Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Zarf Soruları

€
ener
Cin
£
Cig
Can
6. Aşağıdaki dizelerin hangisinde yüklemi zaman yönün-
den belirten bir zarf kullanılmıştır?
A) Geleceğim bir kış günü kapına
B) Bir bir kesildi sesi gidenlerin
C) Uzanmış limanlarda gemiler, mavnalar
D) Bir şehrin uzak semtleri gibi gözlerin
E) Sözlerimin anlamı beni ürkütüyor
Lise Türkçe
Zarf
€ ener Cin £ Cig Can 6. Aşağıdaki dizelerin hangisinde yüklemi zaman yönün- den belirten bir zarf kullanılmıştır? A) Geleceğim bir kış günü kapına B) Bir bir kesildi sesi gidenlerin C) Uzanmış limanlarda gemiler, mavnalar D) Bir şehrin uzak semtleri gibi gözlerin E) Sözlerimin anlamı beni ürkütüyor
E 4. Aşağıdaki dizelerin hangisinde zarf kullanılmamıştır?
F
E
E
b
B
A) Kalbimde vardı "Byron"u bedbaht eden melall
B) Bağrımda bir akis gibi kalmış uğultulu...
C) Rüyama girdi her gece bir fatihane zan.
D) Bir gün dedim ki istemem artık ne yer ne yâr!
E) Hâlâ dilimdedir tuzu engin denizlerin!
Lise Türkçe
Zarf
E 4. Aşağıdaki dizelerin hangisinde zarf kullanılmamıştır? F E E b B A) Kalbimde vardı "Byron"u bedbaht eden melall B) Bağrımda bir akis gibi kalmış uğultulu... C) Rüyama girdi her gece bir fatihane zan. D) Bir gün dedim ki istemem artık ne yer ne yâr! E) Hâlâ dilimdedir tuzu engin denizlerin!
1.
1. Yavaş yürü sana yetişemiyorum.
II. Çocuk uyuyor, yavaş konuşun lütfen.
III. Bu yavaş adımlarla oraya nasıl yetişeceksin?
IV. Bu yavaş atı neden satın aldı?
V. Sen yavaş birisiyle çalışamazsın.
Numaralanmış cümlelerin hangisinde "yavaş" söz-
cüğü zarf olarak kullanılmıştır?
A) I. ve II.
D) I. ve IV.
B) II. ve IV.
E) IV. ve V.
C) III. ve V.
Lise Türkçe
Zarf
1. 1. Yavaş yürü sana yetişemiyorum. II. Çocuk uyuyor, yavaş konuşun lütfen. III. Bu yavaş adımlarla oraya nasıl yetişeceksin? IV. Bu yavaş atı neden satın aldı? V. Sen yavaş birisiyle çalışamazsın. Numaralanmış cümlelerin hangisinde "yavaş" söz- cüğü zarf olarak kullanılmıştır? A) I. ve II. D) I. ve IV. B) II. ve IV. E) IV. ve V. C) III. ve V.
1. Aşağıdakl cümlelerin hangisindeki altı çizill sözcük
zarl görevindedir?
A) Bilmelisiniz ki çalışmadan kazanılmış hiçbir başarı yok-
tur.
B) Son iki üç haftadır herkes Izmitlilerin çektiği su sıkın-
tısını konuşuyor.
C) Onun da aramızda olmasını çok istedik ama evden izin
alamamış.
D) Sınavdaki son soruyu yapamayacağım diye çok
muştum.
kork-
E) Bilgi yarışmasına okulumuzun temsilcisi olarak ben de
katılmıştım.
267
sig
Sug
bry
Lise Türkçe
Zarf
1. Aşağıdakl cümlelerin hangisindeki altı çizill sözcük zarl görevindedir? A) Bilmelisiniz ki çalışmadan kazanılmış hiçbir başarı yok- tur. B) Son iki üç haftadır herkes Izmitlilerin çektiği su sıkın- tısını konuşuyor. C) Onun da aramızda olmasını çok istedik ama evden izin alamamış. D) Sınavdaki son soruyu yapamayacağım diye çok muştum. kork- E) Bilgi yarışmasına okulumuzun temsilcisi olarak ben de katılmıştım. 267 sig Sug bry
Bir hikâye!
ESKİCİ
Refik Halid KARAY
Vapur nihtimdan kalkıp tâ Marmara'ya doğ-
ru uzaklaşmaya başlayınca yolcuyu geçirmeye
gelenler, üzerlerinden ağır bir yük kalkmış gibi
ferahladılar:
-Çocukcağız Arabistan'da rahat eder.
Dediler, hayırlı bir iş yaptıklarına herkesi
inandırmış olanların uydurma neşesiyle, fakat
gönülleri isli, evlerine döndüler.
Zaten babadan yetim kalan küçük Hasan,
anası da ölünce uzak akrabaları ve konu komşu-
nun yardımıyla halasının yanına, Filistin'in ücra
bir kasabasına gönderiliyordu.
Hasan vapurda eğlendi; girl gırl işleyen vinçlere,
üstleri yazılı cankurtaran simitlerine, kurutulacak
çamaşırlar gibi iplere asılı sandallara, vardiya
değiştirilirken çalınan kampanaya bakarak çok
eğlendi. Beş yaşında idi; peltek, şirin konuşmalarıyla
da güverte yolcularını epeyce eğlendirmişti.
Fakat vapur, şuraya buraya uğrayıp bir sürü yol-
cu bıraktıktan sonra sıcak memleketlere yaklaşınca
kendisini bir durgunluk aldı: Kalanlar, bilmediği
bir dilden konuşuyorlardı ve ona İstanbul'daki gibi:
-Hasan gel!
-Hasan git!
Demiyorlardı; ismi değişir gibi olmuştu. Has-
sen şekline girmişti:
-Taal hun yâ Hassen,
Diyorlardı, yanlarına gidiyordu.
-Ruh yâ Hassen...
Derlerse uzaklaşıyordu.
Hayfa'ya çıktılar ve onu bir trene koydular.
Artık ana dili büsbütün işitilmez olmuştu. Ha-
san köşeye büzüldü; bir şeyler soran olsa da susu-
yordu, yanakları pençe pençe, al al olarak susuyor-
du. Portakal bahçelerine dalmış, göğsünde bir ka-
tilik, gırtlağında lokmasını yutamamış gibi bir sert
düğüm, daima susuyordu.
Fakat hem pür nakıl çiçek açmış, hem yemişler-
le donanmış güzel, ıslak bahçeler de tükendi; zey-
tinlikler de seyrekleşti.
Yamaçlarında keçiler otlayan kuru, yalçın, çat-
lak dağlar arasından geçiyorlardı. Bu keçiler kap-
kara, beneksiz kara idi; tüyleri yeni otomobil bo-
yası gibi aynamsı bir cila ile, kızgın güneş altında,
pırıl pırıl yanıyordu.
Bunlar da bitti; göz alabildiğine uzanan bir düz-
lüğe çıkmışlardı; ne ağaç vardı, ne dere, ne ev! Yalnız
Kıs 2018
Orhan Caboc
ara sıra kocaman kocaman hayvanlara rast geliyor-
lardı; çok uzun bacaklı, çok uzun boylu, sırtları ka-
barık, kambur hayvanlar trene bakmıyorlardı bile...
Ağızlarında beyazımsı bir köpük çiğneyerek dalgın
ve küskün arka arkaya, ağır ağır, yumuşak yumu-
şak, iz bırakmadan ve toz çıkarmadan gidiyorlardı.
Çok sabretti, dayanamadı, yanındaki askere
parmağıyla göstererek sordu; o güldü:
-Gemel! Gemel! Dedi.
Hasan'ı bir istasyonda indirdiler. Gerdanından,
alnından, kollarından ve kulaklarından biçim bi-
çim, sürü sürü altınlar sallanan kara çarşaflı, kara
çatık kaşlı, kara iri benli bir kadın göğsüne bastırdı.
Anasınınkine benzemeyen, tuhaf kokulu, fazla yu-
muşak, içine gömülüverilen cansız bir göğüs...
-Ya habibi! Ya ayni!
Halasının yanındaki kadınlar da sarıldılar, öp-
tüler, söyleştiler, gülüştüler. Birçok çocuk da gel-
mişti; entarilerinin üstüne hırka yerine elbise ceket
giymiş, saçları perçemli, başları takkeli çocuklar...
Hasan durgun, tıkanıktı; susuyor, susuyordu.
Böyle haftalarca sustu.
Anlamaya başladığı Arapçayı, küçücük kafa-
sında beliren bir inatla konuşmayarak sustu. Daha
almamaya çalışan bir adam gibi tıkandığını duyu-
büyük bir tehlikeden korkarak deniz altında nefes
yordu, yine susuyordu.
Hep sustu.
Şimdi onun da kuşaklı entarisi, ceketi, takkesi,
kırmızı merkupları vardı. Saçlarının ortası el ayası
kadar sıfır makine ile kesilmiş, alruna perçemler uza-
tılmıştı. Deri gibi sert, yayvan tandır ekmeğine alış-
rine bürüp düğümleyerek kullanmayı beceriyordu.
mıştı; yer sofrasında bunu hem kaşık, hem çatal ye-
Bir gün halası sokaktan bağırarak geçen bir sa-
tıcıyı çağırdı.
Evin avlusuna sırtında çuval kaplı bir yayvan tor-
ba, elinde bir ufacık iskemle ve uzun bir demir par-
çası, dağınık kıyafetli bir adam girdi. Torbasından da
41
Lise Türkçe
Zarf
Bir hikâye! ESKİCİ Refik Halid KARAY Vapur nihtimdan kalkıp tâ Marmara'ya doğ- ru uzaklaşmaya başlayınca yolcuyu geçirmeye gelenler, üzerlerinden ağır bir yük kalkmış gibi ferahladılar: -Çocukcağız Arabistan'da rahat eder. Dediler, hayırlı bir iş yaptıklarına herkesi inandırmış olanların uydurma neşesiyle, fakat gönülleri isli, evlerine döndüler. Zaten babadan yetim kalan küçük Hasan, anası da ölünce uzak akrabaları ve konu komşu- nun yardımıyla halasının yanına, Filistin'in ücra bir kasabasına gönderiliyordu. Hasan vapurda eğlendi; girl gırl işleyen vinçlere, üstleri yazılı cankurtaran simitlerine, kurutulacak çamaşırlar gibi iplere asılı sandallara, vardiya değiştirilirken çalınan kampanaya bakarak çok eğlendi. Beş yaşında idi; peltek, şirin konuşmalarıyla da güverte yolcularını epeyce eğlendirmişti. Fakat vapur, şuraya buraya uğrayıp bir sürü yol- cu bıraktıktan sonra sıcak memleketlere yaklaşınca kendisini bir durgunluk aldı: Kalanlar, bilmediği bir dilden konuşuyorlardı ve ona İstanbul'daki gibi: -Hasan gel! -Hasan git! Demiyorlardı; ismi değişir gibi olmuştu. Has- sen şekline girmişti: -Taal hun yâ Hassen, Diyorlardı, yanlarına gidiyordu. -Ruh yâ Hassen... Derlerse uzaklaşıyordu. Hayfa'ya çıktılar ve onu bir trene koydular. Artık ana dili büsbütün işitilmez olmuştu. Ha- san köşeye büzüldü; bir şeyler soran olsa da susu- yordu, yanakları pençe pençe, al al olarak susuyor- du. Portakal bahçelerine dalmış, göğsünde bir ka- tilik, gırtlağında lokmasını yutamamış gibi bir sert düğüm, daima susuyordu. Fakat hem pür nakıl çiçek açmış, hem yemişler- le donanmış güzel, ıslak bahçeler de tükendi; zey- tinlikler de seyrekleşti. Yamaçlarında keçiler otlayan kuru, yalçın, çat- lak dağlar arasından geçiyorlardı. Bu keçiler kap- kara, beneksiz kara idi; tüyleri yeni otomobil bo- yası gibi aynamsı bir cila ile, kızgın güneş altında, pırıl pırıl yanıyordu. Bunlar da bitti; göz alabildiğine uzanan bir düz- lüğe çıkmışlardı; ne ağaç vardı, ne dere, ne ev! Yalnız Kıs 2018 Orhan Caboc ara sıra kocaman kocaman hayvanlara rast geliyor- lardı; çok uzun bacaklı, çok uzun boylu, sırtları ka- barık, kambur hayvanlar trene bakmıyorlardı bile... Ağızlarında beyazımsı bir köpük çiğneyerek dalgın ve küskün arka arkaya, ağır ağır, yumuşak yumu- şak, iz bırakmadan ve toz çıkarmadan gidiyorlardı. Çok sabretti, dayanamadı, yanındaki askere parmağıyla göstererek sordu; o güldü: -Gemel! Gemel! Dedi. Hasan'ı bir istasyonda indirdiler. Gerdanından, alnından, kollarından ve kulaklarından biçim bi- çim, sürü sürü altınlar sallanan kara çarşaflı, kara çatık kaşlı, kara iri benli bir kadın göğsüne bastırdı. Anasınınkine benzemeyen, tuhaf kokulu, fazla yu- muşak, içine gömülüverilen cansız bir göğüs... -Ya habibi! Ya ayni! Halasının yanındaki kadınlar da sarıldılar, öp- tüler, söyleştiler, gülüştüler. Birçok çocuk da gel- mişti; entarilerinin üstüne hırka yerine elbise ceket giymiş, saçları perçemli, başları takkeli çocuklar... Hasan durgun, tıkanıktı; susuyor, susuyordu. Böyle haftalarca sustu. Anlamaya başladığı Arapçayı, küçücük kafa- sında beliren bir inatla konuşmayarak sustu. Daha almamaya çalışan bir adam gibi tıkandığını duyu- büyük bir tehlikeden korkarak deniz altında nefes yordu, yine susuyordu. Hep sustu. Şimdi onun da kuşaklı entarisi, ceketi, takkesi, kırmızı merkupları vardı. Saçlarının ortası el ayası kadar sıfır makine ile kesilmiş, alruna perçemler uza- tılmıştı. Deri gibi sert, yayvan tandır ekmeğine alış- rine bürüp düğümleyerek kullanmayı beceriyordu. mıştı; yer sofrasında bunu hem kaşık, hem çatal ye- Bir gün halası sokaktan bağırarak geçen bir sa- tıcıyı çağırdı. Evin avlusuna sırtında çuval kaplı bir yayvan tor- ba, elinde bir ufacık iskemle ve uzun bir demir par- çası, dağınık kıyafetli bir adam girdi. Torbasından da 41
10. Ahın ne kadar yüksek tutarsan yere o kadar sağlam
basarsın.
Bu cümledeki altı çizili sözcüklerin tür bakımından
özdeşi, aşağıdakilerin hangisinde yoktur?
A) Kitaplar her zaman temiz tutulmalıdır.
B) Bugün çok yorgun görünüyorsunuz.
C) Eğri oturalim, doğru konuşalım.
D) Hemen reddetme, teklifimi iyi düşün.
E) Sokağın sonundaki açık dükkâna girdi.
Lise Türkçe
Zarf
10. Ahın ne kadar yüksek tutarsan yere o kadar sağlam basarsın. Bu cümledeki altı çizili sözcüklerin tür bakımından özdeşi, aşağıdakilerin hangisinde yoktur? A) Kitaplar her zaman temiz tutulmalıdır. B) Bugün çok yorgun görünüyorsunuz. C) Eğri oturalim, doğru konuşalım. D) Hemen reddetme, teklifimi iyi düşün. E) Sokağın sonundaki açık dükkâna girdi.
ir
22.Aşağıdakilerin hangisinde altı çizili sözcükler tür
bakımından aynıdır? (2017 YGS)
A) Bu yaşıma kadar dedemin hasta olduğunu hiç görmedim.
Tek başına kaldığı zamanlarda hasta düşünceler beynini
kemiriyordu.
B). Bütün bu sorumluluklan yalnız göğüslemen işini
zorlaştınır.
Yarınki toplantıyla ilgili düşüncelerimi yalnız sen biliyorsun.
C) Akşamüzeri tepeler uzaktan bakır bir zirve gibi
görünüyordu.
Güneşin ışıldanı vurdukça ışıl ışıl parlıyordu bakır saçlanı.
DJAhmet'le Hüseyin'i yar yana gördüğünü akşam
söylemişti.
Aksam, günün bütün telaşını bitirmiş; şehre bir sakinlik
getirmişti.
E)Nasıl olur da bana yaplanlan bildiği hâlde hälä beni
suçlar?
Atandığım yerin nasıl bir ortamı olduğunu merak
ediyordum.
Lise Türkçe
Zarf
ir 22.Aşağıdakilerin hangisinde altı çizili sözcükler tür bakımından aynıdır? (2017 YGS) A) Bu yaşıma kadar dedemin hasta olduğunu hiç görmedim. Tek başına kaldığı zamanlarda hasta düşünceler beynini kemiriyordu. B). Bütün bu sorumluluklan yalnız göğüslemen işini zorlaştınır. Yarınki toplantıyla ilgili düşüncelerimi yalnız sen biliyorsun. C) Akşamüzeri tepeler uzaktan bakır bir zirve gibi görünüyordu. Güneşin ışıldanı vurdukça ışıl ışıl parlıyordu bakır saçlanı. DJAhmet'le Hüseyin'i yar yana gördüğünü akşam söylemişti. Aksam, günün bütün telaşını bitirmiş; şehre bir sakinlik getirmişti. E)Nasıl olur da bana yaplanlan bildiği hâlde hälä beni suçlar? Atandığım yerin nasıl bir ortamı olduğunu merak ediyordum.
yrılan kısmına işaretleyiniz.
yı-
katı
im-
rdi.
ak-
bu
ala-
isi-
ari-
erin
me-
blan
3. Edebiyatımızda ilk defa şehir olgusu, Tanpınar'ın Huzur ro-
1
manında bir mekân malzemesi olmaktan çıkmış, toplumsal
11
dokunun içinde yaşayan pek güzel bir varlığa dönüşmüş-
tür. Tanpınar'a gelinceye kadar Türk romanında şehir, bir
IV
dekordan ibarettir.
Bu parçada numaralanmış sözcüklerin türü aşağıda-
kilerin hangisinde sırasıyla verilmiştir?
A) İsim - sifat-sifat - edat
İsim - sifat - zarf - edat
İsim - sifat - zarf-bağlaç
D) Sifat- edat - zarf - sifat
E) Sifat - isim - sifat - bağlaç
2
DENEME SINAVI
Lise Türkçe
Zarf
yrılan kısmına işaretleyiniz. yı- katı im- rdi. ak- bu ala- isi- ari- erin me- blan 3. Edebiyatımızda ilk defa şehir olgusu, Tanpınar'ın Huzur ro- 1 manında bir mekân malzemesi olmaktan çıkmış, toplumsal 11 dokunun içinde yaşayan pek güzel bir varlığa dönüşmüş- tür. Tanpınar'a gelinceye kadar Türk romanında şehir, bir IV dekordan ibarettir. Bu parçada numaralanmış sözcüklerin türü aşağıda- kilerin hangisinde sırasıyla verilmiştir? A) İsim - sifat-sifat - edat İsim - sifat - zarf - edat İsim - sifat - zarf-bağlaç D) Sifat- edat - zarf - sifat E) Sifat - isim - sifat - bağlaç 2 DENEME SINAVI
7
11. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözcükler sırasıyla
"sifat, zarf ve zamir" görevindedir?
CA
A Odaya küçük bir çalışma masası taşıdıktan sonra boş du-
ran masayı içinizden birine vereceğim.
B) Akıllı davranırsa kısa zamanda bu işten onun da büyük ka-
zançlar elde edeceği kesindi.
C) iş yerindeki bazı pürüzleri giderince çok beklemeden bu
dükkânı da satın alacağım.
D) O yıllarda oldukça zorlu şartlarda çalıştığımız için kendime
iyi bakamıyordum.
Kitaplardan hangisini okula getireceğimi bilmediğim için
sabah hepsini yanıma almıştım.
Lise Türkçe
Zarf
7 11. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözcükler sırasıyla "sifat, zarf ve zamir" görevindedir? CA A Odaya küçük bir çalışma masası taşıdıktan sonra boş du- ran masayı içinizden birine vereceğim. B) Akıllı davranırsa kısa zamanda bu işten onun da büyük ka- zançlar elde edeceği kesindi. C) iş yerindeki bazı pürüzleri giderince çok beklemeden bu dükkânı da satın alacağım. D) O yıllarda oldukça zorlu şartlarda çalıştığımız için kendime iyi bakamıyordum. Kitaplardan hangisini okula getireceğimi bilmediğim için sabah hepsini yanıma almıştım.
5.
"Daha" sözcüğü, aşağıdaki cümlelerin hangisin-
de üstünlük zarfı olarak kullanılmamıştır?
A) Bundan daha güzel öneri olmaz.
B) Daha iyi günler yaşayacağız.
C) Okumayı sen daha çok seviyorsun.
D) Bizim qtobüsümüz daha gelmedi.
E) Daha büyük bir eve taşınacakmış.
O
●
O
Lise Türkçe
Zarf
5. "Daha" sözcüğü, aşağıdaki cümlelerin hangisin- de üstünlük zarfı olarak kullanılmamıştır? A) Bundan daha güzel öneri olmaz. B) Daha iyi günler yaşayacağız. C) Okumayı sen daha çok seviyorsun. D) Bizim qtobüsümüz daha gelmedi. E) Daha büyük bir eve taşınacakmış. O ● O
dır?
1
1
1
1
f
1
1
I
1
1
1
1
1
2
1
1
ÖZDEBİR YAYINLARI
1
1
1
1
1
33. KARAGÖZ: Ben de öyle yaptım.
HACİVAT: Sen ne yaptın?
KARAGÖZ: Ben de tencereyi okuttum geldim.
HACİVAT A birader, tencere okur mu?
KARAGÖZ: Kazan okur da tencere okumaz mı?
HACİVAT: A birader, bunun mektebi nerede?
Bu parçayla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylene-
mez?
Durum zarfına yer verilmiştir.
B) Soru zarfı vardır.
C) Ünlem bulunmaktadır
D) Bağlaç kullanılmıştır.
E) Soru edatı vardır.
Lise Türkçe
Zarf
dır? 1 1 1 1 f 1 1 I 1 1 1 1 1 2 1 1 ÖZDEBİR YAYINLARI 1 1 1 1 1 33. KARAGÖZ: Ben de öyle yaptım. HACİVAT: Sen ne yaptın? KARAGÖZ: Ben de tencereyi okuttum geldim. HACİVAT A birader, tencere okur mu? KARAGÖZ: Kazan okur da tencere okumaz mı? HACİVAT: A birader, bunun mektebi nerede? Bu parçayla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylene- mez? Durum zarfına yer verilmiştir. B) Soru zarfı vardır. C) Ünlem bulunmaktadır D) Bağlaç kullanılmıştır. E) Soru edatı vardır.
3. Bir güzelin mecnunuyum efendim
Hasretinden dertli sinem dağlıdır
Ne gündüzüm gündüz ne gecem gece
Benim gönlüm şu güzele bağlıdır
Bu dizelerde aşağıdaki sözcük türlerinden hangisinin
örneği yoktur?
Bağlaç
BSifat
D) Belirteç
EX Eylem
Zamir
Lise Türkçe
Zarf
3. Bir güzelin mecnunuyum efendim Hasretinden dertli sinem dağlıdır Ne gündüzüm gündüz ne gecem gece Benim gönlüm şu güzele bağlıdır Bu dizelerde aşağıdaki sözcük türlerinden hangisinin örneği yoktur? Bağlaç BSifat D) Belirteç EX Eylem Zamir
1. Karanlıkta bulutlar parçalanıyor
Sokak lambaları birden yanıyor
Aşağıdakilerin hangisinde yukarıdaki dizelerde geçen alt çi-
zili sözcükle görevce özdeş bir sözcük yoktur?
A) Alınan kararlara birkaç üyemiz ısrarla itiraz etti
B) Daha önce görmediğim bazı kitaplar vardı burada.
C) Olanları evdekilere nasıl anlatacağına karar verdin mi?
D) Araçlarınızı bugün bu sokağa park etmeyiniz.
oluby
E) Bazı arkadaşlarım yarınki davete katılamayacakmış.
Lise Türkçe
Zarf
1. Karanlıkta bulutlar parçalanıyor Sokak lambaları birden yanıyor Aşağıdakilerin hangisinde yukarıdaki dizelerde geçen alt çi- zili sözcükle görevce özdeş bir sözcük yoktur? A) Alınan kararlara birkaç üyemiz ısrarla itiraz etti B) Daha önce görmediğim bazı kitaplar vardı burada. C) Olanları evdekilere nasıl anlatacağına karar verdin mi? D) Araçlarınızı bugün bu sokağa park etmeyiniz. oluby E) Bazı arkadaşlarım yarınki davete katılamayacakmış.
Kenya'nın Maasai kabilesinin genç erkekleri için bir fili
mızraklamak, erkekliğe atılan önemli bir adım. Kabile
üyelerinin geleneksel giysilerindeki baskın renkse kırmızı.
Kamba kabilesi çiftçileriyse filler için tehlike değil. Bölge-
deki Amboseli Ulusal Parkı'nda çalışan araştırmacılar,
2010-2015 yılları arasında yaptıkları gözlemlerde fillerin
11
Maasailere gösterdikleri tepkiyle diğer kabileye gösterdik-
leri tepkinin aynı olmadığını üstelik bu konuda oldukça da
IV
tutarlı davrandıklarını fark etmişler.
V
I. niteleme fati,
III. işaret sıfatı,
V. durum/zarfı
Bu parçada sözcüklerle ilgili türlerinden hangileri
yanlıştır?
A) I ve
II. sayı sifatı,
IV. miktar zarfı
D) III ve V
B) II ve 111
E) IV V V
C) III ve IV
Lise Türkçe
Zarf
Kenya'nın Maasai kabilesinin genç erkekleri için bir fili mızraklamak, erkekliğe atılan önemli bir adım. Kabile üyelerinin geleneksel giysilerindeki baskın renkse kırmızı. Kamba kabilesi çiftçileriyse filler için tehlike değil. Bölge- deki Amboseli Ulusal Parkı'nda çalışan araştırmacılar, 2010-2015 yılları arasında yaptıkları gözlemlerde fillerin 11 Maasailere gösterdikleri tepkiyle diğer kabileye gösterdik- leri tepkinin aynı olmadığını üstelik bu konuda oldukça da IV tutarlı davrandıklarını fark etmişler. V I. niteleme fati, III. işaret sıfatı, V. durum/zarfı Bu parçada sözcüklerle ilgili türlerinden hangileri yanlıştır? A) I ve II. sayı sifatı, IV. miktar zarfı D) III ve V B) II ve 111 E) IV V V C) III ve IV
Aşağıdakilerin hangisinde "ile" edatının oluşturduğu
söz öbeği, fiili durum yönünden belirtmiştir?
A) İlçenin sorunlarını Ankara'dan gelen bir heyetle detay-
lica konuştuk.
B) Cepheye giden askerler, istasyondan coşkuyla uğur-
landılar.
C) Paydos zilinin çalmasıyla herkes dışarı fırladı.
D) Şiirlerde beğendiği misraları kırmızı bir kalemle işaret-
Nerdi.
E) Karne gününde, hüzünle sevinç bir arada yaşandı.
Lise Türkçe
Zarf
Aşağıdakilerin hangisinde "ile" edatının oluşturduğu söz öbeği, fiili durum yönünden belirtmiştir? A) İlçenin sorunlarını Ankara'dan gelen bir heyetle detay- lica konuştuk. B) Cepheye giden askerler, istasyondan coşkuyla uğur- landılar. C) Paydos zilinin çalmasıyla herkes dışarı fırladı. D) Şiirlerde beğendiği misraları kırmızı bir kalemle işaret- Nerdi. E) Karne gününde, hüzünle sevinç bir arada yaşandı.
9. Amerika'nın Perseverance isimli yüzey aracı ve
beraberindeki minik helikopter Ingenulty geçen
I
şubat ayında Mars yüzeyine sorunsuz bir şekilde
inebildi. 1 tonluk kütlesi ile bir araba boyutunda
olan Perseverance, farklı amaçlara sahip birçok
cihaz ile donatıldı. Bunlardan belki de en ilginci
tr
Mars atmosferinde bolca bulunan karbondioksitten
oksijen üreten MOXJE isimli cihaz. Ana hedefi
Mars'ın geçmişinde yaşam olup olmadığını
araştırmak olan Perseverance, bu amaç için
özellikle belirlenen 45 km genişliğindeki Jezero
isimli kratere indirildi.
IV
Bu parçada numaralanmış sözcüklerin türü
aşağıdakilerin hangisinde sırasıyla verilmiştir?
A Sifat- edat - edat - isim
B) Sifat-zarf edat - isim
e) isim - edat - zamir - zarf
İsim zarf - zarf - zamir
D)
E) Zamir - sifat - zarf - isim
Lise Türkçe
Zarf
9. Amerika'nın Perseverance isimli yüzey aracı ve beraberindeki minik helikopter Ingenulty geçen I şubat ayında Mars yüzeyine sorunsuz bir şekilde inebildi. 1 tonluk kütlesi ile bir araba boyutunda olan Perseverance, farklı amaçlara sahip birçok cihaz ile donatıldı. Bunlardan belki de en ilginci tr Mars atmosferinde bolca bulunan karbondioksitten oksijen üreten MOXJE isimli cihaz. Ana hedefi Mars'ın geçmişinde yaşam olup olmadığını araştırmak olan Perseverance, bu amaç için özellikle belirlenen 45 km genişliğindeki Jezero isimli kratere indirildi. IV Bu parçada numaralanmış sözcüklerin türü aşağıdakilerin hangisinde sırasıyla verilmiştir? A Sifat- edat - edat - isim B) Sifat-zarf edat - isim e) isim - edat - zamir - zarf İsim zarf - zarf - zamir D) E) Zamir - sifat - zarf - isim