Türk Dünyası Edebiyatında Roman Soruları

iği 21. sa bir ar. İlk - Ünal Efsa- azar ='i çı- uyu- 14 (1) İngiltere'deki bir üniversitesinden bir grup bilim insani atların birbirleriyle nasıl iletişim kurduğunu araştırmış. (II) Araştırmacılar aralarına gerçek boyutlarda bir at bagi fo- toğrafı yerleştirdikleri iki yiyecek kovası bulunan bir salo- na aldıkları atları gözlemlemişler. (III) Araştırmada kullanı- lan at fotoğraflarının bazısında atın başı sağa, bazısınday- sa sola dönükmüş. (IV) Bazısında da atın gözleri ya da ku- lakları örtüyle kapatılmış. (V) Araştırmacılar salona aldıkla- ri atların fotoğraftaki atın başının dönük olduğu taraftaki kovaya yöneldiğini belirlemişler. A) I Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde ba- sit, türemiş ve birleşik sözcük bir arada kullanılmıştır? C) III B) II O D) IV EV 5. Aşağıdaki cümlelerin hangisinin yükleminin kökü, söz-

Olaylara ve kişilere eleştirel bakmaya çalışıyorum en başta. Çünkü gelişmenin temel koşulunu, of mazsa olmazını eleştirel bakış olarak görüyorum ben. Yani başkalarının zaten düşündüğü ve söyle- diği şeyleri kitaplarımda yinelemneyi bir tür papa- ğanlık olarak algılıyorum. Bunun için de kitaplarımı yazarken herkesin tam tersine, "Bakın böyle de olabilirdi, burası eksik olmuş." diye bakmak temel çıkış noktam oluyor benim. Elbette dikkat ettiğim başka noktalar da var, ama bu eleştirel bakış konu- sundaki özen en başta geliyor bende. 67. Bu parça aşağıdaki sorulardan hangisine cevap olarak söylenmiştir? A) Eleştirilerinizin çok beğenilmesinin altında ya- tan gerçek nedir? B) Bir kitabı eleştirmeden önce ne gibi hazırlıklar yapıyorsunuz? C) Toplumsal sorunlara çözüm üretirken nelere dikkat ediyorsunuz? D) Kitaplarınızı yazarken en çok neye özen göste- riyorsunuz? E Bir eleştirmen olarak, kitabını eleştirdiğiniz ya- zarlardan beklentileriniz nelerdir?

(1. 2. BÖLÜM 01 SÖZCÜĞÜN, SÖZCÜK GRUBUNUN ANLAMI VE YOU TEST 04 Aşağıdaki cümlelerin hangisinde somutlaştırmaya baş- vurulmuştur? A) Savaşta solan umutlar, barışla yeniden açtı. B) Sonunda gönlüme göre bir eve yerleştim. C) O yaşlarda benim de hayallerim vardı. D) İş görüşmesine giderken onu da yanımıza çağırdık. E) Alanında uzman bir doktor olarak bilinir. İyi bir eleştirmen, kullandığınız eksiltili cümleden tutun da kahramanlarınıza, onların hayal dünyasına kadar eserinizi inceler. Eserinizin hem iyi hem kötü taraflarına değinir. İyi bir eleştirmen; eseri iğneden ipliğe, sabırla, sindire sindire yorumlar. Bu parçada; 5. 6-

12. Ben sizlere oldum kağan, Alalım yay ile kalkan, Nişan olsun bize buyan, Bozkurt olsun (bize) uran, Demir kargı olsun orman, Av yerinde yürüsün kulan, Daha deniz, daha müren, Güneş bayrak, gök kurikan YAYINLARI LİMİT Oğuz Kağan Destanı'ndan alınan bu metinle ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Geleneksel destan motiflerinden faydalanılmıştır. B Nazim-nesir karışık yazılmıştır. C) Türk edebiyatının Sözlü Dönemi'ne ait bir üründü 400 /limityayinlari D) Savaşçı bir milletin özelliklerini göstermektedir. Kahramanın gücü şiirsel bir ifadeyle dile getirilmiştir.

mci bir rol nden beklenen 33. Bugün bir savaşı protesto etmenin en iyi yolu ne olabilir? Bu konuda en fazla insanı hangi yolla etkileyebilirsiniz? 1937'de Picasso; Paris Dünya Fuarı'nda milyonlarca Cziyaretçiye sergilenen, duvar boyutundaki resmi Guernica ile savaşa karşı öfkesini dile getirdi. Ispanya'daki Nazi şiddetini konu alan bu tablo, yirminci yüzyılın savaşa karşı en güçlü iddianamesi hâline geldi. Duygusal gücüyle insanları kendine hayran bırakan Guernica, mekânsal kopukluk ile gözlemlediğiniz bir tablo değil; etrafınızı sarıyormuş gibi hissettiren bir betimleme. Her ne kadar resmin boyutu ve gerçek dışı figürler sizi aksiyonun içine çekse de savaş kavramını kahramanca olarak kabul etmekten ziyade savaşa karşı bir meydan okumadır Guernica. Bu parçada Guernica adlı resimle ilgili olarak aşağıdakilerin hangisine değinilmemiştir? A) İnsanların duygu dünyasına tesir etmeyi başarmış bir tablo olduğuna B) Ressamının kişisel duygu ve düşüncelerinin yansıması olarak oluşturulduğuna C) Betimlemelerinde çoğunlukla gerçek dışı çizgilerin ve figürlerin yer aldığına Bağlamdan ayrı bir konumdan çok alıcıyla bütünleşen bir konumda bulunduğuna E) Ele aldığı savaşın çeşitli yansımalarını aksiyonlar kullanarak aktardığına

eğer sorunu vardır ve bu sorun, çözü- felsefi arayışla sürdürülür. (II) Değer gi yadsıyan bir bilim düşüncesi kadar değersiz olana ilişkin bir kabule da- anla olmayanı birbirinden ayırama- öyle bir etiğe, etikten ziyade, etik emeler kuramı demeyi yeğliyo- birbirinden ayıramamak, etiğin ekten başka bir şey değildir. arak var olmayı sürdürecek, lara, kişilerin yaşarken kar- getirecekse değerlerden lerden hangi ikisi aynı C) III ve IV 4 8. "Kuşlar da kaderle uçar." diyenairin sözü, pekálá kuşak- lara tercüme edilebilir. Kuşakların da kaderi vardır ve kader çizer kuşakların hayat çizgilerini kuşlara çizdiği gibi. Bir ku- şak, kuşak olmasını en fazla kaderine borçludur; bir kade- re sahip oluşuyla, bir kadere boyun eğişiyle bizzat kuşak olabilmiştir. Bu parçada aşağıdaki eklerden hangisi yoktur? A) İlgi eki B) Yaklaşma durumu C) Zarfi D) İyelik eki E) Ek fiil 10. Genellik toplulukla yarayan y Bu cüml yoktur? A) Baglac

5 güneşire ateşine isterim 12. Bir olmaz emelin düştüm peşine Vuruldum hüsnünün şen güneşine Ela gözlerinin aşk ateşine Yanıp da bahtiyar ölmek isterim Bu dörtlük için aşağıdakilerden hangisi şöylenemez? A Mâni tipi uyak vardır. B) Hecenin 11'li kalıbıyla yazılmıştır. LC-ine" redif olarak kullanılmıştır (D) 6+5 olarak duraklanmıştır. E) Lirik özellikler taşımaktadır kahramanlık

Troya Atı, "kurnaz" Odysseus'un buluşudur. Yunanlı as- kerler Troya'ya girebilmek için dağ gibi bir atın içine sak- uydlanırlar. Epheos, önce bu atın bacaklarını yapar. Sonra da karnını ve sırtını tamamlar. Başını bitirdikten sonra uzun bir boyun ile dalga dalga uçan bir yele ekler. Göz çukurlarına yerleştirilmiş ve gözlerine parlak kıvılcımlar noveren değerli iki taş, sinirli kulakları ile harekete hazır- mış gibi görünen atın başına gerçekçi bir ifade verir. Bir kehanette Troyalılara zaferin kendi surları içinde ger- çekleşeceği söylenmiştir. Troya'nın kapıları atın önünde lu açılır. Böylelikle atın içine gizlenmiş Yunan askerleri içe- Inri girerler. Gece Troyalılar durumu anlayasıya kadar pek irçok Troyalı öldürülür. Yunanlılar ile Troyalılar ölümüne savaşırlar, sonunda Yunanlılar kralın sarayına ulaşırlar ve Troya düşer. lo Bu parçada Troya Savaşı ile ilgili olarak aşağıdaki- lerden hangisine değinilmemiştir? A) Savaşın zekice bir hile ile kazanıldığına B) Troya atının parça parça yapıldığına C) Savaşı Yunanlıların kazandığına D) Troya atı düşüncesinin kime ait olduğuna E) Krallarının öldürülmesi ile Troya'nın teslim alındığına

Türkçe 2 Bahçe kurmak için niyetlendiğinizde ilkin bahçe kuraca- I ğınız yerin etrafını iyi analiz etmeniz gerekir. Bu konuda || uzmanlardan destek alabilirsiniz. Bahçenin güneş alan ve almayan yeri neresi, toprağın yapısı uygun mu, rüz- går hangi yönden esiyor, su kaynakları yeterli mi? Bu IV sorulara cevap bularak bahçenizi kurmaya başlayabilir- siniz. Bu parçada numaralanmış sözcüklerin türü aşağı- dakilerin hangisinde sırasıyla verilmiştir? A) Sifat - Zarf - Zahir - Zarf B) Edat - Zarf - Zarf - Sfat C) İsim - Edat - Sifat - Zamir Zaff - Zarf - Zaphir - Sat Earf-Sat-Zardir - Sat

24. Aşağıdaki cümlelerden hangisinde, altı çizili sözcüğün yazımı yanlıştır? A Nezihe Hanım, kadın araştırmalarıyla tanındı daha çok B) Ben ne desem o, benim söylediklerimin zıttını söylü- yordu. Karşıdan karşıya geçerken alt geçidi kullanınız. Drak'taki Sünni azınlık Türkiye'den yardım bekliyor. E) Süryaniler, Paskalya Bayramı'nı kutluyor mu acaba?

7. Muallim Naci ile ilgili olarak 1. Aruzu Türkçeye uydurma bakımından Tevfik Fikret ve Mehmet Akif gibi sanatçılara örnek teşkil etmiştir. II. Klasik edebiyatla yeni edebiyat arasında bir orta yol bulmak amacıyla çaba sarf etse de eskiye bağlı kal- mıştır. III. Şiirde birden çok ölçüye, farklı uyak örgülerine yer vermiş, anlamın diğer dizeye geçtiği şiirler yazmıştır. yargılarının doğru-yanlış (D/Y) şeması aşağıdakiler- den hangisidir? A) I IL D Den ny DYD Y B) C) D) E) Y Yeny bisbigses -DY Y D Y YDD Y D

n VI r e K 5. -=-= Bir ahlak dersi vermek amacıyla yazılan, bitkiler, hayvanlar veya cansız varlıklar arasında geçen olayları anlatan, genellikle manzum olan edebî türe - adı verilir. Toplumun ya da kişilerin aksayan yönleri, bu tür aracılığıyla düzeltilmeye çalışılır. Anlatı- lan hayalî varlıklar ve olaylar gerçeğe ne kadar yakınlaşırsa bu türde ortaya konan ürün de o derecede etkili ve başarılı olur. Bu edebî türde teşhis ve intak sanatlarından sıkça yararlanılır, böylece anlatıma canlılık ve güzellik kazandırılır. Bu parça aşağıdaki edebî türlerin hangisinden alınmış olabilir? A) hikâye D) masal B) fabl E) mesnevi C) destan

ŞÜNCE, YENİ NESİL SORU TEST 01 2. Bugün yeni bir şey yap, bir iyilik et kendine. Ga- zete bayisine uğrama, evin elektriklerini kes. Kuş sesleri var; radyonu, televizyonunu açma. Bugün kışlıklarını kaldır, çıkar yazlıklarını. Sahile in, çöz kayıkları. Martılara balık tutmayı öğret; şarkı söy- lemeyi, denize sakin olmayı öğret. Farkına var hayatın sen de. Ağaçlara, kuşlara dokunamasan da banklara dokun, bankalara değil. En önemlisi kendi ruhuna dokun. Bu parçada yazar, okura aşağıdakilerden han- gisini öğütlemektedir? A Hayatın koşturmacasına katıl. B) Yaşamın tadını çıkar. C) İyilik etmekten çekinme. D) Kendini sevmeye çalış. Doğasever olup mutlu ol. 3. Eğlence artık dünyada hatırı sayılır bir endüstri ol- muştur. Bu endüstrinin uzmanlarından Michael J. Wolf bir eserinin giriş bölümünde şöyle diyor: "Oto- mohil değil, demir-çelik değil, finansal hizmetle itic

ZI PRO 9. Hayatının bir döneminde çeşitli vesilelerle Batı'ya git- miş, belli bir süre orada kalmış sanatçıların bu yerlerle ilgili görüşleri çoğu zaman eserlerinde yer edinmiştir. Bu, o dönem sanatçıları arasında biraz da moda hâli- ne gelmiştir. Modaya kapılan sanatçılardan biri de Ahmet Hâşim'dir. Sanatçı; tedavi amacıyla 1932'de Almanya'nın Frankfurt şehrine gidip, burada bir süre kalınca şehirle ilgili izlenimlerini yazıya aktarmak ister. Bu seyahatle ilgili gözlem ve fikirlerini 1932-1933 ara- sında çeşitli dergi ve gazetelerde yayımlar. Bu yazılar, 1933'te yazar tarafından Frankfurt Seyahatnamesi adıy- la bir kitapta toplanır. Bu parçada virgülün aşağıdaki işlevlerinden hangi- sinin kullanımı yoktur? Sıralı cümleleri birbirinden ayırmak için konur. BY Özne olarak kullanılan kimi işaret zamirlerinden sonra konur. CMetin içinde art arda gelen zarf-fiil eki almış kelime- lerden sonra konur. Uzun cümlelerde yüklemden uzak düşmüş olan özneyi belirtmek için konur. E) Birbiri ardınca sıralanan eş görevli kelime grupları- nın arasına konur.

13. Telif ve tercüme romanı, hikâye ve tiyatro oyunlarının yanı sıra tarih, felsefe, pedagoji, psikoloji ve çeşitli pozitif bilimlerle ilgili çok sayıda kitap yazmıştır. Ancak bütün bunlarda esas amacı öğretmektir. Başka bir deyişle gayesi, öğrendiği her yeni şeyi, basit okuyucu seviyesinin anlayacağı bir dille ifade etmektir. Ancak hiçbir sahada derinleşememiş fakat halkta bu konulara karşı bir merak ve ilgi uyandırmıştır. for olsbrač sine unut uhlo abelung period 200 Bu parçada bahsedilen yazar aşağıdakilerden hangisidir? A) Recaizade Mahmut Ekrem B) Namık Kemal C) Ahmet Mithat Efendi D) Hüseyin Rahmi Gürpınar E) Samipaşazade Sezai figli Subi (A minplienob190 (8 20 DX (C

TYT - Türkçe Testi 38-39. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Hayreti kalenderi yaşantısı, aykırı benzetmeleri, tasavvufi derinliği, taşı gediğine oturtan bilge söylemleri ile tanınmış bir şairdir. Kardeşi Yusuf Sineçak etkisiyle Mevlana'dan ve Mevlevilik tarikatından doğrudan etkilendiği ve hatta hayatının bir döneminde Mevlevi zümresinde bulunduğu da bilinmektedir. Bunun dışında Sicilli Osmani adlı eserde Hayreti'nin Gülşenilik tarikatıyla olan bağlantısına da dikkat çekilmektedir. Kardeşi gibi kendisi de önce Şeyh İbrahim Gülşeni'ye kapılanmış, daha sonra Rumeli abdalları arasına karışarak Bektaşiliği benimse- miştir. Onun üslubunun şekillenmesinde Yenice-i Vardar kasa- basının etkisi büyüktür. Yenice-i Vardar'daki birçok divan şairi Hayreti'den etkilenerek şiirlerinde tasavvufu temel malzeme olarak işlemiştir. Birleştirici güç olarak ortaya çıkan ve zamanla Balkanlara yayılan tasavvuf, Yenice-i Vardar'da müşterek bir sanat ve edebiyatın oluşmasını sağlamıştır. Bu coğrafyada yetişen Hayretî, Usulî, Hayalî gibi şairler duygu seviyesi yüksek bir iklimin önemli sözcüleri olmuşlardır. 38. Bu parçada "taşı gediğine oturtmak" sözü ile anlatılmak iste- pen aşağıdakilerden hangisidir? Gerekli bir sözü tam zamanında ve yerinde söylemek B) İnce anlamlı, düşündürücü ve şaka içeren sözler söylemek C) Bir durumun eksik yönlerini küçümseyerek alay etmek D) Zekâsını gösterecek biçimde anlamın üzerini kapatmak E) Mesajını herkese örnek olaçak olgunlukta iletmek XE 39. Bu parçadan yola çıkarak Hayretî ile ilgili aşağıdakilerden hangisine ulaşılabilir? A) Herkesin öykündüğü bir hayatı vardır. B) Tasavvufun Anadolu'ya yayılmasına önayak olmuştur. e) Kardeşi Yusuf Sineçak, Hayretî etkisiyle Mevlâna ve Mevleviliği tanımıştır. D) Birçok şairi etkisi altına alarak divan şiirin konusunu değiş- tirmiştir. E) Alışılmışın dışında söylemleriyle Türk edebiyatında yer etmiştir. 40. 0 h 1 Yüzer metre ara landırılmış bir al durmaktadır. D duran Gül, Ali, aşağıda verilmi 0 1 Yukarıdaki ve gisi kesin ola A) Ahmet Gü B) Merve, Gu C) Ali, Merve D) Ali ile Ahm E) Merve Ali