydiniz, oyunculuğu se-
verek mi bu işe başladınız?
II. Filmlerinizi çekerken bir kadın oyuncu olarak karşı-
laştığınız zorlukları anlatır mısınız?
pomodoro
27
28
Lise Türkçe
Türk Dünyası Edebiyatında Roman
TYT / Türkçe 26. Dergi yazarı: (1)- Gupse Özay: Evet, sinema mezunuyum ve asıl alanım en başından beri buydu. Ama hayat çok acayip ve beni oyunculuğa sürükledi. İyi de oldu! Yönetmenlik yaparken oyuncu- larla empati kurmamı sağladı. Oyuncuları doğru şekilde yönlendirdiğimi düşünüyorum. Dergi yazarı: (11) - Gupse Özay: Normalde müthiş zor bir şey! İnsan kafayı yiyebilir. Ama hem teknik ekip hem oyuncu ekibi yani herkes o kadar ra- hatlatıcı ve huzurluydu ki tatil gibi film çektik. Hem eğlenip hem iyi film yapmak zordur. Ben bunu yaşamazsam film milm yapamam. Bu diyalogda boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden hangisi sırasıyla getirilmelidir? A Sinema mezunu olduğunuzu biliyoruz, neden böyle bir seçimde bulunmuştunuz? II. Sinema ve edebiyat arasındaki ilişkiyi nasıl tanımla- mayı tercih ediyorsunuz? B) İlk kez yönetmen koltuğuna oturdunuz, hayallerinizin arasında mıydı bu? II. Filmi hem yazmak hem yönetmek hem o filmde oy- namak; bunu nasıl başardınız? C)/1. Bir filmde oynamak mı yoksa o filmi yönetmek mi daha zor oluyor sizce? II. Bu aralar reklam filmleri çektiğinizi görüyoruz, kolay oluyor mu sizin için? G D). Üniversite tercihlerinizde sinema bölümü var mıydı, sonradan mı sinemacısınız? II. Zor olanı başarmak sizin için çok mu önemli, ispatla- maya çalıştığınız nedir? EX 1. Okulda başarılı bir öğrenci miydiniz, oyunculuğu se- verek mi bu işe başladınız? II. Filmlerinizi çekerken bir kadın oyuncu olarak karşı- laştığınız zorlukları anlatır mısınız? pomodoro 27 28
22. Cumhuriyet Dönemi'nde halk şiiri, ilgi görmüş bir alandır.
Bunda bazı Cumhuriyet Dönemi sanatçılarının Millî Ede-
biyat zevk ve anlayışını devam ettirmek istemeleri etkili
olmuştur. Çünkü bu anlayıştaki sanatçılar halkın gele-
neğinden, dilinden ve ortak zevkinden yararlanmışlar;
böylelikle bir memleket edebiyatı meydana getirmeye
çalışmışlardır.
Aşağıdaki sanatçılardan hangisi parçada geçen "bu
anlayıştaki sanatçılar" arasında yer almaz?
A) Cahit Zarifoğlu
B) Ömer Bedrettin Uşaklı
C) Orhan Şaik Gökyay
→DArif Nihat Asya
E) Necmettin Halil Onan
Lise Türkçe
Türk Dünyası Edebiyatında Roman
22. Cumhuriyet Dönemi'nde halk şiiri, ilgi görmüş bir alandır. Bunda bazı Cumhuriyet Dönemi sanatçılarının Millî Ede- biyat zevk ve anlayışını devam ettirmek istemeleri etkili olmuştur. Çünkü bu anlayıştaki sanatçılar halkın gele- neğinden, dilinden ve ortak zevkinden yararlanmışlar; böylelikle bir memleket edebiyatı meydana getirmeye çalışmışlardır. Aşağıdaki sanatçılardan hangisi parçada geçen "bu anlayıştaki sanatçılar" arasında yer almaz? A) Cahit Zarifoğlu B) Ömer Bedrettin Uşaklı C) Orhan Şaik Gökyay →DArif Nihat Asya E) Necmettin Halil Onan
21-
7-
7-
7
7
4. Vezin (j) kafiye ve redif ( gazellerde
şekil mükemmelliğinin bel kemiği gibidir()
Şairler (₁) divan tertiplerken her harften
kafiyeli şiir yazmaya dikkat etmişler (₁)
anlatıma güç katmak (1) ahenk ve konu
birliği sağlamak için redif kullanmaya
özen göstermişlerdir.
Bu parçada ayraçta belirtilen yerlere
sırasıyla aşağıdakilerden hangisi geti-
ritmelidir?
A) ()) (:) () () (;) (,)
B) () () () () (;) (,)
C) () () () (:) ()
D) ( ) (...) () (;) (,)
() () () () ()
Lise Türkçe
Türk Dünyası Edebiyatında Roman
21- 7- 7- 7 7 4. Vezin (j) kafiye ve redif ( gazellerde şekil mükemmelliğinin bel kemiği gibidir() Şairler (₁) divan tertiplerken her harften kafiyeli şiir yazmaya dikkat etmişler (₁) anlatıma güç katmak (1) ahenk ve konu birliği sağlamak için redif kullanmaya özen göstermişlerdir. Bu parçada ayraçta belirtilen yerlere sırasıyla aşağıdakilerden hangisi geti- ritmelidir? A) ()) (:) () () (;) (,) B) () () () () (;) (,) C) () () () (:) () D) ( ) (...) () (;) (,) () () () () ()
e
MAESTRO
18. Iskoç asıllı gazeteci-yazar Johann Hari, düşündüğümüzden
daha tehlikeli, manipülatif, zehirli bir sisteme karşı bizleri uya-
riyor. Johann Hari, telefonlarımıza her 24 saatte 2617 defa
dokunduğumuzu söylüyor ve ekliyor: "." Bu sözler, yok-
sunluk duygusunu iliklerinize kadar hissettirip sürekli kendi-
lerine bağımlı olunmasını isteme durumu olarak da özetle-
nebilir. Yazar, zihninin uyaranlarla kirletildiği bu sarmalı red-
dederek Amerika'da küçük bir kasaba olan Princetown'da üç
aylığına dijital detoksa çıkıyor. Telefon ve bilgisayar bağım-
lılığından kurtulmak üzere akıllı telefonunu ve bilgisayarını
bırakıp internete bağlanmayan eski bir telefon alıyor. İlk za-
manlar sosyal medya ve e-posta bağımlılığından kurtulmak
çok zor olsa da zamanla doğayla iç içe olmayı, yavaşlama-
yı, insanlarla yüz yüze sohbet edip bir şeyler paylaşmayı,
doğada olmaktan ve hiçbir şey yapmamaktan keyif almayı
öğreniyor. Dijital dünyadan tamamen kopamasa da artık onu
istediği şekilde kullanabildiğini ve kısıtlayabildiğini anlıyor.
Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre
aşağıdakilerden hangisi getirilemez?
A) Amaç, edilgen duruma getirdikleri insanlarla duygusal
bağ oluşturup düzenin sürekliliğini sağlayabilmek.
B) Bir an olsun gözünü telefonundan ayıramayan insanla-
rin, bambaşka fikirler üretip dünyaya nefes olması bek-
lenemez.
19.
O
C) Ekran bağımlılığının insana sağladığı tatmin duygusun-
dan uzak kalmak düşüncesi bile kişiyi huzursuz eden bir
nitelik taşımaktadır.
D) Sizi pençesine öyle bir alıyor ki bu duygu, ne yaparsa-
nız yapın bu bağımlılık sarmalından kurtulamıyorsunuz.
E) Sistem sağlayıcılarının, önce şirin bir dost gibi yaklaşsa
da zaman içerisinde ne kadar sinsi bir plan içerinde ol-
dukları anlaşılıyor.
Bu dur
bebi, başk
gularının
olmalarıd
lar, hems
bi bazı m
gruplarie
çok acı
lanlard
arasın
leklerin
Bu pa
lerde
A) E
C
B)
C
Lise Türkçe
Türk Dünyası Edebiyatında Roman
e MAESTRO 18. Iskoç asıllı gazeteci-yazar Johann Hari, düşündüğümüzden daha tehlikeli, manipülatif, zehirli bir sisteme karşı bizleri uya- riyor. Johann Hari, telefonlarımıza her 24 saatte 2617 defa dokunduğumuzu söylüyor ve ekliyor: "." Bu sözler, yok- sunluk duygusunu iliklerinize kadar hissettirip sürekli kendi- lerine bağımlı olunmasını isteme durumu olarak da özetle- nebilir. Yazar, zihninin uyaranlarla kirletildiği bu sarmalı red- dederek Amerika'da küçük bir kasaba olan Princetown'da üç aylığına dijital detoksa çıkıyor. Telefon ve bilgisayar bağım- lılığından kurtulmak üzere akıllı telefonunu ve bilgisayarını bırakıp internete bağlanmayan eski bir telefon alıyor. İlk za- manlar sosyal medya ve e-posta bağımlılığından kurtulmak çok zor olsa da zamanla doğayla iç içe olmayı, yavaşlama- yı, insanlarla yüz yüze sohbet edip bir şeyler paylaşmayı, doğada olmaktan ve hiçbir şey yapmamaktan keyif almayı öğreniyor. Dijital dünyadan tamamen kopamasa da artık onu istediği şekilde kullanabildiğini ve kısıtlayabildiğini anlıyor. Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilemez? A) Amaç, edilgen duruma getirdikleri insanlarla duygusal bağ oluşturup düzenin sürekliliğini sağlayabilmek. B) Bir an olsun gözünü telefonundan ayıramayan insanla- rin, bambaşka fikirler üretip dünyaya nefes olması bek- lenemez. 19. O C) Ekran bağımlılığının insana sağladığı tatmin duygusun- dan uzak kalmak düşüncesi bile kişiyi huzursuz eden bir nitelik taşımaktadır. D) Sizi pençesine öyle bir alıyor ki bu duygu, ne yaparsa- nız yapın bu bağımlılık sarmalından kurtulamıyorsunuz. E) Sistem sağlayıcılarının, önce şirin bir dost gibi yaklaşsa da zaman içerisinde ne kadar sinsi bir plan içerinde ol- dukları anlaşılıyor. Bu dur bebi, başk gularının olmalarıd lar, hems bi bazı m gruplarie çok acı lanlard arasın leklerin Bu pa lerde A) E C B) C
DEBİYATI GENEL ÖZELLİKLERİ
"ya açıl-
n görül-
n belir-
biyatını
dir. (H)
ransız
ayışını
elele-
yışıy-
onuş-
muş,
süslü
halkı
e ti-
ürde
de
3.
1. Tanzimat aydınları güncel meselelerle ilgilenmemiş
tarihî başarılarla ve eski kültürel birikimle övünmüş-
lerdir.
II. Tanzimat Döneminde eleştiri türü daha çok eski-ye-
ni tartışmaları etrafında şekillenmiştir.
10
III. Tanzimat Döneminde yazılan bütün romanlar teknik
yönden zayıf olsalar da edebiyatımızda bu türün ilk
örnekleri olmaları bakımından önemlidir.
IV. Tanzimat edebiyatının II. Döneminde, edebiyatımı-
zın ilk köy romanı ile realist romanı kaleme alınmış-
tır.
V. Türk edebiyatında öykü türünün ilk örneği Tanzimat
edebiyatının II. Döneminde Şemsettin Sami tarafın-
dan yazılan Letâifi-i Rivayat'tiy
Numaralanmış cümlelerin hangilerinde bir bilgi yan-
lışı yapılmıştır?
A) I. ve II.
B) I. ve V.
DSXLII.
II. ve V.
C) II. ve III.
V.vv.
Lise Türkçe
Türk Dünyası Edebiyatında Roman
DEBİYATI GENEL ÖZELLİKLERİ "ya açıl- n görül- n belir- biyatını dir. (H) ransız ayışını elele- yışıy- onuş- muş, süslü halkı e ti- ürde de 3. 1. Tanzimat aydınları güncel meselelerle ilgilenmemiş tarihî başarılarla ve eski kültürel birikimle övünmüş- lerdir. II. Tanzimat Döneminde eleştiri türü daha çok eski-ye- ni tartışmaları etrafında şekillenmiştir. 10 III. Tanzimat Döneminde yazılan bütün romanlar teknik yönden zayıf olsalar da edebiyatımızda bu türün ilk örnekleri olmaları bakımından önemlidir. IV. Tanzimat edebiyatının II. Döneminde, edebiyatımı- zın ilk köy romanı ile realist romanı kaleme alınmış- tır. V. Türk edebiyatında öykü türünün ilk örneği Tanzimat edebiyatının II. Döneminde Şemsettin Sami tarafın- dan yazılan Letâifi-i Rivayat'tiy Numaralanmış cümlelerin hangilerinde bir bilgi yan- lışı yapılmıştır? A) I. ve II. B) I. ve V. DSXLII. II. ve V. C) II. ve III. V.vv.
8. 1. Dışarıdan bir anlatıcı ve onun bakış açısıyla oluştu-
rulur.
II. Geniş bir zaman dilimi içinde zaman zaman geriye
dönülebilir.
III. Kahramanların iç dünyalarını doğrudan vermeyi
amaçlar.
IV. Olayların geçtiği mekânlar ile kahramanların gözde
canlandırılması sağlanır.
Yukarıda aşağıdaki anlatım tekniklerinden hangisi-
ne ait bir özellik verilmemiştir?
A) Anlatma
C) İç konuşma
B) Bütüncül geriye dönüş
D) Tasvir
E) Ayrıntılı eylem
Lise Türkçe
Türk Dünyası Edebiyatında Roman
8. 1. Dışarıdan bir anlatıcı ve onun bakış açısıyla oluştu- rulur. II. Geniş bir zaman dilimi içinde zaman zaman geriye dönülebilir. III. Kahramanların iç dünyalarını doğrudan vermeyi amaçlar. IV. Olayların geçtiği mekânlar ile kahramanların gözde canlandırılması sağlanır. Yukarıda aşağıdaki anlatım tekniklerinden hangisi- ne ait bir özellik verilmemiştir? A) Anlatma C) İç konuşma B) Bütüncül geriye dönüş D) Tasvir E) Ayrıntılı eylem
(1) Özellikle Amerika'da fazlaca destekçi toplayan, Silikon
vadisinde birçok şirketin üzerine çalışmalar yaptığı trans-
hümanizm, son yıllarda adını sıkça duyduğumuz bir kav-
ram olarak ön plana çıkıyor. (II) Başta Google olmak
üzere pek çok ulus ötesi dijital teknoloji üreten şirketler,
transhümanizm görüşünün çerçevesinde teknolojiler
geliştiriyor. (III) Bunlar, dijital teknolojileri kullanarak insan
bedeni üzerinden gerekli müdahaleleri yapınca insandan
bir üstinsan yaratacaklarına inanıyor (IV) Kimilerine göre
ise insanlığa ölümsüzlük bahşedeceğine inanılan yeni
teknolojiler, insanlığın sonunu çoktan getirmeye başladı
bile. (V) Bununla birlikte ölüm bir gerçeklik olarak hâlâ ve
malesef geçerliliğini sürdürüyor.
Bu parçada numaralandırılmış cümlelerden hangisin-
de yazım yanlışı yoktur?
A) I
B) II
C) III
D) IV
E) V
Lise Türkçe
Türk Dünyası Edebiyatında Roman
(1) Özellikle Amerika'da fazlaca destekçi toplayan, Silikon vadisinde birçok şirketin üzerine çalışmalar yaptığı trans- hümanizm, son yıllarda adını sıkça duyduğumuz bir kav- ram olarak ön plana çıkıyor. (II) Başta Google olmak üzere pek çok ulus ötesi dijital teknoloji üreten şirketler, transhümanizm görüşünün çerçevesinde teknolojiler geliştiriyor. (III) Bunlar, dijital teknolojileri kullanarak insan bedeni üzerinden gerekli müdahaleleri yapınca insandan bir üstinsan yaratacaklarına inanıyor (IV) Kimilerine göre ise insanlığa ölümsüzlük bahşedeceğine inanılan yeni teknolojiler, insanlığın sonunu çoktan getirmeye başladı bile. (V) Bununla birlikte ölüm bir gerçeklik olarak hâlâ ve malesef geçerliliğini sürdürüyor. Bu parçada numaralandırılmış cümlelerden hangisin- de yazım yanlışı yoktur? A) I B) II C) III D) IV E) V
AYT/Türk Dili ve Edebiyatı-Sosyal Bilimler-1
12. (1) Kaside ilk beyti musarra, sonraki beyitlerin ilk mısra-
ları serbest, ikinci misraları ilk beyitle aynı kafiyede olan
ve baştan sona aruzun aynı kalıbıyla yazılan nazım şek-
linin adıdır. (II) Bu nazım şekliyle tevhit, münacat, na-
at, methiye, hicviye, mersiye türlerinde şiirler yazılmış-
tır. (III) Kasidede nesib/teşbib, girizgâh, methiye, tegaz-
zül, fahriye ve dua bölümleri bulunur ancak her kaside-
de bu bölümlerin hepsi bulunmayabilir. (IV) Kaside, ne-
sip bölümünde işlenen konuya; redifine veya kafiyesine
göre isim alır. Kasidenin ilk beytine matla, son bey-
tine makta, en güzel beytine taç beyit veya beytül-kasid
denir; kasidenin sonlarına doğru çoğunlukla fahriye ya
da dua bölümünde şair mahlasını söyler, bu beyte şah
-beyit adı verilir.
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde bir
bilgi yanlışı yardır?
A) I
B) II
C) III
D) IV
E) V
Lise Türkçe
Türk Dünyası Edebiyatında Roman
AYT/Türk Dili ve Edebiyatı-Sosyal Bilimler-1 12. (1) Kaside ilk beyti musarra, sonraki beyitlerin ilk mısra- ları serbest, ikinci misraları ilk beyitle aynı kafiyede olan ve baştan sona aruzun aynı kalıbıyla yazılan nazım şek- linin adıdır. (II) Bu nazım şekliyle tevhit, münacat, na- at, methiye, hicviye, mersiye türlerinde şiirler yazılmış- tır. (III) Kasidede nesib/teşbib, girizgâh, methiye, tegaz- zül, fahriye ve dua bölümleri bulunur ancak her kaside- de bu bölümlerin hepsi bulunmayabilir. (IV) Kaside, ne- sip bölümünde işlenen konuya; redifine veya kafiyesine göre isim alır. Kasidenin ilk beytine matla, son bey- tine makta, en güzel beytine taç beyit veya beytül-kasid denir; kasidenin sonlarına doğru çoğunlukla fahriye ya da dua bölümünde şair mahlasını söyler, bu beyte şah -beyit adı verilir. Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde bir bilgi yanlışı yardır? A) I B) II C) III D) IV E) V
31. Sürmene adı akla üç şeyi getirir: Kastel Konağı, bıçakları
ve Karadeniz'in en renklilerinden olan Salıpazarı. Trabzon-
Rize karayolunun kırkıncı kilometresindeki Sürmene'den
itibaren çay da yaşamın tam içindedir. Yörenin giysisi kır-
mızı keşanları içindeki kadınlar, köylerinden getirdikleri seb-
ze, meyve, ekmek, peynir gibi ürünleri, 1967'den beri aynı
yerde, Çarşı Mahallesi'nde kurulan pazarda satar. Kadın-
ların hepsi aynı yerde toplanır. Kadınlar bahçelerinde ye-
tiştirdikleri mısır, fasulye, kabak, patlıcan, armut, incir, ka-
ralahana, asma yaprağının yanı sıra sütten yapılan minzi,
çökelek, tereyağı, telli peynir gibi ürünleri burada görücü-
ye çıkarırlar. Sıcacık ve enfes, "kuvvet verir, kilo vermez" mi-
sır ekmeği karşı konulur gibi değil. Yağ tenekelerinin içine,
pişerken yapışmasın diye kestane yaprakları döşenir.
Bu parçada Sürmene ile ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisine ulaşılamaz?yu
brineluqumux rununuluigo
Adı anılınca akla nelerin geldiğine
B Semt pazarlarında nelerin satıldığına
CONNE
C) Kadınların geleneksel kıyafetler giydiğine
400
DY Yöreye özgü süt ürünlerinin pazarda satışa sunulduğuna
E) Karadeniz'in kaliteli çaylarından birinin burada yetişti-
ğine
3isbona
Lise Türkçe
Türk Dünyası Edebiyatında Roman
31. Sürmene adı akla üç şeyi getirir: Kastel Konağı, bıçakları ve Karadeniz'in en renklilerinden olan Salıpazarı. Trabzon- Rize karayolunun kırkıncı kilometresindeki Sürmene'den itibaren çay da yaşamın tam içindedir. Yörenin giysisi kır- mızı keşanları içindeki kadınlar, köylerinden getirdikleri seb- ze, meyve, ekmek, peynir gibi ürünleri, 1967'den beri aynı yerde, Çarşı Mahallesi'nde kurulan pazarda satar. Kadın- ların hepsi aynı yerde toplanır. Kadınlar bahçelerinde ye- tiştirdikleri mısır, fasulye, kabak, patlıcan, armut, incir, ka- ralahana, asma yaprağının yanı sıra sütten yapılan minzi, çökelek, tereyağı, telli peynir gibi ürünleri burada görücü- ye çıkarırlar. Sıcacık ve enfes, "kuvvet verir, kilo vermez" mi- sır ekmeği karşı konulur gibi değil. Yağ tenekelerinin içine, pişerken yapışmasın diye kestane yaprakları döşenir. Bu parçada Sürmene ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz?yu brineluqumux rununuluigo Adı anılınca akla nelerin geldiğine B Semt pazarlarında nelerin satıldığına CONNE C) Kadınların geleneksel kıyafetler giydiğine 400 DY Yöreye özgü süt ürünlerinin pazarda satışa sunulduğuna E) Karadeniz'in kaliteli çaylarından birinin burada yetişti- ğine 3isbona